05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR 13 2 ŞUBAT 2021 SALI Cumhurbaşkanlığı ‘Bizim Yunus’ kutlama genelgesine Aleviler tepki gösterdi Gösteri sanatlarına nasıl sahip çıkıyorlar? Pandemi sürecinin etkili olduğu 2020 Martı’ndan bu yana dünya düzeyinde doğal olarak ülkemizde de krizle yüzleşen gösteri sanatlarını desteklemek için pek çok ülke kolları sıvadı. ABD’deki veriler göz önüne alındığında bunalımın boyutları korkutucu: Genel işsizlik oranının yüzde 8.5 olarak hesaplandığı 2020 yılının üçüncü çeyreğinde, oyuncuların yüzde 52’sinin, dansçılarınsa yüzde 55’inin işsizler ordusuna katıldığı görülüyor. Pandemi sürecinin sanata vurduğu darbe,1930’lu yılların büyük “ekonomik bunalımı”nı anımsatan bir yaklaşımla büyük “kültür bunalımı” olarak tanımlanıyor. New York Times yazarı Jason Farago, görsel sanatları, müzik, tiyatro ve dans sanatlarını “insanlığın” vazgeçilmez bir parçası olarak yorumluyor: “Varoluşunun temel taşlarından yoksun bırakılmış, ruh sağlığı bozuk bir toplumun iyileşmesi olası değildir.” (Ocak 13, 2021) Toplum yöneticileri kültür bunalımına çözüm arıyor Gelişmiş ülkelerin çoğu, kültürlerinin vazgeçilmez bir parçası olan sanat varlıklarını yalnızca “toplumsal değer” değil, “meslek” olarak da nitelendiriyor. Duruma bu açıdan bakıldığında, “işsizlik” sorunu “meslek yok oluşu”nu da gündeme getiriyor. Toplum yöneticileri, her iki bağlamda da önlem paketleri oluşturmakta. Yasal ve kurumsal farklılıklar olsa da kimi örneklere bakmakta yarar var. Alex Marshall’ın New York Times’daki yazısına (13 Ocak 2021) göre, geçen aralık ayında Amerikan Kongresi kararıyla, korona virüsünün tırpanladığı kültür etkinliklerine destek olarak sunulan 15 milyar dolar tutarındaki paket çok geciktirilmiş. Başka ülkeler ise daha çabuk davranmış. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Makron, bağımsız çalışan sanat işçilerine yardım elini çoktan uzatmış. Gösteri sanatlarının mevsimselliğini göz önüne alan bir “işsizliğe destek” sistemi Fransa’da uzun süredir zaten kullanılmaktaymış. Ülkeler önlem paketi yarışında Makron’un bir başarısı da pandemi nedeniyle duvara toslama tehlikesiyle yüzleşen televizyon ve sinema çalışmalarının sürdürülebilmesi için “devlet sigortası” oluşturması. Bu girişim, başta İngiltere, birçok ülke tarafından benimsenmiş durumda. Kültür yaşamı bağlamında “ödenek” zenginliğine sahip bir ülke olan Almanya, 2020’de, kültür etkinliklerinin yeniden başlaması için 1.2 milyar dolarlık bir destek fonu oluşturmuş. Bu tutar, gösteri uzamlarının havalandırma sistemlerinin yenilenmesi vb. gibi harcamaları da içeriyor. Alman Ekonomi Bakanlığı’nca birkaç yüz kişilik küçük gösteri projelerine “bonus” verilmesi de söz konusu. Kalabalık seyircili büyük gösteriler ise “iptal” sorununa karşı sigorta edilecekmiş. Avusturya “sanatsal etkinlik sigortası”nı Almanya’dan önce oluşturmuş. Pandemi süreci başladığında Güney Kore’nin Seul kentinde sunulmakta olan “Operadaki Hayalet” 3 hafta kapalı kaldıktan sonra devlet desteğiyle sürmüş. Pandemi nedeniyle ayrılan 280 milyon dolar ile kültür kurumlarına sahip çıkılmış. New York Eyaleti’nde, etkinlikleri canlandırmak için virüsün bulaşma oranı az olan bölgelerde, oturma yerleri sabitlenmemiş, esnekliği olan gösteri uzamları aranıyor. İşsiz kalmış sanatçılara vakıf desteği ABD’de, pandemi nedeniyle işleri bozulan sanatçıların parasal sorunlarını giderme yolunda çeşitli fonlar ve vakıflar işbaşında. 1882’de kurulmuş olan Actors Fund (Oyuncular Vakfı) geçen yıl 14 bin 500 sanat çalışanına 18 milyon dolarlık yardım yapmış. Kültür çalışmalarına destek veren Mellon Vakfı’nın burslarıyla pek çok sanatçı yeniden üretmeye başlayabilecekmiş. “Resmi ve özel kurumlar” arasında kurulacak ortaklıklar da söz konusu. Böylece sanatçıların mesleklerini sürdürebilmesi için olanaklar yaratılabilecek. Örneklere noktayı koyuyorum. Şimdi, şapkamızı önümüze koyup, insanlığımızın temel taşlarından olan sanat kültürümüzü yaşatabilmek için devlet, kurumlar ve toplum düzeyinde ne yapabileceğimizi düşünme zamanı. Daha da gecikmeden... BERGAMA ANTIK KENTI ARTIK DIJITAL ORTAMDA UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Bergama antik kentinin 2 bin 300 yıl önceki görünümü, dijital platforma taşınarak internet üzerinden erişime açıldı. Bergama antik kentinde çalışma yürüten Alman Arkeoloji Enstitüsü, 12.5 kilometrekarelik alanı dijital platformda haritalandırdı. Bölgedeki son 30 yıllık buluntular, tümülüsler haritaya yerleştirildi ve tüm arkeolojik yapılara ilişkin bilgiler interaktif kullanıma sunuldu. Enstitünün internet sayfasındaki haritalar, Türkçe, Almanca ve İngilizce yayına sunuldu. Haritalarda, “Kızıl Avlu”, “Batı Hamamı”, “Asklepion”, “Saray”, “Kule”, “Merak Taşı”, “Köprü”, “Termal Hamam”, “12 Odalı Yapı”, “Musalla Mezarlığı” gibi birçok ayrıntıya yer veriliyor. ‘YUNUS FELSEFESINE TERS’ Yunus Emre’nin ölümünün 700. yılı nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından yayımlanan kararname ile gerçekleştirilecek anma etkinliklerine Aleviler tepki gösterdi. UNESCO’nun 2021 yılını Yunus Emre’yi anma ve kutlama yıldönümleri arasına almasının ardından Tayyip Erdoğan tarafından “Bizim Yunus” adıyla anılması için genelge yayımlandı. Genelgede yurt genelinde ve yurtdışında yapılacak kampanyanın tertiplenmesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda ilgili kurum ve ve kuruluşların ortak hareket etmesi istenerek harcamaların ilgili kurumlarca karşılanması istendi. Cumhurbaşkanlığı’nın kararnamesine tepki gösteren Alevi Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Celal Fırat, Cumhurbaşkanlığı tarafından “Bizim Yunus” adıyla düzenlenmesi planlanan etkinliklerin Yunus Emre’nin felsefesine ters düştüğünü belirtilerek“ Özellikle son on beş yılda sadece ‘gelir sağlayıcı’ etkisi düşünülerek tek taraflı Sünni İslam bakış açısıyla kültürel sermaye yok edilmiştir. 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı onayıyla yayımlanan genelgede yine ideolojik ayrımcılık gözlerden kaçmamış, ‘Bizim Yunus’ adıyla anma genelgesi hazırlanması özneyi nesneden önce kabul eden Yunus felsefesine ters düşmüştür. Oysa Yunus felsefesi Aleviliktir. Sevgisizliği öfkeyi, reddetmeyi, yok saymayı kabul etmez. Bizler bu genelgenin derhal iptal edilmesini, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2021 UNESCO Anma ve Kutlama Yıldönümleri arasına alınan Yunus ve Hacı Bektaşı Veli kutlamalarının UNESCO’nun genel kabulüne uygun barış, kardeşlik insancıl anlayış ve yakınlaşmayı hedeflemesini istiyoruz” dedi. l İç Politika Ahh, ‘Keşke Meyhanesi’ne bir gidebilsek Evren Arkman Efe Demiryoğuran Daniska adlı müzik topluluğu Türkiye’nin en önemli solistleriÖZNUR ni çok yakında ya OĞRAŞ ÇOLAK yımlanacak yeni albümü “Keşke Meyhanesi”nde misafir edecek. Grubun ilk konuğu Ezginin Günlüğü’nün solisti Eylem Atmaca... Daniska, yeni şarkısı “Kavuşmak İhtimali”nde Atmaca ile düet yapıyor. Kavuşmak İhtimali; perküsyonların, udun ve kemanın hünerle kullanıldığı akustik bir şarkı. Şarkının konusu da ismiyle aynı; birlikte olduğumuz günlere duyduğumuz özlemi anlatıyor. Daniska’nın, o çok sevdiğimiz meyhane şarkılarına yenilerini kazandırmak istediği albümü “Keşke Meyhanesi” grup elemanlarından Gökhan Tümkaya’nın yazdığı bir şarkıyla başlamış. Tümkaya, şarkının Eylem Atmaca’nın sesine çok yakışacağını düşündüklerini ve kendisiyle paylaştıklarını söylüyor. Tümkaya, “Eylem, çok severek kabul etti, efsunlu sesiyle şarkımıza hayat verdi ve projenin ilk şarkısı ‘Kavuşmak İhtimali’ ortaya çıktı” diyor. “Keşke Meyhanesi” albümü tek tek yayımlanacak şarkıları, sürpriz düetleriyle devam edecek. Tümkaya, “İkinci şarkımızı çok ara vermeden yayımlamayı düşünüyoruz. Ama ne yalan söyleyelim yeni Deniz Bayrak Daniska, yeni şarkısı “Kavuşmak İhtimali”nde Ezginin Günlüğü solisti Eylem Atmaca ile düet yapıyor. şarkımıza konuk olacak müzik devinin ismini söylemeye de dilimiz varmıyor” diyor. Meyhane şarkılarını dinlerken o kültürü de incelemeye başlayan Tümkaya, “Gastronomi var, edebiyat var, müzik var... Bir içkinin etrafında böylesine zengin bir kültür oluşmasına kayıtsız kalamıyor insan” diyor ve ekliyor; “Biz de bu kültüre 2021 yılından bir katkı yapalım istedik. Bir yeni nesil meyhane Müzik susuyor, müzisyenler ölüyor İstanbul Müzisyenler ve Sahne Emekçileri Derneği yöneticisi Mert Baydeniz, “Son iki ayda intihar eden ikinci müzisyen kardeşimiz. Pandemide zor durumdayız, sosyal güvencemiz yok. İktidar yanlısı müzisyenlerin sesleri çıkmıyor, ülkemizde nam salmış sanatçıların arkasında çalan federasyon başkanının sesi çıkmıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği 3 bin TL ile bu işin dönmeyeceğini çok iyi biliyorlar” diyor. Ünlü yönetmen Roman Polanski’nin 2002 yapımı, Piyanist filmi, 2. DünKONUK YAZAR de, özellikle eğlence yerlerine hiçbir hoşgörü getirilmemekle kalınmadı, yardım da ya Savaşı’nın henüz başında EMEL edilmedi. O insanlar artık inAlmanya’nın Polonya’yı işgaSEÇEN tihar ediyor! lini, bir piyano sanatçısı üzerinden anlatır. Polonya’nın İkinci intihar en yetenekli piyanistlerinden biri Yeni intihar, İzmir Buca’dan gelolan, Yahudi Szpilman ve ailesinin di. 11 aydır işsiz olan, bağlama saNazi işgalinden sonra değişen ya natçısı, iki çocuk babası Erdem Toşamları, savaşın sonuna kadar de puz yaşamına son verdi. Konu ile ilvam eden süreçte ele alınır. Szpil gili olarak İstanbul Müzisyenler ve man, Varşova radyosunda işgalden Sahne Emekçileri Derneği yöneticiönce yayın yapan son kişi olarak si Mert Baydeniz, “Son iki ayda inkalır ve radyo binası Naziler tarafın tihar eden ikinci müzisyen kardedan bombalanırken piyanosunu çal şimiz. Pandemide zor durumdayız, maya devam eder. Çünkü müzik de sosyal güvencemiz yok. İktidar yanvam etmelidir! Filmin ilerleyen sü lısı müzisyenlerin sesleri çıkmıyor, recinde, müziğe, sanata saygı du ülkemizde nam salmış sanatçılayan, Nazi subaylarının yardımıyla, rın arkasında çalan federasyon başbir evde tecrit de olsa piyanistimiz kanının sesi çıkmıyor. Kültür ve Tuyaşamını sürdürür. Bir başka deyiş rizm Bakanlığı’nın verdiği 3 bin TL le, Naziler, kendilerine yok edilme ile bu işin dönmeyeceğini çok iyi bisi gereken bir hedef olarak gösteril liyorlar. Kira 1500 TL, faturalar bin miş düşmanı, işin içine sanat girin TL, eşi, çocuğu varsa. Bu şekilde ce, bambaşka bir gözle ele alır. Pan nasıl mücadele edeceğiz” sözleriydemi dönemini de küresel bir savaş le durumun vahametini gözler önüolarak görürsek, Türkiye’nin de pa ne seriyordu. Pandemi açıklanıp kayını aldığını söyleyebiliriz. Ama uy panma başlayalı, bir ay sonra bir yıl garlığı sembolize eden, kültür, sa bitecek. En başından beri sanatçı, nat elçilerine yönelik şefkatli elmüzisyen, sahne emekçilerinin yaler nerede? Pandemiden en çok et şadığı problemler, önemsememeye kilenen sektörlerden biri de kapa devam ediyor. Bazı belediyeler banan eğlence yerleri ile birlikte işsiz zı sanatçılara olanak tanırken ya da kalan müzisyenlerdi. AVM’ler açıl bazıları çevrimiçi konserler sunardı ama bir tür yaşam biçimine mü ken, bazıları hiç görmüyor. Müzik dahale etmek de sayılacak biçim susuyor, müzisyenler ölüyor! Kadıköy’de ‘Çarşamba Klasikleri’ Rahşan Alpay (Çellist), Evrim Güvemli (klarnet) ve Jerfi Aji (piyano). Trio Kuvars Viyolet. Kadıköy Belediyesi Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde “Çarşamba Klasikleri”nde 3 Şubat akşamı Trio Kuvars Viyolet yer alıyor. Topluluk klarnet, viyolonsel ve piyano için bestelenmiş eserlerden oluşan bir program seslendirecek. Ardından 10 Şubat’ta flüt ve arp resitali, 17 Şubat’ta ise flüt ve viyola resitali, 24 Şubat’ta ise müzisyen ve yazar Göknil Özkök’ün, Elif Gökçe Tuğrul ile birlikte kurdukları Duo Morpheus piyano ve viyola resitali verecekler. Eylem Atmaca Gökhan Tümkaya şarkıları albümü yapma sebebimiz bu. Bunu yaparken şiire (özellikle ikinci yenilere), sinemaya (özellikle Yeşilçam’a) ve klasik Türk müziğine saygımızı da her fırsatta belli etmeye çalışıyoruz. Biz Keşke Meyhanesi’ni Münir’in Adilesi’ne kavuştuğu, Tomris ve Turgut’un el ele tutuştuğu, Zeki’nin, Müzeyyen’in, Neşet’in birlikte gülüştüğü, tüm saatlerin her daim muhabbeti vurduğu yer olarak tanımlıyoruz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle