23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 5 23 NİSAN 2020 PERŞEMBE CHP’li Tanrıkulu’nun raporu çocukların yaşadığı acı tabloyu ortaya koydu Korkunç KARNE SARP SAĞKAL CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılında, ülkenin geleceği çocukların acı tablosunu “Türkiye Çocuk Yaşam Hakları İhlalleri Raporu”yla gözler önüne serdi. Rapora göre, 20062019 yılları arasında çocuklara yönelik cinsel istismar suçları 10 kat arttı. Ayrıca raporda, 3 bin 100 çocuğun tutuklu ve hükümlü olarak, 780 çocuğun ise anneleriyle birlikte cezaevlerinde bulunduğu kaydedildi. CHP’li Tanrıkulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılında, 20112020 yılları arasında Türkiye’de yaşanan çocuk yaşam hakkı ihlalleriyle ilgili bir rapor hazırladı. “Türkiye Çocuk Yaşam Hakları İhlalleri Raporu” başlığıyla yayımlanan çalışmada dikkat çekenler şöyle: 17 bin çocuk gelin: Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu (BPW), TBMM’de infaz yasası görüşmeleri sırasında yaptığı açıklama da “çocuk gelinler” sorununu gündeme getirdi. Türkiye’deki kadınların yüzde 25’inden fazlasının 18 yaşından önce evlendirildiği, bu oranın kırsal bölgelerde yüzde 32’ye kadar yüksel diği belirtildi. Ayrıca, TÜİK 2019 verilerine göre, 1617 yaş grubundaki kız çocuklarının, resmi evlenme içindeki oranı yüzde 3.1 olarak açıklandı. İstismar 10 kat arttı: 20062019 yılları arasında çocuklara yönelik cinsel istismar suçları 10 kat arttı. İstismar suçundan 2006’da 2 bin 337 karar verilirken, günümüzde bu rakam 21 bin 518’e ulaştı. Ayrıca, Türkiye’de çocuklar arasındaki uyuşturucu kullanımı ve çocuklara yönelik cinsel istismar konusunda TÜİK istatistikleri 2019’da açıklanmazken, 2020 istatistik takviminden de çıkarıldı. Cezaevlerindeki çocuklar: İHD verilerine göre ise Türkiye’de 3 bin 100 çocuğun tutuklu ve hükümlü olarak, 780 çocuğun ise anneleriyle birlikte cezaevlerinde bulunduğu belirtildi. 4 bin yaşam hakkı ihlali: Aylık insan hakları ihlalleri raporlarında ki veriler, 20112019 yılları arasında Türkiye’de en az 4 bin 104 çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiğini gösterdi. Bu yıl ise 8’i mülteci en az 9 çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi. 67 çocuk “iş kazasıyla” öldü: İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 2019’da 67 çocuk işçi “iş kazalarında” yaşamını yitirdi. Bu çocukların 29’unun 14 yaş ve altında, 38’inin ise 1517 yaş arasında çocuk/ genç işçi olduğu belirlendi. 2020’nin ilk üç ayında ise 7 çocuk işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Uzaktan eğitim “eşitsizliği”: Koronavirüs nedeniyle okulların tatil edilmesi üzerine internet üzerinden uygulanan uzaktan eğitim, yeni bir eşitsizlik olgusunu gündeme getirdi. Evinde internet bağlantısı olmayan, internetin ve bilgisayarın hiç olmadığı sayısız hanede çocuklar fırsat eşitliğinden yararlanamıyor. Her ne kadar TV üzerinden eğitim faaliyeti sürdürülüyor görünse de, Eba TV üzerinden yapılan yayınlar, çocukların eğitim ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. l ANKARA CHP’Lİ GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ’DEN ÇOCUK İŞÇİ RAPORU: TÜİK verileri Türkiye’de 1519 yaş grubuna mensup çocuklar arasında kayıt dışı çalışmanın arttığını gösterdi. Çocukların yüzde 32’si yoksul MAHMUT LICALI CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi’nin hazırladığı raporda, Türkiye’de 1517 yaş arasındaki 3 milyon 649 bin çocuğun 574 bininin çalışmak zorunda kaldığına dikkat çekildi. İlgezdi, “COVID19 nedeniyle sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte çalışan çocuk işçiler daha görünür hale geldi” dedi. CHP’li İlgezdi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Türkiye’de çocuk işçiliğiyle ilgili rapor hazırladı. “23 Nisan’da Türkiye’de Çocuk Olmak” başlıklı raporda özetle şunlar yer aldı: 22.8 milyon çocuk var: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre 2019 yıl sonu itibarıyla, Türkiye’de 22 milyon 876 bin 798 çocuk yaşıyor. 517 yaş grubundaki çocuk sayısı 16 milyon 457 bin, 1517 yaş grubundaki çocuk sayısı ise 3 milyon 649 bin olarak kayıtlara geçti. Çocuklar çalışmak zorunda: Resmi verilere göre, bir işte çalışan 517 yaş grubu çocuk sayısı 720 bin olarak kayıtlara geçti. Çalışmak zorunda olan çocukların yüzde 80’ini, 1517 yaş grubuna mensup 574 bin çocuk oluşturdu. Buna göre Türkiye’de sayısı 3 milyon 649 bin olan 1517 yaş grubundaki her 100 çocuktan 16’sı çalışmak zo runda. Yoksul çocuk sayısı çok yüksek: 2017’de 6 milyon 893 bin olan yoksul çocuk sayısına 2018’de 443 bin yeni çocuk eklendi. Buna göre bir önceki yıla göre artış yüzde 6 oldu. Veriler Türkiye’deki çocukların yüzde 32’sinin yoksul olduğunu gösterdi. Aileleri işsiz çocuk sayısı arttı: Anne, babası ya da evi geçindirmekle yükümlü ebeveyni işsiz olan çocuk sayısı 20122018 yılları arasında yüzde 19 arttı. 2012 yılında aileye bakmakla yükümlü ebeveyni işsiz olan çocuk sayısı 1 milyon 210 bin iken, bu sayı 2018’de 1 milyon 434 bine yükseldi. Bu verilere göre Türkiye’de her 100 çocuktan 6’sının hanesinde işsizlik hakim. ‘Krizin faturası kalıcı’ İlgezdi, ekonomik krizin çocuklara faturasının kalıcı hale geldiğini belirterek “Borçlu doğan çocukların her geçen yıl daha fazla yetişkinlerin sorumluluklarını üstlenmek zorunda kaldığını görüyoruz. Özellikle COVID19 salgını nedeniyle sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte çalışan çocuk işçiler daha görünür hale geldiler” dedi. İlgezdi, çocukların tehlikeli koşullarda çalıştırıldığını da belirterek 2018 yılı verilerine göre 7 bin çocuğun iş kazasında öldüğüne dikkat çekti. l ANKARA lüğü sıralamasında dünyada 156. sıraya düşmüş, arkasında bir tek Ruanda kalmış, ambulanslarımızla değil ama bununla övünebiliriz! Kanada’da doğru söyleyen başkan Egemenlik Oysa dünyada krizi doğru yöneten ve bunun sonucunu gören milletindir, kimseye ler de var: Kanada’nın Fransız bölgesi Quebec eyaletinin Başba devredilemez! kanı François Legault, kriz sürecini büyük bir şeffaflık ve açık söz lülükle yönetiyor. Ve Quebec’li Cumhuriyet tarihimizin en önemli bayramı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 100. yıldönümünde, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesinin en yüksek sesle haykırılması gereken günde biz bir kişinin iktidarına biat etmenin sıkıntısını yaşıyoruz! Yine Cumhuriyet tarihinin en büyük sağlık krizinde, bütün dünyayı sarsan bir pande seçmenlerin yüzde 85’inin kalbini kazanıyor! Oysa kendisi göreve sadece yüzde 35 oy alarak seçilmiş! Kanada Başbakanı Justin Trudeau da krizi yönetim biçimiyle tüm Kanadalıların yüzde 67’sinin güvenini kazanmış. Demek ki doğrular söylenerek ve hamaset değil iş yaparak da seçmenin beğenisini ve bir dahaki seçimi almak mümkün! mide halk, koronavirüsten ölmekle işsizlik ve açlıktan ölmek arasında seçim yapmak zorunda. Bu büyük bayramı, bayram olarak değil, pandemiyle mücadele için evinde karantinada geçiren halk, bir de üstüne muktedirin kaş çatmış suçlamalarıyla özgür iradesiyle seçtiği belediyelerin terörist olmakla suçlanmasını izliyor, yardım alması engelleniyor. AKP’li belediyeler ise her türlü yardımı yapmakta özgür, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin övünürken Ekrem’in eli kolu bağlanıyor! “Ekrem”in bedava maske dağıtmasını engelleyip kendi veremediği için kamu hastanelerine kendi maskenizi kendiniz yapın diye görev veren bir iktidar var karşımızda! Belediyelerin rahatlıkla yapabileceği ve yapması gereken yardım dağıtma görevlerini TRT kameramanı eşliğinde polis ve bekçi yaparken torbaların üzerinde muktedirin adı ve partisi yazılı? Yaz hayali ve turizm Burası Akdeniz ülkesi. Herkesin kafasındaki soru, yaz tatili yapabilecek miyim? Denize girebilecek miyim? Kahveye, kebapçıya, lokantaya, hatta pavyona gidebilecek miyim? İktidarın da Ramazan Bayramı’nı ikili bir bayrama dönüştürme çabası buradan kaynaklanıyor, hem halkın dini duygularını köpürtmek hem de krizi turizm ve eğlence sektöründe bir bayram havası içinde normalleştirmek. Bütün iyimserliğimle ben de korona yatışırsa, sonrasında turizmde ve eğlence sektöründe bir patlama bekliyorum. Halk kendini sokağa atacak, yiyip içip eğlenmek isteyecek, yabancılar da tatil için yer arayacak. Türkiye, Avrupa ve Rusya’ya birkaç saatlik mesafede; tesisleri iyi, fiyatları hele şimdiki kurlarla, ulaşılabilir! Haziran ortalarından sonra Antalya’da, Kıbrıs’ta Türk ve yabancı maskeli turistler göreceğimize eminim. Bu Çözüm ortak akıl Önce sağlığımızı sonra üretimi ve istihdamı vuran bu kadar büyük bir kriz ancak akılla, mantıkla, el ele çözülebilir. Oysa onun derdi krizi fırsata dönüştürmek ve bunu her zaman yaptığı gibi ayrıştırarak kutuplaştırıp düşman yaratarak yapmak. Üstelik bu “yeni düşman” halkın büyük oy farkıyla seçtiği kendisinin olmayan belediyeler! Bir de gerçekleri dile getiren, hâlâ sesini çıkarmaya ce nun iyi tarafı var mı? Var. Türkiye, turizm gelirlerine ve onun yarattığı istihdama muhtaç. Turizm gıdadan tekstile, sayılamayacak kadar çok sektörün yararlandığı bir bacasız sanayi. Ayrıca Türkiye’nin iyi yetişmiş doktorlarının ve altyapısı iyi hastanelerinin korona krizinde gösterdikleri başarının bir sağlık turizmi patlamasına da yol açacağını öngörüyorum. Bu da umutlanmak için bir neden olsun. Yeter ki iktidar virüsle mücadele için çok önemli olan ruh sağlığımızı boz saret eden medya, başta Cumhuri masın! Boşuna hayal de kurmasın yet gazetesi olmak üzere en çok izle lar: Egemenlik kayıtsız şartsız mil nen FOX TV! Fatih Portakal’la İsma letindir, devredilemez; hiç kimse il Küçükkaya’yı da susturursa diken ye, ne başkana, ne padişaha, ne şu siz gül bahçesi. Türkiye, basın özgür na, ne buna! İnfaz düzenlemesi AYM’de CHP, düzenlemenin anayasa ve TBMM İçtüzüğü’ne aykırı olması nedeniyle iptalini istedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, partisi adına infaz düzenlemesinin anayasa ve TBMM İçtüzüğü’ne aykırı olduğu gerekçesiyle şekil yönünden iptal edilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. CHP’li Altay dün partisi adına AYM’ye başvurarak infaz düzenlemesinin şekil yönünden iptal edilmesini talep etti. AYM’ye başvurudan önce TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Altay, AKP ve MHP tarafından kabul edilen infaz düzenlemesinin bazı maddelerinin af niteliği taşıdığına işaret etti. Af düzenlemesinin en az 360 vekilin oyuyla kabul edilmesi gerektiğine dikkat çeken Altay, “Anayasa ve TBMM İçtüzüğü’nün ihlali vardır” dedi. Şekil yönünden yapılan başvurunun ardından esasla ilgili de AYM’ye başvuru yapacaklarını kaydeden Altay, “Kabul edilen kanunla çok büyük eşitsizliklere yol açtığını söyledik. Adam vurana af var, düşüncesini açıklayana af yok” diye konuştu. ‘Birliğin adresi TBMM’dir’ 23 Nisan dolayısıyla TBMM’de bugün yapılacak özel oturuma işaret eden Altay, “Bir as rı şanla ve şerefle deviriyoruz” dedi. Altay, Meclis’in 100 yıldır Atatürk’ün öngörüsü ile milletin demokrasiye olan aşkı nedeniyle ayakta kaldığını ifade etti. Altay, “Birlik olunacaksa, birliğin adresi TBMM’nin 100. yıl özel oturumudur. Milletsiz devlet olmaz. Devlet millet için vardır” diye konuştu. ‘TBMM locası çok steril’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 100. yıl oturumuna katılmama kararını anlamadığını kaydeden Altay, “Cumhurbaşkanları için TBMM’de ayrılmış özel bir loca vardır. Bu loca çok korunaklı ve sterildir. Helikopterle İstanbul semalarında gezerken virüs kapma riskiniz TBMM’de virüs kapma riskinizden çok daha yüksektir” diye konuştu. ‘Özçağdaş görevini yaptı’ CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş’ın Fahrettin Altun’un tartışmaya neden olan araziye yeni bir kaçak yapı inşa edip etmediğini kontrol etmek için söz konusu yere gittiğini kaydeden Altay, Özçağdaş’ın aynı zamanda belediye meclisi grup başkanı da olduğunu belirterek “İlçesinde yaşanan bu arsayı görmek istemiş. Arsaya gidiyor, bakıyor. Yıkımdan sonra yeniden usulsüz bir eklenti yapılıyor mu diye bakacak. Görevi, bakmazsa ilçe başkanı olamaz” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle