Katalog

HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY 92 ŞUBAT 2020 PAZAR ZONGULDAK’IN ACI GERÇEĞI ‘KAÇAK OCAKLAR’ CAN ALMAYA DEVAM EDIYOR ‘Kaçak’ta ölüm oyunu Halkı‘enkaz’yerinekoy Genel Madenİş Sendikası Başkanı Yeşil, son olarak iki kişinin yaşamını yitirdiği “kaçak ocaklara” ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu. Yeşil, “Kaçak ocaklarda ölenler başka yerde ölmüş gibi direk diplerine, hastane önlerine bırakılıyor” dedi. Zonguldak merkezli Genel Madenİş Sendikası’nın Genel Başkanı Hakan Yeşil, son da sendika olmadığını, ücretlerin de düşük tutulduğunu söyleyen Yeşil, “Asgari ücret ya alırlar ya almazlar. olarak iki kişinin yaşamını yitirdi Sigorta yok” diye konuştu. ği “kaçak ocakların” Zonguldak’ın “acı gerçeği” olduğunu söyledi. İşsiz ‘Köylülere satılıyor’ liğin hâd safhada oldu Yeşil, bu alanların rödovans saha ğunu, insanların mecbur lar olarak verildiklerini ancak her kaldıkları için bu ocak yerde çalışma yapılamadığı için dağ larda çalıştıklarına işaret lık bölgelerde başka kişiler tarafın MUSTAFA ÇAKIR eden Yeşil, “Kaçak ocaklarda vefat eden insanların başka yerde dan toprak kazılarak kaçak ocaklar açıldığını söyledi. Yeşil, “Kö mür yeryüzüne yakın oldu ölmüş gibi direk diplerine, ğu için başlıyorlar kazmaya. hastane önlerine bırakıldık Yol yok. Kontrol yok. Ne ka larını biliyoruz” dedi. dar üzerine gidilse de kont Zonguldak’ta son olarak 2 roller de yeterli olmuyor. De kişi mührü sökülerek giri netleniyor, kapatılıyor an len “kaçak ocakta” yaşamını cak mühür kırılarak yeniden yitirdi. Genel Madenİş Sen açılıyor. Başka yerden girili dikası Genel Başkanı Hakan yor” dedi. Yeşil, “kaçak ocaklarda” yaşanan ölümlerin sıklaştığı Hakan Yeşil Çıkarılan kömürün yaka cak olarak köylülere satıldı na dikkat çekti. 2 kişinin yaşamı ğına işaret eden Yeşil, kaçak ocakla nı yitirdiği ocağın mühür sökülerek rı işletenlerin vergi vermediğini, iş çalıştırıldığını belirten Yeşil, “İstih güvenliğine harcama yapmadığı için damın az olması, hayat şartları, ar büyük kârlar elde ettiğini anlattı. kadaşlarımızı buralarda çalışmaya Yeşil, Zonguldak’ta Türkiye Taşkö mecbur bırakıyor” dedi. Bu ocaklar mürü Kurumu’nun (TTK) bulundu ÖZTÜRK: KIRLI SISTEM ALİ AYAROĞLU rın önüne geçilemediği gibi, Zonguldak’ta “kaçak maden ocaklarında” sık sık sayılarının zaman zaman artış eğilimi gösterdiği de bilinen bir gerçektir” dedi. meydana gelen iş kazaları İşsizliğin, yoksulluğun ve na yönelik açıklama yapan göçün yoğun olarak yaşan Maden Mühendisleri Oda dığı bu kentte insanların ya sı Şube Başkanı Çağlar Öz şamlarını sürdürebilmek için türk, “Kaçak ocak gerçeği Çağlar Öztürk “kaçak ocaklarda” çalışmak Zonguldak’ın kanayan yarası. zorunda kaldıklarını belirten Öztürk, Ay geçmeden kentin dağlarından bir “Hatta bu yolu zenginleşmek için de kaza, ölüm haberi gelir oldu. 2014 yı seçenlerin olduğu bilinmektedir. lından 30 Ocak 2020 tarihinde yaşa İşsiz ve yoksul insanlarımız her tür dığımız son kazaya kadar kaçak ocak lü sosyal güvenlikten yoksun olarak larda 25 işçi yaşamını yitirdi. Yaşa çalıştırılıyor. Öldüklerinde ise ocak sa nan kazalardan anlaşılacağı üzere ge hibi gibi gösterildikleri kirli bir sistem nel asayiş önlemleri ile kaçak ocakla bu” diye konuştu. ğunu, sanayileşmenin yeterli olmadığını, yatırımların yetersiz kaldığını, bu nedenle de işsizliğin yaşandığını söyledi. TTK’de işçi açığı olduğuna, norm kadronun altında işçiyle çalışma yapıldığına dikkat çeken Yeşil, “kaçak ocakların” olduğu yerlerin neden devlet tarafından işletilmediği sorusuna da şu yanıtı verdi: “O sahalarda yatırım yapacak kadar rezerv yok. Devlet uzun ömürlü olmadığı için bu sahalarda üretim yapmıyor. Özel şir ketlere devrediyor, kiralıyor. Biz kurumsal şirketlere karşı değiliz. Ayrıca devlet denetiminde olmasını istiyoruz.” Valiliğin kaçak ocakların üzerine gittiğini söyleyen Yeşil, “İnsanların bu şekilde can vermesini kimse istemez. 21. yüzyılda kaçak ocaklarda çalışan, oralarda vefat eden insanların başka yerde ölmüş gibi direk diplerine, hastane önlerine bırakıldıklarını biliyoruz. İnsanlığa yakışmıyor” diye konuştu. l ANKARA Kızılay’ı ‘enkaz’ yap!lazığ depreminden sonra, daha yaralar sarılmadan, enkaz kaldırma çalışmaları ta Emamlanmadan iki büyük önlem alındı: Sosyal medyada iktidarı eleştiren paylaşımlar hakkında soruşturma açmak... Halktan yardım toplama kampanyası düzenlemek... Birinci şıkka şöyle “alıştık”: Dünyada sosyal medya paylaşımları üzerinden terör örgütü üreten başlıca ülke biziz. Türkiye’nin farklı illerinden aynı olayla ilgili benzer tepkiyi veren herkes, “tam üyesi olmamakla birlikte, terör örgütüne yardım ve yataklık eden” bir örgüt üyesi olabiliyor! Çık işin içinden çıkabilirsen! Halktan yardım toplamak ise en kestirme yol. Çok da çaba harcamaya gerek yok. Yolla mesajı, destek tamam! Böylesi büyük felaketlerde toplumsal dayanışma elbette çok güzel, birlik beraberlik duygusunu yüceltir. Ancak böyle bir dayanışmanın başlıca motor gücü tam bir güven ortamıdır. Zira güven, tek kullanımlıktır! Kayboldu mu, geri getirmek çok zordur! HHH Yukarıda aktardıklarımız genel doğrular. Günlük tartışmaya girmek gerekirse; Kızılay’a yapılan 8 milyon dolarlık bir yardımın sadece 75 bin dolarlık diliminin gerçekten Kızılay kapsamında tutulduğu, kalanının meşhur, fevkalade alakaya mazhar Ensar Vakfı’na aktarıldığı Kızılay yönetiminin de kabul ettiği bir gerçek. İlk gazzetta9.com haber sitesinde yer alan haber, Kızılay yönetimi tarafından da doğrulandı. Altını çizelim: Halktan topladığı doğalgaz paralarıyla işlevini sürdüren Başkentgaz, Kızılay’a bağış yapıyor... Bu bağışın sembolik bir kısmı Kızılay’da kalıyor, kalanı Ensar Vakfı’na gönderiliyor! Bu, işin ilk aşamada “görünen” yanı... Devamı ise soru işaretleriyle dolu. Bunlara girmeden önce yapılan yardım ve bağış tutar AKP’nin yerel yönetim taslağı, muhalif belediyelerin elini kolunu bağlayacak larını paylaşalım: 2013’te 88 milyon 151 bin lira. 2014’te 74 milyon 510 bin lira. AKP’nin ‘yerel’de ince hesapları 2015’te 54 milyon 355 bin lira. 2016’da 1 milyar 173 milyon TL, yüzde 2058 arttı. (Kerem Kınık dönemi) 2017’de 2 milyar 261 milyon TL, yüzde 92.7 arttı. 2018’de 3 milyar 465 milyon TL, yüzde 53.2 arttı. Tablo, Kızılay’a bağışların belli bir düzeyde EMİNE KAPLAN seyrederken Kerem Kınık döneminde hızla arttığını gösteriyor. AKP’nin hazırlıklarını sürdürdüğü yerel yönetim taslağında muhalif belediyelerin elini kolunu bağlamaya dönük düzenlemeler yer alıyor. AKP’nin önümüzdeki günlerde gündeme getirmeyi planladığı yerel yönetim yasa taslağında, şu düzenlemeler yer alıyor: 4 Borçlanmada sınırı aşan belediye başkanı ve meclis üyelerine para cezası: Sayıştay tarafından yapılacak mali denetimlerde yasal sınırından fazla borçlanma yapıldığının tespiti ha İnsan salt bu rakamlara baksa ne kadar çok sevinir; halkın merhamet duygusu yükseliyor, Kızılay da buna karşılık veriyor. Ancak kazın ayağı öyle değil.  Halk bir bakıma “kaz” gibi görülürken, Kızılay kurumu da adeta “enkaza” çevrilmiş. Kâğıt üzerinde yardım ve bağışlar artmış görünüyor ama gerçek başka! Kızılay’a yapılan bağışların önemli bir bölümü resmi açıklama ile “vergiden kaçınmak” için bir yol olarak kullanılmış! Doğrusu burada yolsuzluk yok, tam tersine başka bir yol bulma var! linde sorumluluğu bulunan belediye başkanı ile kararı veren belediye meclisi üyelerinin her biri hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yasal sınırı aşan miktarın yüzde 10’u oranında idari para cezası verilecek. Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyeleri başta olmak üze Kızılay’a yardım yaparak herkesin vicdanına seslenen bir adım atacaksınız... Ancak bu yardım gerçekte Kızılay’a değil, denetim mekanizmalarından uzak, ama iktidara yakın bir kuruma gidecek... Oradan nereye gidecek? Soru içinde soru! re CHP’li büyükşehir belediye başkanları, kamu bankalarının kredi taleplerine olumsuz yanıt vermesi üzerine yabancı banka ve finans kuruluşlarından kredi alınması için girişimlerde bulunmuş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da “Kredi bulmak senin işin. Madem ki horona girdin, işi yapacaksın. Borçlanma noktasında yine meclis belli sorumlulukları alamaz” demişti. 4 Büyükşehir ilçelerine yeni düzenleme: Büyükşehirlerde ilçeler merkez ve taşra ilçeleri olarak yeniden tanımlanıyor. Buna göre “büyükşehir merkez”, “büyükşehir ilçe” ve “ilçe belediyesi” olarak 3 kategori getirilecek. Yolcu ve yük terminalleri yapma, otopark yapma, işletme ve işlettirme ve ruhsat verme yetkisi ile mezarlık hizmetleri, toptancı hali ve mezbaha yapma yetkisi ilçe belediyelerine verilecek. 4 Büyükşehir istediği ilçenin hizmetini yapabilecek: Büyükşehir ve ilçe belediyeleri, yürüttükleri hizmetlerden belediye başkanlarının teklifi üzerine belediye meclislerince karşılıklı olarak kabul edilenleri, seçim dönemini takip Onlar 21. yüzyılın kâhinleriydi Adalet ve Demokrasi Haftası’nda 27. yılında katledilen gazetemizin yazarları Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı ve çok sayıda aydın, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Beşiktaş Şubesi’nin düzenlediği “Unutmadık, Unutturmayacağız” başlıklı panel ile anıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, “Aydınlarımız ölümü seçer ama asla zalimlere boyun eğmezdi. Aydınlarımızı süründürmek istediler ancak onlar ölümü seçti. Hiçbiri FETÖ terör örgütüne teslim olma dı. Ali Tatarımız bu yolda kendini feda etti. Kolay değildir, ölümü seçmek. Onun katili Süleyman Pehlivan’dır. Katledilen bütün aydınlarımız Atatürk’ün izinden yürüdüler. Vatana olan borçlarını ödediler. Işık içinde uyuduklarına inancım tamdır” dedi. Moderatörlüğünü gazeteci İsmail Küçükkaya’nın yaptığı panelde Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı, FETÖ kumpası sırasında yaşamına son veren Yarbay Ali Tatar’ın eşi Nilüfer Tatar ve akademisyen Elfin Tataroğlu konuştu. Nilüfer Kışlalı, “27 yıldır Uğur Mumcu, 20 yıl da Ahmet Taner Kışlalı için anma törenleri düzenleniyorsa bu onların ölmediğini gösterir. Ben bugün eşimi anlatıyorsam onu öldürenler emellerine ulaşamadı. Öldürülen aydınlar, aslında 21. yüzyılın kâhinleriydi. Uğur Mumcu demiş ya, ‘bugünün imam hatip öğrencileri, geleceğin hâkim, savcıları ve askerleri olacak’ diye uyarmak istedi” dedi. Nilüfer Tatar ise “Bizim hayatımız 10 yıl önce 15 dakika içinde altüst oldu. Net olarak gördüm ki FETÖ ile mücadele yapılmıyor” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Önceki gün konuyu deşerken şu iddia karşımıza çıktı: Aslında bağış, Ensar’da da kalmıyor, oradan başka bir yere gidiyor! Bu zincir herkesin gözü önünde, halkı “kaz” yerine koymak, devlet kurumlarını enkaz haline getirmekten başka bir şey değil. HHH Olayın bir başka “ince” yanı da şu: Resmi açıklamalarda yapılan bağışın “şartlı” olduğu belirtiliyor. Gerçek öyle değil... Bir bağışın “şartlı” olabilmesi için bağış yapılmadan önce bu “şartın” konması gerekiyor. Oysa 8 milyonluk bağış için iki gün sonra “muvafakat” veriliyor. Bu da işi yasasına uydurma arayışından başka bir şey değil. 152 yıllık Kızılay’ın vergiden kaçınmak, bağışın gerçek amacını örtmek için kullanılmasına çok da şaşırmamak gerekir! Kızılay yöneticilerinin maaşından sonra afetzedelere ne kadar para kalır, bu da ayrı soru! Böyle başa böyle Kızılay! Bu bağışlar hangi evlatlara gittiyse Allah bağışlamasın!  eden 3 ayı geçmeyecek şekilde bedelli ile veya bedelsiz olarak birbirlerine devredebilecek veya bu hizmetleri birlikte yapabilecek. Bu düzenlemeyle AKP’nin meclislerinde çoğunlukta olduğu büyükşehirlerde kendi partilerinden olan il İpekçi gazeteciliğine ‘GENÇ YETENEK’ PROGRAMI BAŞLIYOR çe belediyelerinin her türlü yükünü alacağı yorumu yapılıyor. 4 Büyükşehir payının dağıtımında yeni hesap: Büyükşehir belediyelerinin genel bütçe gelirlerinde payı azaltılıyor. Büyükşehirlerin vergi gelirlerinden aktarılan payın hesaplanmasında vergi iadesi tutarları indirilirken, ilçe belediye paylarından ayrılan oran da yüzde 30’dan yüzde 20’ye düşürülüyor. Genel bütçeden ayrılacak payın doğrudan büyükşehirlere gönderilecek oranı yüzde 60’tan yüzde 40’a düşürülürken; kalan yüzde 60’lık bölümün yüzde 90’ı da nüfus, yüzde 10’u da yüzölçümüne göre dağıtılacak. 4 Belediye şirketlerine de denetim: Belediye meclislerinin denetim komisyonları, belediye şirketlerini de denetleyecek. 4 Belediye başkanı yakınlarına iş yasağı: Belediye başkanları, eş ve dördüncü dereye kadar kan ve sıhri hısımları, KPSS hariç olmak üzere belediyede, bağlı kuruluşlarında veya belediye şirketlerinde istihdam edemeyecek, göreve geldiği tarihte çalışmakta olanları yönetici statüsündeki görevlere getiremeyecek. Belediye başkanı ve meclis üyeleri birden fazla belediye şirketinde görev almaları halinde yalnızca birinden ücret alabilecek. l ANKARA ihtiyaç var Evinin önünde Mehmet Ali Ağca tarafın Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi İzet ise dan 1 Şubat 1979’da “Kırk yılı da devirdik, kırk katledilen Milliyet Ga birinci yıla giriyoruz. Canı zetesi Genel Yayın Mü nı koruyamamıştık. Hayat dürü ve Başyazarı Ab hikâyesinin ve kişiliğinin di İpekçi 41’inci ölüm hakikatini de koruyamadı yıldönümünde Zincir ğımız ortada” dedi. Anma likuyu’daki anıtmeza da, Abdi İpekçi’nin 1977 rı başında anıldı. Anma Abdi İpekçi yılında yazdığı, “İnançları ya, İpekçi’nin ailesi, ga mın temelinde özgürlük zeteciler, Şişli Belediye Başkanı çülük var. Her şeyden önce bu il Muammer Keskin, CHP İl Başka keye bağlıyım. Karşıtlarım dahil nı Canan Kaftancıoğlu, Prof. Dr. herkesin özgürlüğünü savunma Deniz Tütengil Mazlum, Süleyman yı ödev biliyorum, bu özgürlüğün Mazlum ve gazeteciler katıldı. kötüye kullanılmasına örneğin Anmada konuşan, Türkiye Ga kendi görüşlerini başkasına zorla, zeteciler Cemiyeti Genel Sekrete baskıyla empoze etme özgürlüğü ri Sibel Güneş, “Halkın haber al ne dönüştürülmesine, hele bunun ma, bilgi edinme, gerçekleri öğ için şiddet yöntemlerine başvu renme hakkına saygılı Abdi İpek rulmasına da kesinlikle karşıyım” çi gazeteciliğine bugün çok ihti diye başlayan mektubu okundu. yaç var” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet HAZAL OCAK yaşını geçmemiş, en fazla 5 İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yıl deneyimi olan, lisans ve lisansüstü eğitimden geçmiş gençlerimizi bir programa bünyesinde çalışan 30 dahil edelim dedik. Yaklaşık yaş altı gençleri bir 2 bine yakın bu profile uyan oryantasyon sürecine çalışanımız var. Önümüzdeki sokacak. Belediyenin 1.5 yıl boyunca 2 bin kişiyi farklı birimlerinde bu programa alacağız” dedi. çalışan gençler bir yıl 600’erli gruplar halinde boyunca İstanbulluyu Duman çalışmaya başlayacaklarını yakından tanıyacak. belirten Duman, “Sahaya İBB, genç personeline çıkacaklar. Süt dağıtacaklar. yönelik “Genç Yetenek Gelişim Vatandaşın ihtiyaçlarını yerinde Programı”nı yarın başlatıyor. görecekler. 153’te çağrıları Proje hakkında gazetemize dinleyecekler, çöp toplayacaklar. bilgi veren İBB Başkanı Ekrem Makine mühendisidir, psikologtur, İmamoğlu’nun İnsan Kaynakları peyzaj mimarıdır… Ne olursa ve Organizasyon Yönetimi’nden olsun çöp toplayacak, enerji sorumlu başkan danışmanı santralında bir gününü geçirecek. Yiğit Oğuz Duman, İBB’nin 85 Otobüs şoförüyle seyahate bin personeli olduğunu, göreve çıkacak. Metrobüsü bir gün geldikten sonra 2 bin 350 kişiyi boyunca deneyimleyecek. Her işe aldıklarını açıkladı. Duman, şey. Yaptığımız ne varsa bir yıl “Genç personelimize, onların boyunca programlarında bunlara gelişimine öncelik verdik. 30 yaşatacaklar” diye konuştu.