18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 9 ŞUBAT 2020 PAZAR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Aynı zamanda eğitmen olan sanatçı, sekiz hafta boyunca çocuklarla çalışacak. KÜLTÜR O bir ‘Hayal Kurucu’ Uzun yıllardır çocuk tiyatrosu alanında üretim ve araştırmalar yapan Mehmet Erbil, bu konuda uzmanlaşarak Türkiye’de kendine öz gü, alternatif bir çocuk tiyatrosu di li oluşturdu. Didaktik olmayan, çocuk ların hayal gücünü ve ya ratıcılığını güçlendirmeye odaklanarak yeni oyunlar yazıp sahneliyor. “Bizi Önemli Kişiler İzli ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK yor” sloganını prensip edinen sanatçı, son üç yılda, çocuk oyunları dalında, Direklerarası Seyirci Ödülleri gibi pek çok ödüle değer görüldü. Erbil’in, “Yaratıcı Drama ve Ma sal Atölyesi” bugün İstanbul Oyun cak Müzesi’nde başlıyor. Sekiz hafta sürecek olan atölye, pazar günleri sa at 10.3011.30 saatleri arasında yapı lacak. Erbil, 46 yaş arası çocukların var ol duğu bu atölyede dramanın bu yaş gu bunda daha fazla etkili olduğunu söy lüyor. Erbil, “Bir çocuk kişisel karak ter gelişimini 2 ile 6 yaş arasında, yani 4 yıllık süre içerisinde tamamlar. Bu da benim için çok değerli ve kıymet li; bu noktada çocuğun karakter gelişi mini tamamlarken ya da o gelişim sü recinde onlara küçük de olsa dokunuş larda bulunmak; sanat adına, bireysel lik adına, gelişim adına, duygularını ifade etmek adına önemli. O yüzden bu yaş grubunu tercih ediyorum” diyor. Erbil, 15 yıldır çocuklar için tiyat ro yapıyor. Tiyatrosunun adı “Hayal baz Tiyatro”, hayal kurucu anlamı na geliyor. Dünyanın en büyük ha yal kurucuları elbette çocuklar ve Erbil’in de çıkış noktası, ilham aldık ları onlar. Erbil, “Çocuklardan çok daha etkilenip onlarla projeler geliş tiriyorum. Oyunlarımı yazarken bir çok noktada anaokulunda eğitmenlik yapıyorum ve bu esnada derslerim de geliştirdiğim yaratıcı obje ve ma sal, çocukların gündemleri ve sorun Mehmet Erbil’in, “Yaratıcı Drama ve Masal Atölyesi” bugün İstanbul Oyuncak Müzesi’nde başlıyor. Amaç çocuk yaratıcılığı ve farklılığının güçlendirilmesi ve duygusal ve sanatsal gelişim. Mehmet Erbil, 15 yıldır “Hayalbaz Tiyatro” adıyla çocuklar için tiyatro yapıyor. ları ile ilgili oluyor. Özellikle bu yaş grubuyla çalışırken pedagojik altyapısı olan bir çalışmayla hazırlıklarımı sürdürüyorum, geliştiriyorum ve sonra onlara sunuyorum” diyor. ‘Gelişimde önemi büyük’ Bugün başlayan atölye için Erbil, “8 hafta boyunca bu anlattıklarım üzerinden hareket ederek küçük bir modül bırakıyorum onlara. Ve süre içerisinde atölye devam ederken katılıma devam etmek, tekrarlamak isteyen bir sürü öğrencim oluyor. Çünkü tekrarı olan şey çocukta işleyen ve öğrenimini geliştiren bir durum. Siz de dikkat ederseniz çocuklar dinledikleri bir şarkıyı, masalları tekrar tekrar dinleyebiliyor. Ama en nihayetinde drama farklı içerikler barındırdığı için çok fazla tekrara düşmüyor ama tekrarladığımız egzersizler, çalışmalar da mutlaka var. Onların sevdiği ve ısrarla istedikleri egzersizler yapılıyor” diyor. Erbil gelen talepler doğrultusunda 7 yaş üstünde çocuklar için bir de tiyatro atölyesi yapmaya karar vermiş. 710 yaş arası bir tiyatro çalışması, bütünüyle sahne deneyimi, diksiyon, konuşma, ifade biçimi, doğaçlama ile gelişecek olan bir atölye olacak. Dramanın çocuğun sosyal, duygusal ve sanatsal gelişimi açısından çok önemli olduğunu söyleyen Erbil, “Drama, farklı sanat disiplinlerinin bir araya geldiği bir oyun düzeneği: tiyatro, canlandırma, müzik, ritim, tasarım, kukla var; bu yolla çocuğun gelişiminde öncülük ediliyor. Bu çalışmalar, drama eğitmeni tarafından yapılıyor ve bütün itibarıyla bir yönelimle gerçekleşiyor” diyor. FARKINDALIK YARATMA ADINA... E ğitmen ve oyuncu Mehmet Erbil, ilk etapta yaptığı çalışmalarda tanışma egzersizleri ve oyun kavramı içerisinde ilerlediklerinin altını çiziyor. Erbil, “Çocuklardaki farklılıklar üzerine müfredatı biraz da doğaçlamaya bırakıyorum. Doğaçlama çok önemli, çünkü dünyanın en büyük yaratıcı zihni çocuklarda ve onların yaratıcılıklarının biraz farkına vardırmak adına çalışmalar gerçekleştiriliyor. Alt kimlikler üzerinden farklı hayvan çalışmaları, hayvan postürleri, hayvan duyguları, hayvan biçimleri üzerinden gidiyoruz; bu da kendisinin dışında farklı varlıkların, farklı insanların, hayvanların bütün olarak nesnel objeler ve hayatında etrafında gördüğü iletişim kurduğu veya kurmadığı; bütün dünya ile birliktelik sağlamasını öngörüyor bu çalışmalar” diyor. Leyla Gencer’in belgeseli Samsun’da CEMİL CİĞERİM 20. yüzyılın en önemli opera sanatçılarından Leyla Gencer’in hayatı, 11 Şubat Salı günü saat 20.00’de “Leyla Gencer Belgesel Gösterimi” ile Samsun Devlet Opera ve Balesi Aydın Gün Sahnesi’nde. Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği en yetenekli sanatçılardan biri olan Leyla Gencer’in anısına hazırlanan “Leyla Gencer: La Diva Turca” belge seli, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) katkılarıyla gösterimi yapacak. “Leyla Gencer: La Diva Turca” belgeselinin yönetmeni Selçuk Metin, metin yazarı ve senaristi gazetemiz yazarı Zeynep Oral, görüntü yönetmeni Gökhan Turnalı. Ünlü oyuncu Halit Ergenç’in sesiyle izleyenlerle buluşan belgeselde, Leyla Gencer’in hayatına bire bir dokunmuş isimler kendi gözlerinden unutulmaz sanatçıyı anlatıyor. Belgesel öncesi Leyla Gencer’in repertuvarından seçilen eserlerden oluşan mini bir konserin seslendirileceği etkinlikte Samsun Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı soprano Mine Kurtoğlu’na Samsun Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Piyanist Nona Tsutskrizidze eşlik edecek. Gösterim sonrası; belgeselin yönetmeni Selçuk Metin, sanatseverler ile söyleşi yapacak. Zeynep Oral ise sağlık sorunları nedeniyle etkinliğe katılamayacak. l SAMSUN Bakırköy Cem Karaca’yı unutmadı! Bakırköylü Sanatçılar Derneği (BASAD), kurucularından olan Cem Karaca için yarın akşam saat 20.00’de anma gecesi düzenliyor. Bakırköy Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenecek gecede pek çok ünlü müzisyen ve grup sahne alacak. Anma gecesi, Genco Sabancı’nın koleksiyonundan oluşan “Fotoğraflarla Cem Karaca” sergisinin açılmasıyla başlayacak. Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, BASAD Başkanı A. İlhan Gü lek, Genco Sabancı ve Nihat Şahin’in konuş macı olduğu gecede Devil, Muzaffer Uludağ, Tarkan Çakır Band ve Grand Father sahneye çıkacak. BASAD Başkanı A. İlhan Gülek, “Kurucularımızdan Cem Karaca’yı hiç unutmadık ve her yıl onu anıyoruz. Aramızdan ayrılışının 16. yılında da onunla vakit geçirmek, onun sesi, sözü ve müziğiyle halkımıza seslenmek istedik” dedi. Katılımın ücretsiz olduğu anma gecesi, İBB’nin Bakırköy Yenimahallede’ki Cem Karaca Kültür Merkezi’nde yapılacak. CRR’DE KLASIK TÜRK MÜZIĞI KONSERLERİ Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda bugün iki Türk müziği konseri art arda izlenecek. İlk konseri Mehmet Güntekin yönetiminde Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu saat 11.30’da verecek. “Ferahfezâ ve Mâhur” başlıklı konserin solist sanatçıları; Demet Gürsoy ve Birol Yayla (tanbur), Salih Bilgin (ney), Yağmur Damla Bilgin (kemençe). İkinci konser “Klasikten Günümüze İstanbullu Şarkılar” tanburi, şef Hakan Talu yönetiminde saat 20.00’de verilecek. Solist sanatçılar; Münip Utandı, Güzin Değişmez, Canan Sezgin Geylan, Çiğdem Yarkın, Gül Yazıcı, Bekir Ünlüataer, Atakan Akdaş ve Yahya Geylan. Konserde Münir Nurettin Selçuk’tan “Kalamış” ve “Hatırla Maziyi”, Sadettin Kaynak’tan “Menekşelendi Sular” şarkılarının da olduğu geniş bir repertuvar icra edilecek. ACI KAYBIMIZ Merhum Osman Nuri Torun’un eşi, annemiz CİHAT TORUN’u kaybettik. Cenazesi 10.02.2020 Pazartesi günü (yarın) Bodrum Bitez Adliye Camisi’nde kılınacak ikindi namazından sonra Bitez Mezarlığı’na defnedilecektir. Çocukları: Ali, Eren, Erhan Torun [email protected] Şevket Akıncı ‘Radyo Ekoton’ (Kalan) Gitarcı, besteci, yapımcı Şevket Akıncı, 1996 yılında “Uçurumda Açan” adında bir şarkı albümü yapmış, zamanında pek ses getirmemiş, ama yıllar sonra bu çalışma kült olmuştu. Şarkı yazarlığı Şevket’in ilk göz ağrısıydı aslında ama sonuç itibarıyla bu hüviyet kesintiye uğramıştı; ta ki Başak Yavuz’un onu önce radyo programına, ardından Bi Şarkım Var gecesine davet ederek şarkılarını söyletmesiyle, içindeki şarkı yazarlığı yeniden uyanana değin. 23 yıl sonra gelen şarkı albümü “Radyo Ekoton”da sayısız insanın emeği var, ama başta sayılması gereken isim Cansun Küçüktürk. Çünkü bunları kaydetmeyi teklif eden, kayıtları kendi evinde gerçekleştirip ardından miks ve mastering’i yapan o. Albümün adını öneren ise Orçun Baştürk, aynı zamanda bir parçaya remiks yapmış. O yüzden albümün kolektif bir ruhu var; her ne kadar şarkıların kişisel bir içeriği olsa da... Yeni şarkılar eskisi gibi değil, aradaki zamana sığdırılmış avangard projelerinin tesiri var üzerlerinde. Alışıldık şarkı formatının uzağında, çoğu nakaratsız ve standart dışı. Bazıları okumalardan oluşmuş. Şimdilerde moda olmuş “bağımsız” geçinenlerin palavrasını boş verin: illa gerçekten bağımsız bir albüm dinlemek istiyorsanız adres “Radyo Ekoton”. Harakiri Ensemble ‘Heavy Mental’ (SCP) Yetenekli gitarcı Tanju Eren’in içinde olduğu ANG (Artık Nereye Giderse) adında bir topluluk vardı. Davulcu Bilge Candan’ın katılımından bir konser sonra topluluk dağılmış, ama iyi anlaşan Tanju ile Bilge piyasa dışı, modern avangard müzik yapmak üzere sözleşmişti. Bilge, basçı Mümtaz Solmaz’ı tavsiye edince 2019 Şubat’ında Harakiri Ensemble kurulmuş oldu. Dört saatlik kaptırmaca prova sonrasında kimyanın tuttuğunu görünce, (biraz da ultralight pilotu olan Mümtaz’ın iş icabı yaz boyu İstanbul’da olmayacağını düşününce) hemen kayda girdiler, altı parçalık ilk albümü bir günde kaydettiler. Tanju da çıkan kayıtları yaz boyu miksledi, herkesten onayı alınca son şeklini verdi. Yetmişlerin prog’undan baba rock müziğine kadar uzanan bir çizgide, kurallara, akorlara, kalıplara bağlı kalmadan çalıyorlar. Albüm, doğaçlama oturumların ürünü. Ortaya çıkan müzik doğal bir seleksiyonda şekillenmiş. Overdub yok, tamamı canlı. Mükemmeliyetçilik yok, sınır yok, müzisyenler arası ego yok; her şey anlık yaratıcılığın ellerinde. Sadece müzikal bir beraberlik ve ruhsal bir yolculuk. Dar bir dinleyici profiline hitap ediyor Harakiri Ensemble, ama kesinlikle snop ve elit değil; sonuna kadar özgür ve kaliteli. Oktayoğlu’nun ilk albümü çıktı Emre Oktayoğlu’nun ilk albümü “Yüzündeki Güneş”, Ada Müzik etiketiyle yayımlandı. Yıllardır İstanbul 12 Orkestrası’nda albüm ve sahne çalışmalarında bulunan müzisyen ilk teklisi “Film Bitti” ile dikkat çekmişti. Albümde toplam 10 şarkı bulunuyor. Oktayoğlu’nun, albümdeki düzenlemelerin yanı sıra piyano ve gitarlarda da imzası var. Albümde Çağrı Çığ Sığırcı’ya ait “Merhaba Yalnızlık” şarkısı dışında, tüm besteler Emre Oktayoğlu’na ait. Melek Mosso’nun kendi şarkıları Yaptığı yeniden yorumlarla büyük bir çıkış yakalayan Melek Mosso, kendi adını taşıyan beş şarkılık mini albümüyle tüm dijital platformlarda yerini aldı. Sony Music etiketiyle yayımlanan albümdeki şarkıların söz ve bestesi Melek Mosso’ya, düzenlemeler Sabi Saltiel, Velican Sagun ve müzisyenin kendisine ait. Kozmos ve Khontkar bir arada Kozmos, Anıl Piyancı ile düetinden sonra trap müziğin başarılı isimlerinden Khontkar’la yaptığı yeni şarkısını dinleyiciyle buluşturdu. Bestesi ve düzenlemesi Kozmos’a ait olan “Umrumda Değil” şarkısının sözünü ikili beraber yazdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle