19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 8 MART 2020 PAZAR EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER DOÇ. DR. Tilbe Göksun Şevk kıranlar hedeflerimi büyüttü Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Tilbe Göksun, 2020 yılının şubat ayında Avrupa Genç Bilim Akademisi’ne seçildi. Göksun, “Kadınlar, her alanda üretmeyi, cesareti, güven ve huzuru temsil ediyor. Kimi zaman da yoktan var etmeyi başaran kişidir. Farklı nedenlerle birçok kadın hayallerinden vazgeçiyor. Gerçekten istenir ve uğraşılırsa mutlaka her kadının hayallerine ulaşabileceğini düşünüyorum” dedi. İlk ödül haberini aldığında “demek ki doğru yoldayım” diye karşılık verdiğini anlatan Göksun, “Çocukların erken yaşta anadilini nasıl öğren diklerini, dil edinmeden önce kavramları nasıl algıladıklarını ve zihinsel gelişim ile dil gelişimini destekleyen süreçleri araştırıyorum” diye konuştu. Her zaman şevk kırmaya çalışan kişilerin olduğuna değinen Göksun, “Bu tür durumlar beni her zaman daha fazla hırslandırıp hedeflerimi büyütmemi sağladı. Akademik olarak karşıma doğru insanların doğru zamanda çıktıklarına ve beni akademik çalışmalar konusunda en doğru biçimde yönlendirdiklerine inanıyorum. Ne şanslıyım ki bu kişiler hep bana rol model ve danışman olan güçlü kadınlardı” ifadelerini kullandı. Yrd. Doç. dr. Ahu Arslan Yıldız: Meyve veren ağaç taşlanırmış Okan Üniversitesi genetik ve biyomühendislik bölümünde Yrd. Doç. Dr. olarak göreve başlayan Ahu Arslan Yıldız, 2014 yılında UNESCOLoreal Uluslararası Umut Vaat Eden Genç Bilim Kadını Ödülü’nü aldı. Yıldız, 2019 yılında Türkiye Bilimler Akademisi tarafından verilen TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı (GEBİP) Ödülü’ne değer görüldü. Mikro akışkan çip ile kanser ve kalp damar hastalıklarının erken teşhisine imkân sağlamayı hedeflediğini söyleyen Yıldız, “Üniversitede eşimle karşılaşmasaydım bugün buraya gelemezdim” dedi. Yıldız şöyle devam etti: “Kü çükken her zaman çevremdekilerden biraz farklı bir çocuk oldum. Her şeyi sorgulayan, soru soran, denileni değil doğru bulduğunu yapan bir çocuk. Hâlâ öyleyim aslında, bana söyleneni doğru bulmazsam yapmam, doğru bildiğimin ardında da sonuna kadar dururum başımın ağrıyacağını bile bile. Sonradan öğrendim ki meyve veren ağaç taşlanırmış.” 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bilim kadınları ’e konuştu İlham verdiler KÜBRA KÖKLÜ Hepsi kendi alanında önemli isimler olan Türk bilim kadınları, “Kadınlar asla hayallerinden vazgeçmemeli, yeter ki isteyin” diyor ve ekliyor: “Kadın, toprak, üretim, emektir.” DR. Dilek Gürsoy: PROF. Sema Birler: Sabır ve çaba gösterin, sonrası zaten başarı! Türkiye’de Dölerme ve Suni Tohumlama alanında ilk kadın profesör olan Sema Birler, üreme biyoteknolojisi alanında çalışmaları sayesinde 2008 yılında Türk Veteriner Hekimleri Birliği tarafından Bilim Ödülü’ne değer görüldü. 2007’de Birler’in başkanlığında olduğu bir projede Türkiye’deki ilk klonlanma yapıldı. En büyük destekçisinin eşi olduğunu vurgulayan Birler, “Ayrıca, fakültedeki son yılımda bir hocamızın sunumu beni çok etkilemiş ve bu alana yöneltmişti. Yıllar geçtikçe bu alanı seçmemin hayatımın en önemli kararlarından biri olduğu gerçeği daha da pekişti” diye konuştu. Birler, hayallerinden vazgeçen kadınlara seslenerek “Kadın kelimesi bana sevgi, özveri ve sabrı çağrıştırıyor. Kadınlar, hayallerinden asla vazgeçmemeli. Eğer yeterince sabır ve çaba gösterirseniz, bir an sanki sihirli bir değnek her şeyi hallediyor” dedi. Çığır açmak istiyorum Almanya’da yaşayan Dr. Dilek Gürsoy, Avrupa’da yapay kalp nakli yapan tek kadın cerrah. Babasını kalp rahatsızlığı nedeniyle yitiren ve kalp alanında çalışmalar yapmaya yönelen Gürsoy, 2019 yılında Almanya’nın en prestijli ödülüne “Victress”a değer görüldü. Aynı yıl “Yılın Doktoru” ödülünü alarak Almanya’da iki ödülü de alan ilk kadın doktor oldu. Gürsoy, “Hiçbir emeğin boşa gitmeyeceğini bir kez daha anladım. Annem olmasaydı asla buralara ge lemezdim” diyor. Göçmen bir ailenin kızı olan Gürsoy şunları söylüyor: “Yapay kalp alanında çığır açmak istiyorum. Kendi cebim için değil, hastalarım için çalışmak istiyorum. Özellikle kadın cerrahlara, cerrahi alanda, o ağır engelleri kaldırmak istiyorum. Hedefim yapay kalp merkezi kurmak ve bunu araştırma merkezi ile birleştirmek. Kadınların çalışamayacağı bir alan yok. Kadın, toprak, üretim, emek, örnek insan demektir.” Derya Akkaynak: Yeni bir hayal kurup peşine düşün Amerika’da yaşayan ve Harbor Branch Oşinografi Enstitüsü’nde çalışmalarını sürdüren makine mühendisi ve okyanus bilimci Derya Akkaynak, bilim alanında çığır açan çalışmalara verilen “2019 Blavatnik Genç Bilim İnsanı Ödülü”nün sahibi oldu. Ödülü sualtı görüntüleme alanında çığır açan ve kendi adını taşıyan algoritmayla kazanan Akkaynak, “Ödül aldığımı duyduğumda tek hissettiğim duygu umuttu, çünkü te mel bilimler, tıp varken bu kadar yüksek profilli bir ödülün deniz bilimlerine verilmesi açıkçası pek görülen bir şey değil. Mutlu olmayı, kendime ve topluma en büyük katkıyı sağlayabilecek şekilde yaşamak istiyorum” diyor. Çocukluğundan beri denizle, yüzmekle, serbest dalışla iç içe olan Derya Akkaynak, hem Türkiye’de dalış sporunun çok pahalı olması hem de diğer sporlardan daha tehlikeli görül mesi sebebiyle ilk dalışını 23 yaşındayken yurtdışında yaptı. Akkaynak, “Yeni bir hayal kurup peşine düşsünler derim. Keşke dalış yapmaya 23 değil, 12 yaşındayken başlayabilseydim, kim bilir bugün neleri başarmış olurdum” dedi. Akkaynak, “Hedefim ise denizlerimizle, okyanuslarımızla ilgili yeni şeyler keşfetmekten hiç vazgeçmemek. Gezegenimizi tecrübe edebilmek inanılmaz ilham verici” diye konuştu. Herkese Bilim Teknoloji dergisinin katkılarıyla hazırlanmıştır. Onlar bizim bilim kadınlarımız Mihri Özkan (Yeşil teknolojiler): Azmedin ve çok çalışın BATUHAN SARICAN Kimi bozulmayan aşı geliştirdi, kimi dünyada büyük ses getiren kara delik fotoğrafına imzasını attı; bir diğeri ALS çalışmalarının öncü ismi… Onlar dünyayı değiştirmeye soyunan bizim bilim kadınlarımız. Uluslararası ödülleri, onlarca makaleleri var... Herkese Bilim Teknoloji dergisi olarak yıl boyunca başarılarına yer verdiğimiz bilim kadınlarımızdan bir seçki yaptık.. Prof. Dr. Mihri Özkan, son dönemde adından sıkça söz ettiren bilim insanlarından biri. Kaliforniya Üniversitesi elektrik ve bilgisayar mühendisliği bölümünde öğretim üyesi. Özkan, çevre dostu enerji ve sürdürülebilir üretim teknolojileri üzerine çalışıyor. Sıfır karbon emisyonlu elektrikli arabalar, lityumion piller, giyilebilir teknolojiler ve konuyla ilgili yaptığı diğer çalışmalar, iklim değişikliğinin harap ettiği gezegenimiz için daha sürdürülebilir bir gelecek vaat ediyor. Çalıştığı üniversitenin 110 yılı aşan tarihinde bu ödülü alan ilk kadın mühendis akademisyen Özkan, Herkese Bilim Teknoloji (HBT) dergisindeki bir söyleşide, gençler şu mesajı vermişti: “Eğer ben yaptıysam sizler de yapabilirsiniz, sadece azmedin ve çok çalışın.” Zehra Sayers (yapısal biyoloji) Maraton koşar mıydın? Yapısal biyolog Zehra Sayers, 2001 yılından bu yana Ürdün’deki Ortadoğu Senkrotron Işınımı Deneysel Bilim ve Uygulamaları (SESAME) Laboratuvarı’nın Bilimsel Danışmanlık Komitesi Başkanlığ’ını yapıyor. Türkiye’de kariyerinin henüz başında bulunan bilim insanlarına tavsiyeler veren Sayers, “Sakin olun, denemeye devam edin ve çalışma standartlarınızı yüksek tutun. Aklınızda bir hedef varsa, sizi her zaman düz bir yol beklemez. Kendinize sorun: Kimse seni izlemese bile maraton koşar mıydın” demişti. FERYAL ÖZEL (Kara delik fotoğrafı) Adını tarihe yazdırdı Davetlisi olarak geldiği Boğaziçi Üniversitesi’nde Prof. Feryal Özel’den kara delik fotoğrafının etkileyici hikâyesini dinlemiştik. Çalışmalarını Arizona Üniversitesi’nde sürdüren Özel, çalışmanın teori ve hesaplama kısmındaydı. Meslektaşları ise teleskobun inşası ve veri toplamaya odaklandı. Feryal Özel’in de içinde bulunduğu 200 kişilik ekip, meşakkatli ve uzun vadeli bir çalışmaya imzasını attı. 20 yılı bulan çalışmanın sonucunda ortaya çıkan karadelik fotoğrafı, Özel ve ekibinin ismini bilim tarihine altın harflerle yazdırdı. Özel’in NASA Astrofizik Danışma Komitesi’ndeki çalışmaları sürüyor. HANDE ÖZDİNLER (ALS çalışmalarının öncü ismi) Yeni bir terim kazandırdı ALS başta olmak üzere motor nöron hastalıkları konusundaki çalışmalarıyla adını duyuran Northwestern Üniversitesi nöroloji bölümünden Doç. Dr. Hande Özdinler, bu hastalıkların altında yatan önemli bir mekanizmayı ortaya çıkardı. Hücre mitokondrisinin kendi kendini yemesi olarak tanımlanan mekanizmanın keşfi, tıp literatürüne yepyeni bir terim kazandırdı: Mitootofaji (mitoautophagy). Nesrin Özeren (BOZULMAYAN AŞI) BÖYLESİ YOK Boğaziçi Üniversitesi moleküler biyoloji ve genetik bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören, önemli bir buluşa imzasını atarak “ASC zerrecik/mikrokürecik aşı taşıyıcı” teknolojisini geliştirdi. İşlevsel adıyla “oda sıcaklığında 30 gün muhafaza edilen aşı taşıyıcı protein mikrokürecik” teknolojisi 3 ayrı kıtada patent aldı. Böyle bir teknoloji dünya çapında yok! Söz konusu teknoloji, soğuk zincir taşıma koşullarından bağımsız olarak dünyanın dört bir yanına aşıların bozulmadan gönderilmesini mümkün kılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle