08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 24 EYLÜL 2020 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.7040 4.9 kuruş 8.9910 0.7 kuruş 9.8730 4.4 kuruş 13.97 0.20 puan 1.103 6.49 puan 3118.06 55.23 lira 464.66 7.45 lira Kurdaki artış, hurda ve demir cevheri fiyatlarının yüzde 3050 artmasına yol açtı Maliyetzam polemiği Neredeyse her gün rekor üstüne rekor kıran dolar kurunun yarattığı maliyet artışı, inşaat sektöründeki bazı bileşenleri karşı karşıya getirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut, sektöre vermek istedikleri haGAMZE reketliliğin, demir ve çiBAL mentoya yapılan zamlar yüzünden sekteye uğrayabileceğini söyleyince, çimentoculardan ardı ardına açıklama geldi. Bulut, önceki gün “İnşaat sektörünü bir ağacın ana gövdesi, alt sektörleri bu gövdenin dalları gibi görüyoruz. Her alt sektör kâr edeceğim derse gövde kuDemir ve çimento zamlarını eleştiren TOKİ Başkanı ile sektör arasında maliyetzam polemiği yaşandı. Kurdaki artışa dikkat çeken sektör, “Fiyat istikrarı ekonomiye bağlı” diyor. rur. Zamlar sektörümüzü olumsuz etkiliyor” demişti. Ekonominin seyrine bağlı Doğrudan Bulut’a yönelik olmasa da karşı bir açıklama yapan çimentocular ise özetle, zamların daha fazla kâr uğruna değil, döviz kurunda yaşanan artıştan kaynaklandığını söyledi. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, “Kurlarda yaşanan artışlar, enerji maliyetleri, hammadde ve finansman maliyetleri gibi çimento maliyetlerine etki eden pek çok unsur bulunmaktadır. 2018 yılının Nisan ayından bu yana daralan bir iç piyasa ile karşı karşıyayız” dedi. Demir tarafındaki artışları ise Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’ne (TÇÜD) sorduk. Son birkaç ayda hurda ve demir cevheri fiyatlarının yüzde 3050 aralığında arttığını açıklayan TÇÜD, fiyatlardaki artışın döviz kurundaki artıştan kaynaklandığının altını çizdi. “Piyasada 30 civarında ham çelik üreticisi, 50’nin üzerinde haddehane var. Bu kadar oyuncunun olduğu bir durumda, piyasa şartları dışında fiyat belirlenmesi esasen söz konusu değil” diyen TÇÜD, açıklamasında “Ekonomimizdeki dalgalanmaların durulmasına paralel olarak, fiyatların daha istikrarlı bir seyir içerisine gireceğini değerlendiriyoruz” ifadelerine yer verdi. Çimento sektöründeki girdilerin ise yaklaşık yüzde 50’si yakıt ve elektrik maliyetlerinden oluşuyor. Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) verilerine göre, 201719 döneminde ithal kömür fiyatları yüzde 34, petrokok fiyatları yüzde 45, elektrik birim maliyetleri ise yüzde 76 arttı. ÇEİS Başkanı Suat Çalbıyık, “Tüm bu artışlara rağmen, yurtiçi çimento fiyatları yüzde 8.1 geriledi” diye konuştu. İBB KARARINA ONAY Marmaray’da aktarmaya devam İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararıyla aktarma alır hale gelerek fiyatı ucuzlayan Marmaray’da, uygulamanın devam etmesi yönünde karar verdi. İBB UKOME, 6 Şubat’ta aldığı kararla, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün işlettiği Marmaray’ın İstanbulkart aktarma sistemine dahil edilmesine karar verdi. Böylece Marmaray’a, bir toplu ulaşım aracının ardından binen tam biletli yurttaşlar 7.75 lira yerine 3.50 lira, öğrenciler ise 3.50 lira yerine 1.70 lira ödemeye başladı. Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü kararı mahkemeye taşıdı. İstanbul 2. İdare Mahkemesi, 9 Temmuz’da uygulamayla ilgili yürütmenin durdurulmasına karar verdi. İBB de yürütmeyi durdurma kararını Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Mahkemenin 22 Eylül’de verdiği kararla, yürütmeyi durdurma kararı bozuldu ve Marmaray’ın aktarma almaya devam etmesi uygun bulundu. l İSTANBUL/Cumhuriyet YÜZDE 92 KAYIP VAR IATA: Uçuş öncesi test yapılsın Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) hava yolu ile seyahat edecek her yolcunun uçağa binmeden önce koronavirüs testi yapılmasını istedi. IATA yaptığı açıklamada, “Karantina tedbirlerine alternatif olarak uçaklar kalkmadan önce tüm yolculara uygulanacak hızlı, güvenilir, kolay uygulanabilir ve sistematik COVID1 aşısı geliştirilmesi ve uygulanması çağrısı yapıyoruz” ifadelerini kullandı. IATA, bu yıl uluslararası uçuşların 2019’a göre yüzde 92 azaldığını da not etti. IATA Genel Müdürü Alexandre de Juniac, “Daha az zorlayıcı bir çözüm görmüyoruz” dedi. De Juniac, hızlı antijen testlerinin her biri 7 dolar gibi düşük bir fiyata sunulmasıyla birlikte, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından onaylanması için baskı yapacağını söyledi. ENERJİ BÜYÜK MASRAF TÜİK’in “Elektrik ve Doğalgaz Fiyatları, I.Dönem: OcakHaziran, 2020” raporu, enerjinin özellikle konut tüketicileri için nasıl büyük masraf olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Konutta, 1 kWh elektrik için ilk 6 ayda ödenen fiyat önceki döneme göre yüzde 7.2, yıllıkta ise yüzde 32.3 artarak ortalama 71.2 kuruş oldu. Doğalgazda ise 1 metreküp için sırasıyla yüzde 2.4 ve yüzde 34.7 artarak ortalama 182.6 kuruş. Sanayide ise elektrik yüzde 7.1 ve yüzde 21.8 artarak 58.6 kuruş, gazda yüzde 1.4 ve yüzde 13.2 artarak 189 kuruşa çıktı. l Ekonomi Servisi Bugün açıklanacak yeni faiz kararı öncesi, dolarda yükseliş devam ediyor Merkez’i 7.70’le bekliyor Küresel piyasalarda riskten kaçış, hafta başına göre yavaşlarken, yurtiçi piyasalarda Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (TCMB PPK) bugün açıklayacağı faiz kararı bekleniyor. Küresel ekonomik toparlanma üzerindeki baskılar yatırımcıları tedirgin ederken ABD’de enflasyonun gerileyeceğine yönelik beklentiler doların küresel mali piyasalarda son iki ayın en yüksek seviyelerini görmesini sağladı. En kötüsü TL Uzmanlara göre, küresel risk iştahının yanında faiz kararı, iç piyasada özellikle dolar kurunun kısa vadeli yön arayışında belirleyici unsur olacak. Kararın ardından yurtiçinde hareketliliğin artacağı tahmin ediliyor. Doğu Akdeniz ve Suriye’deki gerilim de öne çıkan diğer risk unsurları. Institute of International Finance ise yayımladığı güncel bir raporda “Reel faizi anlamlı bir şekilde pozitife çıkaracak daha kuvvetli bir sıkılaştırma, piyasa modunu ve TL cinsi yatırım araçlarına yönelik risk iştahını geliştirmeye katkı sağlayabilir” dedi. Dolar dün mali piyasalarda 7.66927.7099 arasında hareket ederken, zirve seviyesini de güncelledi. Avro ise dün 8.94909.0021 lira arasında işlem gördü. Yılbaşından bugüne bakıldığında dolar karşısında TL’deki kayıp yüzde 22 ile benzer para birimleri arasında en üstlerde yer buldu. l Ekonomi Servisi GENÇ: TÜRKIYE’DE TEMKINLI OLMALIYIZ İspanya merkezli finans şirketi BBVA Grup Üst Yöneticisi (CEO) Onur Genç, mali piyasaların Türkiye’deki durumuyla ilgili güncel açıklamalar yaptı. “Türkiye’deki kırılganlıkların farkındayız, temkinli olmamız gerek” diyen Genç, şu konulara dikkati çekti: “Ancak Türkiye’nin temelleri iyi görünüyor, birçok kırılganlık ‘fx’ hareketlerinden kaynaklı. Uzun vadede Türkiye’ye karşı pozitifiz, kısa vadede döviz pozisyonlarımızı yönetiyoruz.” PALTO TALEBİ PATLADI Ağrı’daki defileye Sibirya ilgisi Pandemi nedeniyle durgunluk yaşayan hazırgiyim sektörüne destek vermeyi amaçlayan Dosso Dossi Show etkinliği bu yıl İstanbul’da yapıldı. 2124 Eylül’de Hilton İstanbul Bomonti Hotel&Conference Center’da düzenlenen etkinliğe Merter, Osmanbey ve Laleli’de bulunan yaklaşık 100 ayrı hazırgiyim markası katıldı. Etkinlikte yaklaşık bin alıcı alım yaptı. Fuar öncesi 2020/21 kış kreasyonlarının yer aldığı dijital defilenin çekimlerinin Ağrı Dağı’nda gerçekleştirildiğini belirten Dosso Dossi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, “Yaklaşık 30 milyon insanın yaşadığı Sibirya’dan gelen palto talebi dikkat çekici oldu” dedi. Covid19 nedeniyle nakit parayla harcama yapma büyük endişe kaynağı oldu Türkler ‘nakit’ten vazgeçti Türklerin yüzde 38’i nakit kullanmadığı için çok memnun olduğunu söyledi. ING Grubu, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 13 Avrupa ülkesinde nakit kullanım alışkanlıklarını inceledi. IPSOS tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, Türkiye’deki katılımcıların toplamda yüzde 74’ü koronavirüs nedeniyle tamamen veya büyük ölçüde nakit kullanımı konusunda tereddüt ettiklerini belirtirken, bunun Avrupa ortalaması yüzde 48 oldu. Türkiye’de pandeminin nakit kullanımında tereddüt yaratmadığını ifade eden katılımcıların oranı yüzde 6, Avrupa’da yüzde 21 oldu. En az tereddüt eden üç ülke ise yüzde 41 ile Avusturya, yüzde 34 ile Almanya ve yüzde 24 ile Çekya. Nakitte Türkiye’deki en büyük değişim ise toplu taşımada. 2017’de katılımcıların yüzde 70’i toplu taşıma harcamalarında nakit kullanırken, 2020’de bakiye yüklemelerinin kart ile yapılmasının da etkisiyle bu oran yüzde 48’e düştü. Ödünç para vermede de nakit kullanımı yaklaşık 7 puan düşüşle yüzde 54,7’ye indi. Bu oran Avrupa’da 14 puan düşüşle yüzde 55. l Ekonomi Servisi Ya seçimle gitmezse? ABD’de çok garip şeyler oluyor ama çıkarılacak önemli dersler de var. Kısmen tekrar olacak ama üzerinde biraz daha durmak istiyorum. ABD, liberal demokrasinin mükemmel örneği, hatta kalesi olma iddiasındadır. Liberal demokrasinin ilk kuralı adil, hilesiz seçimlerde, kaybeden parti ve lideri hükümeti terk ederken, yeni hükümeti kurma görevini, seçimleri kazanan partinin temsilcileri ve lideri üstlenir. Liberal demokrasilerde normal olan hükümetlerin adil, hilesiz seçimlerle değişmesidir. Anormal zamanlar... Ancak normal zamanlarda yaşamıyoruz; 3 Kasım’da yapılacak Başkanlık ve 1/3 Senato yenileme seçimlerine giderken, “Trump seçimleri kaybeder ama gitmezse ne olur” sorusu büyük bir ciddiyetle tartışılıyor. Bu tartışmalara Trump’ın “sonuçları kabul etmeyebilirim”... “Kaybedersem mutlaka hile yapılmış demektir” gibi sözleri, seçimlerde oy verme sürecini yavaşlatmak, Demokrat Parti seçmeninin oy vermesini, idari ve hukuki engellerle zorlaştırma çabaları da yol açtı. Trump, cumartesi günü yaptığı bir açık hava toplantısında, Biden’a “poposundan doping yapıldığını” iddia etti... “Belki bir kanun hükmünde kararname imzalar seçimlere girmesini yasaklarım” (Forbes) dedi. Trump ciddi miydi bilmek zor ama dinleyicilerin, bu olasılık karşısında sevinçten adeta çılgına dönmesi çok anlamlıydı. Tam anlamıyla “anormal” bir manzara var karşımızda. Pazartesi yazımda aktardığım gibi “darbe yapmaya hazırlanıyor” gibi savlar ortada dolaşıyor, kimi Trump yönetiminde bakanlık, Güvenlik Konseyi üyeliği yapmış, emekli general ve amiraller Trump’a ilişkin kaygılarını en ağır sıfatlarla ifade ediyorlar. Bu ortamda, sol ve liberal entelijansiyanın bir “Weimar America”dan söz etmesi anlaşılabilir. Ancak tam bu sırada, Cumhuriyetçi Parti’den, Başkan Reagan’ın adalet bakanlığını yapmış, geleneksel muhafazakâr kanattan, hukuk profesörü, birçok muhafazakâr düşünce kuruluşunun saygın üyesi, Charles Fried’in, Cumhuriyetçi Parti’den bir Başkan Trump ve çevresi için “faşist” kavramını kullanması gerçekten çok ciddi bir duruma işaret ediyor. Amerika böyleyse... “Liberal demokrasinin kalesinde” durum böyleyken, Türkiye gibi hem de yakın tarihte benzer deneyimler yaşamış bir ülkede kolaylıkla, “seçimle gider merak etmeyin” demek olanaklı mıdır? AKP, 2015 genel seçimlerinde yeterli oyu alamadığı için tek başına hükümet kurma olanağını kaybetti. AKP’li Başbakan yeni hükümeti kuramadı, Başkan Erdoğan, yeni hükümeti kurmayı deneme görevini ana muhalefet partisine vermesi gerekirken vermedi. Ondan sonra kasım seçimlerine kadar kaos, ateş ve kan... Kısacası AKP kaybetti ama gitmedi. AKP rejimi, 2016 Temmuz darbe şeyinden sonra OHAL ilan etti, toplum üzerindeki denetimini olağanüstü güçlendirecek adımlar attı. Bu sırada rejim taraftarları göstere göstere silahlanıyorlardı. AKP rejimi 2018 başkanlık seçimlerinde yine kaybetti ama mühürsüz pusulaları saydırarak, sonuçlar resmen ilan edilmeden “atı alıp Üsküdar’ı geçerek” yine gitmedi. O günden bugüne köprülerin altından çok su aktı ve rejim hem şiddet araçlarını hem de disiplin ve cezalandırma araçlarını, güvenlik güçlerinin sayısını, yetkilerini artırdı, “gitmeme koşullarını” iyice tahkim etti. ABD’ye dönerek, alınacak derslere bakarsak: Trump’a karşı Cumhuriyetçi Parti seçkinleri arasında yükselmeye başlayan tepkinin, Trump’ın seçilmesini önleme, seçim güvenliğini sağlama, seçim gecesi ve ertesinde, eğer bir yolsuzluk yapılır, Trump seçimi çalmaya kalkar ya da kaybettiği halde gitmezse, hatta kendine bağlı güvenlik güçleriyle darbe yapmaya çalışırsa, sokakta direnmek için Demokrat Parti’yle ve diğer ilerici gruplarla işbirliği yapmanın yollarını aramaya başladıklarını görüyoruz (The Nation, 07/08/2020). Lincoln Project, Alliance for Integrity and Reform (REPAIR) gibi Trump karşıtı Cumhuriyetçi düşünce kuruluşları çok sert bir kampanya yürütüyorlar. Özetle, Trump ve çevresinin gündeme getirdiği tehlikeleri görenler, tarihten gereken dersleri çıkararak, bu duruma uygun birlikte mücadele yollarını arıyorlar. Buna karşılık Türkiye’de muhalefet “gelecek seçimlerde mutlaka iktidardayız” fantezileriyle kendini avutuyor, sol hareket, güçlerini birleştirmek için hâlâ bir çaba göstermiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle