Katalog

4 EYLÜL 2020 CUMA KARANLIĞI AYDINLATIYOR Mağara fotoğrafçısı Ertuğrul Kulaksızoğlu, 15 yıldır çektiği fotoğraflar la karanlıkta kalan güzellikleri aydınlatıyor; mağaraların tanıtımına da katkı sunuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca belirlenen 30 mağarada, Mağara Araştırma Derneği üyeleri ile akademisyenlerden oluşan 8 kişilik ekipte proje koordinatörü olan Kulaksızoğlu’nun çektiği fotoğraflarla aldığı birçok ödülü de bulunuyor. l AA SONUÇLARI 5 8 10 11 24 31 6 BİLEN: 16 milyon 588 bin 658 TL (Devretti) 5 BİLEN: 11.194.20’şer TL 4 BİLEN: 414.90’ar TL 3 BİLEN: 25.15’er TL 2 BİLEN: 3’er TL eposta: [email protected] MAYSAK TAYFUNU Kaybolan gemiden 1 kişi kurtarıldı Japon sahil güvenlik ekipleri, Maysak Tayfunu sırasında kaybolan 43 mürettebat ve 6 bin sığırın bulunduğu kargo gemisinden 1 kişiyi kurtardı. Mürettebat ve gemi için arayış, kuvvetli rüzgâr ve yüksek dalgalara karşın uçak ve devriye gemileriyle devam ediyor. Gulf Livestock 1 isimli gemi tayfuna yakalandıktan sonra Doğu Çin Denizi’nden yardım sinyali gönderdi. Sin yalin ardından arama kurtarma ekipleri bir denizciyi, can yeleğiyle dalgalı sularda sürüklenirken buldu. Mürettebattan 39 kişi Filipinler, 2’şer kişi ise Yeni Zelanda ve Avustralya vatandaşı. Japon sahil güvenliğine göre kurtarılan kişi, gemi alabora olmadan önce geminin arızalandığını bildiren Filipinli mürettebattan birisi. l BBC Türkçe SALGIN CINSEL HAYATI OLUMSUZ ETKILEDI 28 gün kuralı SİBEL BAHÇETEPE Bugün 4 Eylül Cinsel Sağlık Günü. Koronavirüs salgını cinsel yaşamı da olumsuz etkiliyor. Ürolog Doç. Dr. Hakan Özveri, düzenli bir cinsel yaşamın bağışıklık sistemine pozitif etkisinin olduğunu belirterek “Pandemi sürecini yaşadığımız son altı ayda immün sisteminden çok bahsediyoruz, sağlıklı ve başarılı seksüel aktivitenin bu anlamda günümüzde daha da önem kazandığını söylemek yanlış olmaz” diyor. Özveri şunları söylüyor: “Covid 19 çeşitli organları tutabilen bir virüs. Kalbe, akciğere, damarlara, böbreğe bu şekilde giriyor. Erkekte özellikle virüslerin testisi tutabildiğini biliyoruz.” Bazı araştırmaların salgın döneminde yüzde 50 oranında erkekte ya da çiftlerde cinsel aktivitede azalma ve cinsel isteksizlikten söz ettiğini vurgulayan Özveri, “Hastalığı geçiren bir kişinin testi pozitif çıktığı andan itibaren 28 gün süre ile cinsel ilişkiden uzak durması öneriliyor” diye konuşuyor. PROSTAT KANSERİ HABERCİSİ Erkekte kalın bel ölüm riski demek İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, erkeklerde kalın bel, prostat kanserinden ölme riskini artırıyor. Oxford Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, araştırmacılar, 4069 yaşlarında kanser olmayan 218 bin 225 erkeğin vücut yağ yüzdesi, bel çevresi ve bel kalça oranını kapsayan verileri 10 yıl gözlemledi. Daha geniş bel ölçüsüne sahip erkeklerde prostat kanserinin daha ölümcül olduğu bulundu. Gözlemin yapıldığı süre içinde 571 erkek prostat kanserinden yaşamını yitirirken bel çevresi geniş erkeklerin, prostat kan serinden ölme riskinin beli dar olanlara oranla yüzde 35 daha yüksek olduğu tespit edildi. Çalışmaya öncülük eden Dr. Aurora PerezCornago, “Göbek ve bel çevresindeki yağ yoğunlaşması ile prostat kanseri ölümü riski arasında önemli bir ilişki bulduk” ifadelerini kullandı. Prostat kanseri, İngiltere’de erkekler arasından en yaygın görülen kanser türlerinden biri. Ülkede her yıl 12 bin erkek prostat kanseri nedeniyle hayatını kaybederken, her 6 erkekten biri prostat kanserine yakalanıyor. l Sputnik News PROTEİN İHTİYACINI KARŞILAYABİLİR Bir porsiyon kurtçuk lütfen! İklim krizi gezegenin doğal kaynaklarını kuruturken dünya nüfusu da hızla artıyor. Kimi az gelişmiş ülkelerde gıda kıtlığının etkileri görülmeye başladı. ABD’li bilim insanları, “İnsan nüfusu artmaya devam ediyor ve protein üretimi üzerindeki baskı sürdürülemez biçimde artıyor. Kurtçuklarla beslenmeye hazır olun” diyor. Gıda talebini karşılayabilecek, protein içeren alternatif besin kaynakları var: Böcekler. Örneğin un kurtları, tam bir protein deposu ve birçok besleyici özelliği var. Journal of Insects as Food and Feed isimli akademik yayında yer verilen ye ni bir çalışmaya göre un kurtları hem yiyecek hem de hayvancılık için önemli bir kaynak. Un kurtlarını tüketmek, mide bulandırı cı görünebilir. Çiğ tüketileceği anlamına da gelmiyor. Bu kurtçuklar işlenebilir, yiyeceklere eklenebilir ve böcek oldukları anlaşılmayacak şekilde hazırlanabilir. l Independent ARTIK HAREKETE GEÇİN İklim krizine karşı mücadele eden “Yok Oluş İsyanı” adlı grup, İngiltere’de geçen günlerde başladığı eylemlerine devam ediyor. İki hafta boyunca sürecek eylemlerin ilk iki gününde çok sayıda gösterici gözaltına alındı. Eylemlerin merkez üssü ise İngiliz parlamentosu oluyor. Geçen günlerde parlamentonun önünde kefenli eylem yapan göstericiler bu kez de parlamentoya çıkan sokaklarda eylem gerçekleştirdi. Kendilerini, sokaklara “yapıştıran” eylemcilere polis yine müdahalede bulundu ve çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. İngiliz parlamentosunun iklim krizi konusunda koyduğu hedeflerin yetersiz olduğunu ve bu hedefleri gerçekleştirmek için bile adım atılmadığını savunan eylemciler, politikacıların çevresel acil duruma karşı bir an önce harekete geçmesini istiyor. HAYVANCILIĞI VE PEYNIRIYLE ANILAN KÖYE SANTRAL TEHDIDI Termik kâbusu döndü Bölgede yer alan blok taş kesitlerin insan eliyle yapıldığı kararına varılması sonucu, bulunan yapının antik dönem bir taş ocağı olabileceği belirtildi. Buradan alınan taşlar ile barınak, tapınak, köprü gibi yapıların yapıldığı tahmin ediliyor. Santralın yapılmak istendiği köydeki Dokuzhöyük Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 50 yıldır köylünün besledikleri ineklerin sütünden peynir yapıp satıyor. Kırklareli’nde antik taş ocağı bulundu Kırklareli’nde bir mera alanı 1. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak belirlendi. Bölge sakini Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksel Çidam söz konusu arazide antik çağ dönemine ait taş ocağı bulunduğunu açıkladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu gündemine Kırklareli Üslüp’te Maliye Hazinesi’ne ait mera vasıflı bir araziye ilişkin tespit raporu geldi. Yazıda Müze Müdürlüğü uzmanlarınca yapılan inceleme sonucu söz konusu alanın 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmesi istendi. Kurul da arazinin I. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmesine karar verdi. Bölge sakini Göksel Çidam söz konusu arazinin tescil edilme sürecinden bahsede rek “Bölgenin antik çağ dönemine ait taş ocağı olduğu tespiti yapıldı. Bölgede yer alan blok taş kesitlerin insan eliyle yapıldığı kararına varılması sonucu, yapının antik dönem bir taş ocağı olabileceği belirtildi. Belki de ilk defa bir taş ocağı arkeolojik sit alanı ilan edildi. Yaşamı idame ettirmek için bile olsa, binlerce yıl geçse de bu alanda hâlâ bir şey yetiştirmek mümkün değil” dedi. Türkiye’nin en sıcak ayı Türkiye’de Meteoroloji Genel Müdürlüğü hafta sonuna kadar aşırı sıcak uyarısı yaparken, önceki gün 10 ilde eylül ayının en yüksek sıcaklık değerlerinin kaydedilmesi “iklim krizi” gerçeğini tekrar gözler önüne getirdi. Sıcaklıklara bağlı iklim kri zinin gerçek anlamda yaşandığını vurgulayan Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, özetle şunları kaydetti: “Sıcaklıklara bağlı olarak buzulların ciddi anlamda eridiği belirtiliyor. Bu sene Sibirya inanılmaz hava koşulları yaşa dı, 40 derece sıcaklıkları gördü. Oradaki buzla kaplı toprak yapısı eridi. Bilimsel veriler değerlendirildiğinde, son 5 yılın dünyanın en sıcak dönemi olduğunu söyleyebiliriz. Bu bir tesadüf değil, küresel anlamda daha sıcak bir döneme doğru gidiyoruz.” l AA ÇEVRE Kırklareli’nde tarım alanlarına kurulmak istenen termik santral 2 yıl sonra tekrar gündemde. Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler projenin Çevresel Etki Değer lendirmesi (ÇED) bilgilendirmesi toplantısını yaptırmamıştı. Köylüler burada geçimini hayvancılıktan ve tarımdan sağlıyor. Merkez ilçesi, Tekkeşeyhler ve Dokuzhöyük mevkiinde, Deba Madencilik Ticaret ve Sanayi A.Ş tarafından, “Eren1 Entegre Termik Santralı 2x(245 MWe/ 250 MWm/ 585 MWt), (atık düzenli depolama sahası, maden sahaları, kömür stok sahası, kırma eleme tesisi ve beton santralı dahil)” yapılması planlanan projenin, ÇED toplantısını 2018 yılının ağustos ayında köylüler yaptırmamıştı. 41.7 hektar tarım alanı Projenin ÇED raporu geçen günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunuldu. Bakanlık projenin inceleme ve değerlendirme sürecinin başladığını duyurdu. ÇED raporunda termik santral sahası, atık düzenli depolama sahası ve kül stok alanında oluşan proje sahasının toplam alanının 50 hektar olduğu belirtildi. Bu alanın 41.7 hektarlık kısmı tarım alanı, 8.3 hektarlık kısmı ise Hazine arazisi. Raporda termik santral sahası ve kömür stok alanının tamamı tarım arazilerinden, atık düzenli depolama sahası ise tarım ve Hazine arazilerinden oluşmuş. Raporda 2 yıl önceki toplantıya ilişkin “Toplantının gerçekleştirileceği İnece Çok Amaçlı Düğün Salonu’nda toplantı saatinde hazır bulunulmuş ancak yöre halkının bilgilendirilmek istememesi üzerine Halkın Katılımı Toplantısı gerçekleştirilememiştir” ifadeleri kullanıldı. Köylü istemiyor Yapılmak istenen söz konusu toplantı öncesi konuşan köylüler termik santral istemediklerini haykırarak “Biz tarım ve hayvancılıkla geçiniyoruz. Santral yapılırsa burada hayat biter. Nefes alamayız. Biz nefes almak istiyoruz. Her şeyimiz var. Termik santral değil salça fabrikası yapsınlar. Bizim çapamızdan başka mesleğimiz yok” ifadelerini kullanmıştı. ANKARA’NIN IÇME SUYUNU BESLIYOR Mera Çayı’na atık SEFA UYAR Ankara’nın su ihtiyacının önemli bölümünü karşılayan Kurtboğazı Barajı’nı besleyen Mera Çayı’na, madeni ve atık yağı geri dönüştüren tesislerden çıkan kimyasal ve tehlikeli atıkların döküldüğü tespit edildi. Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Baran Bozoğlu, tespit edildiği andan itibaren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın talimatı ile çalışmaların başlatıldığını belirtti. Bozoğlu, “Baraja ulaşmadan kirliliği durdurduk. Vidanjörlerimiz yoğun kirliliği çekiyorlar. Balık ve yengeç ölümleri olduğunu görüyoruz. Kirli toprağın kaldırılması için de çalışılıyor” dedi. l ANKARA 766 YENİ MADEN SAHASINA KARŞI DAVA Telafisi güç olur Ekoloji Birliği bileşenleri Çevre Dernekleri ve yurttaşlar Türkiye genelinde 766 maden sahasının ihaleye çıkmasına karşı dava açtı. İhalenin iptali istemiyle dava açan dernekler ihalede hukuka aykırılık olduğu ve telafisi imkânsız zararlar oluşturacağı gerekçesiyle ihalelerin iptalini istedi. Dava avukatlarından İsmail Hakkı Atal madencilik faaliyetlerinin aynı zamanda iklim değişikliğine neden olduğunu belirtti. Atal özetle “İklim değişikliği, aynı zamanda hastalık taşıyıcı mikropların ve taşıyıcılarının da evrilmesine yol açıyor. Hastalık yapıcıların sürekli dönüşümü ve yeniden birleşimi başka biçimlerdeki hastalıkların yayılmasına ve sürmesine neden oluyor” diye konuştu. Dava dilekçesi dün nöbetçi mahkeme ye sunuldu.