18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET 2 ŞUBAT 2020 PAZAR 3 Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 13/8 Ankara 10/1 İzmir 17/9 Antalya 18/8 Mersin 16/8 Trabzon 12/6 Diyarbakır 10/3 Kars 2/18 Bursa 170/1 6 0 Adana 150/3 0 Artvin 60/0 0 Çanakkale 170/1 0 0 Balıkesir 170/2 0 Sivas ?0/? 0 Erzurum 10/ 9 0 Eskişehir 120/ 1 0 Aydın 180/5 0 Gaziantep 110/0 0 Konya 110/ 1 0 Atina 170/7 0 Berlin 90/6 0 Girne 180/1 0 0 Londra 130/7 0 Moskova 20/ 2 0 Paris 150/9 0 Madrid 160/9 0 Amsterdam 100/6 0 Roma 170/1 0 0 New York 80/1 0 Tokyo 120/3 0 Kızılay Beypazarı Temsilcisi, cinsel istismardan tutuklandıaşkentgaz’ın “vergiden kaçınmak” için adı cinsel isBtismar skandalları ile gün Baştan deme gelen Ensar Vakfı’na yap rıyla kapatılması üzerine görevine aynı ilçede kurumun temsilci olarak devam eden Ahmet Kavas’ın, “yüz kızartıcı suça ka aşağı tığı yardıma “aracı” olan Kızılay, bu sefer “cinsel istismar” davası ile gündeme oturdu. Kızılay’ın Beypazarı Temsilcisi ve Beypazarı Fatih Camisi başimamı Ahmet Kavas, Kuran kur rıştığı” bilgisinin alınması üzerine görevinden alındığı açıklanmıştı. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre Kızılay Beypazarı Temsilciliği’nin yanı sıra Fatih rezalet suna gelen bir öğrenciye yıllarca cinsel istirmarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Kızılay’dan önceki gün yapılan açıklamada, 2010’da seçildiği Beypazarı Şube Camisi başimamlığı ve Beypazarı Belediye Gençlikspor Başkanlığı da yapan Kavas, sorumlusu olduğu müftülüğe bağlı bir Kuran kursunda, daha önce yatılı da eğitim gören bir erkek öğren Başkanlığı’nın, 2018’de Ge ciye yaklaşık 6 yıl boyunca cin nel Merkez Yöne sel istismarda bulunduğu iddia 14 yaşındaki erkek çocuk, tim Kurulu kara sıyla tutuklandı. ailesinin maddi durumu yeterli olmadığı için Beypazarı Müftülüğü’ne Kızılay, olayı ‘yüz kızartıcı’ olarak nitelemişti. bağlı resmi Kuran kursunda yatılı kalıyordu. Kursta öğretmenlik de yapan Kızılay Beypazarı Temsilcisi Ahmet Kavas, tecavüzü 6 yıl boyunca sürdürdü. ÖNCE ‘IFTIRA’ SONRA ‘KARŞILIKLI’ DEDI Olay, cinsel istismara uğrayan 19 yaşındaki gencin, yerleştirdiği gizli kamera kaydı ile ortaya çıktı. Kamera görüntülerini savcılığa götüren genç, Kavas’tan şikâyetçi oldu. Gencin ai lesinin maddi durumunun iyi olmadığı ve maddi yardımda bulunduğu belirtilen Kavas’ın, ilk ifadesinde “Maddi yardımda bulunuyordum fakat maddi yardımı kesince iftira attı” dediği kaydedilirken görüntülerden sonra ifadesini “Karşılıklı istekle oldu” diye değiştirdiği öğrenildi. 3 gün önce mahkemeye çıkarılan Kavas, tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi. l ANKARA / Cumhuriyet Çocukların emanet edildiği ‘hocanın’ İstismarcıyatelefonundan cinsel içerikli videolar çıktı ‘büyük’ kılıfı Ders tahliyesi Tutuksuz yargılanan tecavüz sanığı yarın hâkim karşısında SEYHAN AVŞAR E.B. (16) isimli kız çocuğu iddiaya göre gittiği bir arkadaşının evinde içtiği votkanın ardından N.B.Ç. (19) isimli gencin tecavüzüne uğradı. Yaşadıklarını ailesine anlatmasının ardından aile, şikâyetçi oldu. Küçükçekmece 3. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilen N.B.Ç. tutuklanırken diğer 3 şüpheli genç serbest bırakıldı. İddiaya göre şüpheli N.B.Ç’nin yakınları araya AKP’li isimleri katarak ailenin şikâyetini geri aldırmaya çalıştı. İddianamesi hazırlanan N.B.Ç. ders durumu gerekçe gösterilerek tahliye edildi. ‘Para teklif ettiler’ Mağdurun ailesi, AKP’li olduklarını öne sürdüğü zanlının ailesinin kendileriyle defalarca iletişim kurmaya çalıştığını ve şikâyetlerini çekmesi için yüksek miktarda para teklifi yaptıklarını ileri sürdü. Yine iddiaya göre aile bu teklifi kabul etmeyince tehdit edilmeye başlandı. Kısa bir süre önce ise N.B.Ç’nin avukatları tutukluluğa itiraz etti. Bu itirazı inceleyen Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi sanık N.B.Ç’nin öğrenci olması ve kaçma şüphesinin bulunmadığını öne sürerek tahliyesine karar verdi. Zanlı yarın ilk kez hâkim karşısına çıkacak. l İSTANBUL İstanbul Bağcılar’da sıbyan mektebi olarak adlandırılan anaokulu niteliğinde ki Medresei Gül isimli kaçak Kuran kur sunda hoca olarak görev yapan 16 yaşın daki R.U. isimli kız çocuğunun, kurs so rumlusu Lut Ö. tarafından cinsel istisma ra uğramasına ilişkin yürü tülen soruşturma Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ta rafından tamamlandı. SEYHAN AVŞAR Çocuk İzleme Merkezi’nde (ÇİM) ifadesi alınan mağdur R.U. sanık Lut Ö’nün kendi sine yönelik davranışlarından rahatsız olduğunu ve bunu kurstaki diğer hocala ra anlattığını belirterek “Bana Lut Hoca büyük bir hocadır” dediler. Ben de önem semedim” dedi. Dosyaya giren Siber in celeme raporunda ise Lut Ö’nün telefo nunda cinsel içerikli video ve fotoğraflar tespit edildi. Şikâyetçi oldu Bağcılar’daki Medresei Gül isimli kaçak sıbyan mektebinde görevli R.U., kurs sorumlusu tarafından önce mesajlarla ve fotoğraflarla taciz edildi. 7 Ekim 2019’da ise R.U. cinsel saldırıya maruz kaldı. R.U. ve ailesi Bağcılar Çocuk Büro Amirliği’ne giderek kurs sorumlusundan şikâyetçi oldu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. 30 yıl hapis istendi Hazırlanan iddianamede sanık Lut Ö’nün, “Çocuğa yönelik nitelikli cinsel taciz, cinsel amaçla cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun cinsel istismarı” suçlarından cezalandırılması istendi. Zanlı için 30 yıl hapis istendi. Hazırlanan iddianame Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İlk duruşma ise 19 Şubat tarihinde görülecek. l İSTANBUL luş Savaşı sonunda kurulmuş ilk Cumhuriyettir. Bundan dolayı sö mürgecilik ve sömürme sistemle ri üzerine kurulmuş öteki Cumhu riyetlere benzemez. Bunların in sanlık hazinesine mal olmuş de ğerlerini benimsemekle bera Böyle buyurmuş Kılıçdaroğlu! ber, bizim Cumhuriyetimizin, Milli Kurtuluş Savaşı’ndan doğmuş olmanın verdiği özellikleri vardır. Bizim Cumhuriyetimiz, emperyalizme karşı, her türlü sömürücülüğe karşı, dev Kılıçdaroğlu, “CHP İktidara Yürüyor” (24.1.2020) başlıklı yazı ile tasvir ettiğimiz ziyafet masasında, “Bugün Türkiye’de bizce sağsol siyaseti yok. Demokrasiden yana olanlardemokrasiye karşı olanlar, otoriterlikten yana olanlar var. Temel ayrım bu” demiş. Hz. Ali’nin kılıcı gibi kestirip atmış: “Türkiye’de sağsol siyaseti yoktur.” Böylesine veciz ve aciz cümleyi ancak Başyüce söyleyebilir. Kafası kızarsa bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi de yayımlayabilir. Anladığıma göre Kılıçdaroğlu bazı kavramları karıştırıyor: Demokrasi zaten sağsol mücadelesini solun kazanmasıyla gerçekleşir. Sağı / solu belli olmayan siyaset ancak geri kalmış tek adam rejimlerinde olur. rimci, dünya barışından yana, kıskançlıkla bağımsız, halkçı bir idare şeklidir. Böyle olmak gerekir. Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin 1920 Kasımı’nda yayımladığı ‘Halkçılık Beyannamesi’ ve ölümsüz Başkumandan Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı yıllarındaki birçok söylevleri, yeni devletin özelliklerini, halkçı karakterini ve daha önce kurulmuş devletlerden hiçbirine benzemediğini kesinlikle belirtmiştir. Savaştan sonra kurulacak Cumhuriyetimizin ne çeşit bir Cumhuriyet olacağını göstermiştir. Fakat Cumhuriyetimizin halkçı karakterini gerçekleştirmesi için sosyal yapıda köklü dönüşümlerin yapılması zorunludur. Bu dönüşümleri emekçi halkımız, yurt işlerinde söz ve karar sahibi olarak gerçekleştirecektir. HHH Demokrasiyi sağcı ne yapsın? Sağ çaresiz kalınca demokrasiye katlanır. Demokrasi solun oksijenidir, sol da demokrasinin oksijenidir. İsterseniz, kabadayı ağzıyla “harbi ve yekten” söyleyeyim: Kılıçdaroğlu’nun ziyafet masasına oturmak gafletinde bulunduğu yaratıklarla ortak demokrasi mücadelesine girmek bir yana onların gittiği helaya bile girilmez. Cumhuriyetimizin 41. yıldönümünü kutlarken, Kurtuluş Savaşı Türkiyesi’nin amaçlarına ve değerlerine dönmek, bunları günümüzün şartları içinde yeniden canlandırmak, hepimize şevk ve heyecan veren bir ülkü haline gelmelidir. Cumhuriyet Bayramımız emekçi halkımıza mutlu olsun, kutlu olsun.” (1964, Sosyal Adalet dergisi, Sayı: 8) HHH 1948 doğumlu Kemal Kılıçdaroğ HHH Kemal Kılıçdaroğlu elbette sol gelenekten gelmiyor. Türkiye İşçi Partisi’nin mücadelesini de bilmiyordur ve belki de gerçek, eski TİP’e kafa ve gönül yakınlığı da duymuyordur. Olabilir! Olabilir de vahşi kapitalistlerin en büyük hatası Marx ve marksizmi bilmemelerinden kaynaklanır. TİP’in tarihi tam anlamıyla siyasal arkeolojik kazı yapılması gerekli ve zorunlu bir “sit” alanı sayılmalı ve öyle bilinmeli. “Kimden, nasıl oy koparabilirim” amentüsü ile siyaset yapılamaz! Bir hatırlatma yapmak için Cumhuriyet gazetesinin en eski yazarlarından Işık Kansu’nun Yurt Kemiricileri (*) adlı kitabından bir alıntı yapacağım. Bir örnek vermek gerekirse, Türkiye’de ilk kez TBMM’ye temsilci sokabilen sosyalist parti olan TİP’in genel başkanı Mehmet Ali Aybar’ın, 29 Ekim 1964’teki Cumhuriyet Bayramı bildirisi, bu açıdan tarihsel bir belgedir: lu, Sosyal Adalet dergisini yaşı icabı okuyamamıştır. Ancak Sosyal Adalet ve Yön gibi dergileri okumadan “Halkçı Karakterli Cumhuriyet”i kuran bir siyasal fırkada (partide) siyaset yapılamaz. Kılıçdaroğlu’nun ziyafet masasına birlikte oturduğu o “rate” zevatın neredeyse tamamı TİP’in içinde yer almış ve ona “meclis dışı muhalefet” safsatasıyla ihanet etmiştir. HHH Yozlaşmışlarına bakıp karar verilmesin: Her Cumhuriyet ilke olarak soldadır. Çünkü halkın kendi kendini yönetim tarzıdır. Dolayısıya da Cumhuriyetin cumhuriyet olması için demokratik olmak ve de solda (halkın içinde ve yanında) olmak zorundadır. Kısacası, CHP’nin 1923 yılında kurduğu Cumhuriyet bir sol rejimdir. Durum böyle iken siz kalkıp sağsızsolsuz bir Cumhuriyetten söz edeceksiniz. Bu, CHP’yi ıskartaya çıkarmak anlamına gelir. HHH “Türkiye Cumhuriyeti, bir Milli Kurtu (*) Telgrafhane Yayınları, Kasım 2018, s. 53.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle