Katalog

HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 5 13 HAZİRAN 2020 CUMARTESİ Twitter, 7 binden fazla troll hesabı sildi Sosyal medya platformu Twitter hükümetlerle bağlantılı bilgi operasyonu yapan toplam 32 binden fazla hesabı platformdan çıkardığını açıkladı. Bu hesaplardan 7 binden fazlasının Türkiye’de AKP’nin gençlik faaliyeti ile ilişkili olduğu belirtildi. Twitter tarafından yapılan açıklamada, bu yılın başlarında “Türkiye içindeki kullanıcıları hedef alan ve koordineli bir şekilde sahte faaliyetlerde bulunan kullanıcı ağının tespit edildiği” belirtilerek, “bu ağın teknik göstergeleri ve davranışları hakkında yaptığımız analiz netice TWITTER’A TWITTER’DAN TEPKI İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter’ın hesapları kapatması ve Stanford Internet Gözlemevi’nin (SIO) konu üzerine yaptığı araştırmaya tepki gösterdi. Altun, Twitter hesabından yaptığı yazılı açıklamada, “Twitter bir ticari sosyal medya kuruluşu olmanın ötesinde belirli bir siyasi ve ideolojik yaklaşımı be nimseyen, bu yaklaşımına uymadığını düşündüğü tüm kullanıcılara ve aktörlere çamur atmaktan çekinmeyen bir ideolojik kara propaganda makinasına dönüşmüştür” dedi. Altun, Twitter’ın PKK ve FETÖ’ye kol kanat gerdiğini ve Türkiye siyasetini dizayn etme hevesinde olduğunu söyledi. l Haber Merkezi sinde sahte ve ele geçirilmiş hesapların AKP lehine siyasi söylemlerin yayılması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için güçlü destek ser gilediği görüldü. Bugün 7 bin 340 hesabı arşive ifşa ediyoruz” denildi. Bu hesapların ve bu hesaplardan yayılan içeriklerin kalıcı ola rak platformdan çıkarıldığı belirtilen açıklamada teknik işaretlerin kullanıcı ağının AKP’nin gençlik örgütlenmesi ve merkezi bir ağ ile bağlantılı olduğunu işaret ettiği ifade edildi. Bu geniş ağın kripto para bağlantılı spam gibi ticari aktiviteler için de kullanıldığı iddia edildi. Rusya ve Çin de var Türkiye’nin yanı sıra Rusya ve Çin’den de “devlet bağlantılı bilgi yayma operasyonlarına” karıştığı gerekçesiyle toplam 32 bin 242 hesabın platformdan çıkarıldığı açıklandı. Hesapların suiistimal kurallarını ihlal ettiği için iptal edildiği belirtildi. l Haber Merkezi Başkan İmamoğlu: Kiralama modeliyle kontrollü bir sisteme geçilecek İBB taksi geliyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’daki taksi sayısının 17 bin 395 olduğunu belirterek “Yaklaşık 30 yıldır ilave taksi verilmiyor. Yetmiyor. Bazen taksi duraklarında insan taksi bulamıyor. Biz, kiralama modelini getiriyoruz. Taksinin sahibi, İBB olacak” dedi. F0X TV’de yayımlanan “Çalar Saat” programında gazeteci İsmail Küçükkaya’nın sorularını dün yanıtlayan İmamoğlu, “Kiralama modeliyle, kontrollü bir sistemle... Meclise getireceğiz bu konuyu. Eğer meclis uzun vadeli bir modeli onaylarsa, oradan yürüyeceğiz. Olmadı, encümen üzerinden 3 yıllık bir taksi kiralama modelini getireceğiz. Burada, taksici esnafını da koruyan, disipline eden, korsan çalışmaları yok eden bir modeli hazırlıyoruz aslında” dedi. Deniz taksi artacak Deniz taksi hakkında konuşan İmamoğlu, “İstanbul’da deniz ulaşımındaki payı büyütmemiz lazım; yüzde 3’lere kadar geriledi. Pandemi sürecinde deniz ulaşımı ferah da bir ulaşım modeli. 8 ayda, 50 deniz taksi ile denize ineceğiz. 50 ile başlıyoruz ama çok büyüyeceğini de görüyorum. Pahalı olan deniz taksiyi ucuzlaştıracağız. Kolay yanaştıracağı ekstra iskeleler ilave ettireceğiz” ifadelerini kullandı. Gündemde sıcaklığını koruyan Ayasofya tartışmalarına ilişkin ise İmamoğlu, “Türkiye’nin gündemi değil” diye konuştu. İmamoğlu, OdaTV’nin Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız’ın tutuklanmasının doğru olmadığını ve üzgün olduğunu söyledi. 2019 Haziran ayından itibaren İBB Başkanlığı görevinde yaptığı icraatları anlatan İmamoğlu, “Yakında 1 yılımız dolacak. 25 yıllık süreçten sonra ancak fotoğraf çekerseniz. 3 ayda pandemiye odaklıyız. 9 ay etkin belediyecilikte çok iyi bir süreç geçirdik. İstanbul’da bir anlayış değişikliği oldu. Şeffaflık dedik. İstanbul artık şeffaf bir kent” dedi. AKP’nin hizmet engellemelerine yönelik, “Ne ben ne Mansur Bey bunlara mazeret üretmeyiz. Vatandaşımız kötü niyetin farkında olsun ama; biz çözüm için geldik, bunlara sığınmayacağız çözeceğiz” diye konuştu. l İç Politika İSTANBUL’DA SOKAĞA ÇIKANLARIN SAYISI KATLANDI İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstatistik Ofisi, İstanbul ulaşımında yaşanan gelişmeleri paylaştı. Nisan ve mayıs ayı değerlerinin karşılaştırıldığı açıklamada, “Mart ayının son haftasında, İstanbul’da nüfusun yüzde 16.1’i sokağa çıkmışken bu oran ni san ayının son haftasında yüzde 30.4 artarak yüzde 20.1’e, Mayıs ayında yüzde 23.8’e yükseldi. 15 Haziran tarihleri arasında ise İstanbulluların 34.4’ü sokağa çıktı” denildi. Mayıs ayında toplu taşımada yolculuk sayısı yüzde 67.8; 60 yaş üstü yolcularda ise yüzde 78 artış görüldü. 48 Mayıs tarihleri arasında ortalama 1 milyon 289 bin 244 adet olan akıllı bilet kullanıcı sayısının, 2529 Mayıs tarihleri arasında yüzde 2.5 azalarak 1 milyon 256 bin 347 olduğu belirtildi. l İç Politika Eylem yapan gaziye ceza Floyd protestosuna gözaltı Halkevleri Derneği’nin, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde George Floyd’un anısına yapmak istediği basın açıklamasına polis müdahalesinde bulunuldu. “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Nefes alamıyoruz” sloganları atan gruba müdahale eden polis, ekipten bazılarını gözaltına aldı. ABD’de devam eden gösterilere destek mesajı verilmesini amaçlayan eylemde gözaltına alınan Halkevleri üyelerine polisler tarafından sert davranıldığı ifade edildi. İddiaya göre bir kişi gözaltında epilepsi krizi geçirdi, ancak sağlık durumunun iyi olduğu aktarıldı. Gözaltındakiler yaklaşık üç saat sonra serbest bırakıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını belirten 15 Temmuz gazilerinin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önündeki eylemi, dün dördüncü gününde de devam etti. Eyleme katılanlar arasında yer alan ve 15 Temmuz’da şehit olan Özcan Özsoy’un ağabeyi olan 15 Temmuz gazisi Tekin Özsoy (27), Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndaki işinden ihraç edildiğini söyledi. Gazilerin yaptığı basın açıklamasında, “Salı günü burada hakkaniyet istiyoruz temalı duruşumuz başladı. Arkadaşımızın ön safta olmasından dolayı nasıl olduysa dosyası ortaya döküldü ve ihraç edildi. Sayın Varank’a (Sanayi ve Teknoloji Bakanı) sesleniyorum: Siz şehit olan kardeşinizin sayesinde o makamdasınız. Bu imzayı atarken vicdanınız kanamadı mı?” denildi. Özsoy da “Hak davasında sonuna kadar mücadele edeceğim ” dedi. l Haber Merkezi Bir personelin testi pozitif çıktı, temastakiler izne yollandı CHP’de virüs alarmı MAHMUT LICALI CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal’ın sekreteri olarak genel merkezde görev yapan personelin koronavirüs testi pozitif çıktı. Koronavirüsün ilk olarak ilgili personelin eşinde belirlendiği ve bu kişinin de ziyaretçi yasağına karşın hafta başında genel merkeze geldiği, yemekhaneyi kullandığı ve bina içerisinde diğer çalışanlar la görüştüğü belirlendi. İlk testi negatif çıktığı için gö revine normal bir şekilde devam eden sekreterle bu süre içerisinde temas eden bütün personel kamera kayıtları izlenerek tek tek tespit edildi. 14 gün izne çıkarılan personellerin kendi izin hakları kullandırılarak zorunlu izine çıkarıldığı iddia edildi. Söz konusu sekreter ile temas eden bir çay ocağı çalışanına da şüphe üzerine koronavi rüs testi yaptırıldığı ifade edildi. İlk testi negatif çıkan Sarıbal’ın hafta başında tekrar test yaptıracağı öğrenildi. Sarıbal’ın süreç içerisinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile de görüştüğü ifade edilirken, bu gelişme üzerine Kılıçdaroğlu’nun test yaptırıp yaptırmadığı ise bilinmiyor.1 Haziran’dan bu yana Sarıbal, 3 Haziran ve 10 Haziran olmak üzere iki kere basın toplantısı düzenlemişti. l ANKARA Fesli Kadir sıkı Kemalistti Ne o, niye gülüyorsunuz? İnanmıyor musunuz “Fesli Kadir” namıyla maruf Kadir Mısıroğlu’nun Atatürkçü olduğuna? Siz şimdi Cumurbaşkanımız R.Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet devrimlerinin yılmaz savunucusu ve bekçisi olduğuna da inanmazsınız. Kızmayın canım, “Mesela” dedik. Günümüz Türkiyesi’nde uysa da uymasa da kimlere ne donlar giydirildi. Ben de bu iki Türk büyüğüne benim gözümden don biçtim. Çocukluğumuzda “Ayşegül” kitapları vardı. O kitapların içinden Ayşegül’ün kartondan maketi çıkardı. Bir de o maketin yanında birbirinden güzel kâğıttan elbiseler. İçlerinden seçip seçip giydirirdik Ayşegül’e. Bazen döpiyes, bazen gelinlik, bazen pembe bir tuvalet... Kâğıttan elbiseler çabuk yırtılır ve bir süre sonra don gömlek kalırdı Ayşegül. Şimdi günümüz Türkiyesi’nde de hedef kişi belirlendikten sonra sanık olabilmesi için katalog suçlardan seç, beğen, al ve iddianameye yapıştır. Aynı Ayşegül’ün elbiseleri gibi. Uymadı mı, çıkar ötekini giydir. Ülkenin Genelkurmay Başkanı’ndan terörist, Atatürkçü yazarlardan “FETÖ”cü, Hanefi Avcı’dan “silahlı devrimci” oluyorsa “Fesli Kadir”den de Kemalist olur pekâlâ. Gel de Bekri Mustafa’yı anma. Müyesser’i “casus” suçlamasıyla aldıklarını, FETÖ dönemi polis şeflerinin de sırdaşı kalemlerden öğrendik yine. “Casus”luk suçlamasının Müyesser’e çok uymayacağı anlaşılınca, gece yarısı o suçlamayı çekip başka bir yafta astılar boynuna. Tutuklama kararı çıktıktan sonra, dosya ile ilgili bazı bilgiler yine o tetikçi kalemler vasıtasıyla ortaya çıktı. Müyesser Yıldız, kendisiyle birlikte tutuklanan astsubaydan Suriye’deki ÖSO birliklerinin Libya’ya savaşmaya gönderilmesi hakkında bilgi almış. Dahası, bu bilgileri eşinin WhatsApp hesabından gönderilmesini istemiş. Üstüne üstlük ÖSO’nun Libya’da Sarraj ordusuyla beraber Hafter’e karşı savaştığını yazmış. Vaay vaay! Bu bilgiler Müyesser Yıldız tarafından yazılmadan uluslararası basında çoktan yer almıştı. The Guardian’dan BBC’ye, DW’den Foreign Policy’e, Ahvalnews’ten AlMonitör’e kadar pek çok basın organında bu konuda onlarca haber ve yorum yazıldı. Hem de aralık ayı sonundan 8 Ocak’a kadar geçen sürede. BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, “Libya’da Suriyeli paralı askerlerin bulunduğunu” 18 Ocak’ta Monte Carlo radyosunda açıkladı. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Direktörü Rami Abdurrahman 15 Ocak’ta açıkladı. Peki, Müyyeser Yıldız ne za man bu konuda yazı yazmış? 20 Ocak’ta. Yani, bu konuda dünya basınında onlarca haber ve yorum çıktıktan sonra. Bunun neresi kozmik bilgi? Ayrıca Libya’da iç savaş kışkırtıldığında Kaddafi’yi devirmek için kullanılan cihatçı militanlar nasıl Suriye’ye getirilerek ÖSO çatısı altında toplanıp savaştırıldıysa, yeniden Libya’ya bu kez Sarraj’ın yanında savaşmaya gönderileceği de malumun ilamı. Bu mobil savaşçıların, maaşını ödeyen devlet tarafından istenilen yere gönderileceğini dünya basını da diplomasi çevreleri de bilir. Kaldı ki ne Müyesser Yıldız ne de yazdığı OdaTV Türkiye’nin Libya politikasına karşı bir duruş sergilemiş. FETÖ iktidar ortağı iken Ergenekon, Balyoz kumpas davalarında askeri sırları, kozmik odadan çıkan bilgileri sayfa sayfa yazan, ordunun dış tehdide karşı harekât planlarını ifşa edenler, bavulcular “kahraman gazeteci” olarak taltif edildi, bazıları iktidar partisinde milletvekili bile yapıldı. O zaman kimse onlara “casus” demedi, “devletin sırlarını ifşa etti” suçlaması yöneltmedi. Şimdi zaten ifşa olmuş bilgileri yazanlardan “casus” çıkarmak da Türkiye’ye özgü bir durum. Amaç cezalandırmak, burun sürttürmek. Sürtülür mü acaba burunları dersiniz? FETÖ de öyle düşünmüştü ama burunları kösele bu gazetecilerin. Sürt sürt aşınmıyor bir türlü. Çıksın yine aynısını yaparlar bak gör. Don Kişot bunlar, yel değirmenlerine karşı savaşıyorlar işte; idare edin... Müyesser, iki Barış, Murat, Ferhat ve Aydın’ı şiirle selamlıyorum. Donkişot Senin durumuna neden şaşayım Meşelikte odundan bir kral neden şaşayım Ne şiir gerekli sana, ne incelik Ne geniş ufuk, ne bilgi, ne bilgelik Bu garip insancıklar sahnesinde Alçağın biri gider biri gelir Düzen ne zaman mı değişir, dostum? Bunca kavga gürültüden Saç sakalı ağarttıktan sonra Ben de aynı şeyi soruyorum doğrusunu istersen, Alan razı veren razı Belki de çektiğimiz çile, yürek sızısıyla kaldık Ama başka türlü olur muydu zaten Bir odun bir adama döner mi bilmem Ya da bir adam oduna? Ama ben mutluyum yaşadığım Donkişot ömrümden Yine aynı tatlı budalalıkları yapardım Hayata sıfırdan başlayabilsem. (Kemal Burkay) BELEDİYEİŞ’TEN İKTİDARA TEPKİ Kıdem emekçinin Çanakkale’si Belediyeİş Sendikası, yeniden gündeme getirilen kıdem tazminatının fona devri ve tamamlayıcı emeklilik sigortasına ilişkin “Kıdem tazminatı emekçilerin Çanakkale’sidir. Dün olduğu gibi bugün de Çanakkale geçilmez” açıklamasında bulundu. İktidar tarafından kıdem tazminatının fona devrinin yeniden gündeme getirilmesi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tamamlayıcı emeklilik sigortasına ilişkin sözlerinin ardından Belediyeİş Sendikası yaptığı açıklamayla duruma tepki gösterdi. Açıklamada, “Kimse emekçilerin kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatı üzerinden pazarlığa girmesin. Ülkemizin temel sorunu kıdem tazminatı değil, milyonlarca işsize iş bulmaktır. Belediyeİş, bu girişimler karşısında meşru her yolu kullanma kararlılığındadır.” l ANKARA/ Cumhuriyet HDP yürüyüşü öncesi Edirne’ye giriş sınırlandırıldı HDP’nin 15 Haziran’da Edirne ve Hakkâri’den iki koldan başlatacağı ve 20 Haziran’da Ankara’da sonlandıracağını duyurduğu “Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü” öncesi Hakkâri, Van, Bitlis, Gaziantep, Şanlıurfa’da ilan edilen toplantı, gösteri, yürüyüş, miting ve açık hava toplantılarının yasak kararlarına Edirne de dahil oldu. Edirne Valiliği, dün yaptığı açıklamada, eylemlerin düzenlenmesi durumunda karşıt görüşlü gruplar arasında gerginliklerin yaşanabileceği, katılımcılar ile diğer yurttaşlar arasında olayların meydana gelebileceği, koronavirüsle mücadeleyi zafiyete uğratabilecek şekilde kişiler arası teması artıracağının öngörüldüğü belirterek “Başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, genel sağlığın korunması amacıyla 14 Haziran saat 08.00’den 17 Haziran saat 08.00’e kadar il dışından ilimize gelmek isteyen kişilere müsaade edilmeyecek” denildi. l Haber Merkezi TBMM BAŞKANI ŞENTOP 12 EYLÜL VE 12 MART SORUSUNU YANITLADI: O idamların legalitesi var TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Yassıada ‘El cebinde cömertlik’ ları yargılamak için özel bir kurul oluşturulmuş. yargılamalarının hukuki Şentop, CHP’li Enis Berberoğlu 12 Eylül ve 12 Mart son dayanağının kaldırılma ile HDP’li Leyla Güven ve Mu rasındakilerde böyle de sını içeren teklife ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Düzenleme kapsamının genişletilmesine ilişkin eleştirilere yanıt veren Şentop, “Türkiye’de bu anlamda mağduriyetler çok. Fakat burada bir farklılık ve emsal oluş sa Farisoğulları’nın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin “Anayasa Mahkemesi’ni bekleyeceksiniz, diyelim ret kararı verdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitme hakkı var. Oradan da farklı bir karar çıkabilir. Onu da bekleyelim. 56 sene demektir. Siz o zaman anayasadaki ve içtüzükteki hükmü hiç uygulayamazsınız. ğil. Onlar, mevcut mahkemelerde yargılanmışlar. Kararlar doğrudur, adildir anlamında söylemiyorum ama burada mahkemelerin varlığıyla, hukuki zeminiyle ilgili legalite var” dedi. Şentop, “Mağdurların manevi tazminatlarıyla ilgili turmayacak bir şey var. Sorumluluk Meclis başkanında. Danıştay’da bir daire gö Mesela 12 Eylül’de dar Hesap bizden sorulacak. Hesa revlendirilecek. Ona ar be; yargılamalar olmuş. Burada yargılamayı ya ba hiç kimse ortak olmuyor. El tık mahkemeler karar vecebinden cömertlik” dedi. recek” dedi. pan mahkemeler, darbe Barolarla ilgili düzen den sonra kurulmuş. O şahısları özel ola leme hazırlığına ilişkin soru üzerine Şen rak yargılamak için kurulmuş mahkeme top, anayasanın konuya kamu kurumu ni ler değil. Uygulamaları doğrudur anlamın teliğindeki meslek kuruluşları olarak yak da söylemiyorum. Bu mahkemeler anaya laştığını söyledi. Çoklu kurulabilen ka sa veya kanunlarda var olan mahkemeler” mu kurumu niteliğindeki meslek kuru dedi. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf luşu bulunduğunu dile getiren Şentop, Aslan’ın durumuyla ilgili tartışmanın anım “Anayasa Mahkemesi, bunun olabileceği satılması üzerine Şentop, “Yassıada’yla il ni söylemiş, anayasaya aykırı bulmamış” gili özel durum var. Orada birtakım şahıs dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet ÖZLEMLE ANIYORUZ 1980 öncesi CHP Gençlik kollarından arkadaşımız, eski İstanbul CHP İl Başkanı MEHMET BÖLÜK’ü sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 13 Haziran 2020 Cumartesi günü (bugün) saat 14.00’de Karacaahmet Mezarlığı’nda Bölük’ün kabri başında toplanıyoruz. Saat 18.30’da Büyükada’da Mehmet Bölük Anıtı önünde düzenlenecek anma töreninin ardından arkadışımızı yadetmek için yemekte bir araya geliyoruz. Arkadaşları: Abdullah Aydın, Ahmet Bölük, Ahmet Yoldar, Deniz Tüfekçi, Engin Öztan, Ertuğrul Gülsever, Esat Aycibin, Halil Sarıca, Haluk Akpek, Havva Aydın, İbrahim Yener, Kenan Özüdoğru, Kudret Kitapçı, Mehmet Erzincan, Miyase İlknur, Tahir Çelik, Şevki Bakırcı, Turhan Tuna Şen, Ümit Sılan ve Ziya Çıkıt