22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: EMİNE BİLGET 13 18 ŞUBAT 2020 SALI HAYVAN DOSTU KİTAPÇI ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Sokak hayvanlarının tedavisine katkı için kitap almak ister misiniz? Ya da resim çalışmalarına katılabilir, çocuğunuzu drama atölyesine götürebilir, kafeden alışveriş yapabilirsiniz. Yani seçenek birden çok. Siz yeterki sokak hayvanlarına yardım etmek isteyin. Nasıl ve nereden mi? Kitap Koala’dan... Birkaç yıl önce internet sitesi olarak hizmet veren Kitap Koala şimdi Teşvikiye’de çok büyük bir kitabevi olarak açıldı. 600 m2’lik alan üzerinde Şişli’nin en büyük kitabevi olan Koala’da 30 binin üzerinde kitap yer alıyor. Tek amacı ise elde ettiği finansal kâr ile sokak hayvanlarının tedavisini karşılamak. Bu amaçla bir çeşit Sosyal Güvenlik Kurumu gibi hareket eden kitabevi; uygun şekilde düzenlenmiş başvuruları alarak belirlenmiş bütçe dahilinde hayvan tedavilerini karşılıyor. Kitap alanlarının yanı sıra kafeterya, okuma odası, çocuklar için etkinlik alanı, toplantı salonu ve 40 kişilik seminer salonu da bulunan Kitap Koala, kültür ve sanat etkinlikleriyle ziyaretçilerin il gisini çekiyor. Önceki gün açılışı yapılan kitabevinde, ziyaretçilere ikramda bulunmak yerine ihtiyacı olan hayvanlara ulaşmak üzere farklı barınaklara 1.000 kg’lık mama dağıtmaya karar veren şirket, bakıma muhtaç, engelli ve hasta hayvanların ev ortamında tedavileri ve bakımlarının yapılması amacıyla kurulan ENCANDER’e de mama gönderiminde bulundu. Ayrıca açılışta yazar Mario Levi, “Bu Salı ve Her Salı Şişli” adlı yeni kitabının imza günü ve söyleşisi çellistler Şafak Erişkin, Didem Erken ve Gülyar Balcı’nın müzik dinletisi yapıldı. Kütahyalı çini sanatkârı Saim Kolhan’ın çini eserlerinin yer aldığı ve Kitap Koala’nın ilk sergisi “Sır Altındaki Aşk” da sanatseverlerle buluştu. 30 binin üzerinde kitabın bulunduğu ve çeşitliliğe önem veren Kitap Koala, felsefesini “Az kitaptan çok adet tutmaktansa, çok kitaptan az adet tutacağız. Hiçbir kitaba sansür uygulamadan her kitabı talep olduğu sürece bulundurmaya çalışacağız” diyerek özetliyor. Peki, bu oluşumun başında kim yer alıyor? Bu biz de kalsın, çünkü kendisi adının bilinmesini istemiyor. Anneanne, babaanne derken resimlerinde hep kadınlar var! Alpar’ın çizgileriyle Kediler Günü müymüş? ‘Düşsel Kadınlar’ Bunlar hayırsız, vefasız, vicdansız! Dün, Dünya Kediler Günü’ydü, bir yaş mama ikram etmediler, bir kafamı okşamadılar, ama iş çalışmaya gelince yaz diyorlar. Yazıyorum işte, bunlara kızgınım. Şimdi gönlümü alıyorlar, sadece bir gün değil, her gün Kediler Günü’ymüş, her gün seviyorlarmış beni, burası benimmiş filan. Duy da inanma. Ama inandık, ne yapalım. Yine de Dünya Kediler Günü kutlu olsun! Bütün kediler adına! İstanbul Film Festivali’nden Hitchcock esinli afiş Bu yıl 1021 Nisan tarihlerinde yapılacak 39. İstanbul Film Festivali’nin çizgi roman yazarı, senarist ve film yönetmeni Cem Özüduru imzalı afişi paylaşıldı. Festival, ölümünün 40. yıldönümünde dâhi yönetmen Alfred Hitchcock’a özel bir retrospektif bölüm ayırıyor. Cem Özüduru, İstanbul Film Festivali için sinemanın heyecanlandırıcı etkisinden ilham alarak tasarladığı afişini, Hitchcock sever egzotik kuşlarla çevrelenmiş, bulutların üzerindeki, bizi bazen lanetleyen bazen kutsayan bir büyücünün olduğu, bir film sonrası uyuyakalınıp görülen bir rüyaya benzetiyor. Ressam Nermin Alpar’ın, her bir çiziminde farklı bir kişiliği ön plana çıkardığı kadınları anlatan “Düşsel Kadınlar” sergisi, Medya Sanat Galerisi’nde düzenlenen etkinlikle açıl dı. Alpar’ın daha az detaycı bir yakla şımla çizdiği ve sessizliğiyle, bakışla rıyla, duruşlarıyla kişiliklerini ifade et tiği kadınların çizimlerinden oluşan “Düşsel Kadınlar” sergisi, Medya Sanat Galerisi’nde düzenlenen etkinlikle sa natseverlerle buluştu. Sergideki eserler, yüzeysel olarak bakıldığın da aynı görünen ancak her biri ayrı bir kişiliği tem sil eden kadınların çizimle rinden oluşuyor. Birbirin den farklı kadın tiplemele rinin resmedildiği sergi, 18 Mart’a dek görülebiliyor. n Nermin Alpar’ın re di atölyemde çalışmalarıma de simlerinde sadece kadın Nermin Alpar vam ediyorum. lar var; kendisiyle uzak n Niye sadece kadınlar? Bu tan da olsa, resmi ve içe kadınlar kimler? Hepsi de ay riğiyle ilgili sohbet ettik. Resme nasıl nı dönemin, 6070’li yılların kadınla başladınız? rı sanki? Alpar: Çocukluğumda bir defterim Alpar: Çocukluğum kalabalık bir ka vardı. Değişik elbiseli kadın resımle dın grubuyla geçti. Bir aile apartmanın ri yapardım, resim hocalarım resimle da yengeler, anneanne, babaanne, anne rimi panoya asardı. Üniversite, evlilik, ve 4 kız kardeş sürekli bir iç içe olma, çocuk, iş hayatı derken resim yaptığı sürekli birlikte olma durumu. Ben bu ki mı bile unutmuştum. Emekli olmadan 2 şilerden, onların giyimlerinden, ki pu yıl önce resim kursuna başladım. 3 ayrı antıye, bebe yaka elbiseler, oturuşların ressamın atölyesine farklı dönemlerde dan, özellikle benim çok sevdiğim anne devam ettim. Yaklaşık 10 yıldır da ken anne oturuşlarından, rahatsız ilişik otu Ressam Nermin Alpar, “Çocukluğum kalabalık bir kadın grubuyla geçti. Ben bu kişilerden, onların giyimlerinden, özellikle benim cok sevdiğim anneanne oturuşlarından ilham aldım” diyor. ruşlarından ilham aldım. Resimlerimde erkek olmaması, kalabalık kadın grupları içinde yaşamış olduğumdan olabilir. Sevgililer Günü gibi özel günler için erkekli resimlerim de olmuştur, fakat genelde kadınları resmediyorum. n Resimlerinizde Modigliani etkisi görüyorum. Başkaları da var mı sevdiğiniz? Alpar: Evet, etkilendiğim ressamlar Picasso, Klimt ve özellikle Modigliani’dir. Çünkü Modigliani’nin kadınları da genelde hüzünlü kadınlardır. n İleride, yakın gelecekte, başka kadınları, başka dönemleri de çizmeyi düşünüyor musunuz? Alpar: Çok çok yaşamak, çok çok re sim üretmek istiyorum. Resme başladığım ilk yıllarda manzara resmi de yapıyordum. Fakat figüratif resimler daha ağır basıyordu, bir hayalim vardı. Kadınlarla manzarayı bağdaştırmak istiyordum. Bugün bunu başarmış durumdayım. Kadınların arkasında bazen deniz ,bazen orman, bazen kafe, iç mekan, şehir manzarası... önümüzdeki dönemlerde bu kadınları farklı ülkelerde, farklı şehirlerde, farklı dönemlerde resmetmek istiyorum. l Kültür Servisi Kaçırılan eserler yarın Ankara’da sergilenecek Isparta kökenli Sidamara tipi lahit. Türkiye’den İngiltere’ye kaçırılan iki eser, yarın Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başlanacak. Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İngiltere’de tespit edilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri sonucunda iade süreci başlatılan Isparta kökenli Sidamara tipi lahit ile 3 bin2 bine tarihlenen Anadolu kökenli iki boğalı kağnı eseri Türkiye’ye getirildi. Lond ra Heathrow Havalimanı’ndan İstanbul Havalimanı’na taşınan eserlerin son durağı Ankara oldu. İki kültür varlığı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılacağı basın lansmanı ile 19 Şubat’ta Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başlanacak” denildi. MÖ 23 bine tarihlendirilen Anadolu kökenli iki boğalı kağnı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle