Katalog

14 16 HAZİRAN 2020 SALI [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY SIGORTA Anadolu Sigorta ‘en değerli’ marka oldu Anadolu Sigorta’nın, Brand Finance tarafından hazırlanan “Türkiye’nin en değerli ve en güçlü markaları” araştırmasında, listeye giren sigorta şirketleri arasında 2020 yılında da lider Filiz Tiryakioğlu olduğu açıklandı. Konuyla ilgili açıklama yapan Anadolu Sigorta I. Genel Müdür Yardımcısı Filiz Tiryakioğlu, “Türkiye’nin ilk ulusal sigorta şirketi olarak, yıllara dayanan sigortacılık birikiminin getirdiği güçlü bir kurumsal yapıya ve finansal güce sahibiz. Diğer taraftan dinamik, yenilikçi ve müşteri odaklı bir yaklaşımla hareket ediyoruz” dedi. Brand Finance’ın “İlk 100” listesinde 46’ncı sırada yer alan şirketin, marka değeri 82 milyon dolar. Yavuz Ölken Axa’dan ‘Dünya İçin Hareket Et’ projesi Axa Sigorta, “Dünya için Hareket Et” isimli yeni projesini tanıttı. Aktif Yaşam Derneği (AYD) ve WWF Türkiye işbirliğindeki projede daha hareketli yaşam tarzının sağlık için yarattığı değerin, küresel ısınma açısından dünyanın bağışıklığı için de yaratılabileceğine dikkat çekiliyor. Axa Sigorta Üst Yöneticisi Yavuz Ölken, toplumsal hayat ve çevre için değer yaratmanın kendileri için stratejik önem taşıdığını belirtirken, AYD Başkan Yardımcısı Şule Serter’e göre yürüme ve bisiklet kullanımını yüzde 20 artırarak yılda 3 milyon ton karbon salımını engellenebilir. WWFTürkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli de iklim krizine dikkat çekti. Covid19 salgını ve artan gelir ihtiyacı sistemi olumsuz etkiliyor BES’te erime sürüyor Gönüllü BES’teki katılımcıda 20 Mart’tan bu yana 59 bin net azalış oldu. Otomatik BES’teki çalışan sayısı da 5 Haziran itibarıyla son iki haftada 2 bin 244 kişi geriledi. Koronavirüs salgını nedeniyle gündemin arka sıralarına düşen konulardan biri olan bireysel emeklilik sisteminin (BES), “gönüllü” tarafında mart ayında başlayan erime sürüyor. Üstelik erime hükümetin “Kıdem Tazminatı Fonu” hedefi kapsamında “Tamamlayıcı Emeklilik Sitemi”ne dönüştürülmek istenen otomatik BES’te de başladı. Gerilemenin hem girişlerdeki azalışlardan hem salgın nedeniyle düşen gelirlerden kaynaklandığı tahmin ediliyor. Birikim artıyor 4 Emeklilik Gözetim Merkezi’nin (EGM) verilerine göre, 5 Haziran itibarıyla gönüllü BES’teki net katılımcı sayısı 6 milyon 849 bin 529 kişiye geriledi. Bu sayı yılın zirvesine 20 Mart’ta 6 milyon 908 bin 824 kişi ile çıkmıştı. İki tarih arası net azalış 59 bin 295 kişi oldu. Ayrıca bu sayı 7 Eylül 2018’de 6 milyon 968 bin 208 kişiye kadar yükselmişti. 4 Yine 5 Haziran itibarıyla gönül Gönüllü BES’teki katılımcıların fon tutarı 116 milyar liraya ulaştı. lü BES’teki fon tutarı ise 19.4 milyar liralık devlet katkısı dahil 135.4 milyar liraya yükseldi. 4 5 Haziran itibarıyla otomatik BES’te ise 5 milyon 475 bin 64 çalışan bulunuyor. Bu sayı 22 Mayıs’ta 5 milyon 477 bin 308 kişiydi. İki tarih arası net azalış 2 bin 244 kişi. Çalışanların fon tutarı ise 5 Haziran itibarıyla 9.5 milyar lirayı aştı. 4 BES’teki bu erimeyi haftalık sözleşme hareketleri üzerinden izlemek de mümkün. Örneğin gönüllü BES’te, sadece 5 Haziran haftasında “giren” sözleşme 4 bin 473, “çıkan” sözleşme 9 bin 809 adet oldu. Çıkanlardaki dağılım ise 329 “cayma”, 304 “emeklilik” ve 9 bin 176 “çıkış” şeklinde oluştu. ‘Ara verenler’ 4 Ayrıca, katılımcı ya da çalışanın talebi üzerine katkı ödemesine ara verilen sözleşmeler de var. Veri açıklanan son hafta olan 5 Haziran’da bu tür talepte bulunulan sözleşme sayısı gönüllü BES’te 2 bin 824, otomatik BES’te 678 adet oldu. 31 Mayıs haftasında ise bu sayılar sırasıyla 16 bin 740 ve 1696 adetti. Ancak bitmeyen işlemler nedeniyle son açıklanan hafta verilerinin sonraki açıklama döneminde genelde yukarı yönlü revize edildiği akılda tutulmalı. PhilippeHenri Burlisson ‘TÜRKIYE EN ÖNEMLI DÖRT PAZARINDAN BIRI’ Groupama Sigorta’nın, yerel ve uluslararası reasürans yöneticilerine yönelik web konferans düzenleyerek sektör açısından Türkiye’nin potansiyelini anlattığı ve geleceğe yönelik hedeflerini duyurduğu açıklandı. Burada konuşan Groupama Türkiye Genel Mü dürü PhilippeHenri Burlisson, rekabetçi bir pazar olan Türkiye’nin, kendileri açısından en önemli dört pazardan biri olduğunun altı çizildi. Burlisson, reasürans yöneticilerine Türkiye ve Groupama’ya güvenerek yatırımlarını yapabileceklerini belirtti. BABALAR IÇIN ÖZEL KAMPANYA BAŞLATTI Aksigorta’nın, Babalar Günü’ne özel olarak 1421 Haziran tarihleri arasında “Hayata Devam Sigortası” satın alan erkek müşterilerine psa testi hediye edeceği açıklandı. Verilen bilgiye göre, bu paketle ani gelişen 13 farklı durum ve tehlikeli hastalık riskleri ne karşı güvence sağlayan sigortalılar, ayrıca tek yönlü akciğer grafisi, EKG, tam kan sayımı ve tam idrar testi, sedimantasyon, açlık kan şekeri ve total kolesterolün ölçülerek, hekimin değerlendirebileceği hediye checkup’ın da sahibi olacak. Sıcak hava hasarı kapsama alınacak TARSİM’in (Tarım Sigortaları Havuzu), geçen haftalarda turunçgil ürünlerinde verim kayıplarına yol açan sıcak hava zararının tarım sigortası kapsamına alınabilmesi için çalışmalara başladığı açıklandı. Uygulamaya 2021’de geçilmesi planlanıyor. Generali kasko indirimi başlattı Generali Sigorta’nın, meslek gruplarına özel indirim imkânı sunduğu açıklandı. Bu indirimden sağlık çalışanlarının yanı sıra öğretim görevlisi, akademisyen, öğretmen, asker, özel sektör (anonim şirket çalışanları), kamu çalışanları ve kamu emeklileri yararlanabilecek. Bütçe ve ihtiyaca göre tamamen isteğe bağlı olarak özelleştirilebilen “Benim Kaskom” ürününü satın alan meslek grupları yüzde 10 oranında indirimden faydalanabilecek. AvivaSA’dan ‘fark’ ödülleri AvivaSA, 2019 yılının başarılı satışçılarını “Fark Yaratanlar Ödül Töreni” ile kutladı. Canlı yayında düzenlenen etkinliğe, 800 kişi katıldı. Bu yıl tema “Formula 1” oldu. AvivaSA Üst Yöneticisi (CE) Fırat Kuruca, “Başarının en önemli anahtarı, takımların yarışlara hazırlanırken, rakiplerini iyi analiz etmesidir. Biz sadece pilotu görsek de strateji, planlama ve teknoloji aşamalarında tam birtakım çalışması olduğunu biliyoruz” diye konuştu. YAPI KREDI MOBIL’LE SIGORTA IMKÂNI Yapı Kredi’nin, “Yapı Kredi Mobil”den ve rilen hizmetlere si gortayı da ekledi ği açıklandı. Yapı lan duyuruya gö re, Allianz güven Serkan Ülgen cesiyle pek çok yeni sigorta hizmeti sunulacak. Ayrıca, bireysel emeklilik fon dağılım değişikliği de bu sistemle sağlanacak. Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Serkan Ülgen, “Müşteri memnuniyetimizi en üst seviyeye çıkarıyoruz” dedi. Kıdem tazminatında tartışma sertleşiyor Hükümetin kıdem tazminatı sisteminde planladığı değişiklikte ısrar etmesine, hiç kimse akıl erdirebilmiş değil. Bu düzenlemeye hem işçilerin hem de işverenlerin karşı olduğu bilinirken, hükümetin bu değişikliği neden gündeme getirdiği pek anlaşılamadı. Bunun da ötesinde ekonomide salgından çıkış sürecinde önemli bir belirsizlik yaşanırken, ekonomideki üretim ve istihdamın ne olacağı konusunda henüz yön belli olmamışken, neden şimdi böyle radikal bir düzenlemenin gündeme getirildiği de ayrı bir tartışma konusu oluyor. Mevcut iktidarın uzun süredir kıdem tazminatını değiştirmek istediği bilinirken özellikle işçi sendikalarından gelen sert tepkiler üzerine, bu girişimden defalarca vazgeçilmişti. Son olarak, yaklaşık 1 yıl önce bu tartışmalar yaşanırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “kıdem tazminatında tüm taraflar anlaşmadan düzenleme yapmayacağız” anlamına gelen bir açıklama yapmıştı. Şimdi ise kıdem tazminatı ve tamamlayıcı sigorta sisteminin 2022’de uygulamaya girecek biçimde, hemen çıkarılmasını istiyor. Zaten çok tartışmalı ve tepki çekeceği belli bir düzenlemenin, üstüne üstlük salgın nedeniyle ekonominin zora girdiği bir dönemde getirilmesi, herkes için sürpriz oldu. Zeminin uygun olmadığını bile bile, hükümetin bu düzenlemeyi şimdi gündeme getirme nedeni konusunda kafaların karışık olması, çok değişik yorumlar yapılmasına da neden oluyor. Muhalefet partileri ise “Hükümet İşsizlik Fonu’ndaki paraları da harcadı, şimdi bütçe dışı esnek hareket edip harcama yapabileceği yeni bir fon yaratmaya çalışıyor” eleştirilerini dile getiriyorlar. Bu düzenlemeye karşı işçiler açıktan ve sert bir dille itirazlarını dile getiriyorlar. Ancak sadece işçilerin değil işverenlerin de seslerini yükseltmeseler bile düzenlemeye karşı olduğunu biliyoruz. Alternatifli getirilen yeni düzenlemenin birinde işverenin toplam ödeyeceği prim miktarı önemli oranda artırılıyor, böyle bir dönemde “ek bir istihdam vergisi” niteliği taşıyan bu düzenlemeyi kesinlikle istemiyorlar. Prim yükleri artırılmasa bile, yeni bir fon oluşturulması, işverenlerin işletme sermayesi olarak kullandıkları, bünyelerindeki kıdem tazminatı tutarını fona defaten ödemeleri sonucunu doğuracağı için iki alternatife de karşı çıkıyorlar. Hükümet işverenlerin itirazlarını biliyor. İşçilere gelince: Tüm sendikaların buna karşı çıktığını, yıllardır savundukları “kıdem tazminatı kırmızı çizgimiz” sloganıyla ortaya koyduklarını görüyoruz. DİSK görüşmelere alınmasa da, iktidara karşı nispeten yumuşak tavır gösteren Türkİş, bu konuda kesin tavır koyuyor, itirazını tekrarlıyor. Hakİş ise sesini fazla çıkarmıyor ama düzenlemeye karşı olduğunu hükümet de biliyor. Kıdem tazminatına karşı çıkışın bayraktarlığını yapan Türkİş’in, dünden itibaren internet sayfasında başlattığı girişim ile sesini daha da yükseltmeye başlayacağını söyleyebiliriz. Başkanlar Kurulu toplantısı sonrası başlatılan bu girişim dikkat çekici. İşsizlik rakamlarına makyaj İşçiler de, işverenler de sadece içeriğine eleştiri getirmekle kalmıyor, düzenlemenin zamanlaması konusunda da itiraz ediyorlar. Tarafların hepsi “tarafların anlaşması olmadan düzenlemenin çıkmayacağı” sözü verilmesine rağmen, şimdi yeterince tartışılmadan alelacele çıkarılacak düzenlemenin yararlı olmayacağını, aksine sorunları ve tartışmaları daha da büyüteceğini söylüyorlar. Konuştuğum işçi temsilcileri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın teknik olarak zayıf kaldığını, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın düzenlemeyi büyük ölçüde şekillendirdiğini, dolayısıyla işçilerin ve işverenlerin itirazlarının, bilimsel hesaplamaların pek fazla dinlenmediğini, konunun tartışılmak istenmediğini belirtiyorlar. Bu arada hükümetin tamamlayıcı sigorta sistemiyle ilgili sanki işçilerin lehine olacakmış gibi haberler yaptırması, işçi kesiminde tepki çekti. Kıdem tazminatının hangi şekilde olursa olsun değiştirilmesinin “kırmızı çizgilerine saldırı” anlamını taşıdığını, işçilerin elinde kalan son kalenin de verilmesine izin vermeyeceklerini söyleyerek düzenlemeye tepkilerini yükseltmeye başlıyorlar. Sendikaların tepkilerini daha görünür kılmak için harekete geçtikleri görülüyor. Hükümetin “istihdam kalkanı” olarak adlandırdığı, bu salgından çıkış dönemine ilişkin yeni düzenlemelerin de kısa süre içinde netleşmesi bekleniyor. İşverenlerin isteği üzerine salgın döneminde verilen teşviklerin, bu kez istihdamı canlandırmak için verileceği anlaşılıyor. Ancak çıkan haberlerden karmaşık bir sistemin getirileceği anlaşılıyor. Bu tedbirler içinde zaten var olan ama işçi sendikaların karşı çıktığı esnek çalışma sisteminde uygulamayı kolaylaştıracak düzenlemeler yer alacak. Ancak neden 25 yaş altı ve 50 yaş üstü için bu imkânın getirileceği pek anlaşılmış değil. İstihdam kalkanı adı altında getirilecek teşviklerin daha çok “işsizlik rakamlarına makyaj” niteliği taşıdığı, işsiz sayısının bir süre daha bu teşviklerle düşük gösterilmesine yardımcı olacağı eleştirileri getiriliyor.