17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 11 10 MART 2020 SALI Suudi Arabistan ve Rusya, petrolde üretimi kısma konusunda anlaşamadı, fiyatlar sert düştü Petrolde büyük savaş Dünya piyasalarını sarsan yeni petrol savaşı sonucu, Brent petrolde fiyat düşüşü yüzde 30’u görürken, Rusya’nın geri adım atmayacağı belirtiliyor. Uzun bir süredir koronavirüs nedeniyle mali piya ra kadar indi. Brent petrolün bu seviyeleri, Körfez Savaşı’nın başlangıcı olan salarda yaşanan büyük 17 Ocak 1991’den bu yana dalgalanmaya şimdi de Suudi Arabistan ile Rus SERHAT en sert kayba işaret ediyor. ALİGİL Uzmanlara üretimdeki ke ya arasında başlayan sintinin yıl sonuna kadar petrol savaşı da eklendi. uzatılmasına onay veren Rus Son üç yıldır petrol piyasala ya, yeni bir kesintiye izin ver rı konusunda uyum içinde çalı medi. Rusya’nın karşı çıkışının şan ve dünyanın en büyük pet nedeni ise pazar kaybı yaşama rol ihracatçısı olan Suudi Ara mak olarak belirtiliyor. bistan ile ikinci büyük üretici Ortaya çıkan durum sadece Rusya arasındaki üretim kısıt Suudi Arabistan ve Rusya ekono laması anlaşmazlığı, ham pet misi etkilemiyor. Önemli petrol rolde büyük bir fiyat ve pazar üreticilerinden biri olan ABD’nin savaşı başlattı. de bu karardan etkileneceği ve 1. Körfez Savaşı Uluslararası enerji uzmanı Mehmet Öğütçü, OPEC üreticileri arasında üretim kesintisini netleştirmek için yapılan görüşmelerin geçen hafta sonu Rusya’dan, Kremlin’den gelen bir telefonla kesildiğini, bunun üzerine Suudi Arabistan’ın petrolle ilgili nisan ayının kontratlarında ciddi bir indirime gittiğini vurguladı. S. Arabistan kesintiden tümüy petrol üretimine de zarar vereceği belirtiliyor. Rusya’nın bu politikayı uzun bir dönem sürdürmek istediğinin sinyalini ise Maliye Bakanlığı’nın yaptığı, “Ulusal Refah Fonu’ndaki varlıklar, petrol fiyatlarının 610 yıl boyunca varil başına 2530 dolar seyretmesi halinde oluşacak açığı kapatabilecek düzeyde” açıklaması verdi. 20 dolar konuşuldu le de vazgeçti. Bu, Asya’dan ye Bu savaşın sonuçlarıyla ilgili ni petrol talebi yarattı. Suudi dikkat çekici değerlendirmeler Arabistan’ın ise bu hamle ile de yapılıyor. Örneğin en büyük Rusya’yı cezalandırmaya çalış yatırım bankalarından Gold tığı belirtiliyor. man Sachs’ın baş stratejisterin Brent petrolün varil fiya den Damien Courvalin de dahil tı dün, geçen cuma gününe gö olmak üzere analistler, Brent re yüzde 30 düşerek 32 dola ham petrolünün varil başına Benzinde indirim 20 dolara kadar düşebileceğini savunuyor. Fitch’in Ortado tahmini 80 kuruş ğu ve Afrika üst düzey analisti Jan Friedrich, ham petrol fi Koronavirüs nedeniyle azalan petrol talebinin fiyatları aşağı çektiğini yatlarındaki 10 dolarlık düşüşün, ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, Körfez’deki mali ge hatırlatan Enerji Petrol Gaz lirleri GSYH’nin yüzde 24 ora İkmal İstasyonları İşveren nında düşürdüğüne işaret ede Sendikası (EPGİS) Başkanı, Fesih Aktaş, Rusya ile S. Arabistan arasındaki gerilimin bunu daha da hızlandırdığını vurguladı. Bu durumun Türkiye’deki öncelikli etkisinin akaryakıt fiyatlarında düşüş şeklinde olacağını anlatan Aktaş, “Piyasalar çok hareketli. Bugün için benzinde 80 kuruş, motorinde 65 kuruşluk rek “Petrol fiyatlarındaki çöküş Körfez mali rakamlarında açıkça görülecek” dedi. Talep daralacak Öte yandan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) koronavirüs salgını nedeniyle küresel petrol talebi tahminlerini düşürerek, 2009’dan beri ilk defa bu yıl petrol talebinin da bir indirim bekliyoruz” de ralacağını belirtti. Buna göre, di. Ancak Aktaş, bu indirim küresel petrol talebinin bu yıl sonrası yeniden bir ÖTV artışı olabileceğini vurguladı. günlük 90 bin varil seviyesinde azalacağı tahmin ediliyor. DÜNYA BORSALARI YANGIN YERI Küresel borsalar, koronavirüs salgınının ekonomide tahribat yaratacağından kaygılanan yatırımcıların riskli varlıklardan çıkışı sürdürmesiyle sert kayıplarına devam ederken, petrol pazarındaki büyük kavga da yaşanan sorunları büyütüyor. Bu durum Türkiye pazarında da önemli etkiler yaptı. Borsa İstanbul 100 Endeksi gün içinde 102 bin 6 puana kadar çekildikten günü yüzde 5.54 düşüşle 103 bin 667 puanda tamamladı. Dolar/ TL ise 6.09 ile 6.19 arasında sert dalgalandıktan sonra günü 6.10 liranın hafif üstünde ta mamladı. Son dönemde küresel piyasalar, jeopolitik gelişmeler, kamunun artan döviz arzı ve yurtiçi yerleşiklerin döviz biriktirme eğiliminin devamı TL’yi etkileyen en önemli belirleyiciler. Dünya piyasalarında ise şu gelişmeler yaşandı: n Avrupa borsaları ise, dün günü; Almanya’da (DAX) yüzde 7.89, Fransa’da (CAC 40) yüzde 8.39, İngiltere’de (FTSE 100) yüzde 7.51, İtalya’da (FTS MIB) yüzde 11.17, İspanya’da (IBEX 35) yüzde 8.10 kayıplarla tamamladı. AB’deki kayıp da (Avro Stoxx 50) yüz de 8.26’ya ulaştı. n ABD borsalarında ise dünkü açılışta önde gelen endekslerden Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq yüzde 7’nin üzerinde kayıplarla açıldı. Bu nedenle ABD borsalarında işlemler 15 dakika durduruldu. Bu endeksler, günü ise yüzde 6 civarında kayıplarla tamamladı. Yatırımcıların ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 18 Mart’ta yapacağı toplantıda 75 baz puan daha indirim yapmak zorunda kalacağını fiyatladığı belirtiliyor. ABD’nin 30 yıl vadeli tahvilinin faizi yüzde 1’in altına indi. Kriz masaları oluşturulmalı Uluslararası enerji uzmanı, Londra Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü, ham petrol pazarında yaşanan bu gelişmelerin küresel ekonomi açısından büyük şok olduğunu vurguladı. Yaşanan olayın son 20 yılın en büyük Mehmet Öğütçü krizlerden biri olduğunu ifade eden Öğütçü, petrolde büyük bir fiyat ve pazar payı savaşı başladığını kaydetti. Öğütçü şöyle devam etti: Şirketler eriyor “Oysa ABD şeyl (kaya) petrol ve gazı üreticilerinin yaşadığı zorlukları aşması için fiyatların artması istiyor. S. Arabistan’da ise saray yönetimi çok karışık. Önemli bir kriz bekleniyor. Petrol üretici şirketlerin hisselerinde büyük erime nedeniyle yeni yatırımlar beklenmiyor. Orta vadede önemli bir arz sıkıntısı olabilir. OPEC içinde de önemli bir kutuplaşma başladı.” Bunun Türkiye’ye etkisiyle ilgili de yorum yapan Öğütçü, “Türkiye’nin ithalata bağımlılığı yüksek. Bu nedenle fiyat indirimleri avantajlı olacak. Ancak petrol üreten birçok ülkeye yapılan ihracatın azalması da gündeme gelecek. Bu nedenle hem devlet hem özel sektör kriz masası kurmalı ve gelişmleri günü gününe takip etmeli” dedi. İşsizlik parasına 163 bin başvuru En çok ceza gıdaya verildi Rekabet Kurumu’nun 2019 Faaliyet Raporu’na göre, geçen yıl rekabet ihlallerine uygulanan idari para cezalarında ilk sırayı 156.7 milyon TL ile gıda ve tarım sektörü aldı. Bunu, 61.5 milyon TL ile bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü takip etti. Cezaların yüzde 92’si, bu iki sektöre verilmiş oldu. Bunları, 10.5 milyon TL ile ulaştırma ve taşıt hizmetleri, 6.7 milyon TL ile elektronik ürünler, 2 milyon TL ile ilaç sağlık ve tıbbi malzeme sektörleri izledi. 20152019 dönem aralığında en çok para cezası 253.6 milyon lirayla bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüne verildi. Söz konusu sektörü 226.4 milyon lirayla enerji, 156.7 milyon lirayla gıda, 155.8 milyon lirayla tütün ve alkollü içecekler izledi. l AA Doluluk arttı Türkiye genelindeki Kültür ve Turizm Bakanlığı işletme ve belediye belgeli tesislere geliş, 2020 Ocak’ta bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 10.5 artarak 4.64 milyona ulaştı. Geceleme sayısı da yüzde 10.6 artışla 9.68 milyona çıktı. Bakanlığın dün açıkladığı verilere göre, 2019 Ocak’ta yüzde 35.5 olan tesis doluluk oranı, bu yılın aynı ayında yüzde 36.2 oldu. l Ekonomi Servisi MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin ekonomide “dengelenme” söylemlerine karşın, işsiz kaldıkları için Ocak 2020 döneminde işsizlik ödeneğine başvuranların sayısı 160 bini aştı. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) verilerine göre, 2020 Ocak’ta 163 bin 56 kişi işsizlik ödeneğine başvurdu. Bu işsizlerden yalnızca 89 bin 822’sinin ödeneği hakettikleri bildirildi. En fazla başvuru, 41 bin 299 ile İstanbul’da. Ödeneği hak edenlerin sayısı ise, 24 bin 753 olarak belirtildi. İkinci sırada 13 bin 515 başvuru ile Ankara geliyor. Başkentte buşvuru yapanlardan ödeneği hak edenle 2020 Ocak’ta işsizlik ödeneğine 163 bin 56 kişi başvurdu. 41 bini aşkın başvuru ile ilk sırada İstanbul yer aldı. rin sayısı 7 bin 120 oldu. Üçüncü sırada da 9 bin 686 başvuru ile İzmir geldi. İzmir’de hakedenlerin sayısının ise 5 bin 515 olduğu belirtildi. Ocak döneminde işsizlik ödeneğine başvuranlardan 121 1421’i erkek, 41 bin 635’i ise kadın. İşsiz kaldıkları için ödeneğe başvuranların büyük bölümü 2534 yaş aralığında. Başvuru yapan 30 bin 98 kişi 2529 yaş, 30 bin 92 kişi de 3034 yaş aralığında. Başvuruda bulunup ödenek almak isteyen işsizlerin 84 bin 268 gi bi büyük bir bölümü ilköğretim mezunu. 42 bin 523’ü de ortaöğretim mezunu. Hedefler tutmaz Öte yandan, hükümetin programında geçen yıl için öngörülen işsizlik oranı 12.9, bu yıl için beklenen oran da 11.8. Buna göre, ancak 2022’de işsizliğin tek haneye inmesi hedefleniyor. Bu yılın başında işsizlik ödeneği için başvuranların sayısına bakıldığında ise hükümetin hedefleri tutturmakta zorlanacağı görülüyor. 2019 OcakAralık döneminde toplam 1 milyon 955 bin 41 kişi işsizlik ödeneği için başvurmuş, hak eden sayısı 1 milyon 13 bin 56 kişi olarak açıklanmıştı. İŞKUR’a göre, son 4 ay asgari ücretle çalışan işsizlere 1168 lira, son 4 ay 3 bin 500 lira ile çalışan işçilere 1389 lira, son 4 ay 6 bin lira ile çalışan işsizlere de 2 bin 336 lira işsizlik ödeneği bağlanıyor. 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş işsizlere 180 gün, 900 gün çalışanlara 240 gün ve 1080 gün sigortalı olarak çalışıp prim ödeyenlere de 300 gün işsizlik ödeneği veriliyor. l ANKARA Tekstilciye finansman paketi Tekstil sektörü için imalatta 60 ay vadeli sabit yüzde 9 faizli kredi verilecek. Ticarette ise 9 aya kadar anapara ödemesiz kredi imkânı sunulacak. Denizli iş dünyası ile buluşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, tekstil sektörüne yönelik hazırlanan finansman desteği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Albayrak, şöyle konuştu: “Hammadde üretiminden perakende ticarete kadar tüm tekstil ve hazırgiyim faaliyetlerini kapsayan genel bir paket hazırladık. İşletme ve yatırım kredisi olarak ikiye ayırdık. İşletme başlığında da hem imalat hem de ticarette 100 milyon liraya kadar, imalat tarafında 12 ay anapara ödemesiz, 60 aya kadar vade li sabit yüzde 9 veya Türk Lirası Gecelik Referans Faiz Oranı (TLREF) artı yüzde 1.5’lik değişken faizli iki seçenekli bir paket açıklıyoruz. Ticaret tarafında ise 9 aya kadar anapara ödemesiz 36 aya kadar sabit yüzde 10 ya da TLREF artı yüzde 2’lik faiz seçenekleriyle birinci paketimizi devreye alacağız.” l Ekonomi Servisi Halkın tasarruf oranı yüzde 13’e geriledi ING Bank’ın Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması (TTEA), ülkede son bir yıldır tasarruf yapılamadığını ortaya koydu. Buna göre, 2017’de yüzde 14 olan tasarruf sahipliği oranı, 2018’de 1.7 puan artarak yüzde 15.7’ye yükselmişken 2019 dördüncü çeyrek itibarıyla yüzde 13’e düştü. 2019 dördüncü çeyrek itibarıyla çocuklu bireylerde tasarruf sahibi olanların oranı yüzde 12’den yüzde 11’e indi. Tasarruf sahiplerinin yaş dağılımına göre, en dikkat çekici değişim 1824 yaş grubunda gözlendi. Üçüncü çeyrekte yüzde 17 olan bu grubun payı, son çeyrekte yüzde 19’a çıktı. Araştırmaya göre, yakın gele cekte tasarruf yapmayı planlayanların oranı, son 3 yılın en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 27.7’den yüzde 34.4’e yükseldi. Öte yandan, tasarruf enstrümanları arasında yastık altı altın ve nakitin payı 2019 birinci çeyrekte yüzde 24 iken, son çeyrekte yüzde 18’e düştü. Diğer tasarruf enstrümanları içinde yer alan “bireysel emeklilik fonları” ise 2018 sonundan bu yana belirginleşen yüzde 27’den yüzde 24’e geriledi. Son çeyrekte yüzde 15 ile sistem içi altına, yüzde 11 ile vadesiz hesaplara, yüzde 5 ile de hisse senetlerine yöneldiği gözlemlendi. l Ekonomi Servisi Kırılgan ekonomi küresel şoklara zor dayanır Koronavirüs salgınının yayılmasıyla oluşan küresel paniğin üzerine petrol şoku da gelince, piyasalar iyice karıştı. Sert biçimde değişen dengeler üzerine dünya piyasalarında kimse önünü göremez oldu. Tüm ülkeler bundan etkilenecek. Baştan söyleyelim ki kırılgan ekonomiler küresel şoklardan, kısa sürede küçük yararlar sağlasalar bile eninde sonunda en fazla zarar gören ekonomiler olurlar. Kırılgan ekonomiyi, yöneticilerin gerekenleri yapmadığı, ülkenin siyasi ve ekonomik risklerini iyi yönetemediği, iyi yöneteceği konusunda ileriye dönük umut veremediği bir ülke olarak da tanımlayabiliriz. Çin’de ortaya çıkan koronavirüsün yeni versiyonu yayıldıkça piyasalardaki panik havası büyümeye başladı. Salgının küresel paniği büyütmesinin en önemli nedeni, Çin’deki üretimin önemli ölçüde gerilemesi. Küresel değer zinciri içinde tüm ülkeler birbiriyle ilişkili olduğu için bir ülkedeki üretim kaybı diğerlerini etkiliyor. Bu ülke en önemli üretim merkezi Çin olunca, siyasi düşmanı ama ekonomik partneri olan ABD başta olmak üzere, tüm dünya etkilenmeye başlıyor. Tekstildeki kıpırdanmadan yola çıkarak Çin’deki durumun Türkiye’nin üretimini olumlu etkileyeceğini düşünmek ise biraz zorlama gözüküyor. Tersine; Avrupa başta olmak üzere Türkiye’nin ihracat yaptığı pazarlar daralacağı için bizdeki üretimin de düşeceğini beklemek daha akıllıca. Koronavirüsün öte yandan seyahatleri olumsuz etkileyeceği, zaten havayolu şirketlerinin hisselerindeki büyük düşüşle açığa çıktı. Türkiye’nin cari açığını düzelten, son 2 yıldır ekonomik faaliyetlerin dinamosu olan turizmin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz gözüküyor. Likidite Türkiye’ye yarar mı? Fed’in, virüsün yayılması üzerine verdiği olağanüstü faiz indirme tepkisi, bir yandan ileriye dönük likidite bolluğu için umut verse de, piyasalar “şok kararın ardında ne var” diye daha fazla korkar oldu. Peki, bu şoklar nedeniyle yeni genişleme programları uygulanırsa, bu bizim yararımıza olmaz mı? Oradaki likidite bize kısa vadeli sermaye olarak gelip de piyasaları rahatlatmaz mı? Bu soruyu yönelttiğim, uluslararası finans çevreleriyle yakından ilişkili bir bankacı, küresel likiditeki bolluğun kalıcı olup olmayacağının belirleyici olacağını, yani virüsün etkisi azaldığında paranın geri çekilip çekilmeyeceğinin önemli olacağını söyledi. Peki, diyelim ki likidite bolluğu salgının etkisi azalmasına rağmen, ABD seçimlerinin de katkısıyla, bir süre daha devam ederse bize sermaye girişi olur mu, diye de sordum. Bankacıdan aldığım yanıt, “Bize özgü riskler o kadar çok ve birikmeye devam ediyor ki diğer gelişmekte olan ülkeler küresel likiditeden ciddi paylar alsa bile bize çok az geleceğini tahmin ediyoruz” oldu. Gazeteci tutuklayıp, Kanal İstanbul konuşursak İdlib’de ateşkes olunca içeride kutuplaşma artıracak söylemlere geçilmesi bekleniyordu, hemen başladı. Barış’ların tutuklanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul’u yakında ihaleye çıkıyoruz sözleri, TBMM’deki çatışma havası, 8 Mart’ı kutlayan kadınların tartaklanması, yeni kurulan siyasi partiler, hemen akla gelen sıcak gündem konuları. Ekonominin durumu gözden kaçırılmaya çalışılsa da artmaya devam eden vergiler nedeniyle zamlar sürüyor, Merkez Bankası sürekli karşılık kararı değiştiriyor, faizler baskı altında tutuluyor. Bunun üzerine bankaların üzerine, ileride daha da yoğunlaşacağı anlaşılan, yeni kararlarla gidiliyor, bu beklentiyle Borsa’nın dinamosu olan banka hisseleri düşmeye devam ediyor. Yakında İş Bankası hisseleri konusu da yeniden ısıtılır... Böylesine iyi bakılmayan, her ateşi çıktığında aspirin verilip, hastalığın asıl nedenine bakılmayan, korunma ve temkinlilik anlamında hijyen koşullarına uyulmayan bir ortamda, teşhis ve tedavi için uzman doktorlar yerine hocalara baktırılmakta ısrar edilen bir hastaya, sizce tehlikeli virüsler nasıl etki eder? Erkanlı’dan İngiltere’ye 96 milyon TL’lik yatırım Erkanlı Holding, yatırım amaçlı öğrenci evi projesi Univa ile İngiltere pazarına giriyor. Şirket, 728 adet öğrenci evi inşaatına toplam 12 milyon sterlinlik (96 milyon TL) yatırım yapacak. Erkanlı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Erkanlı, İngiltere’de öğrenci evi alanlara vergi avantajı sağlandığı için yurtdışındaki ilk yatırımın buraya yapıldığını anlattı. Cardiff şehrinde, OPTO markasının sahibi Experience Investment ortaklığıyla projenin inşaatına başladıklarını belirten Erkanlı, “Cardiff’te 40 binden fazla öğrenci öğrenim görüyor. Yaklaşık 21 binlik yatak ihtiyacı var. Toplam 728 adet öğrenci evi inşaatı yapılacak. Biz ise 140 ünitelik blok bölümü kapsamında ortaklık anlaşması yaptık. Hayata geçirilecek öğrenci evleri 2022 Eylül’den itibaren teslim edilecek. Lansman fiyatı ise yaklaşık 83 bin sterlinden başlıyor” dedi. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle