25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 5 16 HAZİRAN 2020 SALI Ölüm orucunda olan ÇHD üyesi avukatlar için 20 noktada eşzamanlı eylem yapıldı ‘Ebru ve Aytaç yaşasın’ Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’a destek vermek için Savunmaya Özgürlük Platformu tarafından dün İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya ve Van’ın aralarında yer aldığı 20 noktada eşzamanlı adalet çağrısı yapılıp “Ebru ve Aytaç yaşasın” denildi. Ölüm orucundaki avukatlar için İstanbul’da düzenlenen eylem, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde yapıldı. Açıklamaya İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ve çok sayıda avukat katıldı. Durakoğlu, “Bizim adalete ihtiyacımız var. Üstelik avukatlar için avukatların adalete ihtiyacı var. 3 ay sonra yine bunu haykırmak için buradayız. Bu kez zamanımız da az, bekleriz diyecek takatimiz de yok. Acil ihtiyacımız var adalete. Yoksa Aytaç ve Ebru ile birlikte getireceğiz adaleti” dedi. Avukatların yargılama sürecindeki adaletsizliklere de dikkat çeken Durakoğlu, “Dosyanın hiçbir aşamasında adil yargılamanın olma Aytaç Ünsal Ebru Timtik Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi avukatlar gizli tanık beyanlarıyla tutuklandı. Yargılama sonucu Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın da aralarında olduğu 18 avukata “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla toplam 159 yıl hapis ceza verildi. Yargıtay aşamasında bulunan dosyaya ilişkin adil yargılanma talep eden Aytaç ve Timtik ise dört aydan uzun süredir ölüm orucunda. dığı bir dava. Evrensel hukukun bütün uygar dünyada genel bir kabule ulaştırdığı adil yargılanma hakkının aslında sanık için bir hak olduğunu, yargıcın lütfu olmadığını, bu hakkın tesliminin bir mecburiyet olduğunu 2020 yılında hâlâ anlatıyor olmaktan utanıyorum” diye konuştu. Durakoğlu’nun ardından avukat Çiğdem Akbulut, mes lektaşı Timtik’in cezaevinden gönderdiği mektubunu okudu. Mektupta özetle şu ifadeler yer aldı: “Avukatlar bile etkili bir yol bulamıyorlar, ölüme giden bir açlık içindeler. Uzaktan da baksanız yakından da baksanız bu kadar basit aslında. Dün cüppemizi giyerek savunduklarımızı bugün açlığımızla savunuyoruz.” l İSTANBUL/ Cumhuriyet İstanbul’da Başkan Durakoğlu ve avukatlar adliye önünde açıklama yaptı. SAĞKAN: ADİL YARGILANSINLAR Ankara’da tutuklu ÇHD’li avukatlar için Ankara Barosu Eğitim ve Kültür Merkezi’nde (ABEM) basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya baro yönetiminin yanı sıra Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu ile çok sayıda avukat ve insan hakları savunucusu katıldı. Baro Başkanı Sağkan, yaptığı açıklamada avukatların, usul ve formuna yargılama diyemeyecekleri bir işlemle tutuklandıkları ve ceza aldıklarını ifade etti. Sağkan, “Adil yargılanma ilkesinin yok sayıldığı, savunma hakkının yok sayıldığı böyle bir yönteme yargılama faaliyeti denilemez. Bu süreçte değil adil yargılanma, bir adli yargılama dahi yapılmadı. Yargılanan meslektaşlarımızın da tek talebi bu: Adil yargılanmak! Ankara Barosu olarak bizim de ta lebimiz budur: Adil yargılansınlar” ifadelerini kullandı. ‘FETÖ’den tanıdık’ İzmir Barosu öncülüğünde bir araya gelen avukatlar adına konuşan İzmir Baro Başkanı Av. Özkan Yücel, “Tüm bu hukuksuzlukları, yaşanan adaletsizliği, yaşanan adil yargılanma hakkı ihlalini bizler de gördük, bizler de şahidiz. Bu nedenle bu kadar açık ve net söylüyoruz, meslektaşlarımızın adil yargılanma hakkı ihlal edilmiştir. Bunlar FETÖ dönemlerinden beri tanıdık olduğumuz manzaralar. Geldiğimiz nokta bize gösteriyor ki yalnızca uygulayıcıları değişti, yöntem değişmedi, adaletsizlik değişmedi, hukuksuzluk değişmedi, hak talepleri ise asla sona ermedi” dedi. l ANKARA / İZMİR / Cumhuriyet HDP YÜRÜYÜŞÜNE TEPKİ Bahçeli: Terörist komplosu MHP lideri Devlet Bahçeli, HDP’nin yürüyüşüne ilişkin “Bu terörist komplosu” nitelemesi yaptı. Bahçeli şunları söyledi: “Teröre yardım ve yataklık yapan, teröristlere güzellemelerle birlikle övgüler yağdıran iki HDP’li militanın milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra yeni bir dayatma ve provokasyon iklimi vasat bulmuştur. Protesto yürüyüşü başlatan HDP’lilerin ve lekeli destekçilerinin ateşle oynadıkları, yangına körükle gittikleri çok açıktır. Bu terörist komplosunu ‘Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü’ adıyla maskeleme çabası ise boşuna bir gayret, bir başka ifadeyle hukuk ve ahlakdışı bir tezgâhtır. Yeni bir 67 Ekim hıyanetinin düşünü kuranlar, sokakların izbeliklerinden yeni bir Gezi karanlığı çıkarmayı düşünenler bilsinler ki acıklı durumlara düşeceklerdir. Bizim merakımız, milletvekilliği düşen HDP’lilere haksızlık ve hukuksuzluk yapıldığını iddia eden CHP Genel Başkanı’nın da bulduğu ilk fırsatta terör yürüyüşüne katılıp katılmayacağı meselesidir.” Öte yandan MHP’nin 13. Olağan Büyük Kurultayı’nın 14 Mart 2021’de yapılması kararlaştırıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Çelik: Barış istismarı AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP MYK toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. Çelik’in açıklamalarından satırbaşları şu şekilde: HDP’nin yürüyüşü: PKK için Türk gençlerini lejyoner yapmak isteyen zihniyet barış kelimesini istismar ediyor. Burada büyük bir manipülasyon söz konusudur. Kürt kimlikli vatandaşlarımız demokratikleşme, hukuk perspektifi içerisinde karşılanmıştır. Libya meselesi: Sorunun meşruiyet ve hakkaniyet temelinde çözümünü destekliyoruz. Ne kimsenin petrolünde gözümüz var ne de zenginliğinde. Havaalanının işletilmesinden diğer alanlara kadar Sarraj hükümeti Türkiye’den ne talep ederse Libyalı kardeşlerimizin yanındadır. Güney Kıbrıs’a İngiliz üssü: Uyarıyoruz, bu adımları atıp çözümden bahsetmeyin. Orada Türklerin de taşınmazları var. Bunun adı gasptır. Hukuken, ahlaken meşruiyeti yoktur. Yunanistan tartışmaları: Yunanistan, Savunma Bakanı yapmak için aklı başında adam bulamıyor. Yunanistan Türkiye gibi büyük bir ülkeyle nasıl konuşacağını öğrenmelidir. TSK’nin büyüklüğüne bakın, bir de onlara bakın. Siz ekonomik kriz içindeyken herhangi bir istismarda bulunmadık. Yunan savunma bakanları makul bir dille konuşmayı öğrenmelidir. Biz cevap versek büyük tansiyonlara yol açar. l ANKARA Silivri’de toplanan HDP’lilere müdahale eden polis, 11 kişiyi gözaltına aldı HDP yürüyüşüne izin yok 10 kentte etkinlik ve giriş çıkış yasağına tepki gösteren HDP eş genel başkanları "Asla vazgeçmeyeceğiz. Adalet için yürüyoruz" dedi. İLAYDA KAYA Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, partilerine yönelik baskılara karşı Edirne ve Hakkari’den Ankara’ya “Demokrasi Yürüyüşü” başlattı. Yürüyüşün İstanbul ayağında Silivri’de toplanan HDP’lilere müdahale eden polis, 11 kişiyi gözaltına aldı. Müdahalenin ardından toplanma alanına gelen Pervin Buldan, “Demokrasi Yürüyüşü”nün engellenmesine tepki gösterdi. Engelleme kararının anayasaya aykırı olduğunu belirten Buldan,“Bu yürüyüş, darbeye karşı bir demokrasi yürüyüşüdür. Barış, demokrasiden, Demirtaş’tan, Yüksekdağ’dan bu kadar korkulmaz. Onlar milyonların iradesidir. Bu yürüyüş aynı zamanda Osman Kavala içindir. Bugün Polisin müdahalesine HDP’liler, alkışlar eşliğinde “İnsanlık onuru faşizmi yenecek”, “Direne direne kazanacağız”, “Hak, hukuk, adalet” sloganları atarak tepki gösterdi. l Fotoğraf: KURTULUŞ ARI AKP hükümeti tarafından açlığa, yoksulluğa, sefalete maruz bırakılan milyonlar içindir. Bu yürüyüş ülkeye barış, özgürlük, demokrasi gelene kadar devam edecek”diye konuştu. Açıklamanın ardından Buldan ve HDP’li yöneticiler Edirne Cezaevi önüne geldi. Buldan yaptığı açıklamanın ardından beraberindekilerle birlikte İstanbul’a doğru bir süre yürüdükten sonra araçlara bindiler. Mithat Sancar ve beraberindekiler de dün HDP Hakkari İl Başkanlığı önünde biraraya geldi. Polisin yoğun güvenlik önlemi altında konuşan Sancar, “Biz siyasette ısrarcıyız, demokratik meşru zemini asla terk etmeyeceğiz. Darbe sadece tankla topla yapılmaz. Yargıyı kullanarak iktidarın imkanlarını kullanarak da yapılır. 12 Eylül’deki generaller de bunu yaptı, iktidar da aynı yöntemi uyguluyor. Hukuk tanımamak darbeciliktir, anayasa tanımamak darbeciliktir. Siyaseti boğmak isteyen her anlayış darbecidir. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, gazeteciler, aydınlar için yürüyoruz; adalet için yürüyoruz. l EDİRNE KAFTANCIOĞLU’NA CİNSİYETÇİ SALDIRIDA BULUNANLAR İÇİN SUÇ DUYURUSU CHP, ‘yeşil top’ için harekete geçti Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş hakkında cinsiyetçi saldırıda bulunan yeşil toplu sosyal medya kullanıcılarına tepki gösteren Canan Kaftancıoğlu, sosyal medyadan sistematik bir saldırıya maruz kaldı. CHP İstanbul İl Hukuk Komis yonu da Kaftancıoğlu hakkında tehdit, hakaret, cinsiyetçi küfür içeren paylaşımlarda bulunan AKP’li troller hakkında önceki gün savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda Vedat Muti ve Enes Ateş isimli Twitter kullanıcıları hakkında hakaret, iftira, tehdit, kişilik haklarına saldırı ve kişilerin huzurunu bozmak suçlamalarıyla soruşturma başlatılması ve dava açılması talep edildi. Yeşil top simgesi, AKP Genel Başkan Yardımcı Mahir Ünal tarafından “Sosyal Medya Etik Kuralları” bağlamında başlatılmıştı. l İç Politika SERBEST BIRAKILDI Sosyal medyada Başak Demirtaş’a yönelik cinsiyetçi hakarette bulunan V.Y. emniyetteki ifadesinin ardından dün serbest bırakıldı. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında diğer şüpheli V.M’nin emniyetteki işlemleri sürüyor. l İç Politika CEMGIL VE ARKADAŞLARI ANILDI Sinan Cemgil Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı kurtarmak için Malatya Kürecik’teki ABD Radar Üssü’nü basmaya hazırlandıkları sırada 31 Mayıs 1971’de Kahramanmaraş’ın Nurhak Dağları’nda katledilen Türkiye Gençlik Hareketi önderlerinden Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan ve Kadir Manga dün İstanbul’daki Karacaahmet Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı. Koronavirüs salgını nedeniyle 31 Mayıs’ta gerçekleştirilemeyen anmaya 68’liler Birliği Vakfı ve çok sayıda yurttaş katıldı. Anma, Cemgil’in mezarına karanfiller bırakılarak anma sona erdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Eril zorbalık ve ayrımcılık Geçen hafta sonu Twitter’da bir kişi, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ı hedef alan cinsiyetçi ve hakaret içeren bir paylaşım yaptı. Toplumun her kesimi anında büyük tepki gösterdi. Siyasi parti başkanları, onların eşleri olayı kınadı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, açıklama yaparak çirkin paylaşımı lanetledi. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı kimliği tespit edilen şahıs hakkında gözaltı kararı verildiğini, yakalandığını ve soruşturma başlatıldığını açıkladı. Daha önceki haftalarda hatırlarsanız, yine Twitter’da CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, oyuncu Berna Laçin, avukat Feyza Altun ve gazeteci Nevşin Mengü’ye de AKP’li hesaplardan gelen taciz ve hakaret içeren mesajlar konuşulmuştu. O zaman da olaya çeşitli kesimlerden tepki yağmış, medya konuyu gündemine almış, kadın dernekleri kınamıştı. Elbette böyle olması gerekir. Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığa, tacize karşı toplumun güçlü bir karşı duruş sergilemesi, özellikle Türkiye gibi geri kalmış toplumlarda hayatidir. HHH Ne var ki benzer bir durumda şahsen deneyimlediğim ayrımcılığı ve bazı tespitlerimi de paylaşmam gerek. Çünkü benim yaşadığım, birçok kadının başına geliyor ve onların benim gibi bunu duyuracak başka bir kanalı da yok. Geçenlerde bu köşede at yarışlarının gerisindeki sistematik zulüm konusunda yazdığım yazıdan sonra, Twitter’da günlerce sosyal medya lincine maruz kaldım. Çok sayıda hesaptan şahsımı hedefleyen son derece çirkin hakaret, küfür ve cinsel içerikli paylaşımlar yapıldı. Bunları kendi hesaplarımda duyurdum. Ancak benim uğradığım bu toplu saldırıya karşı toplumsal bir tepki oluşmadı. Cumhuriyet gazetesinin yazarı, bir kadın ve hayvan hakları savunucusu olarak yalnız bırakıldım. Benim için siyasi parti başkanlarının, Adalet Bakanı’nın yorumda bulunmasını beklemiyordum tabii, yanlış anlaşılmasın. Ama kadın örgütlerinin, medya mensuplarının ve hayvan hakları derneklerinin o yoğun saldırıyı görüp susmaları, bir kez daha yalnız hissettirdi. Artık anladım ki bu gibi durumlarda, ünlü biri değilseniz, çok takipçiniz yoksa ve konu siyasi değilse, pek de kimse yok yanınızda. Ne diğer gazeteciler umursuyor size yapılanı, ne kadın örgütleri ne de içinde bulunduğunuz mücadelede “yoldaş” dedikleriniz... Yıllardır sosyal medyada birçok kez dijital zorbalığa maruz kaldım. Hayvanları sömürerek onların sırtından kazanç sağlayanlara karşı mücadelem devam ettiği sürece bunlar olacak biliyorum. O nedenle savcılığa gidip söz konusu paylaşımları yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundum. HHH Bunları anlatmamın nedeni, sosyal medyada ayrımcılığın bariz şekilde ortaya çıkmasından duyduğum rahatsızlık. Takipçisi ya da taraftarı çok olanın daha güçsüz görüneni ezmeye çalıştığı bir ortam yaratıldı. Gerçek dünyanın yansıması sonuçta... Hani saldırıya ya da haksızlığa uğrayana #YalnızDeğildir etiketiyle destek veriliyor ya, o her zaman geçerli değil. Bazıları gerçekten yalnız. Bu düşüncemi Twitter’da yazdığımda sosyalist feminist bir takipçim şunu yazmış: “Hepimiz ‘sıradan’ kadınlar olarak ‘sıradan’ kadınları da korumalıyız. Sıradan kadınlığı korumalıyız. Çünkü gerçekten hepimiz birlikte varsak ayrı ayrı varız. Ancak öyle özneyiz, görünürüz ve değerliyiz.” Diyeceğim o ki, ayrımcılık yapılarak dayanışma içinde olunmaz. Dayanışma olmadan da eril zorbalık aşılmaz. AKP’DEN BILIM VE SANATA ‘HAYIR’ Samsun’da Atakum Belediyesi’nin Meclis Toplantısı’nda AKP’li Meclis üyeleri, Atakum Kültür Merkezi ile Atakum Gençlik ve Bilim Merkezi projelerinin tamamlanarak halkın hizmetine sunulmasına karşı çıktı. İhtiyaç duyulan krediye Atakum Belediye Meclisi’nin AKP’li ve MHP’li üyeleri ret oyu verdi. Karar CHP ve İYİ Parti’li üyelerin oyları ile alındı. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle