28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 7 OCAK 2021 PERŞEMBE EMEK İmalat sanayisinde çalışan kadınların en az üçte biri anne ya da kayınvalideden yardım alıyor En büyük destek anneden 4 Kadın işçilerin tamamı işgünlerinde evde yemek, temizlik, çocuk bakımı, ev toplama, bulaşık, çamaşır, ütü gibi ev işlerinden en az birini yaptığını ifade ediyor. Birleşik Metalİş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan imalat san Evli olan kadın işçilerin üçte ikisi işlerin planlamasını da tek başına karar veriyor. nayisinde kadın işçilerin sorunlarına n Kadın işçilerin tamamı işgünlerinilişkin rapor, çalışan kadınların, top de evde yemek temizlik, çocuk bakımı, lum ve aile hayatında karşılaştıklaev toplama bulaşık, çamaşır, ütü gibi rı sorunları daha ağır bir şekilde yaşa ev işlerinden en az birini yaptığını ifadığını ortaya koydu. Çalıştıkları en az de ediyor. sekiz saatlik mesainin yanı sıra evde n Kadın işçilerin yarısı ev içi yüklerin de çoğunlukla ev işi ve çocuk bakımı paylaşılmadığını söylüyor. nı üstlenen kadınların en az üçte biri n Ev içi yüklerin paylaşıldığını söyleyenanne ya da kayınvalidesinden yardım ler toplamın yarısı iken, evli olanlarda bu almak durumunda kalıyor. oran dörtte bire gerilemektedir. Sendikanın İşçi Sağlığı ve İş Güvenn Evli olmayan beş kadın işçiden dörliği Dairesi’nin koordinasyonunda, dü kendilerine haftada 8 saat ve üzeakademisyenlerin katkısı ile hazırla ri zaman ayırırken evli olanların yarısı nan “ElektrikElektronik Sektöründe kendine zaman ayırabiliyor. Çalışma Koşulları ve Toplumsal Cinsin Toplumsal cinsiyet rolleri kadınlayet Rollerinin Kadın İşçiler Üzerindeki rın sağlığını etkiliyor Etkileri: İşyeri Vaka Analizi” adlı çan 49 kadın işçinin 14’ü kayınvalide lışma, işçi sağlığı ve güvenliği açısın ya da anne desteği alıyor. dan ihmal edilen bir bakış açısından, n Altı saatin altında uyuyan kadın iştoplumsal cinsiyet bağlamında, imalat çilerin sağlıkları daha kötü. sanayisindeki kadınların sorunlarına n Kadın işçiler arasında evli olup işleışık tutmayı hedefliyor. ri planlanmasında ortak karar alanlar, Çifte sömürü almayanlara göre, kendine zaman ayıranlar, ayıramayanlara göre, ev içi yükü Rapora göre ülkemizde işçi sağlığı ve paylaşılanlar, paylaşılmayanlara göre iş güvenliği alanında yürütülen çalışma kendini daha sağlıklı hissediyor. lar, dünyada görülen kimi örneklerin akn Kadın işçilerin üçte ikisi kas iskesine kadın işçilerin toplumsal let sorunu yaşıyor. Bunu nörolojik cinsiyet rollerini görmezden sorunlar izliyor. gelmektedir. Kadınlar çalışma n Kadın işçiler yüzde 78 boyaşamının içine girdiklerinde yun, yüzde 76’sı bel, yüzde çocuk bakımı, yaşlı bakımı, 61.5’i sırt ve yüzde 69’u baş ev içi işler gibi yüklerinden ağrısı yaşıyor. kurtulmuyor, hem işi hem n Fazla mesai yapan kadın de cinsiyet rollerini birişçilerde kasiskelet hastalığı likte götürmeye çalışıoranı yüzde 38 iken yapmayorlar. Zihnen ve bedeyanlarda yüzde 14’tür. nen daha fazla yorulun Toplam çalışma süresi 8 yorlar. Haliyle bu çifte yıl ve üzeri kadın işçileremek sömürüsünün kadın de kas iskelet hastalığı işçi sağlığı üzerine olumyaşayanların oranı yüzsuz etkileri bulunmaktadır. de 41 iken altında yüzÇalışma Birleşik Metalİş de 20’dir. Sendikası’nın örgütlü oldun Evli olanlarda kas ğu, elektrik alanında üretiiskelet hastalığı yaşami yapan ağırlıklı kadın yanların oranı yüzde işçilerden olduğu, 57 39, evli olmayanlarkişiden oluşan montaj hatlarında üretim yapanların bir işyerinde yapıldı. Araştırmada öne çıkan sonuçlar özetle şöyle: Araştırma, üretim bandındaki 101 işçiden 95’inin kadın olduğu ve kadın emeğinin yoğun bir biçimde kullanıldığı elektrikelektronik sektöründeki küçük parçaların üretiminin yapıldığı bir alanda faaliyet yürütmekte olan bir işyeri tercih edildi. da yüzde 14’tür. Buna karşın evli olmayanlarda omuz ağrısı evli olanlara göre daha sık karşılaşılan bir durumdur. KADIKÖY BELEDIYESI IŞÇILERI TİS EYLEMI YAPTI Kadıköy’de TİS eylemi DİSK’e bağlı Genelİş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Genelİş üyesi Kadıköy Belediyesi işçileri TİS hakları için eylem yaptı. Şu ana kadar üç oturum yapabildiklerini ve grev aşamasına geldiklerini belirtti. Kadıköy Belediye binası önünde eylem yapan Kadıköy Belediyesi işçilerine Ataşehir, Kartal ve Maltepe belediyesi işçileri de destek verdi. İşçiler adına açıklamayı işyeri temsilcisi Tahsin Aydın yaptı. Taleplerinin 6 aydır belediye yönetimi ve şirketinin masasında olduğunu söyleyen Aydın, “Tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen sadece üç oturum yapabildik. Bu oturumlarda 81 maddeden sadece 27 tanesini tutanak altına alabildik” dedi. Yasal olarak grev aşamasına geldiklerini ifade eden Aydın, “Son safhada hâlâ diyalog, masa ve uzlaşı diyorsak kimse bizi art niyetle suçlamasın. Biz böyle yaklaşırken belediye yönetiminden aynı hassasiyeti göremiyoruz” diye konuştu. 4 Kadın işçilerin üçte ikisi kasiskelet sorunu yaşıyor. Bunu nörolojik sorunlar izliyor. Kadınların yüzde 78 boyun ve yüzde 69’u baş ağrısından şikâyetçi. Yoksulluk sınırının 8 bin lira civarında olduğunu hatırlatan memurlar, 2021 yılının ilk altı ayı için verilen yüzde 7.36’lık zamdan şikâyetçi oldu. Verdiğiniz maaş çay simide yetiyor MEHMET İNMEZ Birlik SağlıkSen üyeleri, memur maaşlarına yapılan zammı protesto etmek için semaverde çay demleyip yurttaşa çay ve simit ikram ederek “İktidarın verdiği zamla ancak çay ve simit alabiliyoruz” dedi. Hükümetin verdiği zam oranlarının düşük olduğunu ifade eden Birlik SağlıkSen üyeleri Basmane PTT önünde çay ve simit ile yapılan zam oranını protesto etti. Birlik SağlıkSen Başkanı Ahmet Doğruyol, “Zamanında asgari ücretlilerimiz için yapılan çay simit hesapları maalesef bugün memurlarımız için yapılır olmuştur. Bundan dolayıdır ki bize verilen ilk maaş zamlarımızın bordrolarını yakarak, semaverde çay demleyip katılımcılara çaysimit ikram ediyoruz” dedi. Ahmet Doğruyol, “2021 yılı ocak ayından itibaren memura yüzde 7.36, memur emeklisine yüzde 7.36, İşçi BağKur emeklisine yapılan yüzde 8.36 zammı kabul etmiyoruz. En azından asgari ücretlilerimize yapılan yüzde 21.56’lık zammın memur ve emeklilerimize de uygulanması gerekirdi. Yapılan hesaplamalara göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırının yaklaşık 2 bin 600 TL, yoksulluk sınırının yaklaşık 8 bin 500 TL civarında olduğu ortamda, emeklilerimiz açlık sınırında, ya da altında, çalışan memurlarımız ise açlıkyoksulluk sınırları arasında sıkışıp kalmışlardır” diye konuştu. l İZMİR T.C. GAZİANTEP 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNCE’NDEN Cebir ve Hatice oğlu, 1969 Halep/SURİYE doğumlu olan NUH BEÇBİLO hakkında Kaçakçılık suçundan dolayı açılan kamu davasında mahkememizin 17/12/2020 tarih ve2020/1150 Esas, 2020/1431 Karar sayılı ilamı ile sanığın 10 ay hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine ve sanıkta yakalanan kaçak mallarında 5237 sayılı TCK 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verildiği, Muhammet Hamedi ve Mehe Hüseyin oğlu, 1966 D.lu Halep/SURİYE nüf. kayıtlı olan HÜSEYİN HAMED hakkında Kaçakçılık suçundan dolayı açılan kamu davasında mahkememizin 15/12/2020 tarih ve 2020/1208 Esas, 2020/1410 Karar sayılı ilamı ile sanığın 10 ay hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine ve sanıkta yakalanan kaçak mallarında 5237 sayılı TCK 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verildiği,Abdulkerim ve Hamide oğlu, 1991 D.lu Halep/SURİYE nüf. kayıtlı olan SUPHİ HASAN hakkında Kaçakçılık suçundan dolayı açılan kamu davasında mahkememizin 17/12/2020 tarih ve 2020/1116Esas, 2020/1430 Karar sayılı ilamı ile sanığın 10 ay hapis ve 20,00 TL adli para ceza ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine ve sanıkta yakalanan kaçak mallarında 5237 sayılı TCK/ 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verildiği, İnad ve İsra oğlu, 1997 D.lu Deyrizzor/SURİYE nüf. kayıtlı olan AHMED MUANİD hakkında Kaçakçılık suçundan dolayı açılan kamu davasında mahkememizin 10/12/2020 tarih ve 2020/1218Esas, 2020/1351 Karar sayılı ilamı ile sanığın 10 ay hapis ve 20,00 TL adli para ceza ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine ve sanıkta yakalanan kaçak mallarında 5237 sayılı TCK/ 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verildiği, Haydar ve Emine oğlu,1985 Halep/SURİYE doğumlu olan BESSEM BİLAL hakkında Kaçakçılık suçundan dolayı açılan kamu davasında mahkememizin 16/10/2020 tarih ve2020/497 Esas, 2020/787 Karar sayılı ilamı ile sanığın 10 ay hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine ve sanıkta yakalanan kaçak mallarında 5237 sayılı TCK 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verildiği, Abdulhamidve Sultane oğlu,1962 Halep/SURİYE doğumlu olan KEMAL BİLAL hakkında Kaçakçılık suçundan dolayı açılan kamu davasında mahkememizin 16/10/2020 tarih ve2020/497 Esas, 2020/787 Karar sayılı ilamı ile sanığın 10 ay hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine ve sanıkta yakalanan kaçak mallarında 5237 sayılı TCK 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verildiği, Mahmoudve Amıra oğlu,1991 Halep/SURİYE doğumlu olan MOHAMAD DANNOUN hakkında Kaçakçılık suçundan dolayı açılan kamu davasında mahkememizin 30/10/2020 tarih ve2020/667 Esas, 2020/960 Karar sayılı ilamı ile sanığın 10 ay hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine ve sanıkta yakalanan kaçak mallarında 5237 sayılı TCK 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verildiği, Isa ve Sara oğlu,1982 Halep/SURİYE doğumlu olan SALIH BERKE hakkında Kaçakçılık suçundan dolayı açılan kamu davasında mahkememizin 30/10/2020 tarih ve2020/667 Esas, 2020/960 Karar sayılı ilamı ile sanığın beraatine ve sanıkta yakalanan kaçak mallarında 5237 sayılı TCK 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verildiği, Gerekçeli kararın, sanıkların adresi açık olmadığından tebliğ edilemediği anlaşılmış olmakla 7201 sayılı yasanın 28/1 maddesi gereğince kararın ilanen tebliğine karar verilmiştir. İlanın yayın tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ olunmuş sayılarak 1412 sayılı CMUK 310 maddesi gereğince takip edilen 7 günlük yasal süre içerisinde usulen istinafitiraztemyiz olunmadığı takdirde kesinleşmiş olunacağı tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1288669) Reform umudu azalırken piyasalar coşkulu Merkez Bankası’nın 2 puanlık faiz artırımından bu yana TL’nin değer kazancı sürerken, piyasalarda coşkunun devam ettiği gözleniyor. Buna karşılık yeni yılda yapılacak ekonomi ve hukuk reformları konusundaki umudun ise giderek azaldığı gözleniyor. Bir yandan olumlu havadan faydalanıp kâr maksimizasyonu yapmaya çalışan piyasa oyuncularının, öte yandan siyasetteki gelişmeleri yakından takip etmeye çalıştıklarına şahit oluyoruz. Yabancı bankaların art arda “TL’nin daha da değer kazanacağını” belirten raporlar yayımlamalarının etkili olduğu, hisse senedi ve döviz piyasalarında iyimser havanın hâkim olduğu gözleniyor. Böyle bir furya başladığında dışarıda kalırlarsa para kaybedeceklerini gören piyasa oyuncuları ise her zaman olduğu gibi bu furyaya katılmayı tercih ediyorlar. Buna karşılık özellikle yapılacak reformlar konusunda bir tedirginliğin başladığını söylemek gerekiyor. Piyasadaki oyuncular zaten AKP ile MHP ittifakının Batı’nın istediği reformları yapmakta çekimser kalacağını düşünerek reform sözlerine ihtiyatlı yaklaşıyorlardı. Son olarak SMA hasta yakınlarına devlet yardımı istedikleri için Sağlık Bakanı tarafından yapılan sert karşı çıkışlar, bunu savunanlara terörist damgasının vurulması, ardından Boğaziçi Üniversitesi’ne dışarıdan atanan rektöre yapılan karşı çıkışlara gösterilen polis tepkisi, piyasa oyuncularını da tedirgin etmiş görünüyor. Genel olarak “bu anlayışla reform sözlerinin birbiriyle çeliştiğini” belirterek bu konudaki umutların azaldığına işaret ediyorlar. Piyasa dışından iş kesimine gelince, Reform umudunun tümüyle yitirilmediği ama son olaylar ile reformların birbiriyle tutarlı olmadığını, özel sohbetlerde konuşmaya başladıklarına şahit oluyoruz. Konuştuğumuz bir işadamı hâlâ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yapılması gerekenler konusunda eskisine kıyasla daha rasyonel gördüklerini ama reformlarda ne kadarıyla yetinileceği ya da ittifak ortağı Devlet Bahçeli’nin ne ölçüde ikna edileceği konusunda emin olmadıklarını söyledi. Artık birkaç hafta içerisinde yapılacakların açıklanması gerektiğini aksi takdirde reform sözlerinin boşa çıkacağını kaydeden aynı işadamı, “Ocak sonu geldiğinde hâlâ bir paket yoksa o zaman reform sözlerinin boşta kaldığının söylenebileceğini” kaydetti. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemde Devlet Bahçeli ile sık sık görüşmesi, son olarak evine ziyarette bulunması “çok kritik toplantılar” olduğu kabul ediliyor. Görüşmelerin içeriğine ilişkin somut bilgiler olmasa da önümüzdeki dönemde yapılması gerekenler, özellikle hukuk reformları konusunda Devlet Bahçeli’yi ikna etmek için yapılan toplantılar olduğu görüşü üzerinde duruluyor. Ancak Bahçeli’nin ikna olup olmayacağı, nerelerde karşı çıkacağı konusunda somut duyumlar henüz alınabilmiş değil. Bahçeli’nin ekonomide atılacak adımlar konusunda fazla bir itirazı olmayacağı ama AB ve ABD ile müzakerelerde ele alınacak hukuk ve yargı reformları, insan haklarıyla ilgili düzenlemeler ile Anaya Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasıyla ilgili yumuşatmalara karşı çıkabileceği söylenenler arasında. ‘Dolar düştü tamam’ derse... Bazı işadamları “Bu oyun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyunu” diyerek, Bahçeli’nin de destek vermeye zorunlu olduğu yorumunu yaparken, bazıları ise zaten oy oranları çok düşen Bahçeli’nin mevcut sistemin yumuşamasına engel olacağı görüşünü savunuyorlar. Özet olarak önümüzdeki reform sürecinin geleceğinin Erdoğan ile Bahçeli arasındaki görüşmelerden çıkacak sonuca sıkı sıkıya bağlı olacağı anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MHP yerine başka ittifak ortağı aramasının ise en azından bu aşamada çok zor olduğunun altı çiziliyor. Erdoğan’ın “kısa sürede yapmayı başaracağı belirli yumuşamalar sonucu, ileriki aşamalarda seçimi yeniden kazanabileceği ittifakların arayışına girebileceği ama şimdilik mevcutla gitmenin yollarını arayacağı” yorumları yapılıyor. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapılması gerekenler konusunda nasıl bir anlayış içinde olduğu da şimdilik pek bilinmiyor. Son dönemde ekonomik konularda fazla açıklama yapmayıp sadece Batı ile sürtüşmeyi yükselten demeçler vermesi konusunda bir işadamı “yakında o söylem de bırakılabilir” dedi. Aynı işadamı “Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasalara TL’nin değer kazanmasına bakıp bu işler artık tamam derse işte o zaman bu iş bitmiş demektir” şeklinde konuştu. Oluşan bu iyimser havanın bir haftada tam tersine dönme ihtimalinin yüksek olduğunu, bu havanın ancak reformlar uygulamaya girerse süreceğini kaydeden işadamı, “Bakan Elvan’ın böyle düşünmediğini biliyoruz. Yeni yöneticilerin hepsi reformlar konusunda ısrarlı ama Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyecek, henüz orası kesin değil” şeklinde konuştu. Özetle; Berat Aybayrak’ın gidişiyle başlayan ekonomide normalleşmede yeni adımların zamanı geliyor. Ekonomide, hukuk ve yargı reformlarında Batı’ya uyum adımlarının atılıp atılmayacağı henüz netlik kazanmış değil.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle