02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 27 OCAK 2021 ÇARŞAMBA Daha İyi Yargı Derneği, yargı reformu için 80 öneriden oluşan çalışmayı bakanlığa sundu: Şeffaflık sağlanmalı BELGELİ HABERE DAVA AÇMIŞTI Cumhuriyet’ten 1 milyon lira tazminat isteyen Cengiz’e ret Cengiz Holding’in yönetim kurulu başkanı Mehmet Cengiz’in “Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı” iddiasıyla Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Alev Coşkun ile muhabirimiz Hazal Ocak’a açtığı 1 milyon liralık tazminat davası reddedildi. Gazetemizde 6 Ekim 2019 günü yayımlanan “Boğaz manzaralı lüks müştemilat” başlıklı haber nedeniyle “ticari itibarının zedelendiğini” iddia eden Mehmet Cengiz, Alev Coşkun ve haberi yazan Hazal Ocak hakkında 1 milyon liralık tazminat davası açmıştı. Davanın karar duruşması dün İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya muhabirimiz Hazal Ocak, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yöneticileri, gazetemiz çalışanları ve taraf avukatları katıldı. Cengiz’in avukatı, müvekkilinin itibarının zedelendiğini savunarak davanın kabul edilmesini istedi. Coşkun ve Ocak’ın avukatı Buket Yazıcı ise “Haber sonrasında davacının girmiş ve kazanmış olduğu ihaleler dosyaya sunulmuştur. Buradan da davacının ticari itibarının zedelenmediği anlaşılmaktadır. Davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz’’ diye konuştu. Mahkeme davanın reddine karar verdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Hekimlerden Boğaziçi mesajı AKP’li Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına tepkiler sürüyor. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri dün de yağmur altında şemsiyeleri ile Güney Kampüs’te bir araya gelerek, rektörlük binasına arkalarını döndü. Öğretim üyelerine öğrenciler de destek verdi. Melih Bulu’nun sanat çalışmalarını engellediğini ve el koyduğunu belirten Boğaziçi Üniversitesi Sanatçıları da yazılı açıklama yaptı. Sanatçılar, özgürlük ortamlarının, hukuksuz uygulamalar ve kolluk kuvvetlerinin ablukasıyla kısıtlanmaya çalışıldığına işaret etti. Açıklamada, “Kampusümüzde kendimizi ifade edebilmek, kampusümüzü güzelleştirmek için sergilediğimiz sanat eserlerine el konuluyor” denildi. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri de Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyelerine destek mesajı gönderdi. Beyaz önlükler giyen hekimler “Boğazici Direniyor” yazısını ellerinde tutarak eylemlere destek verdi. l Haber Merkezi SADECE KENDİSİ GİRMİŞTİ Kişiye özel kadro sınavını geçemedi Gaziantep Üniversitesi’ndeki kişiye özel kadro iddiasında ilginç bir gelişme yaşandı. Şartları sağlayan tek kişi olan TÜGVA’nın Gaziantep İl Temsilcisi Mahmud Tekin, 20 Ocak’ta tek başına girdiği sınavda 38 puan alarak başarısız oldu ve kadroya yerleşemedi. Gaziantep Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Elektrik ve Otomasyon Bölümü’nde anabilim dalı öğretim görevlisi ilanı açılmıştı. Cumhuriyet, söz konusu öğretim görevlisi kadrosunun, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) Gaziantep İl Temsilcisi Mahmud Tekin’e özel açıldığı iddiasını gündeme getirmişti. Kadro ilanındaki şartları sağlayan tek kişi olan Tekin, ön elemeden geçerek 20 Ocak’ta tek başına sınava girdi. Tekin, sınavdan 38 puan aldı. ALES, lisans mezuniyet notu ve giriş sınavı dahil toplamda 59.557 puana erişen Tekin, giriş sınavı değerlendirme sonucunda yer alan ibareye göre “başarısız” oldu ve kadroya yerleşemedi. Şahinbey Belediyesi CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan, “Kendisine bundan sonraki ilanlarda ve özel kadrolarda başarılar dilerim” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, uzun zamandır bağımsızlığı ve güvenilirği tartışma konusu olan yargı konusunda reform hazırlığı içinde olduklarını açıkladı. Daha İyi Yargı Derneği ise 8 başlık ve 80 öneriden oluşan bir çalışma hazırlayarak Adalet Bakanlığı’na sundu. Dernek, “HSK, Yargıtay ve Danıştay başta olmak üzere yargı organları ile unsurlarının tam şeffaf, tam hesap verir ve liyakat sahibi olmaları sağlanmalı, yargı gücünün tüm organ ve unsurları tam bağımsız, kendi kendini yönetebilir, bağımsızlığını koruyabilir ve unsurlarını geliştirir şekilde güçlendirilmeli” önerilerinde bulundu. Hızlı yargılama Daha İyi Yargı Derneği’nin “Gelişmiş Ekonomi, Refah Artışı, İleri Hukuk ve İleri Demokrasi için 8 Başlıkta 80 Öneri” başlığıyla bakanlığa sunduğu tavsiyelerde ülkenin refahını artırmanın hukukun üstünlüğü yoluyla mümkün olduğuna dikkat çekildi. 8 ana başlık altında toplanan önerilerde, mahkemelerin yargılama süreçlerinin daha verimli çalışacak ve kaliteli hizmet üretecek DEMOKRASİ VE EKONOMİ İÇİN MEHMET GÜN Daha İyi Yargı Derneği Başkanı avukat Mehmet Gün, hazırladıkları çalışmaya ilişkin şunları söyledi: “Ekonomi, hukuk ve demokrasi birbirinden ayrılamaz bir bütündür. İlk önce yargının iyi hizmet verir, verimli, temel hak ve özgürlükleri koruyarak geliştirir, şeffaf ve hesap verir hale getirilmesi gerekir. Yargı böylelikle topluma katma değer üreterek organ, unsur ve hizmetlerine itimadı güçlendirecek, tam bağımsızlığı ve kendi kendini yönetebilir olmayı hak edecektir. Bu yapıldığında bir yandan ekonomik başarımız yükselirken diğer yandan demokrasi seviyemiz çağdaşlarıyla yarışabilir seviyelere gelebilecektir.” şekilde geliştirilmesi gerektiği belirtildi. Bu çerçevede: Milli Uyuşmazlık Veritabanı oluşturulması gerektiği, Adli Hazırlık Mahkemeleri’nin kurulması ve yargı hizmetlerini halkın ayağına götürülerek davaların 35 celsede bitirilmesi tavsiye edildi. Uzman bilirkişi Dava dosyalarına rapor hazırlayan bilirkişilerin yargılamadaki amaca ve uzmanlıklarına uygun olarak kullanılması gerektiği vurgulanan önerilerde bilirkişilik sisteminin yol açtığı yozlaşmanın yargı sisteminden kopartılıp atılması gerektiği vurgulandı. Adalet Yüksek Kurulu Yargı organlarının tam hesap verirliğinin sağlanmasının gerektiği belirtilen tavsiyelerde, tüm işlem ve kararların yargı denetimine açılması, uzman ve hızlı karar verebilen bir Adalet Yüksek Kurulu’nun kurulması, yargı görevlilerini bu mahkemenin yargılaması istendi. Şeffaflık için Yargıtay tetkik hâkimlerinin raporlarının gizli olmaması gerektiği de kaydedildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Kaçırılan Gökhan Güneş, 6 gün sonra gözleri bağlı şekilde bırakıldı: İşkenceye uğradım Kaçırıldığı iddia edilen ve zorla araca bindirildiği görüntüler ortaya çıkan Gökhan Güneş, dün sabah erken saatlerde evine döndü. 20 Ocak’tan bu yana kendisinden haber alınamayan Güneş, ailesi ve avukatları dün İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Güneş, “İşkence gördüm, ajanlık teklifi aldım” dedi. Basın toplantısında yaşadıklarını anlatan Güneş, “20 Ocak tarihinde işe gitmek için biraz geç saatlerde çıkmıştım, tesadüftür tek gittim. Saat 12.00 civarında otobüsten indim. Durakta, kaldırımda bekleyen 4 kişi vardı. Bir tanesi ‘pardon bakar mısın’ tarzında konuştu. Arkamı dönüp ona baktığımda bir anda hepsi üzerime çullandı. Sayının o esnada arttığını gördüm. Elektroşok aletiyle elektrik verdiler. Daha sonra kendime geldiğimde bir arabadaydım” dedi. Elektrik verdiler “Gerek sistematik gerek ara ara işkence yöntemleri uygulandı” diyen Güneş şöyle devam etti: “Elektrik verme, kaba dayak, ara ara soğuk suyla ıslatarak şiddet uygulandı. Bazen üzerinizde sadece iç çamaşırı olacak şekilde uygulandı. Mezar dedikleri bir bölüm var. Sadece ayakta durabildiğiniz, elinizi kolunuzu kıpırdatamadığınız bir yer. Gözüm bağlı ve ellerim arkadan kelepçeli halde Dün sabah erken saatlerde bırakılan Gökhan Güneş, ailesiyle bir araya geldi. GÖKHAN GÜNEŞ bir bölüme hapsedildim. Tehditler, teklifler yapılıyor. Yanı sıra tecavüz tehditleri gerçekleşiyordu.” Geri bırakılma anını anlatan Güneş, “Bırakmadan önce, ‘şef’ dedikleri kişi, ‘hiçbir şeyini almadım, sadece sim kartını alıyorum bilgin olsun’ dedi. Ne için olduğunu sordum. Cevap vermedi. Daha sonra arabaya bindirildim. İnmeden önce, kafam normal şartlarda bir peçeyle bağlı, üzerine bir bez geçirilmiş çuval tarzında onu çıkardılar. İki kişi kafamı aşağı bastırdı araçtı. Gözümü açtıktan sonra fark ettim, bıraktılar. ‘İleri yürü, önün açık, sakın arkana bakma, sadece ileri yürü’ dediler. Ben biraz mesafe gittikten sonra gözümü açtım. Pamukla belli miktarda, gözümü kapatıp daha sonra da bantladıklarını fark ettim, sarmışlardı. Daha sonra telefonum olmadığından ulaşabileceğim bir ulaşım aracı da bulamadım. Sabah erkenmiş bilmiyordum akşam saati tahmin ediyordum bir güvenlik görevlisinden taksi çağırmasını rica ettim, taksiye bindim. Ailemin evine gelmişim” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Meclis yine sert tartışmalarla açıldı TBMM Genel Kurulu, 1 aylık tatilin ardından yeniden çalışmalarına başladı. Genel Kurul’da HDP’nin kadına şiddet önergesi sırasında tartışmalar yaşandı. AKP’li Fatma Aksal, “Kadını ağzına alacak son parti HDP’dir. Diyarbakır anneleri 512 gündür Diyarbakır İl Başkanlığınızın önünde nöbet tutuyor. Bir anneyi evladından koparmaktan daha büyük şiddet olabilir mi?” dedi. Aksal’a yanıt veren HDP’li Meral Danış Beştaş da, “Diyarbakır anneleri sizden önce bizim annemizdir. Bunu ben onlarla konuştum, sohbet ettim ve sonra emniyet gidip onları bir çadıra kapatıp, ‘HDP milletvekiliyle nasıl konuşursunuz’ diye tehdit ettiler” diye konuştu. AKP’li Mehmet Muş, Beştaş’ın iddialarını reddetti. CHP’li Jale Süllü de “‘Senin tecavüzcün, benim tecavüzcüm’ denilirse buraya çok pislikler ortaya dökülür. İstanbul Sözleşmesi’nden korkuyorsunuz” dedi. AKP’li Mehmet Muş, İstanbul Sözleşmesi’ni kendi hükümetlerinin imzaladığını vurguladı. CHP’lilerin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun Ensar Vakfı’na bağlı bir yurtta yaşanan cinsel istismar olayına ilişkin “Bir seferden bir şey olmaz” sözlerini anımsatması üzerine Muş, “Bir hadise olmuş, Bakanın ‘Bir olay üzerinden bir camiayı töhmet altında bırakmamak lazım’ sözünü yıllarca burada çarpıttınız. Bu doğru değil arkadaşlar” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet Erdoğan, Doku ailesiyle görüştü Tunceli’de bir yılı aşkın süredir haber alınamayan üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Elazığ depreminin birinci yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma ve deprem konutları teslim törenine katılan Erdoğan’la törenin ardından bir araya gelen baba Halit Doku, kızlarının bulunmasını istedi. BBC’nin haberine göre, görüşmeye telefonla katılan abla Aygül Doku, “Annem ve babam Elazığ’da yüz yüze görüştü. Ben de görüşmeye telefonla katıldım. Gülistan’ın bulunmasını istedik” dedi. Aygül Doku, Erdoğan’ın “Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak, hukuki olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız. Kuşkunuz olmasın. Barajda aramalar konusunda elimizden geleni yaptık ama bulamadık” dediğini belirtti. l Haber Merkezi ‘SIYASI NITELIKLI YARGI KARARINI DESTEKLEYEN BIR KARAR’ Tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın avukatları Ge“Anayasa Mahkemesi’nin Osman Kavala hakkında zi direnişi davasında beraat yürütülen ‘casusluk’ suçuneden iş insanı Osman Kavala dan verilen tutuklama kahakkında verilen kararın İsrarında ‘hak ihlali olmadığı’ tanbul Bölge Adliye (istinaf) yönündeki kararı, AİHM kaMahkemesi tarafından borarlarının uygulanıp uyguzulmasına tepki gösterdi. lanmadığını denetleyen BaKavala’nın avukatlarının kanlar Komitesi’nin ‘tutukyaptığı ortak açıklamada, bozma kararı ile yıllarca süKAVALA lamanın derhal sonlandırılması’ gerektiğini belirten recek ve siyasi nitelikteki idkararına rağmen alınmış diaların gündemde kalmasına hiz bir karardır. 7’ye karşı 8 oyla alımet edecek yeni bir hukuki tartış nan bu kararla, Türkiye Cumhuriyeti maya zemin hazırlandığı belirtildi. Anayasası teminatı altındaki ‘özgür AİHM ve Avrupa Konseyi Bakanlar yaşama hakkı’nın tek bir oyla göz Komitesi’nin Kavala hakkında aldı ardı edilerek hiçe sayılması son değı kararları anımsatan avukatlar, şu rece endişe vericidir.” l İSTANBUL değerlendirmeyi yaptı: / Cumhuriyet ‘Kral değil, kural istiyoruz...’ Düzen bozulunca ilk akla gelen deyişlerden biridir: Durmuş bir saat bile günde iki kez doğruyu gösterir! Türkiye’deki durumu, durmuş saate göre değil, ayarı bozuk saate göre tanımlamak daha uygun. Zira ayarı bozulmuş saatin ne zaman doğruyu göstereceği belli olmaz. Böylesine her yerinden bozulmuş ayarı da düzeltmek mümkün değildir. Toptan değiştirmeniz gerekir. Herkesi ilgilendiren güncel konudan başlayalım: Salgın önlemlerine kimler uymak zorunda, kimler değil? Örneğin AKP il kongrelerinde ve Erdoğan’ın Anadolu gezilerinde korona kurallarına uymak zorunlu değil. Koronayla gizli bir anlaşma mı var? Önceden verilen koordinatlara uğramıyor mu? Örneğin kayak turizminde kurallara uymak zorunlu değil, şehir içindeki restoran, kafelerde zorunlu. HHH CHP Sözcüsü Faik Öztrak’la pazar akşamı TELE1’de ekonomiyi konuşurken Polatlı gözlemlerini anlattı. CHP heyeti geçen günlerde bu ilçede esnafı ziyaret etmişti. Bir esnaf durumu şöyle özetlemiş: “Biz kral değil, kural istiyoruz!” Onlarca köşe yazısına, saatlerce konuşmaya bedel bir cümle. Bütün mesele halkın önemli diliminin bu noktaya gelmesi. Zira iş doğrudan esnafın, çiftçinin yaşamının etkileyen bir kuralsızlığa doğru gidiyor. Gitti bile... Salgın önlemleri alırken çalışan kesimlere daha fazla yük olmamak üzere plan yapan ülkeler, doğrudan desteğe ve gelir garantisine öncelik veriyorlar. Türkiye’de ise önce yasaklar ilan edilip herkes belirsizliğe sokuluyor. Ardından daha önce kredi ve benzer borcu olanlar erteleniyor. Silinmiyor. Daha sonra yine borç olarak bir miktar daha kredi verileceği duyuruluyor. Borç katlanıyor. Bu tabloda iktidarın planı şu: Esnaf, çiftçi, girişimci önünü görememenin getirdiği bir tedirgin bekleyişe girecek. Seçim kararı alınmasına kısa bir süre kalan bu borçların yeniden ertelenebileceği duyurulacak. Borç batağındakiler bir umut deyip haber beklemeye başlayacak. Borçların faizi seçimden önce silinecek. Borçları yeniden ertelemenin de seçimden sonra iktidar devam ederse olacağı fısıldanacak. Böylece salgın gibi halkın en elzem sorunu üzerinden bile oy devşirilecek. Böyle bir siyasetle oy alınır mı? Alınır... Ama bunda bir nebze ahlak, bir nebze vicdan olduğunu söyleyen beri gelsin. HHH İşin özü Polatlılı esnafın sözüne dayanıyor. İnsanca bir yönetimde kral değil, kural gerek! İktidar kuralsızlığı yaşamın her alanına yaydı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe’yi terör örgütleriyle bağlantılı göstermek yargıya göre önce “suç”, sonra “politik eleştiri”... Devlet kadrolarına siyasi parti militanlarının yerleştiğini söylemek ise terör faaliyeti! Kural hangisi? Tank Palet Fabrikası’nın ihalesinde üç firmadan birine ihale sonrası sağlayacağınız avantajları fısıldıyorsunuz. Ötekiler habersiz. Avantajı bilen indirim üstüne indirim yapıp ihaleyi alıyor. Sonrası malum... Kural bunun neresinde? Son sözümüz yurttaşların Kılıçdaroğlu’na mesajı. Dün öğleden sonra üçüncü yurttaş da aynı talebi iletince, yazmak kaçınılmaz oldu: “Lütfen Kılıçdaroğlu’na söyleyin, grup toplantılarında bu ‘şahsımın’ dediklerini ciddiye alıp uzun uzun cevaplar vermesin. Zaman kaybı oluyor. Onu bir kenara koysun... Bunun yerine halkın sorunlarına getirdikleri çözümleri paylaşsın...” ANMA Cumhuriyet’in ikinci kuşak eğitim ordusunun yılmaz neferi ve ilkelerinin koşulsuz savunucusu Öğretmen HASAN KARAGÜLER’I aramızdan ayrılışının 1. yıl dönümünde büyük bir özlem ve sevgiyle anıyoruz. DOSTLARI VE SEVENLERI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle