02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 27 OCAK 2021 ÇARŞAMBA CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun masasındaki parlamenter sistem çalışmasını açıklıyoruz: Başbakanlık yeniden SEFA UYAR CHP Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) önceki günkü toplantısında, İstanbul Politik Araştırmalar Merkezi’nin (İSTANPOL) akademisyenlerince hazırlanan iki ayrı çalışma sunuldu. “Türkiye İçin Yeni Bir Hükümet Sistemi” başlıklı çalışmada, hükümet sistemi kaynaklı sorunlar ve çözüm önerileri; “Türkiye’de Hukuk Devletinin Tesisi” çalışmasında ise bağımsız ve tarafsız yargı için öneriler yer aldı. “Türkiye İçin Yeni Bir Hükümet Sistemi” adlı çalışmada, “başkanlık yetkilerinin, istikrarlı demokrasinin sürdürülmesini engellediği” kaydedilirken, “Meclis’in işlevsizleştiği, yargının yürütmenin güdümüne girdiği”, bakanlıkların ise kendileri dışında belirlenen politikaların yürütücüsü olduğu belirtildi. Çalışmada, “Dengedenetleme mekanizmalarının yok edilmesi ve bütün yürütme erkinin tek bir kişi elinde toplanmış olmasının; siyasi, toplumsal ve ekonomik alandaki mevcut tüm sorunları daha da büyütmüştür” denildi. 15 madde hazırlandı Çalışmada, toplam 15 maddede, ayrıntılı olarak yeni sistem ve özellikleri önerildi. Önerilen sistemin temel özellikleri ise özetle şöyle: “ Tarafsız, sembolik, partiler üstü bir Cumhurbaşkanı, devlet başkanlığı görevini üstlenmeli. Atamalar dahil tüm yetkileri kaldırılmalı ve aldığı kararlar tümüyle karşı imza kuralına tabi olmalı. Anayasa, cumhurbaşkanının partili olmasını yasaklamalı, bir defaya mahsus olarak TBMM tarafından seçilmeli. n Başbakanlık ve bakanlar kurulu kurumları yeniden oluşturulmalı. Başbakan TBMM tarafından seçilmeli. Bu seçimde başbakanın yanı sıra bakanlar kurulunun listesi de açıklanmalı ve bir bütün olarak oylanmalı. n Kurucu güvensizlik oyu mekanizması getirilmeli. Bakanlar kurulunun oluşmasında anayasal olarak kolaylaştırıcı, düşürülmesinde zorlaştırıcı olacak formüller getirilmeli. Görevdeki başbakanın yerini alacak başbakan üye tam sayısının salt çoğunluğu ile seçilirse mevcut hükümet düşmeli ve yenisi kurulmalı. Torba yasa kalkmalı n Torba yasa usulü kaldırılmalı. Bütçe yapım sürecindeki yetkileri TBMM’ye geri verilmeli. n Seçim hukuku bütünüyle revize edilmeli. Seçim barajı yüzde 5 gibi makul bir düzeye çekilerek muhafaza edilmeli. n Siyasi partilerde genel başkanların örgüt üstündeki hakimiyetlerine son verilerek, parti içi demokrasi teminat altına alınmalı. Parti liderleri önseçim yoluyla belirlenmeli. n Anayasaya uygun olmak koşulu ile halkın Meclis’e kanun teklifi verebilmesi usulü getirilmeli. n HSK, Danıştay, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’ne üye seçiminde cumhurbaşkanının yetkisi KILIÇDAROĞLU, CHP GRUP TOPLANTISINDA SERT KONUŞTU ‘Yolsuzlukların militanları’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP milletvekili Berhan Şimşek’in “Vali, kaymakam, yargıçlar militan. Alınan kararları görüyoruz” sözleri hakkında İçişleri Bakanlığı’nın suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili “Dava açmazsanız namertsiniz, hepiniz militansınız. Hepiniz yolsuzluğun, ahlaksızlığın militanlarısınız” dedi. Kılıçdaroğlu, İrfan Fidan’a ilişkin de “Yargıtay’a üye seçildikten 20 gün sonra talimat üzerine seçim yapıldı, 107 oyla AYM üyeliği için seçildi. Yıllarını Yargıtay’a vermiş insanlar varken 20 günde bu 107 MEKTUP YAZAN ÜÇ VEKILLE GÖRÜŞTÜ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti içindeki bazı konuları yazdıkları mektupla eleştiren milletvekilleri Mehmet Ali Çelebi, Hüseyin Avni Aksoy ve Özcan Özel’i parti genel merkezinde kabul etti. Bir saat 40 dakika süren görüşmede milletvekillerinin sıkıntılarını anlattığı öğrenildi. Görüşmede mektubun kamuoyuna yansımasına ilişkin milletvekillerinin “mektuba yanıt alamadıkları için mektubu paylaştıkları” belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun da “İstediğiniz zaman gelin, açık ve net söylüyorum ki kapım her zaman açık” yanıtını verdiği öğrenildi. Milletvekillerinin “Bizim dışımızdaki parti içindeki muhaliflerle de görüşün” önerisine Kılıçdaroğlu’nun “Bu parti benim partim değil, Atatürk’ün partisi, dolayısıyla bu partinin kapısı CHP’nın hiçbir üyesine kapanmaz” dediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, söz konusu üç milletvekilinin partiden kopacağı ya da partide kalacağına ilişkin durum netleşmedi. Karşılıklı nezaketle geçtiği öğrenilen görüşmede, iletişim halinde kalınacağı öğrenildi. Bu kapsamda Grup Başkanvekili Özgür Özel, bugün kahvaltıda 3 vekil ile bir araya gelecek. l ANKARA/ Cumhuriyet kişi bunu nasıl tanıdı? Talimat aldılar, 107 kişi Yargıtay’ın yüz karasıdır’’ ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şu mesajları verdi: n Unutmayacağız: Ocak ayı bizim için hüzünlü bir ay. Onat Kutlar, Yasemin Cebenoyan, Metin Göktepe, Hrant Dink, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Gaffar Okkan hep bir ocak gününde şehit edildiler. Karanlığa ışık tutan bütün aydınlarımızı saygı ve sevgiyle anıyoruz, onları unutmayacağız. n Devleti yönetemez: (Erdoğan’ın “Kapanan dükkan yok” açıklaması) 2020 yılında 99 bin 588 esnaf meslekten, sicilden terkini istedi. ‘Şirketlerin kapandığı yok’ diyor. Devletten habersiz, halkının derdini, sorunlarını bilmeyen bir kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetemez. Toplumundan, kendi yarattığı ekonomiden bu kadar habersiz olan kişi herhalde Türkiye’de ve dünyada yoktur. n Böyle zavallılığı görmemiştim: (Erdoğan’ın kendisine yönelik ‘adamcağız’ açıklaması) Bir de ‘adam’ tartışması çıktı. Bu kadar zavallılığı, acizliği hiç görmemiştim. Ama ben sana ‘adam’ diyorsam bir şey söyleyeyim, esnafı batıran adam Recep Tayyip Erdoğan. n Talimatı pazarda geçmez: Senin verdiğin talimatın bürokraside geçer, pazarda geçmez. Efendim ‘Erdoğan talimat verdi fiyatlar düşecek’. E düşmedi? ‘Yüksek faize karşıyım’ diyor. İndir, elinden tutan mı var? Londra’daki tefecilere teslim olmuş durumda. l ANKARA/Cumhuriyet ‘HSK LAĞVEDILMELI’ “Türkiye’de Hukuk Devletinin Tesisi” çalışmasında yargıya ilişkin 4 ana başlıkta toplam 31 maddelik çözüm önerileri hazırlandı. İlk ana öneri ise HSK'nin lağvedilerek, yerine Adalet Yüksek Kurulu (AYK) adıyla yeni kurul oluşturulması oldu. Bu kapsamda; kurulun, yargı mensuplarının özlük işlerinden yargının örgütlenmesi, işleyişi ve etkinliğine dek yargı alanındaki her konuda en geniş yetkiye sahip kurum olması gerektiği kaydedilirken, kurulun yargıçsavcı üyelerinin kendi meslektaşları, yargıçsavcı olmayan üyelerin ise TBMM tarafından seçilmesi, kurul seçimlerinde toplumsal cinsiyet dengesinin gözetilmesi ve cinsiyet kotası uygulanması, Adalet Bakanı’nın kurul başkanı, bakan yardımcısının doğal üye olması kuralının kaldırılması ve kurulun kararların gerekçeli, kamuya ve yargı denetimine açık olması gerektiği belirtildi. ‘Yetkileri kaldırılsın’ Çalışmada vurgulanan ikinci ana öneri ise yargı mensuplarının mesleki yaşamlarına ilişkin. Bu konudaki tüm kararların nesnel ölçütlere dayanması, liyakat, yeterlik, yetenek ve niteliklerin esas alınmasının gerektiği vurgulanan öneride, Adalet Bakanı’nı sistem içinde etkin konuma getiren hükümlerin anayasadan çıkarılması ve görev yeri güvencesi tanınarak, terfi yoluyla dahi olsa onayı alınmadan bir yargıcın kural olarak başka bir mahkemeye atanmaması gerektiği gibi öneriler sunuldu. Yargı denetiminin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği vurgulanan üçüncü ana öneri kapsamında da AYM üyelerinin yargı ve yasama organları tarafından belirlenmesi, cumhurbaşkanının AYM ve Danıştay’a üye seçme yetkisinin kaldırılması, YSK’nin kararlarına karşı bireysel başvuru ve seçim uyuşmazlıklarıyla ilgili kararlarına karşı AYM’ye itiraz olanağı tanınması ve Sayıştay’ın, bir hesap mahkemesi olarak Anayasa’nın yüksek yargıya ayrılan bölümünde düzenlenmesi gibi noktalara dikkat çekildi. Çalışmadaki dördüncü ana öneride ise yargının savsavunmakarar üçlüsünden oluştuğunun anayasal düzeyde vurgulanması ve barolar ile Türkiye Barolar Birliği’nin oluşumunda savunmanın bağımsızlığının esas alınması gerektiği vurgulandı. tamamen kaldırılmalı. n Kanun gücünde kararname yetkisi Bakanlar kuruluna, sınırları açıkça belirlenmiş olarak tanınmalı. ‘RTÜK kaldırılmalı’ n Kamuda rüşvet ve yolsuzluğun önlenmesi için üst düzey bürokratların düzenli olarak malvarlıklarını kamuoyuyla paylaşmaları yasal bir zorunluluk haline getirilmeli. n Bireysel başvuruda Anayasa Mahkemesi’nin konu bakımından yetki alanı genişletilmeli. n Siyasi parti temsilcilerinden oluşan RTÜK kaldırılmalı. TRT’ye kurumsal özerklik sağlanmalı. Medya sektöründeki patronların başka sektörlerde iş yapması ve kamudan ihale almalarına yasal engeller getirilmeli ve malvarlıklarını her sene kamuoyuyla paylaşmaları yasal bir zorunluluk olmalı. n Temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altına alınması sağlanmalı. Çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi anlayışına dayalı yepyeni bir anayasa ile içsel tutarlılığı sağlam bir özgürlükler rejimi belirlenmesi çok daha uygun olacaktır. n Rektörler, üniversitelerde yapılacak seçimle belirlenmeli. YÖK başkan ve üyeleri üniversiteler tarafından seçilmeli. Baroların tekrar bağımsız ve özgür bir şekilde çalışabilmesi için çoklu baro modeli ortadan kaldırılmalı. l ANKARA NARLIDERE Kadınların ve farklı cinsel yönelimi olanların hiçe sayıldığı.... Muhafazakârlığın arttıkça arttığı... İktidara muhalif olan sıradan insanlaÜlkeyi şeften değil, rın hukuken hayatlarının karartıldığı... Reis’ten tanımak Demokratik hak ve hürriyetlerin hiçe saBu ülkeyi dünyaya; Bir iki şefin mutfak marifetinden... Hünkârbeğendi, hanımgöbeği ya da pastırmalı kuru fasulyeden... tanıtmaya çalışmayın boşuna. O dünya bu ülkeyi bir Reis’ten tanıyor zaten. Dünya bu ülkeyi; Kendisini ılımlı İslam politikalarıyla hem Batı’ya hem de ülkeye yuttururken türlü sinsi ittifaklar yapan... Hedefe yaklaşırken de kirli sicilini örtbas etmek için kendi kendine bir kahramanlık destanı yazan ikiyüzlü politikalarıyla tanıyor. AİHM kararlarını tanımayan ve hukuka kafa tutmayı marifet sayan bir iktidarla tanıyor. Hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’yla tanıyor. Mahkeme kapılarından ayrılamayan tiyatrocu Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’la tanıyor. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Hrant Dink gibi faili meçhulleriyle tanıyor. yıldığı... Sanatın her fırsatta sansürlendiği... Sanatçıların soruşturmaya uğradığı... İfade özgürlüğünün hiç kalmadığı... Sivil toplum örgütlerinin tehdit altında olduğu... Dindar ve kindar yetiştirilmek istenen çocukların beyinlerinin milli eğitim müfredatı yoluyla yıkanmaya çalışıldığı... Gezi gibi barışçıl bir eylemin terör eylemi olarak kodlandığı... O eyleme destek verenlerin terörist sayıldığı... Akademik kurumların içlerinin boşaltıldığı... Köklü üniversitelerine kayyımların atandığı... Yasal bir partiden seçimle Meclis’e girebilmiş siyasilerin tek tek tutuklandığı... İktidar tarafından ele geçirilen hukukunun tarafsızlığının ve güvenilirliğinin kaybolduğu... Kaderi, tek ve tekinsiz bir liderin iki dudağı arasına bırakılmış... Halkı hızla yoksullaşan... Cahilleşen... Vahşileşen... Tarikat yurtlarında küçük çocuk Çağdaşlığa sırt çeviren... ların başlarına gelenlerle tanıyor. “Çocuklar ölmesin” dediVe aklını bir türlü başına toplayamayan bir ülke olarak biliyor. ği için bebeğiyle birlikte hapse atılan öğretmen Ayşe Çelik’le Çöpten beslenenler, tanıyor. açlıktan ölenler Şaibeli bir darbe kalkışmasına alet edildikleri için müebbet hapis cezasına çarptırılan gencecik çocuklarıyla tanıyor. Gazeteciliğine casusluk damgası vurulan Can Dündar’la tanıyor. Muhalif basına türlü yasaklar getirerek haberciliği baltalayan, basını batırmaya çalışan iktidarıyla tanıyor. Yüzyıl önce Atatürk Türkiye’yi dünyaya, özgürleşme ve çağdaşlaşma adına atılan büyük ileri adımlarla tanıtmıştı. Yüzyıl sonra siz aynı ülkeyi Tayyip Erdoğan’ın feodalleşme ve bağnazlaşma yolunda attığı kararlı geri adımlarla tanıttınız. Haliyle... Bu ülkeyi nasıl bilirdiniz? Çöpten yiyecek toplayarak ayakta kalmaya çalışan... İşsizlikten evine ekmek göDünya, Türkiye’yi şu anda; türemediği, çocuğuna okul kıBilime ve sanata sırt çeviren yafeti alamadığı için intihar ve yüzünü hurafelere dönen... eden... Din işleriyle devlet işlerini bir Sokaklarda donarak, açlıktan birine karıştırarak ilerleyen... ölen insanların hızla çoğaldığı Kadın cinayetlerinin önüne bu ülkeyi... geçilemeyen... Kültür ve Turizm BakanlığıToplumsal cinsiyet eşitliği ça nız aracılığıyla “Nefis yemekler balarının yok edilmeye çalışıldığı... yapan” şeflerle, çorbalar, tatlıPolitik olarak baskıcı ve lar ve etlerle dünyaya tanıtmakontrolcü aile yapısının destek ya çalışmaktan gocunmamaklendiği... tasınız. 8 Mart’ın, Onur Ne de olsa, söz sahibi olduYürüyüşü’nün, 1 Mayıs gösteri ğunuz her alanda, anca kültür lerinin yasaklandığı... ve turizmden anladığınız kaİnternetin sansürlendiği... darsınız. SOYLU’DAN SUÇ DUYURUSU İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, vali ve kaymakamlara ‘militan’ dediği gerekçesiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “PKK terör örgütünden tutuklanan belediye meclis üyeleri militan değil. Birlikte hareket ettiğiniz kandilin partisinin teşkilatlarını elebaşının posterleriyle süsleyenler militan değil. Ancak terörle, uyuşturucuyla, her türlü suçla mücadele eden, şehirlerine, yaşayanlarına kendini adayan vali ve kaymakamlarımız militan. Vali ve kaymakamlarımıza ‘militan’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na da ayrıca suç duyurusunda bulunacağız. Sayın Kılıçdaroğlu’nun dostlarına tavsiyem; tedaviye ikna edilmesidir” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet KAFTANCIOĞLU ÇELEBITARTIŞMASI CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, önceki gün Halk TV’de katıldığı programda Atatürk ile bir sorunu olmadığını belirterek “Atatürk ile sorunu olanla bırakın siyaset yapmayı, dostluk dahi yapmam. Ben Cumhuriyetin yetiştirdiği bir kız çocuğuyum” dedi. Kaftancıoğlu, “Çelebi, Ergenekon, Balyoz kumpasları esnasında Silivri’de tutuklu kalırken ben CHP PM üyesiydim. Çelebi serbest kalınca ilk ziyaretlerinden birini evime yapmıştı. Kendisinin benim Atatürk’le sorunum olduğunu düşündüğünü sanmıyorum” ifadelerini kullandı. CHP’li vekil Mehmet Ali Çelebi ise “Katledilen aydınımız Ümit Kaftancıoğlu anmasına katılıp, gelini olduğu için hanımefendiyi tanıdım. Cezaevinden tanımam. Aynı PM’de görev yaptığı birini cezaevinde zannetmesi trajikomik. Abimle tanışıklığı sebebiyle evine bir kez gittim” diye yanıt verdi. l İç Politika Uğur Mumcu, Foça ve Narlıdere’de anıldı Ankara’da 28 yıl önce katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu Foça’da törenle anıldı. Uğur Mumcu anıtı önünde düzenlenen törene Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Belediye Meclis Üyeleri, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Foça Şube Başkanı Şeniz Ararat, Foça Kent Konseyi Başkanı Özlem Temizel, CHP Partisi Foça İlçe Başkanı Ayla Yılmaz ve yurttaşlar katıldı. Katılımcılar, konuşmanın ardından parktaki Uğur Mumcu maskına karanfiller bıraktı. C Mumcu’nun NarlıM dere Limanreis Mahallesindeki heykeli Y önünde de anma töCM reni düzenlendi. Narlıdere Belediye BaşMY kanı Ali Engin, CHP İzCY mir Milletvekili Tacettin Bayır, CHP esCMY ki milletvekilleri Musa K Çam ve Mustafa Moroğlu, CHP İlçe Başkanı Mesut Durgun, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve Narlıdereliler katıldı. l İZMİR / Cumhuriyet ACI KAYBIMIZ Frère PIERRE CAPORAL 1930 2021 Aydınlanmayla tanışmamızı sağlayan okulumuzun efsanevi müdürü Pierre Caporal’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisinin de mezunu olduğu okulumuzda, öğretmen ve müdür olarak görev aldığı 37 yıl boyunca, Şkri hür, vicdanı hür nice kuşaklar yetiştiren Cher Frère Caporal’i saygıyla anıyoruz. SAINTJOSEPH FRANSIZ LİSESİ 1990 MEZUNLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle