23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 16 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Söz hakkı verilmeyen ve test yaptırma zorunluluğu getirilen muhalefet törene katılmadı Ayrıntılar Kılavuzu karga olanın... AKP iktidarının rejim değişikliğini sağlamasının yolu, 2010 referandumunda açıldı. Bu tarihte 1923’te kurulan Cumhuriyetin sonlanmasının önü açıldı. Şu halde, o gün kalem oynatan, fikir söyleyen, siyaset yapan, toplum önüne çıkan herkes sorumluluk almış demektir. Kimse “kandırıldım” diyerek buradan sıyıramaz. Son günlerde yapılan tartışmalara bu ölçüyle yaklaşmak gerekir. Elbette insanlar yanlış yapabilir; ancak hangi konuda, ne tür niyetle tutum takındığınız kim olduğunuzu belirler. Dönemin yazarçizer tayfası “liberal salgın”dan hayli etkilenmişti. Güçlü Erdoğan figürünün ardına saklanıp tarihsel öç alma hayali içindeydiler. Oysa siyasal İslam hareketi kendi ajandasına sıkı sıkıya bağlıydı. Kaldı ki Erdoğan gibi güçlü, baskın bir siyasetçinin hepsinden deneyimli olduğunu görmemek körlüktür. “12 Eylül ile hesaplaşıyoruz, vesayet düzeni bitiyor” söylemi etrafında toplanan tayfa, şimdi çoğunlukla ya “kullanışlı aptalız” türü mizahi savunmalar yapıyor, ya da dünü unutturmak için türlü taklalar atıyor. HHH Hasan Cemal örneği ibretliktir! Tüm yaşamı yanlış tahliller, kararlarla geçmiş bir gazeteciden söz ediyoruz. Sandı ki “Adalet Yürüyüşü”ne katılmak onu siyasal yanlışlarından arındıracak. Oysa takındığı tutumun sonuçlarını daha yeni görüyoruz. Erdoğan’ın kendisine “ağabey” diye hitap etmesinden etkilenmiş zamanında belli ki! O sıfat ancak kullanışlı olduğu süre için geçerliydi. İşlevi tamamlanınca kenara itildi, benzer durumda olan diğer isimler gibi. Cemal, bugünlerde “kimse bir şey yapmasa bile bu iktidar gidici” türünde yazılar kaleme alıyor. Elbette Cemal’e özel husumetle vermiyorum örneği, benzer kanıda olan çok kimseye rastlıyorum. Yine büyük yanılgı içindeler. Erdoğan, yeni düzeni inşa ederken tüm bunları hesaba katmıştır. Gerçek, güçlü siyasal mücadele olmaksızın Erdoğan kaybetmez. Devletin tüm olanakları elinde, dahası kapitalizmin gereğini eksiksiz yerine getiriyor. Hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Salgın günlerinde hangi kararları alıp uyguladığına bakın, dediğim açıkça görülür. HHH Sorun siyasal hareketlerin kimin kılavuzluğunda yol aldığıyla ilgili. Mücadelesiz sonuç almak mümkün değildir. Düzen tamamen değişmişken, basın tutsak edilmişken, hukuk iktidarın sopasına dönmüşken, bu yersiz iyimserliği anlamak mümkün değil! Diyeceğim; kimle, hangi koşullarda, ne tür konularda “ittifak” yapıldığı önemlidir. Topluma tek bir reçete varmış gibi davranmak, bir de bunu “yetmez ama evet” ekibiyle yapmak, baştan yenilgiyi kabul etmek demektir. Doğrusu tam tersidir. HHH Eleştiri yapmak değerlidir, ancak oraya sıkışmak kolaycılıktır. Kriz dönemleri beraberinde çözüm koşullarını da doğurur. Toplum kaba ayrımla ikiye bölünüyorsa eğer bunun dışında seçenek olduğunu ortaya koymak gerekir. Örneğin ilkeleri net bir toplumsal manifesto yayımlanıp tüm ülkede, yerel ölçüde tartışılabilir. Örgütlü toplum her zaman güçlüdür, ses getirir. Bu süreçte arkaya itilen, emekçi hakları, Kürt sorunu gibi meselelerde kapsayıcı dil kullanmak mümkündür. Laiklikten herkes vazgeçerken, inatla “Cumhuriyet” vurgusu yapılıp bundan ne anlaşıldığı söylenebilir. AKP geniş ve mutlu yandaşlar yarattı, doğru. Bir o kadar da mutsuz, aidiyet duygusu örselenmiş kesim de var ama. Diyeceğim; eylemsizlik, nasılsa bataklıkta çırpındıkça batıyorlar, anlayışı çözüm değildir. HHH AKP’nin yarattığı seçkin (!) sınıf sık hata yapıyor, giderek artacak bu; benzerine rastlamadığımız görgüsüz, cahil bir kesim var. Bu çevrenin Erdoğan’ın en büyük sorunu olduğu anlaşıldı. Bir de dalkavuklar var. Öyle bir iklim yaratıyorlar ki sanki ülke güllük gülistanlık halde, herkes kötü, ama onlar iyiymiş gibi. Bu, siyasal körleşme sağlıyor. İnsanların yoksulluk, işsizlik benzeri sorunları kolluk kuvvetleriyle, mahkemelerle giderilemez. Buradan da sıkıntı çıkacak, net. Üstelik futboldan İstanbul Sözleşmesi’ne kadar her sorunu tek kişinin çözmesi imkânsız, bu yük taşınabilir değil. Tüm bunlara bakarak “sabır” diyemez siyaset kurumu. Eğer toplumun karşısına herkesin kendini bulacağı bir sözleşmeyle, reçeteyle çıkılmazsa ahali durumu kanıksar, güven duymaz. HHH Baykal hiçbir şey yapmadan, sadece Meclis dışında kaldığı için CHP’yi Türkiye’nin ikinci partisi yapmıştı. O günden bu yana çok şey yaşandı. Beklemenin böyle ödülleri vardır ama eğer doğru dürüst muhalefet yapmazsan, suç ortağı sayılırsın. Siyaset çözüm üretme işidir. Değişen dünyayı sığ dille, sınırlı bilgiyle kavramak mümkün değildir. Salt algı üzerinden bir yere dek yürümek mümkündür. Muhalif yerel yönetimler önemli olanak yarattılar. Sözgelişi tüm belediyeler bir araya gelse, ortak iş yapsalar ve aldıkları kararlar, uygulamalar toplumla paylaşılsa somut adım olmaz mı? İşe tarımdan koyuluyorlar madem, neden kol kola, belli koordinasyonla yürümez işler. Ülkenin üreten, düşünen, yaratan, ekonomiye katkı sağlayan çok değerli kentlerinden somut aydınlanma çıkışı yapılabilir. Örgütlü olmak iyidir, bir başına kurulan düşler, geçici mutluluk sağlar. Özel oturumsuz anma Ayrıntılar Ayrıntılar Atatürk dönemindeki Ayasofya kararını FETÖ’nün darbe girişimiyle eş tutan Erdoğan, “Ayasofya’da susturulan ezanı nasıl 86 yıl sonra semaya yükselttiysek, terör örgütlerinin saldırılarını da aynı şekilde bertaraf etmekte kararlıyız” dedi. 15Temmuz darbe girişiminde darbecilerin bombaladığı TBMM’de koronavirüs dolayısıyla milletvekillerine test yaptırma zorunluluğu getirilmesi ve özel oturum yapılmamasına muhalefet tepki gösterdi. Etkinliklere TBMM’de temsilcisi bulunan 11 siyasi partiden yalnızca AKP, MHP ve BBP’nin katılması anma törenini adeta Cumhur İttifakı’nın etkinliğine dönüştürdü. 15 Temmuz darbe girişiminin dördüncü yıldönümünde darbede bombalanan TBMM’deki anma etkinlikleri koronavirüs salgınının gölgesinde gerçekleştirildi. Darbe girişiminin üzerinden 24 saat geçmeden 16 Temmuz 2016 tarihinde toplanan TBMM Genel Kurulu’nda 15 Temmuz özel oturumu dün ikinci kez gerçekleştirilmedi. Darbe girişiminin birinci yıldönümü olan 15 Temmuz 2017’de ve darbe girişiminin üçüncü yıldönümü olan 15 Temmuz 2019’da özel oturum gerçekleştirildi. 15 Temmuz’un ikinci yıl dönümü olan 15 Temmuz 2018 tarihinde de özel oturum yapılmazken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ikinci yıldönümünde İstanbul’daki açılışlara katıldı. Geçen yıl yapılan özel oturumda CHP sözcülerinin kürsüden AKP ile FETÖ arasındaki ilişkileri açıklaması Genel Kurul’da tansiyonu yükseltmişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özel oturumun olmaması nedeniyle etkinliklere katılmadı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise bir korumasında koronavirüs testinin pozitif çıkması üzerine etkinliğe katılmadı. HDP eş başkanları Mithat Sancar ile Pervin Buldan da etkinlikte yer almadı. Anma etkinliğine yalnızca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katıldı. TBMM Başkanlığı tarafından CHP’de yalnızca Başkanlık Divanı üyelerine davetiye gönderilirken; önceki gün de CHP Meclis grubuna sözlü olarak katılmak isteyen milletvekillerinin test yaptırma sı gerektiği iletildi. Bunun üzerine CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Engin Özkoç ve Özgür Özel yaptıkları açıklamada, etkinliklere gazilerin çağrılmaması ve test yaptırma zorunluluğuna tepki gösterdi. Etkinliklere CHP’nin başkanlık divanı üyeleri de katılmadı. AKP, MHP ve BBP’nin katıldığı etkinliklere parlamentoda temsilcisi bulunan başta CHP, İYİ Parti ve HDP’nin yanı sıra TİP, DEVA Partisi, Demokrat Parti, DBP ve Saadet Partisi olmak üzere 8 siyasi partinin katılmaması dikkat çekti. Anıtın açılışı yapıldı Etkinlik kapsamında TBMM yerleşkesine darbecilerin attığı ilk bombanın düştüğü alana yapılan anıtın açılışında konuşmalar gerçekleştirildi. Erdoğan, “Bu Meclis, masa başında değil savaş meydanında kurulmuş bir Meclistir. Bu Meclis, sadece düşmanla değil ihanetle de mücadele ederek zafere yürümüş bir Meclistir. Açık söylüyorum, Malazgirt’te, Kosova’da, Niğbolu’da, İstanbul’un fethinde, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde ne olmuşsa 15 Erdoğan, ilk olarak Saray’ın karşısında yer alan 15 Temmuz Şehitler Abidesi’ni ziyaret etti. Bazı şehit yakını ve gazilerle abideye yürüyen Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı görevine atanan gazi eski Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan da eşlik etti. 1934 kararını darbeyle eş tuttu Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam saatlerinde ekranlardan yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında yine Atatürk dönemindeki Ayasofya kararını hedef aldı. “Ayasofya’da susturulan ezanı nasıl 86 yıl sonra semaya yükselttiysek, terör örgütlerinin saldırılarını da aynı şekilde bertaraf etmekte kararlıyız” ifadelerini kullanan Erdoğan,1934 tarihli kararı FETÖ’nün darbe girişimiyle eş tuttu. Erdoğan, “15 Temmuz’u anlamak için Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasıyla bir kere daha yadettiğimiz İstanbul’un fethinin manasına vâkıf olmak gerekir. Bin yıldır süregeldiği gibi bugün de Türkiye’nin sa hibinin bu aziz millet olduğu teyit edilmiştir. Tekbirlerle, selalarla kıyama kalkan milletimiz, kendisi üstünde hesap yapmaya kalkanları hüsrana uğratmıştır” dedi. Gezi Parkı ve baroların yaptığı eylemleri de hedef tahtasına koyan Erdoğan, “Milletimizin kendi içindeki görüş ayrılıkları ve tartışmalara bakarak niyetlerini bozanlara cevabımızı konu vatanımız, ezanımız, bayrağımız olduğunda çelik bir yumruk olup tepelerine biniyoruz. Ağaç bahanesinin arkasına sığınanlarla, adalet kisvesi altında milli iradeyi teslim almaya çalışanlarla, çukurlarda bölücülük yapanlar bu akıbetten kurtulamamıştır” diye konuştu. Temmuz’da o olmuştur” dedi. ‘Tedbir almakta zorlandık’ 15 Temmuz öncesi Türkiye’nin, FETÖ’cülerin bürokrasideki, medyadaki, iş dünyasındaki, siyasetteki mensupları vasıtasıyla yaptığı herhangi bir hamleyle adeta sonu felçle sonuçlanan bir ülke durumuna geldiğini belirten Erdoğan, “Çoğu defa, yaşadığımız durumun sebebini özellikle bilmeden çok enerji sarf ediyor, az netice elde ederek hedeflerimize doğru yol almaya çalışıyorduk. Bir noktadan sonra, ülkemizin karşılaştığı sıkıntıların gerisinde bu örgütün siluetini görmeye başladık. Ama, örgütün sinsi yapısı sebebiyle, tespitlerimizi somutlaştırmakta ve etkili tedbir almakta zorlanıyorduk” dedi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop da FETÖ denilen çetenin, yabancı devletlere ve servislere dayanarak Türkiye’de iktidar arayışında olmanın en son ve en alçak örneği olduğunu belirtti. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda şehit aileleri ile yemekte bir araya geldi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu he def alan Erdoğan, “Ortaya attıkları safsatalarla şehit yakınlarımız ve gazilerin zihinlerini bulandırmaya çalışıyorlar. Şehit yakınlarımız ile gazilerimizin ihtiyaçlarında kullanılmak üzere 340 milyon lira civarında bir yardım toplanmıştır. Geçen sene Şehit Yakınları ve Gazileri Dayanışma Vakfı’nı kurduk. Vakfımız kaynaklarıyla aylık 1000’er lira nakdi destek uygulaması başlatmıştır. Vakfın kaynakları elverdiği ölçüde bu devam edecek” diye konuştu. Gazilere de çattı Konuşmasında bazı şehit yakını ve gazileri de eleştiren Erdoğan, “Şehit yakınlığı ve gazilik unvanlarının vakarına, onuruna, manevi sorumluluğuna uygun şekilde hareket eden sizlerle son nefesimize kadar birlikte yürüyeceğimizden emin olun. Bu unvanların sorumluluğunu taşımakta zorluk çekenler elbette olabilir. Onların da en kısa zamanda şehit yakınlığı ve gazilik şerefinin manevi sırrına vâkıf olmalarını diliyorum” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet MARMARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANI KÖSE’DEN UYARI Bir FETÖ gitti bini geliyor 15 TEMMUZ GAZILERINE POLIS ENGELI 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde Ankara Karşıyaka Şehitliği’nde buluşan 15 Temmuz gazileri, burada yaptıkları anmanın ardından Beştepe’deki 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na gitmek istedi. Yaklaşık 50 gazinin önü polis tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anıtta olduğu gerekçesiyle kesildi. Gaziler ile polisler arasında kısa süreli arbede yaşanırken, gaziler Erdoğan’ın alandan ayırılmasının ar dından anıtı ziyaret edebildi. “FETÖ’ye karşı omuz omuza”, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları atan gaziler, anıtın önünde Türk bayrağı açtı. Alanda açıklama yapan 15 Temmuz gazisi Ufuk Yegin, “gazilerin çirkin hareketlere maruz kaldığını” kaydederek, “Gaziler kimseye boyun eğmeyecek. Biz kimsenin gazisi değil devletimizin gazisiyiz” dedi. Gaziler, şehitler için İstiklal Marşı okuduktan sonra alandan ayrıldı. 15 Tem muz gazileri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı eşgüdümünde hazırlanan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle hazırlanan etkinlikler kapsamında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen anmaya çağrılmamışlardı. Gaziler, “Sokağa çağırdılar, Saray’a çağıramıyorlar” tepkisini gösterirken, “Ferman sarayınsa meydan bizimdir” sloganı ile “Şehitler ve şahitler buluşması” düzenledi. l ANKARA/Cumhuriyet TRT’nin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki özel yayınında konuşan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, 15 Temmuz’dan gerekli dersin alınmadığını belirterek, “Bir FETÖ gitti, bin FETÖ geliyor. Bu uyarıyı yapmak benim vazifem. Bu konu Türkiye’nin en önemli konusudur” dedi. Köse’nin sözleri yayını izleyenler tarafından alkışlandı. Prof. Dr. Ali Köse konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu konudan söz açıldığı zaman hep şu duayı yapıyoruz. Allah bir daha bu memlekete 15 Temmuz’lar yaşatmasın. Ama dua bizim vazifemiz, fakat siz tedbirinizi almazsanız, akıllı davranmazsanız o FETÖ denen örgütün yapılanma şeklini kullanarak, bugün hâlâ devam eden başka gruplar hakkında gerekli tedbirleri almazsanız, Allah size yardımcı olmaz. Öyle bir Allah yok. Siz vazifenizi yapacaksınız, Allah da size yardımcı olacak. Benim kanaatim, 15 Temmuz’dan gerekli dersin alınmadığı ve yeterli önlemlere gidilmediği şeklindedir. FETÖ ile alakalı daha sonra biz ilahiyatçılara neden bu konuda uyarı yapmadınız diye sitemler oldu. Özellikle akademisyen ilahiyatçılara. Ben bunu kabul ediyorum ve bugün diyorum ki, bu konu Türkiye’nin en önemli konusudur. Devletin gerekli önlemleri alması şarttır. Bunun vebalini kimse üstlenemez.” l İSTANBUL/Cumhuriyet GELECEK PARTISI SÖZCÜSÜ TEMURCI: Bakanlara ulaşamadık Gelecek Partisi Sözcüsü ve eski AKP İstanbul İl Başkanı Selim Temurci dair “15 Temmuz gecesi bazı bakanlara ulaşamadık. A Haber bizi oyaladı, ekrana bağlamadı. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız da biliyor” dedi. Temurci, önceki gün katıldığı televizyon programında 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sırasında yaşadıklarını anlattı. Temurci, “15 Temmuz gecesi bazı bakanlara ulaşamadık. Hatta telefonumu kırdığımı hatırlıyorum... Biz üyelerimize mesaj at tıktan sonra sokağa indik” dedi. “Atatürk Havalimanı’ndaki tablonun incelenmesi lazım” ifadesini kullanan Temurci, “THY Yönetim Kurulu Başkanı 15 Temmuz gecesi neredeydi? 15 Temmuz gecesi sitelere gidip oralara sığınanlar var. Ama bunlar korktu diye FETÖ’cü diyemem. Bu insanların kahraman olarak gösterilmesi hatta onlara madalya takılması kanıma dokunuyor. 15 Temmuz gecesi A Haber bizi oyaladı, ekrana bağlamadı” dedi. l İç Politika IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN FETÖ’ye KPSS operasyonu Ankara’da, FETÖ’nün KPSS ve diğer kamu sınavlarına hazırlık evlerine yönelik soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 60 zanlıdan 35’i yakalandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, FETÖ/PDY’nin KPSS ve diğer kamu sınavlarına hazırlık evlerine yönelik soruşturma yürütüldüğü belirtildi. Açıklamada, örgüte ait sınavlara hazırlık evlerinde kaldıkları ve sınav sorularının kendilerine sınav öncesinde verildiği iddiasıyla Ankara merkezli 30 ilde bulunan 60 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildiği ve 35 kişinin yakalandığı kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle