25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 19 TEMMUZ 2020 PAZAR gorus@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR TASARIM: SERPİL ÜNAY OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ZALEUKOS’UN YASASI HIDAYET KARAKUŞ Özdemir İnce’nin, 26 Haziran 2020 Cuma günü Cumhuriyet’te çıkan Magna Carta Libertatum yazısı, bana tarihteki yasa koyucuları anımsattı. Yasa koyucular, tarih boyunca toplumda adaleti, özgürlüğü, yurttaşların yasalar önünde eşitliğini önceledi. Toplumların yasaları, ne denli kötü olursa olsun, düzensizlikten, kargaşadan uzak yaşayacağını söyler toplumbilimciler. Magna Carta Libertatum yazısında Özdemir İnce; İngiltere Kralı Yurtsuz John’a 1215’te İngiliz soylularınca imzalatılan Magna Carta Libertatum’un (Büyük Özgürlük Belgesi), demokrasinin ilk adımı kabul edildiğini, söyler. Tarihsel sorumluluk Bu yasa koyucuların ilki İÖ 1750 yıllarında kil tabletlere yazdırdığı yasalarla Babil İmparatorluğu’nu kuran Hammurabi’dir. Köleliğin egemen olduğu o çağda Babil’in özgür yurttaşlarıyla köleleri birbirinden ayıran yasalar Hammurabi’nin aklından çıkmıştır. Günümüzün Sümer Kraliçesi Muazzez İlmiye Çığ, elbette bu konuda çok daha derin şeyler söyler. Hele tek tanrılı dinlerin kutsal kitaplarındaki kuralların Sümerlerdeki köklerini ilmik ilmik gösterir. Ereğim, bu denli eski çağlardan günümüze gelen yasaların, yasa koyuculara yüklediği sorumlulukları anımsatmak. Eşitlik Yasalar her yurttaşa eşit uygulanmalıdır. Yasa koyucular, kendi koydukları yasaları kendileri çiğneyemez. Kendileri için özel yasa çıkaramazlar. Bunun için Zaleukos’un ilkeleri bugün de geçerlidir ama ancak insan olma erdemini yaşayanlar bunları uygulayabilir. Bir gün elbet o da olacaktır! Lokri’de doğan, önce köle, sonra çoban daha sonra kendini eğiterek yasa koyucu konumuna gelen Zaleukos’u anımsarım hep. Zaleukos, ilk yazılı Yunan yasalarını yapar. Avukattır aynı zamanda. Ünlü Pisagor’un Yunan avukatıdır. Yasa koyucu olarak söylencelerle günümüze gelen bir öyküsü vardır Zaleukos’un. Yaptığı yasalardan birine göre “Bir başkasının karısıyla yatan kişinin gözleri oyulacaktır.” erdemli olmalıdırlar. Erdem, kendi yasalarına gerekirse ölümüne sahip çıkmak, herkesten önce uymak zorunluluğu verir yasa koyucuya. Günübirlik yasa çıkaran, olmadı değiştiren, olmadı yine değiştiren, bir yasayı AKP iktidarının yaptığı gibi yüzlerce kez değiştiren yasama gücü, ne yaptığını ya bilmiyor demektir ya art niyetli, birilerinin çıkarlarını savunmak için mecliste bulunmaktadır. Bütün yasaların temel ölçütü insan haklarıdır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin benimsendiği 1948 yılına dek insanlık eşitlik için, özgürlük için, adalet için binlerce yıl savaştı. Yasaların temelinde vicdan, vicdan da insana erdemli olmayı buyurur. Erdem deyince İtalya’da İÖ 7. yüzyılda Elbet bir gün Zaleukos, yaptığı yasadan memnundur ama bir gün oğlu, bir başkasının karısıyla yakalanır. Yasanın buyruğu kesindir. Gözleri oyulacaktır. Zaleukos, acıyla izler oğlunun gözlerinin oyulacağı anı. Bir gözü oyulur delikanlının. İkinci göz oyulacağı zaman Zaleukos ortaya atılır: “Durun, onun ikinci gözü yerine benim bir gözümü çıkarın.” Yasa uygulanır. Oğlunun tümüyle kör olmasındansa gözünün birini vererek kendi yasasını uygulatır o bilge insan. Tek gözle de dünyayı görmek hiç görmemekten iyidir elbette. Baroların demokrasiye, ülke bütünlüğüne aykırı çoklu baroya direnmeleri, yasaların ruhunda olması gereken adaleti, eşitliği, özgürlüğü savunmak içindir. Kısaca demokrasinin ruhunu savunmak için direnmektedirler. Gerçekte hukukun erdemini savunmaktadırlar. Zaleukos’un ilkeleri bugün de geçerlidir ama ancak insan olma erdemini yaşayanlar bunları uygulayabilir. Bir gün elbet o da olacaktır! Ayasofya 4 Savcının mütalaası: Devam Ayasofya Davası konusunda bir “Hukuk Dersi” niteliği taşıyan Savcı’nın Cuma günü başladığım mütalaasına bugün devam ediyorum. HHH Bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal sitleri dünyaya tanıtmak, toplumda söz konusu evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve çeşitli sebeplerle bozulan, yok olan kültürel ve doğal değerlerin yaşatılması için gerekli işbirliğini sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Konferansı’nca 16 Kasım 1972 tarihinde Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme kabul edilmiştir. 14.04.1982 tarih ve 2658 sayılı Kanunla katılmamız uygun bulunan bu Sözleşme, 23.05.1982 tarih ve 8/4788 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanarak, 14.02.1983 tarih ve 17959 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Bu Sözleşmenin başlangıç bölümünde; kültürel mirasın ve doğal mirasın sadece geleneksel bozulma nedenleriyle değil, fakat sosyal ve ekonomik şartların değişmesiyle bu durumu vahimleştiren daha da tehlikeli çürüme ve tahrip olgusuyla gittikçe artan bir şekilde yok olma tehdidi altında olduğu... Kültürel ve doğal mirasın herhangi bir parçasının bozulmasının veya yok olmasının, bütün dünya milletlerinin mirası için zararlı bir yoksullaşma teşkil ettiği... Bu mirasın ulusal düzeyde korunmasının, korumanın gerekli kıldığı kaynakların genişliği ve kültürel varlığın toprakları üstünde bulunduğu ülkenin ekonomik, bilimsel ve teknik kaynaklarının yetersizliği nedeniyle çoğu kez tamamlanmamış olarak kaldığı... Örgüt yasasının, dünya mirasının muhafaza ve korunmasını sağlamak ve ilgili milletlere gerekli uluslararası sözleşmeleri tavsiye etmek suretiyle bilgi muhafazasını artırmayı ve yaymayı öngördüğü... Kültürel ve doğal varlıklara ilişkin mevcut uluslararası sözleşme, tavsiye ve kararların hangi halka ait olursa olsun bu eşsiz ve yeri doldurulmaz kültür varlıklarının korunmasının dünyanın bütün halkları için önemini gösterdiği, kültürel ve doğal mirasın parçalarının istisnai bir öneme sahip olduğu ve bu nedenle tüm insanlığın dünya mirasının bir parçası olarak muhafazasının gerektiği... Kültürel ve doğal varlıkları tehdit eden yeni tehlikelerin vüsat ve ciddiyeti karşısında, ilgili devletin faaliyetinin yerini almamakla beraber bunu müessir bir şekilde tamamlayacak kolektif yardımda bulunarak, istisnai evrensel değerdeki kültürel ve doğal mirasın korunmasına iştirakin, bütün milletlerarası camianın ödevi olduğu... Bu amaçla, daimi bir temel üzerine ve modern bilimsel yöntemlere uygun olarak, istisnai değerdeki kültürel ve doğal mirasın kolektif korunmasına matuf etkin bir sistemi kuran yeni hükümleri, bir sözleşme biçiminde kabulünün zorunlu olduğu hususlarına yer verilerek bu sözleşmenin kabul edildiği vurgulanmaktadır. Söz konusu Sözleşme hükümlerinin bir gereği olarak oluşturulan Dünya Miras Listesi, UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenerek bulundukları ülkenin devleti tarafından korunması garanti edilmiş doğal ve kültürel varlıkları göstermektedir. Böyle bir liste oluşturmadaki amaç, tüm insanlığın malı olan değerlerin korunmasında uluslararası işbirliğini mümkün kılmaktır. Düzenli olarak yenilenen listede 2008 yılı itibarıyla 141 ülkeye ait 851 varlık bulunmaktadır. Bunların 660’ı kültürel, 166’sı doğal, 25’i ise kültürel ve doğal varlıktır. Kültürel bir miras niteliği taşıyan İstanbul’un tarihi alanları 6.12.1985 tarihinde Dünya Miras Listesine dahil edilmiştir. İstanbul’un tarihi alanlarının en önemli parçalarından biri olan ve ortak miras olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip Ayasofya’nın, müze olarak kullanılması idarenin takdir yetkisi kapsamındadır ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacı tarafından, Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesine ilişkin 24/11/1934 tarih ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının üzerindeki Atatürk imzasının kriminoloji laboratuvarında incelettirilmesi istenilmektedir. Dosyanın incelenmesinden, T.C. Başvekâlet Kararlar Müdürlüğü’nce 14/11/1934 tarih ve 94041 sayılı Tezkere uyarınca İcra Vekilleri Heyetince kararnamenin hazırlandığı ve onaya sunulduğu, Cumhurbaşkanınca Kararnamenin imzalandığı, Müzenin 01/02/1935 tarihinde faaliyete geçtiği göz önüne alındığında Cumhurbaşkanının iradesinin oluşmadığından söz edilemeyeceğinden iddianın incelenmesi istemi yerinde görülmemiştir. AÇIKLANAN NEDENLERLE, DAVANIN REDDİ GEREKTİĞİ DÜŞÜNÜLMEKTEDİR. 13 TEMMUZ 17 TEMMUZ “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Man Adası’na transfer ettiği” iddiasına ilişkin açıklamaları nedeniyle Kılıçdaroğlu’nun tazminat ödemesine hükmeden mahkemenin hâkimi Ülkü Ergin tartışma yarattı. Darbe girişimi ardından açığa alınan ve Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalanan Ergin’in göreve nasıl döndüğü gizliliğini koruyor. Bir günde 9 şehit Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait keşif ve gözetleme uçağı, Van’daki Artos Dağı’na çarparak düştü. Kazada ikisi pilot 7 polis şehit oldu. Siirt Pervari’de PKK terör örgütüne yönelik operasyondan çıkan çatışmada iki polis şehit oldu. Ağaoğlu ve Taşdelen Eski Çankaya Belediye Başkanı ve mevcut Başkan Alper Taşdelen’in babası Doğan Taşdelen, Bodrum’da geçirdiği kalp krizi sonucu 71 yaşında yaşamını yitirdi. “Fikrimin İnce Gülü”, “Bir Düğün Gecesi” ve “Ölmeye Yatmak”ın da aralarında bulunduğu birçok roman, öykü ve oyun yazarı olan Adalet Ağaoğlu da İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede 91 yaşında yaşama veda etti. Putin’e güvence Putin’in, Ayasofya’nın müze statüsünün kaldırılmasının Rusya’da yarattığı “büyük toplumsal tepkiyi” Erdoğan’a iletti. Erdoğan, Hıristi yanlar için kutsalların korunacağı konusunda güvence verdiğini açıkladı. Tamince kararı İş insanı Fettah Tamince hakkında, “nitelikli dolandırıcılık, zimmet, güveni kötüye kullanma ve Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üye olmak” suçlarından açılan soruşturmada verilen “kovuşturmaya yer olmadığına” dair kararı üzerine Antalya 3. Sulh Ceza Hâkimliği’nce verilen iki ayrı karar bozuldu. Gazilere engel 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde Ankara Karşıyaka Şehitliği’nde buluşan 15 Temmuz gazileri, anmanın ardından Beştepe’deki 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na gitmek istedi. Gazilerin önü polis tarafından kesildi. Arbede yaşandı. Gaziler, Erdoğan’ın alandan ayrılmasının ardından anıtı ziyaret edebildi. Korona yayılıyor Dünyayı sarsan yeni tip koronavirüs nedeniyle yaşanan can kaybı 593 bin 770’e ulaşırken vaka sayısı 14 milyonu geçti. En az 8 milyon 319 bin kişi ise iyileşti. Salgının merkez üssü kıtası haline gelen Latin Amerika’da Brezilya, iki milyon vakayı, Hindistan ise 1 milyon vakayı aşmış durumda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle