05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 2 ŞUBAT 2021 SALI Bulu’nun rektörlüğüne tepki eylemleri sürüyor. Dün de yaklaşık 100 öğrenci gözaltına alındı Boğaziçi’ne polis ablukası ZEHRA ÖZDİLEK mızı serbest bırakın” diye bağırdı. Kampus dışına çıkmalarına izin verilmeyen öğrenciler, daha Boğaziçi Üniversitesi Boğaziçi Üniversitesi’nde atanan AKP’li rektör sonra rektörlük binasına yürüdü. Burada öğrenMelih Bulu’nun istifa etmesi ve tutuklanan ciler, özel güvenlik ve polis tarafından darp ediöğrencilerin serbest bırakılması amacıyla ey lirken bir polisin elinde odun olduğu görüldü. Solem yapmak isteyen öğrencilere polis izin verme kağa çıkma yasağının başlatıldığı saatte yüzlerdi. Kampus kapısı önüne barikat kurarak öğrenci ce çevik kuvvet ve gözaltı araçları rektörlük bileri dışarı çıkarmayan polis, kampus içinde ve dı nasının olduğu alana giriş yaptı. HDP milletvekişında yüze yakın öğrenciyi gözaltına aldı. li Ömer Faruk Gergerlioğlu, burada yapılan polis AKP’li Bulu’nun rektör atamasının ardından müdahalesinde 100 öğrencinin gözaltına alındıyaklaşık bir aydır eylem yapan öğretim görevlile ğını ileri sürdü. Kampus dışında toplanan öğrenri ve öğrenciler dün saat 17.00’de üniversitenin cilere HDP’li milletvekilleri Serpil Kemalbay, DiGüney Kampusu önünde toplanma çağrısı yap şat Canbaz, Hüda Kaya, Ömer Faruk Gergerlioğlu tı. Eylem öncesi kampusa çıkan bütün sokaklar da destek verdi. Güvenlik güçleriyle tartışan Keda polisler ve TOMA’lar konuşlandırıldı. Üniver malbay, “Özgür üniversiteler istiyoruz. Kayyım BÜ’de keskin nişancı sitenin çevresindeki binaların çatılarına keskin rektör memnun mu bu halden? Her yer polis, ab Beyazıt’ta karşıt eylem nişancılar yerleştirildi. Kampusun kapısına barikat kurarak öğrencilerin dışarı çıkmasına izin vermeyen polis, dışarıda toplananların içeri girişine izin vermedi. Bu arada Etiler’de toplanarak Güney Kampusa gitmeye çalışan bir grup öğrenluka altında” dedi. Bu gruba da müdahale eden polisin bazı öğrencileri gözaltına aldığı öğrenildi. İzmir’de Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek için Alsancak’ta toplanmak isteyen LGBTİ+ üyesi gruptan 27 kişi gözaltına alındı. Anadolu Gençlik Derneği üyeleri Boğaziçi Üniversitesi önünde Kâbe fotoğrafının yere serilmesine tepki amacıyla Beyazıt Meydanı’nda toplandı. Boğaziçi ci polisin müdahalesiyle karşılaştı. Polis, “Aşağı bak, toplu gezmek yok” diyerek sert müdahale1 ay sonra yardımcı atadı Üniversitesi öğrencilerinin eylemini “pandemi” gerekçesiyle yasaklade bulunduğu 38 öğrenciyi gözaltına aldı. Polisin Öte yandan rektör Bulu, Boğaziçi Enyan İstanbul Valiliği ve İstanbul Emuygulamasına tepki gösteren sosyal medya kulla düstri Mühendisliği’nden Prof. Dr. Gürkan niyeti, Anadolu Gençlik Derneği’nin nıcıları “#AşağıBakmayacağız” etiketiyle payla Kumbaroğlu’nu rektör yardımcılığı görevine geşımlar yaptı. Öğrencilerin içerideki bekleyişi sü tirdi. Deva Partisi’nin kurucu üyesi ve uluslararerken Güney Kampusu kapısı üstüne çıkan bir rası ticaret bölümünden Dr. Oğuzhan Aygören, öğrenci LGBTİ+ bayrağıyla çıkarak, “Arkadaşları rektör danışmanı olarak atandı. eylemini uzaktan izlemekle yetindi. Öte yandan dün Boğaziçili öğrencilerin Güney Kapı önünde yapacağı eylem nedeniyle çatılara keskin nişancılar yerleştirildiği görüldü. Beyazıt Meydanı CHP’Lİ KARACA, FAİLİ MEÇHUL GAZETECİ CİNAYETLERİNİ RAPORLAŞTIRDI: Cinayetlerde cezasızlık var GEZI DAVASINDA YURTDIŞI YASAĞI Gezi Parkı Direnişi davasında beraat kararının istinaf mahkemesi tarafından bozulması üzerine yeniden yargılamayı yapacak olan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 kişi için yurtdışına çıkış yasağı getirdi. Beraat kararını veren heyetin üyelerinin değiştiği mahkeme, hazırladığı tensip tutanağında yeniden yargılanacak olan Mücella Yapıcı, Ali Hakan Altınay, Çiğdem Mater Utku, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Aksakoğlu ve Yiğit Ali Ekmekci’nin yurtdışına çıkışını yasakladı. Mahkemece ayrıca Yargıtay’dan daha önce beraatla sonuçlanan “Çarşı” davasının akıbetini sordu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (istinaf), Gezi davasında 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği beraat kararlarını bozmuş, sanık iş insanı Osman Kavala hakkında açılan yeni dava ile Çarşı grubu hakkındaki davanın Yargıtay’daki dosyasının akıbetinin sorulmasını, gerekirse bu davaların “birleştirme” gerektiğini belirtmişti. Gezi davasının “torba davaya” dönüştürülmek istenildiği ileri sürülüyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet AİHM, DEMİRTAŞ İÇİN SAVUNMA ISTEDI Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Kobani dosyasından kaynaklı ikinci tutukluluk” durumuna ilişkin hükümetten savunma istedi. AİHM tarafından tutukluluğun makul şüpheye, gerekçeye ve makul süreye dayanıp dayanmadığı, ifade özgürlüğünü ve siyasi amaçlı tutuklama yasağını ihlal edip edilmediği soruldu. Kararı sosyal medya hesabından duyuran Demirtaş’ın avukatı Ramazan Demir, “AİHM, Demirtaş’ın ikinci tutukluluğu (Kobani iddianamesi) ile ilgili Türkiye’den savunma istedi. AYM’nin ikinci tutuklulukla ilgili başvuruyu aradan geçen zamana rağmen karara bağlamaması nedeniyle Demirtaş dosyası özelinde etkili bir yol olup olmadığı ve ifade özgürlüğü ile bağlantılı 18. maddenin ihlal edilip edilmediği soruları bu dosyada ilk defa soruluyor ve çok önemli” dedi. l Haber Merkezi SANIK AKYÜREK: GÖREVIMI YAPTIM Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski Emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 76 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanık Muharrem Demirkale ve Ramazan Akyürek savunma yaptı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık Muharrem Demirkale, “30 yıl bu devlet için çalıştım. Suçsuzum” dedi. Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü ve sonrasında istihbarat daire başkanı olan Ramazan Akyürek ise savunmasında, “Mevzuat çerçevesinde görevimi yaptım. Daire başkanı olarak görev yaptığım dönemde ‘operasyon yaptırmadı’ gibi suçlamalar yersiz ve dayanıksızdır” dedi. Duruşma 3 Şubat’a ertelendi. l DHA ABDİ İPEKÇİ ANILDI GÖZ GÖRE GÖRE ÖLDÜRÜLDÜLER ÇAĞATAN AKYOL İstanbul Şişli’deki evinin önünde düzenlenen suikast sonucu katledilen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve başyazarı Abdi İpekçi, dün ölümünün 42. yılında mezarı başında anıldı. Zincirlikuyu’da bulunan mezarı başındaki anmaya İpekçi’nin ailesi, yakınları ve gazeteci arkadaşları katıldı. Anmada konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, İpekçi’nin çağının öncüsü olduğunu ifade ederek, “Gazetecilerin örgütlenmesi konusunda önemli adımlar atan İpekçi, yalandan ve iftiradan hep kaçındı. Haberciliği ve muhabirliği ön plana çıkardı” dedi. İpekçi ailesi adına konuşan Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi, “Kayıplarımızı sıralıyoruz ve sonunda ‘kimler yaptı’ diye soruyoruz. Elimizde somut bilginin resmi tebliği yok. Örgütleyenler, emir verenler, oyuncular, yardımcı oyucular, gizleyenler, şahitler, görevi kötüye kullananlar nerede? Kaçırılmış ve yeşil pasaportlarlar devlet görevlisi olarak dolaştırılmışlar, hatta dosyalar nerede? Bütün bunlar varken yok edilmişse, hiçbirinin gereği yapılmamışsa her şey ‘kabak gibi aydınlık’ diyebilir miyiz” diye sordu. Uğradığı suikast sonucu katledilen Savcı Doğan Öz’ün 1977’de yetkililere “tehlikeyi açıkça bildirdiğini” anımsatan Nükhet İpekçi, “Kim resmen üstüne gidebildi? Üstüne gidenlerin, göz göre göre öldürtülmesi neden hiç önlenmedi?” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ERDEM SEVGİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın hazırladığı faili meçhul cinayetler ve cezasızlık raporunda, gazeteci cinayetlerinde asıl faillerin yargılanmadığı, alt sınırı düşük suçlardan ceza verildiğine dikkat çekildi. Gerçek faillerin ortaya çıkarılabilmesi için devlet sırrı yasasının değiştirilmesi ve Hakikat Komisyonu kurulması önerildi. Raporda, basını hedef alan siyasi üsluba karşı mücadele edilmesi gerektiği belirtildi. CHP’li Karaca’nın hazırladığı raporda gazetecilerin 1990’lı yıllarda olduğu gibi hedef alındığı ve resmiyette sona eren OHAL koşullarının sürdüğü belirtildi. Öldürülen pek çok gazetecinin failinin bulunmadığı açılan soruşturma dosyalarında zamanaşımını beklediği vurgulanan raporda, şu değerlendirmeler yer aldı: “Yılda bir kez ‘failler bulunamadı’ ibareli tutanaklar düzenleniyor, dosyaların çoğu zamanaşımına uğruyor. Bazılarında birkaç tetikçi cezalandırılıyor ve mağdur yakınlarının taleplerine rağmen soruşturmalar faillerin bulunması için genişletilmiyor. Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Musa Anter, Uğur Mumcu, Metin Göktepe, Hrant Dink, Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerine dair dosyalarda yapılan ayrıntılı incelemeler, gazeteci cinayetlerinde asıl failler yerine alt kademedeki güvenlik güçleri ya da tetikçilerin yargılandığını ortaya koyuyor. Alt sınırı en düşük olan suçlardan ceza veriliyor. Verilen cezaların infazında ertelemeye gidiliyor, af yasaları ile failler serbest kalıyor.” l ANKARA SURİYELİ KADIN SIĞINMACIDAN BAŞVURU Taciz iddiası AYM’ye taşındı ZEHRA ÖZDİLEK Suriye’deki savaştan kaçarak eşi ve çocuklarıyla Türkiye’ye sığınan ve eşinin patronu R. N. tarafından taciz edildiği iddia edilen E.B. adlı kadın, suç duyurusundan sonuç alamayınca Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Başvuru dilekçesinde, “Failin suçları işlerken Emniyet müdürü kardeşinin nüfuzunu kullanarak aileyi öldürtmek ve sınır dışı etmekle tehdit etmesi, soruşturma esnasında delil araştırmasının yapılmaması, failin polis teşkilatında müdür olan kardeşinin nüfuzunu gerçekten kullandığı sonucuna götürmektedir” denildi. Eşinin, patronu R. N. tarafından taciz edildiğini iddia eden E.B., suç duyurusuda bulundu. Yürütülen soruşturma takipsizlikle sonuçlandı, yapılan itiraz da reddedildi. Takipsizlik kararı ardından R.N., “sosyal medya ve basın yoluyla” şiddete uğradığını ileri sürürek E.B. ve eşi hakkında koruma kararı aldırdı. R.N. hakkındaki suçlamaların, “Emniyet’te görevli kardeşinin kariyerine zarar vermek amacıyla” yapıldığını savundu. ‘Deliller yok sayıldı’ Soruşturmadan sonuç alamayan E.B. AYM’ye başvurdu. Başvuru dilekçesinde yer alan ifadeler şöyle: “Savcılık şüpheli R.N’nin kardeşi M.Y., Diyabakır Asayiş Şube Müdürü olduğu halde soruşturmayı bu şube ve bağlı masa ve amirliklere devrederek etkili ve tarafsız bir soruşturma yürütülmesini imkânsız hale getirmiştir. Mağdurenin ifadesi tercümansız alınmıştır. E.B’nin ‘mağdure tanık’ olarak değil ‘müşteki’ olarak, eşinin ifadesi ise ‘tanık’ olarak değil ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla alınmıştır. Bu sıfatlar delil olma niteliğini önemli oranda düşürmüştür. Etkin bir araştırma yapılmamış, deliller yok sayılmıştır. Savcılığa bildirilmesine rağmen tedbir alınmamıştır.” Dilekçede takipsizlik kararının kaldırılması talep edildi. l İSTANBUL ORMAN IŞLETME MÜDÜRÜ TUTUKLANDI Ağaç kıyımından vurgun çıktı Denizli’nin Beyağaç ilçesinde “orman kesim” işlerinde yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 5 kişiden 4’ü tutuklandı. Orman işletme müdürünün kaçak kesilen ağaçlar ile kayınpederi adına villa yaptırdığı ve 5 yılda 10 milyon TL’lik vurgun yapıldığı ortaya çıktı. İl jandarma komutanlığı ekipleri, Beyağaç ilçesinde orman kesimi işlerinde yolsuzluk yapıldığı ve kamuya zarar verildiği bilgisi üzerine çalışma başlattı. Düzenlenen operasyonda Orman İşletme Müdürü M.P. (47), Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı H.T. (51), Kooperatif Yönetim Kurulu üyesi Ş.C. (67) ve A.D. (44) ile nakliye işi yaptığı belirlenen Ö.K. (33) gözaltına alındı. Kooperatif binasında yapılan aramada kaçak olduğu tespit edilen 230 metreküp çeşitli ağaç ve tomruk, şüphelilerin evlerinde ise suçtan elde ettikleri 140 bin TL ile 4 adet ruhsatsız tüfek ele geçirildi. Orman İşletme Müdürü M.P’nin Muğla’nın Milas ilçesinde kayınpederi adına yaptırdığı villada ise kaçak keresteler bulundu. İşletme Müdürü M.P’nin tomrukları çalınmış olarak gösterip tekrar bulduğunu öne sürdüğü ve yeniden satışa çıkardığı belirtildi. M.P’nin bu yolla kamuyu zarara uğrattığı bildirildi. Kaçak satış Ormandan kesilen ağaçların yüzde 90’ının kaçak yollar ile kooperatife götürüldüğü ve burada işlenmesinin ardından Muğla ve çevre ilçelerde bulunan kereste atölyelerine satıldığı belirtildi. Şüphelilerin kamuyu 5 yılda yaklaşık 10 milyon TL zarara uğrattığı öne sürüldü. İşletme müdürü M.P., kooperatif başkanı H.T., kooperatif yönetim kurulu üyeleri A.D., ve Ş.C., nöbetçi sulh ceza hâkimliğince tutuklandı. l İHA Yargıya bir reform darbesi daha mı? Önümüzdeki dönemin tartışılacak konularından biri, yeni yargı reformu olacak. Ne çıkar? Bugüne kadar yapılanlardan ne çıktıysa o çıkar. Paket fiilen üç bölümden oluşur: 1 Kamuoyuna cazip gelecek, insanların “ne güzel olur” diyeceği maddeler. 2 AKP’nin kamuoyu ile paylaşmadığı özel pazarlığa tabi maddeler. 3 AB’ye “büyük özgürlük adımları” diye sunulabilecek maddeler. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, geçen hafta AKP üst yönetimine 150 madde civarında olduğu tahmin edilen paketle ilgili sunum yaptı. Sunumda büyük olasılıkla yukarıda sıraladığımız 1. ve 3. maddeler konuşuldu. Yargıyla ilgili atılacak böylesine çok maddeli adımlara karşı önyargılı olmak istemiyoruz. Ancak bugüne kadar hep böyle oldu. Her reformun ardından yeni bir reform gerekti. HHH Yeni paketin bazı güncel dengeleri var. AKP, MHP’nin karşı çıkmayacağı, AB’nin kısmen de olsa tatmin olacağı bir yol arıyor. Bir de AKP’nin Milli Görüş gömleğini yeniden giydiğini gösteren işaretler gerek! Böyle bir denge kurabilir mi? Kurar... Biz adına denge dedik ama bu tür reform paketlerinin birbiriyle uyumlu maddeler içermesine gerek yok. Bir maddede verdiğinizi öteki maddede alırsınız, olur biter. Örneğin AKP medyasına da yansıyan haberlere göre tutuklamada getirilen zorluklar can sıkıcı sonuçlar doğurduğu için buna bir çare aranıyor. AKP’nin daha önce yaptığı reformda tutuklamayı zorlaştırmak için 2 yıldan az ceza gerektiren suçlarda tutuksuz yargılama ilkesi benimsendi. Konu İçişleri Bakanı’na hakaret olunca tutuklamama can sıktı. Bereket cumhurbaşkanına hakaret maddesi imdada yetişti. Önceki reformla getirirken bu maddeyi, yeni reformda kaldırmak istiyorlar ama önceki reformu da incitmek istemiyorlar. Çözümü bulmuş görünüyorlar. 2 yıl maddesini değiştirmeyecekler, hakaret suçlarının cezasını 2 yılın üstüne çıkaracaklar! Üstelik de bunu “kişi onurunu korumada büyük devrim” diye sunacaklar! Reformlarda çare tükenmez! Reformun “büyük ve güzel” olacağı algısı yaratmaya uygun bölümlerden biri şu: Çocuk dostu adliyeler geliyor! En iyi çocuk dostu adliye, hiç çocuğun olmadığı adliyedir. Bakalım bunun içine ne koyacaklar. HHH Yargının reforma değil, bağımsızlığa gereksinimi var. Halen yürürlükte bulunan yasalarla bile istenirse hukuk devleti işletilebilir. Son örnek Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik provokasyon... 2 öğrenci Kâbe figürlü bir görsel nedeniyle tutuklandı. Öğrencilerin ilk sorgulamada sevk edildikleri madde tutuksuz yargılanmayı gerektiren maddeydi. Eyvah, tutuklanmayacaklar! Hemen geri sardılar, sevk maddesini değiştirdiler. Bu anlayışı hangi reformla düzeltebilirsiniz? AKP’nin yargıya yapacağı en büyük iyilik hiç dokunmamak olur. Yargı ve reform sözcükleri bir araya gelince insan ister istemez soruyor: Yargıya bir darbe daha mı? Anayasa Mahkemesi kararının bile uymak şart mı diye tartışıldığı bir ülkede yargıyı hangi reformla düzeltebilirsiniz? CHP’li Adıgüzel: Karadeniz fıkrası gibi “Ordu’daki taşocağı için raporu yazan uzman, bölgede arkeolojik çalışma yapıyor” CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ordu’da Kurul antik kentinin hemen yanında işletilen taş ocağına tepki gösterdi. Kentte arkeolojik kazı çalışması yapan uzmanlardan birinin, burada kurulan taşocağını 1. derece arkeolojik sit alanı olmaktan çıkaran raporu veren uzman ile aynı kişi olduğunu ifade eden Adıgüzel, “Burası sadece Ordu’nun veya Türkiye’nin bir kültür hazinesi değil, aynı zamanda bir insanlık mirası. Yerel yöneticileri uyarıyorum. Eğer antik dönemlerin mitoloji kahramanlarının anlatıldığı yazıların bir köşesinde bir Karadeniz fıkrasına figüran olmak istemiyorsanız derhal bu çalışmayı durdurun” ifadelerini kullandı. “Buranın tamamı 1. derece arkeolojik sit alanı olmasına rağmen, sırf bu taşocağının olduğu alan sit alanı dışına çıkarılmış” diye konuşan Adıgüzel, “Peki, bu raporu kim vermiş? Maalesef bu arkeolojik kazı çalışmasını yapan hocalarımızdan bir tanesi. Sanki mübarek arkeoloji hocası değil de belediye imar müdürü. Böylesi ancak Karadeniz fıkrasında olur” tepkisini gösterdi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle