10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: SERPİL ÜNAY [email protected] Zirvede Hafter atışmasıMerkel ile Erdoğan, Libya’da ateşkesin geleceğine dair farklı vurgularda bulundu 725 OCAK 2020 CUMARTESİ Almanya Başbakanı, Tobruk cephesinin askeri komite için isim verdiğini duyurdu. Cumhurbaşkanı, O“Güvenmiyorum” dedi. rtadoğu’dan Batı’ya yönelen göç dalgası ve iç savaşın sürdüğü Libya’da siyasi çözüm gibi başlıklarda Ankara ile Berlin arasında ortak mesai sürerken, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak İstanbul’a kritik bir ziyarette bulundu. İkilinin görüşmesine, Türkiye’nin Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ni (UUH) desteklemek üzere asker gönderme kararı aldığı Libya’ya ilişkin farklı yaklaşımlar damga vurdu. TürkAlman Üniversitesi açılış törenine katılan liderler daha sonra ikili ve heyetler arası görüşmeler için Vahdettin Köşkü’ne geçti. İkili ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Erdoğan, Merkel’le ülkeler arasındaki ilişkilerin yanı sıra, TürkiyeAvrupa Birliği (AB) ilişkileri, Libya ve Suriye dahil bölgesel konular, Almanya’da yaşayan Türklerin durumu gibi başlıkları ele aldıklarını belirtti. Merkel ise ticari ilişkilerin yanı sıra Türkiye’deki Alman gazetecilerin akreditasyonu, tutuklu Alman vatandaşlarının durumu, Suri nezaretinde Moskova’da yapılan ateş kes görüşmelerinde imza atmadan ül kesine dönmesini “kaçmak” olarak ni telendirdi. Berlin’de geçen pazar yapı lan Libya konulu uluslararası konfe ranstaki 55 maddelik anlaşma metnini de imzalamayan Hafter’in çeşitli aktör ler tarafından “şımartıldığını” belirtti. Merkel Erdoğan “BAE ve Mısır her türlü silah desteğini veriyorlar, Wagner’in (Libya’ya Haf ter cephesinde savaşmak üzere paralı ye, Libya, Doğu Akdeniz ve göçmenler asker gönderdiği iddia edilen Rus şir meselesinin konuşulduğunu söyledi. ket) arkasında kimin olduğu malum. ‘Ben görüşmem’ Sudan’dan 56 binlik bir kara gücü orada var. Bunlar varken, 500 yıllık mazi Liderlerin, gazetecilerin soruları miz olan Libya’ya, talepleri neticesinde nı yanıtladıkları bölümde Libya’ya iliş destek vermememiz mümkün değildi” kin karşılıklı diyalogların yaşanması ifadelerini kullandı. Hafter’in, Berlin dikkat çekti. Erdoğan, Türkiye’nin Bir Konferansı’nda oluşturulması karar leşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konse laştırılan 5+5 kişilik askeri komite için yi tarafından tanınan, Feyyaz Saraj li isimleri belirlediğini Merkel’den öğ derliğindeki UUH’ye destek verdiği rendiğini söyleyen Erdoğan, “55 mad ni belirtti. Erdoğan, ülkenin doğusun deyi sözde kabul etmek başka, altına da kontrolü elinde tutan, Tobruk mer imzayı koymak başka bir şey. Hafter’in kezli Libya Ulusal Ordusu komutanı yarın ne yapacağı belli değil. Ateşke Halife Hafter’in Türkiye ile Sınıra 10 bin barınaksi kabul ettiğine inanmıyorum. Örne Rusya’nın Suriye konusu ErdoğanMerkel görüşmesinde ğin Mitiga önemli başlıklardan biri oldu. Erdoğan, çatışmaların sürdü ğü İdlib’den yaklaşık 400 bin kişinin Türkiye sınırına doğru hareket ettiğini söyledi. Kızılay ve AFAD’ın girişimiyle sınıra yakın bölgelerde ça dırlarda kalanlar için ilk aşamada 10 bin briket barınak yapılmasının planlandığını duyurdu. Merkel ise söz konusu plana Almanya olarak destek verebileceklerini ifa de etti. Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Tel Abyad, Resulayn arasındaki güvenli bölgede mülteciler için yapılmasını önerdiği imar çalışmasına ise uluslararası aktörlerden bir yanıt gelmediğini açıkladı. Ayrıca, ABD ve Rusya’ya, terör örgütü YPG’nin Suriye’nin kuzeydoğu sundaki varlığının devam ettiği konusunda uyarıda bulunduğunu belirtti. Havaalanı’nı bombaladı. Bu nedenle, Berlin sürecindeki aktörlerin Hafter’e yüz vermemesi gerekiyor. Ben görüşmem” şeklinde konuştu. Merkel ise, “Berlin Konferansı’nda taraflar ateşkesin sürdürülmesi konusuna destek verdiler. Hafter askeri komiteyi ve ateşkesi kabul etti. Ateşkes yer yer ihlal edildi ancak büyük ölçüde çatışmalar azaldı. BM Libya Özel Temsilcisi Ghassan Salame’ye askeri komite için isimler belirtildi. Tarafların 55 maddeyi kabul etmeleri çok önemliydi. Zor bir süreç” ifadelerini kullandı. Bu sözlerin ardından tekrar söz alan Erdoğan, Merkel’e hitap ederek “Sayın Şansölye imza koydu mu” şeklinde soru yöneltti. Merkel de soruyu “Belki yanlış anlama söz konusu. Hafter sadece ateşkesi kabul etti. Moskova’daki gibi imzalamadı, bu konuda haklısınız” sözleriyle yanıtladı. Yeni destek gündemde Türkiye ile AB arasında imzalanan göçmen anlaşması üzerine de konuşan Erdoğan, Brüksel’in 3+3 milyar Avro’luk yardım taahhüdünün ilk diliminin dahi tamamının aktarılmadığını belirtti. Merkel de AB’nin 6 milyar Avro’nun dışında yeni bir destek verebileceğini düşündüğünü söyledi. ABTürkiye ilişkilerinin olumlu şekile ilerlemesinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın rahatsızlıklarının giderilmesinin de önemli olduğunu belirtti. Bilimsel özgürlük vurgusu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya Başbakanı Merkel ikili görüşmelere geçmeden önce, TürkAlman Üniversitesi’nin Beykoz’daki yeni eğitim ve sosyal tesis binalarının açılış törenine katıldı. Açılış töreninde ilk söz alan Merkel, üniversitelerde ve araştırmada özgürlüğün önemine işaret etti. Merkel, “Bilimsel özgürlük ne kadar büyük olursa, bilimsel verim de o kadar büyük olur” ifadelerini kullandı. Erdoğan da TürkAlman Üniversitesi’nin iki ülke arasındaki dostluğun sembolü haline gelmesini dilediğini belirtti. STK’lerle buluştu Merkel açılış öncesi AlmanTürk Ticaret ve Sanayi Odasının düzenlediği bir toplantıda her iki ülkeden iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi. Ayrıca, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileri ile basına kapalı şekilde buluştu. Toplantıya Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Türkiye temsilcisi olarak katılan Erol Önderoğlu, STK temsilcilerinin ortak vurgusunun “Türkiye’de hukuk devletinin zemin kaybettiği ve yargı reformunun yargı bağımsızlığını sağlaması gerektiği” olduğunu kaydetti. Basın kartlarının iptal edilmesinin de görüşmede gündeme geldiğini söyledi. UUH’den uluslararası mahkeme çıkışı İDD‘AİAtSinI tae’mnıenlsiz’ HÜSEYİN HAYATSEVER İç savaşın sürdüğü Libya’da Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) ile Türkiye’nin geçen kasımda imzaladığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasını öngören mutabakat üzerindeki tartışmalar sürerken, Libya UUH’den “uluslararası mahkeme” çıkışı geldi. Libya’nın eski Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Elmehdi Elmajerbi’nin BM Genel Sekreteri Antonio Gueterres’e gönderdiği mektupta yer alan bilgi notunda, “Yunanistan’ın, mutabakat uluslararası hukuka aykırı, çıkışının temelsiz olduğunu” belirtildi. Notta “(Türkiye ile im zalanan) mutabakat muhtırasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu iddia eden her devletin Uluslararası Adalet Divanı’na başvuru hakkı vardır” ifadelerine de yer verildi. Elmajerbi’nin BM Genel Sekreteri’ne hitaben 26 Aralık’ta gönderdiği mektuptaki bilgi notunda, Libya’nın Yunanistan’la 2004’te deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusunda görüşmeler yürüttüğü, bu görüşmelerde Yunanistan’ın üzerinde yerleşim olmayan adaları dayanak göstererek kendi deniz yetki alanını çok geniş tutması sebebiyle uzlaşmaya varılamadığı kaydedildi. Türkiye ile UUH’nin vardığı mutaba BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen, Lavrov ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, İdlib’de terörle mücadelede sivil halkın büyük bir bedel ödediğini söyledi. İdlib ve Halep’te sivillerin kaçışı sürüyor. Lavrov: Şam sınırda kontrolü sağladı Ankara’nın, Barış Pınarı Harekâtı sonrasında Suriye’nin kuzeyi ve kuzeydoğusuna ilişkin Moskova’yla imzaladığı mutabakatlar sonucunda oluşan durumla ilgili Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan açıklama geldi. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile bir araya gelen Lavrov, “Sahada durum iyiye gidiyor. Militanların kontrolündeki bölgelerin yüzölçümü azalmaya devam ediyor. Suriye hükümeti, Türkiye ve Irak sınırlarının büyük bölümünde kontrolü yeniden sağladı” ifadelerini kullandı. katın, uluslararası hukuka tamamen uygun olduğu ve mutabakatın Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) götürülmesinin önünde bir engel olmadığı, Libya’nın geçmişte divanın verdiği kararlara uyduğu vurgulandı. ‘Hakkaniyet’ ilkesi Yunanistan, Türkiye ile Libya UUH’nin imzaladığı mutabakatın, Akdeniz’de Girit, Kerpe, Rodos gibi adaların deniz yetki alanlarını yok saydığını öne sürmüştü. Deniz yetki alanlarının uluslararası hukuk statüsünü belirleyen temel metin olan ve Türkiye’nin taraf olmadığı BM Deniz Hukuku Sözleşmesi, adaların da kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge gibi yetki alanlarına sahip olabileceğini öngörüyor ancak buna “hakkaniyet” ve “doğal uzantı” gibi kısıtlamalar getiriyor. UAD, MaltaLibya davası, İngiltereFransa davası gibi ülkelerin deniz yetki alanlarının paylaşımıyla ilgili davalarda “coğrafyanın üstünlüğü” ilkesinden hareketle adaların, deniz yetki alanları için her zaman temel belirleyen olarak esas alınamayacağı yönünde kararlar verdi. Türkiye, UAD’nin bu kararlarına atıfta bulunarak Yunanistan’ın iddiasının aksine adaların, anakaralarla eşit şekilde münhasır ekonomik bölge hakkı yaratmayacağını belirtmişti. Türkiye, Akdeniz’deki deniz yetki alanının sınırlarını belirten koordinatları, BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu’nun BM Genel Sekreteri Guterres’e hitaben gönderdiği 13 Kasım tarihli mektupla bildirdi. Türkiye’nin Libya ile 28 Kasım’da yaptığı ve TBMM’de onaylanarak 8 Aralık’ta yürürlüğe giren deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasını öngören mutabakatın tescili için 11 Aralık’ta BM’ye bildirimde bulundu. 56 ay sürebileceği belirtilen tescil süreci halen devam ediyor. l ANKARA ALMANYA’DA SİLAHLI SALDIRI Almanya’nın güneybatısındaki Baden Württemberg eyaletinin Rot am See beldesinde dün yaşanan silahlı saldırıda 6 kişi yaşamını yitirdi. Saldırının, dün öğle saatlerinde kasabadaki tren istasyonu yakınlarında düzenlendiği bildirildi. Polis, olayla ilgili bir kişinin gözaltına alındığını aktarırken yerel medyada saldırganın bireysel motivasyonla hareket ettiği iddiaları yer aldı. Emniyet müdürü zanlı ile kurbanların birbirlerini tanıdıklarını belirtti, saldırganın kimliği hakkında bilgi verilmedi. Bild gazetesi, 37 yaşındaki erkek saldır ganın öldürdüğü kişilerin tamamının aile üyeleri olduğunu öne sürdü. Almanya, geçen ekim ayında ülkenin doğusunda bulunan Halle kentindeki bir sinagogun hedef alındığı silahlı saldırıyla sarsılmıştı. Ev yapımı silahla sinagoga girmeye çalışan aşırı sağcı bir adam, açtığı ateş sonucu iki kişinin ölümüne neden olmuştu. Irak’ta egemenlik çağrısı yaptılar Irak’ın başkenti Bağdat’ta Sadr Hareketi lideri Mukteda el Sadr’ın çağrısı üzerine ABD güçlerinin ülkeden çıkarılması için dün eylem düzenlendi. Olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı eylemde, bütün yabancı askeri güçlerin Irak’tan çıkarılması ve Irak’ın kendi egemenliğini koruması çağrısı yapıldı. Irak bayrakları taşıyan göstericiler, sık sık İsrail, ABD ve ABD’nin Irak’taki askeri varlığına karşı sloganlar attı. Kimi Sadr yanlılarının temsili kefen giyerek yer aldığı gösteriye, Şii milis gücü Haşdi Şabi destekçilerinden de katılanlar oldu. Sadr’ın askeri danışmanı, Şii liderin mesajını okudu. Mesajında Sadr, “Tüm yabancı güçler ülke topraklarından çekilmeli. En son yabancı asker ülkeden çıkana kadar direnişi geçici olarak durduruyoruz. Irak’ı, göğsüne çöken başka bir işgalci ile bir savaşa daha sokmamak için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı. Sadr, hükümetin ülkede bulunan yabancı misyon temsilciliklerini korumasını ve buralara saldıranları cezalandırmasını da talep etti. Ülkenin etkili Şii din adamı Ali Sistani ise Iraklı partilere bir an önce hükümet kurulması çağrısı yaptı. ABD’nin İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi Irak’ta öldürmesinin ardından Tahran bu ülkedeki ABD askerlerinin bulunduğu üslere misilleme saldırısı düzenlemişti. Ardından Irak meclisi, “ABD ile stratejik güvenlik anlaşmasının iptal edilmesi ve yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması” talebini içeren tasarıyı olağanüstü toplantıda kabul etmişti. Ancak Trump yönetimi asker çekmeyeceklerini açıklamıştı. Irak’ta yolsuzluk ve yoksulluk karşıtı eylemler sonucunda istifa eden Başbakan Adil Abdulmehdi, görevi geçici olarak yürütüyor. Trump, ‘Ortadoğu planını’ harlıyor ABD Başkanı Donald Trump, başkan seçilmesinden bu yana “Yüzyılın anlaşması olacak” diyerek sözünü verdiği ve İsrail Filistin sorununa kalıcı çözüm getireceğini vaat ettiği yeni Ortadoğu barış planını birkaç gün içerisinde açıklayacağını söyledi. Başkan Yardımcısı Mike Pence, İsrail ziyareti sırasında hem Başbakan Binyamin Netanyahu’yu hem de Netanyahu’nun siyasi rakibi MaviBeyaz ittifakının lideri Benny Gantz’ı Beyaz Saray’a davet etmiş, iki siyasi liderin ziyaretinin 28 Ocak’ta gerçekleşmesi kararlaştırılmıştı. Gazetecilerin planı ne zaman açıklanacağı yönündeki sorularına Trump, Netanyahu ve Gantz’ın Beyaz Saray ziyaretinden önce kamuoyuna duyurulacağı yanıtını verdi. ‘Netanyahu’ya seçim yatırımı’ Cumhuriyetçi Parti’nin toplantısına katılmak üzere Florida’ya gider ken uçakta gazetecilere Trump konuşan Trump, “Harika bir plan. Filistinliler başta negatif yaklaşabi lir ama onlar için de iyi bir plan olduğunu gö recekler” dedi. Anlaşmaya dair daha önce basında yer alan haberlerde, “Kudüs’ün tamamının İsrail’e bırakılması ve Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bö lümünün varlığını sürdürmesi” gibi madde ler içerdiği öne sürülmüştü. Filistin Kurtu luş Örgütü’den anlaşmayla ilgili “ABD’nin ilan edeceği bir şey kalmadı. Trump, arkadaşı Netanyahu’ya yarayan bir seçim propaganda sına yatırım yapıyor” çıkışı yükseldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle