09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 4 EYLÜL 2020 CUMA Kılıçdaroğlu, gelecek seçimlerdeki cumhurbaşkanı adayına ilişkin konuştu: İttifakla belirleyeceğiz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarına ilişkin, “Kişiler değil, ilkeler tartışılmalı. Biz ittifakı yok sayıp aday belirleyemeyiz” dedi. Muharrem İnce’nin Memleket Hareketi için ise “İtirazım yok” diyen Kılıçdaroğlu, ihracın söz konusu olmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, Doğu Akdeniz’deki gerginliğe ilişkin de “Mavi vatanı bu hale getiren Erdoğan’dır” yorumu yaptı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir televizyon programında gündemi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi: n İttifakı yok sayamayız (Abdullah Gül’ün adaylığı): Seçimler 2023’te olacaksa bugünden aday kim olacak tartışmasına gerek var mı? Bir tartışmayı kişisel bir baza indirirseniz, ilkelerden vazgeçmiş olursunuz. Tartışılması gereken ilkelerdir. Parlamentoya dönülsün istiyorsunuz, tek adam rejimi olmasın diyorsunuz, bunlar bir tarafa bırakılıyor, “Cumhurbaşkanı adayı kim olacak” diye tartışılıyor. Absürt bir tartışma. Millet İttifakı olarak önce ilkeler üzerinde bir mutabakat yapacağız ki kişi ya da kişileri seçelim. İttifakı yok sayıp aday belirleyemeyiz. İnce yorumu n CHP’yi bölmez (İnce’nin “Memleket Hareketi”): Başlayabilir, gayet güzel itirazım yok. Türkiye’nin içinde bulunacağı durumun nasıl çözüleceğini anlatabilir. CHP’de bir bölünmeye neden olacağını düşünmüyorum. Demokrasi kırıntısı kaldıysa bunu ayakta tutan biziz. Eksiğimiz yanlışımız olabilir ama bir arkadaşımızın Memleket Hareketi başlatması, çözüm arayacağım demesi normal. n Bir dilekçeyle ihraç olmaz (İnce’nin ihracı): Birisi dilekçe verdi hemen ihraç edelim olmaz. Parti içinde kavga istemiyoruz. Kavga edip partiye zarar veriyorsa partiden ayıracağım. Parti için çalışan varsa başımın üzerinde yeri var. n Mavi vatanı bu hale getiren Erdoğan: Ülkelerin iç siyasetlerine karışamayız. Mısır’la konuşun dedim. “Kılıçdaroğlu darbecileri destekliyor” dediler. Mısır kalktı, Yunanistan ile anlaştı. Mısır, Doğu Akdeniz’de kilit bir ülke. Gidip Libya ile anlaştılar. Anlaşma güzel ama Libya’da daha parlamentoya gitmedi bu anlaşma, orada bu anlaşma reddedilirse ne olacak? Öyle bir şey olursa Erdoğan o koltukta oturamaz. Mavi vatanı bu hale getiren Erdoğan’dır. Hâlâ diyorum gidin Mısır’la, İsrail’le anlaşın. Ama Dışişlerimiz ortada yok, fiili Dışişleri Bakanımız İbrahim Kalın. 12 ada silahlandırılırken defalarca konuştum, “Kılıçdaroğlu bizi savaşa zorluyor” dediler. Şimdi ne oldu, Meis Adası meselesine bakın. n Akdeniz’de çatışma yaşanmaz: Türkiye kendi çıkarlarını korumak zorundadır. Orada çıkacak olan doğalgaz var. O doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmesi lazım. Bunları tuzla buz eden Erdoğan’dır. Bir çatışma içine girileceğini düşünmüyorum. Ege Denizi’ni bir barış denizine dönüştürebiliriz. Dışişleri Bakanlığı’nın çağrısı da masaya oturalım yönünde, doğru bir çağrıdır. Dış politikayı, iç politika malzemesi yaparsanız kaybedersiniz. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz neredeyse kopmuş vaziyette. Önümüzdeki seçimler önemlidir. Seçimin gerekçelerini halkımıza anlatır, vatandaşı ikna edersek, 5 yıl içinde Türkiye’nin bütün bu sorunlarını çözeriz. Japonya’dan tutun Kanada’ya kadar Türkiye büyük mucizeler yapabilir. l ANKARA/Cumhuriyet İNCE, BUGÜN SIVAS’TA OLACAK CHP’nin 24 Haziran seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, 4 Eylül’de başlatacağını duyurduğu “1000 Günde Memleket Hareketi” için bugün İstanbul’dan Sivas’a gidecek. Sabah 10.00’da havaalanında yapacağı konuşmayla güne başlayacak olan İnce, tarihi Sivas Kongre Binası’nı ve Madımak’ı ziyaret edecek. Daha önce Pir Sultan Abdal’ın doğduğu Banaz köyünü de ziyaret edeceğini duyuran İnce, koronavirüs tedbirleri nedeniyle köy karantinada olduğu için buraya gidemeyeceğini belirtti. İnce, Sivas’taki ziyaretlerinin sonunda otobüsüyle Ankara’ya yol alacak. l ANKARA/ Cumhuriyet Erdoğan ile görüştü Spano, Saray’a giderek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. Spano ve Erdoğan, basına kapalı bir görüşme yaptı. AİHM BAŞKANI SPANO’DAN İKTİDARA MESAJ ‘Bağımsız yargı’ vurgusu Türkiye’yi ziyaret eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Robert Spano, iktidardaki kişilerin mahkemeleri kontrol edemeyeceklerini belirterek “Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir. Kanunun üzerinde hiç kimse yoktur” dedi. Türkiye’ye ilk kez bir AİHM Başkanı geldi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün davetlisi olarak Ankara’ya gelen Spano, ilk olarak Türkiye Adalet Akademisi’nde düzenlenen “24’üncü Dönem Hâkim ve Savcı Adayları Eğitimi Açılış Programı”na katıldı. Bakan Gül yaptığı konuşmada, “Yeni İnsan Hakları Eylem Planı” üzerinde çalışmayı sürdürdüklerini belirterek “Eylem Planı, hak ve özgürlüklere ilişkin standartları daha da yükseltmek için yeni yol haritamız olacaktır” dedi. Konuşmasında, hukukun üstünlüğü ilkesinin altını çizen Spano, “Bu ilke, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sisteminin ku tup yıldızı. Bize yol gösteren, ileriye gitmemizi sağlayan parlak yıldız” ifadesini kullandı. Ekonomik kalkınma ve refahın devamı için devletlerin hukukun üstünlüğüyle yönetilmesi gerektiğini söyleyen Spano, “İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir. Kanunun üzerinde hiç kimse yoktur” dedi. Öte yandan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Spano’yu kabul etti. Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkelerden biri olduğunu belirten Şentop, sözleşmeye Türkiye tarafından verilen öneme işaret etti. Şentop, “AİHM’nin, başta artan iş yükü olmak üzere, karşılaştığı sorunların farkındayız. Bunların üstesinden gelinmesi için Türkiye üzerine düşeni yapmaya devam edecektir” dedi. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan da Spano ile bir araya geldi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘İYİLEŞİNCEYE KADAR’ İNFAZI DURDURULDU Avukat Ünsal’a VEFAT Merhum Ahmet Selim ve merhume Nesteren Aygen’in kızı Baban, Özaygen, Cimilli, Günim ve Gökçeli ailelerinin büyüğü merhum Yaşar Kemal’in kayınvalidesi merhum Selim Baban’ın eşi Ayşe Semiha Baban Gökçeli’nin annesi HALÂVET BABAN vefat etmiştir. Cenazesi 3 Eylül 2020 Perşembe günü Feriköy Aile Mezarlığı’na defnedilmiştir. Mevla rahmet eyleye. ‘şartlı’ tahliye ALİCAN ULUDAĞ dün ÇHD’li avukatla rın örgüt üyeliğinden Yargıtay 16. Ceza Dairesi, adil mahkum edildiği dosyayı görüştü. Daire, yargılanma tale 10 yıl 6 ay hapis ceza biyle ölüm orucun sına çarptırılan ve 214 da olan hükmen tu gündür ölüm orucun tuklu Avukat Aytaç da olan Ünsal’ın ceza Ünsal’ın, “iyileşince sının infazının iyile ye kadar” infazının durdurulmasına ve serbest bırakılmasına karar verdi. Örgüt üyeliğinden mahkum edilen ve Ünsal, hastanenin şinceye kadar durdu mahkum servisinden çıkarken “Hepinizin emeğiyle oldu, sevgisiyle sahiplen rulmasına ve serbest bırakılmasına karar verdi. Kararda, Adli mesiyle oldu, hepini Tıp’ın, “cezaevi şartla zi çok seviyorum. Biz rında kalmasının ha ölüm orucunda olan kazanacağız” dedi. yati bakımından teh Aytaç Ünsal ve Ebru like yaratacağı” şek Timtik, Adli Tıp Kurumu’nun lindeki raporuna işaret edil “cezaevinde kalamazlar” rapo di. Ünsal’a yurtdışı çıkış yasa runa karşın İstanbul’daki ye ğı koyan dairenin davada esasa rel mahkeme tarafından tah ilişkin bir karar verdiği ve im liye edilmemişti. Timtik, 27 zaların tamamlanmasının ar Ağustos’ta yaşamını yitirmişti. dından kararı açıklayacağı öğ Yargıtay 16. Ceza Dairesi, renildi. l ANKARA l Giresun’daki sel felaketi Erdoğan ve bakanlar için suç duyurusu Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) yöneticileri, Giresun’da yaşanan sel felaketi ile ilgili Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Giresun Valisi Enver Ünlü ve Giresun Belediye Başkanı Aytekin Şenlikoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Dilekçede yetkililerin, “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal”, “birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma”, “kamu ve özel mala zarar verme” suçlarını işledikleri gerekçe olarak gösterildi. l İç Politika l Dokunulmazlığı görüşülecek Çelik’in raporu karma komisyonda Hakkında “nitelikli cinsel saldırı” ve “tehdit” suçlamasıyla fezleke düzenlenen ve yasama dokunulmazlığının kaldırılması istenen Bağımsız Mardin Milletvekili Tuma Çelik için oluşturulan hazırlık komisyonu, raporunu TBMM Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden oluşan karma komisyona dün teslim etti. HDP’den ihraç edilen Çelik için bir araya gelecek karma komisyon, 1 Ekim’den itibaren komisyon başkanlarının belirleyeceği bir tarihte toplanacak. Toplantıda söz konusu rapor değerlendirilecek. Karma komisyon da Çelik’in dokunulmazlığının kalkmasına karar verirse, konu TBMM Genel Kurulu’na gelecek. l ANKARA ‘Din Bu’ ve biz de buyuz işte! Allah’tan korkan insan da kötü biri olabilir. İnançlı insanlar da ahlaksızlık yapabilir. Bir tarikat lideri de yalan söyleyebilir. Gerçek İslam budur, yani her şey gibidir. Kutsallığı bir yakıştırmadır, insan aklının ürünüdür ve o yüzden insana ait olumlu olumsuz hangi değerler varsa hepsini içinde barındırır. Dolayısıyla dindarlık ile iyi insan olmak arasında mutlak bir paralellik yoktur. Her kesimden olduğu gibi dini kesimden de bir tarikat lideri, bir din âlimi, bir şeyh, bir imam, dini bütün herhangi bir insan da pedofil olabilir. İnançlı biri de küçük bir çocuğu cinsel açıdan taciz edebilir. Allah’ın adını dilinden düşürmeyen biri de kendini kurtarmak için sağa sola ahlaksız teklifler yapıp gerekirse örtülü tehditler savurabilir. Sorun dindar birinin böyle şeyler yapması yüzünden bütün bir dinin karalanmasında değildir. Sorun dindar insanların asla böyle bir şey yapmayacağına inanılmasındadır. Böyle şeyleri “kötü” olan herkes yapabilir. Dindarlar da yapabilir. Tehlike zaten her yerde hep vardır. Ve bu durum zaten yeterince korkunçken... Siz potansiyel bir suçu ve suçluyu asla yargılanamayacağı, sorgulanamayacağı bir dokunulmazlık zırhına sarıp sarmalarsanız, tehlike daha da korkunç hale gelir. O yüzden bir tarikat liderinin kendi ağzından duyduğunuz o itiraflara... O kendini kurtarma çabasına... O çabanın sonunda karşısındakini tehdide varan sözlerine bakıp da sakın “Gerçek İslam bu değil” demeyin. Gerçek İslam tam bu. İslamın da tüm farklı felsefi oluşumlar gibi, zaaflı, hesapçı, ahlaksız, tehditkâr, tecavüzcü, tacizci vb. karakterdeki insanların yüksek mertebelere gelmelerine, etraftakilerine zararlar vermelerine, iyi niyetleri suiistimal etmelerine olanak tanıyan kurumsal bir yapılanması olabilir. Sorun, bu yapının dokunulmazlık payesini kuşanarak içinin alacasını saklama potansiyelini görmezden gelen akılcı iradededir. Altında dini terör örgütlerinin imzası olan onca siyasi cinayete rağmen... “Gerçek İslam bu değil” denile denile siyasal İslamın aklandığı ve önünün açıldığı bu ülkede... Bundan tam 30 yıl önce bugün, Turan Dursun öldürüldü. O öldürüldüğünde irtica henüz bir tehditti. Bugün iktidarda. Turan Dursun, İslamın ya da herhangi bir dini yapılanmanın sosyolojik analizini hileli bir yerden yapan ve İslamın politikleşmesinin sakıncasız olacağı sonucuna varan aydın kesimin desteğiyle iktidara gelen irticanın deşifresini bundan 30 yıl önce yapmıştı. Hem de bir din âlimi kimliğiyle. Ama bu ülkenin, onun yazdıklarını okumayan, okusa bile okuduklarına kulak asmayan birtakım aydınları, onun öldürülmesinden de bir sonuç çıkaramayacak kadar karanlıktaydılar. Turan Dursun’un 30. ölüm yıldönümünde “Din Bu” adlı kitabını bulun okuyun. Ama önsözünü de okuyun. Turan Dursun, kitabının basılacağını göremeyeceğini henüz bilmeden yazdığı o önsözde, yazdıklarını geri çeviren, tehlikeli bulan, dindarların inançlarına saygısızlık olacağı için, dini duyguları incitmekten çekindikleri için yayımlamak istemeyen ya da değiştirerek yayımlamayı öneren solculara, aydınlara teessüf eder. Ve birkaç ay sonra da evinin kapısında vurularak öldürülür. O an bu koca ülke de evinin kapısında vurularak öldürülür. Bugün burnunuza mütemadiyen kötü bir koku geliyorsa... Kokan işte o ülkenin o günden bugüne evinin kapısı önünde çürüyen cesedidir. GEREKÇE, KORONAVİRÜS SALGINI TKP’nin 100. yıl etkinliklerine yasak Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) 100. yılı dolayısıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’de yapmayı düşündüğü etkinlikler koronavirüs salgını gerekçe gösterilerek yasaklandı. TKP tarafından yapılan açıklamada, “AKP iktidarına göre koronavirüs Ayasofya’nın açılışında ortadan kaybolmuş, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda tehdit haline gelmişti. Yine aynısı oldu ve hükümet Erdoğan’ın Giresun’da yaptığı mitingde sırra kadem basan virüsün, TKP’nin yüzüncü yılında boy göstereceği bilgisini alarak TKP’nin İstanbul’da yapacağı mitingi yasakladı. Salgının yayıldığı fabrika ve işletmelerde hiçbir önlem almayan, alışveriş merkezlerindeki yığılmayı, hastanelerin durumunu görmezden gelen İstanbul Valiliği partimizin mitingini halk sağlığını gerekçe göstererek yasaklamıştır” denildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle