27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: İLKNUR FİLİZ 58 EYLÜL 2019 PAZAR Kaftancıoğlu dosyasıAvukat Belen, yargı reformundan bahsedildiği için tutuklanmadığını söyledi özel olarak seçildi Avukat Belen, “İstinaf bir ya da iki cezayı bozacak. Bazılarını ise onayacak ve hemen infaz başlayacak. Bu mahkeme engizisyon mahkemesi” dedi. Son dönemde tartışılan yargı kararları FETÖ’nün ele geçirdiği ileri sürülen “özel yetkili mahkemeler”in yerine kurulan ve ağırlıklı olarak te rör davalarına ba kan mahkemele SEYHAN AVŞAR ri bir kez daha gündeme getirdi. İstanbul 37. Ağır Ce za Mahkemesi’nin önceki gün CHP İstanbul İl Başkanı Ca nan Kaftancıoğlu’nu 5 ayrı suç lamayla toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına mahkum et mesi tartışmanın büyümesine neden oldu. ‘Şaşırtıcı olan tutuklamaması!’ Avukat Bahri Bayram Belen, özel yetkili mahkeme olması için adının illa özel yetkili mahkeme olması gerekmediğini belirterek, “Özel yetkili mahkemelerin ardından terörle mücadele mahkemeleri kuruldu. Onlar da kaldırıldı. Şimdi onların GÜRLEK’İN BAKTIĞI DOSYALAR Kaftancıoğlu hakkında hüküm veren İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın Gürlek’in bugüne kadar baktığı bazı dosyalar: n İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimi olduğu dönemde eski Erzurum Valisi Celalettin Güvenç’in vali olduğu dönemde tecavüz dosyasını kapattığı iddiasıyla ilgili haberlere erişim engeli getirdi. Karar Güvenç’in başvurusuyla alındı. n FETÖ’ye yakın basın yayın kuruluşlarında çalıştıkları gerekçesiyle darbe girişiminin ardından tutuklananan ve çıkarıldıkları ilk duruşmada tahliye edilmelerinin ar dından aynı gece başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan müzisyen Atilla Taş ve gazeteci Murat Aksoy’un, “cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla tutuklanmalarına” karar verdi. n İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na da bakan Akın Gürlek eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 4 yıl 8 ay, eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i ise 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. n Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı için tutuklanan sosyoloji öğrencisi Berkay Ustabaş’ı ise 1 yıl boyunca tahliye etmedi. Ustabaş’a 5 ay hapis cezası verdi. n Aralarında ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu tutuklu 17 avukat hakkında tahliye kararı veren önceki İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kadri Alpar’ın görevi değiştirilmiş yerine ise Gürlek getirilmişti. Gürlek, 17 avukat hakkında toplamda yüz yılı aşkın hapis cezaları verdi. Sanık avukatlara sık sık uyarı cezası veren Gürlek’in bu tavırları SEGBİS kayıtlarına da geçti. vazifelerini yapacak sulh ceza hâkimliklerini oluşturdular. Şu anda devlete karşı suçlara belirli mahkemeler bakıyor. Bu mahkemelerin adı terörle mücadele kanunu mahkemesi değil. Bunlar engizisyon mahkemesi. Bunların adı budur” dedi. Dava dosyalarının mahkemelere dağıtılma şeklini de değerlendiren Belen, “Dosyalar özel olarak dağıtılıyor. Canan Kaftancıoğlu’nun dosyası 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne düştüğünde biliyordum ki mahkumiyet kararı verilecek. Ancak beni şaşırtan bir şey oldu. Mahkeme heyeti tutuklama kararı vermedi” diye konuştu. Yargı Reformu Strateji Belgesi’nden bahsedildiği için Kaftancıoğlu hakkında tutuklama kararı çıkarılmadığını söyleyen Belen şunları söyledi: “Yeni yargı reformu vs. bahsettikleri için, ‘kararı verdik ama tutuklamadık’ diyorlar. Üstelikte, ‘bakın üst mahkeme yolu açık’ diyorlar. Orada da başka bir şey var. Kaftancıoğlu’na verilen cezalar 5 yılın altında. İstinaf her suçu ayrı ayrı onayacak. Yeni yargı paketi de bu işi çözmez. Bu paket şunu diyor. Birden fazla sanıklı dosyalarda 5 yılın altındaki cezası olanları istinaf mahkemesi onadığında, 5 yılın üstünde cezası bulunanların dosyası Yargıtay’dan sonuçlanıncaya kadar infaz başlamayacak. Kaftancıoğlu’nun dosyasında ise tek sanık var. Göstermelik bir şekilde istinaf bir ya da iki cezayı bozacak. Bazılarını ise onayacak ve hemen infaz başlayacak. Kaftancıoğlu bu mahkemeye özel olarak düşürüldü. Bu mahkeme engizisyon mahkemesi. Bunu gizlemek dahi istemiyorlar her şey çok aleni. Bu hukun değişmeyeceği konusunda umut verici değil. Bu tablo çok karamsar bir tablo.” l İSTANBUL PEN’den ‘şiirsel’ destek CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na yazar ve aydınlardan destek geldi. Mahkemenin, Kaftancıoğlu’nun 18 Temmuz’daki duruşmanın ardından Nâzım Hikmet’in bir şiirini okumasını dava dosyasına koymasına tepsi gösteren PEN Türkiye Yazarlar Derneği ve Nâzım Hikmet Vakfı, ayrı ayrı açıklamalarla Kaftancıoğlu’na destek oldular. PEN Türkiye Yazarlar Derneği tarafından “Canan Kaftancıoğlu şiirdir” denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Bazıları şiir yazar. Bazıları şiir okur. Bazıları şiir olur! Fazla söze gerek yoktur. Canan Kaftancıoğlu sözüyle, eylemiyle, itirazıyla, yüreğiyle çoktan şiir olmuştur. Pir Sultan’dan Nâzım Hikmet’e şairler asılsalar, hapislerde çürütülseler, sürgünlere gönderilseler de, şiirleri yerini bulmuş, özgür olmuştur. Şiir özgürlüktür. Şiir özgürdür. Şiir haksızlığa direniştir. Canan Kaftancıoğlu şiirdir.” Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada da “Nâzım Hikmet şiiri okumak özgürlüktür. Tehlikeli ve ceza artırıcı olamaz” ifadeleri kullanıldı. l Kültür Servisi Demokrasi için oturma eylemi Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınmasının ardından HDP’nin başlattığı “Demokrasi Nöbeti” dün, 20. gününde çeşitli kentlerde yapılan oturma eylemleri ile protesto edildi. Diyarbakır’da başlatılan oturma eylemine dün destek verenler arasında Gezi Direnişi sırasında çocukları öldürülen aileler de vardı. Lise Caddesi’ndeki eyleme Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap Korkmaz, Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan, Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük ile Lice’de kalekol protestoları sırasında öldürülen Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım destek verdi. Aileler, “Bugüne kadar yanımızda oldular. Biz her geldiğimizde bu halkın temsilcileri muhatabımız olacak. Gittiğimiz her yere bu mücadeleyi taşıyacağız” dediler. Gezi aileleri İHD Diyarbakır Şubesi’nde Barış Anneleri Meclisi ile de bir araya geldi. Mardin Büyükşehir Belediye binası önünde yapılan açıklamaya görevden alınan Ahmet Türk de katıldı. Atamaların hukuki olmadığını söyleyen partililer, “Her yerde bu kayyımlara karşı meşru sivil direnişimizi, mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. l İç Politika Annelerin aynıdır Ailelerin eylemi sürüyor Çocuklarının terör örgütünün elinden kurtarılması için HDP Diyarbakır İl Başkanılığı önünde oturma eylemi yapan alilelerin sayısı dün 13’e yükseldi. Eyleme yeni katılan Necla Çur, “Yalvardım, ağladım, oğlumu vermediler. Televizyonda burayı gördüm. Ben de geldim. Oğlumu almadan bir yere gitmem. Oğlum yaşıyor. Oğlumu istiyorum” dedi. l İç Politika feryadı Cumartesi Anneleri, 754. hafta eylemi İHD İstanbul şubesi önünde yaptıkları açıklamada hapis cezası alan Canan Kaftancıoğlu’na destek verdi. Cumartesi Anneleri’nin açıklamasında, “Canan başkana verilen ceza hukuksuz ve adaletsizdir” ifadeleri yer aldı. Cumartesi Anneleri eylemlerinin 754’üncü haftasında 12 Eylül 1994 tarihinde Ankara Dikmen’deki bir otobüs durağından gözaltına alınarak öldürülen Kenan Bilgin için adalet taleplerini yineledi. Cumartesi Anneleri’nin bu haftaki eylemine CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, HDP’li milletvekilleri Ahmet Şık ile Musa Piroğlu ve kayıp yakınları katıldı. Basın açıklamasını gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun okudu. Tosun, “35 yaşındaki Kenan Bilgin, 12 Eylül 1994 tarihinde otobüs durağından gözaltına alınarak Ankara Em niyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan 10 kişi ile birlikte burada işkenceyle sorgulandı. Gözaltı sonrasında bu kişiler mahkemeye çıkarıldığında aralarında Kenan Bilgin yoktu” diye konuştu. Diyarbakır’a destek Kenan Bilgin’in ağabeyi İrfan Bilgin de HDP binası önünde eylem yapan annelerin çığlıklarını duyduklarını belirterek “Bakanlar HDP binası önünde eylem yapan kadın ların çığlığını duyuyor ama biz Cumartesi Anneleri’nin çığlığını duymuyor. Oradaki annelerin gözyaşlarını biz anlarız, siz anlayamazsınız. Annelerin göz rengi farklı değildir. Annelerin feryadı aynıdır. Cumartesi Anneleri’nin ve Diyarbakır’da eylem yapan annelerin sorunlarını çözecek olanlar bu ülkenin iplerini ellerinde tutanlardır” dedi. Öte yandan, İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu eyleminde Ahmet Silik’in sağlık sorunlarına dikkat çekilerek serbest bırakılması talep edildi. l İSTANBUL Akşener: Çözüm Diyarbakır Barosu’nu yeri devlet kapısıdır hedef alan Soylu’ya tepki İYİ Parti lideri Meral Akşener, çocukları PKK terör örgütü tarafından dağa kaçırılan annelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde nöbet tutmalarına ilişkin, “O annelerin feryadının çözüm adresi, bir partinin kapısı değil, devletin kapısıdır. Devletin görevi propaganda üretmek değil, hukuken gereğini yerine getirmek ve anneleri evlatlarına kavuşturmaktır” dedi. Yazılı açıklama yapan Akşener, “O anneleri o kapılara mahkum etmeyi iyi bir şey gibi sunarsanız, terör örgütü yandaşlarına paye verirsiniz” ifadelerini kullandı. l ANKARA İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ailelerin HDP il binası önündeki eylemine Diyarbakır Barosu’nun destek vermediğini belirterek “Onları izliyorum ve takip ediyorum” tehdidinde bulundu. Diyarbakır’da herkesin örgüte nereden katılım yapıldığını bildiğini ve ailelerin tam adresin önünde olduğunu ileri süren Soylu, Baroyu hedef alarak “Ben vicdanlarından, hukuk bil gilerinden yoksun olduklarını düşünüyorum. Terör örgütü onlara konuşun dediği zaman baro konuşuyor. Burunlarının dibindeki bir feryada ses çıkaramayacak kadar zavallılar” dedi. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Soylu’nun sözlerine sosyal medyadan “Zavalılık devleti arkasına alıp, önüne gelene hakaret ve tehdit etmektir” ifadeleriyle tepki gösterdi. l Haber Merkezi Erdoğan, dün Eskişehir Odunpazarı Modern Müzesi’nin açılışını yaptı. oErpdeorğaasyno’dnamn efasiazjıve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, güvenli bölge ve Fırat’ın doğusuna operasyon konusunda “birkaç hafta içinde çözüm bulacaklarını” belirterek “BM Genel Kurulu’nda Trump ile bunu konuşacağız” dedi. Erdoğan, perşembe günü toplanacak olan Para Politikası Kurulu’nun faizleri düşürmesini beklediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün müze açılışının ardından AKP Eskişehir İl Teşkilatı ile bir araya geldi. Burada konuşan Erdoğan, “Şov yapmaktan başka bir işe yaramayan muhalefet belediyelerinin seçim sonuçlarını milletimize fatura etmesine izin vermeyiz. Bir yerde hizmet aksamışsa, hastalara destek verilmemişse, işçiler işten çıkarılmışsa onlara biz destek vereceğiz” dedi. HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelere ilişkin konuşan Erdoğan, “Bir zamanlar Cumartesi Anneleri vardı. Oraya giden sanatçılardan şimdi en ufak bir ses çıkıyor mu? İşte bu ikiyüzlüler evlatları peşindeki anaları yalnız bırakıyor diye biz de geri duracak değiliz” diye konuştu. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 12 Eylül Per şembe günü toplanacağını kaydeden Erdoğan, “Faizlerin düşeceğine inanıyorum. Faiz düştükçe enflasyon da düşecektir. Türkiye’nin önünde güvenlikten ekonomiye acil mesafe katetmesi gereken kritik alanlar var. Enflasyon düşüyor, faizler iniyor, daha da düşecek. Kur istikrarı sağlandı, ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre büyüdük. İstihdam artıyor, ihracatımız rekorlar kırıyor” dedi. Erdoğan, Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyona ilişkin ABD Başkanı Donald Trump ile yeniden görüşeceğini vurgulayarak “Uygulama ile konuştuklarımız birbirini tutmalı. Eğer kalkıp YPG’ye eğitim veriliyorsa bizim bunu hazmetmemiz mümkün değildir. Bunlar kiminle savaşacak? Türkiye ile! Biz buna göz yumar mıyız?” diye sordu. İdlib’den kaynaklanan göç sorunu olduğunu söyleyen Erdoğan, “Biz Avrupa’ya açıkça söyledik. Bu yükü paylaşacaksınız. Paylaşmazsanız kapıları açarız, dedik. Türkiye 4 milyon mültecinin yükünü nasıl kaldıracak. Güvenli bölge oldu oldu, olmadı kusura bakmasınlar, kapıları açmaktan başka çare kalmayacak” dedi. l İç Politika KARAMOLLAOĞLU’NDAN TEPKİ: Dikta rejimi ayakta kalamaz Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı davada ceza almasını eleştirerek, “Türkiye gibi bir ülkede bundan sonra dikta rejimi ayakta kalamaz. Şu anda mağdur olan yüz binlerce kanun hükmünde kararname mağdurları var. Bunlar ne olacak? Kim bunların haklarını koruyacak?” dedi. Karamollaoğlu, partisinin genel idare kurulu, il başkanları ve İl Müfettişleri toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin en önemli probleminin “adalet” olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, adaletin tesis edilmesinin kucaklaşmayı da beraberinde getireceğini söyledi. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı davada ceza almasını eleştiren Karamollaoğlu, hükümete yönelik eleştirilerinin nedeninin “husumet” olmadığını dile getirdi. Partisinin ülkede hu zur, barış, kalkınma ve adalet olmasını istediğini vurgulayan Karamollaoğlu, “Fikir hürriyeti muhalefeti tenkit etme hürriyeti değildir. Fikir hürriyeti yanlış yapan iktidarı tenkit ettiğin zaman vardır. Yoksa yoktur. Herkes bilmelidir ki hiçbir zaman dikta rejimleri uzun dönem ayakta kalamazlar. Hele Türkiye gibi bir ülkede bundan sonra dikta rejimi ayakta kalamaz” dedi. Çocukları dağa kaçırılan Diyarbakırlı annelerin HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemine değinen Karamollaoğlu, “Siz ‘Cumartesi Anneleri’ni bir kenara attınız, onların sesine kulaklarınızı kapattınız. Şimdi HDP önünde bekleyen anneleri her gün televizyonlardan indirmiyorsunuz. Biz terörün her çeşidine karşıyız. Teröre geçit vermeyecek tek anlayışa da Milli Görüş’ün sahip olduğu kanaatindeyiz. Ne FETÖ yanlısı olduk ne de teröre destek verdik” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘imamoğlu’nu tehdit ediyor’ Türk, The Washington Post’a yazdı İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan ve yerine kayyım atanan HDP’li Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün, Washington Post gazetesinde makalesi yayımlandı. Türk, “Erdoğan şimdi de Ekrem İmamoğlu’nu bana yaptığı gibi tehdit ediyor. Erdoğan’ın ‘terörizm’ tanımı, onlarla dayanışma göstermeye cesaret eden herkesi kapsayacak şekilde genişletildi” dedi. HDP’li Ahmet Türk, ABD merkezli The Washington Post gazetesinde, “Seçmen beni belediye başkanı olarak seçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha farklı fikirleri vardı” başlıklı bir makale kaleme alarak özetle şunları yazdı: “31 Mart’ta Mardin Belediye Başkanı olarak yeniden seçildim. Biz bu seçimde keyfi olarak elimizden alınan pozisyonları yeniden almak için çalışma yürüttük. İlk kez 2014 yılında Mardin’de belediye başkanlığına seçildim. Ancak beş yıllık görev süremin iki yılı geçmemişken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sivil topluma yönelik yoğun bir baskı uygulamaya başladı ve yaklaşık 100 HDP’li belediye başkanını görevinden alarak yerlerine devlet memurlarını atadı. 19 Ağustos’ta da tarih tekerrür etti. HDP’nin Diyarbakır ve Van belediye başkanlarıyla birlikte İçişleri Bakanlığı’nın emriyle görevden alındığımı öğrendim. Hepimiz teröre destek olmakla suçlanıyoruz. Gerçekte ise Erdoğan’ın kapsamı geniş bu suçlamasına hedef olan on binlerce insan gibi yaptığımız tek şey hükümetin tiranlık politikalarına karşı çıkmak. Erdoğan şimdi de İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu bana yaptığı gibi tehdit ediyor. Erdoğan’ın ‘terörizm’ tanımı, yalnızca devletin sürekli hedeflediği kesimi değil aynı zamanda onlarla dayanışma göstermeye cesaret eden herkesi kapsayacak şekilde genişletildi.” l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle