Katalog

HABER 5 18 ŞUBAT 2021 PERŞEMBE Usta sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar, yeniden yargıç karşısına çıktı Savcı iki sanatçı için 4 yıl 8’er ay istedi Katıldıkları bir televizyon programındaki sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçlamasıyla yargılanan sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar dün bir kez daha yargıç karşısına çıktılar. Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, usta sanatçıların “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan ayrı ayrı 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Müjdat Gezen ve avukatı hazır bulunurken müşteki avukatı da mahkeme salonunda yerini aldı. Duruşmaya Gezen’in doktoru da katıldı. Müjdat Gezen savunmasında, “Ben 11 aydır kronik rahatsızlık yaşıyorum. ‘Haddini bil’ cümlesi hakaret değildir. Değerini bilmek anlamına gelir. ‘Haddini bil’ demek hakaret olsaydı gulanmasını talep ederim” dedi. Gezen’in avukatı Fuat Selvi, “Müvekkilimizin söylediği sözde hakaret suçunun unsurları yoktur. İddianame düzenlenmesi mümkün değildir” diyerek müvekkilinin beraatını isDuruşmaya sanatçı Müjdat Gezen’in doktoru da katıldı. tedi. Akpınar’ın avukatı Ahmet Cumhurbaşkanı söylemezdi” dedi. Köksal Bayraktar da sözlerin eleşDuruşmaya Türkçe sözlük getiren tiri kapsamında kaldığını belirteGezen sözlüğü eline alarak, “Söz rek, “Sözlerin tümü dikkate alındılükte de haddini bil kelimesi haka ğında hakaret yoktur eleştiri varret olarak geçmemektedir. Değerini dır. Müvekkilimin beraatini talep bil anlamına gelmektedir. Öncelikle ediyorum” dedi. Esas hakkındaberaatımı, mahkeme aksi kanaatte ki mütalaasını açıklayan Cumhuise lehime olan tüm hükümlerin uy riyet savcısı, Gezen ve Akpınar’ın Halk TV’de yayımlanan Halk Arenası programında söyledikleri sözler nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediklerini belirterek 4’er yıl 8’er aya kadar hapis ile cezalandırılmalarına karar verilmesini istedi. Süre talebi Gezen ve Akpınar’ın avukatları savunmalarını ayrıntılı yapmak ve mütalaaya karşı beyanda bulunmak amacıyla süre talebinde bulunurken müşteki avukatı ise şikayetlerinin devam ettiğini ve sanıkların ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçunu işleme suçuyla cezalandırılmalarını istedi. Müjdat Gezen’in duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren mahkeme, avukatların ise mütalaaya karşı savunma yapması için süre vererek duruşmayı erteledi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefinde CHP lideri Kılıçdaroğlu vardı Yanıt yerine hakaret Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Gara’da 13 asker, polis ve sivil yurttaşın şehit edilmesinden “kendisini sorumlu tuttuğunu” ifade ederek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili hakaretamiz ifadeler kullandı. Kılıçdaroğlu, önceki günkü parti grup toplantısında Gara operasyonuna yönelik Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle 5 soru sormuştu. Kılıçdaroğlu’nun “utanmadan, sıkılmadan 13 şehitle ilgili ‘Bunun sorumlusu Cumhurbaşkanı’dır’” dediğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Ya sen ne yüzsüzsün, sende yüz var mı? Sen nasıl oluyor da 5 yıldır 6 yıldır bu şehitlerimizi yakından takip eden bizlere ‘Bunların sorumlusu Cumhurbaşkanı’dır’ diyorsun? Terbiyesiz herif. Sana MilSALON YİNE TIKLIM TIKLIMDI Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen partisinin Ankara 7. Olağan İl Kongresi’ne katılan Erdoğan, buradan Ordu ve Şanlıurfa 7. olağan il kongrelerine de canlı bağlantı yaptı. Koronavirüs tedbirlerine uyulmadığı için eleştirilen AKP kongreleri için Erdoğan, “FETÖ taktikleriyle, önünü arkasını kırkıp kuşa çevirdikleri görüntüler üzerinden bizim şu coşkumuzu örselemek isteyenler boşuna uğraşıyor” dedi. li Savunma Bakanımı, İçişleri Bakanımı gönderiyorum, bilgilendirsinler diye, sen bunlara layık değilsin. Utanmadan, sıkılmadan kalkıp Cumhurbaşkanı’na fatura kesmeye kalkıyorsun. Senin bu yaklaşımlarınla bu ülkede biz terörizmle mücadeleyi durdurmayacağız. Sen teröristlerle el ele, kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyebilirsin ama biz teröristlere karşı Gara’da, Cudi’de, Tendürek’te mücadelemizi sürdüreceğiz, sen de tribünlerden seyret.” Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun teröristlere bir gün bile “terörist diyemediğini” savundu. “Çünkü onlarla ortak. ‘PKK’nin Suriye uzantısını terör örgütü olarak görmüyorum’ diyenler Bay Kemal ve yandaşlarıdır” diyen Erdoğan, “Sen önce teşkilatlarındaki DHKPC’lileri temizle. Bunların her şeyini senin önüne koyacağız merak etme” diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gezi olayları sırasında vandallarla beraber İstanbul ve Ankara’yı ateşe verenler, belediye otobüsünü yakanlar siz değil miydiniz? Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarma için attığımız adımları sabote eden siz değil miydiniz? Almanya o bölgelere kaçmış olan Dündar’ı savunuyor. Kimi savunuyor, Selo’yu savunuyor. Siyaseti başkaları gibi sırça köşklerde değil milletimizin arasında yapacağız. Kibri kapımıza asla yaklaştırmayacağız. Milletle arasına mesafe koyan hareketin varacağı yer tarihin tozlu sayfalarıdır.” l ANKARA/Cumhuriyet KILIÇDAROĞLU: Kontrolü kaybetTi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisi için, “Terbiyesiz herif” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sosyal medya hesabından yayımladığı video ile yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bugün, Erdoğan bana hakaret ediyor. Kontrolünü kaybedip ‘terbiyesiz’ bile diyor. Niçin söylüyor bunları? Ben 16 şehidimizin hakkını savunduğum için. Ve kendisine 5 soru sordum. Şehit aileleri adına sordum, milletimiz adına sordum. Beş soruya cevap ver de en azından toplum ne olup olmadığını öğrensin diye. Ama sen bütün bunları bırakıyorsun, bana hakaret ediyorsun. Hangi gerekçeyle hakaret ediyorsun? İşin reklamına kaçıyorsun. Ben, 16 şehidimizin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğim. O beş sorunun cevabını mutlaka senden alacağım.” 5 kuruşluk dava Bu arada Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı üzerine, hakaretleri nedeniyle Erdoğan hakkında, yine 5 paralık dava açıyoruz! Kılıçdaroğlu’nun muhataba biçtiği değer gereğince ‘Şehitlerin sorumlusu Erdoğan’dır!’ eleştirisinin haklılığını da ispatlayacağız” dedi. Öte yandan, CHP’li Özgür Özel de Meclis’te 20 saniyelik bir basın toplantısı düzenledi. “Meclis tarihinin en kısa basın toplantısını yapmak için karşınızdayım” diyen Özel, Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu hakkında yaptığı tüm iftira, hakaret ve küfürleri kendisine aynen iade ettiklerini söyledi. l ANKARA ti. Yazıklar olsun! Keleşi kafana dayamış, arabandan indirmiş, mağara mağara dolaştırıyor, alıkoymak fazla kibar kaçmıyor mu? OnHerkes her şeyi lar “REHİN”di! Pazarlık için rehin alıbiliyordu! nan gemiciler gibi. Gemicileri para verip alıyorsunuz, kendi askerinizi, poliHani bir kasabada bir cinayet olur, hiç ses çıkmaz, herkes susar. Şehirden bir polis müfettişi gelir, araştırır ve ortaya çıkar ki herkes her şeyi biliyormuş! Ama her birinin farklı bir hesabı, farklı bir gerekçesi varmış ve görmemiş, duymamış, söylememiş! Şehitlerin cenazelerinin gömülmesi gerekince herkes birbirine soruyor: Bunlar nereden çıktı, neredeydiler, neden kurtarılmadılar! Oysa hükümet biliyordu. Muhalefet biliyordu. Medya biliyordu. Siz bilmiyordunuz! CHP milletvekili Murat Bakan, “Defalarca soru önergesi verdim, yanıt vermediler!” diyor. Veli Ağbaba, TBMM’de aileleri yanına alıp basın toplantısı yaptı. Duymadılar, görmediler. Sorarsan, aileleri arıyorduk, sık sık görüşüyorduk diyorlar. Doğru, AKP Genel Başkanı, partisinin Trabzon il kongresinin ortasında, kalabalığı dalgalandırmak için o şehitlerden birinin annesini aradı, acılı anne ağlamaktan konuşamadı, zaten mezarlıktaymış, canını toprağa veriyor, ne diyor ona AKP Genel Başkanı: “Oğlun şehit oldu, ne büyük şeref!” Salonda heyecan dorukta! Salon “lebaleb dolu, bu pandemi günlerinde. Maşallah!” Salonu doldurmuş partili gençlik, sosyal mesafesiz, ellerine verilmiş kâğıtlardan sözlerini okuyup şarkı söylüyor. Lider mutlu, gençlik coştu diye heyecanlanıyor, espri yapıyor, güldürüyor. Mağarada öldürülmüş şehit Semih Özbey’in anası mezarlıkta ağlıyor! Pazarlık yapılmadı sinizi niye alamıyorsunuz? Daha önce aldınız? Bu 13 asker, polis, istihbarat elemanı, 20152016 yılları arasında, sözümona çözüm süreci sırasında, kasabanın görmedik, duymadık, sustuk, politikası sırasında kaçırıldı. Bunlar için pazarlığa girişilmedi, çözüm süreci bitmişti. Sertlik dönemiydi. Fiyaskoyu açıklamak devletin valisine düştü! Müjde değil çünkü. İçişleri Bakanı, Karayılan’ı parçalayacakmış, yırtıyor kendini. Milli Savunma Bakanı’nın ne dediği anlaşılmıyor. En başta “başaramadık” dedi. Oysa bütün hesaplar başarmak ve düşen oy oranlarını yükseltmek üzerine yapılmıştı! Çarşamba günü müjde verileceği anonsu bile! O gün operasyon yapılıyor ve ne yazık ki Hollywood filmlerindeki gibi bitmiyor, Er Ryan kurtarılamıyor. Çarşamba günü, ayın 10’unda 13 kişi mağaralarda geçirdikleri, umut ve korkuyla bekledikleri altı yıllık acılı hayatlarının sonuna geliyor. Çok acı bir son. Ve o çok acı sonu biz öğrenmek için birkaç gün daha beklerken anons edilmiş müjdenin verilmesi lazım tabii, Ay’a gidip geliyoruz! Operasyon başarılamamıştır. Uyduruk mağara krokileriyle açıklanabilecek bir fiyasko değil bu. Askerlerimizi bu çok zor operasyona sürüklerken müjde vermek uğruna önü arkası iyi hesaplanmamıştır. Devlete emanet edilmiş ve terör örgütü tarafında rehin alınmış o görevlilerin, her ne pahasına olursa olsun, İsrail’in yaptığı gibi, sağ salim kurtarılması gerekirken neden bunun yapılmadığının heHerkes her şeyi biliyordu. Ben sabı verilmeli. O yapılmıyor. Şebile kaç kez yazdım, bundan ön hit annesi teselli bile edilmiyor. ceki gazetemde. En son 2019’da Parti kongreleri alayı valayla deHDP Diyarbakır il binası önünde vam ederken YAS bile tutulanneler oturma eylemine başmuyor! Beyni sulanmış bir mecladığında aralarında iki de rehin zup, iktidara yanaştı diye çıkarılannesi vardı. Müslim Altıntaş ve dığı ekranlarda “13 kişi öldü diAdil Kavaklı’nın anne babasıyla ye yas mı tutulur?” diyebiliyor! konuştum, onları da burada yaz Oysa biz yastayız! Şehit mi oldım. İktidar da biliyordu her şeyi, dular, melek mi oldular, o kurne yaptılar? Sabır tavsiye ettiler! taramadığımız insanlar için yasNeden? “Devlet, terör örgütüy tayız. Suudi Kralı için tutmadığıle pazarlık etmez!” O yüzden mız yası şimdi tutuyoruz. Halkın iki askerimizi yaktı IŞİD, sey gündemi ise pandemi, ekonorettik! Yasını bile tutamadık. mi, yoksulluk, işsizlik! Başarısız Tanımlar önemli operasyona kalmayacak, iktidarı bu götürecek. Barajın altındaÖnce tanımları düzeltelim: ki oy oranıyla büyük ortağı parAKP Genel Başkanı onlardan mağında oynatan küçük ortağın bahsederken “ESİR” dedi. Esir, tahakkümü de kurtarmayacak, uluslararası hukukta, savaş ha HDP’yi kapatma planı da CHP’yi linde iki devletin askeri için kul şeytanlaştırma da! Yeni anayasa lanılır. Terör örgütü esir almaz, masalları da çarşamba müjdesi REHİN alır! HDP Eş Genel Baş gibi fos çıkacak. Zulüm arttıkça kanı Mithat Sancar, TBMM’de son yaklaşır. Yeter ki Millet İttifayaptığı konuşmasında “alıkoy kı sağlam dursun. Gençler, onmak, alıkonulmak”tan bahset lara da henüz güvenmiyor! Erdoğan ‘İlleri 4 gruba ayıracağız’ dedi ‘Kademeli normalleşmeyi mart ayında başlatıyoruz’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “İllerimizi Sağlık Bakanlığımızın kriterlerine göre dört gruba ayırarak, mart ayı başı itibariyle kademeli normalleşme sürecini başlatıyoruz. İllerimizi vaka ve aşı oranları gibi kriterlere göre düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak sınıflandıracağız. Normalleşme takvimini buna göre yürüteceğiz” dedi. Mart ayının koronavirüse karşı aşılama ayı olacağını belirten Erdoğan, “Uzaktan eğiteme devam eden öğrencilerimizin durumu illerimizdeki vaka sayısına göre değerlendirilecektir” ifadelerini kullandı. Hafta sonu kısıtlamasını illerdeki vaka ve aşılama kriterlerine göre aşamalı kaldıracaklarını söyleyen Erdoğan “İşine ara vermek zorunda kalan restoran, kafe, kıraathane vb. esnaflarımızı rahatlatacak yol haritası önümüzdeki günlerde açıklanacaktır” diye konuştu. Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında konuştu, özetle şunları söyledi: Terörle mücadele: Temmuz 2015’ten bugüne kadar ülkemizin verdiği şehit sayısı 401’i asker 443 jandarma olmak üzere toplam 1259’dur. Terör örgütlerinin saldırılarında 770 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yurtiçinde 6000, yurtdışında 6900 olmak üzere toplamda 12 bin 900 olmak üzere imha edilmiştir. PKK ile arasına mesafe koyamadığı için nezdimizde hiçbir zaman gerçek siyasi bir kurum haline gelemeyen bir parti var. Bu terör örgütü yardakçıları olarak Cumhur İttifakı olarak diyoruz, asıl bu millet şehit ve gazilerimizin hesabını soracak. Öyle bir soracak ki, bir daha kimse benzer ‘Sorumlu devlettir’ Kılıçdaroğlu tamamı yalan bir sürü zırvayı arka arkaya sıraladı. Arada güya bize sorular soruyor. Tüm ömrü kuytu köşelerde geçmiş bu soruları bir meczup sorsa diyeceğiz ki mazurdur. Hayatının bir bölümü memuriyetle, diğer kısmı siyasetle geçmiş, kasetle gelmiş de olsa CHP’nin koltuğunu cebren işgal etmiş bir adamcağızdır. Böyle sorular soruyorsa biz bunun arkasında başka niyetler ararız. Operasyonun sorumlusu elbette aynı zamanda başkomutan ve yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanından Milli Savunma Bakanı, askerinden polisine kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Bunlar kendilerini bu devletin bir mensubu olarak görmedikleri için Suriye’den Karabağ’a kadar yaptığımız hiçbir operasyonu sahiplenmediler. CHP grup toplantısında sergilenen pespayelik söz konusu zatın rezil karakterinin artık iyice bildiğimiz, tanıdığımız tezahüründen başka bir şey değildir. ihanetlere teşebbüs edemeyecek. Ay’a gitme: Bu milletin derdiyle dertlenemediği gibi heyecanı ile gururlanamayan nasipsizler bu alanda da hemen kendini gösterdiler. Biz Samanyolu galaksisi diyoruz onların gözü hâlâ samanda. Kısa çalışma ödeneği: Kısa çalışma ödeneğinin süresini son defa olarak mart sonuna, nakdi desteği 17 Mart’a uzattık. Gübre desteklerini yüzde 100 artışla iki katına çıkartıyoruz. Buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi hububat ürünlerinde desteği 16 liraya yükseltiyoruz. l ANKARA/ Cumhuriyet