17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 12 TEMMUZ 2020 PAZAR TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER KITABINI GÖRSEYDIN BARI DOĞAN AĞABEY! Siyasiakıl,iktidarda giderek devre dışı Bodrum’a gitmeden birkaç hafta önceydi. Anılarını yazdığı kitabını tamamladığını ve içinden bir iki pasaj okumak istediğini söylemiş ti. Muhabbet sofralarında da çok an lattığı Mustafa Ekmekçi ile o dönem Mamak Belediye Başkanı olan İsma il Değerli’nin komik öyküsünü okudu, sonra birkaç ilginç olay da ha. Uzun bir okuma yap tıktan sonra sordu: “İşin var mıydı seni tutuyorum MIYASE ILKNUR ama... Çok heyecanlıyım. Eminim kitabı okuyunca sen de beğeneceksin” de miş, ardından da “Sen şimdi ne yapıyor sun? Birkaç güne İlksen’le Bodrum’a gi diyoruz. Önceki yıl söz verdin gelmedin geçen yıl da öyle. Hadi biletini ayırta yım sen de gel” diye eklemişti. Sevdiklerine “Canım benim ya da ci ğerim” diye hitap eder, kızdığında ise “E Allahsız” diye seslenirdi. O günkü konuşmamız da “ciğerim”le başlamış final “Hele dur Allahsız hani sen geçen Ankara’ya geldiğinde akşam bize ge liyordun? Yine uğramadan çektin git tin?” diye bitmişti. Haberi aldığımdan beri anılar film karesi gibi bir bir ge çiyor gözümün önünden. Yine “Allah sız’’ sitemiyle biten bir anıyı anımsa dım. Yıllar önce rahmetli Aydın Güven Gürkan’ın arabasıyla bir klarnetli da vullu bir Elazığ gecesine gidiyoruz. Da ha doğrusu Osman Nuri Ertuğ’un kızı nın ya da oğlunun düğününe. “Çok gü zel Elazığ havaları dinleyeceğiz” diye zorla sürüklediler beni de. Yolda parti içi bir siyasi atışma başladı aralarında. Tatlı bir atışma ama. Aydın hoca, Do ğan Ağabey’e yüklenince o da arabada arkaya dönerek “Miyase sen söyle han gimiz haklıyız” diye sordu. Bu tartış maya girmeye hiç niyetim yoktu. Ama Protokol adamı değildi. Her kesimle sıcak ilişkiler kurar, dostlarıyla şakayı dibine kadar yapar ve birine çok kızdığında bile küslüğü çabuk biterdi.... Miyase İlknur Alper Taşdelen Yaşar Seyman İlhan Selçuk Doğan Taşdelen Doğan Ağabey de cevap bekliyordu. “Ağabey benim şahitliğim hukuken geçerli değil. Çünkü ikimiz akrabayız ve aramızda kan bağı var. O nedenle benim şahitliğim kabul olmaz” demiştim. Aydın hoca, “Çok doğru. Şuna bak akrabasını şahit gösteriyor. Bozacının şahidi şıracı mı olacak?” diye kahkahayı patlatmış Doğan Ağabey de “Allahsız üç dakkikada sattın beni” demişti. Köy öğretmenliği ile başladığı kariyerine Ankara Beden Terbiyesi Müdür Yardımcılığı, CHP iktidarı döneminde Ticaret Bakanı Teoman Köprülüler’in Özel Kalem Müdürlüğü, Ziraat Bankası Genel Müdür Müşavirliği, 1980 sonrasında siyasete yeniden izin çıkınca Halkçı Parti Ankara İl Başkanlığı, SHP Parti Meclisi üyeliği ve iki dönem Çankaya Belediye Başkanlığı ile Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu dönemde müşavirliğine kadar pek çok makamda görev yaptı. Siyasetin insanla yapıldığını bilenlerdendi. İnsanlarla ilişki kurmada becerisi ona siyasetin bütün kapılarını aç tı. Protokol adamı değildi. Her kesimle sıcak ilişkiler kurar, dostlarıyla şakayı dibine kadar yapar ve birine çok kızdığında bile küslüğü çabuk biterdi. Bazen Ankara’ya gittiğimde yemek buluşmalarımıza ortak dostlarımızı çağırırken bazen eksik bıraktığı birini anımsattığımda, “Bırak şimdi onu” dediğinde anlardım ki bir küslük var. Ama bir ay sonra gittiğimde “Bırak dediği kişiyi” yine yanında görürdüm. Kin tutmayı beceremezdi. Gönüllü olarak siyasetten emekli olsa bile 24 saat siyasetle haşır neşirdi. Bu onun yaşam biçimiydi. 1979’dan beri Ankara siyasetine damga vuran isimlerden biri olmuştu. SHP’li yıllarda ise neredeyse Ankara’nın siyasetteki tek oyun kurucusu. İki dönem başkanlığını yaptığı Çankaya, solun kalesi olmuş ve çehresi değişmişti. Çankaya’da bugün yapılan hizmetlerin pek çoğunda onun imzası var. Sadece proje ve belediyecilik yatırımları ile değil, resimden müziğe, karikatürden çağdaş sanatların her dalına Eski Başkan Taşdelen yaşamını yitirdi Eski Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, Bodrum Yalıkavak’ta geçirdiği kalp krizi sonucu, 76 yaşında yaşamını yitirdi. Bodrum’a tatile giden eski Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, dün sabah, yazlığının bulunduğu Yalıkavak Geriş Mahallesi’ndeki sahilde denize girdi. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in de babası olan Doğan Taşdelen, yüzdükten sonra güneşlenmek için dışarı çıktı. Bir süre sonra fenalaşan Doğan Taşdelen, yere yığıldı. Yurttaşların çağırdığı ambulansla ilçedeki özel bir hastaneye kaldırılan Taşdelen, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Taşdelen’in yüksek tansiyon, şeker ve kalp rahatsızlığının bulunduğu belirtildi. Doğan Taşdelen 19891999 yılları arasında Çankaya Belediyesi’nde başkanlık koltuğunda oturmuştu. Kılıçdaroğlu aradı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Doğan Taşdelen’in vefatı nedeniyle ailesine başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu, Taşdelen’in oğlu, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ile telefonda görüşerek, taziyelerini iletti. l ANKARA / Cumhuriyet kucak açmış bir belediye başkanı portresi çizmişti. Doğan Ağabey, kitabını göremeden, dostlarını şok edercesine aniden çekip gitti. Çok sevdiği Bodrum’da hem de... Uğurlar olsun Doğan Ağabey, yıldızlar ve ışıklar yoldaşın olsun!.. Bahçeli: Fetih süreci yeni bir safhaya geçti MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin belediye başkanları toplantısının ardından yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, “Ayasofya’nın ibadete açılması inanç haklarımızın mecburi bir gereğidir. 567 yıldır devam edegelen fetih sürecimiz yeni bir safhaya geçmiş, bütün Türk ve İslam beldeleri ayağa kalkmıştır. Ayasofya Camii’nin yönetimi Diyanet İş leri Başkanlığı’na devredilerek, bütün sahte ve sanal bariyerler yıkılmıştır. 86 yıldır kutuplaşmalara konu olan bir tartışma çözüme kavuşturulmuştur” dedi. Baro başkanlarının eylemlerini de hedef alan Bahçeli şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de hiç kimse dokunulmaz değildir. Milletimiz ne istiyorsa, neyi umuyorsa o yapılacaktır.” l ANKARA Erdoğan: Artık o eski Türkiye geride kaldı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eski Türkiye’nin geride kaldığını belirterek Ayasofya’ya ilişkin, “Haklı kararlılığımızın sonucu olarak ibadete açtık. Milletimizin ne istediğine bakarak bu kararı aldık” dedi. Siirt’te bulunan Botan Çayı Beğendik Köprüsü Açılış Töreni’ne canlı bağlantıyla katılan Erdoğan, “Türkiye’nin kararlı yürüyüşü birile rini rahatsız ediyor. İstiyorlar ki Türkiye hakkını aramasın. Bunların anlamadığı artık o eski Türkiye’nin geride kaldığıdır. Ülkelerinde İslam düşmanlığını önlemek için adım atmayanlar Türkiye’nin egemenlik haklarını kullanma iradesine saldırabiliyor. Kuklalarla değil kuklacılarla muhatap olduğumuz bir döneme girdik” dedi. l Haber Merkezi T.C. MALATYA 4. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/162 Esas, KARAR NO: 2020/158 Davacı SEMİHA ÇAKIR tarafından Davalı YUSUF ÇAKIR aleyhine mahkememizde açılan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Davanın KABULÜ ile; 1) Giresun ili, Tirebolu ilçesi, Işıklı mah/köy, 38 Cilt, 59 hane sıra no, BSN:15 sırada nüfusa kayıtlı, 13472225208 TC kimlik numaralı, Mahmut ve Nazife kızı, 01/03/1960 Doğanşehir doğumlu, DAVACI SEMİHA ÇAKIR ile aynı hane BSN: 5 sırasında nüfusa kayıtlı, 13484224862 TC kimlik numaralı, Halil İbrahim ve Ayşe oğlu, 20/03/1964 Tirebolu doğumlu, DAVALI YUSUF ÇAKIR’in boşanmalarına ilişkin Almanya Federal Cumhuriyeti Kuzey Ren Vestfalya Wuppertal Yerel Aile Mahkemesi 63 F 270/09 sayılı 01/09/2010 tarihli kararının TANINMASINA, 2) Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak yatırılmış olan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 10,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç ve yargılama giderleri tebligat, müzekkere, ilanen tebligat v.d. masraflar olmak üzere toplam 972,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan avansın davacıya iadesine, 6) Karar kesinleştiğinde karardan 2 suretin Nüfus Müdürlüğü’ne gönderilmesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içinde mahkememize verilecek veya başka yer mahkemesi kanalıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU AÇIK olmak üzere karar verildi.05/03/2020 Şeklinde karar verilmiş olup, teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 06/07/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1190318) T.C. ÇİFTELER ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)’NDEN ESAS NO: 2018/159 Esas DAVALILAR : TAHİR DEMİR Mahkememizce tarafınıza vekillikten çekilme dilekçesi ekli davetiye çıkarılmış olup, adresinizin tevziat saatlerinde kapalı olması gerekçesiyle iade edilmiştir. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığı, mernis kaydınızın da bulunmadığı anlaşılmakla, Av. Yıldıray Sarıkaya, Av. Doğukan Sarıkaya ve Av.Melike Tekin’in vekillikten çekilme dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Av. Yıldıray Sarıkaya, Av. Doğukan Sarıkaya ve Av.Melike Tekin’in 17/05/2019 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkil ile aralarındaki anlaşmaya aykırı kararlaştırılan vekalet ücretini, duruşmalara gidiş geliş için gerekli yol masrafı ve bundan da önemlisi dosyaya yatırılacak gider avansı ile ilgili herhangi bir ödeme yapmadığı için dosyadaki vekillik görevinden çekildikleri, 1136 Avukatlık Kanunu’nun 175. Maddesi uyarınca, müvekkilin vekaletnamesinde bildirdiği adrese avukat tarafından yapılacak her tebligatın kendisine yapılmış sayılacağından müvekkilin vekaletnamesinde bildirdiği adrese istifa dilekçesinin tebliğ edilmesini talep eder dilekçe sunduğu görülmüştür. Duruşma Günü: 06/10/2020 günü saat: 10:03’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz ilanen tebliğ olunur. 08/07/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1189858) T.C. İSTANBUL 13. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/1334 Esas MİRASÇILAR: NAZİFE GÜLEY, TÜRKAN GÜLEY, SONGÜL GÜLEY, MAHMUT TAYYAR GÜLEY Vasiyetname Açılması (Noter) davasının yapılan yargılamasında; Mütevaffanın vasiyetnamesinin açılıp okunması talep edilmiş olmakla esas sırasına kaydı yapıldı. Kapalı zarfla gönderilmiş olan müteveffa Fatma Münevver GÜLEY ölmeden önce İstanbul 13. Noterliği’nde tanzim ettirmiş olduğu 20/04/1983 tarih ve 16937 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Vasiyetname(Suret)’nin açılıp okunmasında: “İşbu tasarrufumu hiç bir hile, maddi ve manevi tazyik altında kalmaksızın tam bir sebesti içerisinde aklı şuurum yerinde olarak yapıyorum. Şöyleki Her Fani gibi bir gün gelecek bende bu dünyadan irtihal edeceğim bu nedenle de vuku vefatımda terekemden zuhur edecek olan bilcümle menkul mallarım ile bilcümle bankalar da bulunan veya bulunmayan para, altınlarım ile şirketlere ait tahviller ile Beyazıt Gedikpaşa Tatlı Kuyu Sokak Güleyler Apt Da. 5’de bulunan her nevi ev eşyalarımın tamamını da eşit hisselere sahip olmaları şartı ile Yeğenim Mahmut Tayyar Güley ile ölü yeğenim Yücel GÜLEY’in çoçukları Nazife GÜLEY, Türkan GÜLEY ve Songül GÜLEY’e vasiyet ediyorum. En son arzu ve isteğim bundan ibarettir.” diye sözlerini bitirdiği anlaşıldı. Mirasçılar Nazife GÜLEY, Türkan GÜLEY, Songül GÜLEY, Mahmut Tayyar GÜLEY’in adresine ulaşılamadığından Durusma Günü: 18/11/2020 günü saat: 10:10’da duruşmauruşmaya gelmediğiniz veya gelip de beyanda bulunmadığınız takdirde vasiyetnameyi kabul etmediğiniz ve vasiyetnameye karşı 1 ay içerisinde dava açıp mahkememize bildirmediğiniz takdirde vasiyetnameyi aynen kabul etmiş sayılacağınız hususlarında TMK’nın 597. maddesi uyarınca yargılamanın yokluğunuzda devam olunacağı hususu, vasiyetname ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 09/07/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1189960) T.C. İSTANBUL ANADOLU 2. ASLIYE HUKUK MAHKEMESI’NDEN ESAS NO: 2018/366 Esas DAVALI: BİRSEN KAŞ Caddebostan Mah. Baycan Çıkmazı Sk. No:1 D:9 Kadıköy/ İSTANBUL Davacı İstanbul Anadolu Yakası Elektrik A.Ş. tarafından davalı Birsen KAŞ aleyhine açılan itirazın iptali davasında dava dilekçesi tebliğ edilemeyen davalı Birsen Kaş’a ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla; Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının, davacının perakende satış şirketiyle arasında imzalanmış geçerli bir satış sözleşmesi olmadan enerji kullandığı 22/03/2017 tarihinde tespit edildiği, kaçak kullanım bedeline istinaden tahakkuk eden bedelin tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün 2017/18883 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiği, davalının bu takibe itiraz ettiğini, öncelikle davalının borca itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalı hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Durusma Günü: 15/09/2020 günü saat: 10:55’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, duruşma gün ve saatinde sulh için hazırlık yapmanız, duruşmaya mazeretsiz katılmamanız ve karşı tarafında duruşmaya gelerek yargılamaya devam etmesi halinde yokluğunuzda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz ve muvafakatınız olmadan karşı tarafın iddia ve savunmasını genişletebileceği veya değiştirebileceği HMK’nun 141/1 maddesi uyarınca ihtar ve dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur.29/06/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1190302) 2007 siyasi dönüşümün tarihidir. AKP’yi, en doğrusu Cumhurbaşkanı’nı iktidarda tutan geniş açılımlı lehte destek olayların hiçbiri bugün yok. Bakın: AB üyelik perspektifi ve o andan itibaren ülkeye akan milyarlarca dolar değerinde doğrudan yatırımlar... Geniş liberal, eski solcu, demokrat destekler (bu desteğin bedelini ödeyenler var içeride)... FETÖ güçleri... Dünyayı saran dolarizasyondan ülke payına düşen trilyonlar... RTE’ye destek ile yatıp kalkan AB yetkilileri... Beyaz Saraylar vb... RTE’yi yüzde 50’lere yükselten bu siyasi ve ekonomik kaldıraçların hepsi sona erdi. Bir iktidar, ülkemizde bunlar olmadan yaşayamaz. Üstelik iktidarın devreye soktuğu savaş stratejisi (öncelikle Suriye); salt askeri güce dayanan bölgesel dış politika ile “sorun çözme” veya “yaratma”, başlı başına bir yalnız başınalık, ülke ve iktidar için. Ekonomiden bahsetmiyorum bile... Tek kazanımı MHP RTE için tek olumlu şey MHP desteği oldu. MHP bir yandan tüm iktidar olumsuzluklarının destekçisi ve ortağı olurken, iktidarın da belirleyicisi konumuna yükseldi. Olumsuzlukların ortağı olmak MHP’ye ne kazandırır bilinmez, ama varoluşunu da RTE’nin ayakta kalmasına bağlı kıldı. Dün tepeden tırnağa RTE’ye giydiren MHP, böylece o dönemlerin ve olayların da “ortağı” konumuna yükseldi. Elindeki tek sanal kart, istersem iktidarı yıkarım; bu kart elinde mi yoksa muhalefet mi öyle sanıyor ve yanılıyor, tartışmalı. İktidarın sıfır geniş tabanı kaldı. Özetle, sürdürülemez bir siyasi yapı ile ülkeyi istediği gibi yasaları anayasayı eğip bükerek yönetmeye çalışıyor. ‘Daha az adalet ve demokrasi’ Perşembe günkü ilk yazımda, önümüzdeki 2.5 yılda AKP’nin iktidar programının koyu İslamcılık olarak saptandığını yazmıştım. Amaç, şimdilik yüzde 3035 gibi görünen seçmen oranını RTE çevresinde tutmak. Bu amaçla muhalif kesimi, laik kesimi, ideolojik olarak ötekileştirme ve seçmenine “düşman” gösterme politika ve uygulamalar bir bir yürürlüğe giriyor. Karar gazetesinde iki yazar bu politikayı iktidarın halihazırdaki “muhafazakâr destekçilerine” bir tür tarihsel ideolojiksiyasi “rüşvet” olarak gördüklerini yazdı. Muhalefete ve laik kesime “daha az adalet”, “daha az demokrasi” ile seçmenini yanında tutmak nasıl bir politika olabilir? İki tarafı keskin bir kılıç Bu politikası ile seçmeninin bir kısmından dirsek yeme olasılığı güçlü. Çünkü, “bir kısım” sekülerleşti ve dünya nimetlerini yaşıyor. Bunlar iktidarın yarattığı orta sınıf. Orta sınıflıkları tehlikeye girerse, evet bir kısmı RTE’ye sarılabilir, ama bir kısmı da yeni dünya görüşlerine ve yaşam biçimlerine daha uygun DEVA ve Gelecek gibi hatta daha öteki partilerine yönelebilirler. Çünkü RTE’nin yanında sadece “o olmazsa biz de yokuz” insanlarından bir duvar oluştu. İçlerinde hâlâ suskun bir kesim var, ilk önemli gelişmede bunlar da gemiden iner. Onların da en kestirme yoldan gidebilecekleri iki parti DEVA ve Gelecek. İlk intikam darbesi, Davutoğlu’nun kurucusu olduğu üniversite kapatılarak vuruldu. Bu iki partinin, iktidara karşı giderek sertleşeceklerini beklemeliyiz. Adım adım, RTE ve AKP’yi kuşatacaklar. Büyümelerinin önemli bir ayağı bu muhalefetlerine bağlı. İktidarın kalemşorları, şimdiden her ikisinin liderlerini aşağılamaya yöneldi. Siyasi akıl devre dışı mı? Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi, bu çerçevede seçmenine yönelik siyasi bir karardır. Bunu “tarihsel bir rüşvet” olarak da görebilir bazıları. Ayasofya, büyük darbe yiyen RTE iktidarı için kaybedilen itibarını geriye kazandıracak bir kaldıraç olabilir mi? Şüphesiz bir etkisi olacak. Ama 2.5 yılda bu da ağır sorunlar karşısında normalleşir.    İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçme ve kadınları yeniden muhafazakârlığın derin cenderesi içine sıkıştırma girişimleri de akla ziyandır. AKP’ye oy veren kadın seçmenlerden bir tepki mi gelmeyecek? Yoksa önemli olan İslamcı dinci, tarikatçı erkeklerin talebi mi? İktidarda siyasi akıl giderek devre dışı kalıyor. Muhalefet bundan ne ders çıkarır? ‘Avrupa’dan uzaklaşma adına atılmış adım’ Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg Ayasofya kararından derin üzüntü duyduğunu ve kararın Türkiye’yi Avrupa’dan uzaklaştırdığını savundu. Ayasofya’nın dini önemi ve konumu ile mimari öneminin çok ötesinde olduğunu kaydeden Schallenberg, “Bir müze olarak Ayasofya, tüm kültürlerden ve dinlerden milyonlarca insana açıktı. Bugünkü bu statüyü kaldırma kararı, Türkiye için büyük bir hata ve Avrupa’dan uzaklaşma adına atılmış başka bir büyük adım” dedi. l Haber Merkezi Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. EFE DORUKHAN SALEPCI İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden almış olduğum geçici mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. ALI ERSIN ÇIFTÇI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle