18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 9 ŞUBAT 2020 PAZAR EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER Doğru bir karar ama çok geç Bu kararın yıllar önce alınması ge rekirdi. Yandaş medya, gencecik insanlar Gezi protestolarında can verirken sus tuğunda, CNN TÜRK boykotu, Kumpas davaları sırasında iktidar partisinin borazanı gibi işlev gördüğünde, farklı sesler ve tek koro Laikliğin altı oyulurken gericiliğe çanak tuttuğunda, Yıl 2013. Tarih 31 Mayıs... Gezi Parkı Direnişi’nde olaylar arttığı sırada uluslararası medya olayları haberleştirirken, CNN TÜRK, Habertürk, NTV gibi ulusal haber kanallarında konuy Gerçekleri değil, iktidar propagandasını sistematik olarak pompalayıp “gerçeklik sonrası” dönemi yarattığında alınması gerekirdi. Belli ki yayınlarda hedef doğrudan CHP ve CHP’liler olunca bu karar alınmış. la ilgisiz programlar yayımlandı. Hatta CNN TÜRK, penguen belgeseli ya CHP’nin kararı ayrıca eksiktir yımlayarak “penguen medyasını” türetti. Çünkü yayınlarıyla kamu yararını değil, Tarih 2 Haziran... O dönem Başbakan olan RTE, Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programına konuk oldu. Teke Tek adlı program Habertürk, Bloomberg HT ve Show TV kanallarında da ortak yayımlandı. Erdoğan, programda içki içenlere alkolik yaftası yapıştırmış, protestolara karşı kışkırtıcı ifadaler kullanmış, Fatih Altaylı ise çanak sorular soran bir tavır almıştı. Holding medyasının Gezi Parkı olayları sırasındaki taraflı yayınlarını protesto edenler, Habertürk’e yürümüş, binanın önünde “Fatih Altaylı bize de sorsana, canlı yayın kaç para” sloganları atmıştı. O gün o kanalı televizyonumda ayarlı kanallar arasından sildim. HHH iktidarın çıkarlarını gözetir hale gelen sadece bir kanal değil, tüm yandaş medya ve iktidar medyasıdır. Kılıçdaroğlu, “CNN kanalının uluslararası bir markası var. O markanın da kendine özgü bir ağırlığı var dünya kamuoyunda. O ağırlığını da büyük ölçüde CNN TÜRK kaybettirdi” diyor. CNN, Türkiye’de pek çok insanın sandığı gibi saygın bir TV kanalı değildir. Irak savaşı sırasında, kitle imha silahları konusunda yaptıkları yalan haberlerle nasıl yüz binlerce insanın ölümüne yol açan savaşı körüklediklerini “30 Saniyede Bush” adlı kitabımda anlatmıştım. CNN’in sorumluları da ellerinde hiç çıkmayacak kanla dolaşıyor. Tarih 3 Haziran... Bu kez Gezi Parkı ile ilgili taraflı haber Meslek etiğine karşı leri yüzünden NTV ve Sabah gazetesinin patronun çıkarı önünde protestolar gerçekleştirildi. Sokaklarda “Parasını versek bize de ha ber yapar mısın NTV!”, “Bu da mı haber değil NTV”, “Satılmış medya!” sloganları yankılanıyordu. Kuruluşundan itibaren çalışıp 2001’de kovulduğum NTV’yi de o gün televizyonumdan sildim. Sonrasında Kabataş yalanı ve üretilen sahte haber silsilesine tanık olduk. Mesleğim adına çok utandım. İnsan olarak çok öfkelendim. Bir kısmı “yandaş medya” tanımına uyan, bir kısmı da doğrudan iktidarın sesi olan medya organlarının hepsini ben Gezi döneminde sildim. Hiçbirinin sosyal medya hesabını hiçbir zaman takibe almadım. Bu olaylardan yaklaşık 7 yıl sonra ana muhalefet partisi CHP, sadece CNN TÜRK’ü boykot kararı aldı. Kılıçdaroğlu’nun boykotun nedenine dair açıklaması şöyle: “CHP’lilere nasıl tuzak kurabiliriz diye özel bir yayın politikası izlendiğine tanık olduk. CNN Türk’ün tarafsız yayın yapıyormuş gibi yaparak A Haber tarzı yayın yapmasını Şimdi herkes boykot kararının ne kadar sürdürülebileceğini, seçim döneminde nasıl bir tavır benimseneceğini, CHP’nin basın toplantılarına CNN TÜRK muhabirlerinin alınıp alınmayacağını merak ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, “Biz kinci bir parti değiliz. Prensiplerimiz var. Eğer hatalarının farkına varıp, objektif olmaya karar verirlerse bir kez daha değerlendiririz” demiş. Bunun kincilik ile ilgisi yok. Gezi Parkı protestolarından bu yana medyadaki kirliliğe karşı tutarlı bir duruş sergilemekle ilgisi var. Yandaş medya birden tavır değiştirip halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına saygı mı duyacak? Patronları aniden iktidar ile iş ilişkilerini dondurup evrensel gazetecilik ilkelerini mi önemseyecek? Meslek etiği birden holding çıkarlarının önüne mi geçecek? Hiçbirinin olacağını düşünmüyorum. Yandaş holding medyasında farklı sesler var gibi görünse de tek koro kabul etmiyoruz.” vardır: O da iktidar korosudur. Bakan yardımcısının odasındaki Abdülhamit ve Erdoğan fotoğraflarına tepki ‘GÖREVDEN ALINMALI’ SEYHAN AVŞAR / ZEHRA ÖZDİLEK Sağlık Bakanı Yardımcısı Halil Eldemir’in makam odasında Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının asılı olduğunun ortaya çıkmasına sosyal medya kullanıcılarından ve Cumhuriyet kadınlarından büyük tepkisini çekti. ‘KORUYACAĞIZ’ Nazan Moroğlu (İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü): Laik, demokratik Cumhuriyetimize dıştan ve içten çok yönlü saldırılar yapılıyor. Kurucu değerlerimize sahip çıkan yurttaşlar Atatürk ilke ve devrimlerini korumak için mücadeleyi sürdürüyor. En büyük mücadeleyi Atatürk devrimleri sayesinde Türkiye’de birey olarak eşit haklara sahip olan biz kadınlar veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Kurucu değerlerimizden geriye gidişten kaygılıyız ancak sahip çıkmakta ve korumakta kararlıyız. ‘GERICI ANLAYIŞ’ Prof. Dr. Necla Arat (Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı): Bu adamlardan her şey beklenir. Başlangıçtan beri niyetlerinin ne olduğunu, kendilerini Osmanlıcı olarak tanıttıklarını, Abdülhamit için “yüce Hakan” deyimini kullandıklarını biliyoruz. Gerici bir anlayış. Bu gibi durumlarda kamuoyunun daha duyarlı davranıp tepkisini ortaya koyması gerekiyor. Bu fotoğraf meselesinde geçmişte de çok açıkları oldu. O kesimlerde bariz bir Atatürk düşmanlığı yaşanıyor. Bunun orta FOTOĞRAFI ALİNUR AKTAŞ PAYLAŞTI AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Alinur Aktaş geçen gün Sağlık Bakanı Yardımcısı Halil Eldemir’i makam odasında ziyaret etmiş, odada çekilen fotoğrafı kişisel sosyal medya hesabından paylaşmıştı. Eldemir’in makam odasında Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafının asılı olduğu söz konusu fotoğraf paylaşımıyla ortaya çıkmıştı. Aktaş’ın yerel seçim sürecinde ise İnegöl’de yurttaşlara yaptığı konuşmada CHP’li eski Nilüfer Belediye Baş kanı ve Bursa Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Bozbey’i eleştirerek Türk aydınları şu sözlerle hedef almıştı: “20 senedir Nilüfer’de belediye başkanlığı yapıyorsun. Arkadaş hangi caddeye, hangi kültür merkezine bir tane Allah dostunun, bir tane padişahın, bir tane Türk büyüğünün ismini verdin ya. Nerede devlete ve bayrağa savaş açmış Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Nâzım Hikmet, Bahriye Üçok’un, nerede dinle diyanetle problemi olan adam varsa hepsinin ismini belirli merkezlere verdin.” dan kalkması için hepimizin mücadele etmesi gerekiyor. ‘YOK EDEMEZLER’ Şenal Sarıhan (Eski CHP milletvekili): Cumhuriyet değerleriyle, Mustafa Kemal Atatütürk’ün önderliğiyle onun Cumhuriyet devrimlerinin inşasının Başkomutanı oluşuyla hesaplaşmak isteyen, onu göz ardı etmek isteyen bir anlayış var. Fotoğ raf meselesi artık ikincil hale gelmiş durumda. Uzun zamandır Milli Eğitim Bakanlığı’nda etkinliklerin başlayarak bütün bakanlıklarda yürütülen tarz ve yöntem Cumhurbaşkanının dilindeki yaklaşım, anlatım büyük bir hesaplaşmanın yansıması olarak görülüyor. İnsanların özümsediği değerleri var. O değerleri yok etmek Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna önderlik etmiş bir insanı yok etmek mümkün değil. l İSTANBUL CUMHURİYET HALK PARTİSİ 37. OLAĞAN KURULTAY ÇAĞRISI Cumhuriyet Halk Partisi’nin 37. Olağan Kurultayı, 2829 Mart 2020 tarihlerinde saat: 10.00’da, Ankara Spor Salonu’nda (Gar MeydanıUlus) aşağıda yazılı gündem maddelerini görüşmek üzere toplanacaktır. İlk toplantıda çoğunluğun sağlanamaması halinde ikinci toplantı 29 Mart 2020 saat: 10.00’da aynı yerde, aynı gündemle yapılacaktır. Sevgi ve Saygılarımla Kemal KILIÇDAROĞLU CHP Genel Başkanı GÜNDEM: 1. Açılış 2. Saygı Duruşu İstiklal Marşı 3. Kurultay Başkanlık Kurulu Seçimi (1 Başkan, 2 Başkan Yardımcısı, 6 Yazman) 4. Genel Başkanın açış konuşması 5. Kurultay Komisyonlarının oluşturulması (Sonuç Bildirgesi Komisyonu) 6. Çalışma ve Hesap Raporlarının okunması, görüşülmesi ve oylanması 7. Kurultay Sonuç Bildirgesinin görüşülmesi ve oylanması 8. Genel Başkan Seçimi 9. Parti Meclisi asıl ve yedek üyeleri ile Yüksek Disiplin Kurulu asıl ve yedek üyeleri seçimi 10. Kapanış İstismara uğrayan ve suça sürüklenen çocuk sayısı arttı UTANÇ RAPORU Ayrımcılığa maruz kalan, istismar edilen, öldürü len, şiddete uğrayan, ti cari olarak sö mürülen, ihmal edilen çocukla rın sayısı her SEYHAN AVŞAR geçen gün artıyor. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi çarpıcı bir rapor hazırladı. SON İKİ YILDA PATLAMA n Rapora göre 10142019 yılları arasında İstanbul Barosu farklı suç tipleri konu olmak üzere toplamda 95 bin 959 mağdur çocuğun soruşturma aşamasında avukat görevlendirdi. Kovuşturma aşamasını da katınca bu veri 141 bin 24 olarak tespit edildi. 20082019 yıllarında görevlendirme yapılan mağdur çocuk oranının ise 34 bin 278 olduğunun belirtildiği raporda son iki sene içerisindeki mağdur çocuk sayısının arttığı gözlemlendi. Ayrıca, 2019 yılında avukat görevlendirilen mağdur çocukların yüzde 80’lik kısmının 1218 yaş aralığında olduğu kaydedildi. n 20182019 aralığında soruşturma aşamasında avukat görevlendirilen 12 yaş altı 2 bin 647 mağdur kız çocuğundan 1053’üne yapılan yapılan avukat atamaları çocuğun cinsel istismarı nedeniyle yapıldığı raporda yer aldı. CİNSEL İSTİSMAR OLAYLARI ARTTI n 20142019 arasında çocuğun cinsel istismarı suçu sebebiyle ile sadece soruşturma aşamasında toplam 10 bin 844 mağdur çocuğa avukat görevlendirildi. 20142017 yılları arasında bu sayı 5 bin 590 iken 20182019 arasında ise bu sayının 5 bin 254 olduğu kaydedildi. 20142019 yıllarında soruşturma ve kovuşturma aşamasında ise avukat atanan toplam mağdur çocuk sayısı ise 18 bin 430. n Raporda istismara maruz kalan çocukların yüzde 80’lik kısmını kız çocuklarının yüzde 20’lik kısmını ise erkek çocuklarının oluşturduğu aktarıldı. Mağdur kız çocuklarının yüzde 50’lik kısmının ise 1215 yaş arasında olduğuna dikkat çekilirken, mağdur erkek çocuklarının yüzde 55’lik kısmının 12 yaşın altındaki erkek çocuklardan oluştuğu öğrenildi. n 2019 yılında ise baro, cinsel istismara maruz kalan 2 bin 562 çocuk için avukat görevlendirdi. Mağdur çocukların yüzde 85’i kız çocuklarıyken, yüzde 45’lik kısmı ise 1215 yaş arasındaki çocuklar. ‘SUÇA SÜRÜKLENEN 211 BİN 495 ÇOCUK’ n 20142019 yılları arasında soruşturma ve kovuşturma aşamasında toplam 211 bin 495 suça sürüklenen çocuk için müdafi görevlendirildi. Bu çocukların yüzde 60’ı 1518 yaş arası çocuklardan oluşurken, bu çocukların yüzde 60’lık kısmının hırsızlık ve yaralanma suçlarına karıştıkları belirtildi. n 12 yaşından küçük çocukların cezai ehliyetinin olmamasına rağmen, 20142019 yılları arasında 12 yaşından küçük toplam 878 çocuğa kovuşturma aşamasında avukat görevlendirildiğinin aktarıldığı raporda bu rakamın 2014’te 24 iken, 2019’da 233’e çıktığı kaydedildi. Bu veriler TCK’deki çocukların cezai ihliyetine ilişkin düzenlemedeki çelişkileri de ortaya koydu. n 2019’da ise 17 bin 821 suça süreklenen çocuk için avukat atandı. 540 müdafi 12 yaşından küçük çocuklar için görevlendirildi. n 20142019 arasında uyuşturucu bulundurma suçu nedeniyle karakol ve dava sürecinde 8 bin 783 çocuk için avukat görevlendirildi. Bu verinin yüzde 96’sını ise erkek çocukları oluşturmakta. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle