25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 19 TEMMUZ 2020 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER İSGSEN BAŞKANI SAYAR İŞ GÜVENLİĞİ UZMANININ TUTUKLANMASINA TEPKİ GÖSTERDİ Faciada sorumlu işveren Hendek’teki havai fişek fabrikasındaki patlamayı de ğerlendiren İSGSEN Genel Başkanı İrfan Sayar, “İş güvenliği uzmanı rehberdir, danışmandır, tedbirle ri almak işverenin sorumluluğudur. Facianın nedeni binalar arasındaki mesafelerin uygun olmaması ve binaların arasında bir duvar olmayışıydı” dedi. ZEHRA ÖZDİLEK İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışan nının yönetmelikte bir rehber veya ları Sendikası (İSGSEN) Genel danışman olarak tanımlandığını beBaşkanı İrfan Sayar, Sakarya’nın lirterek, işyerinde alınacak tüm ted Hendek ilçesinde havai fişek fab birleri aldırmanın işverenin sorum rikasındaki patlamanın ardından, luluğunda olduğunu söyledi. İş gü sözleşmeli iş sağlığı ve güvenliği venliği uzmanının bir denetmen ve uzmanı Aslı Bozkurt’un tutuklan ya müfettiş gibi teftiş yapamayaca masına tepki gösterdi. Sayar, “İş ğını dile getiren Sayar, “Yaptığı tek güvenliği uzmanı rehber şey tamamen danışman dir, danışmandır, tedbirle lık ve rehberlik hizme ri almak işverenin sorum tidir. İş güvenliği uzma luluğudur. Facianın nede nı iş yerinde yaptığı bir ni binalar arasındaki me şeyi tek başına yapmaz. safelerin uygun olmama Risk analizini, acil eylem sı ve binaların arasında planını, tatbikatları, tes bir duvar olmayışıydı. Bu pit öneri defterini tek ba rada esas sorumluluk bu şına yazmaz. Dolayısıyla rayı sık sık denetleyenler iş güvenliği uzmanı işye ve çalışma izini veren ku rinde çalışan temsilcisi, rumlardadır. Aslı bir gü destek elemanı, işveren nah keçisi olarak seçil İrfan Sayar ya da vekili, ustabaşı for di” dedi. menler bunlarla hep bir Sakarya’nın Hendek ilçesinde likte işyerindeki riskleri, tehlikele 3 Temmuz günü havai fişek fabri ri belirler çözüm yollarını işverene kasındaki patlamada 7 kişi ölmüş, iletir” dedi. 126 kişi yaralanmıştı. Kalan patlayıcıları taşıyan jandarma kam ‘İzin verenler sorumlu’ yonunda da patlama meydana gel Sahada oluşabilecek tüm kazala miş 3 asker şehit olmuştu. Sakarya rın sorumlusunun işveren olduğu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüt na değinen Sayar, “İş verenin tabii tüğü soruşturma sonrası firma sa ki para kazanma hırsı ve üretim kar hibi Yaşar Coşkun, fabrika müdü amacıyla çalışan birisi olduğu için iş rü H.A.V., ustabaşları E.Ö. ve A.A. sağlığı güvenliği tedbirlerini ve ön ile fabrikanın sözleşmeli iş sağlı lemlerini kulak arkası edebilir, dü ğı ve güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt şünemeyebilir. Asıl faciaya götüren mahkemece tutuklanmıştı. Bozkurt binalar arasındaki mesafelerin uy ifadesinde, “Yaptırım gücüm yok gun mesafede olmaması ve binala tu. Aksaklık ve eksikliklerin gide rın arasında bir duvar olmayışıydı. rilmemesi ve çalışmış olduğum iş Tabii ki iş güvenliği uzmanı bura yerlerinde en fazla tehlike arz eden da ‘Bu binaları yık, tekrar yap’ diye işletmenin Coşkunlar olması nede mez. Dolayısıyla esas burayı sık sık niyle 22 Mayıs 2020’de istifa mek deneyetleyenler, buraya izin veren tubu verdim. Çünkü işçilerden sü belediye, valilik, Çalışma Bakanlığı, rekli şikâyet gelmekteydi. İşçiler İl Teftiş Kurulu yani bu denetleme ‘Aslı Hanım burası patlayacak. Ba ve teftiş görevi yüklenen kurumla şımıza bir şey gelecek. Bir şey ya rın sorumlulukları bulunuyor” ifade pın’ diyorlardı. Benim ise sözüm lerini kullandı. Bozkurt’un “günah geçmiyordu” demişti. keçisi” olarak seçildiğini söyleyen ‘Teftiş yapamaz’ Sayar şöyle devam etti: “Dolayısıyla meslektaşlarımız sürekli iş kazala İş sağlığı ve güvenliği uzmanları rında bir günah keçisi oluyor. Hen nın örgütlü olduğu İSGSEN, üyele dek’teki kazada değil bütün kazalar ri Aslı Bozkurt’un tutuklanmasına da iş güvenliği uzmanları günah ke tepkili. İSGSEN Genel Başkanı İr çisi ilan ediliyor. Biz yıllardır iş ka fan Sayar, Cumhuriyet’e yaptığı de zalarından sorumlu tutulamayacağı ğerlendirmede, iş güvenliği uzma mızı anlatıyoruz.” l İSTANBUL Hendek’teki havai fişek fabrikasındaki patlamada 7 kişi ölmüş, 126 kişi yaralanmıştı. Kalan patlayıcıları taşıyan 3 asker de ikinci patlamada şehit olmuştu. Hasret Gültekin’in heykeli kaldırıldı DÜZGÜN BABA’DA HEYKEL TARTIŞMASI Aleviler tarafından kutsal kabul edilen Düzgün Baba Dağı’nın eteğinde bulunan cemevinin bahçesine Sivas katliamında hayatını kaybeden sanatçı Hasret Gültekin’in heykelinin dikilmesi tartışma yarattı. Yöre halkının ‘Kutsal mekana heykel dikilmez” diyerek karşı çıkması üzerine heykel yerinden söküldü. Gültekin’in eşi Yeter Gültekin, “Hasret Gültekin heykelini yerinden indirenler, Madımak Oteli’ni ateşe verenlerden daha da zalimdirler ve bu yıkımcılar 33 canımızı bir kez daha katlettiler” ifadeleriyle tepki gösterdi. Düzgün Baba Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek ise “Burası kutsal bir yer. Heykel buraya dikildi. Yöre halkı tepki gösterdi. Alevi kurumları rızalık vermedi” diyerek heykelin ilçe meydanına dikilmesi önerisinde bulunduklarını söyledi. Nazımiye Düzgün Baba Cemevi Yönetim Kurulu’nun 2018 yılında Sivas Katliamı Şehitleri Anı Ormanı – Anıt Projesi yapılması kararını almasının ardından sanatçı Hasret Gültekin’in sanatçı Şiyar Epözdemir tarafından yapılan heykeli geçen günlerde Düzgün Baba Cemevi’nin bahçesine dikildi. Heykelin dikilmesi yöre halkını ikiye böldü. Yöre halkının önemli bir kısmı “kutsal mekana heykel dikilmez” diyerek tepki gösterdi. Bölgedeki Alevi kurumlarıyla yapılan görüşmelerin ardından projenin açılışının yapılacağı 16 Temmuz’dan bir gün önce heykelin kaldırılmasına karar verildi. Heykelin kaldırılmasına tepki gösteren Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin, “Toplumsal vicdan ve tarihin vicdanı herkesi yaptıkları, yapmadıkları ve yıktıklarıyla hak ettiği yere yazar” dedi. Düzgün Baba Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek, heykel tartışmasını ve tepkileri Cumhuriyet’e değerlendirdi. Kımızıçiçek, “Buranın doğal maneviyatıyla kalması yönünde bir kanı vardı. Hasret Gültekin’in heykelini dikmek isteyen arkadaşlara bu kanıyı ilettik. ‘Burası hakkında biz kendi başımıza karar veremeyiz. Ortak karar verelim’ dedik. Burası kutsal bir yer. İnsanlar için büyük bir değer atfediyor. Bu arkadaşlara bu dediklerimin hepsini söyledim ama onlar emek, duygusallık boyutuyla yanıt verdiler ‘3 yıl emek verdik, Sivas şehitlerinin aileleri de bu işin içinde’ diyerek alıp getirdiler heykeli buraya” diye konuştu. l Haber Merkezi T.C. GAZİOSMANPAŞA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2020/48 Esas Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/07/2020 tarih 2020/48 Esas, 2020/108 Karar sayılı ilanı ile, Sivas İli, Sivas Merkez İlçesi, Barçın Mahallesi/Köyü, Cilt No:89, Hane No:3, BSN:46, 12116129216 T.C. Kimlik Numarasıyla nüfusa kayıtlı, Yusuf ve Emine kızı, 28/11/1983 İstanbul dogumlu, davacı Hikmet Kuruçay’ın nüfus kayıtlarında Hikmet yazılı isminin ESRA HİKMET OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİNE, nüfusa bu şekilde TESCİLİNE, karar verilmiştir. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1194622) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/329 Esas KARAR NO: 2020/186 Davacı NESİMİ SALTIK aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM : 1Davanın KABULÜNE, 31469141638 TC nolu NESİMİ SALTIK’ın kayden “NESİMİ” olan adının “MAHİR” olarak TASHİHEN TESCİLİNE, Teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 17/07/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1194811) T.C. GAZİOSMANPAŞA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2020/74 Esas Ga z i o sm a n p a şa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/07/2020 tarih 2020/74 Esas, 2020/1078 Karar sayılı ilamı ile, Trabzon İli, Araklı İlçesi, Aytaş Mahallesi/Köyü, Cilt No:5, Hane No:8, BSN:107, 24950552136 T.C. Kimlik Numarasıyla nüfusa kayıtlı, Hasan ve Fatma oğlu, 01/06/1966 Dağbaşı dogumlu, davacı Nuri Soytürk’ün nüfus kayıtlarında Nuri yazılı isminin ORHAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİNE, karar verilmiştir. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1194672) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/481 KARAR NO: 2020/131 Davacı OKAN YILDIRIM tarafından açılan Nüfus davasının yapılan yargılaması sonunda; Bartın ili, Ulus ilçesi, Konuklu mah/köy, Cilt No: 64, Hane No: 34, BSN: 66’da nüfusa kayıtlı, Muzaffer ve Duriye’den olma, 01/01/1989 Beypazarı doğumlu, 54052704546 TC kimlik numaralı Okan TÜRKOĞLU’nun Türkoğlu olan soyisminin “YILDIRIM” olarak Tashihen Tesciline, karar verilmiştir. Teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 14/07/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1194277) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/11 KARAR NO: 2020/99 HÜKÜM: Davanın kabulü ile, Van İli, Çaldıran ilçesi, Direkli Mah. cilt 27, hane 52, BSN 53’de kayıtlı 19673778390 T.C. Kimlik no’lu Fadime Yağız’ın adının Vera olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE ve bu şekilde nüfusa tesciline karar verilmiş olup, tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur.16/03/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1194603) KADIKÖY’DE SURUÇ ANMASI Bildiri dağıtan gençlere gözaltı Suruç katliamın 5. yıldönümü olan 20 Temmuz’da Kadıköy’de gerçekleştirilecek anmaya, Kadıköy’de çağrı bildirisi dağıtan gençlere polis müdahale etti. En az 17 gencin gözaltına alındığı belirtildi. Şanlıurfa Suruç’taki Amara Kültür Merkezi bahçesinde IŞİD’in canlı bomba saldırısında 33 gencin hayatı nı kaybettiği katliamın 5. yıldönümü olan 20 Temmuz’da Kadıköy’de Süreyya Operası önünde anma yapılacak. Anma için dün Kadıköy’ün ara sokaklarında bildiri dağıtan aralarında Halkevleri, HDP, TİP, SGDF’den gençlerin bulunduğu kitleye polis müdahale etti. Müdahalede en az 17 gencin gözaltına alındığı kaydedildi. l Haber Merkezi CUMARTESİ ANNELERİ 799. HAFTASINDA Gülünay için adalet Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 799. hafta bitmesiyle mümkün olacağını söyleyen Dişli, Türkiye’de sında gözaltında kaybedilen cezasızlığın bir devlet politi yakınlarının akıbetini sora kası olarak uygulandığını vur rak faillerin cezalandırılması guladı. Dişli, “Devlet, ana nı istedi. Koronavirüs salgı yasal yükümlülüklerini yeri nı nedeniyle sosyal medya ne getirmediği için cezasız dan canlı yayın açıklamasın lık zırhı aşılamıyor. Ne gözal da, 20 Temmuz 1992’de Ta tında kaybedilen insanlarımı rabya’daki evinden çıktık za ne de adalete ulaşılabili tan sonra bir daha kendisin yor” dedi. Dişli, Gülünay ai den haber alınamayan Hasan lesinin başvurularının cevap Gülünay’ın akıbeti sorularak, sız kalması nedeniyle davayı adalet talebinde bulunuldu. AİHM’ye taşıdığını hatırlattı. Haftanın açıklamasını Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Ümit Tekay Dişli okudu. Te Gülünay da “Yakınımızın gel mel hak ve özgürlüklerin ko meyeceği artık bir travmay runmasının, hukukun üstün ken onun artık bir mezara sa lüğünün sağlanmasının, geç hip olamayacağını bilmek ay mişteki ağır insan hakları ih rı bir travma” dedi. lalleri üzerindeki cezasızlığın l İSTANBUL Canan Hanım’a ceza ve siyasetin doğrudan parmağı Kaftancıoğlu, yeni yönetimiyle ve ikinci yılını bitirme vesilesiyle bazı köşe yazarları ve habercilerle basın toplantısı yaptı. Genç yönetim üyelerinden 5’i kadın 9’unu takdim etti, genç genel sekreterini tanıdık. Söylediklerini ana hatlarıyla gazetemizdeki haberde okuyacaksınız. Soru üzerine bugün seçim olsa 15 ilçede daha belediyeleri kazanırız ve 39 belediyeden 29’unun yönetimi bizde olur.. sandık güvenliği için geliştirdiğimiz modeli tüm Türkiye’de uygulayabiliriz gibi dikkat çeken sözlerinin yanı sıra, İstanbul örgütü olarak programlarına değindi... Vay bakın neler demiş 7 yıl önce Canan Hanım, biliyorsunuz, yıllar boyunca sosyal medyada yaptığı paylaşımlardan dolayı toplam 10 yıla yakın hapis cezasına çarptırıldı! Türkiye’de ifade özgürlüğünün olmadığını kanıtlayan yargılamalardan birine şahit oldu Türkiye... Bu nedenle daha çok bu konu üzerinde duracağım. Yargılama süreci bir kitapçık olarak da önümüze konuldu. İl başkanlığına adayım dediği andan itibaren Cumhuriyet Başsavcılığı sözlü talimatla sosyal medya hesaplarını polise incelettiriyor. Bir soruşturma olmadan! Böyle keyfilikler gırla ülkede! Tabii bazı paylaşımları, paylaşmadıkları ile birlikte iktidarın medyası ve trolleri tarafından kampanya halinde yayılıyor. Aralarında uydurulmuş fotolar ve atmadığı sahte tweet’ler, hakaret ve ölüm tehditleri ile birlikte.. Siyasi ‘cezalandırma davası’ 13 Ocak’ta il başkanı seçildi, 15 Ocak’ta soruşturma açıldı... Davacılardan biri de Cumhurbaşkanı ve kimliği belirsiz ihbarcılar!!! Son genel seçimlerden hemen önce de soruşturma izni verildi. Ama dosya bekletildi, bu kez 31 Mart yerel seçimlerinden sonra devleti aşağılamak, RTE’ye ve kamu görevlisine hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, terör örgütü propagandası iddialarıyla 17 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yargılama zamanları, siyasetin elini kolunu gösteriyor. Kaftancıoğlu, “ceza değil cezalandırma davası” derken haklı. Ceza hangi tweet’e belli değil Çok ilginç, Kaftancıoğlu’na cezaların hangi tweet’lerine verildiği hiç belirtilmemiş. Toplam tweet’lerine yöneltilen suçlamalar sıralanmış ve bu suçlamalara, mesela Cumhurbaşkanına hakaretten, devlete hakaretten denilerek, toptan cezalar sıralanmış. Avukatlar diyor ki aslında hangi sözüne ne ceza verildiği tek tek gösterilmeliydi. Mesela tweet’ler arasında FETÖ örgütünün elebaşısı “Hocaefendi”ye ilkokul mezunu meczup dediği de var. Bazı cinayetlerin hâlâ ortaya çıkarılmamış olmasını eleştirmenin, katillerin belirsizliğini dile getirmenin devlete ve devlet memurlarına hakaret olarak yargılama konusu yapılması bile, Türkiye’de siyasi iktidarın ve devlet örgütlerini eleştirenlerin cezalandırılacağının alenen ilanı sayılmalıdır. Yargılama istemek suç mu? Bir insan, Cumhurbaşkanının da şu şu nedenlerden dolayı yargılanması gerektiğini söyleyebilir. Hele bu insan siyasi ise bu eleştiri ve savcılara doğal hakkıdır. Cumhurbaşkanı, kindar ve dindar bir nesil yetiştirme çağrısı yapıyorsa bu, tamamen yargılanma konusu içine girer. Tam toplumu bölme ve kışkırtmadır. Ama buna cesaret edecek savcı olmaması, ülkenin temel eksikliğidir, demokrasi ve yargı ayıbıdır. Uluslararası hukuk, siyasi yöneticilerin en ağır eleştirilere katlanmak zorunda olduklarını kabul eder. Kaftancıoğlu’na “terör örgütü propagandası” suçlaması da yapıldı. Amaç, davaların tümünü ağır ceza kapsamına sokmaktır, diyor savunmasında. Canan Hanım’ın en önemli savunmalarından biri de anayasaya göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı’nın AKp genel başkanı olarak bu tarafsızlığını yitirmiş olması ve anayasaya aykırılığı gündeme gelmesidir. ‘Söyledin, kanıt gösterme!’ Ayrıca iddianamede, katıldığı bir televizyon programında söylediği iddia edilen sözleri söylemediğini kanıtlıyor ama mahkeme, konuşma bant çözümünü dava dosyasına koydurmuyor. Böylece Kaftancıoğlu, boş bir iddia ile de yargılanmış ve ceza almış oluyor. Savcı, hakikati ortaya çıkarmak derdinde değil. Sanığın ortaya koyduğu gerçeklerin savcılığı ilgilendirmediği ve mahkemece de dikkate alınmadığı bir düzenin adına adil yargılama bir kenara, yargılama bile denmez. Ve her şeyi göstermelik kılar. 2013’te paylaşılan ve o zaman suç oluşturduğu düşünülmeyen görüşlerin, 5 yıl sonra Kaftancıoğlu il başkanı ve seçildikten sonra, genel ve yerel seçimlere de denk getirilerek yargılama konusu yapılması, siyaset ile yargı arasındaki ilişkiyi ve verilen cezaların anlamsızlığını, hukuksuzluğunu gösteriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle