Katalog

HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY 3 14 TEMMUZ 2020 SALI 280/180 350/240 240/170 290/200 280/180 290/130 260/1 10 270/170 390/220 370/230 320/200 310/230 260/130 320/250 230/140 220/150 260/140 330/180 200/140 310/180 300 /2 1 0 240/200 TARİHTE BUGÜN 1683: Osmanlı ordusu, Viyana’yı ikinci kez kuşattı. 1789: Silahlanan Paris halkının, krallık baskısının simgesi olarak gördükleri Bastille Hapishanesi’ni ele geçirmesiyle Fransız Devrimi başladı. Artvin’deki sel ve heyelan 3 kişilik ailenin ve bir işçinin canına mal oldu Ölümcül soruŞANTIYENIN YERI YANLIŞ MIYDI? Artvin’de şiddetli yağış sonrası Yusufeli Barajı şantiyesinin bulunduğu alanda meydana gelen sel ve heyelan sonucu 4 kişi yaşamını yitirdi. Hastanede öldü Yamaçtan kopan kaya ve toprak kütleleri ArtvinErzurum karayolunu kapattı. Karayolundaki iki tünelin giriş çıkışları toprak ve kaya parçalarıyla kullanılmaz hale geldi. Yusufeli Barajı şantiyesinde de su baskını yaşandı. Selden kaçarak kurtulan işçiler, güvenli bölgelere sığındı. Şantiyede çalışanlara ait park halindeki onlarca araç ile iş makineleri balçığa gömüldü. Sel sularına kapılan şantiye çalışanlarından Musa Taşdemir (59), arkadaşları tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Taşdemir, kaldırıldığı Yusufeli Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Şantiyede bulundu Artvin’den otomobille Erzurum’a giderken sele kapılmaktan son anda kurtulan Muhammed Geyik o anları anlattı. Geyik, “Heyelan bir anda yamaçtan kopup yola düştü. Önümde seyreden 3 araç vardı. Bir araç son anda tünele ulaşmayı başardı, birini heyelan taşıyarak yolun altına attı. Bir araç da toprak altında kaldı. Biz akan toprağı görür görmez hemen geriye doğru kaçarak kurtulduk. Araçlarda kaç kişi olduğunu bilmiyorum” dedi. Mustafa Sönmaz ve oğlu Salih Sönmaz. Artvin ve Erzurum AFAD, iz takip köpekleriyle jandarma ekipleri, DSİ, Karayolları, 112 Acil Sağlık çalışanları dün sabah saatlerinde arama kurtarma çalışması başlattı. Yusufeli Barajı şantiyesinde bir aracın bulunduğu değerlendirilen alanda yapılan kazıda, bir otomobile rastlandı. Çamura bulanmış otomobilde yapılan aramada, Mustafa Sönmaz (53) ile eşi Müşerref (49) ve çocukları Salih Sönmaz’ın (16) cansız bedenlerine ulaşıldı. Sönmaz ailesinin cesetleri, ambulansla Yusufeli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Artvin Valiliği’nden yapılan açıklamada 4 kişinin yaşamını yitirdiği olay nedeniyle cumhuriyet savcısının soruşturma başlattığı belirtildi. l Haber Merkezi ‘MASRAFTAN KURTULMAK İÇİN VADİDE KURULDU’ 3 kişilik aileye mezar olan otomobil şantiyede bulundu. A rtvin’de Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren ve tamamlandığında Türkiye’nin en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı’nın şantiye sinin yanlış yerde kurulduğu ileri sürüldü. Yusufeli’de yaşayan çev re aktivisti Ayhan Saraç, “Limak tarafından işletilen şantiye, masraftan kurtulmak için vadide kuruldu. Çünkü orası eski yerleşim yeri. Oraya işçileri yerleştirdiler. Orası sele ve heyelana açık bir alan” dedi. Şantiyede 2017’de bir işçinin yaşamını yitirdiği öğrenildi. Heybeliada’yı Şüpheli tutuklandı dayanışma kurtardı Heybeliada’da önceki gün çıkan orman yangınıyla ilgili bir kişi tutuklandı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yangının neden olduğu hasar da gözler önüne serildi, 5 hektarlık alanın kül olduğu belirlendi. Adalıların da dahil olduğu soğutma çalışmaları ormanlık alan dün gün boyu sürdü. ‘Elleri bacakları yanan oldu’ Hem yangın söndürmeye hem soğutma çalışmasına katılan adalılardan Atilla Keke, “Bir taraftan kürek, bir taraftan bidonlar. Soğutma çalışmalarına kadar katıldık. Adalılardan elleri, bacakları yanan oldu, dumandan etkilenen oldu. Onlar ambulans dolmuşla hastaneye kaldırıldı” dedi. Savaş Güven de, “1.5 saatte itfaiyenin ve hemşerilerimin desteğiyle çoluk çocuk, genç, yaşlı demeden kimi kum taşıdı, kimi bidonlarla su taşıdı bu şekilde aşağı kadar gelerek söndürdük” diye konuştu. Kundaklamadan dava açılmış İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, yangının 25 dakika arayla iki ayrı yerde çıktığı ifade edildi. Gözaltına alınan 3 kişiden ikisi Emniyet’teki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken şüpheli S.D tutuklandı. Şüpheli ifadesinde ormanlık alan bölgesinde gezerken bir şahıstan metruk bir evin yandığını ve itfaiyeye ihbar ettiğini öğrendiğini söyledi. Yangınla ilgisinin olmadığını öne süren Sedat D. hakkında daha önce “kasten bina yakmak” suçundan dava açıldığı ve yargılanmasının sürdüğü öğrenildi. Şüpheli tutuklandı. l Haber Merkezi Rize’de sel: 2 kişi kayıp Rize’nin Çayeli ilçesinde dün sabah şiddetli yağış nedeniyle sel ve su baskınları meydana geldi. Sel sularına kapılan 2 yurttaş kayboldu. Şiddetli yağıştan dolayı İkizdere Deresi taştı. Bölgedeki tarım arazileri ile bazı dükkânlar zarar görürken çok sayıdaki araçta maddi hasar oluştu. Çayeli’ne bağlı birçok köye toprak kayması nedeniyle ulaşım sağlanamazken Sarısu köyü muhtarı Niyazi Çakır, köylerinde selden dolayı birçok evde hasar olduğunu ve 2 kişinin de sele kapıldığını söyledi. Koyunları kurtarmak isterken öldü Ağrı merkeze 28 kilometre uzaklıkta bulunan Dumanlı köyünde önceki gün sağanak yağışla birlikte sel baskını yaşandı. Kardeşiyle birlikte koyun otlatan Ali Osman Eytemiş (12), sel sularına kapılan koyunlarını kurtarmak isterken akıntıya kapıldı. Çocuk dere kenarında ölü bulundu. Tele 1’den çağrı T ELE 1’in kurucusu ve genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ, RTÜK’ün televizyona karşı uyguladığı keyfi ve sistematik cezalandırma uygulamaları karşısında çok anlamlı bir bildiri yayımladı ve bu metni bazı gazetelere ilan olarak verdi. Hemen şunu belirteyim: Kamuoyuna açıklanan metni Merdan Yanardağ’la birlikte imzalamaktan onur duyarım. Önce sizlerin de bildiğiniz metni bir kez daha okuyalım: HHH “Anayasa ile teminat altına alınan basın, ifade ve düşünce özgürlüğü bugün ağır bir tehdit altındadır. Türkiye’nin içinden geçtiği ve yönünü aradığı bu tarihsel dönemeçte, RTÜK bir sansür ve baskı aygıtı olarak kullanılmaktadır. Son olarak TELE 1 ve Halk TV’ye verilen 5 günlük ekran karartma cezaları, son 25 yılın en ağır yaptırımıdır. Dolayısıyla, söz konusu cezalara karşı çıkmak, gerçekte her eğilimden yurttaşın anayasal hak ve özgürlüklerini savunmak anlamına gelecektir. Bu nedenle, TELE 1 ve Halk TV ekranlarının karartılacağı 5 gün boyunca, saat 21.00’de, RTÜK’ün ekran karartma cezalarını doğru bulmayan bütün televizyon kanallarını 1 dakika süreyle ekran karartmaya çağırıyoruz. Bu süre içinde, TELE 1 ve Halk TV’ye uygulanan sansüre karşı çıkan aydınların, gazetecilerin, akademisyenlerin, siyasetçilerin de davet edilecekleri hiçbir TV programına katılmamalarını öneriyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünden yana bütün meslektaşlarımızın bu çağrıya uyacağına inanıyor; basın ve ifade özgürlüğü için bütün toplumu dayanışmaya çağırıyoruz. Kamuoyunun yüksek takdirine saygıyla sunarız. MERDAN YANARDAĞ GENEL YAYIN YÖNETMENİ ” HHH 12 Temmuz tarihli yazımda, Fransa’daki benzeri CSA (Conseil Supérieure de l’Audivisuel) ile hem kuruluş hem üyelerinin nitelikleri bağlamında karşılaştırmış ve Türkiye’deki kurulun içerik denetimi yapacak niteliklere sahip olmadıklarını belirtmiştim. Yayımlanmış bir programın cezalandırılmasına sansür denilemez ancak verilen aşırı cezaların ipe sapa gelmezliği bir ön sansür durumu yaratmaktadır. HHH Merdan Yanardağ’ın söylediği ve verilen intikam cezasına hedef olan “Bütün diktatörler, bütün tiranlar alçaktır” cümlesi “Kı zıl Sultan” 2. Abdülhamit’i doğrudan hedef almakta mıdır? Bu konuda dilbilimciler ve yazarlardan oluşan bir bilirkişi kuruluna danışılmalıdır. Bana kalırsa gereksiz bir danışma girişimi olur ama RTÜK’ün acımasız kararının dilsel açıdan saçmalığını kanıtlamanın zevkini yaşamak iyi olur. HHH Öte yandan, gelelim şimdi zurnanın zırt dediği yere: Cumhuriyet Devleti, 2. Abdülhamit’i beğenmez, sevmez, resmi bağlamda ve ders kitaplarında bu zatı olumsuz ve eleştirel sıfatlarla değerlendirir. 1936 doğumlu bir öğrenci olarak, ilkokul, ortaokul ve lisede 2. Abdülhamit’in meşruti parlamentoyu kapatıp ülkeyi 33 yıl bir müstebit olarak yöneten acımasız bir tiran ve diktatör olduğunu okudum. Okuduk! 19431960 yılları arasında CHP ile Demokrat Parti (DP) iktidardaydı. Daha sonra 19601969 yılları arasında Fransızca öğretmenliği yaptım, 2. Abdülhamit hâlâ “Kızıl Sultan” idi. 2. Abdülhamit’in Cumhuriyet Devleti nezdinde sıfatı, alameti farikası hâlâ “Kızıl” ve “müstebit” bir diktatördür. Bu durumu ne “Cumhuriyetsiz Şair” Necip Fazıl’ın dayanaksız ve gerçekdışı pohpohlamaları, ne AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan’ın övgüleri ne de adının mal kaçırır gibi bazı binalara verilmesi değiştirebilir. HHH 2. Abdülhamit döneminde modern okullar açıldı, sanayileşme başladı, demiryolları döşendi. Doğrudur! Ancak unutulmamalıdır ki yöneticilerin iyi işler yapması doğaldır, görevleridir. Bir padişah görevini yaptığı için övülmez ama halk yararına yapmadığı işler, başarısızlıkları, yenilgileri siciline yazılır. Onun yerinde en yavuz sultanlar olsa da Avrupa’da yitirilen topraklar elden giderdi. Devlet yönetiminde bir yanlış bir doğruyu götürmez. Öyle bir yanlış vardır ki 99 doğruyu götürür. Meclis’i kapatması, 33 yıllık müstebit yönetim ve Düyunu Umumiye… Bu kadar kötülüğü Deli İbrahim bile yapmadı. HHH RTÜK’ün kurul üyeleri, tarihin hesap gününde 2. Abdülhamit’in saflarında yer alacaktır! Merdan Yanardağ’ın yayımladığı metin, olayın meslekten tanıklarına tanınan bir fırsattır. Aydınlara, gazetelere, televizyonlara, yazarlara, gazetecilere, televizyonculara, akademisyenlere ve parlamenterlere böyle bir aklanma fırsat yarattığı için Merdan Yanardağ’ı kutlarım! Baba ve 2 oğlu boğularak can verdi Sinop’un Ayancık ilçesinde serinlemek için denize giren Kerem (14) ve Resul Demirci’nin (12) çırpındığını gören baba Ramazan Demirci (50) suya atladı. Ters akıntıya kapılan baba ve 2 oğlu boğuldu. Haberi alan Demirci ailesinin yakınları, hastane önünde sinir krizi geçirdi. l DHA Buhar kazanı patladı: 1 işçi yaşamını yitirdi Zonguldak’ın Devrek ilçesindeki salyangoz işleme fabrikasının buhar kazanı patladı, Bahattin Oruç (55) adlı işçi hayatını kaybetti. Devrek Cumhuriyet Başsavcılığı patlama ile ilgili soruşturma başlattı. Patlamanın mesai öncesi meydana gelmesi, 120 kişiyi kurtardı. l AA / İHA