Katalog

14 5 OCAK 2020 PAZAR TASARIM: İLKNUR FİLİZ kültür Ömer Seyfettin anısına gece Türkiye Yazarlar Sendikası ve Kadıköy Beledi yesi, Ömer Seyfettin anısına 7 Ocak 20.00’de Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde gece düzenleyecek. “Ömer Seyfettin’in Özyaşamöyküsü Gönen’den Kadıköy’e” sunumunun ardından, yaşamını anlatan belgesel gösterilecek. Şiirlerinden örneklerin okunacağı programda “Ömer Seyfettin Öykücülüğü ve Dili” konulu panel sonrası Seyfettin için bestelenmiş “Hikâyeler Peşinde” seslendirilecek. İş Sanat’tan yeni yıla merhaba İş Sanat yeni yılı The Johann Strauss Gala ile UNIQ Hall’da karşıladı. Şef John Rigby’nin batonu altındaki Johann Strauss Orkestrası ve dansçıları ile soprano Lizzie Holmes, müzikseverleri 19. yüzyıl Viyanası’na götürdü. Gösteriye, soprano Lizzie Holmes ve Johann Strauss dansçıları eşlik etti. Mavi Tuna, İmparator, Radetsky, Perpetuum Mobile gibi vals ve polkaların seslendirildiği gösteri izleyenlerin büyük beğenisini kazandı. 365 gün Nâzım Karikatürcüler Derneği tarafından hazırlanan, Nâzım Hikmet karikatürlerinden oluşan 2020 takvimi yayımlandı. Takvimde dünyanın dört bir yanından karikatüristlerin çizdiği Nâzım Hikmet portreleri bulunuyor. Atiye’yi beğenenlerden misiniz, beğenmedim ama izliyorum diyenlerden mi? İzlemekte buluştuk Yılın son günlerinde yayına gi ceksiniz! Elçin Yahşi ise TV dizi ren Atiye dizisi çok kısa sürede leri ve sinema filmleri konusun büyük bir hayran kitlesine ulaştı. da her zaman referans kaynağı. Göbeklitepe’de başlayan, mis İlk o izler, o eleştirir, bir büyük tik ögeler içeren konusu, Beren gazetenin TV dedektifi! Atiye Saat ve Mehmet Günsür gibi ilk çıktığında hım hım edip son çok sevilen oyunculardan olu ra birdenbire beğenenlerden ki şan ana karakterleri ve hızlı akan çoğu onu yaptı. En ilginci, çoğu sahneleriyle izleyici, ilk bölüm nuz canım ne gerek var büyüt leri ardı ardına izledi. Ya beğen meye diyor ama iştahla Atiye’yi meyenler? Doğrusu ismi ve im konuşmak ve farklı fikirler ile zası ikna edici bir aleyhte görüş ri sürmekten geri durmuyor. İş verecek olanı bulmakta epey te tam da bunun için iyi bir po zorlandık ama başardık: Burak lemik konusu: Atiye’yi beğenen Göral, sinema yazarı ve ken ve beğenmeyen görüş. Yine de di deyimiyle senaryo doktoru, itiraf edelim, tam net değiller, eleştirilerini okuyunca hak vere bir pay bırakıyorlar! Günsür ve Saat ana karakter, Metin Akdülger ve Melisa Şenolsun yan rollerde parlıyor. karakter değişimleri çok hızlı Burak Göral (Eleştirmen – Senarist Senaryo doktoru) Netflix’in ikinci Türkiye yapımı dizisi “Atiye”, temposu yüksek, belli bir merak duygusuyla izlenebilen bir dizi. Çünkü ana akım dizilerden farklı bir entrikayı, farklı bir ritm duygusuyla, ilgi duyulan oyuncular eşliğinde anlatıyor. Ama yabancı örneklerle karşılaştırdığımızda ya da altına girdiği iddianın karşılığına baktığımızda elimizde kaya gibi sağlam bir TV dizisi var mı? İşte o tartışılır. Netflix, Türkiye’de yapılmamış tarzda hikayeler arıyor ama nedense bu hikayelerin kusursuz senaryolarla buluşmasını henüz sağlayamıyor. Önceki gibi bu hikâye de dünyada defalarca kez yapılan “seçilmiş kişi” hikâyesi anlatıyor. Belli ki herkes bu klişe hikâyelerin gereklerinin farkında ve hepsi de tedarik edilmiş ama bir araya getirilişleri problemli. Önce karakterlerden bakarsak, dizinin iki ana karakteri de oynayan isimlerin kattığı cazibe dışında çok renkli karakterler değiller. Senaryo, onları bize tam sevdiremeden, oradan oraya sürüklüyor. Bütün bu hengamenin ortasında da onları yeterince ilginç insanlar haline getiremiyor. Aslında yan karakterlerin bazıları daha cazip, mesela Başak Köklükaya’nın karakteri. Ama bu onun dizisi değil maalesef! 8 bölümdür dizinin kötü adamının asıl amacının ne olduğu tam olarak belli olmadı, üstelik dengesiz oluşturulmuş. Hem tek başına bir karakter gibi görünüyor, hem de Emniyet’teki kanıt videosunu sildirebilecek kadar geniş bir ağa sahip. Hem sit alanında bir sürü yetkiliye çıkışıp istediğini yaptırabiliyor hem de finalde pasif bir suçlu pozisyonuna indirgeniyor. Bir diğer büyük sorun, dizideki bütün yaşananların yani 8 bölümün de 45 gün içinde yaşanıyor hissini vermesi. Karakterler uzak yerlere çok hızlı gidip geliyorlar, hatta birçok karakterin duygusal dönüşümleri de son derece hızlı gerçekleşiyor. Sahneler arasındaki zaman geçişlerinde sorun var. Çok kısa sürede olağanüstü şeyler yaşayan insanlar çoğu sahnede normal tavırlar gösteriyor. Birçok durum ve düğüm tesadüflerle yürütülüyor ya da çözülüyor. Aslında irili ufaklı senaryo sorunu çok ama bunca olamamışın arasında temiz bir yönet Sonunu merak ettiriyor Elçin Yahşi (Dizi ve Sinema eleştirmeni) Her şeyin iyisi ve kötüsü olduğu gibi dizilerin de var. Hatta hiçbir şey iyi ve kötü, siyah ve beyaz gibi ikiye ayrılamayacağı gibi diziler de ayrılamıyor. Kimi izlerken yerimizden kaldırıyor, kimi sabaha karşının sessizliğinde avuç patlatan bir alkış koparttırıyor, kimi ruh daraltıyor, kimi ruh yelpazeliyor, kimini yıllar ca anıyorsunuz, kimini daha izlerken unutuyorsunuz. Sonuç olarak hepsi tek bir şeye hizmet ediyor: Oturduğumuz yerde, bulunduğumuz ruh halinden çıkıp başka dünyalara, başka insanlara yelken açma ya. Geçici bir “iyilik” haline. Kısaca eğlenceye. Yani çok da abartmamak, beğenmediğini bırakıp yola beğendiklerinle devam etmek lazım. Ben öyle yapıyorum. Son günlerde bir “Atiye”dir gidiyor sosyal medyada. Beğenen de çok, eleştiren de. Ancak herkesin üzerinde birleştiği fikir, “Atiye”nin Netflix’in ilk yerli dizisi “Hakan: Muhafız”dan kat be kat daha iyi olduğu. Tam da burada görünüşe bakılırsa kimsenin izleyemediği “Hakan: Muhafız”ın yayına çıktığı ilk dört hafta içinde dünya üzerinde 10 milyondan fazla hanede izlendiğini hatırlamakta yarar var. Bana gelince, ben “Atiye”yi severek izleyenlerdenim. Neden? Çünkü 40 dakikalık bölümleri, hızlı kurgusu, bölümlerin bir sonrakini merak ettirerek bitmesi, ikinci sezonu olsa da hemen izlesek dedirtmesi, gittiğimde nefesimi kesen Göbeklitepe’yi anma imkanı vermesi, sevdiğim oyuncuları, kullanılan mekanların güzelliği, güzel kızların makyajsızlığı, düğün sahnesinin görkemi, müzik seçimi hoşuma gitti, onunla birlikte yola devam etmemi sağladı. Bir ‘genel izleyici’ olarak bu bana yetiyor da artıyor doğrusu. oynadığı anne karakteri dizinin en ilginç menlikten bahsedebiliyoruz yine de. T.C. SÖĞÜT SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/11 Esas KARAR NO: 2019/337 Karar DAVALI: DÜNDAR ÖZKURT; 11755809466 Davacı FATMA ÖZKURT aleyhine mahkememizde açılan Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Mahkememizce davalı Dündar Özkurt’un mernis adresinin bulunmaması ve bilinen adreslerine ulaşılamaması nedeniyle kararın ilan yoluyla yapılmasına karar verilmiştir. HÜKÜM: 1 Davanın KABULÜNE, 2 Bilecik İli, Söğüt İlçesi, Kayhan Mahallesi, Zeyve Deresi mevkii, 35 Ada 67 parsel sayılı, 7.361,00 m² yüzölçümlü, Tarla niteliğindeki taşınmazın, Taksimi mümkün olmadığından, üzerindeki haklar ve yükümlülükler saklı kalmak kaydıyla, TÜM ŞERH VE MUHDEVİYATLARI İLE BİRLİKTE ORTAKLIĞIN, UMUM ARASINDA AÇIK ARTIRMA YOLU İLE SATIŞI SURETİYLE GİDERİLMESİNE, 2 Satış tutarının TAPU KAYDI ve VERASET İLAMINDAKİ payları oranında taraflara paylaştırılmasına, 3Satış memuru olarak Söğüt Yazı İşleri Müdürünün görevlendirilmesine, 4 Satış bedeli üzerinden ‰11,38 (binde 11,38) oranında karar ve ilam harcı alınmasına, peşin harçtan mahsubuna, 5 Davacının yargılama boyunca yapmış olduğu, 141,60 TL. davetiye gideri, 1,40 TL posta masrafı, 371,70 TL. İlan gideri, 864,00 TL keşif harcı, yol ücreti ve bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 1.378,80 TL. yargılama giderinin davacılara ait pay düşüldükten sonra diğer hissedarlardan (davalılardan) payı oranında alınarak davacıya verilmesine, 6 Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hükmedilen 2.268,00 TL’nin davacıya ait pay düşüldükten sonra diğer hissedarlardan (davalılardan ) payları oranında alınarak davacıya verilmesine, 7 Davalı Ünal Özkurt’un kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hükmedilen 2.268,00 TL’nin davacıya ait pay düşüldükten sonra diğer hissedarlardan (davalılardan) payları oranında alınarak bir kısım davalıya verilmesine, Dair; Davacı vekilinin ve Davalı Ünal Özkurt vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Daha önce bildirilen adreslerinde tebligat yapılamayan ve adresi tespit edilmeyen davalı Dündar Özkurt’a işbu kararın ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağına ve tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulunmadığı takdirde kararın kesinleşeceği hususu İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. 10/12/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1111048) T.C. İSTANBUL 11. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/805 KARAR NO: 2019/660 Davacı GÜLSEREN BİLGİÇ aleyhine mahkememizde açılan Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Hâkimliğimizin 2017/805 esas, 2019/660 karar sayılı dosyasında; Davanın kabulü ile İSTANBUL İli, FATİH İlçesi, HASEKİ SULTAN Köyü/mah. Cilt 58, hane 979 BSN: 6’da nüfusa kayıtlı, 25649032922 T.C. kimlik numaralı RECEP ve REMZİYE’den olma, ÇAĞLAYIK 11/02/1957 Doğumlu davacı GÜLSEREN BİLGİÇ ile aynı hanede BSN: 4’te nüfusa kayıtlı 25652032858 T.C. kimlik numaralı HÜSNÜ ve FEVZİYE’den olma İSTANBUL 10/03/1958 doğumlu davalı ADNAN BİLGİÇ’in T.M.K.nun 166/3. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin feragat nedeniyle REDDİNE, Davacı tarafından yapılan 1.801,29 TL yargılama gideri ile davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra ilgili tarafa iadesine, Bakiye 13,00TL harcın davacıdan alınarak hazineye verilmesine, tarafların kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da başka yer mahkemesine müracaat ederek İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere İstinaf yoluna başvurabileceklerine dair davacı vekilinin yüzünde davalının yokluğunda 08/11/2019 tarihinde verilen karar açıkça okunup anlatılmış olup, adresi tespit edilemeyen davalı ADNAN BİLGİÇ’e karar tebliği yerine geçmek üzere ilan yolu ile tebliğ olunur.18/12/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1111261) [email protected] Olcay Bayır ‘Rüya Dream’ (Kalan Müzik) Şarkıcı, besteci Olcay Bayır’ın 2014 tarihli ilk albümü “Neva Harmony”, beş dilde söylediği, düzenlediği Anadolu halk ezgilerinin derlemesinden oluşan bir çalışmaydı. Gaziantep’te doğmuş Olcay, 16 yaşındayken ailesiyle Londra’ya yerleşmiş. Her ne kadar zorlansa da, iki dünyayı en münasip biçimde buluşturmayı ve sanatına yansıtmayı becermiş, iki tarafı da rahatsız etmeyecek kıvamda müzikal bir kimlik oluşturmuş. Bu kimlik çokkültürlülükle mayalanmış. Hem halk müziği hem de klasik soprano eğitimi almış. İki dünya Olcay’da bir elmanın iki yarısını oluşturmuş. İkinci albümü “Rüya Dream” yaşamının son dört yılının acı tatlı birikiminin emeği. Burada ilk defa özgün bestelerini repertuvara almış. Ayrıca Karacaoğlan, Âşık Veysel ve Siwan Perver şarkılarının yeni düzenlemelerine yer vermiş. Yapımcılığı ve düzenlemeleri uluslararası müzik kolektifi Kefaya’dan Al MacSween ve Giuliano Modarelli üstlenmiş. Albümün özelliği Olcay’ın yeteneği dışında zarif, tutkulu, duygu yüklü sesindeki duygu derinliği ve hikâye zenginliği, olması gerektiği kadar geleneksel, kararında modern. Avrupa folkunu ustaca kullanan Kate Bush kadar orijinal, biri mitolojiden fırlamış bir büyücü, diğeri acılara parmağını dokunduran bir melek. Sidar Ateş ‘Umut’ (Anadolu Müzik Yapım) Türkülere inanmış, sığınmış, iyilik yapıp denize atmış bir divane (besteci, şarkı sözü yazarı, ses sanatçısı, müzik öğretmeni) Mustafa Sidar Ateş. 1980 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğmuş. Dokuz çocuklu bir ailenin tekne kazıntısı. İlk ve ortaokul öğrenimini Ergani’de tamamlamış. Lise yıllarında abisine hediye edilen bir bağlamayla tanışınca kendini müziğe adamaya karar vermiş. Müzik eğitiminin ardından 2006 yılında müzik öğretmenliğine başlamış. Köy çocuklarının müzik eğitimi almasını sağlamış. İlk albümü “Umut” 2019 tarihli. Bir yanıyla türkü albümü olduğu kadar, batı sazlarıyla renklendirilmiş pop çalışması bu. 2014 yılından bu yana üzerinde çalışmış bu albüme Sidar. Biri (Musa Eroğlu’nun “Yare Söyleme”si) dışında tüm müzikleri üstlenmesiyle birlikte, 11 parçanın beşinin sözleri Sidar’a ait. İki parça anonim, birer parçanın sözleri de Metin Eloğlu, Ahmet Çelik, Karacaoğlan’a ait. Düzenlemeleri ise Erdem Altınses yapmış. Albümün kayıtlarına hayli kalabalık bir müzisyen topluluğu eşlik etmiş. “Poyraz yemiş gibi titreyen” sesiyle sazıyla, deli deli esiyor bu türküler... Her ne kadar hayli dertli bir içeriğe ve söyleme tarzına sahip olsa da, bu albümün ana duygusu adının ta kendisi... Adnan Saygun’da müzik şöleni Alfa Quartet (soldan sağa): Özlem Sevil, Julya Krepak, Deniz Akıncı, Başak Büyükdeğirmenci İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) 2020’nin ilk ayında dolu bir programla sanatseverlerin karşısına çıkacak. Türkiye’nin ilk ve tek vals orkestrası İzmir Johann Strauss Vals Orkestrası, Serkan Gürkan’ın şefliğinde 16 Ocak Perşembe günü saat 20.00’de sahneye çıkacak. En seçkin vals ve polkalara dansların eşlik edeceği konserde, eserler soprano Eylem Demirhan Duru ve bariton Murat Duyan tarafından seslendirilecek. 2019 yılında kurulan yaylı çalgılar topluluğu “ALFA Quartet”, Slav Esintileri adını verdikleri konserlerinde ünlü Çek besteci A. Dvorak (American Quartet) ve Rus besteci A. Borodin’in (String Quartet No:2) eserlerini seslendirecek. Konser, 23 Ocak Perşembe saat 20.00’de yapılacak. Türküler Senfonisi Senfoni Orkestrası düzenlemesiyle Fuzuli, Kul Nesimi ve Âşık Veysel’in eserleri 28 Ocak Salı günü saat 20.00’de İzmirliler ile buluşuyor. Türküler ünlü şef Hakan Şensoy’un yönetiminde, 120 kişilik senfoni orkestrası ve koro eşliğinde solist Hüseyin Turan tarafından seslendirilecek. l İZMİR / Cumhuriyet