23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 28 EYLÜL 2020 PAZARTESİ HABER ‘Herkes İçin Demokrasi’ raporu hazırlayan CHP’li Emre’den, kapsamlı değerlendirme: Millet İttifakı zorunluluk Raporda, Millet İttifakı’nın demokrasiyi temsil ettiği vurgulanarak, şu ana kadar yürütülen siyasi stratejinin, önümüzdeki dönemeçte de sürdürülmesi gerektiği belirtildi. MAHMUT LICALI CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre; “Herkes İçin Demokrasi” başlıklı raporunda, demokrasinin yeniden inşası için Millet İttifakı’nın sürdürülmesinin bir zorunluluk olduğunu belirterek, “Görünen o ki ikinci turda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında yarışan aday, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olacak. Millet İttifakı varoluş itibarıyla demokrasi fikrini temsil etmektedir” görüşünü dile getirdi. CHP’li Emre tarafından hazırlanan raporun ilk bölümünde, dünyadaki demokrasi ve otoriterleşme eğilimleri ele alınırken, ikinci bölümde AKP döneminde Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştıran uygulama ve gelişmeleri sıraladı. Emre’nin raporunda, özetle şu tespitler yer aldı: n DEMOKRASIYE ENGEL: AK Parti yönetiminde Türkiye, demokrasi standartları açısından her yıl daha da kötüye gitmiştir. Bugün, ülkemizde demokratik bir rejim inşa etmenin önündeki en önemli engel, iktidarın temel hak ve özgürlükleri hiçe sayan baskıcı yönetim anlayışıdır. İktidar, demokratik siyasetin sınırlarını kendi tanımlamakta, muhalif sesleri darbecilik ya da terörizmle özdeşleştirerek demokrasinin kalan son kırıntılarını da ortadan kaldırmaktadır. 2007 yılından bugüne doğru yaşadıklarımıza şöyle bir baktığımızda, gittikçe kötüleşen bir demokrasi karnesiyle karşı karşıya kalıyoruz: Yasadışı telefon dinlemeleri, muhaliflere yönelik soruşturmalar, üniversite, basın ve sivil toplum üzerindeki baskılar ve tutuklamalar, özellikle basın ve üniversitelerde artan otosansür, medya kuruluşları ve büyük firmalara yönelik mali baskı ve operasyonlar, Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davaları. Bugüne geldiğimizde seçilmiş belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılması ve kayyım atamaları, FETÖ darbe girişimi sonrası KHK’lerle yapılan işlemler, barışçıl gösteri ve protestoları engelleme, polis şiddeti, iktidarın medyayı kontrol etmesi, yargı bağımsızlığının ortadan kaldırılması gibi pek çok örnek, AK Parti yönetiminin Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştıran eylemleri arasında sayılabilir. n DARBEDEN ARINMALI: Demokrasi vizyonunuz sadece AK Parti döneminde yapılan tahribatı gidermekle sınırlı değil. Muradımız, 12 Eylül darbesiyle kurulan ve AK Parti’nin tek adam rejimiyle yeni bir sürümünü ürettiği bu bozuk ve köhne sistemi baştan aşağı değiştirmek, toplumun bütün kesimlerinin mutabık olacağı demokratik bir düzeni inşa edebilmektir. Toplumun tüm bireylerinin temel hak ve özgürlüklerini önceleyen, hukuka, adalete, eşitliğe dayalı, modern, laik, sosyal bir hukuk devleti olmanın gereklerini karşılayan bir anayasaya ihtiyacımız var. n ÇIKARACAĞIMIZ DERS: Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ülkemizin demokrasisi ve genel idaresi adına onarılmaz yaralara sebebiyet vereceği ortadadır. Dünyadaki benzeri örneklerden çıkaracağımız ders açık: Otokrat lider karşısında birleşen demokrasi ittifakının iktidarın tartışmayı ayrıştırıcı düzleme çekme hamlelerine cevap vermeden, rakibin avantajlı olduğu oyun sahasına çekilmeden ilerlemesi ve buna ek olarak söyleminin demokrasiye, çoğulculuğa, adalete ve hukukun üstünlüğüne dayanması. CHP’nin ve genel olarak Millet İttifakı’nın şu ana kadar başarılı bir şekilde yürüttüğü bu siyasi stratejinin, önümüzdeki dönemeçte de sürdürülmesi bir zorunluluktur. l ANKARA TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ KONGRESİ’NDE İKİ GRUP YARIŞTI Korur Fincancı ‘Etkin Demokratik’ grubu kazandı Türk Tabipleri Birliği (TTB), Merkez Konseyi seçimlerinde, Etkin Demokratik TTB Grubu’nun başkan adayı Şebnem Korur Fincancı ile Bağımsız Hekimler Birliği’nin başkan adayı Rıza Hakan Erbay yarıştı. Akşam saatlerine kadar süren seçimin sonucunda Etkin Demokratik TTB Grubu’nun listesi seçimi kazandı. TTB, 72. Büyük Kongresi’nin son günü, dün Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası önündeki öğrenci kantininde tamamlandı. TTB yönetimi için iki liste yarıştı. Listelerden birisi, önceki yönetimde yer alan Etkin Demokratik TTB Grubu, diğeri de Bağımsız Hekimler Birliği Grubu oldu. Merkez Konsey için 481 delegeden 308’i oy kullandı. Merkez Konsey toplantısının ardından yeni başkan belirlenecek. Etkin Demokratik TTB Grubu’nun listesinden Merkez Konseyi Genel Başkanlığı için eski İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı aday seçimin ardından yaptığı açıklamada, “TTB’de bir devamlılık var. Genel olarak sağlık ortamına ilişkin yaşanan sorunların hem toplumda görünür kılınmasını sağlamak hem de çözüm üretmek konusunda bir kararlılığı, sorumluluğu var. Bundan önceki yönetimdeki arkadaşlar da benzer bir yaklaşım sergiliyordu. Biz de onların devamında benzer bir tutum alacağız” dedi. Etkin Demokratik TTB Grubu’nun listesinde eski Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, Çiğdem Aslan, İbrahim Akkurt, Alican Bahadır, Deniz Erdoğdu, Kazım Doğan Eroğulları, Meltem Günbeği, Onur Naci Karahancı, Ali İhsan Ökten ve Halis Yerlikaya gibi isimler yer alıyor. l ANKARA/Cumhuriyet MİMARLAR ODASI’NDAN, EMRE MADRAN ANISINA Öngel ile Uludağ’a ödül Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından, doğal ve kültübi, Çalar Saat Hafta Sonu ekibi, Ana Haber ekibi adına FOX rel değerlerin korunmasında büTV Haber, “Söz Sırası” programı yük katkılar sunmuş olan mimar ile Artı TV, KRT TV, Habertürk Emre Madran’ın anısına bu yıl TV’den Afşin Yurdakul. beşincisi verilen “Koruma AlanınYazılı basın: Sözcü Gazetesi da Emre Madran Basın Ödülleri” yazarı Emin Çölaşan, Cumhuriaçıklandı. yet Gazetesi Ankara Haber MüGazetemiz Ankara Haber Müdürü İklim Öngel ile gazetede dürü İklim Öngel ve eski muyazdığı haberlerle Alican Uluhabirimiz Alican Uludağ’ın, dağ. Evrensel Gazetesi muhabiCumhuriyet’te yayımlanan “Ata Alican Uludağ türk Orman Çiftliği (AOÇ), kaİklim Öngel ri Burcu Yıldırım, BirGün Gazetesi muhabiri Burcu Cansu. çak saray ve kent” haberleri ödüzete, TV, ajans, radyo ve internet haAjans haberciliği: Anka Hale değer görüldü. ODA TV’deki MİT berciliğindeki kişi ve kurumları açık ber Ajansı, Pirha Haber Ajansı. mensubu haberleri nedeniyle tutuk ladı. Candan, “Yaptıkları haberlerle İnternet haberciliği: OdaTV Gelanıp, serbest bırakılan gazetemiz ya ve yayınlarlarla Mimarlar Odası An nel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, zarı Barış Terkoğlu ile birlikte Murat kara Şubesi’nin doğal ve kültürel var Gazete Duvar yazarı Bahadır Özgür. Ağırel, Hülya Kılınç ve tutuklu gaze lıkları korumada verdiği mücadeleİnternet televizyonu: Karantina teci Müyesser Yıldız da “Dayanışma ye destek olan ve mücadeleyi halkla TV’den Recai Aksu. Ödülü”ne değer görüldü. buluşturan basın emekçilerine teşek Yerel basın: Zafer gazetesi muhaMimarlar Odası Ankara Şubesi, kür ediyoruz. Yaptıkları kamu yararı biri Alper Şaşmaz. her yıl 26 Eylül tarihinde, Emre Mad nı savunan haberlerle, tüm baskılaRadyo: Özgür Radyo ve Halk Radyo. ran anısına “Emre Madran İzinde ra rağmen sesimiz soluğumuz olarak Dayanışma Ödülü: Nihal Kema‘Edep Ya Hu’ Buluşmaları” gerçekleş mücadelemize omuz verdiler” de loğlu, Hale Gönültaş, Murat Ağırel, tiriyor. Mimarlar Odası Ankara Şu di. Ödüller, 5 Ekim Dünya Mimarlık Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Mübe Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Günü’nde verilecek. Ödüle değer gö yesser Yıldız. bu yıl “Kültürel Miras ve Etik” tema rülen kişi ve kurumlar ise şöyle: Emre Madran Özel Ödülü: Ansı ile online gerçekleştirilen etkinlik Televizyon haberciliği: Halk kara Tabip Odası önceki dönem te, “Koruma Alanında Emre Madran TV Ana Haber Sunucusu İrfan De başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut. Basın Ödülleri”ne değer görülen ga ğirmenci, FOX TV Çalar Saat eki l ANKARA/Cumhuriyet H HDP: Yemekten DP’den dün gece saatlerinde yapılan açıklamada gözaltında tutulan Kars Belezehirlenen Bilgen, diyesi Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’in akşam yemeğinden zehirlendiği belirtilerek, “Bilgen, hastaneye avukatlarına akşam yemeğinden zehirlendiklerini, hastaneye götürülmediklerini söyledi. götürülmedi Avukatları ile yeniden görüşmesine izin verilmiyor. Yöneticilerimizin sağlık durumu ile ilgili bilgi alamıyoruz” denildi. Öte yandan, 25 Eylül’de gözaltına alınan ve soruşturma kapsamında Kars’tan Ankara’ya götürülen Bilgen, avukatları aracılığıyla “Kars’ta haksızlığa ve hırsızlığa geçit vermeyecek bir yol açtık. Şehri kim yönetirse yönetsin, Kars’ta yaşayanlar bu yoldan geri dönmeyecektir” mesajını yayımladı. l Haber Merkezi KILIÇDAROĞLU, GENÇLERLE SOHBET ETTİ TÜRKIYE’NIN AYIBI MAHMUT LICALI CHP’de son dönemde partiye üye kazandırması için farklı çalışmalar yapılmaya başlarken, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, partiye üye olan gençlerden bazılarını telefonla arayıp sohbet etti. Edinilen bilgiye göre, Kılıçdaroğlu en son, partisine üye olan Ankara’nın Balâ ilçesinde yaşayan 2002 doğumlu Hacı Mehmet Tuncer’i telefonla aradı. Görüşmede Kılıçdaroğlu, her üniversite öğrencisinin bilgisayarının olması gerektiğine dikkat çekerek şunları kaydetti: “Gençlerimizin bir kısmının elinde bilgisayar olmaması, evinde internet olmaması, 21. yüzyıl Türkiyesi’nin büyük bir ayıbı. Evrensel Hizmet Fonu diye bir fon var. Bu fonda biriken paralar var; Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ile işbirliği yaparak bilgisayarı olmayan öğrencilere destek sağlayabilir. 21. yüzyılın Türkiyesi’nde evinde televizyonu olmayan 750 binin üzerinde hane var. 2 milyonun üzerinde internete erişemeyen aile var. Televizyonu olup 6’dan fazla nüfusu olan 2 milyonun üzerinde olan hane var.” Öte yandan, parti kaynakları 1 25 Eylül tarihleri arasında CHP’ye üye olanların sayısının 2 bin 80 kişi olduğunu, aynı tarihlerde parti üyeliğinden 2 kişinin istifa ettiğini, disiplin suçundan 11 kişinin üyeliğinin düşürüldüğünü bildirdi. 20192020 arasında CHP’ye 43 bin kişinin katıldığı açıklandı. l ANKARA Tuhaf bir memleket olduk!.. Evet, tuhaf bir memleket olduk. Hani bilenler için “Aziz Nesin’lik” demek gerekiyor. Şaka gibi, mizah gibi, acıklı durumlar gibi. Ağlanacak halimize gülüyormuşuz gibi. İki elimizi yana açıp bakıyormuşuz gibi. Tuhaf bir memleket olduk. Niye mi? HHH Tuhaf işlerden birisini Devlet Bahçeli gerçekleştirdi. Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel başkanı. Ağırbaşlı, vakur duruşlu, beğenirsiniz beğenmezsiniz, aklına geleni mi!, işine geleni mi! söyleyen birisidir.. Ama son günlerde beklenmedik bir çıkış yaptı. Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmasını istedi. Yöneticilerinin de kovuşturulmasını buyurdu. “Buyurdu” demem, iktidarın ortağı olduğu için önem taşıyan konumu nedeniyle. İyi de ne yapmış bu Birlik? Türk Tabipleri Birliği, Covid19 salgını nedeniyle açıklanan sağlık rakamlarının eksik ve yanlış olduğunu söylemiş, halkın doğruları bilmesi gerektiğini açıklamış. Devlet Bahçeli elbette Türk Tabipleri Birliği’nin Bilim Kurulu’na alınmadığını bilir ya da bilmesi gerekir. Neden bu kurula alınmadığını da bilir ya da bilmesi gerekir. İktidarın ortağı olarak da bu duruma kızabilir. Ama siz iktidara destek olacaksınız diye hekimlerin örgütünü kapatmak, yöneticilerini suçlamak neyin nesi? Siz, Devlet Bahçeli ki yıllar öncesinde şimdi ortağı olduğunuz AKP için, onun Başkanı R.T. Erdoğan için ne suçlamalarla saldırdınız, ne hesap sormalar antları verdiniz, değil mi? Sonra da onları unuttunuz ya da öyle göründünüz de onların ortağı oldunuz. Size de tuhaf gelmiyor mu bütün bunlar? HHH Bir tuhaf iş de, Süleyman Soylu’nun işi. Süleyman Soylu, İçişleri Bakanı ve ülkenin dirlik düzeninden sorumlu görevde. Anayasa Mahkemesi Başkanı ile son günlerin ilgi çekici polemiğine girişti. Konu, vatandaşların yürüyüş yapma özgürlüğünün kısıtlanması ile ilgili. Anayasa Mahkemesi, kendisine yapılan başvuru nedeniyle, “vatandaşların yürüyüş yapma haklarının kısıtlanamayacağına karar vermiş”. İçişleri Bakanı Soylu da Anayasa Mahkemesi Başkanı’na pek de devlet adamı tarzına yakışmayan bir ifade ile; “Bisiklete binsin de görevine gitsin bakalım. Ben giderim de o gidebilir mi?” diye çıkışmış. Anayasa Mahkemesi Başkanı da bisiklete binip gitmiş. Tuhaf değil mi bütün bu işler? İçişleri Bakanlığı gibi bütün ülkenin dirlik düzenliğinden sorumlu bir bakanın Anayasa Mahkemesi Başkanı’na böyle çıkışması, bulunduğu makama, taşıdığı sorumluluğa uygun mu? Anayasa Mahkemesi Başkanı da keşke buna yanıt verip de bisiklete binmeseydi? Tuhaf işler dediğim bunlar. Şimdi İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu da daha önceleri başka bir partinin başkanı iken AKP’ye karşı, onun başkanı olan R.T. Erdoğan’a karşı çok sert eleştiriler yapan kişi değil miydi? Haydi diyelim ki bütün bunları Süleyman Soylu unuttu da şimdi bu kabinede görev aldı. Recep Tayyip Erdoğan bunları unuttu mu? Devlet Bahçeli’nin sözlerini unuttu mu? Hayır, asla unutmadı, unutmaz da. Ama onları hem işine gelen yerlerde tutar, yararlanır hem de kendisine olan bağlılıklarını her olayda yeniden teste tabi tutar. Onlar da geçmişteki günahlarını affettirmek için olanca güçleriyle hizmet yarışına girerler. Bilinen gerçek şudur ki: bir gruba sonradan girenler, grup normlarına sadakat için eskilerden çok daha fazla gayret göstermek zorundadırlar. Şimdi bize tuhaf gelen olayların aslı faslı da budur. HHH Bir tuhaflık da Metin Feyzioğlu’nun durumu değil mi? Türkiye Barolar Başkanı sıfatıyla o ünlü adli yıl açılışında yaptığı uzun konuşmanın Başbakan R.T. Erdoğan tarafından protesto edilerek salonu, terk edilişini anımsarsınız. O şiddetli iktidar muhalifi Metin Feyzioğlu’na ne olduysa oldu, “Erdoğan hayranları”na katılıverdi. Cumhurbaşkanı konuşurken ellerini patlatırcasına alkışlamalar, hayran hayran bakışlar. Barolar yasası çıkarken oynadığı ikircikli roller. Tuhaf ki ne tuhaf, tuhaftan da öte. Memleket tuhaf desem içim razı olmuyor. İnsanlarımız tuhaf desem olmayanlara bakıp duralıyorum. Belki de bende bir tuhaflık vardır. Bu olanbitenler tuhaf değilse tuhaflık bende olmalı. Öyle mi, değil mi? Artık bilemiyorum...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle