18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 23 ŞUBAT 2020 PAZAR EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/yorum Dualarla uyuturum seni... Bugün ne Osman Kavala’nın yeniden tutuklanmasına, ne intiharlara, ne kadın cinayetlerine ne de yüksekten düşüp ölen bir işçinin arkadaşlarının aynı mekânda işçinin ölüsü dururken çalıştırılmalarına girmek istemiyorum. Ülkemle ilgili çok önemli bir gerçeği keşfettim, bugün bu müthiş keşfimden söz etmek istiyorum. Şu yaşlı dünyamız usul usul can çekişiyor. Bu nedenle durumun vahametini kavrayanlar dünya karbon üretimini azaltmaya çalışıyor, güneşin burnunun ucunu gösterdiği Almanya güneş enerjisini maksimum seviyeye taşımış, yakında nükleer santralları bir bir kapatacakmış. Pek çok ülkede teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan yepyeni bir sınıfı (bu sınıfa gereksizler deniyor), yeniden üretime katmak için çalışma saatlerini dört saate indirmek ve tatil günlerini 3 güne çıkarmak gibi düzenlemeler yapılıyor. Dünyanın oksijenden sonra en kıymetli nesnesi olan su için inanılmaz bir savaş sürdürülüyor. Bu arada önemli bir bilgi; ülkemizi su zengini sanan pek çok kişi var, öyle değil, su için şimdiden önemli çalışmaların yapılması gerek. Bunları neden söyledim, ülkemizdeki vurdumduymazlığa sürekli şaşırdığım için. Sonra bir de baktım, biz hemen her meseleyi çözmüşüz. Neredeyse dünyaya örnek olacak durumdayız, siz de şaşırın. Şimdi kaçınızın haberi var, internet hemen her konuda insanlara yardım etmek için kurulmuş dua sitelerinden geçilmiyor. Hepimiz yağmur duasına çıkan, toprağa doğru yağmur yağarmış gibi ellerini sallayan, dua eden kalabalıkları görmüşsünüzdür. Yağmur duasına çıkanların yanı sıra bu günlerde topluca afet kaçırma duasına çıkanlar var. Bunların sayıları az değil. Şimdi internetteki duacılar, işi daha da ileri götürmüşler ve tüm ana meselelerimizi çözmüşler. Bu çözüm öneren sitelerin sayısı bini geçiyor. Peki diyeceksiniz, işte insanlara yardım ediyorlar, ne var bunda? Meselenin ince noktası bunların pek çoğunun paralı olması ya da ilanlardan para kazanmaları. Şimdi sizlere bu dua siteleri nelerde yardımcı oluyor onları tek tek sayacağım. Bu iyiliğimi unutmayın. KISMET AÇMA DUALARI: Görücü usulü evlenmeler azalınca, insanları bir evde kalma korkusu sardı. Bu ülkede özellikle evde kalmış kadın vatandaşa ne gözle bakıldığını hepimiz biliriz. Şimdi diyeceksiniz ki, eş bulan internet siteleri var. Doğrudur, ama herkes o internet sitelerine girecek kadar cesur olmayabilir. Bu nedenden bizim “kısmet açma” sitelerindeki dualara ihtiyacımız var. Bunlara girip baktım, en az dört duayı ezberlemeniz gerek. Dualar Arapça ve Türkçe ne demeye geldiği yazılı. Ve her dua ya Allah ya da peygamber tarafından sitelere gönderilmiş. Yani kutsal bir kitabın yani Kuran’ın hiçbir yerinde bu dualarla ilgili tek satır yok. Olsun. Önemli not, bu duaları günde en az 70 defa okumanız gerekiyor. ÇOCUK YAPMA DUALARI: Şimdi bizim ülkemizde çocuk yapm, evliliğin taçlanması için gereklidir. Ancak bazı çiftlerin doğal yolla çocuk yapması mümkün olmaz. Teknoloji onlara bu fırsatı başarıyla verebilir ancak bu işlemler oldukça pahalı, tamam diyeceksiniz ki, göbeğe muska yazan hocalar var, o hocalar da her seferinde en az 300 lira alıyor. Durum vahim öyleyse gelsin çocuk yapma siteleri. Burada işler daha kolay, para daha az. Ama kadınların duaları okuyabilmeleri için ceplerinde dua yazan kâğıtlarla dolaşmaları gerek. Çünkü her duanın en az günde 200 defa okunması gerekiyor. Tabii bu dualar Kuran’da yok. VE İŞ BULMA DUALARI: İşte en can alıcı noktaya geldik. Binlerce sitede iş bulan dualar yayımlanıyor ve buralara giren kişi sayısı Google’ın verdiği bilgiye göre 1 milyon 308 bini geçmiş. Resmi rakamlarla 4 milyon civarında işsizimiz var. Bu bilineni, evet onların büyük bir miktarı İş ve İşçi Bulma Kurumu’na müracaat etmenin anlamsızlığıyla karşılaşınca belki tutar diyerek kendilerini iş bulma dualarına vurmuşlar. Kuran yazıldığında elbette dünyada bu kadar çok işsiz yoktu. Dünyanın nüfusu 7 milyarı bulmamıştı. Bu nedenle Kuran’da işsizlik üstüne dua yok. Ama sitelerdeki duaların Türkçesini okuduğunuzda şaşırmamak elde değil. Sanki o duaları çağımız iletişimini kavramış yaşam koçları yazmış gibi. Ben dua sitelerinin birkaç tanesini yazdım. Zengin olmak için, kocayı metresinden ayırmak için, kaynanayı etkisiz bırakmak için, aklınıza ne geliyorsa onun için dua öğreten siteler var. Fal sitelerinden söz bile etmedim. Kahve içip fotoğrafını siteye yolluyorsunuz, site size geleceğinizi okuyuveriyor. Tabii para karşılığı. Son söz: Denize düşen yılana sarılırmış, biz de dualara sarılıyoruz. Burası Türkiye, biz bize benzeriz. 23 ŞUBAT 2020 SAYI: 34472 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:17 07:42 13:23 16:23 18:53 20:13 Ankara 06:02 07:25 13:07 16:09 18:39 19:57 İzmir 06:25 07:46 13:30 16:34 19:04 20:20 1946’da Hasan Âli Yücel’in yerine Milli Eğitim Bakanlığı’na gerici ve tutucu Reşat Şemsettin Sirer getirildi. Köy Enstitülerinde yetişen öğretmenler toprak ağalarını, şeyhleri ve katı bürokratları tedirgin etmeye başlamıştı. Yeni bakan göreve gelir gelmez ilk icraatı, Köy Enstitülerinin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç ve arkadaşlarını görevden almak oldu. 1947 yılında Köy Enstitülerine öğretmen yetiştiren sistemin beyni sayılan Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü kapatıldı. Köy Enstitüleri ile ilgili büyük bir karalama ve iftira kampanyası başlatıldı. Köylerde eğitim yapan enstitülü öğretmenlerin kurumları ile ilişkisi kesildi. Ellerinden araç gereçleri alındı. Karma eğitime son verildi. Enstitülerde okuyan kız öğrenciler, iki enstitüde toplandı. Eğitmenlere geçimlerine katkı ve köylere örnek olması için verilen tarlalar geri alındı. 1948 yılında Van Eriş’te 21. Köy Enstitüsü açılsa da Köy Enstitülerinin iş eğitimine dayanan ilkeleri büyük ölçüde budandı. 1950 yılında CHP yerine Demokrat Parti’nin iktidar olmasıyla Köy Enstitülerine eski önem verilmedi. Tamamen kapatılması için de hummalı bir çalışma sergilendi ve bu okulların yerine daha çok imam hatip okulları açıldı. “Köy Enstitüleri neden kapatıldı?” sorusunun birçok nedeni ve yanıtı var elbette... Ancak bu soruya en somut, en açık yanıtı, dönemin toprak ağası ve milletvekili Kinyas Kartal vermişti: Vakıf sarmalı, künde ve tuş! “Köy Enstitüleri kesinlikle komünist uygulama değildi. Doğuda en yüksek eğitimi gören insan benim. Köy Enstitüleri, bizim devlet üzerindeki gücümüzü kaldırmaya yönelikti. Bunu içimize sindiremedik. Benim Van bölgesinde 258 köyüm var. Bunlar devletten çok bana bağlıdırlar. Ben ne dersem onu yaparlar. Ama köylere öğretmenler gidince benim gücümden başka güçler olduğunu öğrendiler. Bu nedenle kapattık.”* MURAT AĞIREL *Sarmal/Kırmızı Kedi, 2020 Künde... Son yıllarda araştırma ve incelemeleriyle öne çıkan, gurur kaynağımız olan yeni gazeteci kuşağının parlak temsilcilerinden Murat Ağırel’in Sarmal başlıklı inceleme kitabı; Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerine kimler tarafından dinamit yerleştirilmiş ise bugün tüm temel kurumları bir bir patlatanların aynı kişiler olduğuna ilişkin en çarpıcı yapıt. Hatta Sarmal, on sekiz yıldan be ri ülkemizi yöneten iktidar partisi ve muktedirlere yönelik müthiş bir suç iddianamesi, diyebilirim. Türkiye’nin birliğine, dirliğine, varlığına kastedenler mutlaka satılmıştır kuşkumuzu da belgeleriyle doğruluyor: Evet, bu vatanı dinamitleyen, satan ve batıranların hepsi ya ABD’den, İngiltere’den para almışlar ya da Anglosakson uydusu Suudi Arabistan vb. gibi devletlerden. Üstelik el ele çalışmış, vatan hainleri. Vakıflar kurmuşlar, bir vakıf ötekine para aktarmış, onların cepleri dolarken vakıfların birincil hedefi eğitimde art arda açtıkları imam hatip okulları, “cehalete eğitilen” ve İslam adına zerk edilen tüm yalanlara inanan, sorgulamayan robot orduları yetiştirilmesine yaramış. Bugün tarihi ve dümdüz gerçekleri, işte bu lobotimize olmuş, gözlerinin önünde olup biteni anlayamayacak kadar aptallaştırılmış kitle sayesinde rahatça çarpıtabiliyor ve fütursuzca yalan söyleyebiliyorlar. Tüm kurumlara yayılan, laik orduyu dağıtan, önce eğitimi, sonra yargıyı ele geçiren ve kendilerine eyvallah etmeyen dürüst yurttaşları sürüm sürüm süründürürken; ondan bundan aldıkları para, mevki, komisyon karşılığında Türkiye’yi yıkan bu vatan hainleri arasında sadece siyasal İslamcılar yok. Sözüm ona Cumhuriyetçi, sahte Atatürkçüler de var. Ve tuş! Ülkesini sevmeyen, insanını umursamayan, toplumsal ahlakı ve zaten hiçbir ilkesi olmayanlar; kimisi dinci, kimisi laik maskelerle işbirliği yapmış, devletin içini boşaltmış ve halen Türkiye’yi yabancı güçlerin işgaline hazırlıyorlar. 1965 yılında TİP kongresini basıp Aziz Nesin’i dövmeye, belki de öldürmeye kalkan İsmail Kahraman, nasıl bir geçmişin ödülü olarak AKP’nin TBMM başkanı yapıldı? Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 oy farkla Beyoğlu İlçe Başkanı yapan seçimlerde 40 muhalif oy kim tarafından, nasıl çalındı? Ahmet Emin Yalman’a suikast düzenleyen Hüseyin Üzmez, yüz kızartıcı suça kadar giden hangi karanlık siciliyle siyasal İslamın saygın (!) yazarı oldu? Kanlı pazarda yurtsever gençlere katliam çağrısında bulunan Mehmet Şevket Eygi, Aramco’dan 350 bin doları hangi kanlı eylem karşılığında hak etti? İstisnasız tüm muktedirlerin bir biçimde akraba ya da vakıf ortağı olup, Türkiye’nin kanını damla damla, ama düzenli emmek için oluşturdukları meşum yarasalar ordusunun sarmalı, Türkiye Cumhuriyeti’ni kündeye çoktan getirmiş! Tuş olmamak için bir mucizeye ihtiyaç var, dostlar. 1 Mart pazar günü Ankara Kitap Fuarı’nda saat 13.00’ten 15.00’e kadar Cumhuriyet standında, 15.00’ten 18.00’e kadar Kırmızı Kedi standında kitaplarımı imzalayacağım. Ankaralı değerli okurlarım hoş gelir, sevinç getirirler. “T epe sersemliği” için Türk Dil Kurumu bir tanım yap mamış. Bu sersemlik çeşidini va tandaşlarının kendi kişisel deneyimlerine bırakmış. Tepeleme.. Bugün Tayyip Bey’e oy veren vermeyen her vatandaş, belki de onun iyi niyet li halleri sayesinde tepe sersemidir. Tepe sersemi olmamak için tek çare nutuklarına açıklamalarına kulak tıkamak. Mesela her gün gelen şehitlerimize ve sınır ötesinde bombardımanda parçalanan tanklarımızla ilgili olarak “Ben buna savaş diyebilirim!” diye buyurmasını duymazdan geleceksiniz! HHH Koronavirüs çok şükür kapımıza dayanmış değil, geçim sıkıntısı intiharları henüz salgına dönüşmemiş durumda.. mi olarak geçirmeleri için anayasal altyapıyı kendi elcağazı ile hazırladı. Ve yemin ederek de uygulamaya koydu: “Görevimi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk milleti ve tarih huzurunda namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” Bu yeminini tüm yetkilerini devraldığı göstermelik TBMM kürsüsünde etti. Ama ayağını kaldırmadan etti! HHH Ama yine de milyonlarca Suriye Hem bir siyasi partinin lideri olali yetmemiş gibi, sınırlarımıza da caksın; hem de tarafsız kalacaksın. yanan dayanamayan yüz binler Alafranga aydınlarımız, böy ce sığınmacıya, müebbetle yargı lesi durumlar için Fransızca lanıp beraat edenlere, beraat edip “oksimoron”da diyorlar. de yeniden müebbetle yargılana “Zıtlık, çelişki ve mantıksızlığın caklara, çarşı pazarın ateş pahası aynı cümle içinde kullanılması” an na, elektrik, doğalgaz ve su fatura lamında. larına, kadın cinayetlerine, çocuk Aslında Türkçesi açık: istismarına kulak tıkamak imkânsız. Karşındakine “moron” yani “ah HHH mak” muamelesi yapmak! Büyük kentlerde yaşıyor ise Kebapçıya gidip “etsiz şiş ke niz, her gün işe gidip gelmek için babı” sipariş etmek oksimoron bir metrolarda, metrobüslerde, mini eylemdir. büslerde tıkış tıkış, itiş kakışsanız, Ya da birisi için “lepiska saçlı araç kullanıyorsanız trafiğe takıl kel” veya “vatansever bir haindir!” mak, park yeri aramak, gürültü pa demek de öyle.. Çok şükür, dünya tırtı hengâme içinde saatler geçir ucubesi “Cumhurbaşkanlığı Hükü mek zorundaysanız, tepe sersem met Sistemi” diye isim taktığı mo liğinden kurtulmak için ise Reyiz’in deli anayasaya yazdırmadı. hal ve gidişine takılmamak da yet “Kasımpaşalı kabadayılığı” bu miyor. olmalı. HHH HHH Zira T.C. yurttaşlarının ömürle Namus ve şerefi üzerine taraf rini kronik ve akut bir tepe serse sızlık yemini eden “partili bir Cum hurbaşkanlığı”, “siyaset”in değilse bile Reyiz’i “kalabalıklar içinde yalnız” ya da “etsiz şiş kebabı rüyası gören bir vejetaryen” gibisinden ilginç bir “edebiyat” kahramanı yapacaktır. HHH Kavramlar, kabak gibi içi boşaltılıp kafaya göre dolduruluyor. “Bağış”ın da içi boşaltıldı. Adı üstünde anlamı, keyfe ve isteğe bağlı. Ehliyeti alırken bazı işlemlerde Türk Polis Teşkilatı Güçlendirme Vakfı’na “bağış”, “zorunlu”dur. Bu “ zoraki bağış(!)” modelini bu iktidar, büyük kamusal ihalelere de uyguladı, cirosu yüksek yandaş şirketlere de uyguluyor. Böylece al gülüm ver gülüm yolu ile ve “haksız kazanç” sistemi Misakı Milli hudutlarını aşarak New York’ta gökdelen tepelerine kadar yükseliyor! HHH Karanlık bağışlardan çok halkımızı asıl tepe sersemi yapan hukuka ve adalete güvensizlik. Geçen pazar, FETÖ musibetinin, “avukat tutma hâkim tut” yolundaki mafya öğüdünden etkilendiğini yazmıştık. Ne yazık ki bu iktidar da benzer bir etkilenme eğiliminde. İstanbul Barosu Başkanı avukat Mehmet Durakoğlu’nun yeni avukatların ruhsatmane töreninde “Yargıyı siyaset eliyle susturup, savunmayı polis eliyle kriminalize ederek kamuoyu desteği sağladığınızı düşünseniz de susmayacağız!” haykırışını aktarırken Sayın Başkan’ın adını yanlış yazmışım. Saray avukatlarının, haşa hâkim tutacak halleri yok. Ama “müvekkillerinin” gözüne girmek için virgülden hakaret ve iftira üretebiliyorlar. ESKİ ÖSYM BAŞKANI YARGILANIYOR Ali Demir’e bir dava daha Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen FE TÖ/PDY soruşturması kapsamın da eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ve eski ÖSYM Başkan Yardımcısı Ömer Pekşen hakkında, top Ali Demir lam 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıl dı. Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, Demir ve Pekşen hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmakla birlikte örgü te yardım etme” suçundan 2 yıldan 5 yıla, “ÖSYM Başkanlığı’nın teşkilat ve görevleri hakkındaki ka nuna muhalefet” suçundan da 1 yıldan 4 yıla ka dar hapis cezası talep edildi. Demir hakkında An kara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce de bir dava nın görüldüğü belirtilen iddianamede, davaların birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunun mahke menin takdirine bırakıldığı belirtildi. l DHA CAĞALOĞLU ANADOLU LİSESİ Müdür için yakalama kararı Öğrencilere okuldaki bir etkinliğe katılmadıkları için hakaret ettiği iddia edilen ve hakkında “hakaret” davası açılan Cağaloğlu Anadolu Lisesi okul müdürü Necati Yener’in yargılandığı davada mahkeme, yakalama kararı çıkardı. Bazı öğrenci velileri, okul bahçesindeki sucuk partisine katılmak istemeyen öğrencilere sınıf ortasında hakaret ve tehdit ettiği iddiasıyla okul müdürü Yener’den şikâyetçi olmuşlardı. İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık Yener katılmadı. Mahkeme, daha önceki celsede verilen zorla getirme emrine rağmen gelmeyen Yener hakkında savunmasını almaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. l DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] 49 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI Yardım derneğiyle 10 milyon TL vurgun Adıyaman merkezli 22 ilde faaliyet gösteren “Akdenizin Sesi Engellilerle Elele Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği” yöneticilerinin, toplanan yardım paralarını zimmetlerine geçirdikleri gerekçesiyle derneğin faaliyet yürüttüğü illerde eşzamanlı düzenlenen operasyonlarda 49 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin banka hesaplarında yapılan incelemede, engelliler ve kanser hastalarını kullanarak 10 milyon liralık vurgun yaptıkları öğrenildi. Dernek Başkanı R.Ç’nin de hırsızlık, tehdit ve dolandırıcılık gibi çok sayıda suçtan kaydı bulunduğu saptandı. 21 şüphelinin yakalanması için çalışmalar sürüyor. l DHA ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] POLİSTEN EVLERE BASKIN Mersin’de HDP’liler gözaltına alındı Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında dün sabah birçok eve eşzamanlı baskın düzenlendi. HDP Akdeniz İlçe Eşbaşkanı Feyza Kaya, HDP Toroslar İlçe Eşbaşkanı Cabbar Karabeg, HDP Akdeniz Belediyesi Meclis üyesi Nuray Aslan ile HDP Mersin İl Örgütü yöneticileri Nazan Dündar, Cihan Kökbalık ve Ercan Alp gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen HDP’lilerin serbest bırakılması çağrısı yapan HDP Mersin İl Eşbaşkanı Mehmet Alış, “İktidara, bizleri gözaltı operasyonlarıyla sindiremediğini ve sindiremeyeceğini bir kez daha hatırlatıyor, Türkiye kamuoyunu demokratik siyasete destek vermeye çağırıyoruz” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle