16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 13 KASIM 2020 CUMA Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hukuk alanında yaşanan olumsuzlukları eleştirdi: Öngörülebilir değil Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Anayasa Mahkemesi bir karar verip ‘Mahkemenin buna uyar mı uymaz mı’ gibi bir öngörülebilirliğin olmadığı yerde, yatırımda hukuk öngörülebilirliğinden bahsetmek mümkün değil” dedi. Adalet Bakanı Gül, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen Ceza Hukukunda Alternatif Çözüm Yolları Sempozyumu’nun açılışında konuştu. Yargı reformuna ilişkin konuşan Gül, “Hukuk devleti niteliğinin ayrılmaz parçası yargısının ‘bağımsız ve tarafsız’ olmasıdır. Bu nedenle hukuk devleti niteliğinin, hukukun üstünlüğünün daha da geliştirilmesi reform anlayışımızın temelinde yer almaktadır” dedi. Hangi reform, hangi yeni düzenleme yapılırsa yaGül, program çıkışı gazepılsın, aslolanın uygulama oltecilerin sorularını yanıtladı. duğunu ifade eden Gül, “Bıra“Yerli ve yabancı yatırımcılar kın adalet yerini bulsun, isiçin hukuk güvenliğinin öneterse kıyamet kopsun, bizim mine değindiniz. Bu konuyargıçlardan, yargı mensupda yeni bir reform gündemde larından beklediğimiz budur” mi” sorusu üzerine Gül, “Hudedi. Hukukun öngörülebilirkukun güvenilirliği ekonomiliği ile ekonominin öngörülenin de güvenilirliğini destekbilirliğinin doğru orantılı olliyor. Uygulamada elbette daduğunu söyleyen Gül, “Ana Abdulhamit Gül ha iyi uygulamaları görmek yasa Mahkemesi bir karar veistiyoruz” dedi. İnsan Haklarip ‘Mahkeme buna uyar mı uymaz mı’ rı Eylem Planı’nın önlerinde olduğunu, gibi bir öngörülebilirliğin olmadığı bir bu konuyu da ekonominin tüm tarafyerde yatırımda hukuk öngörülebilirli larıyla ele aldıklarını aktaran Gül, “Bu ğinden bahsetmek mümkün değil. Do konuda daha fazla güvence nasıl olur, layısıyla hukukun öngörülebilir olması yakın zamanda iş dünyasının bu konuhukuk devletinin yerine gelmesi anla daki beklentilerini de Hazine ve Malimında hayati derecededir” dedi. ye Bakanımızla birlikte dinleyeceğiz. Adaletin tecellisi hem yerli hem yabancı yatırımcı için çok önemli. Burada da ne eksikler var, çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu. ‘Arayış içindeyiz’ Gül, “Anayasa Mahkemesi kararına uymayan hâkimlerle ilgili yaptırım olacak mı” sorusu üzerine şunları kaydetti: “Aslolan adaletin yerine gelmesi. Bu hususlarla alakalı Hâkim Savcılar Kurulu’nun (HSK) ilke kararları var. Terfide bunlar dikkate alınıyor. Verilen tüm kararları takip eden yeni uygulamalarımız var. Bunlarla ilgili de yine ilave ne gerekir, ne olur, bunun yine arayışları içerisindeyiz, bu konuda adımlarımızı atmaya devam ediyoruz.” l ANKARA/Cumhuriyet Akar, Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçe görüşmesinde S400’lere ilişkin konuştu: ABD’nin kaygısını ele alacağız Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) 2021 yılı bütçesi, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi. Tasarıya göre MSB’nin 2021 yılı için bütçesinin, bir önceki yıla göre yüzde 14 oranında artışla 61 milyar 484 milyon 939 bin TL olması öngörüldü. Komisyonda konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Azerbaycan ve Ermenistan arasında sağlanan ateşkesle bölgeye Rus barış gücü konuşlandırılmasının kararlaştırılmasının ardından Türkiye’nin üstleneceği rolle ilgili, “Türkiye, anlaşmanın uygulanmasını gözetmek ve denetlemek üzere ortak barış gücünde yer alacaktır” dedi. ‘Bugün belli olacak’ “Türkiye’nin hem masada, hem sahada olduğunu” dile getiren Akar “Rusya’yla dün (önceki gün) görüşme yapıldı; gerekli çerçeve çizildi. Yarın (bugün) Rusya’dan geniş bir heyet geliyor. Arkadaşlarımız taktik ve teknik olarak kim nerede duracak, kaç kişi olacak, ne yapacak, bunlar yapılacak. Bizim varmaya çalıştığımız nokta bu ateşkesin kalıcı olması, normalleşmenin sağlanması, hudutların açılması” dedi. S400 hava savunma sistemiyle ilgili de konuşan Akar, “Bazı NATO üyelerinde mevcut olan S300 sistemi NATO ittifakı içinde nasıl kullanılıyorsa, S400 sistemi de bizde aynı şekilde kullanılacaktır” dedi. Akar, ABD’nin, S400 alımı nedeniyle Türkiye’yi F35 savaş uçağı projesinden çıkarmasıyla ilgili ise “ABD’nin teknik anlamda S400 ve F35’lerin uyumluluğu konusundaki herhangi bir kaygısını ele almaya hazırız. Bu kapsamda ortak çalışma grubu teklifimiz halen masadadır. Bu husus resmi olarak ABD’lilere, NATO’ya iletilmiş bulunmaktadır” diye konuştu. Akar, FETÖ bağlantısı nedeniyle TSK’den toplam 20 bin 571 personelin ihraç edildiğini, darbe girişiminden bugüne kadar toplam 95 bin 911 personel alımı yapıldığını söyledi. ‘Çözüm süreci önemliydi’ “Çözüm süreci” ile ilgili eleştirilere de yanıt veren Akar “Bu çözüm süreci gerçekten bizim tarihimize not düşmek bakımından çok önemli olmuştur. Devlet bütün şefkatini, bütün sabrını göstermiştir, demiştir ki: ‘Gelin, bu terörü bitirin, hep beraber oturalım, konuşalım, danışalım, bu işi çözelim.’ Fakat ne oldu? Antep, Ankara Gar, İstanbul Havalimanı, Suruç... Yani yüzlerce kişiyi katlettiler, cevap bu oldu” dedi. ‘Demek ki yatacaklar’ CHP’li Bülent Kuşoğlu da Akar’ın “Bazı NATO üyelerinde mevcut olan S300 sistemi NATO ittifakı içinde nasıl kullanılıyorsa, S400 sistemi de bizde aynı şekilde kullanılacaktır” sözleriyle ilgili olarak “Yunanistan’ın S300’leri Girit’te yatıyor. Bundan öncekilerin sonu gibi olacaksa, bizimki de Yunanistan’da olduğu gibi bir yerde bekletilecek maalesef demektir, öyle anlıyorum” dedi. “Dünyanın En Güçlü Orduları 2020 Raporu”na göre TSK’nin bir önceki yıla göre 4 sıra gerileyerek 13. sırada yer aldığını kaydeden Kuşoğlu, “18 yıllık AK Parti döneminde tek bir savaş uçağı dahi almamışız” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Akşener, Bilecik’te esnaf ziyaretleri yaptı. Akşener: Anayasa çalışmamız yok İYİParti Genel Başkanı Meral Akşener, Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin’i makamında ziyaret etti. Daha sonra Bozüyük İlçesinde esnafı ziyaret eden Akşener, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Akşener, İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın “Anayasa yapıyorlar” yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine “Hiçbir arkadaşım, bilgim içinde ya da dışında buna sadece HDP değil, CHP, SP dahil bir anayasa çalışması yapmadı. Dolayısıyla Ak Parti ile de bir anayasa çalışması yapmadık. İYİ Parti Genel Başkanı olarak söylüyorum hiçbir siyasi oluşum, platform, şahıs, kişi, partiyle herhangi bir anayasa çalışmamız yoktur” dedi. l İç Politika İYİ Parti’den Ümit Özdağ’ın ‘anayasa hazırlıyorlar’ iddialarına sert yanıt: CIDDIYE ALINMIYOR İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, dün TBMM’de yaptığı basın açıklamasında, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın iddialarına yanıt verdi. “İYİ Parti olarak Sayın Ümit Özdağ’ın iddialarını ciddiye alan herhangi bir arkadaşımız, mensubumuz yoktur” diyen Dervişoğlu, iktidarın büyük yalanlarıyla uğraştıklarını kaydetti. Dervişoğlu, “Özdağ’ın küçük ve mide bulandıran yalanlarıyla vakit kaybedecek değiliz. Kendisi Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Siyasetin bedeli bellidir, İYİ Parti’ye vermeye çalıştığı bu zararın mutlaka bir karşılığı olmalıdır. Kendisini psikolojik yönden de gergin gördüm, acil şifalar diliyorum” dedi. Dervişoğlu’na sosyal medyadan yanıt veren Özdağ ise “Meral Akşener: İbrahim Kaboğlu etki ajanı. Nuri Okutan: İbrahim Kaboğlu ruh hastası. Müsavat Dervişoğlu: Ümit Özdağ psikolojik olarak gergin. Psikolojik izahları bırakın. Kaboğlu, ‘CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet birlikte anayasa hazırladık’ diyor. Kılıçdaroğlu ‘Millet İttifakı taslağı hazır’ diyor” ifadelerini kullandı. Özdağ, önceki gün Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi tarafından anayasa taslağı hazırlandığını, bu tasAYDIN: ARKASINDA BİR ORGANİZASYON VAR İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın, KRT’de gazeteci Saygı Öztürk’ün sunduğu programda açıklamalarda bulundu. Ümit Özdağ’ın kongreden önce il başkanlıklarına, “Çeşitli kişilerden benim rüşvet aldığıma dair yazılar gönderildi” iddialarına yanıt veren Aydın, “İddiası hakkında doğru söylüyor. ‘Ümit Özdağ bu kişilerden rüşvet aldı’ diye liste yayımlamışlar. İl başkanı beni aradığında ‘Kimseye söyleme, bunu yönetime ve medyaya duyurma’ dedim. Sonra milletvekilleri arasındaki bir WhatsApp grubunda Özdağ bunu açıkladı. Kimin yaptırdığını ima ediyorsa biz parti olarak engelledik. Bu işlerin arkasında belli ki bir organizasyon var. Bu işi şuurlu bir şekilde yapan birileri var. Biz bu iddiaların doğru olabileceğine inanmadık”dedi. Öte yandan İYİ Parti Milletvekili İsmail Koncuk, kurultayda yaşanan ‘oy verilmeyecekler listesi’ ile ilgili olarak Aydın’ın, “kesin çıkarma istemli” olarak disipline verilmesi için dilekçe verdi. l İç Politika lakta, “değiştirilmesi teklif dahi edilmesi yasak olan 2. ve 3. maddelerin değiştirildiğini ve idari bölgesel yönetim öngörüldüğünü”, “İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz’ın, AKP Sözcüsü Ömer Çelik başkanlığındaki yeni bir anayasa komisyonu çalışmalarına katıldığını” öne sürmüştü. Çelik ise iddiaları reddetmişti. ‘Yalan rüzgârı’ İYİ Parti’den de Özdağ’ın iddialarına ilişkin yazılı açıklama yapıldı. “Sayın Özdağ’ın iddiaları konusunda ilk ve son kez olmak kaydıyla, aziz milletimizi bilgilendirme ihtiyacı duymaktayız” ifadeleri kullanılan açıklamada özetle şunlar kaydedildi: “İYİ Parti ve İYİ Parti’yi temsilen hiç kimse, bir başka partiyle anayasa çalışmasına katılmamıştır. Çünkü zaten böyle bir çalışma hiç olmamıştır. İYİ Parti’yi, hem AK Parti’yle hem HDP’yle hem PKK’yle hem de FETÖ’yle birlikte olmakla itham etmenin dayanılmaz hafifliği, aslında psikolojik bir sorundur. O sorunun çözümü de siyaset de değil, psikiyatri bilimindedir.” l ANKARA/Cumhuriyet ASELSAN yeni sistem tanıtımı törenine katıldı, ‘yerli üretim’ mesajı verdi Yine kadın cinayeti değil, hâlâ kadın cinayeti! Erkekler... Kadınları kıskanırlar. Kadınlara şiddet uygularlar. Kadınlara hükmetmeye çalışırlar. Kadınları tehdit ederler. Kadınların namusu kendilerinden sorulur diye düşünürler. Kadınları başkalarına yâr etmezler. Kadınları kendi malları sanırlar. Kadınlara her istediklerini yapabileceklerini öğrenirler. Kadınları cezalandırma yetkisi taşıdıklarından emindirler. Kendilerini kadınları zapt etmekle yükümlü bilirler. Ve kadınlar... Kendi bedenlerinden ve hazlarından ürkerler. Kendilerini bir erkeğe ait zannederler. Kendilerini sadece bir eş, bir anne olarak tanımladıklarında bir kimlikleri olacağını düşünürler. Erkeklerden korkmayı, doğdukları evde daha bebekken öğrenirler. Her konuda kendi tercihleri olabileceğini belki de ömür boyu hiç fark edemezler. İtaat etmeyi edep zannederler; özgürlüğü de tehlike. Ve erkekler kadınları öldürürler. Ve kadınlar kendilerini öldürecek erkeklere... öleceklerini anlayana kadar... hatta çoğu kez öldürülene kadar güvenirler. Yine... İki farklı şehirde iki kadın daha erkekler tarafından öldürüldü. Çilem Kılıç 23 yaşındaydı, Emine P. 73. Çilem, boşandığı erkek hakkında koruma talep etmişti. Talebi reddedilmişti. O erkek onu öldürdü. Emine, evli olduğu erkek hakkında koruma talep etmişti. Talebi kabul edilmişti. Onu da o erkek öldürdü. Bu dünyada erkekler, kadınları “gerekirse” her şehirde, her konumda, her yaşta öldürürler... Bu ağır gerçeğin altı bir kez daha çizildi. Artık hayatta olamayan o iki kadını... Daha önce ölenlerin ve daha sonra öleceklerin arasına aynı özensizlikle gömdük. Yine dedik... erkekler... kadınları öldürdü. Yine dedik, iki kadın, iki erkeğin vahşetine kurban gitti. Yine dedik... yine... yine. Ama o kadınların kim olduğunu, o erkeklerin kim olduğunu düşünmedik, yine. Evdeki oğlumuzun, kocamızın, babamızın, ağabeyimizin kim olduğunu... Bir kadın olarak onların karşısında, yanında, arkasında nasıl durduğumuzu... Varlığımızın huzurunu ya da tedirginliğini aslen neye borçlu olduğumuzu.... Bir erkek olarak kadına nasıl baktığımızı ve kendimizi ne sandığımızı... Kim olduğumuzu ve kim olmadığımızı düşünmedik. Çilem ve Emine’yi öldürenlerin aslında erkekler değil, koca bir dünya olduğunu... düşünmedik. Erkekler kadınları öldürürler diye bellediğimiz o ağır gerçekliğin ağır bir olağanlığa dönüşmesi, öfkemizi bir kez daha boşluğa düşürdü. 23 ve 73 yaşlarındaki iki kadın... Bir zamanlar muhtemelen sevdikleri ama sonra korktukları... Çok korktukları erkekler tarafından bambaşka şehirlerde, bambaşka nedenlerle, bambaşka şekillerde aynı gece öldürüldüler ve haberleri gündeme ardı ardına düştü. Çilem’le Emine’nin doğum tarihleri arasındaki yarım asır içinde neden bu dünyada, bu ülkede hâlâ hiçbir şey değişmedi, o aklımıza düşmedi. Yeni katiller ve yeni maktuller Ahlak ve inanç... Adalet ve eşitlik... Özgürlük ve cinsellik konularında aşılamayan engelleri, varılamayan yerleri, kaybedilen değerleri masaya yatırmaya korkuyoruz. Öldürülen kadınlarla o cinayetleri işleyen erkekleri mütemadiyen doğurmaya ve büyütmeye devam ediyor olmanın nedenlerini sorgulayacak bilinci görmezden geliyoruz. O yüzden geçmişimiz gibi geleceğimiz de hep potansiyel cinayetlerin gölgesinde beliriyor. Yeni katiller ve maktuller, beyinlerde, kalplerde, evlerde şu an için için büyüyor. Yarın başka kadınlar ve başka erkeklerin isimlerinin geçtiği ama aynı şeylerin yaşandığı haberler okumaya ve “Yine!” demeye devam edeceğiz. Bu korkunç döngüyü ancak “Hâlâ mı!” demeye başladığımız gün değiştireceğiz. Görevden alınan Gökçek Saray’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden aldığı Melih Gökçek ile Saray’da görüştü. Görüşmenin fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşan Gökçek, “Akşam üzeri Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaret ettim. Ziyaret sonrası bir hatıra fotoğrafı” ifadelerini kullandı. Saray’dan ise resmi bir açıklama gelmedi. l ANKARA/Cumhuriyet Erdoğan: Ambargoları aşabiliyoruz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurtdışından tedarik edilmesine asla tahammülümüz yoktur. Eğer bugün ciddi bir cari açığımız varsa bu cari açığımızı bile minimize etmede savunma sanayisinin rolü asla inkâr edilemez” dedi. Erdoğan, ASELSAN Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen Yeni Sistem Tanıtımları ve Tesis Açılışları Töreni’ne katıldı. Türkiye’nin, küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorlukları ve uyguladığı gizli açık ambargoları kendi gücüyle aşabilen bir ülke haline geldiğini söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek nedeniyle İHA’ların bazılarında kullanılan kameraya Kanada tarafından ambargo uygulandığını belirterek, “Biz ne yaptık? ASELSAN’da yerlisini ürettik, İHA’larımıza taktık. Aynı kameraların daha da iyisini yapmak için şu anda projemizi başlattık” dedi. Elektronik harpte Türkiye’ye çok büyük güç katacak “Karakulak Yüksek Frekans Kestirme ve Dinleme Sistemi”nin artık kullanıma hazır olduğunu kaydeden Erdoğan “Tamamen milli ve yerli mühendislik kabiliyetlerimizle yaptığımız uydu fırlatma testleri başarıyla tamamlandı. Bu testlerde 4 kere daha uzaya ulaştık” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle