Katalog

6 29 EYLÜL 2020 SALI HABER ESKI BAKÛ BÜYÜKELÇISI LOĞOĞLU BÖLGEDEKI SON DURUMU DEĞERLENDIRDI ‘Rusya ve Türkiye karşı karşıya gelebilir’ KUZEY IRAK’TA BIR ASKER ŞEHİT OLDU Irak’ın kuzeyindeki Pençe Harekâtı alanında teröristler tarafından tuzaklanan mühimmatın patlaması sonucu Uzman Çavuş Serdar Temelli şehit oldu. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Pençe Harekâtı alanınSerdar Temelli da, teröristler tarafından tuzaklanmış bir mühimmatın patlaması sonucunda, bir kahraman silah arkadaşımız yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz” denildi. İçişleri: Kırmızı listedeki terörist öldürüldü İçişleri Bakanlığı, Yıldırım10 Nordoz Operasyonu kapsamında Van’da 11 Eylül’de öldürülen 3 teröristten birinin, kırmızı kategoride aranan ve sözde botan saha sorumlusu olarak faaliyet gösteren “Agit Civyan” kod adlı Vahiyettin Karay olduğunu bildirdi. Açıklamada, “Söz konusu terörist, yurtiçindeki teröristlerin yüzde 60’ının sorumlusu olup pek çok eyleme bizzat katılmış ve birçok kanlı eylemin talimatını vermiştir. Teröristin, 2007’de 12 askerin şehit olduğu Hakkâri Dağlıca eyleminin planlayıcısı ve uygulayıcılarından olduğu belirlendi” denildi. Öldürülen diğer iki teröristin ise sözde botan eyaleti sorumlusu Fırat Şişman’ın korumaları olan “Canfeda Goyi” kod adlı Tekin Yıldırım ve “Diren Amed” kod adlı terörist olduğu aktarıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Türkiye’nin eski Baku büyükelçilerinden Faruk Loğoğlu, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Karabağ cephe hattında yaşanan çalışmalarla ilgili “Türkiye’nin Azerbaycan’a destek açıklamaları doğal ve anlaşılır. Ancak Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğunu beyan ederken bu şartlarda dahi ağırlığını barıştan yana koyması ve bu ihtilafın barışçıl yöntemlerle çözülmesini sağlayacak adımlar atması daha doğru olur” dedi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1993’te 4 adet bağlayıcı kararı ile BM Genel Kurulu’nun 2008’de aldığı Azerbaycan tezlerine destek veren kararı bulunduğunu anımsatan Loğoğlu, “Türkiye’nin iç kamuoyuna verdiği Azerbaycan’la dayanışma beyanlarını dışa da yansıtması, dünya kamuoyunu Azerbaycan’ın haklılığını anlatacak girişimler yapması lazım. Bunun somut adımları Azerbaycan’la istişare ederek BMGK’yi toplantıya çağırmak ve BM Genel Kurulu’nda bu konuyu gündeme aldırtmakHÜSEYIN HAYATSEVER tır. Türkiye’nin diplomasi yolunu harekete geçirmesi Azerbaycan’la karşılıklı ulusal çıkarları bakımından da gereklidir” dedi. 19961998 yılları arasında Türkiye’nin Baku Büyükelçiliği görevini yürüten Faruk Loğoğlu, bölgedeki son durumu Cumhuriyet’e değerlendirdi. Loğoğlu, 1994’ten bu yana yaşanan en geniş çaplı çatışmalardan birinin yaşandığını, iki tarafta da seferberlik kararlarının alındığını kaydetti. Loğoğlu, “Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını silah yoluyla alma seçeneği tabii ki var. Ama tercih edilmesi gereken yöntem her şeye rağmen diplomasi olmalı. Çünkü Azerbaycan bu konuda haklıdır” dedi. Karabağ ihtilafının çözümü için ABD, Rusya ve Fransa’nın eşbaşkanlığını yürüttüğü, Türkiye’nin de üyesi olduğu Minsk Grubu’nda bir ilerleme kaydedilemediğine dikkat çeken Loğoğlu, Türkiye’nin, konuyu BM gündemine taşımak için çaba sarf edebileceğini belirterek “Azerbaycan sadece kardeş bir ülke değil, aynı zamanda komşumuz. Enerji hatları, ulaşım bakımından stratejik önemi var. Karşılıklı ulusal çıkarlar da mevzubahis olduğu için Türkiye’nin diplomasi yolunu harekete geçirmesi lazım” dedi. Türkiye ve Rusya’nın Suriye ve Libya’dan sonra Karabağ konusunda da karşı taraflarda yer aldığına dikkat çeken Loğoğlu, “Ermenistan sınırları bugün bile Rus askerleri tarafından korunuyor, Ermenistan bu güvenceyi sürdürmek istiyor. Ermenistan’ın bir hesabı da Azerbaycan’la ihtilafı üzerinden Türkiye ve Rusya’yı karşı karşıya getirmektir. Türkiye bu tuzağa düşmemeli. Rusya’nın da böyle bir yola gireceğini sanmıyorum” diye konuştu. Loğoğlu, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sıcak çatışmaların seyriyle ilgili olarak “Sahadaki çatışmaların savaşa dönüşme potansiyeli olmakla birlikte bu çatışmaların kısa sürede durdurulması için Rusya dahil uluslararası aktörlerin ağırlık koyacağını ve bu çatışmaların uzun vadeye yayılmayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. l ANKARA TBMM’de grubu olan 4 parti Ermenistan’ı kınadı AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti grup başkanvekilleri, ortak bildiri ile Ermenistan’ın saldırılarını en güçlü şekilde kınarken, Azerbaycan’ın gerçekleştirdiği savunmayı desteklediklerini bildirdi. HDP, bildiriye destek vermedi. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül ve İYİ PArti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu imzalı ile yayımlanan bildiride, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin, Yukarı Karabağ’da ateşkesi ve uluslararası hukuku ihlal ederek, ağır silahlarla Azerbaycan sivil yerleşim yerlerini ve askerlerini hedef alan saldırılarının en güçlü şekilde kınandığı bildirdi. “Bu son saldırı, Tovruz’daki saldırılardan sonra Ermanistan’ın bölgede barışın ve istikrrarın kalıcı tesisi önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha göstermiştir” denilen bildiride, şunlar kaydedildi: “Bizler, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde halkını korumak ve toprak bütünlüğünü tesis etmek amacıyla Azerbaycan’ın gerçekleştirdiği savunmasını destekliyoruz. 30 yıla yakın süredir Yukarı Karabağ, Ermenistan’ın işgali altındadır. Bu haksız işgalin sona erdirilmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve AGİT kararlarına uygun şekilde barışçıl çözüme desteğimizi tekrarlıyoruz. Uluslararası camiayı, bugüne kadar Ermenistan’ın işgali ve sorumsuz saldırıları sebebiyle zarar gören Azerbaycan’ın yanında olmaya davet ediyoruz. Bu vesileyle, Gazi Meclisimizdeki siyasi partiler olarak şehit düşen Azeraycanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, gazilere acil şifa ve can Azerbaycan’a bşasağlığı dilerken, milletimizin daynışma iradesini bir kez daha güçlü bir şekilde vurguluyoruz.” Öte yandan, HDP, bildiriye imza atmadı. l ANKARA / Cumhuriyet T.C. GÖLBAŞI (ADIYAMAN) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Davacı Gaski Genel Müdürlüğütarafından aşağıda ili, ilçesi, köyü, ada ve parsel sayılı davalıya ait taşınmazda kamulaştırma işlemi yapılmış olup, Kamulaştırma Kanunun 10.maddesi gereğince Kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın GASKİ adına tesciline karar verilmesi Mahkememizden istenilmiştir. Bu taşınmazdaki hak sahiplerinin ve 3.kişilerin tebliğden itibaren 30 gün içerisinde Kamulaştırmanın iptali için İdari Yargı’da ya da maddi hataların düzeltilmesi için Adli Yargı’da dava açabilecekleri, açılacak davada husumetin kamulaştırmayı yapan GASKİ yeyöneltileceği, bu süre içerisinde Kamulaştırma işlemine karşı İdari Yargı’da iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, Kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve Mahkemece tespit edilen Kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malların GASKİ adına tescil edileceği, Mahkememizce tespit edilecek Kamulaştırma bedelinin yargılama sırasında hak sahipleri adına TC Ziraat Bankası Gölbaşı (Adıyaman) Şubesine yatırılacağı, ilgililerin davaya ve taşınmazların değerine ilişkin bütün savunma ve delillerini de tebliğden itibaren 10 gün içerisinde Mahkememize yazılı olarak ibraz etmeleri gerektiği, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun ilgili maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. Esas Davacı Davalı ili İlçesi Köyü ada Parsel Yüzölçümü 2019/291 GASKİ Özkan Kılınç Adıyaman Gölbaşı Küçükören 115 5 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1227608) TC. KOCAELİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2020/410, 412 Esas KOCAELİ 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Davacı KOCAELİ ALİKAHYAORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ tarafından davalılar aleyhine açılan Kamulaştırma Bedel Tespiti – Tescil davasında; Aşağıda yazılı kamulaştarılmasına karar verilen taşınmazların öncelikle 2942.Sayılı Yasanın (Değişik 4650) 8.maddesine göre pazırlıkla satın alma usulü denenmiş ancak anlaşma sağlanamadığından aynı yasanın 10.maddesi gereğince mahkememizde aşağıda dosya numarası yazılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açılmıştır. Dosya No: 2020/410 esasDava konusuKocaeli İzmit Durhasan Mahallesi 2774 parselde kayıtlısayılı taşınmazın 15450 m2. Lik kısmı( tamamı) üzerinde, Dosya No: 2020/412 esas Dava konusu Kocaeli İzmit Durhasan Mahallesi9065 parselde kayıtlısayılı taşınmazın49376,73 m2. Lik kısmı( tamamı) üzerinde. Kamulaştırma tespit ve tescil davası açıldığından, İş bu Tebligat ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceklerdir. Kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını veya yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırma yapan idare adına tescili yapılacaktır. Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli hak sahipleri adına Türkiye Vakıflar Bankası Kocaeli E5 Şubesine yatırılacaktır Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerini ilan tarihinden itibaren mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri,2942 sayılı yasanın (değişik 4650) 10. uyarınca ilgililere duyurulur.23/09/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1227633) T.C. HATAY VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI ŞÜKRÜ KANATLI VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN Şükrü Kanatlı Vergi Dairesi Yükümlülerinden aşağıda Adı/Soyadı /Unvanı /Vergi numarası ve Adresleri belirtilen mükelleflerin muhtelif yıllara ait Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi, Gelir (Stopaj) Vergisi Katma Değer Vergisi, ÖTV, Usulsüzlük Cezası, Ağır KusurKusur Cezası, Vergi Ziyaı Cezası, Tapu Harcı, Gecikme faizi için 6183 sayılı A.A.T.U.H Kanunun 55’inci maddesine göre düzenlenen ödeme emirleri, bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden, Vergi Usul Kanunu’nun 103, 104, 106’ncı maddeleri hükümlerine göre ilgililerin ilan tarihinden başlayarak 1(bir) ay içinde vergi dairesine bizzat veya bilvekale müracaat etmemeleri halinde yerinde, veya taahhütlü mektup veya açık adreslerini, bildirmeyenler hakkında; iş bu ilanın ilan tarihinden başlayarak 1 (bir) ay sonunda tebliğ tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. Sıra No Vergi No T.C. Kimlik No AdıSoyadı Vergi Dönemi Ana Vergi Kodu Ana Takip Dosya No Takip Dosya No Toplam Borç Adres 1 298 046 6975 11113468274 MAHMUT NEDİM DİNÇ 201506201506 0071 2019110166vqw0000004 2019110114vqe0000090 1,983,677.97 MERNİS ADRESİ YOKTUR 2 298 046 6975 11113468274 MAHMUT NEDİM DİNÇ 201506201506 0071 2019110166vqw0000004 2019110114vqe0000088 1,836,379.13 MERNİS ADRESİ YOKTUR Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1227853) Korona aşılarını zengin ülkeler kapattı, Türkiye’de yerli aşı 1 yıl sonra Biz yazaduralım, bilim insanları konuşadursun, Dünya Sağlık Örgütü demeç veredursun, bilim ve düşünce adamları açıklayadursun: Üretilen aşılar dünya üzerinde tüm ülkelere paylaştırılsın, bu konuda eşitlik gözetilsin, buna göre bir sistem kurulsun... Kazın ayağı öyle değil. Daha şimdiden parası olan zengin ülkeler neredeyse üretilecek aşıların büyük kısmını kapatmış durumda, hemen hemen bir yıllık üretim stoklarını satın almış durumdalar. Şüphesiz henüz kesinleşmiş ve yaygın kullanılabilecek aşı ortada yok. Çin ve Rusya dahil, büyük şirketlerin aşıları 3. fazda on binlerce insanda denenmeye başladı. Bu son aşamada aşıların etkinlikleri ve güvenilirlikleri kanıtlanır ve “reçeteleri” yazılırsa, yaygın kullanımına izin verilecek. Ama durun, size bize düşmeyecek. Zenginlere öncelik Zengin ülkeler, bir yıllık aşı üretimini neredeyse satın almış durumdalar. Şu anda 9 kadar aşı son klinik aşamada. Oxfam araştırma şirketi, bunlardan satış ilişkileri açıklanan 5 şirketin (AstraZeneca, Gamaleya / Sputnik, Moderna, Pfizer ve Sinovac) son klinik aşamada olan aşı anlaşmalarını inceledi. Üretecekleri toplam 5.3 milyar doz aşının 2.7 milyarlık dozu ABD, İngiltere, Avustralya, Japonya, İsrail, İsviçre’ye satılmış. Bunların yanında bazı AB ülkelerinin de adı geçiyor. Tabii Çin, Hindistan da var. 5 şirket üretimlerinin yüzde 51’ini satmışlar. Mesela adı sık geçen Moderna şirketi bir yıllık üretiminin hepsini satmış, 2.48 milyar doları kasasına koymuş. Yani dünya nüfusunun yüzde 13’ü, üretilecek aşıların yüzde 51’ini satın aldı. Hesaplamalara göre dünya nüfusunun üçte ikisi, 2022 yılına kadar aşıya ulaşamayacak. Halk aşısı çağrısı Öyle ki zaten bu 5 aşının etkinliği de kanıtlanmayı bekliyor. Paraların boşa gidebileceği olasılığına rağmen, muhtemel aşılar satın alınmış durumda. Ayrıca bu aşılardan hepsi veya bazıları iki doz vurulmak zorunda kalınacak. Tek doz aşının fiyatı ise şirketine göre 1235 dolar arası değişecek. İngiltere, her yurttaşına 5 doz aşı yetecek kadar anlaşmalar yapmış. AstraZeneca ise farklı politika izliyor ve üretim kapasitesinin üçte ikisini gelişmekte olan ülkelere satacak. Dünyada pek çok örgüt, herkese bedava, ucuz ve adil dağıtılacak halk aşısı üretimi için çağrıda bulunuyor. Oxfam ve diğer kuruluşlar, ilaç şirketlerini, bilgilerini patentsiz olarak özgürce paylaşarak aşıların olabildiğince dünyanın her yerinde geniş bir şekilde üretilmesine izin vermeye çağırıyor. Slogan: Kâr aşısı değil, halk aşısı! Gezegendeki herkesi aşılamanın tahmini maliyeti ise 70.6 milyar dolar olarak hesaplanmış. Türkiye’de aşı 1 yıl sonraya Bu arada Bakan Varank, Türkiye’de yapılan aşı çalışmalarından üçünün, laboratuvar ve hayvan deneylerini başarıyla bitirdiğini ve insan üzerinde denemelere başlanacağını, yani Faz 1 aşamasına gelindiğini açıkladı. Türkiye’de TÜBİTAK’ın koronavirüse karşı COVID19 Platformu’nda 17 araştırma var. Bu aşılardan Faz 1 aşamasına gelen çalışma Adıyaman’da Vetal AŞ’de çalışılıyor. Türkiye’de en yüksek biyogüvenlik seviyesine sahip olacak BSL4 laboratuvarı da burada inşa ediliyor. İnsan üzerinde denemelere ne zaman başlanacağı ise bilinmiyor. Bilim insanlarımız diyor ki bugün başlasa denemeler ve Faz 1, 2 ve 3’ü başarıyla tamamlansa, 2021 yılının bu aylarında “yerli aşı” hazır olabilir. Eğer bu başarılabilirse, Türkiye’de bilimsel araştırmalar, en azından bu niş alanda büyük bir sıçrama yapmış olacak. Bu başarıyı bekliyoruz ve umuyoruz. HDP’Lİ PAYLAN: ÖNLEM ALIN Patrikhane önünde provokatif gösteri Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmaların büyümesiyle beraber Türkiye’de Ermeni yurttaşlara yönelik ırkçı söylemler arttı. Sosyal medyada “Biz Türkiye’de Ermenilerle savaşmaya hazırız” şeklindeki mesajlar tepki topladı. İstanbul Kumkapı’daki Ermeni Patrikhanesi’nin olduğu sokakta Azerbaycan bayraklarıyla donatılan araç konvoyu ile gösteri yapıldı. HDP’li Garo Paylan, “Ermeni Patrikhanesi’nin olduğu sokakta böyle bir gösteri yapılmasına izin verilmesi provokasyondur” diyerek gerekli tedbirlerin alınması çağrısı yaptı. Balyoz kumpası mağduru emekli jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, provokasyonlara tepkisini dile getirerek “Bazı sosyal medya hesaplarında T.C. vatandaşı Ermeni kardeşlerimize karşı olumsuz paylaşımlar var. Bunu yapanlar ya ajandır ya kör cahil! Zalim Ermenistan yönetiminin yaptıklarıyla bizim vatandaşlarımızı nasıl yargılarsınız? Onlar bizim canımız, bilesiniz!” diye yazdı. l Haber Merkezi