Katalog

4 19 EKİM 2020 PAZARTESİ HABER AKP’nin yıllardır ihmal ettiği kamu teşebbüslerinin finansman ihtiyacı hızla artıyor KİT’ler kaynağa muhtaç Kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) finasman ihtiyacı hızla artıyor. Gelecek yıl finansmana en fazla ihtiyacı olan kurum TC Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü (TCDD). İkinci sırada Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) geliyor. Üçüncü sırada da boru hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) var. MUSTAFA KİT’ler ve Bağlı OrtakÇAKIR lıklarının 2021 Yılına Ait Genel Yatırım ve Finansman Programının Tespit Edilmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı yayımlandı. Karar ile kamu teşebbüslerinin 2021 yılı mali hedefleri de belli oldu. Teşebbüslerin büyük bir bölümünün gelecek yıl finansman ihtiyacı olacak. Bu yıl ile karşılaştırıldığında finansman ihtiyaçlaMILYAR LIRALARI AŞAN IHTIYAÇLAR Diğer bazı KİT’lerin gelecek yılki finansman ihtiyaçları da şöyle: MKEK 103.1 milyon lira, ETİ Maden 51.7 milyon lira, Elektrik Üretim AŞ 469.5 milyon lira (EÜAŞ’ın bu yıl finansman ihtiyacı yoktu), TMO 538.4 milyon lira (Bu yılki ihtiyacı 183.3 milyon liraydı), TİGEM, 139.5 milyon lira, demiryollarındaki teşebbüslerin birleştirilmesiyle kurulan Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ (TÜRASAŞ) 232.1 milyon lira, TEDAŞ 554.5 milyon lira, Sümer Holding 32.4 milyon lira. rındaki artışlar da dikkat çekti. En fazla finansman ihtiyacı olan kurum 16.7 milyar lira ile TCDD. Kurumun gelecek yıl 12.6 milyar liralık yatırım yapması planlanıyor. Kurumun bu yılki finansman ihtiyacı 12.4 milyar liraydı. Bu arada TCDD Taşımacılık AŞ’nin finansman ihtiyacı da bu yıla göre 2.1 milyar liradan 2.7 milyar liraya yükseldi. Finansman ihtiyacı olan KİT’ler içerisinde ikinci sırada ise 6.8 milyar lira, TPAO yer alıyor. Gelecek yıl 13.4 milyar lira yatırım yapması öngörülen TPAO’nun bu yıl finansman ihtiyacı yoktu. Başta Karadeniz olmak üzere doğalgaz aramalarına hız veren kurumun finansman ihtiyacının arttığı görülüyor. Finansman ihtiyacı olan kurumlar içerisinde 3. sırada BOTAŞ var. Gelecek yıl 6.1 milyar lira yatırım öngörülen BOTAŞ’ın finansman ihtiyacı ise 5.2 milyar lira. Yine bu yıl ile karşılaştırıldığında BOTAŞ’ın finansman ihtiyacının 4.1 milyar liradan 5.2 milyar liraya çıktığı görülüyor. ÇAYKUR gelecek yıl 10.1 milyon lira yatırım yapacak. Finansman ihtiyacı ise 1 milyar 35 milyon lira. Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin yatırım tutarı 128.7 milyon lira, finansman ihtiyacı ise 1.1 milyar lira. Dikkat çeken bir diğer artış da Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nda (TKİ) gerçekleşti. Bu yıl 465.5 milyon lira finansman ihtiyacı olan kurumun gelecek yılki finansman ihtiyacı 1.1 milyar liraya çıkacak. Kurum gelecek yıl 72.9 milyon lira yatırım yapacak. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) finansman ihtiyacı da 1.2 milyar liradan, 1.4 milyar liraya yükselecek. l ANKARA Değerlendirme kurulu oluşturulacak ve 6 ayda bir Genel Başkan Akşener’e rapor sunulacak İYİ Parti’de verime bakılacak İYİ Parti’de başkanlık divanı, genel idare kurulu ve teşkilatların performans değerlendirmesine tabi tutulacağı ve sonucun Akşener’e sunulacağı belirtildi. PARTININ KURULUŞ YILDÖNÜMÜNDE EŞBAŞKANLAR KONUŞTU: 2. Olağan Kurultayı sonrasında “oy verilmeyecekler listesiyle” birlikte İYİ Parti içinde başlayan tartışmaları, Genel Başkan Meral Akşener, “performans kriteri” ile sonlandırmayı hedefliyor. Partinin başkanlık divanı, genel idare kurulu (GİK) ve teşkilatların her türlü eylem ve faaliyetleriyle yurttaşa ulaşma ve onların sorunlarını dinleme konularında bundan böyle “performans değerlendirmesine tabi tutulacağı” belirtilirken, partide değerlendirme için de bir kurul oluşturulacak. Sonuçlar 6 ayda bir Akşener’e sunulacak. AA’nın haberine göre, İYİ Parti yönetimi, uygulama ile hem parti içerisinde hem teşkilatlarda dinamizmi, partinin genel siyasetinde de kalite standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor. Bu çerçevede partililerin veya partiye üye olmayı düşünenlerin sosyal medya kullanımı ve parti içi ilişkilerden yurttaş ve teşkilatla olan diyaloglarına kadar kalite standartlarına dikkat edilecek. Partide, performansa uygunluğu bilimsel kriterlerle değerlendirecek bir kurul oluşturulacak. Kurul, değerlendirme kapsamında 3 aylık periyotlarla kriterlere uygunluğa bakacak. Performansı beğenilmeyen ya da kriterlere uymayanlara öncelikle iyileştirme önerilerinde bulunacak olan kurul, bu süreci takip edecek. Kurulda parti dışından isimlerin de yer alması öngörülüyor. Kurul, ayrıca 6 ayda bir yapacağı genel değerlendirmeyi Akşener’e sunacak. Görevden alabilecek Kurulun 6 ayda bir yapacağı genel değerlendirmeye göre de Akşener, parti yönetiminde aksaklıkları bulunan isimleri görevden alabilecek. Bu sistemin kurultay sonrasında “oy verilmeyecekler listesi” ile başlayan tartışmaları da sonlandıracağı ifade ediliyor. l ANKARA/Cumhuriyet ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MHP’li meclis üyesinden Başkan Karalar’a teşekkür MHP’li Belediye Meclisi üyesi, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Zeydan Karalar’a hizmetleri için teşekkür etti, evine davet edip kahve ikram etti. Adana Büyükşehir Belediyesi, Aladağ’ın ardından Feke ilçesine gerçekleştirilen ulaşım ve su yatırımlarının açılışını, yurttaşların katıldığı törenlerle hayata geçirdi. Feke Belediyesi’nin Cumhur İttifakı’na mensup MHP’li meclis üyesi Osman Erciyes, kürsüye çıkıp Karalar’a hizmetlerinden ötürü teşekkürlerini ileterek, evine kahve içmeye çağırdı. Zeydan Karalar, halka hizmette hiçbir ayrıma izin vermediklerini kaydederek daveti kabul etti ve Erciyes’in evine giderek, ikram edilen kahveyi içti, sohbet etti. l İç Politika HDP 8 değil, 8 bin yaşında HDP, dün İstanbul’da 8’inci kuruluş yıl dönümünü kutladı. Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki kutlama etkinliklerine partinin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile binlerce partili katıldı. Salonda “Özgürlükte ısrarlı mücadelede kararlıyız”, “Biz geleceğiz, faşizmi yeneceğiz”, “Yalana, talana, sömürüye karşı hep birlikte direniyoruz” pankartları asılırken, “Direne direne kazanacağız”, “HDP umuttur umut dimdik ayakta” sloganları atıldı. HDP Kurucu Başkanları Yavuz Önen ve Fatma Gök ile partinin Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, tutuklu bulunan Sebahat Tuncel, eski Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gönderdiği tebrik mesajları okundu. ‘Kadınların yüzyılı olacak’ Etkinlikte konuşan Buldan, “Büyük fırtınaları, darbeleri, barajları birer birer aşarak bugünlere gelen emeğimiz, alın terimiz, onur kaynağımız HDP kurulalı tam 8 yıl oldu. Umut oldukça HDP de olacaktır. Egemenler ne kadar direnirse dirensin bu yüzyıl, ezilen mazlum halkların ve kadınların yüzyılı olacaktır” dedi. Buldan şöyle devam etti: “Ülke kaynaklarının paydaşı üç beş yandaş değil, 82 milyon olsun diye uğraşıyoruz. Ormanlar, dereler, akarsular, talancıların değil, doğanın olsun diyoruz. İşte bu nedenle HDP, yaşamsal bir ihtiyaçtır. Binlerce arkadaşımızı haksızca tutukladılar. HDP’yi cezaevlerine sığdıracaklarını sandılar ama yanıldılar. HDP cezaevlerine sığmaz.” Sancar da “Yaşamanın diğer adı direnmekse, direnmenin adı da HDP’dir. HDP olarak 8 yaşındayız ama arkamızda asırlar var. HDP 8 değil, 8 bin yaşında. Faşizme karşı direniş her gün tazelenmesi gereken bir hayat tecrübesidir. Biz o nedenle her gün her an yeniden faşizme karşı direneceğiz, direneceğiz ki o gün geldiğinde sandıklarda bu iktidarı devirmek için gücü gösterelim. Bu iki hedefi bir araya getirmedikçe bu zulüm yönetimini sona erdirmenin imkânı yok” dedi. l İç Polika ESNAFI AZARLAYAN DENİZLİ VALİSİ ALİ FUAT ATİK Tepkiler üzerine özür diledi Türkiye’nin 81 ilinde koronavirüs tedbirleri kapsamında gerçekleştirilen denetimlerde Denizli Valisi Ali Fuat Atik’in esnafa olan tavrı tepki topladı. Denetimler sırasında bir dönerci dükkanına doğru yönelen Atik, kendisini tanımayan çalışana eldiven takmadığı gerekçesiyle ceza kesme talimatı verirken, ekibine de “burayı kapatın” dedi. Daha sonra da maske takmayan bir esnaf ile karşılaşan Atik, “Neden maske takmıyorsun” diye sordu. Esnaf da Atik’e, “Canıma yetti. Gebermek istiyorum. Piyasanın haline bak. Salı günü 15 lirayla kapattık, çarşamba günü 100 lira. 100 liranın hepsi kâr olsa ne olur?” yanıtını verdi. Sosyal medyada yayılan görüntüler sonrasında Atik’e tepki yağdı. Tepkiler üzerine Atik, “özür” açıklaması yayımladı. Atik açıklamasında esnaf ve yurttaşlardan özür dilerken, “Gün boyu yapılan denetimin getirmiş olduğu yorgunlukla işletme çalışanı ile yaşanan diyalogda şahsımın yaklaşımı, üslubum ve kullandığım ifademin gönül kırıcı bir yaklaşım içermesi hakikaten beni de üzdü” ifadelerini kullandı. Söz konusu döner restoranının kapatılmadığını belirten açıklama metninde sıkça görülen imla hataları da ayrıca eleştiri konusu oldu. Soylu’dan açıklama İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da konuya ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak, “Devletin cemal ve celal yüzü vardır. Biri tevazu ve yumuşaklığı, merhameti, diğeri azameti ve sorumluluğunu anlatır... Yöneticilerimizin vatandaşa yüzü hep cemal olmalıdır. Denizli Valimizin üslup özrü yerinde olmuştur” dedi. l İç Politika CHP’LI BAŞKAN ZEKI BILGIN YOĞUN BAKIMA ALINDI Manisa’nın Saruhanlı Belediye Başkanı CHP’li Zeki Bilgin yoğun bakıma alındı. 13 Ekim’de koronavirüs testi pozitif çıkan ve Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi’nde tedavisi devam eden Bilgin’in ateş ve öksürük şikâyetleri artınca önceki gün yoğun bakım ünitesine alındığı öğrenildi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tedavisi de yoğun bakımda devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği’nden yapılan açıklamada “Verilen mekanik destekler aşamalı olarak azaltılmaya çalışılmaktadır. Olumlu gelişmeler olmakla birlikte durumu kritikliğini korumaktadır” denildi. l İç Politika MYK MOGAN’DA TOPLANDI CHP’den ‘SWOT’ analizi MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleriyle her hafta düzenlenen rutin toplantıların dışında dün bir araya gelerek partinin güçlü ve zayıf yanlarının tartışıldığı; siyasi söylem ve politikalarının ele alındığı kapsamlı bir çalışma toplantısı gerçekleştirdi. MYK üyelerinin “SWOT analizi” yaptığı toplantıda; partinin önündeki fırsatların neler olduğu ve olası risklere karşı alınması gereken önlemlerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Edinilen bilgiye göre, basına herhangi bir duyuru yapılmadan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Mogan Tesisleri’nde gerçekleştirilen MYK toplantısına Kılıçdaroğlu başkanlık etti. Toplantıda CHP’nin bundan sonra izleyeceği siyaset ve politikalara yönelik kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Yaklaşık 6.5 saat süren toplantıda parti çalışmalarıyla ilgili çok ayrıntılı bir analiz gerçekleştirildi. SWOT analizi olarak da tanımlanan çalışma kapsamında partinin güçlü yanları, zayıf yanları, önündeki fırsatlar ve risklerle ilgili değerlendirmeler gerçekleştirildi. Bu kapsamda partinin belirlediği hedeflere ulaşmasını engelleyen faktörlerin neler olduğu ele alındı. MYK üyeleri, kendi alanlarıyla ilgili de parti politikalarına ilişkin gözlemlerini ve önerilerini dile getirdi. SWOT analizi ne demek? SWOT ifadesi; İngilizce güçlülük (strengths), zayıflık (weakness), fırsat (opportunity) ve tehdit (threat) kelimelerinin baş harflerinden oluşan ve bir proje ya da bir kurumun içinde bulunduğu durumu tüm yönleriyle değerlendirilmesi için başvurulan bir analiz yöntemini olarak tanımlanıyor. DAVUTOĞLU’NDAN DOĞU TÜRKİSTAN ÇAĞRISI: Büyükelçi bölgeye gitmeli Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin düzenlediği “Ulusal ve Uluslararası Farkındalık Toplantısı”na katıldı. “Dünya ayakta, iktidar sessiz, Doğu Türkistan sahipsiz değil” sloganıyla duyurulan toplantıda Doğu Türkistan ve Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekildi. Davutoğlu “İnsan hakları savunucusu olarak Pekin’deki büyükelçimiz Doğu Türkistan’a giderek alanda incelemeler yapmalıdır. Çin’deki büyükelçimiz yerinde oturmamalı, bölgeye gitmeli ve durumu yerinde rapor etmeli. Ama kulağımıza gelen bilgiler; Çin’deki büyükelçimizin Çinlilerin emlak işleri ile daha fazla ilgilendiğidir. Bu utanç vesilesidir. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da Doğu Türkistan’daki Uygur kardeşlerimizin haklarına sahip çıkması gerekir” diye konuştu. Toplantıda Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve Dış İlişkiler Başkanı Ümit Yardım da konuşma yaptı. l İç Politika İllüzyon... Mustafa Pamukoğlu’na adıyorum... İllüzyon, yabancı bir sözcük. Türkçede tam karşılığını bulamadığım için kullanıyorum. “Algı yanılsaması” diye anlayabiliriz. Görülen bir şeyi başka bir şey sanmak gibi. Durumumuzu anlatacak daha uygun bir sözcük bulamadım. Bugün, bir illüzyon âleminde yaşıyor gibiyiz. Eğer iyi açıklayabilirsem hak vereceğinizi umuyorum. Anayasa Mahkemesi kendisine yapılan başvurulara ilişkin kararlar verdi. Enis Berberoğlu’na ilişkin karar, bunlardan birisi. Yeniden milletvekili seçilen Enis Berberoğlu’na daha önce verilen “dokunulmazlığın kaldırılması” kararının hak kaybı olduğuna hükmetti. Bu karar siyasal iktidarın isteğine aykırı olduğu için de yerel mahkeme bu kararı tanımadı. Eski kararını yineledi. Açıkça siyasal güç, hukuk sistemine müdahale etti. Hemen Anayasa Mahkemesi’ne saldırılar başladı. Hatta Anayasa Mahkemesi yerine başka bir kurulun olması gerektiği bile iktidar ortağı tarafından dile getirildi. Şimdi, Anayasa Mahkemesi’ni bile tanımayan bir iktidarın hegemonyası altında “ülkede hakları koruyan hukuk sistemi var” demek, bir illüzyondur. Aslında olmayan bir şeyi var sanmaktır. Ortada görünen başka kurumlara bakalım mı? Büyük Millet Meclisi var mı? Elbette var. Milletvekilleri var. Meclis başkanı var. Oturumlar yapılıyor. Grup toplantıları yapılıyor. Salı günleri gruplar toplanıyor, konuşmalar yapılıyor. Peki, bu Meclis hükümeti denetleme yetkisi taşıyor mu? Hayır. Bu Meclis hükümetin çalışmalarını denetleyemiyor. Peki, bu Meclis’te muhalefet bir kanun çıkarabiliyor mu? Hayır, her teklif iktidar çoğunluğunun oylarıyla karara bağlanıyor. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletin” mi? Hayır. Egemenlik kayıtsız şartsız Tek Adam’ın. Şimdi, bu Meclis’in durumu da illüzyon olmuyor mu? Görünüşte var ama aslında yetkisi yok. İktidarın denetimi var mı? Eğer bir iktidarın denetimi olamıyorsa orada demokrasiden söz edilemez. Şimdi, siyasal iktidarın denetimi var mı? Yürütmenin kararlarını denetleyen hukuk kurumu Danıştay. Danıştay, yürütmenin güdümü altına alınmış. Yürütmenin harcamalarını denetleyen kurum Sayıştay. Sayıştay’ın her yıl yaptığı denetim raporlarını yayımlayan basın organları ceza tehdidi altında. Belgelerle kanıtlayarak halkı bilgilendiren gazeteciler “devlet sırlarını ifşa etmek” suçuyla yargılanıyor. Mali denetim de büyük ölçüde baskı altına alınmış. Rıza Sarraf’ın belgelenmiş yolsuzlukları bile ağza alınmıyor. Belgelenmiş Man Adası para trafiği bile açıklanması engellenen bilgiler demetine alınmış. Siyasal iktidar her türlü denetimi “FETÖ yandaşlığından terör destekçiliğine, ülkeyi dış güçlere ihbar etmeye” kadar suç sayıyor. Yani, siyasal iktidara göre her türlü bilgibelge açıklama, yürütmeyi denetleme suç. Bu eleştirileri yapabilen meslek kuruluşları, yapıları bile değiştirilerek etkisiz kılınmaya çalışıyor. Barolar, Çoklu Baro sistemine dönüştürülerek iktidar desteği sağlanmaya çalışıyor. Türk Tabipleri Birliği iktidarın hedefinde. Büyük bir virüs salgını içinde bile eleştirilerin yapılması suçlanıyor. Yürütmenin denetimi şöyle dursun, eleştirisi bile suç sayılarak ceza tehdidi altına alınıyor. İllüzyon işte burada. Her şey, iyi kötü, yolunda yürüyor sanılıyor. Tam bir Zati Sungur gösterisi. Zati Sungur, zamanında çok izlenen gösteriler yapan bir illüzyonist idi. Gösterilerini izlediğim Zati Sungur, bugünün illüzyonistleri yanında çırak kalırdı. Bir illüzyon da ekonomi. İlgili bakanlar, TÜİK, İstatistik Kurumu, yandaş medya, ekonomimizin dünyada birinci değilse de ikinci olduğunu söyleye dursun, işsizlik almış başını gitmiş, pahalılık çarşı pazarı yangın yerine çevirmiş, tam bir illüzyon. Ama bu ekonomik illüzyon artık perde ile bile örtülemiyor. Demokrasi illüzyonu Artık görünüyor ki demokrasi de tam bir illüzyon. Hâlâ demokrasi var sanılması şaşılası bir aymazlık. Demokrasiyi geçelim, otokrasi bile aşılıyor. Hani, “uçurumdan önceki son viraj” denilen türden bir uyarı. Son Anayasa Mahkemesi kararı bu uyarıdır. Enis Berberoğlu kararı ona ilişkin değil, demokrasinin varlığına ilişkin bir işaret fişeğidir. Bilmiyorum, Cumhuriyet Halk Partisi neye karar verecek? “Enis Berberoğlu yoksa, biz de bu Meclis’te olmayacağız” diyebilecek mi? Yoksa, salı günü konuşmasıyla yetinecek mi? Göreceğiz. Merak ediyorum. Biliyorum ki “kaybetmeyi göze aldığın kadar cesursun”...