28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 10 MART 2020 SALI EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER 8 Mart mektubu “Yıllar önce bir ekim günü, ilk karşılaştığımızda, başını eğip koca gözlerini gözlerime dikti. Saydam tenli, beyaz bir kızdım; inatçıydım, gururluydum, pervasızdım, daha sonra onun belirteceği gibi, kovan çevresinde dönüp duran arıları andıran saçlarımla etrafıma yaşam sevinci saçıyordum. Kaçırmadım gözlerimi, ben de meydan okudum ona. Ama içimin ıvıl ıvıl olduğunu duyunca, kızardım, korktum. Korunma içgüdümle aldırmazca çevirdim başımı. Biliyordum, o hâlâ öyle bakıyordu bana. Nerede mi karşılaşmıştık? Bir ortak tanıdığımızın evinde, üniversitenin kayıt kuyruğunda, mahalle sinemasının fuayesinde. Ne önemi var, öykü hiç değişmiyor ki... Artık hep çevremdeydi. O beni elde etmek istedikçe direniyordum. Hatta bir gün fakülte dönüşünde bir kitap vermek üzere eve çağırdığında, kimse olmamasından yararlanarak bana sarılmak istediğinde, oracıktaki çerçeveli fotoğrafı kafasına indirdiğimde kocaman gözlerini açmış, şaşkın kalakalışını hiç unutmuyorum. Keşke hep öyle kalsaydı. Sonra bir bahar günü kırıldı direncim. İlk kez bir erkek sarıldı bana. Beni ilk öptüğünde yüzünün nasıl olduğunu hatırlamıyorum, gözlerim kapalıydı. Koynuna ilk girdiğimde utancımdan ve heyecanımdan ne olduğunu bile anlayamadım doğru dürüst. Yalnızca tenimin güneş koktuğunu söylediğini anımsıyorum. HHH Evlendik. Kocamdı artık. Onu seviyordum, o da beni, sevgimizi geliştirecek, yaşamı acı ve tatlı yanlarıyla paylaşıp birbiriyle dayanışacak iki eşit insan, bir bütünün iki parçası olacaktık. Olamadık. Ben her şeyimi paylaşırken, o sinsi sinsi benliğimi teslim almaya çalışıyormuş. Her zaman açıkça dile getirmese bile kendini benim sahibim, efendim, olarak görüyordu. O, hep buyurgan ve önde olmalıydı. Yaşamın güçlüğünü paylaşıyorduk paylaşmasına da başarı, onur hep onun olmalıydı. Benim tek önemli başarım onun karısı olmaktı. Tek başına kocamın geliriyle geçinemezdik. Ben de sabahtan akşama işte çalışıyor, akşam yorgun argın eve dönünce, yemek yapıyor, sofra hazırlıyor, bulaşıkları yıkıyor, sonra da üzerimden uyku akarken, ertesi gün giyeceklerini ütülüyordum. O ise yemekten sonra bir köşede otururdu. Benim ne kendime ait bir köşem oldu, ne de kendime ait bir zamanım. Sonra çocuğumuz oldu. Nasıl yetiştirileceğini o buyurur, ben uygulardım. Evde kuralları o koyardı. Dışarıda da kuralları onlar koyarlardı. Doğrusunu söylemek gerek, yaşam onun yüzüne de her zaman gülmüyor, kurallar onu da baskı altında tutuyor, eziyordu. HHH Sonra bir gün hapse girdi. Neden mi, ne fark eder ki! İster kan davasından, ister mera kavgasından, ister düşünce suçundan olsun, bir tutuklunun karısının durumu yüklenen suçun türüyle değişmiyor ki... Yıllarca hapishane kapılarında koşturdum. Onun dış dünya ile bağlantısı, eli ayağı, gözü kulağı oldum. Onun için koşturuyor, konuşuyor, davalara giriyor, açıklamalar yapıyor ve başta görüş günleri olmak üzere hep güler yüzlü oluyordum. O yakınmakta, sinirlenmekte özgürdü. Oysa her zaman sakin, kendine hâkim ve güleryüzlü olmalıydı bir mahpusun karısı. Yıllar sonra çıktı... Ben etkin rolümden kendi isteğimle çekildim. Âdet böyle gerektiriyordu. Kural böyleydi. O günler de şimdi çok eskilerde kaldı. Her şey olağan akışında sürüyor yine... İkimiz de yaşlanıyoruz artık. Şimdilerde her gece uyandığımda bakıyorum yanımda yatan adama. Ezilmiş, baskı altında tutulmuş, horlanmış ama aynı zamanda beni ezmiş, horlamış, kişiliğimi teslim almaya kalkmış, sevgi sözcükleriyle yaşamımı tutsak etmiş adama. Biliyorum, beni seviyor ama sevgisi bile bir egemenlik belirtisi, bir başka buyruk. O dilediği gibi yaşadı, benim ise kendime ait bir dakikam, bir köşem olmadı. Onun kendine ait başarıları, anıları olabilir, benim onsuz anılarım olamaz. Toplum ölçülerine göre mutlu bir çifttik. Ama artık gittikçe sonuna yaklaşan yaşamıma bakınca neleri yitirdiğimi, nasıl bir tutsak ömrü sürdüğümü ve yanımda yatan adamın, kocamın en büyük aşkım ve de düşmanım olduğunu anlıyorum.” HHH Bu mektup eposta ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde geldi. Ben burada yazan kadının adını vermeyeceğim. Ne önemi var ki, kadının adı Ayşe de olabilir, Fatma da, Songül de, Mine de... Yenikapı’ya çekilenler hizmet araçlarıymış! İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, ihtiyaç fazlası olarak nitelediği ve Yenikapı Miting Alanı’na çektirdiği araçları araştırmak üzere kurulan İBB Meclisi Araştırma Komisyonu raporunu açıkladı. CHP ve İYİ Partili üyelerin şerh düştüğü raporda, “İhtiyaç fazlası olarak sergilenen araçların makam araçları olmadığı, hizmet araçları olduğu tespit edilmiştir” ifadeleri dikkat çekti. Raporda, “Araçların bir kısmının 24 Haziran 2019’dan sonra yapılan araç kiralama ihaleleri ile kurumlara alındığı ve ihtiyaç fazlası gibi gösterildiği tespit edilmiştir” denildi. l Haber Merkezi HTS kayıtları da Kuzu, ‘Bir kere ‘görüştüm’ dediği Zindaşti’yle Kuzu’yu yalanladı defalarca telefonda konuşmuş İranlı “uyuşturucu baronu” Naci Şerifi Zindaşti’yi tahliye ettirdiği iddia edilen eski AKP milletveki li ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politi kaları Kurulu üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun Zindaşti’yle kendisinin dediği gibi bir kere de ZEHRA ÖZDİLEK ğil, birçok kere görüştüğü ortaya çıktı. Polis fezlekesindeki HTS kayıtla rına göre Kuzu, 2015’ten sonra Zindaşti ve adamlarıyla defalar ca görüştü ya da mesajlaştı. Kayıtla ra göre Kuzu kendisini Zindaşti ile ta nıştıran A.U. isimli kadınla da sürek li irtibat halindeydi. Konuya ilişkin Twiter’dan “Kuzu ile kaç kere ve ni çin görüştünüz” sorumuzu yanıtlayan Zindaşti, “Ben yamyam değilim ki herkes ile görüşme hakkım var” dedi. Zindaşti’yi tahliye ettirdiği iddia edi len eski AKP milletvekili ve Cumhur başkanlığı Hukuk Politikaları Kuru lu üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun Zindaşti’yle yemek yerken çekilmiş fo toğraflarını gazetemiz ortaya çıkarmış tı. İddialarla ilgili “Şahsı asla tanımam ve olayla da hiçbir ilgim yoktur” açık laması yapan Kuzu, fotoğraflarının or taya çıkmasının ardından Zindaşti ile yemek yediğini kabul ederek “2011 ve ya 2014... Vatandaşlık için yardım is tedi. Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’ne müracaat etti. Ben de genel müdürü aradım, yardımcı olmalarını istedim. Müdür bir ay sonra bana döndü, “ho cam bu adamın sıkıntıları falan var” dedi bana. Ben de sıkıntı varsa kalsın dedim. Bir daha da görmedim adamı, ilk ve son görüşümdü” demişti. Defalarca görüşmüşler Zindaşti ve adamlarının polis tarafından el konulan telefonlarına ilişkin HTS kayıtları, Kuzu’nun “2011 veya 2014 bir kere görüştüm” sözlerinin doğru olmadığını ve çok kere görüştüğünü gözler önüne serdi. Polis fezlekesine Zindaşti ve adamlarının Kuzu Zindaşti Burhan Kuzu ‘BEN YAMYAM DEĞILIM’ Uyuşturucu baronu olduğu iddia edilen ve birçok cinayetten sorumlu tutulan Naci Şerifi Zindaşti, 19 Ekim 2018 tarihinde Silivri Cezaevi’nden tahliye olduktan sırra kadem bastı. Yurtdışında olduğu tahmin edilen Zindaşti’ye Twitter hesabı üzerinden ulaştık. Sorularımızı yanıtlayan Zindaşti, hakkındaki iddiaların doğru olmadığını savunurken “İddianamede FETÖ veya uyuşturucuyla ilgili tek bir suçlama yoktur. Asprinle dahi yakalanmadan baron yapıldım” dedi. “Elimden geldiğince uyuş turucu gibi zehir maddelerle mücadele ettim” diyen Zindaşti, “Neredesiniz, ne iş yapıyorsunuz” sorumuzu, “Türkiye’deki mal varlığıma tedbir konulduğu için, ayrıca rahat gezemediğim için, şu an an işsizim” diye yanıtladı. Burhan Kuzu ve hükümete yakın bazı isimlerle görüştüğü iddialarını hatırlattığımız Zindaşti, “Burhan Hoca konu ile ilgili açıklama yapmıştır, sanırım vatandaşlık için görüşmüştüm. Ben yamyam değilim ki herkes ile görüşme hakkım var” dedi. İFADE BİLE VERMEDİ Gazetecilerin suç üretilerek jet hızıyla tutuklandığı bir ortamda, hâkim ve savcıların ifadelerine karşın Burhan Kuzu soruşturmasında adım atılmadı. OdaTV, “Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine OdaTV ulaştı” haberini yayına koyduktan birkaç saat sonra soruşturma açıldı. Sadece 2 mezar ve “Teşkilat” yazan bir çelenk fotoğrafının yer aldığı haberin üzerinden 8 saat geçmeden gece saat 04.30’da evi basılarak gözaltına alınan Barış Terkoğlu ve muhabir Hülya Kılınç tutuklandı. Ardından Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Yeni Yaşam gazetesinin iki yöneticisi tutuklandı. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç hakkında 4 Mart’ta TBMM’de yaşanan tartışmanın üzerinden 24 saat geçmeden fezleke hazırlanarak Meclis’e gönderildi. 19 Ekim 2018’de Zindaşti’nin tahliyesi ile ilgili iddialar üzerine Kuzu hakkın da yaklaşık 1.5 yıl sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resmen inceleme başlatılmıştı. Özel Soruşturma Bürosu’nca yürütülen soruşturma kapsamında Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) görevlendirdiği müfettişlerce hakim ve savcıların ifadeleri alınmıştı. Hâkim ve savcıların ifadesi Kuzu’nun yargıya baskı yaptığını ortaya koymuştu. Haftalar geçti, ancak Kuzu henüz ifade bile vermedi. ile yaptığı telefon konuşmaları, mesajları girdi. Kayıtlarda 1 Kasım 2015’te Zindaşti’nin “5557” numaraları ile biten telefonundan Kuzu’ya “Hocam” yazarak bir video gönderdiği, buna karşılık Kuzu’nun “0290” numaraları ile biten telefonundan “Allah utandırmasın inşallah” yazdığı yer aldı. Zindaşti’nin Kuzu ile 9 Ekim 2015 tarihinde telefon konuşması yaptığı, adamı olan Ekrem Öztunç’a ait görünen “9999” numaraları ile biten telefonundan ise Kuzu ile 2016 yılı mart ayında 9 kere görüştüğü, 29 Mart 2016’da ise yine mesajlaş tığı ortaya çıktı. Ayrıca Zindaşti’nin şoförü olan ve ismi birçok cinayete karışan Ali Koçak’ın Burhan Kuzu ile 22 Eylül 2015 tarihinde telefon ile konuştuğuna ilişkin kayıtlar da yer aldı. Zindaşti’nin Kuzu ile kendisini tanıştırdığını iddia ettiği eski AKP Beşiktaş İlçe Teşkilatı üyesi A.U’nun Kuzu ile 2016 Mart ayında hemen hemen her gün görüştüğüne ilişkin kayıt ise dikkat çekti. Kuzu’nun telefonunun, Zindaşti’nin rehberinde “Burhan Kuzu Hocam” diye kayıtlı olduğu da görüldü. ‘Kuzu kuzu oturmuş garibim’ Ayrıca Kuzu’nun Zindaşti’yle yemek yerken çekilmiş fotoğraflarının 2011 veya 2014 yıllarında değil, Eylül 2015 tarihinde çekildiği ortaya çıktı. Fezlekede Zindaşti’nin telefonundan “Fardin Yeni” ismiyle kayıtlı kişiye Kuzu ile çekilmiş fotoğrafları attığı ve yazıştıkları yansıdı. “Fardin Yeni”nin yanıt olarak “Kuzu kuzu oturmuş garibim” dediği, Zindaşti’nin ise buna karşılık “Ya bizim hoca” dediği kayıtlarda görüldü. Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı’na ‘terör örgütüne üye olmak’ suçundan ceza Selçuk Mızraklı’ya 9 yıl 4 ay hapis HANÇERLI’YE VERILEN 6 AY HAPSE ONAMA Gezi Direnişi sırasında polisin attığı biber gazı kat Turan Hançerli, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) fişeğiyle başından vurulan İstanbul Şube Başkanı avu ve 269 gün komada kalan kat Gökmen Yeşil’e ‘‘gös Berkin Elvan’ın yaşamını teri ve yürüyüş kanununa yitirdiği gün olan 11 Mart muhalefet etme’’ ve “poli 2014’te, Avcılar’da pro se mukavemet” suçundan testo gösterileri yapılmış Küçükçekmece 4. Asliye tı. Olayla ilgili yapılan yargı Ceza Mahkemesi’nin ver lamada, protestolarda olası Turan Hançerli diği 1 yıl 8 aylık hapis ce hak ihlallerine karşı huku zası istinaf mahkemesin ki destek vermek üzere olay yerine de kısmen bozuldu. giden Avcılar Belediye Başkanı avu Mahkeme yargılanan isimlerin, “Gösteri kanuna muhalefet” suçlamasından beraatına hükmederken “polise mukavemet suçundan verilen 6 aylık hapis cezasını ise onadı. Ayrıca mahkeme, avukat Yeşil’in olay sırasında atılan gaz kapsülüne tekme atmasını ise meşru müdafaa olarak değerlendirdi. Dairenin kararının kesin hüküm olmadığı, tarafların Yargıtay’da temyiz yoluna da başvurabilecekleri belirtildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet İzmir’de ‘akıllı ulaşım sistemi’ için 28 takımın projeleri yarıştı ‘Gençlerimize güvenin’ İLAYDA KAYA Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın işbirliği ile İzmir’de “Akıllı Kent Dönüşümü İçin Öncelik: Akıllı Ulaşım Sistemi” ana teması ile “Hackathon Etkinliği” düzenlendi. Farklı illerden katılan 28 takım, İzmir Metro AŞ tarafından tespit edilen problemlere yönelik çözümler aradı. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Metro AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Tutan, UNDP Türkiye Temsilci Yardımcısı Seher Alacacı Arıner, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu, CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır’ın da katıldığı etkinliğin ilk gününde ise moderatörlüğü UNDP Türkiye’nin İyi Niyet Elçisi Mert Fırat yaptı. Etkinlikte konuşan Mahmut Özgener, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum” sözlerine atıfta bulunarak “Gençlerimize güvenin...’ Bu iki kelime aslında Cumhuriyetimizin vizyonunu, Dereceye giren takımlara para ödülü verildi. Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlere bıraktığı en önemli miras olan ulusal egemenliğimizi kısaca açıklıyor. Türkiye’nin siz gençlerin dinamizmine, yaratıcılıklarına, enerjilerine ihtiyacı var. Sizlerin hızlı düşünme, sorun çözme yeteneklerini kullanmazsak dünyanın hızla büyüyen ve gelişen ülkelerinden geri kalırız. Bu nedenle düzenlediğimiz bu Hackathon etkinliği bu vizyon için çok anlamlı” dedi. Seher Alacacı Arıner de “Pro jemiz kapsamında İzmir’de kurulacak ‘Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezleri’ ile ‘İnovasyon Merkezi’, şehrin ekonomisinin gelişimine katkı sağlayacak. Umarız burada bulunan çözümler diğer illerimizde de uygulanarak benzer sorunların çözülmesine katkı sağlar” ifadelerini kullandı. 24 saat aralıksız olarak çalışan ekipler ikinci gün ise hazırladıkları projeleri jüri üyelerine sundu. Ödül kazanan projeler Jürinin projeleri değerlendirmesinin ardından ulaşım sistemi ile ilgili işlemlerde kullanıcı odaklı, yapay zekâ temelli bir uygulama geliştiren “Metrobot” takımı birinci, Team256’nın, metro istasyonlarındaki yoğunlugu matematiksel verilerle analiz eden ve optimize edilmiş dinamik zaman çizelgeleri sunan projesi ise 2. oldu. “Esvision” takımı ise raylı ulaşımda binişlerde ve inişlerde yolcu trafiğini düzenlemek için trafik ışıkları benzeri uyarı sistemiyle 3. oldu. Takımlara para ödülü verildi. l İZMİR Yerine kayyım atandıktan sonra gözaltına alınan ve tutukla nan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapisle cezalandırıldı. Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen ka rar duruşmasına Mızraklı, Kayse ri 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İn faz Kurumu’ndan ses ve görün tü bilişim sistemiyle (SEGBİS) ka tılmayı reddetti. Cumhuriyet sav cısı, esas hakkındaki mütalaasın da Mızraklı’nın cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı yö nünde görüş bil dirdi. Avukatları Mızraklı’nın tah liyesi yönünde karar verilmesi ni talep etti. Mahkeme he yeti, Mızraklı’yı “silahlı terör örgütüne üye ol Selçuk Mızraklı mak” suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapisle cezalandırdı. 31 Mart ye rel seçimlerinde HDP’den Di yarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve 19 Ağustos 2019’da İçişleri Bakanlığı’nca gö revden alınan Mızraklı, hakkın da yürütülen terör soruşturma sı kapsamında 21 Ekim 2019’da gözaltına alınmıştı. Mızraklı, Diyarbakır’da HDP’den yüzde 62.93 oy oranıyla büyükşehir be lediye başkanı seçilmişti. İddianameden... Mızraklı hakkında hazırlanan iddianamede, Mardin’in Nusaybin ilçesinde güvenlik güçlerine teslim olan “Bermal” kod isimli terörist H.B.A’nın ifadeleri yer almış, H.B.A., ifadesinde Mızraklı’yı Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) toplantılarına katılmak, terör örgütü PKK/KCK yöneticileri ile görüşmekle suçlamıştı. İddianamede, Mızraklı’nın terörist cenazesi taziyesine katıldığı belirtilmişti. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle