17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar Yazıları BUGÜN >> 8’de PAZAR 12 TEMMUZ 2020 96. YIL SAYI: 34609 KURUCUSU YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARLARI NADİR NADİ (19451991) İLHAN SELÇUK (19922010) FİYATI 2.5 TL KKTC’DE 3 TL BEDRETTIN CÖMERT: 80 YAŞINDA GENÇLIĞININ BAHARINDA >> AHMET ÖZER yazdı 2’de BUGÜN OKUNUR KORONADA TATIL ROTASI KORONAVIRÜS pek çok şey gibi bu yılki tatil anlayışını da değiştirdi. Yazlık sahibi olmak şimdi yeniden popüler. Karavan en çok tercih edilen konaklama... OTELLERE virüs yuvası gözüyle bakılması, sahiplerini tedirgin etse de onları ekstra önlem almaya da itti. En güvenli seçenekleri sizin için araştırdık. >> GAMZE BAL FIGEN ATALAY’DAN REHBER KİTAP >> HİLAL KÖSE CESUR VE GÜZEL CHARLIZE THERON >> EMRAH KOLUKISA Ne ararsan kendinde! Zafer Algöz BUGÜN GAZETENİZLE BİRLİKTE İktidara bağlı barocuklar oluşturmayı amaçlayan teklif yasalaştı Yargıya yeni AFP FRESKLER KAPATILACAK Camiye dönüştürülen Ayasofya’da zemine ışık sistemi konulacak. Kilise olarak inşa edilen tarihi yapıdaki mozaik ve freskler namaz sırasında ışık yansıtılarak kapatılacak. bir dinamit ‘Cumhuriyet hukuku KAMU AVUKATLARI EKLENDİ HIÇE SAYILMIŞTIR’ Yasaya ‘gece yarısı’ önergesi MÜCADELE AYM’DE SÜRECEK TÜM baroların karşı çıktığı “çoklu baro” düzenlemesini içeren teklif, AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi. Baro başkanları, direnişlerini Anayasa Mahkemesi önünde sürdürecek. Avukatlar, “Çoklu baro, üniter AKP’YE YAKIN İSİMLER Kararı ‘siyasi heyet’ verdi ATATÜRK’ÜN döneminde Ayasofya’yı müze yapan karar, “Saray Dairesi” tarafından kaldırıldı. Danıştay 10. Dairesi Başkanı Akçil, FETÖ’den kapatılan Adalet Akademisi’nin başkanıydı. Üyelerin çoğunluğu Saray’a yakın. >> IŞIK KANSU 4’te ERDOĞAN’IN Ayasofya üzerinden Atatürk dönemi bakanlar kurulunu “tarihe ihanetle” suçlamasına tarihçi Prof. Hakkı Uyar, “Türkiye ve İstanbul’u işgalden kurtaranlara ihanet suçlaması çok yakışıksız” tepkisini gösterdi. HUKUKÇU Prof. Dr. Metin Günday, Ayasofya kararıyla Cumhuriyet hukukunun yerine Osmanlı hukukunun ikame edildiğini söyledi. İlahiyatçılar, “Oy kaybeden iktidarın politik kararı. İslama da aykırı” dedi. >> SEYHAN AVŞAR 4’te BAROLARA ilişkin teklif görüşülürken iktidar gece yarısı önerge verdi. Yeni baro kurmak için gereken 2 bin üye şartına, “baro levhasında kayıtlı olmasa” da kamu avukatları ve KİT avukatları da dahil edildi. Yasayla temsil adaletsizliği getirildi. AKP’li Ziver Özdemir, “çekimser” oy kullandı. >> SELDA GÜNEYSU 5’te devletin köküne dinamit koymak demektir. Bunu anlatmaya devam edeceğiz” dedi. Avukatlar, “Savunma Nöbet”leriyle mücadelelerini sürdürecek. ‘DİRENİŞE İHTİYACI GÖRDÜK’ İSTANBUL Barosu Başkanı Durakoğlu, avukatların direnişine Türk halkının çok ihtiyacı olduğunu fark ettiklerini, bunun için halktan izole edildiklerini anlattı. Ordu ve Kayseri baro başkanları ile avukatlar da “Fiili gözaltı yaşadık. FETÖ projesi AYM’ye çarpacak” dedi. >> SENA YAŞAR 5’te SREBRENİTSA: 25 YILLIK ACI ADIL ÖKSÜZ Yüzsüzlüğün HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 9 9 TEMMUZ 2020 PERŞEMBE ERDOĞAN: CHP’nin raporuna göre 59 gölden 7’si artık geri dönüşü olmayan bir noktada CHP: ‘İHGAöNllEeTr’ tNeİhTlEikLeEMalEtSınİ da ESKİ TÜRKİYE GERİDE KALDI >> 6’da İlhan Selçuk Doğan Taşdelen ERDOĞAN’IN CHP’li vekil Karaca, Türkiye’deki tüm gölleri inceleyerek yaşanan kuraklık tehlikesini gözler önüne serdi. ESKİ HALİ MAHMUT LICALI HADCDİNE HP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın raporunda, Türkiye’de tüm dünyaya göre göllerin iklim krizi nedeniy DEĞİL>> 4’te le daha büyük zarar gördüğü belirtil di. Zarara uğradığı belirlenen toplam 59 gölden 7’sinin geri dönüşü olma yan bir noktaya geldiği, 8’inin pro je ya da yanlış politikalar nedeniyle tehlikede olduğu, 36 gölün ise ciddi oranda kuraklık tehdidi yaşadığına MEKE GÖLÜ dikkat çekildi. CHP’li Karaca, Türkiye’deki tüm gölleri inceleyerek yaşanılan kuraklık tehlikesini KURUDU gözler önüne ser Karaca di. Karaca, Tür kiye genelinde ki 100’ün üzerindeki gölden 59’unda yaşanan olumsuzlukları tespit etti. CHP MYK’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na sunulan rapora göre, toplam 59 göl içerisinde toplam 7’si artık geri dönüşü olmayan ya da çok zor olan bir noktada, 8’i planlanmak ta olan bir proje ya da yanlış su poli tikası yüzünden tehlikede, 36’sının ise yaşadığı kuraklık tehdidi ciddi bir noktaya doğru ileriyor. Sekiz göl deki kuraklık tehdidi de başlangıç aşamasında bulunuyor. Konya’nın Karapınar ilçesinde, “Dünyanın nazar boncuğu” olarak bilinen krater bir yapıya sahip Meke Gölü’nde bir damla bile su kalmadı. Meke Gölü, 5 milyon yıl önce volkanik patlamayla meydana gelen kraterin, zamanla suyla dolması, 9 bin yıl önce ise gölün ortasında ikinci patlamanın olması ve buranın da suyla dolması sonucu oluştu. Yeraltı su kaynaklarından beslenen ve suyu tuzlu olan Meke’nin ortasında, 50 metre yükseklikte volkan konisi bulunuyor. Daha önce 12 metre derinliğinde su bulunan Meke Gölü, 2000’li yılların başından itibaren kuraklık ve bi SON HALİ linçsiz tarımsal sulama sonucu yeraltı su seviyesinin her geçen gün azalması sonucu kurudu. Yağışlar nedeniyle ilkbahar aylarında mikroorganizmalardan kaynaklanan, kırmızı renge boyanan ve neredeyse bir avuç su bulunan gölde şimdi sıcaklığın artıp buharlaşmanın etkisiyle bir damla bile su kalmadı. Kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle yeraltı su seviyesinin hızla azalması sonucu kuruyan göl, eski günlerini arıyor. Bölgede 26 yıldır TEMA Vakfı’nın gönüllü temsilciliğini yapan Musa Ceyhan (67), “Burada insanlar göle girip yüzerdi. Kuş türleri olurdu. Şimdi eski halinden eser kalmadı. Biz böyle kurumuş olan Meke Gölü’nü değil, yine kuşların geldiği, insanların gezip dolaştığı gölümüzü istiyoruz” dedi. l DHA Yönetim planı yapılmalı CHP Genel Başkan Yardımcısı Gü Su rejimleri bozuldu, kirletildi lizar Biçer Karaca, göllerin kuruma tehlikesinden kurtulması için yapılması gerekenlerle ilgili şunları dile getirdi: “Sulak alanların yönetim planları, iklim krizi, su fakirliği, biyoçeşitlilik gibi öncelikler gözetilerek yapılmalıdır. Sulu tarım yerine daha az veya hiç su tüketmeyen ürünlerin havza bazında yaygınlaşması gerekmektedir. Kapalı sistem yeme dayalı hayvancılık yerine açık mera hayvancılığının yaygınlaşması gerekmektedir. Atalık tohumların yaygınlaştırılması ve tarım politikalarının doğa dostu uygulamalara dönüştürülmesi gerekmektedir.” l ANKARA Rapora göre, göllerin tehdit altında olmalarının ana nedenleri arasında, endüstriyel faaliyetler, havzalar arası su transferi, barajlar ve HES’ler, yanlış tarımsal uygulamalar, çöp doldurma alanları, tehlikeli atık işleme, yapılaşma, maden işleme artığı, kömür işleme yer alıyor. Göller Bölgesi’nde yer alan Eğirdir, Beyşehir, Akşehir, Burdur gibi göllerin kuruma ve kirlilik tehdidi ile karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, yer alan bazı tespitler şöyle: l Eğirdir Gölü: Alan üzerindeki teh ditlerin başında kontrolsüz sulama suyu alımı ve DSİ’nin çok sayıda sulama projeleri sebebiyle gölün su rejimine yaptığı müdahaleler gelmekte. Gölün su seviyesi son 25 yıl içinde 2.5 metre azaldı. l Kovada Gölü: Milli Park statüsüne sahip olan Kovada Gölü Havzası, gölden tahliye edilen sular üzerinde kurulu Kovada 1 ve Kovada 2 hidroelektrik santrallarının tehditi altında. l Burdur Gölü: Göl mevcut kapasitesinin üçte birini kaybetti. Önleyici bir eylemde bulunulmaması durumunda, tahminlere göre 2040 yılında gölün önemli bir kısmı yok olacak. Yaşadığı tahribatların nedeni, göle yapılan kontrolsüz tarımsal, evsel ve endüstriyel deşarjlardır. l Beyşehir Gölü: Son yıllarda gölün su seviyesi, gölü besleyen yüzey ve yeraltı sularının kullanımı nedeniyle önemli derecede düştü. Göl ve göle ulaşan dereler, yakındaki ilçelerden boşaltılan atıklar ve tarım alanlarından gelen sızıntılar nedeniyle kirleniyor. Doğan Taşdelen’den beklenmedik veda ANİ ölümü büyük üzüntü yaratan Doğan Taşdelen her kesimle sıcak ilişkiler kurardı. Dostlarıyla şakayı dibine kadar yapar ve birine çok kızdığında bile küs lüğü çabuk biterdi. >> MİYASE İLKNUR 6’da PROF. DR. SÖZBİLİR TUNCELI’DE DAĞKEÇILERININ 17’SININ ÖLDÜRÜLMESI PLANLANIYOR Katliam için ihale! ‘Fay haritası güncellensin’ çağrısı KAYHAN AYHAN Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Tarım ve Orman Bakanlığı 15. Bölge Müdürlü Hasan Sözbilir, Manisa’da bir sü ğü, Tunceli’de kutsiyet atfe redir devam eden depremlerin di dilen ve “Hızır’ın davarı” ola ri fay haritasına çizilmemiş fay rak kabul edilen dağkeçile lardan kaynaklandığını belirtti. Bu rini avlatmak için ihale açtı. fay hatlarının bir bütün olarak kı Tunceli’nin Aliboğazı ve Salör rıldığında 6 büyüklüğüne varan dek bölgesinde 5, Darıkent ve depremler üretebileceğine vurgu Gökçek bölgesinde 5, Büyük lar, porsuklar ve susamurla yapan Prof. Sözbilir, “En son 2011 yurt ve Çıralı bölgesinde 5 ve rı da buranın sakinlerindendir. yılında hazırlanan Türkiye’deki di Derindere ile Kocatepe bölge Ur kekliği, atmaca, kaya karta ri fay haritası acilen güncellenme sinde 2 olmak üzere toplam lı, akbaba gibi birçok kuş türü li” diyerek uyardı. da 17 dağ keçisinin katledil de tüm katliamlara rağmen bu Manisa’da deprem beklenmeyen mesinin planlandığı ihale, 13 raları terk etmediler. Hayvanla faylarda 1 Temmuz’dan itibaren Temmuz günü yapılacak. rın katledilmediği ve endemik 3.7 büyüklüğüne varan depremler Daha önce kentte avcılığın birçok hayvanın özgürce yaşa bitkilerin yok edilmediği bir do olmaya başladığını anlatan Prof. yasaklanması için imza kam dığını biliyoruz. Yaban hayat ğada yaşamak istiyoruz” diye DAĞKEÇİLERİ Sözbilir,bölgedekisismikkaynağın yaklaşık 10 kat arttığını kaydederek, “Manisa depremlerinin İzmir’e doğru göçü devam ediyor. 1 Temmuz’dan itibaren oluşan ve büyüklüğü 3.7’ye varan depremler diri fay sınıfında değerlendirilmeyen ve deprem beklenmeyen faylar panyası düzenlemiş, 2019 yılında da dağkeçilerinin gerek yasal gerekse yasadışı avlanmasına artan tepkiler üzerine dönemin Valisi Tuncay Sonel imzasıyla ildeki tüm avcılık faaliyetlerini yasaklayan bir karar alınmıştı. başlığıyla yapılan araştırmalara da bu yansımış durumda. Munzur alabalığı olarak tabir edilen kırmızı pullu alabalık, çengel boynuzlu dağkeçisi ve Bezuvar ilk akla gelen Dersim’e özgü türlerdendir. Öte yandan doğanın katledilmesi yüzünden konuştu. Nesli tükeniyor Kaçak avcılığa karşı ya ban avını denetleme görevini yürüten İl Çevre Orman İşletme Müdürlüğü’nün ve kanunlara göre yaban hayatı üzerinde gerçekleşmektedir.10 ki Munzur Koruma Kurulu Söz çok az yaşam alanı kalan va nı koruma konusunda sorum lometre uzunluğunda olan bu fay cüsü Hasan Şen, “Dersim’de şaklar, ayılar, sansarlar, kurt luluk, denetleme yetkisi bu lar bir bütün olarak kırıldığında 6 lunan muhtarlıklar, belediyeler ve karakolların duruma yeterince müdahale etmediklerini belirten Şen, “Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne (Bern Sözleşmesi) göre ilimiz coğrafyasında bulunan çengel boynuzlu dağkeçileri ve Bezuvarlar nesli yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan ve kesin olarak koruma altına alınması gereken hayvan (fauna) türleri olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Doğu Karadeniz Bölgesi’nde de görülen çengel boynuzlu dağkeçileri koruma altına alınmıştır. Ancak İl Valilik Av Komisyonu’nda, korunması gereken tür olarak bilinmesine rağmen, altına imza atılmış bulunan uluslararası sözleşmeye aykırı davranılarak yasal çerçevede bu türün avlanması için kota belirlemiştir. Böylece Bern Sözleşmesi de çiğnenmektedir’’ ifadelerini kullandı. büyüklüğündeki depremlere neden olabilirler. Bu nedenle Manisa fayı doğu ucunda gerçekleşen bu dep SALDA KIYISINDAKİ KAÇAK YAPI YIKILDI AKP’Lİ BAŞKAN: BENİM DE İÇİM SIZLADI KURTUBLDU remlerin dikkatlice izlenmesinde yarar vardır” dedi. ‘Yenileri var’ Yeni fayları çizerek deplem tehli ke analiziyle değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, “Türkiye’de resmi anlamda 485 urdur’un Yeşilova ilçesinde, beyaz kumsalı ve turkuvaz suyuyla “Türkiye’nin Maldivleri” olarak ünlenen zılı açıklamada “Deprem analiz raporları olumsuz çıkan ve izinsiz yapılar bulunan Sultan Pınarı Lokanta ve Tesislerin yıkımı tane fay var. Fakat son 10 yılda Salda Gölü çev gerçekleşti” ifa belki de 100’ün üzerinde fay ek resindeki ka deleri kullanıldı. lendi. Denizdeki faylar da bu ha çak ve depreme dayanıksız Çevre ve Şehircilik İl Müdür ritaya ekli değil. Hepsini eklediği lokanta ve tesisler yıkıldı. lüğü, yıkıma ilişkin görüntü mizde Türkiye’de yaklaşık bin fay Çevre ve Şehircilik İl leri de basın mensuplarıyla olduğunu söyleyebiliriz” diye ko Müdürlüğü’nden yapılan ya paylaştı. l AA nuştu. l DHA >A> KAYHAN nadolu Ajansı’nın 50 yıl disini de üzdüğünü belirterek, ömrü öngörülen Ilısu “Tarihi değerlerin bir kısmı Barajı’nın sular altında bırakı nın yok olması insanım diyen lan 12 bin yıllık Hasankeyf’in herkesi üzer. Hasankeyf’in o ve milyonlarca canlıya ev sa eski siluetini sorarsanız be AYHAN 3’te hipliği yapan Dicle Vadisi’nin betona gömülen son halini “Hasankeyf yeni yüzüy nim de içimi sızlattı. Geçmişin bir kısmı en azından biliyoruz ki yok oldu” dedi. le misafirlerini bekliyor” şek Saadet Partisi Genel Baş linde servis etmesiyle başla kanı Temel Karamollaoğlu ise, yan tartışma devam ediyor. “Betonlaşmada zirve yaptılar, AKP’li Hasankeyf Belediye bir ülke nasıl betona mahkum Başkanı Abdülvahap Kusen, edilirin destanını yazdılar” de Hasankeyf’in son halinin ken di. l Haber Merkezi REUTERS ‘Memlekette satmadık yer bırakmadınız!’ Başlık, AKP Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir’e memleketi Konya’nın Ilgın ilçesi Çavuşçugöl’de hemşerilerinin gösterdiği tepkiden bir cümle. Maden mi köylü mü diye bir ikilem ortaya çıkarsa AKP ne yapar? Bu da soru mu canım, elbette maden! Türkiye’nin güzelim ormanlarını, ovalarını, dağlarını, taşlarını madencilere pazarlayan AKP, Çavuşçugöl’de de aynısını yaptı. Kömür madenlerinin bir bölümü tarım arazisi, köylü ekip biçiyor, ömrü orada geçmiş. Çıkarılacak kömür mü? Köylüdeki ömür mü? Yanıtı vermiştik; elbette kömür! Özdemir de köyüne gitmiş, bu duruma sinirlenen köylüleri sakinleştirecek... Prof. Özdemir bir akademisyen. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra Şam’da Arap dili de okudu. Sosyal ilişkileri ve diyalog gücü yüksek bir kişi. Keşke biraz da köylünün dilini ve toprağın dilini okusaydı! Köylüler, Prof. Özdemir’e yükleniyor: “Memlekette satmadık yer bırakmadınız. Bitirdiniz memleketi. Sizde hiç mi Allah korkusu yok. Utanmıyorsun da...” Özdemir konuşanı tanıyor. “Hakkı Dayı” diye başlıyor ama Hakkı Dayı kararlı, hakkını arayacak. Devam ediyor: “Babanın da arazisi var burada... Benim de yerim var... Hayatım bitiyor, ne dinleyeceğim seni...” Özdemir, ortamı kayda alandan öfkesini çıkarıyor. HHH Konya köylüleri, “memlekette satılmadık yer kalmadı” diyorsa, demek ki halk gerçekleri görmeye başladı... Bir cümleye sığdırılan 18 yıllık AKP icraatı aslında çok şey ifade ediyor. Sadece madenlere dayalı satış bile yeri geldikçe övündükleri Cumhuriyet dönemi ile yarışır. AKP, iktidara geldiğinde ilk yaptığı işlerden biri Maden Yasası’nı değiştirmek oldu. 2004’ten bu yana sık değişen yasaların başında geliyor; 15 kez. Her seferinde neredeyse adrese teslim değişiklikler... Turizm Yasası’ndan Orman Yasası’na kadar öteki yasalardaki oynamaların da bir ayağı madenler oldu. Bugüne kadar Kaz Dağları’ndan Uşak Kışladağı’na, Artvin Cerattepe’den Kayseri Himmetdede’ye kadar AKP döneminde verilen maden ruhsatının 500 bini geçtiği tahmin ediliyor. Mübarek ruhsat değil, ruh sat! Özellikle “orman vasfını yitirdiği” iddiasıyla orman dışına çıkarılan alan büyüklüğünde yüzde 200’lük artış var. Bu tabloya bakınca insanın aklına şu soru geliyor: Acaba Gelibolu Yarımadası’ndaki orman yangınının ardında bir âdemoğlu var mı? HHH Salgın döneminde camilerden önce AVM’leri açan... Halka vergi üstüne vergi salıp ödeme garantilerinin 1 sentine dokunmayan... Halkın can derdine düştüğü dönemde bile ihaleleri durdurmayan... AKP’nin 18 yıllık alışsatış tablosu şöyle: Türkiye’ye 1 trilyon dolarlık sermaye ve yatırım girişi sağladı... Türkiye’den 3 trilyon dolarlık sermaye ve kaynak çıkışı sağladı... Yani 1 aldı, 3 verdi! Türkiye’nin önemli yatırımları ya yabancılara satıldı ya da yabancıların o alana girişini sağlamak üzere köreltildi, kapatıldı! Gelinen noktada tulumbada su bitince yeniden en güvenli kaynağa, halka döndü; bindir vergiyi! Bütün bunların ardından AKP, çok tehlikeli bir yola girdi: Önce Türkiye’yi bitirecek sonra kendini... İçinden geçtiğimiz dönemin başlangıcı 30 Mart’tır. O gün, salgınla mücadele için gerekirse muhalefetle de işbirliği yapma anlayışı yerine tam tersini seçti; o yolda devam ediyor. Türkiye gerçek gündeme dönerse AKP biter... Bunu elbet en iyi kendisi biliyor. O nedenle ortam ne kadar gerilirse AKP için o kadar iyi. Baro örneğinde olduğu gibi gerçekleri söyleyebilecek partilerden öte kurumlara da tahammül yok. AKP’nin “Türkiye biter, ben bitmem” anlayışı Konya’da Çavuşçugöl köylülerine kadar dayandı... Demek ki bıçak kemiği de geçmiş! ÜSKÜDAR SAHILI Çekirdek çitlemek yasaklandı Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, sosyal medya hesabından Üsküdar sahil hattı boyunca çekirdek yemenin yasaklandığını duyurdu. Türkmen, “Bizim için zor ama zorunlu bir karar oldu bu. Harem’den Küçüksu’ya kadar, Üsküdar sahil hattında çekirdek yemek artık yasak. Bu konuda sizlerden anlayış ve işbirliği bekliyoruz. Arzu etmeyiz ama yazılacak cezalar, engelli hizmetleri için oluşturduğumuz bir fona aktarılacak” dedi. l Haber Merkezi AVRUPA’DA İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanmış en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen Srebrenitsa Soykırımı’nın 9 kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedildi. Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da törenle toprağa veriliyor ve öldürülen 8 bin 372 kurban bu kadarı 15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden Adil Öksüz’ün yakınlarının OHAL İnceleme Komisyonu’na “işe iade” için başvurdukları ortaya çıktı. Başvuru, “örgütle bağlantılı oldukları için” reddedildi. >> 9’da KAYIP TABLOLAR Dışişleri ve MİT’te mi? CHP’LI Murat Emir, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin 302 kayıp eserinin bir bölümünün Dışişleri ile MİT binasın OLAYLARIN fabrika ve şehit olan emekçiler, öte yanda iktidara yönelik minik bir darbe teşebbüsüy ARDINDAKİ dış politikadaki sıcak dü” dedi. anılıyor. >> 9’da da olduğuna ilişkin iddialar bulunduğunu söyledi. >> MAHMUT LICALI 12’de GERÇEK gündem. CHP’de ise Babacan, hemen yaklaşan kurultay. ardından asıl konuya Bu kargaşa içinde giriyor ve “Ancak Ali Babacan’a göre milli ve dini hassasiyetlerle gündem değiştiriliyor Yolsuzluk dosyaları yeniden açılsın önemli bulduğumuz dosyaların bir noktada bu iki açıklamanın tekrar incelenmesinde kaynayıp gitmesini en fayda görürüm” diyegellemek için konuyu rek açık bir biçimde gündeme taşımanın olayın üç bakanla ilgi ‘Karanlık tüneldeyiz’ Geçen hafta iki gerektiğine inandık. li “yolsuzluk” boyutu önemli açıklama yapıldı. Açıklamalar, DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan ile GELECEK Partisi Genel Başkanı Durumu özetleyelim. Ali Babacan, 1725 Aralık konusu ile ilgili olarak iki nokta ileri sürdü. Bu hareketi “minik bir na işaret ediyordu. Dikkat edileceği gibi “minik bir darbe”den ziyade “yolsuzluk” konusu öne çıkarılıyordu. Kuşkusuz bu ANLIK BİLGİ ALINACAK Merkez Bankası’na Saray damgası SALGIN DEĞİŞTİRDİ Bakkalı hatırladık merhaba der olduk DEVA Partisi lideri Babacan, basın temsilcilerine gündemi değerlendirdi. Ekonomik sorunların ağırlaştığını belirten Babacan, “Güven ve istikrar gerekiyor. Hukuka güvenilmiyor, insan hakları, demokrasi olacak ki yatırım olsun” dedi. Davutoğlu’ndan geldi. darbe girişimi” olarak iddianın gündeme MERKEZ Bankası’nın ana mu SALGIN sonrası tüketicinin yüz Siyasal ortam çok yoğun. Bir yanda bölünmek istenen barolar, koronavirüs, Sakarya’da patlayan niteleyerek “Yargı ve polis teşkilatına nüfuz etmiş bir grubun belli dosyaları uzun zaman bekleterek o günkü getirilmesi yeni kurulan DEVA Partisi açısından önemli bir hamledir. >> Arkası 4’te kavelesinde değişiklikler yapıldı. Buna göre bankalardan anlık bilgi alınabilecek, ihtiyaç akçesi de Hazine’ye devredilebilecek. Yardımcılık için “tecrübe şartı” aranmayacak. >> MUSTAFA ÇAKIR 11’de de 45’i yakın dükkânları keşfetti. Mastercard’ın araştırmasına göre Türkiye’de tüketicinin yüzde 59’u esnafa yardımcı olmak için harekete geçti. Komşusuna merhaba demeye başladı. >> 10’da TÜRKIYE’NIN karanlık bir tünele girdiğini, yönetimin çözüm yerine ekonomi dışı konuları gündeme getirdiğini vurgulayan Babacan, “Gençlerde boğulma hissi yaygın. Barolarda hedef, emir altına almak” diye konuştu. >> SERTAÇ EŞ 4’te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle