17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] 7 10 MART 2020 SALI Afganistan’da Gani ile Abdullah cephesi arasındaki iktidar mücadelesi kızışıyor TÖREN RESTLEŞMESİ Gözlerin Taliban ile barış sürecinde olduğu Afganistan’da dün devlet başkanlığı krizi yaşandı. Ülke iki devlet başkanlığı yemin törenine sahne oldu. Geçen eylülde düzenlenen seçimlerde yüzde 50 barajını az bir farkla aşarak 50.64 ile kazanan mevcut Devlet Başkanı Eşref Gani, başkent Kâbil’de yemin ederek göreve başladı. Törene ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, ABD Büyükelçiliği yetkilisi Ross Wilson, NATO ve ABD Kuvvetleri Komutanı General Scott Miller ile Kanada ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinin diplomatik temsilcileri de katıldı. Seçime hile karıştığını savunan rakibi Abdullah Abdullah da aynı saatlerde paralel yemin töreni düzenledi. Abdullah, buradaki konuşmasında Halilzad aracılığıyla Afganistan ve Taliban arasında yapılan anlaşmayı eleştirdi. Anlaşmanın “başarılı olmadığını” savundu. Abdullah, Bağımsız Seçim Komisyonu tarafından yüzde 39.5 oy ile ikinci ilan edilmişti. Arabuluculuk çabaları İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinin haberine göre Halilzad, Gani ve Abdullah arasında anlaşma sağlanması için görüşmeler yürütüyor. Öte yandan, Gani’nin konuşmasını yaptı Devlet başkanlığı seçimlerinde resmi sonuçlara göre kazandığı açıklanan Gani, dün yemin töreni düzenledi. Sonuçları kabul etmeyen Abdullah da ayrı bir törenle iktidarını ilan etti. Gani ğı sırada iki patlama sesi duyuldu. Reuters, devlet başkanlığı sarayının yakınlarına roketler atıldığından şüphelenildiğini aktardı. AFP’nin haberinde panik içinde koltuklarını terk edenlerin Gani’nin podyumdan ayrılmaması üzerine bir süre sonra geri döndüğü belirtildi. Devlet Başkanlığı Sözcüsü Sıddık Sıddıki, olayda Gani dahil kimsenin yaralanmadığını bildiren bir ileti paylaştı. Gani, “Üzerimde çelik yelek yok, sadece gömleğim var. Başımı vermem gerekse de kalacağım” ifade Abdullah Eşref Gani’nin ikinci dönem devlet başkanlığı için dün yapılan tören sırasında saldırı paniği yaşandı. Tören alanı yakınlarında patlama sesleri duyuldu. lerini kullandı. Saldırıyı IŞİD üstlendi. Kritik süreç İki hafta kadar mevcut kabinenin görevine devam edeceğini belirten Gani, Taliban ile barış görüşmelerini yürütecek müzakere heyeti listesinin hazırlanması için çalışacağını da söyledi. Geçen hafta Abdullah’ın da katılımcıları arasında olduğu bir anma törenine silahlı saldırı düzenlenmiş, 32 kişi yaşamını yitirmişti. Taliban’ın sorumluluğu reddettiği saldırıyı IŞİD üstlen mişti. Afgan siyasetindeki bölünmelerin militanların barış müzakerelerinde avantaj elde etmesi anlamına geleceği yorumları yapılıyor. Geçen ay Taliban ile ABD arasında Katar’ın başkenti Doha’da uzun süren barış görüşmelerinin ardından anlaşma imzalanmıştı. Taliban, diğer cihatçı örgütler ile işbirliği yapmayacağı taahhüdünü vermiş, bu söze uyulması karşılığında Afganistan’daki ABD ve koalisyon güçlerinin ülkede konuşlu askerlerinin sayısının 135 gün içinde 8 bin 600’e düşürüleceği duyurulmuştu. Yabancı güçlerin askerlerinin kademeli şekilde 14 ay içinde ülkeden çekileceği belirtilmişti. Ancak anlaşmanın ardından Afganistan ordusuna düzenlenen saldırılarda Taliban işaret edilmişti. Saldırıların Taliban’dan ayrılan gruplar tarafından düzenlenmiş olabileceği yorumları da yapılıyor. Anlaşma çerçevesinde ABDTaliban arasında tutsak değişimi yapılacak. Taliban üyesi 5 binden fazla mahkum ile karşı taraftan binden fazla rehine KâbilTaliban arasında siyasi diyaloğun başlaması planlanan bugün içerisinde serbest bırakılması öngürülüyor. Silahlanma yine tam gaz... Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) 201519 yılları arasında küresel silah ticaretine ilişkin raporunu yayımladı. SIPRI’nin raporuna göre, dünya üzerindeki her üç silahtan biri ABD tarafından üretiliyor. Silah ihracatının bir önceki döneme oranla yüzde 23 artış gösterdiği, silah ihracatında yüzde 36’lık payla birinci olan ABD’nin satışlarının yarısı Ortadoğu ülkelerine yapıldığı kaydedildi. Buna göre küresel silah ihracatının beşte birini elinde tutan Rusya’nın satışlarında yüzde 18 gerileme görüldü. Gerilemeye gerekçe olarak ise Rusya’nın Hindistan’a ve Venezüella’ya yönelik ihracatında yaşanan düşüş gösterildi. ABD’nin en büyük alıcısı ise bölgeye ihraç edilen silahların yarısını satın alan Suudi Arabistan oldu. 2015 yılında Yemen’de başlayan savaşın tarafları arasında bulunan Suudi Arabistan’ın silah ithalatı 201014 oranla yüzde 130 artış kaydetti. Türkiye ithalatı azalttı Raporda, Türkiye’nin silah alımının 201519 döneminde, 201014 yıllarına oranla yüzde 48 oranında gerilediği belirtildi. Araştırmaya göre, Ankara’nın Suriye’ye ve Libya’ya yönelik askeri operasyonlarına rağmen yaşanan bu düşüşün arkasında Almanya’dan satın alınan denizaltıların tesliminin gecikmesi yatıyor. Buna ek olarak raporda ayrıca Türkiye’nin ulusal silah sanayindeki üretimini artırmasının da düşüş üzerinde etkili olduğu belirtiliyor. ABD ile yaşanan S400 krizi ve Ankara’nın Suriye politikası nedeniyle kimi Avrupa Birliği ülkelerince uygulanan kısıtlamalar nedeniyle Türkiye’nin silah ithalatı rakamlarının önümüzdeki dört yıllık dönem için de düşeceği tahmin ediliyor. Saldırının ardından bölge güvenlik kuşatması altına alındı. Başbakanın konvoyu vuruldu Sudan Başbakanı Abdalla Hamdok’a dün başkent Hartum’da suikast girişiminde bulunulduğu, Hamdok’un olaydan yara almadan kurtulduğu bildirildi. Bir yetkili, “Hamdok’un aracı seyir halindeyken bir patlama olduğunu” söyledi. Hartum merkezinin kuzeydoğusunda bulunan Kober’deki patlama bölgesinde en az iki hasarlı aracın görüntülerine yer veren Sudan Devlet Televizyonu da konvoyunun hedef alındığını belirttiği Başbakan’ın “iyi olduğunu ve güvenli bir yere götürüldüğünü” bildirdi. Ancak bazı kaynaklar Başbakan’ın hastaneye kaldırıldığını iddia etti. Güvenlik kaynakları saldırıda patlamanın yanı sıra otomatik silahların da kullanıldığını savundu. İdlib’de ateşkesin geleceğine yönelik kaygılar sürüyor. Birçok sivil, güvenli bölgelere ulaşmak için yine yollarda. KIRILGAN ATEŞKES Suriye’de gözler AnkaraMoskova hattında İdlib uzlaşısının sahaya yansımasında. AA’nın haberinde, Suriye ordusunun ateşkesin yürürlüğe girdiği geçen cuma sabahının ardından 15 defa anlaşmayı ihlal ettiği savunuldu. Buna göre Suriye ordusu, TSK’ye ait ikmal konvoyuna makineli tüfekle taciz ateşi açtı. Bu arada muhaliflere yakın, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, TSK’nin bölgeye takviyeye devam ettiğini, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana yaklaşık 650 askeri aracın ülke topraklarına giriş yaptığını iddia etti. MOSKOVA ILE GÜNDEM ‘GÜVENLI KORIDOR’ Kremlin koridorunda bekleyişi kaydetmişler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Suriye’nin İdlib vilayetinde yaşanan çatışmaları durdurma gündemiyle Kremlin Sarayı’nda ağırladığı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyeti iki dakika boyunca ayakta bekletmesi tartışma yarattı. Devlet televizyonu Rossiya1, Erdoğan liderliğindeki heyetin toplantı odasına çıkan koridorda bekletildiği anların görüntüsünü kronometre eşliğinde yayımladı. Sosyal medyada önceki günden bu yana yoğun olarak paylaşılan videoda, heyetteki isimlerin sıkılgan tavırlarına, Erdoğan’ınsa beklemekten yorulup bir sandalyeye oturduğuna dikkat çekiliyor. Haberde, ayrıca heyetin Osmanlı Devleti’ne karşı zaferler kazanmış Rus komutan Aleksandr Suvorov’un portresinin yanında bekletildiğine, görüşme sırasında salonda II. Katerina’nın heykelinin bulunduğuna da vurgu yapılıyor. Türk heyetinin Moskova’da karşılaştığı bu tavır, kimi çevreler tarafından “aşağılama” olarak yorumlanırken bölge uzmanları, Putin’in önemli görüşmelere geç kalmasıyla nam salmış bir lider olduğunun altını çiziyor. Gazeteci Cenk Başlamış, “Medya Günlüğü” adlı internet sitesimde yayımlanan yazısında, “Bu konu o kadar iyi biliniyor ki, İngiliz Independent gazetesi Putin’in yabancı liderleri bekletmesiyle ilgili bir grafik bile hazırlamış, rekor dört saatten fazla bekletilen Alman Başbakanı Angela Merkel’e ait” ifadelerini kullanıyor. Başlamış, yazısına şöyle devam ediyor: Tayyip Erdoğan Vladimir Putin “Programın tamamında Türkiye ve Türk heyetiyle ilgili olumsuz bir hava bulunduğu, hakaret anlamına gelebilecek ifadelerinin yer aldığı açık. Örneğin, sorun Türk heyetinin beklediği salonda Suvorov’un portresinin bulunması değil, muhabirin bunu izleyenlerin ‘gözüne sokarak’ vurgulaması. Görüşme yapılan salonda II. Katerina’nın heykelinin bulunduğunu özellikle hatırlatması. Program boyunca ‘Türkiye 1.5 yıldır İdlib’deki yükümlülüklerini yerine getirmiyor’ demesi.” Günah keçisi ‘İtalyan trafiği’ Independent’ın grafiğine göre Putin, Katoliklerin ruhani lideri Papa Françesko’yu da 2015’te Vatikan’da yaptıkları görüşme öncesinde 50 dakika ayakta bekletmiş. Kremlin Sözcüsü Peskov, gecikmenin “İtalyan trafiği” nedeniyle yaşandığını belirtse de Putin’in davranışının altında “otoriter gücünü dünya sahnesinde de gösterme isteğinin” bulunduğu da yapılan yorumlar arasında. Burkina Faso’da şiddet dinmiyor Batı Afrika ülkesi Burkina Faso’nun kuzeyinde önceki gün düzenlenen saldırıda en az 43 kişi yaşamını yitirdi. Mali sınırı yakınındaki bölgede, nüfusun büyük bölümünü Fulani halkının oluşturduğu iki köyün hedef alındığı belirtildi. Saldırıyı üstlenen olmazken kimi yorumda bölgede etnik gruplar arasındaki çatışmalara ve El Kaide, IŞİD gibi cihatçı yapılanmalara işaret edildi. Hayvancılıkla uğraşan etnik gruplardan Fulaniler kuzeyde yönetime karşı savaşan cihatçılarla işbirliği yapmakla suçlanıyor. Suriye’de İdlib krizine ilişkin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in üzerinde uzlaştığı mutabakatın ardından güvenli koridor kurulmasına yönelik görüşmeler başlıyor. İki ülke askeri heyetleri bugün Ankara’da bir araya gelecek. Şubat ayı başından bu yana süren İdlib geriliminin görüşüldüğü ve sonucunda 3 maddelik mutabakat metninin açıklandığı 5 Mart’taki Moskova zirvesinde, Halep’i Lazkiye’ye bağlayan ve İdlib’den geçen kısmı silahlı muhaliflerin elinde bulunan M4 karayolunun güney ve kuzeyinde 6’şar kilometre derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilmesi kararlaştırılmıştı. Mutabakat uyarınca bu koridorun işleyişine dair esas ve usullerin görüşüleceği Türk ve Rus savunma bakanlıkları arasındaki toplantı bugün Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı’nda yapılacak. HTŞ de konuşulacak M4 karayolu etrafında “güvenli koridor”un oluşturulması için zorlu bir süreç yaşanacak. M4 etrafında El Kaide bağlantılı HTŞ ile Uygur militanlarının oluşturduğu Türkistan İslam Partisi’nin de aralarında bulunduğu terörist grupların kontrolündeki ilçeler bulunuyor. Türk ve Rus askeri yetkililerin yapacakları görüşmelerde sahadaki grupların durumları ele alınacak. İlk aşamada Türkiye’nin, M4 etrafında TSK ile birlikte hareket eden grupları BMGK’nin terör örgütleri listesinde bulunan gruplarla ayrıştırması gerekecek. Ankara’da Rus heyetle yapılacak müzakerelerde HTŞ ve bağlantılı grupların çekilmeyi reddetmesi durumunda nasıl adımlar atılacağının da görüşülmesi bekleniyor. Bu adımlar, Moskova’daki mutabakatla kararlaştırılan ve 15 Mart’ta başlayacak olan Türk ve Rus askerlerinin İdlib’de M4 karayolunda yapacağı devriyeler için de belirleyici olacak. l ANKARA/Cumhuriyet KKTC’de dün bir grup, Lokmacı Sınır Kapısı’nda eylem düzenledi. Kapıların açılması çağrısı yinelendi. BM gücü ile sınır gerilimi Kıbrıs’ta Rum Yönetimi’nin koronavirüs nedeniyle kuzey ile güney arasındaki geçişleri sağlayan dört sınır kapısını tek taraflı kapatmasıyla adada tansiyon yüksek. DHA’nın haberine göre, dün sabah saatlerinde bu kapılardan biri olan Lokmacı’da Birleşmiş Milletler (BM) askerleri ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) polisi arasında gerginlik yaşandı. BM askerleri, kapıların kapatılmasını protesto etmek amacıyla yapılacak eylem öncesinde, KKTC sınır kapısı önünde önlem almak istedi. Haberde, KKTC polisinin “Burası bizim toprağımız, yeşil hatta çekilin” uyarısına olumsuz yanıt veren BM askerlerinin “polis tarafından bölgelerine kadar itildiği” belirtildi. Biber gazlı müdahale Ardından Lokmacı’da düzenlenen protesto gösterisi sırasında eylemciler, ara bölge olarak bilinen Yeşil Hat’tan güneye geçmeye çalıştı. Yeşil Hat’ta konuşlu BM askerleri, güneye geçişlere izin verilmeyeceğini bildirdi. Eylemciler de sloganlar eşliğinde askerleri aşmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Geçen cumartesi yapılan eylemde, Rum polisi güneye geçmeye çalışan Kıbrıs Türklerine biber gazı ile müdahale etmişti. Diplomatlara virüs karantinası Kuzey Kore’de koronavirüs salgını üzerine alınan sıkı karantina önlemleri uyarınca çok sayıda yabancı diplomat başkent Pyongyang’dan ayrıldı. Henüz ülkede virüs vakası olduğuna ilişkin bir teyit gelmemesine rağmen Kuzey Kore yönetimi sınırları kapamak ve binlerce insanı tecrit etmek gibi sert önlemlere başvurmuştu. Başkentte kalmayı sürdüren bazı yabancı diplomatın da elçiliklerde mahsur kaldığı belirtildi. Bunlardan biri olan Rusya’nın Pyongyang Büyükelçisi Alexander Matsegora içinde bulunulan durumu “moral açıdan ezici” olarak nitelendirdi. İngiltere’nin Pyongyang Büyükelçisi Colin Crooks da büyükelçiliğin açık kalacağını duyurdu. “Alman Büyükelçiliği ve Kuzey Kore Fransız Ofisi geçici olarak kapanacak. Meslektaşlara veda etmek üzücü” dedi. Kentin virüs korkusundan tenhalığına dikkat çeken İsveç Büyükelçisi Joachim Bergstrom, başkentin merkezinden “Kim İl Sung Meydanı’nda hiç bu kadar mutlu olmamıştım” yazılı özçekim fotoğrafını paylaştı. Kuzey Kore lideri Kim Jongun, virüs taşıyabilecekleri korkusuyla ülkeye turistik girişleri askıya almış ve virüsün sonuçları konusunda halkı uyarmıştı. Nükleer ve balistik füze programları nedeniyle uluslararası yaptırımlara maruz kalan ülke zayıf bir tıbbi altyapıya sahip. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü, salgının başladığı Çin ve büyük bir salgın yaşayan Güney Kore ile sınır komşusu olmasına rağmen Kuzey Kore’nin herhangi bir vaka bildirmediğini duyurdu. Kurbanlar için adalet arayışı Altı yıl önce AmsterdamKuala Lumpur uçuşu sırasında düşen, içindeki 298 kişiye mezar olan Malezya Havayolları’na ait MH17 sefer sayılı uçakla ilgili davaya Hollanda’da başlandı. Davada üçü Rus, biri Ukrayna vatandaşı dört kişi şüpheli olarak yargılanıyor. Haklarında uluslararası tutuklama kararı olmasına rağmen mahkemede hazır bulunmayan, gıyaplarında yargılanan Rus uyruklu Igor Girkin, Sergei Dubinsky, Oleg Pulatov ve Ukraynalı Leonid Kharchenko’nun suçlu bulunmaları halinde ömür boyu hapis cezasına çarptırılabileceği belirtiliyor. Uçak, Moskova ile Kiev arasında gerilimin alevlendiği dönemde Ukrayna’nın doğusunda düşmüştü. Rus yapımı bir füze tarafından vurulduğu iddia edilmişti. Füzenin Rusya yanlısı Ukraynalı ayrılıkçı gruplar tarafından atılmış olabileceği de öne sürülmüştü. Moskova’dan tepki Uçağın düşürülmesiyle ilgisi olmadığını söyleyerek iddiaları reddeden Rusya, Hollanda hükümetini “mahkemeye baskı yapmakla” suçladı. Rus Dışişleri Bakanlığı, “Duruşmadan önce ileri sürülen kanıtlardaki boşlukları doldurmak için her şey yapıldı” dedi. Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise “yargı sürecinin adil ve bağımsız olduğunu” söyledi. Düşen uçaktaki yolcuların üçte ikisi Hollandalıydı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle