23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 11 16 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE AKP’nin Meclis’e sunduğu ‘torba öneride’ işçileri zor durumda bırakacak düzenlemeler Torbada sefalet var Mini “torba paket” ile işveren, işçileri 2021 Temmuzu’na kadar ücretsiz izne çıkarabilecek. Sözleşmeyi feshetme alanı da genişletiliyor. AKP hükümetinin normalleşmenin hızlandırılması gerekçesiyle Türkiye Bü nı bu süreyi 6 aya kadar uzatabilecek. Sigortalı ve işveren hissesi pirimlerinin tamamı, işverenle yük Millet Meclisi’ne sunduğu rin SGK’ye ödeyecekleri primler“torba öneri” işçileri mağdur ede den mahsup edilecek. Destek 31 cek yeni düzenlemeler getiriyor. Aralık’ta sona erecek. Torba öneride yer alan düzenle n Aynı haktan yeniden normal melere göre işveren çalışma düzenine dönmeleri kolerin gelecek yılın şuluyla işçileri ücretsiz izne çıka temmuz ayına kadar ran işverenler de yararlanabileişçileri ücretsiz izne cek. Belediyeler, il özel idareleri MUSTAFA ÇAKIR çıkarmalarının önü açılıyor. Ayrıca işten çıkarma yasağı uza tılıyormuş gibi gösterilse de pat ronun sözleşmeyi feshetme alanı genişletiliyor. Kısa çalışmada süre uzatılarak işçilerin daha düşük ücret almala rının önü açılırken işverenlere kı sa çalışmadan ve ücretsiz izinden vazgeçmeleri halinde bedeli işsizlik fonundan karşılanmak üzere des tek veriliyor. “Torba öneride” yer alan düzenlemeler şöyle: n Cumhurbaşkanı, kısa çalışma ödeneğinin süresini sektörel ola rak ayrı ayrı veya bir bütün ola rak 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatabilecek. Maddeyle, Cumhur başkanına kısa çalışma ödeneğini sadece bazı sektörler için uzatma yetkisi veriliyor. n Kısa çalışmadan vazgeçe rek normal çalışma düzenine ge çen işverenlere 3 ay süreyle prim desteği verilecek. Cumhurbaşka bu haktan yararlanamayacak. Bir yıl uzatma yetkisi n İşverene sağlanacak destek işçilerin işsiz kaldıklarında yararlanmaları için oluşturulan işsizlik sigortası fonundan karşılanacak. Hükümet ayrıca bir ödeme yapmayacak. n Cumhurbaşkanı, işten çıkarma yasağı ile işverene işçiyi ücretsiz izne çıkarma yetkisi süresini 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatabilecek. Bu da ücretsiz izne çıkarılan işçilerin gelecek yılın ortasına kadar aylık 1168 lira geçinmek zorunda kalacakları anlamına geliyor. n Ayrıca işten çıkarılabileceklerin kapsamı da genişletiliyor. Salgının etkileri devam etmesine karşın “belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetin sona ermesi hallerinde” de işçiler işten çıkarılabilecek. l ANKARA AKP’li dört milletvekili iş dünyasının merakla beklediği ve bakanlar tarafından açıklanan “İstihdam Kalkanı Paketi” yerine 8 maddelik mini bir paket hazırladı. Pakette, 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe giren iş sağlığı ve güvenliği uzmanı istihdamı zorunluluğu 2.5 yıl erteleniyor. Soma’da işçiler 6 yıl sonunda hatırlandı Hükümet, Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği facianın üzerinden 6 yıl geçtikten sonra “tazminatsız” işten çıkarılan işçileri de torba öneride yer alan bir kararla hatırladı. Soma’da, 2014’te 301 işçinin yaşamını yitirdiği facianın ardından Işıklar, Atabacası ve Geventepe ocaklarındaki yaklaşık 3 bin işçi işten çıkarılmış, ancak kıdem tazminatları verilmemişti. Oysa maden ocaklarında asıl işveren Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) yani devletti. Madenler rödovans sözleşmesi ile özel şirketlere devredilmişti. Aradan 6 yıl geçtikten sonra bu işçilerin kıdem tazminatlarının devlet ta rafından karşılanması öngörüldü. Bunun için işçiler, 2 ay içerisinde TKİ’ye başvuracak. Tazminatlar da 6 ay içinde ödenecek. İşçilerin 6 yıllık kayıplarının ne olacağı sorusu ise yanıtsız. Ödeme nedeni ile TKİ’nin rödovans sözleşmesinin tarafı olan şirket ya da şirketlere rücu hakkı saklı olacak. Markalı konuta düşük faiz dopingi Hükümetin konut kredilerine kamu bankaları kanalıyla uyguladığı düşük faiz desteği markalı konutlara yaradı. REIDIN Emlak ile Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği’nin (GYODER) hazırladığı Yeni Konut Fiyat Endeksi’nin haziran sonuçlarına göre stok erime hızı, önceki aya göre 8 puan artış ile yüzde 11,96 ile rekor seviyede gerçekleşti. Fyatlar bir önceki aya göre yüzde 1.12, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 6.34 arttı. Haziranda markalı projelerden konut satın alan müşterilerin banka kredisi kullanım oranı yüzde 47.03 olarak gerçekleşti. Mayıs ayında peşinat kullanımı yüzde 27.63, banka kredisi kullanımı yüzde 17.03 olmuştu. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, “Kamu bankalarının tarihin en düşük faiz oranlarıyla sunduğu konut kredileri stokların erimesinde çok etkili oldu” dedi. l Ekonomi Servisi Ford’da üretime yıllık izin molası Ford Otomotiv, yıllık izinler nedeniyle fabrikalarındaki üretime ara vereceğini açıkladı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) verilen bilgiye göre üretim molası Gölcük (30 Temmuz15 Ağustos), Yeniköy (30 Temmuz13 Ağustos) Eskişehir (30 Temmuz13 Ağustos) fabrikalarında uygulanacak. Bu dönemlerde fabrikalarda periyodik bakım çalışmaları yapılacak. Öte yandan şirket, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile 4 yıl içinde gerçekleştirilmesi öngörülen araç geliştirme ve üretim tesislerinde verimlilik, kapasite, modernizasyon vb. yatırım harcamalarının finansmanı amacıyla Avro cinsinden kredi sözleşmesi de imzaladı. İki yılı geri ödemesiz 6 yıl vadeli 150 milyon dolarlık kredi 15 Eylül’e kadar kullanılacak. l Ekonomi Servisi 500 büyük sanayicinin 88’i Egeli ihracatçı İstanbul Sanayi Odası, açıkladığı Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde Ege Bölgesi, 88 firma ile temsil edildi. Devler liginde İstanbul 168 firmayla ilk sırada yer alırken İzmir 44 firmayla ikinci oldu. Kocaeli 35 firma ile İzmir’i takip ederken Manisa 12 ve Denizli 10 firma ile listede yer buldu. Türkiye’nin en büyüğü Tüpraş’ın merkezi Kocaeli olsa da rafinerisi İzmir Aliağa’da bulunuyor. İzmir’deki Star Rafineri, İSO’nun ilk 500 sanayi kuruluşu listesine 2020 yılında beşinci sıradan ilk kez giriş yaptı. Listeye bu yıl yeni giren diğer firmalar ise Gönenli Süt, Tukaş Gıda, Standard Profil Ege Otomotiv, Agrobest Grup, Oruçoğlu Yağ Sanayi, Özerdem Mensucat, E.R. Yem Gıda ve Felda Iffco Gıda oldu. l İZMİR / Cumhuriyet Rus turist umudu yeşerdi Rusya’ya uçuşlar dün itibarıyla başladı. Yurtdışı seferleri 32 ülkeye çıktı. Yerli turistle işletmesini döndüremeyen turizmci için Rus turist umudu doğdu. Daha önce Rusya ile iki kez görüştüğü halde sonuç alamayan Türkiye, uçuşların dün itibarıyla başlatılması konusunda iki ülkenin mutabık kaldığını duyurdu. Bunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önceki günkü telefon görüşmesinin etkili olduğu belirtildi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın bu karara yorumu ise şöyle oldu: “Bu zor lu süreçte çok önemli bir adım ve beklediğimiz müjde niteliğinde bir karardır.” 27 Mart’ta durmuştu Rus hükümeti, daha önce Covid19 nedeniyle tahliye uçuşları hariç tüm uluslararası uçuşların 27 Mart itibarıyla durdurulduğunu açıklamıştı. 11 Haziran itibarıyla 31 ülkeye seferler başlatan Türkiye ise Rusya’nın da dahil olmasıyla yeniden sefer başlattığı ülke sayısını 32’ye çıkarmış oldu. l Ekonomi Servisi Belarus tur operatörü Travel House Ticari Direktörü Yuriy Surkov, Rus turistlerin Belarus üzerinden Türkiye ve Mısır’a gitmeye başladığını söyledi. Surkov, Belarus’tan bu iki ülkeye giden turistlerin yüzde 40’ının Rus olduğunu belirtti. THY’NIN YOLCU SAYISINDA SERT DÜŞÜŞ Türk Hava Yolları’nın (THY) Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımladığı trafik sonuçlarına göre Haziran 2019 döneminde 6.6 milyon olan toplam yolcu sayısı, 2020 yılının aynı döneminde yüzde 84.7 düşüşle 1 milyona geriledi. Yolcu doluluk oranı Haziran 2020 döneminde yüzde 67.2’ye indi. OcakHaziran 2019 dönemin de ise 35.1 milyon olan toplam yolcu sayısı, 2020 yılının aynı döneminde 14.6 milyona gerilemiş oldu. Yolcu doluluk oranı da 4.6 puanlık azalma ile yüzde 75.5’e indi. Taşınan KargoPosta, Haziran 2019 döneminde 123 bin 890 ton iken 2020’nin aynı döneminde 117 bin 641 tona düştü. l Ekonomi Servisi MAYISTA İSTANBUL’A 847 TURIST GELDI Salgının etkisiy lyçgdurrkrİoiaeesöyilislekltlnuyeyatareyıl8ündnsleglımz4eaanbyedmn7,yudalaedı7’lebas7yy’i9a9yıa.en6İ’ısb9nıgu8siticn.ae’ra9adiıdylnöyehezıiabn.ınniannzyuaBcviadatzleauul’grayaaeöot İstanbul İstatistik llKdgnaablmOeaeerazEaınnflaakzkyiiyştlsyldütdoatüiıuaeszsınmzv.rdaktdoieiİaasyesisemreıtotiİst8lsa6teseiıy8etn.asrySüa5.lbiiyı3znnes’lduıeldlesbrıoealkevı’udlzrdguialibüa1söa’nylaaşlui1redlktzeık.gkıü8o.e. Vodafone, kadına ‘şiddete karşı #BenVarım’ diyor Türkiye Vodafone Vakfı, kadına yönelik şiddetle mücadelede farkındalığı artırmak için “Şiddete karşı #BenVarım” kampanyasını başlattı. Tiyatro sanatçısı Doğa Rutkay’ın sesiyle hayat verdiği kampanya, Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel ve Doğa Rutkay’ın katılımıyla düzenlenen online toplantıda tanıtıldı. Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, kadına yönelik şiddetin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir sorun olduğunu belirterek “Salgın döneminde ne yazık ki Türkiye’de aile içi şiddet vakaları yüzde 38.2 artış gösterdi. Kadınlar gördüğü şiddeti ve acılarını maskeliyor. Biz de kampanyamızla insanları ka dına şiddete karşı #BenVarım demeye çağırıyoruz. Çünkü bili yoruz ki biz birlikte #BenVarım dedikçe acılar maskelenmeye cek. Bu çağrımızı ‘Kırmızı Işık’ uygulamamızla destekliyoruz” diye konuştu. Doğa Rutkay ise “Her kesten ricam, kampanya ya destek vermeleri” dedi. Bugüne kadar 331 binin üzerinde indirilen “Kırmı zı Işık” uygulamasında acil durumlarda ulaşıl ması istenen 3 ki şi tek tuşla kay dedilebiliyor. Sallauyar özelli Hasan Süel ğiyle kayıtlı kişilere mesaj ve konum bilgisi “Acil SMS” olarak gönderiliyor. Hazırgiyimci çıkış yolu arıyor Türk hazırgiyim sektörü, pandemide aldığı hasarları bertaraf etmenin yollarını arıyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin (TGSD) düzenlediği “Gelecek Satın Alma Stratejileri ve Beklentileri” paneliyle sektörün önde gelen markaları bir araya geldi. TGSD Başkanı Hadi Karasu, 2019’un ve 2020’nin ilk aylarının başarılı geçtiğini, ancak pandemi ile beraber mart, nisan ve mayısta yüzde 50’leri bulan düşüş yaşadıklarını söyledi. “Avrupa’nın hazırgiyim ihtiyacının çok önemli bir kısmını Türkiye karşılayabilir” diyen Karasu, “Bunun için üretim ve lojistik altyapılarımızı geliştirmiş, dijitalleşmeyi tamamlamış inovatif yapıyı geliştirmiş olmamız gerekiyor” dedi. Karasu, “Pandeminin artık normalize olmasını beklediğimiz Mart 2021 dönemine kadar bizim her türlü talebi karşılayacak altyapıyı oluşturmalıyız” diye konuştu. l Ekonomi Servisi ‘Eski Muhafız’ (ya da bu kez farklı bir şey) Mad Max’tan bu yana Charlize Theron’un aksiyon filmlerini kaçırmam. NETFLIX’in yeni filmi Eski Muhafız (Old Guard) da beni düş kırıklığına uğratmadı; iki açıdan da düşündürdü. Birincisi film, kültürel alanlardaki özgürleşmelerin, eğer kapitalizmin uzlaşmaz bir eleştirisine dayanmıyorlarsa, kültür endüstrisinin “kâr makinesi” için yakıt olmaktan kurtulamayacaklarını bir kez daha kanıtlıyor. İkincisi, filmi jeopolitiğe ilişkin bir alegori olarak okumak olanaklı. Herkes var, lider beyaz Filmse yeni bir üyenin katılımıyla sayıları beşe yükselen bir ölümsüz “kahramanlar” timi “kötülükle” (neyin kötü neyin iyi olduğunu da tam olarak kestiremeden) savaşıyor. Ancak bunlar süper kahramanlar değil. Savaşırken sık sık ölüyorlar, acı duyuyorlar ama hemen canlanıyorlar. Bunlar, tekrarlanan acıların ve ölümlerin yanı sıra, her an ölümsüzlüklerini kaybetmenin gölgesinde, liderleri Andromeke’nin (erkeklerle savaşan demek) durumundaysa artık ölümü arzulayarak yaşayan trajik karakterler. Andromeke’nin tarihi Truvalı Hektor’un karısı olduğu zamanlara kadar gidiyor. Joe ve Nicky, Haçlı seferlerinde karşılaşmışlar, uzun süre savaştıktan sonra birbirlerine büyük bir aşkla bağlanmışlar. Booker ise Napolyon Savaşlarından bu yana ölümsüz, ama kanserden ölen oğlunun ölümünü, hiçbir şey yapamadan seyretmiş olmanın yükünden asla kurtulamıyor. Bu ekibe, Afganistan’da ölüp canlandıktan sonra katılan ABD komandosu, siyah genç kadın Nile, ölümsüz olmanın ve ailesinden kopmanın şokunu yaşıyor. Andy (Andromeke), yüzyıllarca yalnız yaşadıktan sonra, bulduğu ilk yoldaşı Quynh’i, Cadı Avı yobazlarına kaybetmiş. Kilise, bu kadın savaşçıları öldüremeyince Quynh’i, yüzü açık bir demir tabutun içine kilitleyip okyanusa atmışlar. Quynh, 500 yıldır okyanusun dibinde biteviye boğularak ölmenin, canlanmanın, yeniden ölmenin azabını çekiyor. Filmde, Batı uygarlığının başından beri kötülükle (erkeklerle) savaşan bir kadın, iki eşcinsel sevgili, bir siyah genç kız var. Böylece film, feminizm, LGBTİ, “siyah yaşamlar değerlidir” alanlarını kapsıyor. Ancak yazar, liderliği, en deneyimli olma ayrıcalığını beyaz kahraman Andromeke’ye veriyor. Film, günümüz popülizmini de unutmamış. Bu ölümsüzlerin bedenlerini, yeni ilaçlar için hammadde olarak kullanmayı planlayan bir büyük ilaç şirketinin psikopat CEO’su kötülüğü temsil ediyor. Bu kargaşa içinde yönünü kaybetmiş bir emekli CIA görevlisine, filmin sonunda ölümsüzler timine “iyi hedefler” bulmak ve sonra onların izlerini silmek görevi veriliyor. Çünkü “iyi” zor bir kavram ve Nile’in kabullenemediği gibi bu “iyilikler” sırasında çok fazla insan ölüyor. Andy, Nile, Quynh Film, bize Andy’nin, tek tek insanların yaşamı açısından maliyeti oldukça yüksek eylemlerinin aslında, tarihte yaptığı iyiliklerle, insanlık adına çok önemli gelişmelerin önünü açmış olduğunu söylüyor. Kapitalist uygarlık gibi adeta: O kadar savaş, kölecilik, sömürgecilik, emperyalizm, atom bombası filan ama bu arada, liberal demokrasi, bilim, teknolojik ve kültürel ilerleme... Ancak Andy artık yorgundur, yaraları yavaş kapanıyor, ölümsüzlüğünü kaybediyor. Tam bu noktada Nile devreye giriyor, iyilik yaparken akıtılan kanlardan rahatsız ama ekibin işlevini de giderek kavrıyor; Andy ile arasındaki ustaçırak ilişkisi, belli ki onu grubun liderliğine hazırlıyor. Batı uygarlığının yükseldiği yıllarda denize gömülen Quynh, önemli bir karakter. Birincisi, çizgi romanda adı Noriko’ydu (Japon). Film için Quynh (Vietnam’da bir komünist ayaklanmanın adı) olarak değiştirilmiş. Quynh’un 500 yıllık denizde eziyet çektikten sonra canlanması, adının komünizme gönderme yapması, filmin son karesinde, Fransız asıllı Booker’in evinde, serinin kötü karakteri olmak üzere ortaya çıkması ilginç. Bir dönem ABD’nin hegemonya rakibi olarak görülen Japonya’nın yerini Çin aldı. Quynh’un, Çinli olması gerekirdi. Sanırım Çin pazarı göz önüne alınarak Vietnamlı yapılmış. Yaptığı iyiliklerden, uygarlaştırıcı görevinden yorulmuş yaralı bir beyaz ABD’de, yükü omuzlayacak yeni kuşağın çokkültürlü duyarlılıklarına uygun Nile, 500 yıl sonra geri dönen Asyalı bir rakip. “İyi” hedefleri tanımlama, “eylemlerin” sonuçları gizlemek görevi de CIA’ya kalıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle