18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 9 18 ŞUBAT 2020 SALI FETÖ’nün Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı imar rantından onlar da yararlanmış Uslu da parsellemiş Gökçek’in belediye başkanlığı döneminde, FETÖ’cülerin her engeli aşarak rayiç bedelinin çok altında TOKİ’den aldıkları Keçiören Saray’daki arsada kurulan ikinci kooperatifte de çarpıcı isimler çıktı: Önder Aytaç ve Emre Uslu. AKP’li Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde başkan olduğu dönemde alınan imar karar larından şu anda kaçak olan tanınmış FE TÖ’cülerin de yararlandığı ortaya çıktı. Ankara Keçiören Belediyesi bölgesinde bulunan Saray’da kurulan ikinci konut koopera tifinden yine tanıdık FETÖ’cü SERTAÇ EŞ ler çıktı. Şu anda kaçak olan FETÖ’cü Önder Aytaç ve eşi nin yöneticisi olduğu koope ratifte bir diğer FETÖ’cü Emrullah (Emre) Uslu da hisse sahibi olarak görülüyor. Gökçek’in belediye başkanlığı dönemin de, FETÖ’cülerin her engeli aşarak rayiç be delinin çok altında TOKİ’den aldıkları Keçi ören Saray’daki arsada kurulan ikinci koo peratifte de çarpıcı isimler çıktı. Kooperati fin adı “İrem Asma Bahçeleri Konut Yapı Ko operatifi” olarak kayıtlara geçmiş durum da. Kooperatifin başkanı, 2014 yılında hak kında çıkarılacak yakalama kararını önce den öğrenerek yurtdışına çıkan ve halen ka çak pozisyonunda olan eski Polis Akademi si Öğretim Üyesi Önder Aytaç olarak görü lüyor. Aynı zamanda kooperatifin muhasip üyeliğini ise yönetime giren Yasemin Teci mer üstlenmiş. Aytaç ile birçok ortak prog ram yaptığı bilinen Tecimer, eşinden ayrıl masının ardından Önder Aytaç’la evlendi. Aytaç’ın İngiltere’de yaşadığı, zaman za man Afrika ülkelerine serbestçe seyahat ettiği sık sık basına yansıyor. Kolaylık sağlandı Her türlü kolaylığın ve rantın sağlandığı kooperatifin tanınmış FETÖ’cülerinden birisinin de Emre Uslu olduğu evraklara yansımış. Gerçek adı “Emrullah” olan, örgüt lideri Fethullah Gülen’in bir dönem ABD’de korumalığını yapan, daha sonra “akademisyenyazar” olarak da çalışan Emre Uslu da kaçak durumda. Halen ABD’de lüks içinde yaşayan Uslu’nun kooperatif kayıtlarında adresi “Şemsipaşa Mahallesi, 17. Sokak, No: 8/5 Küçükköy/İstanbul” olarak görülüyor. Her sorunu ‘çözdüler!’ Darbe girişimi öncesinde “FETÖ yapılanmasının hiçbir engel tanımadığı, her türlü konuyu kolayca çözmesi”, bölgede yaşayan yurttaşların davalarına da konu oldu. Yurttaşlardan Kemalettin Demir, TOKİ’nin arsayı FETÖ’cülere satmasını yargıya taşıdı. Demir, dilekçesinde, kapatılmadan önce 2008 yılında Saray Belediye Başkanlığı’nın tutumunu ve FETÖ’ye sağlanan kolaylıkları şöyle anlattı: “Saray Belediye Başkanı Hasan Coşkun’un koordinesinde mera vasfındaki bu arazilerin Saray Belediyesi’nin kasasından 200 bin TL’ye yakın bir bedel ödenerek önce mera vasfı kaldırılmıştır. Sonra TOKİ’ye devri sağlanmış ve daha sonra da apar topar Eskişehir yolundaki Tema Park arazisi satışı ilanında sadece ufak bir satırda yer verilmek suretiyle ilan edilerek, rekabet şartlarının oluşması amaçlanmadan daha doğrusu oluşmasına fırsat verilmeksizin blok şekilde satışı yapılmıştır.” l ANKARA Firarinin ‘sınav hırsızlığı’ kanıtlandı FETÖ soruşturmasında aranan firari eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Coşgun Çakar’ın, eşinin üzerine yerleştirdiği düzenekle sınavda kopya çekmesine yardımcı olduğu ortaya çıktı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, 20 Nisan 2017’de Çakar’ın villasına operasyon düzenlendi. Elde edilen videoda, bir kadının girdiği sınavda gizli çekilmiş iki ayrı görüntü tespit etti. Görüntülerde Çakar’ın eşi Gül Çakar’ın önündeki sıra üzerinde soru kitapçığı ve cevap kağıdının olduğu belirlendi. Emniyet İstihbarat’ın teknik takip ve izlemede kullandığı “obzervasyon” aracının içerisinde kaydedilen diğer görüntüde camları perdeli araçta, iki erkek ve araç içerisinde radyo frekans alıcı cihazı olduğu tespit edildi. Gül Çakar’ın, radyo frekans özellikli kamerayla soruları taradığı, görüntüleri okul binası dışında, Coşgun Çakar’ın içinde bulunduğu obzervasyon aracındaki alıcıya gönderdiği, araçtakilerin de soru cevaplarını telsiz kulaklık yardımıyla Gül Çakar’a ilettiği ortaya çıktı. l ANKARA Polislere ek gözaltı süresi Eski Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi şehit eden polis memurunun FETÖ yapılanması içinde yer aldığı iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, yakalanan 20 şüpheli için 4 gün ek gözaltı süresi alındı. Şüpheli polislerin FETÖ’nün Emniyet yapılanmasında yer alan “mahrem imam” pozisyonundaki kişilerle irtibatının bulunduğu öğrenildi. Şehit Verdi, FETÖ’nün darbe girişimi sırasında görev yaptığı Üsküdar ve Çengelköy bölgesinde darbecilere engel olmuştu. l AA DARBE SENARYOSUNA İLKER BAŞBUĞ VE AHMET YAVUZ’DAN SERT TEPKİ FETÖ kumpasıyla 6 Ocak 2012 tarihinde tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, 7 Mart 2014 tarihinde tahliye olmuştu. FETÖ benzeri senaryo dolaşımda AKP iktidarına yakınlığı ile bili Yandaş yazarın yeni bir darbe senaryosu tepki çekti. nen Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, dün kaleme aldığı yazısında yeni bir darbe senaryosu ya Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, “Darbe söylentilerini göz ardı etmeyelim; önlem almaya bakalım” başlıklı zarak darbenin “Kemalistlerden ge yazıda cemaat ve tarikatlara övgüler dizdi. leceğini” öne sürdü ve “PKK, FETÖ darbede kendilerine verilecek uşaklık rollerini oynayacaklar seve seve” ifadelerini kullandı. “Darbe söylentilerini göz ardı etmeyelim; önlem almaya bakalım” başlıklı yazıda Kaplan, darbe söylentilerinin ciddiye alınması gerektiği görüşünü dile getirdi. Kaplan yazısında önce darbe için ortam oluştuYusuf Kaplan rulacağını ileri sürerek iddialarda bulundu: “Ülkede bu toplumun Müslüman omurgasını oluşturan ve koruyan yegâne ve sarsılmaz kaynaklar olan cemaatler, tarikatlar aşağılanacağı kadar aşağılandı; toplumun özellikle cemaatler ve tarikatlar üzerinden tam bir inanmışlık ve adanmışlıkla hainlere, darbecilere direnme güçleri kırıldı. Burada çok hayatî bir noktaya parmak basmış oluyorum. Darbe, laikçi, Kemalist şebekelerden gelecek... PKK, FETÖ darbede kendilerine verilecek uşaklık rollerini oynayacaklar seve seve, elbette devleti de, halkımızı da dikkatli ve teyakkuz hâlinde olmaya davet ediyorum. Allah, ülkemizi şer şirret güçlerin oyunlarından korusun, bize de basiret versin.” ‘Demokrasiye olan inanç ortaya konmuştu’ Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmaları konusunda hedef haline getirilince, avukatları aracılığıyla önemli bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Başbuğ’un adının karıştırıldığı hayali darbe senaryolarının FETÖ kumpaslarını çağrıştırıldığına dikkat çekildi. Avukat İlkay Sezer ve Hilal Demirelli yaptıkları açıklamada, “Son günlerde müvekkilimiz Sayın İlker Başbuğ’un adının hayali bazı senaryolarla gündeme getirildiğini görmekteyiz. Sayın Başbuğ’un 25 Ocak 2010 tarihinde Genelkurmay Başkanı olarak ifade ettiği ‘Demokrasilerde en önemli olan husus, iktidarların seçimlerle, demokratik yöntemlerle el değiştirmesidir’ sözleri onun demokrasiye olan inancını net olarak ortaya koymaktadır. Genelkurmay Başkanlığı görevine başladığı ilk günden itibaren FETO’nün hedefi olmuş Sayın İlker Başbuğ, 15 Temmuz darbe girişimini lanetlemiş ve darbenin içyüzünü ortaya koyan ilk kitaplardan birini yazmış kişidir. Bugünlerde müvekkilimizin adının da karıştırıldığı hayali senaryolar, FETÖ’nün geçmişte ürettiği komploları ve bu komplolara zemin hazırlamak için yapılan kamuoyu oluşturma süreçlerini hatırlatmaktadır” ifadeleri ni kullandılar. Avukatlar, 28 Ocak ‘ARTIK KABAK TADIDIR’ 2020 tarihinde Haber Global’de, Başbuğ’un yaptığı 2009 yılındaki yasal düzenlemelere ilişkin açıkla Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz da darbe tartışmalarına sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Yavuz, Twitter adresi üzerinden yaptığı açık dır: Bu algıyı yürütenlerin çoğu, 15 Temmuz gecesi “acaba hangisi kazanacak?” modundayken ben ve birçok arkadaşım darbecilerin karşısına di maların ilk olmadığını, Başbuğ’un bu açıklamaları daha önce de defalarca yaptığını anımsattı. Avukatlar, Başbuğ’un iç siyasi tartışmaların parçası olmadığını ifade ederken, lamada “Darbe ve yeniden as kilmiştik. Yine dikiliriz! Mağdu müvekkillerinin adını hayali komp keri vesayet inşa edilmeye ru oynamak artık kabak tadı lolara karıştıranlara karşı yasal hak çalışıldığı iddialarına cevabım dır” diye yazdı. Ahmet Yavuz larının saklı olduğunu söyledi. ‘HER GÜN DARBE YAPILIYOR ZATEN’ 15 Temmuz darbe girişiminin ardından oluşturulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun üyesi olan CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’de yeni bir darbe ihtimalinin olmadığını söyledi. DW Türkçe’ye konuşan Tanrıkulu, CHP’nin “FETÖ’nün siyasi ayağının” araştırılması için hükümete yaptığı baskının ve Türkiye’de yoksulluk, yolsuzluk gündeminin üstünün kapatılmaya çalışıldığını da öne sürdü. HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, oyları eriyen AKP’nin çözümü “darbe korkusu ve evha mı” yaratmakta bulduğunu belirterek “Türkiye’de demokrasi de, hukuk da, anayasa da kalmadı. Her gün darbe yapıyorlar zaten. Ülkede insanlar açlıktan, işsizlikten intihar ediyor” diyor. İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray da hükümete “Devlet evhamla yönetilmez. Millette darbe gibi bir konuda kaos ve panik yaratma çabaları ters teper. Darbe tartışmalarının derhal sonlandırılması gerekir. Bu tartışmalar devlet içinde de, orduda da zaaf yaratır” uyarısında bulundu. O yasaya işaret etmişti Başbuğ geçen haftalarda özel bir televizyon kanalında FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin değerlendirmeler yapmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine 6 AKP milletvekili Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Başbuğ, Haziran 2019’da TBMM’den geçirilen ve “askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan” maddeyi anımsatarak “Kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ’nün siyasi ayağı yok dersek gerçek inkâr olur” demişti. l Haber Merkezi AKP’nin FETÖ ile mücadelede milat olarak kullandığı 1725 Aralık’ı değiştirdi! Kuzu’ya göre 15 Temmuz milat AKP’li Burhan Kuzu, FETÖ organizasyo dığını ne çabuk unuttun. O günlerdeki sır nu olarak bilinen Abant naşıklığını hiç dikka toplantılarının “müdavi te almadığım bu Kuzu mi” olduğunu belirterek, gibilerin ‘siyasi ayak’ AKP’nin FETÖ ile müca topunu başka mahal delede milat olarak kul lelere atma gayretleri landığı 1725 Aralık tarih ni gördükçe iyice tik lerini, 15 Temmuz’a çekti. siniyorum. Abant top AKP’li Kuzu FETÖ’nün lantılarının müdavi siyasi ayağı olarak mi sen değil miydin?” “CHP’yi ilan etti” bunun Burhan Kuzu dedi. Burhan Kuzu da, üzerine 15 Temmuz’dan “Abant Platformu’nun sonra kapatılan FETÖ’ye ait Gaze elbette ki müdavimiydim. Tüm teciler ve Yazarlar Vakfı eski baş toplantılarına katıldım. Harun kanı firari Harun Tokak, Kuzu’yu Tokak’la da derin dostluğumuz suçladı. Sosyal medya hesabından vardı. Bunlara bir ‘Hizmet Ha Kuzu’ya tepki gösteren Tokak, reketi’ olarak katıldım. Ama 15 “Burhan Kuzu sen zeki bir adam Temmuz’da gerçek yüzleri ortaya sın ‘Erdoğana söyle beni cumhur çıktı. Darbecilerin yanında nasıl başkanı yapsın’ diye bana yalvar durabilirim?” ifadelerini kullan dı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1725 Aralık’ı FETÖ’ye karşı milat olarak kabul ederken, Kuzu’nun 15 Temmuz’u milat olarak kullanması dikkat çekti. Olçok sordu Öte yandan, FETÖ’nün darbe girişiminde eşi ve oğlunu kaybeden, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Nihal Olçok, Kuzu’nun açıklamalarına tepki gösterdi. Olçok “Gariban için milat 17 Aralık iken, neden FETÖ’nün miladı sizin için 1725 Aralık değil de 15 Temmuz? Ayrıca Bank Asya’ya para yatıran suçlu ama Bank Asya’yı kuran ve yönetenler suçsuz. Hatta görevleri yükseltiliyor ? Sizin adalet size, bizim adalet bize mi?” dedi. l İç Politika Diyanet ve Her Şey İşleri Başkanlığı! Diyanet İşleri Başkanlığı’nın giderek genişleyen sorumluluk alanına çarşı pazar da eklendi. Başkanlığın dergisinde fakirlik, değiştirilemez bir kader olarak görülmeli ki, pazara akşam saatlerinde gidilirse daha ucuz alışveriş yapılacağı ayrıntılı olarak anlatılıyor. Madde1: Pazara giderken liste yapın! (Diyanet ne güzel buyurmuş. Halkımız pazara giderken alacakları çok çok fazla olduğu için mutlaka listelemek gerekli...) Madde2: Önce tüm pazarı gezin, en ucuz nerede var bakın. (Halkımız pazara girince ilk bulduğu tezgâhtan alır ya, şöyle dolaşmak hiç aklına gelmez ya, bunu anımsatıyor.) Madde3: Hep aynı yerden alışveriş yapın. Böylece satıcı sizi tanır, ucuz ve taze verir! (Bu madde bir üstteki ile çelişse de halkımız buna akıl edemeyeceği için güzel bir öneri!) Madde4: Pazara akşam gidin. Daha ucuz alışveriş yaparsınız. (Onca ekonomist kafa yoruyor ama işi Diyanet çözmüş. Serbest piyasa ekonomisi yerine akşam ekonomisine geçmek halkımızın yararına görünüyor!) HHH Biraz da kara mizahtan izin isteyip durumu aktardık ama aslında Diyanet bunları önererek şunları da söylemiş oluyor: Haklısınız, pazar çok pahalı. Hükümetin de bunu çözecek gücü ve aklı yok. Haklısınız, aylık kazancınızı arttırmak için yapılabilecek bir şey yok. İşte bu nedenle, bizim her işten sorumlu bir kurum olarak size önerebileceklerimiz bunlar! “Her işten sorumlu” tanımını rastgele kullanmadık. AKP, her alanda Diyanet’e rol ve yol vererek bu kurumun ağırlığını da azaltıyor. Diyanet’in ana alanlarından bazılarını paylaşalım: 2015 yılında Diyanet ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokolle hastanelere imam atanması kararlaştırıldı. Protokole göre imamların unvanı şu olacak: manevi rehber! Bu uygulamanın sonuçlarıyla ilgili sosyal medyada da dolaşan pek çok anlatım var. Diyanet’in Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığı protokollerin sayısı bilinmiyor. Son protokollerden birinin tam adı şu: OkulKuran Kursu İşbirliğine Dayalı Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi Protokolü. Daha önce imzalanıp yürürlüğe giren protokollerle, okullara öğretmen atanmasında Diyanet’in de devrede olacağı adımlar atıldı. Bakanlıkla Başkanlık arasında imzalanan üst protokollerin yanında il milli eğitim müdürlükleriyle il müftülükleri arasında imzalanan protokoller de var. 11 milyar lira bütçeli Diyanet’in sorumluluğu bunlarla sınırlı değil. Türkiye’deki Suriyeliler için AKP’nin Göç İdaresi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda uyguladığı Ulusal Eylem Planı’nda en geniş alan Diyanet’e verilmiş durumda. Suriyelilerin eğitime uyumundan topluma uyumuna kadar pek çok alanda ilk Diyanet’in adı geçiyor. HHH “Diyanet”in sözcük anlamı şu: Din kuralları ve bunlara tam uyma, bağlı olma durumu. Anlam son derece açık. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın işlevi, bunu tam olarak yerine getirip getirmediği, gerekli olup olmadığı ayrı konu... Ne var ki AKP iktidarı döneminde pek çok kurum gibi Diyanet’in ağırlığının da zedelendiğini görüyoruz. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş’a sesleniyoruz: temel sorumluluğunuz AKP’ye ve onun politikalarına değil, topluma karşı. AKP’li Sayan fotoğrafları sildi AKP’li Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan’ın, FETÖ’nün kullandığı Mehmet Baransu ile aynı masada çekilmiş fotoğrafını sildi. Sayan’ın sosyal medya hesabından 1 Ağustos 2013 tarihinde yaptığı paylaşım sosyal medyada eleştiri konusu oldu. Bunun üzerine Sayan, “Konuklar ağır, gece uzun, Mehmet Baransu ve Melih Altınok’un derin analizlerinden bunaldım...” ifadeleriyle paylaştığı fotoğrafı sildi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle