10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 25 OCAK 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Her döneminUiilçiğşinkuirhleeMrdiunemifdcgeuöş’syiftureerkmaertişatitnğiliık karanlık ismi: Altaylı 27yıl önce katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, Ankara Başsavcılığı’nın “FETÖ yöneticisi olmak ve casusluk yapmak” suçlamasıyla dava açtığı eski MİT görevlisi Enver Altaylı’yı ilk deşifre eden isimlerdendi. Enver Altaylı’nın ülkücü çeteler, CIA ve Alman istihbaratı ile olan ilişkilerine işaret eden Mumcu, bu nedenle Enver Altaylı’nın da hedefinde oldu. Mumcu, 1979’da, “Beni cinayet çetelerine hedef olarak gösteren Enver Altaylı ile mahkemeler önünde hesaplaşacağız!” diye yazdı. Hakkında açılan davada FETÖ lideri Fethullah Gülen’e İlker Başbuğ ve Kaşif Kozinoğlu’nu hedef gösteren mektupların ortaya çıkmasıyla yeniden gündeme gelen eski MİT’çi Enver Altaylı, her dönemin en karanlık isimlerinin başında geldi. Türkiye’de Enver Altaylı’yı ilk olarak gündeme getiren, karanlık ilişkileri halkın bilgisine sunan ilk isim ise Uğur Mumcu’ydu. Uğur Mumcu, gazetemiz Cumhuriyet’te yayımladığı çok sayıdaki köşe yazasında Enver Altaylı’ya dikkat çekti. Mumcu, 26 Eylül 1989 tarihli Cumhuriyet’te yayımlanan “Ülkücü Çeteler” başlıklı yazısında Enver Altaylı için şunları kaleme almıştı: “Altaylı, Özbek kökenli bir Türk. 21 Mayıs ihtilal girişimi nedeniyle 1963 yılında Kara Harp Okulu’ndan atıldıktan sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Aynı yıl MİT’e giren Altaylı, daha sonra, Federal Almanya’ya gitti. Eşi Bonn Büyükelçiliği’nde çalışan Altaylı, MHP’nin Avrupa’daki başmüfettişliğine atandı. Almanya’da Ruzi Nazar adlı Özbek kökenli CIA görevlisi ile yakın ilişkiler kuran Altaylı, Federal Alman Gizli İstihbarat Örgütü BND’nin Türkiye sorumlularından Dr. Kannapin ile ortak çalışmalar yaptı. Altaylı, MHP’nin yayın organı Hergün’ün genel yayın müdürlüğü ve başyazarlık görevlerinde de bulundu. Eski MİT’çi Altaylı, Mark milyoneri olarak yaşamını sürdürüyor.” Mumcu, 17 Ekim 1990’deki “Ülkücüİslamcı” başlıklı yazısında da Altaylı’nın şu ilişkilerine dikkat çekmişti: “Alpaslan Türkeş’in, MHP’nin ‘yurtdışı başmüfettişi’ olarak atadığı En Yayın Sayfa Tarihi :1 : 26.09.1989 Yayın Sayfa :T1arihi : 17.10.1990 Orijinal Boyut : 9 * 6 cm verOriAjinlatlaBoyyultı,: 8e*s6kcmi bir MİT görevlisiydi. Altaylı, 12 Eylül öncesinde Federal Almanya’da Ruzi Nazar gibi CIA görevlileriyle ilişkiler kurdu. Alman istihbaratının Türkiye sorumlusu Dr. Kannapin de Altaylı’nın yakın dostları arasındaydı. Enver Altaylı, Hergün Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü’nü ve Başyazarlığı’nı da yaptı. Enver Altaylı, şimdi Almanya’da oldukça zengin bir işadamı, Altaylı’nın Musa Serdar Çelebi ile yolları ayrılmış. Altaylı’nın 12 Eylül öncesinde Bonn’da sık sık görüştüğü CIA görevlisi Ruzi Nazar da ilginç bir adam. Nazar’ın ilginçliği yaşadığı serüvenlerden geliyor.” ‘Kim bu Altaylı?’ Mumcu, Milliyet’te 26 Nisan 1992’deki yazısında da “Kim bu Altay ci ile birlikte ilişkisi kesilen Altaylı, aynı yıl Ankara Hukuk Fakültesi’ne girdi. 1967 yılında fakülteyi bitirdikten sonra MİT’te görev aldı. Daha sonra Almanya’ya gittiği ve bilinmeyen nedenlerle MİT ile ilişkisinin kesildiği ileri sürüldü. Altaylı, MHP Genel Başkanı Türkeş tarafından ‘Federal Almanya Başmüfettişi’ olarak atandı. Partinin yurtdışı örgütlerinin 1976 yılında Anayasa Mahkemesi kararı ile kapatılmasından sonra ‘Avrupa Ülkücü Dernekleri Federasyonu’nun kuruluşuna öncülük etti. 1980 öncesinde MHP’nin yayın organı ‘Hergün’ gazetesinin genel yayın müdürlüğü ve başyazarlığını da yapan Altaylı, Alman İstihbarat Örgütü’nün Türkiye sorumlusudur. Kannapin ile yakın dostluk ilişkileri kurdu. Altaylı’nın lı?” diyerek, eski MİT’çiyi sorguladı: “Enver Altaylı, Özbek kökenli bir eski MİT görevlisidir. 1963 yılındaki 21 Mayıs ihtilal girişimi nedeniy bu tür ilişkileri, CIA’nın Ankara temsilcisi Özbek kökenli Ruzi Nazar ve Altaylı’nın kendi tanımı ile ‘yabancı bir servis hizmetindeki Türkistanlı le Kara Harp Okulu’ndan 1400 öğren soydaşlarımız’ ile sürdü. 12 Eylül’den sonra açılan ‘MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’ nedeniyle Ankara Sıkıyönetimi’nce hakkında soruşturma açıldı. Ancak Altaylı, Türkiye’ye dönmedi. Frankfurt’taki istasyonun hemen karşısındaki “Eden Str.”deki işyerinde milyonlarca Mark kazandı. Altaylı bugün varlıklı bir işadamıdır. Özbekistan Cumhurbaşkanı, Altaylı’ya hangi konularda danışıyor acaba? MİT konusunda mı? CIA konusunda mı? Yoksa Alman istihbaratı konusunda mı?” Altaylı hedef gösterdi Mumcu, 27 Aralık 1979’daki yazısında da “Cinayet kışkırtıcısı MHP yanlısı Hergün Gazetesi, ‘Uğur Mumcu katillerin suç ortağıdır: İşte belgeler’ başlığı altında yeni alçaklıklara başvurmaktadır” diyerek, Federal Almanya’nın Duisburg kentinde düzenlenen yasal bir toplantı nedeniyle hedef gösterildiğini kaydetti; “Beni cinayet çetelerine hedef olarak gösteren Enver Altaylı ile mahkemeler önünde hesaplaşacağız!” dedi. Mumcu, 31 Mayıs 1980’deki yazısında ise MHP yanlısı Hergün gazetesinin, “MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak’ın alçakça öldürülmesinden sonra, kendisini yeniden katil çetelerine hedef gösterdiğine” dikkat çekerek, “Bana bu günlerde bir saldırı olursa, baş sorumlusu açıkça cinayet kışkırtıcılığı yapan Hergün gazetesi ve bu gazetenin genel yayın müdürü Enver Altaylı’dır” ifadesini kullandı. Uğur Mumcu, 13 Mayıs 1991 tarihli yazısında ise Mehmet Ali Ağca’nın Papa’ya suikast girişiminin üzerinden 10 yıl geçtiğini belirtirken, “Bu on yılda olay aydınlatılamadı. Tersine, suikast olayı gibi İpekçi cinayeti de gün geçtikçe karanlıklara gömüldü” dedi. O dönem ülkücülerin işlediği cinayetlerdeki bağlantılara işaret eden Mumcu, Ağca’nın MİT ile olan ilişkilerini sorguladı. Mumcu, yazısının sonuna doğru “Federal Almanya’daki ülkücülerin Alman İstihbaratı ile ilişkileri oldu mu? Oldu. MHP’nin Federal Almanya’daki temsilcisi Enver Altaylı’nın ki bir eski MİT görevlidirAlman istihbaratından Dr. Kannapin ile ilişkileri belgelendi” notunu düştü. l ANKARA / Cumhuriyet Köse ve Kaldırımcı’ya ağırlaştırılmış müebbet FETÖ’nün askeri yargı ayağına ceza yağdı Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) askeri yargı yapılanmasını oluşturan ve 15 Temmuz darbecilerinin “sözde sıkıyönetim mahkemelerinde” görevlendirilen 21 sanıktan 4’ü ağırlaştırılmış müebbet, 2’si müebbet, 13’ü de “FETÖ üyeliği”nden süreli hapis cezalarına çarptırıldı. Eski Genelkurmay adli müşavirleri Muharrem Köse ve Hayrettin Kaldırımcı ağırlaştırılmış müebbet ceza aldı. Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampusu’nda görülen davanın karar duruşması yapıldı. Son sözü sorulan Muharrem Köse; mahkeme heyetini tehdit ederek “Biz üzerimize düşeni yaptık. Bu bir tiyatroydu. Senaryoda yazılı mahkemenize düşen görevler vardı. Hulusi Akar’ı bile dinleyemediniz, çünkü senaryoda böyle bir görev verilmemişti. Allah size uzun ömür versin. Versin ki yaptıklarınızın hesabını verin” dedi. Köse, mahkeme heyetine yönelik beddua ederek “yargılanacakları” tehditinde bulundu. Firari sanıklar ayrıldı Son sözlerinin alınmasının ardından Mahkeme Başkanı Şuayip Arslan, mahkeme heyetinin kararını açıkladı. Heyet, eski Genelkurmay adli müşavirleri Muharrem Köse ve Hayrettin Kaldırımcı ile eski Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcısı Yarbay Ali Müjdat ve eski Genelkurmay Adli Müşavirliği Ceza İşleri Müdürü Albay Mehmet Oğuz Akkuş’u “anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti. Sanıklardan eski Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanı Albay Mehmet Ali Almış ve eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Adli Müşaviri Albay Mehmet Emin Yapar ise aynı suçtan müebbet hapisle cezalandırıldı. Sanıklar Erhan Ermişoğlu, Seyfi Bulduk ve İsmail Karataş’a FETÖ üyeliğinden 10 yıl, sanık Bedrettin Özgür’e 10 yıl 15 ay, Şaban Ümit Gül’e 10 yıl 6 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, bu sanıkların tutuklanmasına hükmetti. FETÖ üyeliği suçundan Uğur Aydın, Yasin Akdeniz ve Nazmi Şengül’ü 8 yıl 9’ar ay hapis cezasına mahkum eden mahkeme heyeti, Necmettin Aksoy, Erhan Alp ve Mustafa Eruyar’ı ise 8 yıl 1 ay 15’er gün hapisle cezalandırdı. Harun Birol Mert 7 yıl 9 ay 22 gün, Kani Yolcu ise 7 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Firari sanıklar Kurtuluş Kaya ve İlhan İpek’in dosyaları ayrıldı. Öte yandan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, eski Yargıtay üyesi Abdi Cengiz’e FETÖ üyeliğinden verilen 11 yıl hapis cezasını onadı. l ANKARA / Cumhuriyet T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2019/521 Esas Davacı, TEİAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM AŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ileDavalı OKTAY ÖZTÜRK arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tespiti ve Tescil) davası nedeniyle dava konusu Kayseri ili Kocasinan ilçesi Boğazköprü mahallesi, Kızılyalimönü mevkii, 145 ada, 200 parsel, 6 cilt numaralı, 556 sayfa numaralı taşınmazda kamulaştırma işlemi yapılmak üzere mahkememizde değer tespiti ve tescil talebi ile açılan davanın yapılan yargılaması sırasında kamulaştırma kararına karşı ilan tarihinden itibaren idari yargıda iptal davası, adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açılabileceği; açılacak davalarda husumetin TEİAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ne, Kamulaştırma Kanunun 4650 S.Y ile değişik 14. maddesi gereğince iş bu dava tensip tutanağının, dava dilekçesinin ve kamulaştırma evraklarının tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde davalının kamulaştırma ile ilgili olarak idare yargıdan iptal kararı getirmedikleri takdirde Kamulaştırma İşleminin Gerçekleşeceği, açılacak davada husumetin davacı idareye yöneltileceği, 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işlemininkesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan davacı idare adına tescil edileceği, dava konu taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerini tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde yazılı olarak iş bu dava dosyasına bildirmesi gerektiği, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına daha sonra belirlenecek bir banka hesabına yatırılacağı ilanen tebliğ olunur. 21/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1121323) T.C. OF ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN DAVALILAR: 1 MUSTAFA KURU, Namık Kemal Mahallesi Marmara Cad. No:36/A Ümraniye/ İSTANBUL 2 MÜSLİME ÇIKAR, Hisar Mahallesi Yeniilkokul Sokak No:9/12 Keçiören/ ANKARA Davac Remziye Durmuş tarafından açılan nüfusta anne ve baba adının düzeltilmesi davasında davacı Remziye Durmuş’un anne kaydının iptali ile anne adının Hacereolarak düzeltilmesi ve Remziye Durmuş’un annesi Hacer Durmuş ile anne yönünden bağlantısının kurulması davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize dava dilekçesi, tensip tutanağı ekli tebligat çıkarılmış olup tarafınıza tebligat yapılamadığından ve adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ilanen tebliğ edildiğinden, ön inceleme duruşma gününün de ilanen tebliğine karar verilmiştir. Dava şartları ve varsa ilk itirazların inceleneceği 15/04/2020 günü saat 11:30’daki ön inceleneme duruşmasına sulh için gerekli hazırlıklarınızı yaparak gelmeniz, duruşmaya gelmediğiniz ve karşı tarafın gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda yokluğunuzda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz ve karşı tarafın, muvafakatınız olmadan iddia ve savunmasını genişletip değiştirebileceği, eksiklik bulunmaması halinde tahkikat yargılamasına geçilebileceği ön inceleme duruşma gününün tebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1121576) T.C. MALATYA 4. AİLE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2019/162 Esas DAVALI: YUSUF ÇAKIR Tığcılar Mah. Dönergeçidi Sok. No:3 Şehir KıraathanesiAdapazarı / SAKARYA Davacı/Davacılar tarafından aleyhinize açılan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize ve nüfus kayıtlarındaki adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Mahkememizce adres araştırması yapılmış, Serik İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 09/12/20193 tarih ve adres tespiti konulu yazı cevabıyla 04/11/2019 tarihli tutanak tutularak mahkememize gönderilmiş, tutulmuş olan tutanakta Yusuf Çakır isimli şahsın kullanmış olduğu telefon hattını tespit ettiklerini ve kendisiyle bizzat telefon görüşmesi yapıldığı, yapılan telefon görüşmesinde Yusuf Serik’in bizzat kendi beyanıyla1 yıl öncesine kadar Antalya ilindeki adresinde ikamet ettiğini, ancak o adrestesi evini boşalttığını ve bir daha dönmeyeceğini, şuanki tebligat adresinin ise Dönergeçidi Sok. No:3 Şehir Kıraathanesi Adapazarı/SAKARYA olduğunu beyan ettiği bildirilmiş olduğu, mahkememizce bildirilmiş olan adrese tebligat çıkarıldığı ancak tebligatın tebligat tebliğ edilemediğinden ve yapılan tüm araştırmalara rağmen bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 05/03/2020 günü saat: 09:30’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1121566) T.C. KARŞIYAKA 2. İCRA CEZA MAHKEMESİ’NDEN Dosya No:2019/101 Esas Müşteki vekili tarafından sanık Murat AYEBE hakkında Ticareti Usulüne Aykırı Terk Etmek suçuna ilişkin olarak Mahkememize sunulan 13/03/2019 havale tarihli dilekçesinde; “Borçlu Şirket aleyhine Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğünün 2018/8670 E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesi sonrası borçlu şirketin ticaret sicil müdürlüğünce bildirilen Saraylar Mah. 357. Sokak İnceoğlu İş Merkezi No:13/501 Merkezefendi/ Denizli adresine 08.03.2019 tarihinde hacze gidildiğini, ancak haciz esnasında borçlu şirketin adreste bulunmadığını, nereye gittiklerinin bilinmediğini, icra dosyasına gelen 15.10.2018 tarihli Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısında borçlu şirketin Saraylar Mah. 357. Sokak İnceoğlu İş Merkezi No:13/501 Merkezefendi/ Denizli adresinde kayıtlı olarak faaliyet sürdürdüğünü adres değişikliğine İİK 44. Madde uyarınca mal beyanına rastlanmadığını,söz konusu şirketin ticareti terk ettiği gibi mal beyanında da bulunmadığından cezalandırılmasını talep ve dava etmiştir.” şikayette bulunulmuş olup; yukarıda numarası belirtilen dava dosyasının duruşma gününün 17/03/2020 saat 10.06 olduğu tarafınıza ilanen tebliğ olunur.22/01/2020 Duruşma günü: 17/03/2020 Duruşma saati: 10:06 Sanık Murat AYBEBE, TC Kimlik No:17956843766 Bilinen adres: Bahçelievler Mah. 3065 Sok. No:12/1 Merkezefendi/ DENİZLİ. Bu evrak 5070 SY Hükümlerince eimza ile imzalanmıştır. Ayrıca fiziki evrak GÖNDERİLMEYECEKTİR. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1121627) HSK Başkan Vekili Yılmaz: 400 hâkim ve savcı araştırılıyor Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Baş kan Vekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, HSK’nin kendine ulaşan, ciddi olduğu konusunda somut bilgiler, belgeler içeren bulguları hiç tereddütsüz araştırmaya devam ettiğini bildirdi. Yılmaz, “Şu anda 400 hâkim savcı ile ilgili devam eden dosya var” dedi. AA’ya açıklamalarda bulunan Mehmet Yılmaz, 2014’ten itibaren FETÖ ile mücadele ettiklerini, ilgili daire tarafından verilen soruşturma izinleri sonrasında müfettişler eliyle soruşturmaların yapıldığını anlattı. Yılmaz, “Darbe öncesi başlayan inceleme ve soruşturma dosyalarımız zaten vardı. Müfettişlerin FETÖ’ye yönelik çalışmaları devam ediyordu; savcılıkla birlikte iş koordineli gidiyordu. 15 Temmuz 2016’ya geldiğimizde ortada daha OHAL yokken darbe sabahı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gözaltı kararı gereğince 2 bin 740 hâkim ve savcı hakkında açığa alma kararı verdik” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet FETÖ’nün futbol yapılanması Firari Erdem’in iadesi istendi Adalet Bakanlığı, FETÖ üyeliğinden firari olan eski futbolcu Arif Erdem’in ABD’den iadesini istedi. FETÖ’nün futbol yapılanması davasına bakan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Erdem’in ABD’de olduğuna yönelik haberlerin yayımlanmasının ardından sanığın iadesine yönelik talepname hazırladı. İade talepnamesi, Adalet Bakanlığı’nca Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ABD’ye iletildi. HTS analiz raporlarına göre Erdem’in, 20122013 yıllarında Gülen’in kullandığı cep telefonuyla 289 kez iletişim kurduğu belirlenmişti. Erdem’in, 2002’deki Dünya Kupası maçlarından sonra milli takım futbolcularına dağıtılan primlerin bir kısmını Gülen’in yardımcılarından Cevdet Türkyolu’na teslim ettiği öne sürülmüştü. Erdem’in 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yurtdışına kaçtığı tespit edilmişti. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle