Katalog

6 28 EYLÜL 2020 PAZARTESİ HABER ‘Kendimizi savunma hakkımız var’ diyen Azerbaycan Ankara Büyükelçisi İbrahim: Saldırıya yanıt veriyoruz EMEKLI TÜMGENERAL AHMET YAVUZ ‘Olay savaşa dönüşebilir’ SARP SAĞKAL Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısına ilişkin, “Artık bıçak kemiğe dayandığında Azerbaycan bir karar verecek ve bu, bir savaşa dönüşebilir” dedi. Ermenistan dün sabah erken saatlerde sivillerin yaşadığı alanlara ateş açtı. Yetkililer, sivil halktan ölen ve yaralanan olduğunu açıklarken, birçok binanın da kullanılamaz hale geldiği duyuruldu. ErmenistanAzerbaycan hattında yükselen gerilimi değerlendiren emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, “Bu uzun süredir devam eden bir sorun. Çözümü kısa vadede yok ve bir savaş potansiyeli taşıyan bir sorun. Öyle zannediyorum ki artık bıçak kemiğe dayandığında Azerbaycan bir karar verecek ve bu, bir savaşa dönüşebilir” dedi. ‘Terör örgütlerini kullanıyorlar’ Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Hazar Zarif İbrahimoğlu’nun, “PKK ve Asala gibi terör örgütleri bölgeye yerleştirilmeye çalışılıyor” sözlerini de değerlendiren Yavuz, “Zaten uzun zamandır Ermenistan’da PKK’li teröristlerin yaşadığı biliniyor. Bu örgütleri kullanıyorlar. Onlar da zaten gönüllü. Ama bunun Türkiye’de çekeceği tepkiyi herhalde hesap edilemiyor” diye konuştu. Terör örgütlerinin Türkiye’nin ilgisini çekmek için bilerek yerleştirilmiş olabileceğini de belirten Yavuz, “Türkiye işe dahil olduğunda, dışarıdan başkaları da bu işe dahil olsun ve uluslararsı bir sorun haline gelsin diye bakıyor olabilirler. Yardım almak için de bunu yapıyor olabilir çünkü Türkiye, Azerbaycan’a gerekli desteği verir” diye konuştu. ‘Başka çaresi yok’ “Türkiye, Azerbaycan’ı desteklemek durumunda” diyen Yavuz, “Bundan kaçınılamaz. Tabii bunun bir genel savaşa dönüşmesi uygun değil ama Azerbaycan uluslararası hukuk açısından Dağlık Karabağ bölgesinde Ermenistan’ın işgaline maruz kalmış vaziyette. Bunu, sürdürmenin imkânı yok. Bu sonuçta bir şekilde patlayacak ve patladığı zaman durum savaşa kadar gidecek. Bunu savaşı sevdiğimiz ya da benimsediğimiz için söylemiyoruz ama başka çaresinin olmadığı yavaş yavaş açığa çıkıyor. Azerbaycan öncelikle kendi topraklarını savunmasını bilmeli” değerlendirmesinde bulundu. l ANKARA Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ cephe hattında Azerbaycan’a yönelik saldırı gerçekleştirdiğini ve bu saldırıya karşı yanıt verdiklerini belirterek “Biz Türkiye’nin her zaman yanıHÜSEYIN mızda olduğuHAYATSEVER nu biliyoruz. Fakat bizim şu anda Türkiye’den bir talebimiz yoktur” dedi. Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ cephe hattında dün sabah yaşanan çatışmalarla ilgili Cumhuriyet’e konuşan İbrahim, “Ermenistan bize karşı bu provokasyon eyleminde bulunarak saldırdı, sivil ve asker şehitlerimiz var. Tüm cephe boyunca bizim bu saldırıya karşı cevabımız devam ediyor ve devam edecektir” dedi. Azerbaycan’ın meşru savunma hakkını kullandığını söyleyen İbrahim, “Azerbaycan’ın hem uluslararası hukuk hem de hem BM şartı çerçevesinde kendini savunma hakkı vardır. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMKB) Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çıkmasını talep eden 1993’te aldığı 4 kararı vardır. Aynı zamanda diğer uluslararası örgütlerin de benzer kararları ve çağrıları vardır. O açıdan Azerbaycan’ın topraklarını işgalden kurtarmak için tam hakkı ve hukuku vardır. Azerbaycan hiçbir zaman bununla ilgili düşüncelerini gizlememiştir” diye konuştu. Türkiye’den somut destek talepleri bulunup bulunmadığıyla ilgili de konuşan İbrahim, şunları kaydetti: “Bizim Türkiye’den hiçbir zaman bir talebimiz olmadı. Biz zaten kardeşiz, tek millet iki devletiz. Biz Türkiye’nin her zaman yanımızda olduğunu biliyoruz. Fakat bizim şu anda Türkiye’den bir talebimiz yoktur. Türkiye Dışişleri Bakanlığı da açıklamasında zaten ‘Azerbaycan bu meseleyi nasıl çözmek istiyorsa biz de o çözüme destek vereceğiz’ diyerek, bir açıklama yaptı. Biz biliyoruz ki biz ne yapacaksak Türkiye de kuşkusuz bu politikalara destek verecektir.” ‘Rusya’dan adaletli tutum bekliyoruz’ Türkiye’nin uluslararası hukuk çerçevesinde Azerbaycan’ın yanında durduğunu söyleyen İbrahim, “Biz kuşkusuz tek millet, iki devletiz. Fakat Türkiye aynı zamanda hakkın, adaletin yanında olmuştur. Türkiye’nin, Azerbaycan’ın yanında olması bu tutum doğrultusundadır. Türkiye, 1993’te Ermenistan’ın Azerbaycan’ın topraklarını işgal etmesinin ardından BMGK’nin Azerbaycan topraklarındaki işgalin sona erdirilmesine yönelik kararlarının ardından Ermenistan’la sınırını kapatmıştır. Bu tutum da uluslararası hukuk doğrultusundadır” dedi. AzerbaycanErmenistan ihtilafında Rusya’nın tutumunu da değerlendiren İbrahim, “Rusya ve Ermenistan aynı güvenlik örgütünün üyeleridir. Son 2 ayda Rusya’dan farklı coğrafyalar üzerinden Ermenistan’a silahların gittiğini de biliyoruz. Bunlar bir olgu. Aynı zamanda Rusya, bizim komşu ve dost devletimizdir. Biz Rusya’dan, Türkiye’nin yaptığı gibi adaletli ve uluslararası hukuka uygun bir tutum bekliyoruz” ifadelerini kullandı. İbrahim, son dönemde Suriye’den silahlı muhalif savaşçıların Azerbaycan’a götürüldüğü iddialarını da “Ermenistan’ın kendi yaptığı işleri gizleme çabası” olarak nitelendirerek “Son dönemde Suriye’den Ermenistan’a PKK terör örgütü üyeleri geçmiştir. Ermenistan kendi yaptığı işlerin üstünü örtmek için propaganda aygıtını kullanarak bu tür iddialar ortaya atıyor. Bu gibi iddiaları farklı devletlerdeki basın içindeki güçlerini kullanarak Azerbaycan’a yönelik bu iddiaları ortaya atıyorlar ve kendilerinin yaptığı bu tür işleri gizlemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. l ANKARA T.C. KADIKÖY BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NDAN YAPI KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ Sayı: E68246331310.14.01.02714333 Konu: Kentsel Dönüşüm UygulamalarıTebligat Sonrası İşlemler 7201 SAYILI KANUNA GÖRE İLANEN TEBLİGAT 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 3. Fıkrasındaki “Maliklere verilen süreler içerisinde maliklerce yıktırılmayan riskli yapılar mülki amire bildirilir ve bu yapıların tahliyesi ve yıktırma işlemleri, mülki amirler tarafından sağlanacak kolluk kuvveti desteği ile idarece yapılır veya yaptırılır.” hükmü gereği tahliyesi gerçekleştirilmiş ancak yıkımı yapılamamış metruk binaların yıkımı, 2018/309346 İhale nolu Kadıköy İlçesi Sınırlarında Muhtelif Yerlerde Bulunan 6306 Sayılı Kanun Kapsamındaki Yasal Süresi Tamamlanmış Riskli Yapıların Yıktırılması İşi kapsamında Müdürlüğümüz tarafından gerçekleştirilmiştir. Aynı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 8. Maddesinin 6. Fıkrasında ise “...Yukarıdaki fıkralara göre yıktırılmayan yapılar Bakanlıkça veya Müdürlükçe yıkılır veya yıktırılır. Bakanlık veya İdare tarafından yapılan yıktırmanın masraflarından malikler hisseleri oranında sorumludur. Yıktırma işleminin masrafı genel hükümlere göre tahsil edilir.” denilmekte olup, arsa payınız oranında hesaplanan yıkım bedelleri aşağıdaki gibidir; 831 ada 19 parselde Ece DUMAN (T.C.: 37348496486) adına 1397,27 TL, 432 ada 82 parselde Medine SÜTÇÜ (T.C.: 63949171774) adına 2485,10 TL. 2018/309346 sayılı İhale kapsamında yapılan yıkımın bedelinin ilan tarihinden itibaren 30 (Otuz) gün içinde Belediyemize ödenmesi, ödenmemesi halinde 6 1 8 3 s a y ı l ı y a s a hükümlerine göre tahsil edileceği ve gecikme faizi uygulanacağı hususunda gereği ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1222343) T.C. İSTANBUL ANADOLU 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/230 KARAR NO: 2020/247 Davacı BEYZA ÖZTÜRK aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM:Davanın KABULÜ ile; Trabzon ili Of ilçesi, Güresen mahalle/köyü, Cilt no: 58, Hane No: 2 BSN 190 ‘ da kayıtlı 36569180198 TCN’lu Beyza Öztürk’ün “BEYZA” olan adının başına “HANZADE” eklenere kadının “HANZADE BEYZA” olarak düzeltilmesine, Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 24/09/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1227717) T.C. ADANA 10. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2018/279 Esas Karar No: 2019/1585 Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığını İhlal ve Mala Zarar Verme suçlarından, İbrahim ve Fatma oğlu, 16/08/1995Adana doğumlu, sanık Mustafa Kendirci hakkında yapılan yargılama sonucunda, sanığın suçları sabit görülmekle, 5237 sayılı TCK’nın 142/2h maddesine göre hırsızlık suçundan neticeten 7 yıl 6 ay hapis, 5237 sayılı TCK’nın 116/4 maddesine göre konut dokunulmazlığını ihlal suçundan neticeten 2 yıl 6 ay hapis ve 5237 sayılı TCK’nın 151/1 maddesine göre mala zarar verme suçundan neticeten 5 ay hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmekle, tebliğden itibaren 7 gün içerisinde Adana Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolunun açık olmak üzere verilen hüküm sanık Mustafa Kendirci’ye tüm tebligatlara, yapılan adres tespit yazılarına ve aramalara rağmen tebliğ edilememiştir. 17201 Sayılı Tebliğat Kanununun 29. maddesi gereğince hüküm özetinin, Türkiye Geneli 50.000 altı tirajlı gazetede İLANENTEBLİĞİNE, 2Hüküm fıkrasının ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağına, 3Hükmün 1412 sayılı CMK’nun 310 maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde istinaf kanun yoluna başvurmadığı takdirde kesinleşeceği ilan olunur.23/09/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1226890) T.C. ÇORUM BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NDAN İşin Niteliği, Yeri ve Miktarı: Mülkiyeti Belediyemize ait, Ayarık Mahallesinde bulunan imar planında 2 kat konut işaretli aşağıda nitelikleri belirtilen taşınmazlar, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 35/a. Maddesine istinaden Kapalı Teklif Artırma Usulü ile hazırlanan şartnamesi dahilinde satılacaktır. MAH. CİNSİ PAFTA ADA PARSEL MİKTAR m² TAHMİNİ BEDEL GEÇİCİ TEMİNAT Ayarık Arsa G33C20A1B 2859 1 12949,50 6.160.000,00. TL 184.800,00.TL Ayarık Arsa G33C20A2A 2857 1 7470,45 3.550.000,00.TL 106.500,00.TL Şartname: Şartname ve Ekleri Belediyemiz Emlak ve İstimlak Müdürlüğünden 500,00 TL karşılığında temin edilebilir ve görülebilir. İhale Tarihi ve Yeri: 09.10.2020 Cuma günü saat: 14.30’da Belediyemiz Turgut Özal İş Merkezi 4. Katta bulunan Meclis Salonunda ve Encümen huzurunda yapılacaktır. İsteklilerde Aranan Belgeler: A) Tebligat için adres beyanı ayrıca irtibat için telefon numarası ve fax numarası ile varsa elektronik posta adresi B) Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi ve imza sirküleri C) Tüzel kişi olması halinde, ilgilisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir ticaret sicil gazetesi veya bu hususları tevsik eden belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri D) Vekâleten ihaleye katılma halinde istekli adına katılan kişinin noter tasdikli vekâletnamesi ve noter tasdikli imza sirküleri E) Geçici Teminata ait belge (2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na uygun) F) Bankalarca ve özel finans kurumlarınca verilen teminat mektupları dışındaki teminatların istekliler tarafından mal sandıklarına yatırılması zorunlu olup, bunlar komisyonlarca teslim alınamaz. Üzerlerine ihale yapılanların teminat mektupları ihaleden sonra mal sandıklarına teslim edilir ve üzerlerine ihale yapılmayan isteklilerin geçici teminatları hemen geri verilir. Her ne suretle olursa olsun idarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz G) Ortak girişim olması halinde noter tasdikli ortak girişim beyannamesi H) İhale şartname bedelini yatırdığına dair makbuz. I) İhaleye katılacak olanların Belediyeye borcu olmadığına dair (taksitli borçlar hariç) Mali Hizmetler Müdürlüğü, Tahsilat Biriminden alacakları yazı. İ) Kamu İhale Kanunu ile 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununa göre ihalelere katılma yasağı olmadığına dair, ilgili kurumlardan belge (ekap. kik.gov.tr internet adresinden alınabilir) *Tekliflerin en geç 09.10.2020 Cuma günü saat 14.30’a kadar Belediyemiz Turgut Özal İş Merkezi 4. Kat Meclis Salonunda bulunan İhale Komisyon (Encümen Başkanlığı) Başkanlığına teslim edilmesi gerekmektedir. İhaleye katılacakların, İhalenin yapılacağı saatten önce yukarıda istenen belgeleri eksiksiz olarak tamamlayıp, ihale komisyonuna teslim etmeleri şarttır. Belirtilen tarih ve saatten sonra verilen teklifler ile posta ile geç gelen teklifler kabul edilmeyecektir. Keyfiyet ilan olunur. İlan tarihi: 28.09.202001.10.202001.10.2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1227299) HDP siyasetini engelleme neyi tetikler ve İyi Parti etkilenir mi?   İktidarın “68 Ekim Kobani olayları” üzerine, 82 HDP’liye gözaltı operasyonunu anlamak ve muhtemel hedeflerini analiz etmek için, dünkü kapsamlı yazımdan sonra, bugün iki nokta üzerinde duracağım. Daha sade ve basit. Konunun görünen yönü HDP. Üzerinde biraz daha duralım, çünkü çok önemli. İktidar HDP’yi “siyaset yapamaz” hale getiriyor. Milletvekillerini de Meclis’ten neredeyse hepsini tasfiye edecek. Sahadaki siyasi önderlerini de temizliyor. Parti kapatmak zorlaştı, bunu kendileri zorlaştırdı ama iktidar bunu mümkün hale getirebilir. HDP yerine, atayacakları bir “Kürt kayyım” liderliğinde yeni bir “Kürt partisi” kurmak akıllarından geçiyor mu bilinmez. Ama bunun Kürt seçmenler nezdinde herhangi bir karşılığı olabileceğini düşünmeyeceğimiz için bu olasılığı saf dışı bırakalım. Sanırım HDP’yi siyaset yapamaz hale getirmenin tek bir anlamı var: Kürtler arasında şiddeti kışkırtmak. Normal ortamlarda yasal siyaset yapamıyorlarsa, zaten şiddeti elinden bırakmayan PKK ve yandaşlarının bu kez yaygın şiddeti yeniden ülke içi gündeme sokmaları mı isteniyor? Böyle bir durumu düşünmek bile abesle iştigaldir, diyebilirsiniz. PKK ve diğerleri böyle bir siyasal tuzağa gelirler mi, bu da bilinmez. Ama denetlenemeyen şiddet yanlılarının da varlığını düşünmek gerekir. Hayır, Türkiye 2015 Temmuz Kasım arası kaosu yeniden yaşamaz, bu ülkeye hiçbir güç bunu bir daha yaşatamaz. İyi Parti: İktidara destek mi? Gelelim operasyonların ikinci hedefi İYİ Parti üzerindeki etkilerine. Şüphesiz AKP ve MHP, İYİ Parti’yi “yerli ve milli” okşamalarıyla “Cumhur İttifakı”nın bir parçası haline getirmek istiyorlar. Bahçeli “gelin yuvaya dönün” diyor. İYİ Parti’nin “Bahçeli’nin yuvasına” dönecek hali yok. Peki, İYİ Parti’nin “Cumhur İttifakı”na katılma olasılığı var mı? Özellikle iktidarın HDP’yi şeytanlaştırma operasyonları sonucunda? Bu sorunun yanıtı, İYİ Parti seçmeninde saklı. İYİ Parti’nin seçmen kitlesinin büyük çoğunluğu aslında eski sağ partiler, daha çok mesela Anavatan’a oy verenler. Şüphesiz, MHP’den, Bahçeli yönetiminden umudunu kesmiş eski MHP seçmeni de İYİ Parti’ye destek veriyor. Ama ana kitleyi değil, azınlığı oluşturuyor. İYİ Parti’nin ana kitlesi daha liberal ve iktidardan tamamen umudunu kesmiş ve kopmuş eski seçmenler. Seçmeni etkilenmez Bu kitle, iktidardan kaçıyor ve alternatif arıyorken, İYİ Parti’nin gidip Cumhur İttifakı’na yamanması ve seçmeninin kaçtığı iktidarı ayakta tutmaya kalkışması, mümkün değil, siyasetin ruhuna aykırı. Bu durum, eski merkez sağ seçmenin kendisine yeni bir kulvar bulmasıyla sonuçlanır. İYİ Parti de kaybolur ve MHP’nin kucağına düşer. Yani İYİ Parti iktidar blokuna katılmaz. İktidarın bu yönde planlarının gerçekleşme olasılığı adeta sıfırdır. İYİ Parti seçmeninin büyük bir kısmı ise HDP’yi şeytanlaştırma operasyonundan etkilenmeyecektir. Yani HDP’nin Millet İttifakı’na muhtemel gönüllü desteğinden İYİ Parti seçmeni çok da etkilenmeyecektir. Üstelik meselenin özünde kötü bir iktidardan kurtulma isteği varken. Bu arada, İYİ Parti içindeki kurultay operasyonunun amacının daha çok, Bahçeli sonrası MHP’ye yönelik olduğunu da bu arada bir dipnot olarak belirteyim. Şimdilik konumuz dışı. Boşuna bir çaba Özetlersek, iktidarın Kobani operasyonu, istediği sonuçları verecek gibi değil. Kürt seçmenini daha sıkı olarak Millet İttifakı’nın arkasına itecek potansiyel taşıyor. Fakat, dünkü yazımda belirttiğim iktidarın seçimlere yönelik ajandasında neler var, tam bilmiyoruz. Kötünün de kötüsü maddeler varsa, iktidarla birlikte Türkiye de çok şey kaybedecektir. AYM Osman Kavala’nın başvurusunu görüşecek Anayasa Mahkemesi (AYM), Osman Kavala’nın tutukluluğunun hukuki olmadığına dair başvuruyu değerlendirecek. Kavala, Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği iddiasıyla “darbeye teşebbüs” suçlamasıyla 1 Kasım 2017’de tutuklandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 10 Aralık 2019’da hak ihlal kararı vererek Kavala’nın serbest bırakılmasını istedi. Yerel mahkeme Kavala’yı tahliye etmedi. Yargılama sonucunda Kavala, 18 Şubat 2020’de tüm suçlardan beraat etti. Ancak cezaevinden çıkar çıkmaz 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin bir soruşturma kapsamında 19 Şubat 2020’de tekrar tutuklandı. l ANKARA/Cumhuriyet