Katalog

HABER 3 12 OCAK 2021 SALI 220/130 220/80 120/70 170/140 200/120 180/40 70/40 180/100 200/140 170/50 190/100 230/170 30/10 220/120 80/00 100/130 30/10 20/50 80/40 100/30 40/20 70/20 TARİHTE BUGÜN 1920: İstanbul’da son “Osmanlı Meclisi Mebusanı” açıldı. 1923: Paris’te Pasteur Enstitüsü’nde tetanosa karşı serum geliştirildi. 1934: Yunanistan’ın eski başbakanı Elefterios Venizelos, Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi. Prof. Başer: İlaca dirençli hasta sayısı artıyor, 1 ay içinde vakalar 7.5 kata çıkabilir Kartopu korkusu Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, son dönemde koronavirüs aktif hasta sayısı ile ilaca dirençli ağır hastaların arttığını belirterek “Aktif vakalar özellikle 4 Ocak sonrası arttı. 0.85’lere inen salgın üreme hızı yükseldi, yaklaşık 1 seviyesine kadar geldi. Aktif vakalar artmaya başladı, iyileşenlerin sayısı da daha düşük” dedi. Kartopu etkisi kavramına da dikkat çeken Başer “KorkuSIBEL muz 1 ay içinde hasta sayısının BAHÇETEPE 7.5 katına ulaşabileceği yani kartopu etkisi” diye konuştu. Mutasyonlu virüsün görüldüğü ülkeler arasında hastalığın bulaşıcılığının yüzde 60’lara dek çıktığını anımsatan Başer, “Bu nedenle biliyorsunuz çok katı kapanmalar yapılıyor ve hızlı aşılanmaya gidiliyor. Almanya örneğinde olduğu gibi. Çünkü mutasyona uğramış virüsle ilgili bir kartopu etkisinden bahsediliyor. Eğer önlem alınmaz ve salgın üreme hızı 0.7’lerin altına indirilmezse çok hızla bir vaka artışına gebe kalınabilir. Onun için mutasyon çok dikkatle izlenmeli” dedi. ‘Aşı güvenli ama dolaplar yetersiz’ Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, “Koronavirüs aşılarının güvenlikle ilgili bugüne kadar bir sorunu olmadığını söyleyebiliriz. Bizim ülkemizdeki inaktif virüs aşılarının antikor üretmeleri mRNA aşıları kadar değil. Ama bu aşılardaki oran da oldukça iyi” dedi. Aşıların ikinci dozu için 28 günlük bekleme süresini de değerlendiren Azap, “Faz 2 çalışmalarında 28 günün daha fazla antikor oluşturduğu görüldü” diye konuştu. TTB Aile Hekimleri Kolu Başkanı Emrah Kırımlı ise aile sağlığı merkezlerindeki sorunlara değindi. Kırımlı “Aile hekimliği çalışanları aşı konusunda bilgilendirilmedi. Yüzde 30’a yakın hemşiresiz birimimiz var. ‘Dolaplarınız yeterli mi?’ diye sorduğumuzda yüzde 80’den fazlamız ‘değil’ diyor. Bekleme alanlarımız da aynı durumda” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet Sıkı kapanma Toplumda çok sıkı kapanma yöntemleri ile kontrollü nüfus etkileşiminin azaltılmasına gidilmesi ve hızlı aşılama yapılması gerektiğini kaydeden Prof. Başer, şöyle devam etti: “Aksi takdirde işin daha kontrolden çıkması kaçınılmazdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi salgın yayılım hızı 0.7’nin üzerinde ise çok hızlı kapanın ve çok hızlı aşılamaya gidin. İsrail bunu çok yoğun bir şekilde yapılıyor. Kapanma yapıldı ve toplumun yüzde 80’i birbir buçuk ay gibi bir sürede aşılayarak marta kadar biz ölümlerin önüne geçeceğiz gibi bir matematik modelleme iddiaları var. Dünyada en hızlı aşılayan bir ülke ve çok iyi takip etmek gerekiyor; en iyi takip edilebilecek İsrail’dir. Kötü örneği aday olarak İngiltere’dir bu ikisini de çok iyi takip etmek gerekir.” Aşılamada geç kalındı Prof. Başer, “Google hareketlilik raporu yılbaşı öncesi ve sırasında bir hareketlilik olduğunu göstermiş. 4 Ocak sonrası vakaların artışında bunun etkisi olabilir. Bunu da izlemek gerekiyor” dedi. Prof. Başer, “Aşılamada çok geç kaldık” dedi. 2 sağlık BOĞAZIÇI PROTESTOLARI SÜRÜYOR emekçisini daha yitirdik Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Eğitim Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan Salih İncehasan ile Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir dönem başmüdürlük yapan, KOÜ Sağlık Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Yunus Taş (58) koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. l Haber Merkezi VEDAT ARIK 20 yaş altı ve 65 yaş üstüne toplu taşıma yasağı Koronavirüsle mücadele kapsamında İstanbul’da yeni yasak kararı alındı.15 Ocak’tan itibaren 65 yaş ve üstü yurttaşların, 20 yaş altı gençlerin toplu taşıma araçlarına binmelerinin yasaklandığı duyuruldu. Ayrıca İBB, yurttaşlardan HES kodları ile ulaşım kartlarını da eşleştirmesini istedi.15 Ocak 2021 tarihinden itibaren, toplu ulaşımda HES kodu eşleştirilmemiş ulaşım kartları geçersiz sayılacak. l Haber Merkezi AKP’li Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasına tepkiler devam ediyor. İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi önünde ve Boğaziçi Üniversitesi’nin Güney Kampus’ta bulunan Atatürk Enstitüsü’nde öğrenciler eylem yaptı. Boğaziçi’nde öğrenciler, eylemde helva kavurdu. Yoğun güvenlik önlemi alan polisler, okulun giriş kapısının önünü abluka altına alarak kimsenin girmesine izin vermedi. Eylem için gelen bazı öğrencilerin elindeki dövizler nedeniyle bir süre üniversite alanına alınmadığı görüldü. İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin yaptığı açıklamada Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin direnişinin yanında oldukları ifade edildi. Atama yargıya taşındı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Bulu’nun rektör olarak atamasına yönelik tepkiler sürerken konu yargıya da taşındı. Atamanın iptali için yargıya başvuran Avukat Figen Albuga Çalıkuşu, dilekçesinde, “Rektör ataması, OHAL döneminde olağanüstü halin gerekli kıldığı konulardan değildir. OHAL döneminde TBMM’de karara bağlanmayan OHAL Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kendiliğinden kalkar” iddialarında bulundu. l İSTANBUL / Cumhuriyet 11 OCAK PAZARTESI 180 BIN 303 10 BIN 220 26 MILYON 376 BIN 784 22 BIN 981 %4.3 1003 174 10 BIN 301 2 MILYON 336 BIN 476 2783 2 MILYON 208 BIN 451 GÖLKÖY’DE BAZI EVLER HASARLI Ankara’da önceki gün saat 22.53’te merkez üssü Kalecik olan deprem meydana geldi. AFAD, depremin büyüklüğünü 4.5 olarak duyurdu. Kalecik Belediye Başkanı Duhan Kalkan, ilçenin 57 mahallesinin bulunduğunu belirterek “Bize gelen bilgilerde herhangi bir can kaybı ve yaralı yok” dedi. Kalkan, “Gölköy’de 45 ahırımızda hasar var. Evlerde çatlaklar var. Net bir sayı veremem ama yaklaşık 10 ile 11 yapı arasında hasar tespit edildi” dedi. Sincan ilçesindeki bir müstakil evde de çatlaklar meydana geldi. Polis ekiplerinin inceleme yaptığı eve giremeyen sakinler, evin önünde yaktıkları ateş ile ısındı. l ANKARA/Cumhuriyet Zigetvar’a gitmek Belki anımsarsınız, 3 Ocak Pazar günü “Yalan bozmak çok zordur!” adlı bir yazı yayımlamıştım. Ülker Ablanız yazıyı okurken gülmekten iki büklüm oldu, neredeyse yere yuvarlanacaktı! Bilmezsiniz elbette, Ülker Hanım gülme dalında dünya şampiyonu olabilir. Gülmeye ara verince “‘Zigetvar’a gitmek’ diye bir yazı yazman gerekir artık” dedi. Nedeni? Nedeni o yazıda geçen, “Kanuni senin yaşındayken Zigetvar’da şehadete koşuyordu, sen bu kafayla nereye doğru ve ne halt etmeye gidiyorsun?”(Vakit, 23 Ocak 2011) sorusuna verdiğim cevabı beğenmemişti. Cevap şöyleydi: “Kanuni’nin yerinde olsaydım orduyu Zigetvar’a ve Viyana’ya götürmezdim” idi. Aslına bakarsanız, cevap şöyle devam ediyordu: “Valla Harem’de keyfime bakardım!” Nedense bu doğal bölümü çıkarmışım. Ülker Ablanız konuyu şöyle kapattı: “Bir yerini yırtsan da yalanı bozguna uğratamazsın, en iyisi sen kalk, Zigetvar’a git, orada ne yaparsan yap.” HHH Bu mürteci basın beni eleştirmeyi bir türlü beceremedi. Uzun süre benim “Prof.Dr.” olduğumu sandılar. İnsan herhangi bir biyografimi okumaz mı? Okumazlar! Sonunda ben “Prof.Dr. değilim” diye yazdım. Bunun üzerine beni küçümsemeye başladılar. Örneğin Mehmet Ocaktan, “Bir türlü şair olamadığı için son çare olarak ‘asparagas’ gazetecilik yapmaya heveslenen Özdemir İnce’nin Fransa’daki başörtüsü sorunuyla ilgili röportajı... Hiçbir ciddi araştırma ve inceleme yapmadan, sadece kafasının içindeki ‘örümcekli’ düşünceleri, Paris’teki ‘laikçi akrabaları’nın ağzından yazıp milyonlara haber diye yutturmak...” (Yeni Şafak, 24.12.2003, “Aydın Doğan yalan haber sever mi?”) diye yazmış. Mehmet Ocaktan, ağzına çok büyük gelecek şairliğimi bir gazetede yere batıracağına ciddi bir edebiyat dergisinde yazmış olsaydı, ağzının payını veren biri mutlaka olurdu. HHH Bir zamanlar yazılarımı alıntılayıp benden habersiz okurlarına zorla okutan Akit (Vakit) gazetesinde hakkımda şöyle cümleler yayımlanmıştı: “Sürekli her konuda bilgiçlik taslıyor... Şiirden anlamadan şair geçiniyor... Edep ve edebiyat bilmeden edebiyat eleştirmeni diye geçiniyor...” (23 Ocak 2011) HHH Hamama giren elbette terler. Ama hamam hamam değil, tellaklar tellak değil, küllisi Patrona Halil olma heveslisi. Kendileri cahil ama okurları tam anlamıyla cahil, ne yazarsan afyon gibi yutuyorlar. Özdemir İnce denen herifin özgeçmişi Vikipedi’de, sözlüklerde yazıyor: Mallarmé Akademisi üyesi (Paris, 1983); Uluslararası Şiir Araştırma Merkezi Muhabiri (Brüksel, 1987); Uluslararası Şiir Büyük Ödülü Seçici Kurul üyesi (Liège, 1983, 1992); Şiir İçin AvrupaAkdeniz Şiir Ağı Kurucu üyesi (RUEMEB) (Strasbourg, 1996); Fas Şiir Evi Dostlar Kurulu üyesi (Kazablanka, 1998), Uluslararası Şiir Evi Genel Kurul üyesi (Brüksel, 2000); Avrupa Şiir Akademisi üyesi (Lüksemburg, 2002). İyi mi? 1990 yılında, Fransız hükümeti tarafından “Officier de l’Ordre des Arts et des Lettres” rütbesiyle onurlandırılmış. Fransa’da çok itibarlı Max Jacob (2006) Şiir Ödülü’nü; 2010 yılında Bulgaristan’da Penio Penev Uluslararası Şiir Ödülü’nü almış. Amma ve lakin memleketinin mürteci siyasal İslamcıları onu şair saymıyor. Ya saysalardı? HHH Şiir ve Gerçeklik (1986, 1995, 2001, 2011); Söz ve Yazı (1991, 2004) Tabula Rasa (1992, 2002, 2011); Yazınsal Söylem Üzerine (1993, 2002, 2013); Şiirde Devrim (2000, 2008, 2015) adlı kuramsal (poetika) kitapları, bazı önemli üniversitelerin edebiyat fakültelerinde başvuru kitabı olarak okutulan bir yazar. Birçok konuda telif ve çeviri 130’u aşkın kitabı da var. Cumhuriyet okurları lütfen beni bağışlasın, bunları utanma yeteneğini yitirmiş yalan ocaklarıyla dalga geçmek için yazıyorum. Ama önce Zigetvar’a gitmem gerek. Viyana’ya gittim, Osmanlı’nın bozguna uğradığı yerleri gördüm ama Zigetvar’a gitmedim. Keşke Muhteşem de gitmeyip Harem’de kalsaydı, Osmanlı’nın yazgısı bir başka olurdu... HHH Birkaç yazıdır Nur suresi 31. ayetin gerekçesi ve anlamı üzerine sıvanan yalan katmanını kazımaya çalışıyorum. Arapça bilmiyorum ama yalancılar da bilmiyorlar. Ben Kuran’ı üç dilde okuyabiliyorum ama onlar Türkçe meallerinden birini okumak zorundalar. Anlaşılan okuduklarını da anlama yetenekleri yok! Bir sözüm de bir yazımda “kızlık zarı”nı metafor olarak kullandığım için beni eril söylemci (!) olmakla kınayan feminist hatunlara: Gelgeç işlerle uğraşmayın, kadınları 1400 yıldır köleleştiren ayet yorumcularının ağzının payını verin. ‘Babamın eli ağırdı’ Antalya’da, ellerini kelepçeleyip kendisini çıplak halde saatlerce döven eşi Ramazan İpek’i (36) av tüfeği ile öldürmekten tutuklanan Melek İpek’i (31) ziyaret eden avukat Ahmet Onaran, tutukluluğa itiraz edeceklerini söyledi. Ahmet Onaran, “Çocuklardan küçük olan ‘Babamın eli ağırdı. Bizi de çok döverdi. Geçen hafta da annemin kafasında ütü kırdı. Yaşasın artık babam gelmeyecek, biz dayak yemeyeceğiz değil mi?’ diye söylediğini duydum” dedi. l Haber Merkezi Uygun’dan kan örneği alındı Aleyna Çakır’ın şüpheli ölümünün zanlısı Ümitcan Uygun, uyuşturucudan tutuklandı. Uygun’dan, Emniyet’teki işlemleri sırasında Aleyna Çakır’ın ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında da kan örneği alındı. Uygun’dan alınan DNA örnekleri ile Aleyna Çakır’ın bedeninde tespit edilen DNA örnekleri karşılaştırılacak ve soruşturma buna göre devam edecek. l ANKARA / Cumhuriyet ICOPAL SHINGLE SİSTEM Avrupa’nın öncü shingle markası Icopal’in en yeni teknolojilerle ürettiği, zorlu hava koşullarına dayanıklı shingle ve tamamlayıcı sistem bileşenleri: Yağmur derelerinden, baca diplerine her ayrıntısı çözülmüş, estetik shingle çatı sistemi. bmigroup.com/tr