10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 25 OCAK 2020 CUMARTESİ Asistan Mumcu’nun kaleminden 2 Batılılaşma hareketleri uğur mumcu SİYASAL GELİŞMELER Bu ekonomik koşulların içinde Osmanlı, fikir dünyasında çeşitli fikir akımları ile çalkalanıyordu. Batı’nın ekonomik üstünlüğünden habersiz Osmanlı aydınları, biçimsel reformlarla, Batı gibi üstün ve güçlü olunacağına inanıyorlardı. Bu fikirler “..Batı medeniyetine (civilisation) girmeyi ve Avrupa müşterek hukukuna katılmayı imparatorluk için bir nefsi müdafaası sayan, Koca Reşit Paşa, Tanzimat Fermanı’nı okuduğu gün ilan etmişti..” Altyapı ile çelişme bu dönemde hiç düşünülmemiş ve sadece Batı’dan aktarılan kurallar ortak uygarlığa geçişte yeter çabalar sayılmıştı. ... Yapısal özellikler siyasal gelişmeleri belirler; onlara yön ve renk verir. Osmanlı İmparatorluğu’nda Batılılaşma çabaları, ekonomik ilişkilerin Batıca ele geçirildiği bir döneme rastlar. Düzeyde, biçimsel kurallarla ne kadar değişiklik yapılırsa yapılsın, bütün bu değişimler gerçek uygarlığın kurulmasına, toplumun demokratlaşmasına yardımcı etken olmuyorlardı ve olamaması da doğaldı. Danıştay’ın kurulması Batılılaşma hareketleri döneminde en önemli girişimlerden biri Şurayı Devlet adı ile Danıştay’ın kurulmasıydı. Şurayı Devlet, idare sahasında “...bir istişare meclisi ve selâhiyeti çok noksan bir idare kaza taslağı olarak vazifesine devam eylemiştir.” Prof. Tarık Zafer Tunaya’ya göre Şurayı Devlet’in kuruluşu “...Meşruti rejime bir adım teşkil etmişti..”, o zamanki ortak kanıya göre “...iptidai bir meclisi mebusandı...” Vilâyet Meclisleri, kendileri ile ilgili reform tasarılarını şuraya verirler, böylece merkezi iktidar ile yurttaşların dolaylı da olsa ilişkisi sağlanmış olurdu. Şurayı Devlet’in geçirdiği aşama, Batı tipi kurumlar ile iktidar ilişkisini yansıtması bakımından ilgi çekicidir. Başlangıçta Batı tipi parlamento düzenine geçişte bir aşama olarak kabul edilen Şurayı Devlet, bir süre sonra iktidarı frenleyici eylemlere girişmiş, bundan son derece tedirgin olan iktidar, Danıştay’a kendilerine bağlı kişileri seçerek devrin tanımı ile Şurayı Devlet değil “Şurayı Evet” olmuştu. Böylece Batı tipi ilk kurum, doğarken olmasa bile çocuk yaşta ölmüştü. Bu dönemin ikinci önemli olayı, imparatorluğun yeni idari bölgelere yani vilayetlere ayrılmasıdır. Bu bölünme imparatorluğun geleneksel yapısına ilk kez seçim ilkesini ve mahalli idare sistemini getiriyordu. Vilayet, liva, kaza, karye olarak dörtlü bölünmede önemli yenilik, vilayet, liva, kazalarda ve karyelerde halk tarafından seçilen “İhtiyar Meclis”leri ile “İdare Meclis”leri varlığıdır. Seçim ilkesi, bu idari bölünme ile benimsenmiş, meşruti yönetime doğru bir adım atılmıştı. ...İdare Meclisleri Osmanlı toplumunda seçimin ne demek olduğunu anlatan ilk uygulamalardı. Gerçekten, 1876’da ilk meşrutiyetin ilk genel seçimlerinde, idari bölünme sonucunda oy hakkına sahip olan seçmenler ikinci seçmen olmuşlardır. Temelden yoksun girişimler Tanzimat hareketi ikicil bir nitelik taşır. Bir yanda, çağın koşullarına uyularak biçimsel Batı kurum ve kurallarının benimsenmesi; diğer yandan İslamcı kurum ilkeleri de korumak, giderek çelişmeli bir uygulamaya, temelden yoksun girişimlere yöneliyordu. Bu devir, eski ile yeninin birlikte yaşatılmak istenen bir siyasal çalkantının izlerini taşır. Bir yandan padişahın sınırsız yetkilerini kısmak isteyen demokratik özlemli aydınlar devrin iktidarı ile savaşırlarken, Batı kapitalizmi, saray aristokrasisi ile birlikte bu girişimleri emperyalizmin koşullarını kolaylaştırıcı yönde kullanmak istiyordu. Bu arada, Mektebi Harbiye ve Mektebi Mülkiye’de, soyut özgürlük yandaşı aydınlar düzene karşı ihtilalci duyguları taşıyarak yetişiyorlardı. Padişah otoritesinin sarsılıp bunun yerine bürokratik güçlerin geçmesi amacı, Tanzimat’ın otorite kaynağı üzerindeki değişiminin özelliğidir. Bürokrasi, sarayın gücüne karşı kendi sesini duyurmak istemektedir. Batı burjuva demokrasilerinin biçimsel kural ve kurumları, burjuvabürokrat yönetim özleminin ilk belirtileri sayılabilir. BİRİNCİ MEŞRUTİYET Tanzimatın öngördüğü amaçlar gerçekleşmemiş, siyasal amaçlar toplumsal sonuçlarını vermemişti. Bu zorunlu bir toplumsal kuraldı. Batı’nın başka toplumsal temel ve koşullara bağlı olarak sahip olduğu biçimsel kural ve kurumlar, bu temel ve koşulların dışında toplumun yasa ve kurumları olarak benimsenmişti. Bu uygulamanın toplumsal gerçekle çatışacağı doğaldı. Çatışma kendiliğinden doğdu. Batı ve Doğu telifçiliği, iki ayrı uygarlık verilerinin uzlaşmaz çatışması ile toplumda bilinçli bir gelişme olanak ve ortamını yaratamadı. Padişahın siyasal gücünü, Batı demokratik kurumları ile sınırlamak isteyen devrin siyasal kadrosu, meşru hükümet, yasaların tartışma yolu ile kabulü, anayasaya bağlı devlet yönetimi gibi isteklerinin ancak bir parlamento eliyle gerçekleşeceğine inanmıştı. Meşrutiyet savaşçıları Türk siyasal hayatında “Genç Türkler” adıyla anılan meşrutiyet savaşçıları, dev rin iktidarı ile olan savaşlarındaki cesaret ve özverilerine (fedakârlıklarına) rağmen, çağın ekonomik koşullarının bilincine varacak bir eğitimden geçmemişlerdi. Görüşleri sa S dece Batı’nın biçimsel kurallarına bağlı soyut demokrasi anlayışına dayanıyor Ü du. Ancak bu eksiklik, “Genç Türkler”in R E C kişiliklerine yüklenecek bir suç değildir. Toplumun onlara verdiği eğitim kısırdı. Bu kadro, her türlü görüşle eleştirilecek yanlarına rağmen, koşullarına oranla ile E K rici bir savaş vermişlerdi. Bu kadronun bütün savaşlarında derin bir vatansever lik bilinci yer almaktaydı. Yeni Türklerin devrin iktidarı ile bu savaşı, Türk tarihinin en ilginç aşamalarından biridir. Tanzimattan sonraki dönemin en önemli olayı, şüphesiz 1876 Anayasası’nın kabulüydü. 1876 Anayasası, Türk siyasal hayatının ilk yazılı anayasasıdır. Bu anayasa, kişi güvenliği, basın, eğitim özgürlükleri, eşitlik, mülkiyet gibi hakların yasa güvencesine alınmasını anayasal kurumlar olarak benimsiyordu. Ancak anayasal yapıdaki birtakım eksiklikler “...teminatsızlık ve müeyyide yokluğu...” bu anayasaya eylemsel geçerlilik vermeyecek ve Mithat Paşa’nın çabası ile yürürlüğe konulacak bu metin bir süre sonra etkinliğini yitirecekti. 1876 Kanunu Esasisi, halk iradesine dayalı bir anayasa değil, ancak hükümdar eliyle bağışlanmış bir berat niteliğindeydi. Padişah üstün yetkilerle donatılmış olup, seçimle gelen organlar, padişahça seçilmiş kurullarca etkisiz duruma sokulmaktaydı. Teşkilatı Esasi’nin bu yapısal eksikliklerinden yararlanan II. Abdülhamit, 14 Mart 1878’de Mebusan Meclisi’nin çalışmalarını ertelemişti ve buna neden olarak da fevkalade hal ve halkın ehliyetsizliği gibi gerekçeler ileri sürülmüştü. Türk siyasal hayatının özelliği bakımından 1876 Teşkilatı Esasisi’nin geçirdiği siyasal öykü son derece ilgi çekicidir. İlk anayasa metni, yürürlüğe konmasından kısa bir süre sonra eylemsel geçerliliğini yitiriyor ve bir diktatörlüğe yol açıyordu. Anayasal geleneğimizdeki ilk “harç” budur. editör: özgür özkü TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN DİZİ Yazarımız Uğur Mumcu, özlem ve gözyaşları ile anıldı NECATİ SAVAŞ 27 yıldır CHP lideri Kılıçdaroğlu, anma töreninde bir süre Mumcu’nun evinde, ailesi ile görüştü. Ardından Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu, kızı Özge Mumcu Aybars ve oğlu Özgür Mumcu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte sokaktaki parkta bulunan Faili Meçhuller Anıtı’nı ziyaret etti. Mumcu ailesi ve Kılıçdaroğlu daha sonra, Mumcu’nun katledildiği alandaki anıta kırmızı karanfillerini ve mumlarını bıraktı. Tören, Mumcu ve devrim şehitleri adına bir dakikalık saygı duruşu olduğuilesonbuldu. gibi, özlemle... Aracına konulan bombanın patlamasıyla 27 yıl önce katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, özlemle anıldı. Mumcu’nun yüzlerce okuru, seveni öldürüldüğü yerde, evinin önündeki sokakta gözyaşları ve türkülerle Mumcu’ya olan özlemini dile getirdi. Karanfiller ve mumlar, patlamanın yaşandığı alandaki anıta bırakıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu yıl da Mumcu ailesini yalnız bırakmadı. Sokaktaki anmaya TBMM Başkan Vekili Levent Gök, CHP genel başkan yardımcıları Yıldırım Kaya ve Ünal Çeviköz, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir, CHP milletvekilleri Abdüllatif Şener, Ahmet Kaya, Fikret Şahin, Gürsel Erol, Servet Ünsal, Utku Çakırözer; HDP milletvekili Garo Paylan, eski CHP milletvekilleri Aylin Nazlıaka, Şenal Sarıhan, Şahin Mengü, Yılmaz Ateş, CHP Ankara İl Başkanı Rıfkı Güvener, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Lütfü Şervan, CHP meclis üyeleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şube Başkanı Ayhan Kılıç, gazetemiz Ankara Temsilcisi Sertaç Eş ile Ankara Cumhuriyet Okurları (CUMOK) Birleşik Kamuİş, Eğitimİş, Büroİş, TümYerelSen, Atatürkçü Düşünce Derneği, Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu yöneticileri ve üyeleri katıldı. Törene FETÖ kumpası sonucunda yaşamına son veren Deniz Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi, Kumpas Mağdurları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ahmet Tatar ile es ki YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da katıldı. Ayrıca, Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve gazetemiz Cumhuriyet’in, törenin düzenlendiği sokakta çelenkleri de yer aldı. Mumcu için Ankara’daki anma programının ilk adresi ise Batıkent’ti. “Demokrasi ve Adalet Haftası” programı kapsamında sabah saatlerinde Batıkent Metrosu önünde toplanan Ankaralılar; ellerinde “Vurulduk ey halkım unutma bizi” yazan pankartla ve Türk bayraklarıyla yaklaşık 3 kilometre yürüyerek, Uğur Mumcu Parkı’na ulaştı. Yürüyüş boyunca araç sürücüleri de kornaları ile yürüyüşe destek verdi. Yürüyüşün ardından Uğur Mumcu Parkı’nda düzenlenen törene, Yenimahalle Belediye Başkanvekili Mehmet Kartal, Yenimahalle CHP İlçe Başkanı Feridun Güngör, Yenimahalle Belediyesi Meclis üyeleri, siyasi parti, demokratik kitle örgütü ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve Batıkent halkı katıldı. Önceden planlanan programı nedeniyle anmaya katılamayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın törende mesajı okundu. Gömütü başında da anıldı Mumcu’nun evinin önündeki anmanın ardından eşi Güldal Mumcu, çocukları Özgür ve Özge Mumcu ile birlikte sevenleri, okurları Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında da mumlar ve karanfillerle bir kez daha hüzünle Uğur Mumcu’yu andı. l ANKARA / Cumhuriyet ‘MUMCU’NUN İZİNDEYİZ’ Gazetemiz çalışanları, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, TGS Genel Sekreteri İlkay Akkaya, TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, TGS üyeleri ve gazeteciler Uğur Mumcu’yu anmak için dün Harbiye’deki anıtı önünde bir araya geldi. Anmada konuşan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Gazetecileri öldürürsek gerçeklerin üstünü kapatırız, gazetecilik mesleğini bitiririz diye düşünenler yanıldıklarını gördüler. Mumcu’nun öldürüldüğü yıl doğan çok sayıda meslektaşımız bugün Uğur Mumcu gazeteciliği geleneğini sürdürüyor” dedi. Cumhuriyet Haber Portalı Sorumlu Müdürü Ozan Yurtoğlu, “Cumhuriyet gazetesi, Mumcu’nun çizgisini sürdürmeye kararlıdır. Mumcu, Cumhuriyet’e ve muhabirlerine bıraktığı gazetecilik anlayışıyla unutulmamıştır ve unutulmayacaktır” diye konuştu. Cumhuriyet Kadınları Derneği, Türkiye Gençlik Birliği ve Türkiye Liseliler Birliği de Mumcu’yu Harbiye’de bulunan Uğur Mumcu anıtı önünde andı. Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin Maltepe Şube Başkanı Sibel Karaoğlu, Uğur Mumcu’yu ve Gaffar Okkan’ı sevgi, saygı ve özlemle andıklarını söyleyerek “Bugün görevimiz yas tutmak değil, Uğur Mumcu’yu anlamak, anlatmak, işaret ettiklerinin ışığında mücadeleye ara vermeden devam etmektir” diye konuştu. CHP Adalar İlçe Başkanlığı üyeleri de Bü yükada Yüksek Kahve’de düzenlenen etkinlikle Uğur Mumcu’yu andı. Gazetemiz yazarı Ataol Behramoğlu, “Uğur’a Ağıt Değil Övgü” şiirini okudu ve “Uğur Mumcu, kimsenin dokunamadığı konulara dokunan bir gazeteciydi. Böyle bir gazeteci bir daha gelmedi” ifadelerini kullandı. Mumcu’nun katledilişinin 27. yılında, Kadıköy İskele Meydanı’nda toplanan grup, meşalelerle yürüyüş yaptı. Anmaya Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, eski CHP milletvekili Gökmen Kadir Öğüt, CHP PM üyesi Pınar Uzun ve yüzlerce yurttaş katıldı. Şişli Belediyesi ise Mumcu’yu CHP Şişli ilçe binasından Harbiye’de bulunan Uğur Mumcu anıtına düzenledikleri yürüyüş ile andı. Anmaya CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve partililer katıldı. Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği anmada ise Mumcu’nun Beşiktaş’taki anıtı önüne karanfiller bırakıldı. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat amaçlarının Mumcu’nun tam bağımsız Türkiye şiarını devam ettirmek olduğunu söyledi. Sarıyer Belediyesi de Uğur Mumcu’yu ölüm yıldönümünde düzenlediği törenle andı. Törene CHP milletvekili Gökhan Zeybek, CHP Sarıyer İlçe Başkanı Sevim Yalınkılıç, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve yurttaşlar katıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘Mumcu’yu unutturmayı başaramadılar’ l İZMİR: Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, göreve geldikten sonra ilk açılışını yaptığı projelerinden biri olan Uğur Mumcu heykeli önünde düzenlenen törende, “15 Temmuz’a nasıl geldiğimizi anlamak istiyorsanız Uğur Mumcu’nun ‘Tarikat, Siyaset, Ticaret’ adlı kitabını okumanız gerekiyor. Sağcısı solcusu, Türkü Kürtü, Alevisi Sunnisi, Cumhuriyet değerlerine, demokrasiye sahip çıkan herkes artık sakıncalı piyadedir” dedi. Güzelbahçe Belediyesi tarafından düzenlenen törende konuşan Belediye Başkanı Mustafa İnce, “Atatürk’ten, Cumhuriyetten, laiklikten yana olan herkesin ona sahip çıkması gerekmektedir” diye konuştu. Karabağlar Belediyesi de Üçyol Uğur Mumcu Parkı’nda bulunan heykel önünde tören düzenledi. Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, “Katliamı planlayanlar, uygulayanlar zannettiler ki her şey unutulacak. Tam aksine Uğur Mumcu, Türk halkının kalbinde, yüreğinde yaşamaya devam ediyor. Unutturmayı başaramadılar!” dedi. l ESKİŞEHİR: Uğur Mumcu, Eskişehir’de sergilenen hayatını kaybettiği otomobilinin önünde düzenlenen törenle anıldı. Çok sayıda yurttaş Uğur Mumcu için açılan pankartlar ile merhum gazeteciyi anarken bombalı saldırının düzenlendiği aracın önüne karanfiller bırakıldı. Törende Uğur Mumcu’nun anısına şiir dinletisi de yapılırken katılımcılar ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt beyaz güvercinleri doğaya bıraktı. l BURSA: Çağdaş Gazeteciler Derneği öncülüğünde düzenlenen etkinlikte bir araya gelen çok sayıda yurttaş, Setbaşı Mahfel önünden Atatürk Anıtı önüne kadar yürüdü. Grubun burada açıklama yapmasına izin verilmedi. ÇGD Bursa Şubesi Başkanı Rabia Deniz, Setbaşı’nda açıklama yaptı. l KIRŞEHİR: Memleketi Kırşehir’deki Uğur Mumcu Basın Anıtı önündeki etkinlik düzenlendi. CHP milletvekili Metin İlhan, Mumcu’nun izlerinin silinemeyeceğini söyledi. l ADANA: Ceyhan’da 1999 yılında dönemin belediye başkanı tarafından adı Yumurtalık Bulvarı olarak değiştirilen Uğur Mumcu Bulvarı 20 yıl sonra yeniden adına kavuştu. Tabela dün Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar tarafından takıldı. Karalar, “Mumcu’nun adına dokunulmaz” ifadelerini kullandı. Çok sayıda yurttaş bulvarda Uğur Mumcu’nun fotoğraflarını taşıdı. Samsun, Gaziantep, Amasya, Sivas, Zonguldak, Amasya, Mersin, Edirne, Muğla, Kocaeli ve Çorlu’da düzenlenen anma etkinliklerine çok sayıda yurttaş katıldı. l İZMİR / Cumhuriyet Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle