12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 9 OCAK 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN HABER OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada Bu arada Albay Hüseyin Harmuş’a bağlı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kuruldu. İç çatışma başlamıştı. Çatışmalar sürerken Batı dünyasında “Esad muhalefet eden halkı katlediyor” sloganı da etkin bir biçimde sürdürülüyordu. ABD, Rusya ile birlikte hareket eden Esad’ın bir an evvel devrilmesini istiyordu. ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar, Suriye olaylarına kimi yardım kimi cephane kimi parasal alanlarda müdahil oldular. İlk etapta ÖSO üzerinden sürdürülen savaş, daha sonra vekâlet savaşlarına dönüştü. Sayıları katlanarak artan selefi/vahabi gruplar bu ülkeler tarafından destekleniyordu. Buna karşılık, İran, Lübnan destekli ve dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen “Şii milisler” ve “İran Hizbullahı” Esad’ın yanında yer alıyordu. Bu karmaşadan yararlanan Rusya, Suriye’de Esad’ın yanında yer aldı. Tartus’ta liman, Laskiye’de hava üssünü güçlendirdi. Suriye’de hava sahasını denetleyen duruma geldi. Türkiye, ilk aşamadan itibaren Esad’a karşı cephede yer aldı. 2012 yılında Erdoğan, “En kısa zamanda Şam’a gidecek... Emevi Camii’nde namaz kılacağız” demiş ti. Ancak 8 yıl geçtiği halde, Emevi Camii’ne gidip namaz kılınamadı. Dün Erdoğan’la görüşmek için İstanbul’a gelen Putin’in bir gün önce Şam’a gidip Esad’la görüşmesi diplomatik açıdan önemlidir. Şam’da Putin’in Emevi Camii’ne gidip bir törene katılması kuşkusuz çok anlamlıdır. Karadeniz’in ABD hegemonyası altına girmesi, Rusya için yaşamsal önemdedir. Bu nedenle görüşmede Kanal projesinin de gündeme gelmesi söz konusudur. Diplomasi öyle ince bir sanattır ki, kimi zaman bir hareket bir jest yüzlerce paragraflık bir metinden ya da uzun bir nutuktan daha önemlidir. Putin, İstanbul’a gelmeden önce Emevi Camii’ne giderek bir noktada görsel olarak ve diplomatik bir tavırla birçok konuda Türkiye’ye ve bütün dünyaya yanıt vermiş oluyor. Suriye konusunda en etkili gücün Rusya olduğunu ortaya koyuyor. Erdoğan ve Putin’in görüşmesinden Ortadoğu’yla ilgili her konuda karşılıklı istişare ettikleri anlaşılıyor. Temel başlıklar şöyledir: 1) Ortadoğu’da dış müdahalelere ve tek taraflı eylemlere karşı oldukları belirtiliyor. 2) Suriye’nin toprak bütünlüğünün esas olduğu açıklanıyor. Bu, aslında Rusya’nın ve Esad’ın temel politikasıdır. Böylece bu politikada teğit edilmiş oluyor. 3) Libya’da 12 Ocak’tan itibaren kesin ateşkes isteniyor. Bu çağrı, Libya için önemli bir adımdır. 4) ABDİran arasındaki şiddetli çatışma için itidal öneriliyor. Bu başlıklar, Putin’in Erdoğan’ı yanına alarak Ortadoğu’da üst düzeyde bir politika izlediğinin ve etkin olarak yönlendirdiğinin göstergeleridir. ‘TARAF OLMAYIN’CHP’den, İranABD gerginliğine karşı ‘iktidarın iki tarafa itidal çağrısı yapması’ önerisi İran’ın ABD üslerini vurmasının ardından olağanüstü toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK), “iktidarın başta Libya ol mak üzere bölgede yeni gerilimlere neden olacak adımlar atmaması ve ikti MAHMUT LICALI darın her iki tarafa da itidal çağrısı yapması gerektiği” vurgulandı. İran ile ABD arasında Kasım Süleymani’nin öldürülmesiyle başlayan gerilimde Irak’taki ABD üslerinin vurul ması üzerine CHP MYK, dün, olağanüs tü toplandı. Toplantıda Türkiye’nin de Libya’da iç savaşa taraf olmasının “böl gedeki gerilimi artıracağı” değerlendir mesi yapılırken, “iktidarın İranABD ge riliminde taraf olmaması gerektiği” vur gulandı. Türkiye’nin bölgede yumuşa ma siyaseti izlemesi gerektiğinin de altı çizildi. MYK toplantısında İranABD ge riliminin devam edip etmeyeceğinin ön görülemediği belirtilirken, “Türkiye’nin İncirlik Üssü’nü kullandırmaması ge rektiği; İran’ın, kendisine yönelik yapı lan saldırıların kullanıldığı üsleri vur duğu” değerlendirmesi yapıldı. MYK toplantısında, İran’ın en batıdaki ve Su riye sınırına yakın olan üssü vurarak ayrıca mesaj verdiği değerlendirmesine yer verilirken, “iki ülke arasında danı şıklı dövüşün yaşanabileceğine” ilişkin yorumlar da dile getirildi. ‘Türkiye dengeli olmalı’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, gerilimle ilgili olarak, “Türkiye; dikkatli, dengeli, itidalli ve bu gerilimin tırmanmasına olanak vermeyecek bir politika izlemeli. Böylesine bir gerginliğin olduğu dönemde Suriye ve Libya’da yeni bir gerginli Altay: Erdoğan ile Çavuşoğlu çelişti CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de yaptığı ba sın toplantısında TBMM’de bulunan 10 partinin 7’sinin Libya tezkeresini uygun bulmadığını, tezkerenin AKP, MHP ve BBP’nin oylarıyla kabul edildiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “TSK unsuru olmayan ekiplerimiz orada olacak” sözünü anımsatan Altay, “Libya meselesinde açık bir şey yok. Her şey kapalı. Yalnızca 35 kişinin oraya gittiğini, bir de korgeneralimizin orada olduğunu veya olacağını biliyoruz. Bu korgeneralimiz orada kimi sevk ve idare edecek? Bunları bilmiyoruz” değerlendirmesini yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun siyasi partilere yaptığı ziyaretteki açıklamaları ile Erdoğan’ın açıklamalarının “çelişkili” olduğuna işaret eden Altay, “Devlet yalan söylemez. Devlet yalan söylerse çürüme başlar” dedi. Altay, Libya’nın yeni bir Suriye olmaması gerektiğini dile getirdi. l ANKARA / Cumhuriyet Ağıralioğlu: Sinirleri çelikten diplomasi şart İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, İran’ın Irak’taki ABD üs lerini vurmasına ilişkin bölgede, provokasyona açık bir sürecin başladığını ve nüfuzu, inisiyatifi olan herkesin çatışmayı engelleyecek bir dil kullanması gerektiğini belirtti. Anadolu Ajansı’na (AA) konuşan Ağıralioğlu, yaşananlar karşısında Türkiye’nin hassas bir dil kullanma zorunluluğu bulunduğunu çünkü bölgedeki her çatışmanın Türkiye’nin ödeyeceği bedeli biraz daha artırdığını kaydetti. Ağıralioğlu, “O nedenle Türkiye çatışmayı sonlandırma istikametinde irade beyan etmeli. Çok hassas, müzakere ve diplomasiyi önceleyen bir siyasi süreç bizi bekliyor. Sinirleri çelikten bir diplomasiye ihtiyacımız var. ‘Dünyaya istikrar, demokrasi getireceğiz’ diye gidilmiş hiçbir yerde sağlanabilmiş bir huzur yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bunu görmesi lazım” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet ğe gerek yok. Bu nedenle Tür Olaylar endişe verici bo kiye çok dikkatli adım atmalı. yutta: Bölgemizde çok önemli Libya için Birleşmiş Milletler gelişmeler oluyor. Bölgemiz (BM) inisiyatif almalı” değer de süren olayların endişe ve lendirmesini yaptığı öğrenildi. rici boyut kazandığını düşü Gerilimin tırmanmasıyla nüyoruz. ABD ile İran arasın ABD ve İran tarafından yapı daki bu gerginliğin daha fazla lan açıklamaların her iki ül tırmanmadan son bulması ge kenin iç politikalarına yöne rektiğini düşünüyoruz. lik olabileceğini dile getirdi Gerginlikler diplomasiyle ği belirtilen Kılıçdaroğlu’nun, “Bu sürecin iyi yönetilmesi ve Çeviköz çözülmeli: Süleymani’nin öldürülmesinden itibaren misil diplomatik kanalların aktif kullanılma leme bekleniyordu. Misilleme, sabaha sı gerekiyor. Krizi ortadan kaldırmak için barış eksenli çalışma yapılmalı” dediği kaydedildi. karşı gerçekleşti. Tarafların bunun daha fazla tırmanmaması için itidalli davranışı göstermeleri gerekiyor. CHP ola Çeviköz: Türkiye başka gerginlik yaratmamalı rak bu tür gerginliklerin diplomasi yoluyla, özellikle de BM’nin atacağı adımlar vasıtasıyla çözümlenmesi gerektiği CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal ni düşünüyoruz. Çeviköz olağanüstü MYK toplantısı Türkiye başka gerginliklere yol aç nın ardından yaptığı açıklamada, özet mamalı: Özellikle Libya tezkeresi gün le şunları dile getirdi: deme geldiğinde yine BM aracılığıyla ve BM’nin ön alarak bölgedeki gerginliklerin yatışması gerektiğini dile getirdik. İran ve ABD arasında tırmanan gerginlik varken, Türkiye’nin başka bölgelerde yeni gerginliklere yol açacak adım atmasının uygun olmadığını, Libya’daki durumun BM tarafından atılacak adımlarla çözüme kavuşturulması gerektiğini düşünmüştük. Bu görüşümüzde ısrarlıyız. Her iki tarafa itidal çağrısı yapılmalı: Türkiye, gerek Suriye’de gerekse Libya’da, bölgemizde, bu tür gerginliklerin önem kazandığı bir dönemde adımlarını dikkatli atmalı. Diplomasiye öncelik veren, uluslararası hukuk çerçevesinde adım atılmasını önceleyen tavır izlemelidir. Her iki tarafa da itidal çağrısında bulunmalı. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı (OBİT) önerimizin bölgedeki bu tür sorunların çözümü için ne kadar isabetli bir fikir olduğu da ortaya çıkmıştır. l ANKARA MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir kez daha ‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ vurgusu yaptı: Siyaset FETÖ’den temizlenmeli MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasetteki FETÖ kalıntılarının temizlenerek Türkiye’nin önünün tam olarak aydınlanmasının önümüzdeki süreçte en önemli beklentileri olduğunu vurgulayarak “FETÖ’nün siyasi ayağının siyaset kurumundan temizlenmesi elzemdir” dedi. Bahçeli, Türkgün gazetesine verdiği röportajda, “FETÖ’nün sinsi örgütlenme ve kadrolaşma çabalarının 2004 yılından itibaren zirveye ulaştığını, bu tarihten sonra yeraltından çıkıp suç örgütü olarak aleni, illegal faaliyet yürütme aşamasına geçtiğini” ifade etti. Bahçeli, şunları kaydetti: “FETÖ temizlendikçe TSK, Emniyet ve jandarmanın etkinliği artmış, üst üste önemli sınır ötesi harekâtlar yapılmış, sınırlarımızın içinde ve dışında terörle mücadelede destan yazılmaya başlanmıştır. FETÖ, devletin en hassas kurumlarına sızarak çok geniş bir kadrolaşmaya gitmiş, milli güvenlik ve savunma konularındaki en gizli bilgilere ulaşmış ve dış odaklara da sızdırmışlardır. FETÖ’nün Türkiye’de örgütlendiği 8 ayağın tamamına ilişkin etkili mücadelenin ortaya konulması kaçınılmazdır.” ‘Boynumuzun borcu’ 8 ayağın 7’sinde önemli mesafelerin alındığını ve örgüte büyük darbe vurulduğunu anlatan Bahçeli, “Bununla birlikte FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin bu düzeyde bir mücadele yapıldığı ve sonuç alındığı söylenemeyecektir. Devleti bu çeteden arındırırken, siyaset kurumunun da bu illetten temizlenmesi elzemdir. Ancak bu halde mücadelenin kamuoyu vicdanında karşılık bulması ve mücadeleye güveninin artması mümkün olabilecektir. Zira siyaset ayağındaki mücadele zaafı zincirleme olarak bürokrasideki ve diğer alanlardaki mücadeleyi de olumsuz etkilemekte, devlete sızma girişimlerine fırsat tanımakta, yeni ve farklı yöntemlerle FETÖ’yü diriltme emellerine zemin hazırlamaktadır” dedi. Bahçeli, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in Pensilvanya’dan Türkiye’ye getirilerek, yargı önüne çıkarılmasının da “Türkiye’nin boynunun borcu olduğunu” ifade etti. l ANKARA / Cumhuriyet KARAMOLLAOĞLU: FETÖ’nün siyasi ayağı AKP’dir SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “FETÖ’nün siyasi ayağı dediği niz ayak AKP’nin kendisidir” dedi. Karamollaoğlu, dün KRT TV’de yayımlanan Siyaset Gündemi Programı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Karamollaoğlu’na AKP Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş’un “FETÖ illaki siyasete bulaşmıştır” sözlerinin anımsatılması üzerine “Ben çok net ifade ettim bunu daha önce. Siz takip etmediyseniz üzülürüm. FETÖ’nün siyasi ayağı dediğiniz ayak AKP’nin kendisidir. Bu bir gerçek. Fethullah Gülen’i, o hareketi siyasetin içerisine kim soktu? AKP soktu. Daha yola çıkarlarken ittifak ederek çıktılar” ifadelerini kullandı. l İç Politika MEHDI’YI BEKLEMEDEN BAŞDANIŞMAN ISTIFASINI VERDITANRIVERDİ İslam Birliği’nin Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Mehdi gelecek. Ortamı buna göre hazırlamalıyız” sözleriyle gündem olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurul üyesi Adnan Tanrıverdi’nin görevlerinden istifa ettiği belirtildi. Adnan Tanrıverdi, 3. Uluslararası Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSM) İslâm Birliği’nin Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Mehdi gelecek. Or tamı buna göre hazırlamalıyız” sözleriyle tartışma yarmıştı. Oda TV’de yer alan habere göre; Tanrıverdi’nin Cumhurbaşkanlığı’ndaki görevlerinden “Affını” istediği, Erdoğan’ın da kabul ettiği öne sürüldü. Tanrıverdi kurucusu olduğu ASAM’ın WhatsApp grubunda yaptığı paylaşımda, “Değerli Arkadaşlarım, Hayırlı günler dilerim. Allah yardımcınız olsun. İlerleyen yaşım ve her gün artarak devam eden tezvirat kampanyasını gerekçe göstererek, bulunduğum Cumhurbaşkanlığı Baş danışmanlığı ile Güvenlik ve Dış Politika Kurul üyeliği görevlerimden affımı talep ettim. İstişaremiz sonunda Cumhurbaşkanımız talebimi kabul ettiler. Omuzlarımdan büyük bir yük kalkmış oldu. Hayatın normal akışını yaşıyoruz. Göreve devamımı isteyen arkadaşlarım oldu. Şimdiye kadar olduğu gibi, son emeklilik talebimde de yapmam gerekeni yaptığıma inanıyorum. Hakkınızı helal ediniz. Görüşmek dileğiyle sağlık ve afiyetler dilerim” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi İBB BAŞKANI İMAMOĞLU: Kanal açılırsa zararı geri döndürülemez İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün İSKİ’nin ev sahipliğinde düzenlenen “İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Sempozyumu”na katıldı. Baltalimanı’nda yapılan sempozyumda konuşan İmamoğlu’nun gündeminde, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarcı olduğu Kanal İstanbul vardı. Bilim insanlarının konuya ilişkin önemli tespitlerde bulunduğunu vurgulayan İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok tehlikeli gelişmeler hakkında, çok ciddi uyarılarda bulunuyorlar. Kanal İstanbul projesi bir şehrin denizi ve su kaynakları için bu kadar büyük bir risk oluşturuyorsa, gerisini hiç konuşmaya gerek yok zaten. Konu, denizlerinizin canlılığı ve tatlı su kaynaklarınızın varlığı olduğunda, kaybettiklerinizi hiçbir şekilde geri getiremezsiniz. Bunlar parayla satın alınabilecek şeyler değildir. Parayla çözülebilseydi, dünyadaki çöller yemyeşil olurdu. Tabiatın düzenini günlük çıkarlar uğruna bozarsanız, bunun bedelini hepimiz kuşaklar boyunca ödemek zorunda kalırız. Tatlı su kaynaklarını kaybeden, denizindeki yaşama kendi eliyle son veren bir İstanbul intihar ediyor demektir! Bu intiharı önleyecek olan, bu şehrin 16 milyon sahibinin aklıdır.” Erdoğan’ı ikna ederim İmamoğlu, dün akşam katıldığı canlı yayında ise randevu talebini tekrar dile getirerek Erdoğan’la görüşmesi durumunda onu ikna edebileceğini belirterek “Çağırsalar koşa koşa giderim” dedi. “Peki siz ikna olur musunuz?” sorusuna İmamoğlu, “Ben bir gün 70 kat bina gösterip yarın yatay yapılaşma demek zorunda kalmıyorum. Ben bir gün 500 bin kişilik kent deyip yarın 1 milyon 100 bin nüfuslu bir planı askıya asmıyorum. Ben sıfır arsa hareketi deyip 30 milyon metrekare arsa hareketi var dediğimde yalanlanmıyorum. Benim ikna olma ihtimalim yok çünkü ben çok tutarlıyım” yanıtını verdi. İmamoğlu, 8 tane köprü tasarlandığını vurgulayarak “İki tanesini İBB’ye yüklüyorlar. 7 bin konutun yıkılmasına sebep oluyor. Sadece köprülerin maliyeti 15.5 milyar lira. İBB’ye buradan gelen maliyet 3.2 milyar lira. Ben bu parayla Mahmutbey metro hattını yapıyorum” diye konuştu. l İç Politika ÇUBUK SALDIRISI PAYLAŞIMI CHP’li Özkahraman hakkında iddianame ALİ AÇAR Eski CHP İstanbul Bahçelievler İlçe Başkanı Hüseyin Özkahraman hakkında Ankara Çubuk’ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırının ardından sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar nedeniyle iddaname hazırlandı. Mart ayında hâkim karşısına çıkacak Özkahraman gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Genel Başkanımıza yönelik dünyanın ve devletin kolluk kuvvetlerinin gözü önünde açık bir saldırı yapıldı. Ben buna tepkimi gösterdim. İçişleri Bakanı yada Milli Savunma Bakanı’nı hedef almadım. Siyasetçi kimliğimle saldırıya tepkimi koydum. Benzer davayı il başkanımıza da açtılar. Baskıyla, korkuyla bizi sindirmeye çalışıyorlar. Ancak biz baskılara karşı doğruları söylemeye devam edeceğiz.” Kılıçdaroğlu da Özkahraman’a gönderdiği mesajda “Mücadele birlikte yapılınca daha anlamlı oluyor. Huzur dolu bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz. Selam, saygı ve dostlukla” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL ZONGULDAK BELEDİYESİ Hayalet müdüre 5 ay maaş ödenmiş ALİ AYAROĞLU Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın AKP Genel Merkezi’nde görevli Mehmet Sinan Erdoğan’ı Özel Kalem Müdürü yapıp tek bir gün bile işe gelmeden aylarca maaş ödediği iddia edildi. Kendisini başkan adayı gösterdiği öne sürülen Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir’in talebi üzerine Mehmet Sinan Erdoğan’ı hülle yoluyla Özel Kalem Müdürü yapan Başkan Alan, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada “Siz bunu bana niye soruyorsunuz. Bu konu benim uhdemde olan bir şey, istediğim gibi tasarrufta bulunurum” dedi. CHP Belediye Meclisi Grup Sözcüsü Atınç Kayınova, “Gerekirse denetleme kurulundan araştırma komisyonu kurulmasını talep edeceğiz. Sayın Alan Zonguldak halkına verdiği sözleri tutsun” diye konuştu. Başkan Selim Alan ise son Zonguldak Belediye Meclis toplantısında, Kayınova’nın soru önergesine, “Ben yaptım, ben aldım, Bakan Bey de onayladı. Kiminle çalışacağıma ben karar veririm var mı başka diyeceğiniz” diyerek rest çekti. l ZONGULDAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle