26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN referanTdaruamfsıyzalıpkailçıminSiPyvteıMalmds’öKdenleoünknmoghnrüüeunksdiüd’anmeiçnCeatHğ1er0Pı5:0. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas Kongresi’nin 100. yıldönümü dolayısıyla Sivas’ta topla dığı parti meclisinden (PM) hükümete 5 temel konuda çağrı yaptı. Kılıçdaroğ lu; Cumhurbaşkanı’nın tarafsız olma sı, güçler ayrılığı ilkesinin uygulanması, devlet yöne timinin şeffaf olması, Eko nomik ve Sosyal Konsey’in toplanması ile döviz üze mahmut lıcalı rinden verilen garanti ve ihalelerin Türk Lirası’na çevrilmesi yönünde hükü mete çağrı yaparak, “Referandumsa ge tirin soralım millete; Cumhurbaşkanı taraflı mı olsun tarafsız mı olsun? Emin olun en az yüzde 60 70 tarafsız olsun diyecektir. AK Partililer de MHP’liler de bundan rahatsız” diye konuştu. CHP, Türkiye’nin bağımsızlığına gi den yolda önemli bir dönüm noktası olan ve Cumhuriyetin temellerinin atıl dığı Sivas Kongresi’nin 100. yıldönü münde Sivas’ta PM toplantısı gerçek leştirdi. PM toplantısında bir konuşma yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, özetle şunları dile getirdi: n CHP’nin ilk kurultayı: Sivas Kongresi CHP’nin ilk kurultayıdır. Mandacılığı reddeden, bağımsızlığı sa vunan bir kongredir. Parti kurulma dan önce kongresini yapan tek parti bi ziz. Partinin kurultayı bir Milli Müca dele kurultayı olarak toplumun önüne kendisini koyuyor. CHP’nin geçmişte neler yaptığı ve gelecekte neler yapaca ğı tartışılırken bu eksenin asla unutul maması lazım. Bizim eksenimiz bağım sızlık, kalkınmak, büyümek, özgürlük, Cumhuriyet, devrimciliktir. Bizim ekse nimiz altı okumuzda belirlenmiştir. Biz CHP olarak ilk kurultayımızı Sivas’ta yapmış olmaktan memnuniyet duyarız. n İnsaf denen bir şey var: 1923’te Türkiye’nin göbeğinde entegre silah sa nayinin kurulmasıyla ilgili Kırıkkale’de çalışmalar yapılır. Köylü perişandır ve köylüyü rahatlatmak için aşar vergisi ni kaldırırlar. 1925 yılında Alpullu Şe ker Fabrikası’nı kurarlar. 15 Ağustos 1925 yılında Kayseri’de uçak fabrika sının temeli atılır. 800 bin kişiye oku ma yazma öğretiliyor. Topraksız köylü lere toprak reformuyla toprak veriliyor. 1 Haziran 1930’da Merkez Bankası’nın kuruluşu, Türkiye ilk kez kendi para sını basıyor. Diyorlar ya; “Gazinin dö neminde ne oldu? CHP’nin dikili ağa cı var mı; bu ülkeye hizmet etti mi?” İn saf denen bir şey var. 2019’da Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınma planı yoktu, 1933 yıllının koşullarında Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı devreye konuyor. n Tarihimizi ve Atatürk’ü an latmıyoruz: Kâğıt fabrikası kurul du, 1934 yılında Kayseri’de üretilen uçak Ankara’ya indi. 1937’de Türkiye uçak üreten 5 ülkeden birisidir. Eski şehir Uçak Fabrikası da vardır. Kapan dığı tarihe kadar 112 savaş uçağı üret miştir. Bütün vatandaşlarıma seslen mek istiyorum: O dönemde yapılanla ra baksınlar, kendi uçağını yapan ve ih raç eden bir ülke nasıl oldu da bu hale düştü? İhraç ettiğimiz uçaklardan biri si Norveç’te müzededir. Bizim halkımı zın haberi yok. Çünkü tarihimizi öğret miyoruz. Atatürk’ü anlatmıyoruz. Top lanan paranın nasıl harcandığını an latmıyoruz. Bütün bunlar yapılırken Osmanlı’nın borçları da ödeniyor. n Üretimden kopsun istiyor lar: Sivas’ta bir demir çelik fabrikası var. Orada da üretim lazım. 2019’dan söz ediyorum. Siz buradaki fabrika yı çalıştıramıyorsanız, üretim yapmı yorsa bunun sorumlusu siyasi iktidar lardır. İşçinin kabahati yok. Çalıştır mıyorlar. Türkiye’nin el âleme muh Sivas’taki CHP PM toplantısında Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı”, “Güçler ayrılığı ilkesi uygulanmalı”, “Devlet yönetimi şeffaf olmalı”, “Ekonomik Sosyal Konsey toplanmalı”, “Garantiler Türk Lirası’na çevrilmeli” çağrıları yaptı. Bağımsızlık ve çağdaşlık vurgusu Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından Sivas Kongresi’nin 100. yıldönümü dolayısıyla paylaşımda bulundu. Kılıçdaroğlu, paylaşımında şunları kaydetti: “Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ya istiklal ya ölüm’ sözlerinde temellenen ve tutsaklığa karşı direnme kararının meşalesi olan, milletin kayıtsız şartsız egemenlik isteğini ve mücadele kararlılığını simgeleyen, bağımsız, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’nin 100. yıldönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızı minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.” CHP PM’DEN 100. YIL BİLDİRİSİ: CHP, ilk günkü ruhla demokrasiyi savunacak CHP PM toplantısının ardından Sivas Kongresi’nin 100. yıldönümü dolayısıyla bir sonuç bildirisi yayımladı. Bildiride, CHP’nin 100 yıl önce olduğu gibi bugün de Saray rejiminin yurttaşlara reva gördüğü haksız, hukuksuz ve adaletsiz yönetim anlayışına karşı demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü kararlılıkla savunacağı ifade edildi. Bildiride, “Sivas Kongresi’nin 100. yılında bölgemizde ve dünyada yaygınlaşan her türlü yeni mandacılık ve yeni himayecilik yöntemlerini reddettiğimizi beyan ediyoruz” görüşü belirtilirken Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında beş temel başlıkta yaptığı çağrı da tekrarlandı. ‘Belki yeniden seçim olacak’ CHP lideri Kılıçdaroğlu, Sivas’taki etkinliklerin ardından 31 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin 71 yıl sonra ilk kez seçimleri kazandığı İmranlı ilçesini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu ile birlikte İmranlı’ya İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da geldi. Burada konuşan ve İmranlılılara teşekkür eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi yeni bir anlayışla yönetmeye talibiz. Önümüzde göreceksiniz belki yeniden seçimler olacak, belki yeni bir ufuk açılacak. Hep beraber ve hep birlikte Türkiye’yi içinde bulunduğu çıkmazdan çekip çıkacağız.” ‘Garantileri Türk Lirası’na çevir’ CHP lideri Kılıçdaroğlu; “Türkiye’ye karşı sorumluluğu olan bir partinin Genel Başkanı olarak mevcut yönetime 5 temel konuda çağrı yapmak isterim: Madem ki 100. yıldayız, madem ki Sivas’tayız. Madem ki ilk kurultayın yapıldığı yerdeyiz madem ki manda burada reddedilmiştir, bağımsızlık savunulmuştur. Bize düşen belli konularda çağrı yapmaktır” diyerek şunları sıraladı: Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı: Birincisi; kesinlikle ama kesinlikle Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı. Cumhurbaşkanları devletin sigortasıdır. Siyasi partiler arasında sorun çıkarsa, anlaşamazsa Cumhurbaşkanı bunları davet eder. Böyle bir ortam şu anda yok. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin sigortası yok. Bir Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olamaz. Bütün devleti bir kişinin iki dudağına bağlanmış. Mustafa Kemal’e verilmeyen yetkiler bir kişiye verilmiş. Milli Kurtuluş Savaşı’nı yöneten TBMM’ye bakın. Nerede bu Meclis? 1920 yıllarda yayımladıkları bildirinin aynısını yayımlamaktan aciz bir Meclis. Güçler ayrılığı ilkesi: Dünyada sağlıklı işleyen bütün demokrasilerde güç kontrol edilir. Kontrolsüz güç; güç değil, baskı aracıdır. Devlet artık eski devlet değil. İki devlet var şu anda Saray devleti ve Türkiye Cumhuriyeti devleti. Devlet içten içe çürüyen bir mekanizmaya dönüştü. Yönetimde şeffaflığı: Devlet yönetiminde şeffaflık sağlanmalı. Dünyanın bütün demokrasilerinde yöneticiler toplanan vergileri harcarken hesap verirler. Şeffaflık diye bir şey yok. Soruyoruz şehir hastanelerini, havaalanını kaça yaptın? Söyleyemem, sır. Elin oğlunun bildiği şey niye sır oluyor? O zaman garanti verme. Niye garanti veriyorsun? Sayıştay’ı kontrol ediyor, rapor yazma diyorsanız olmaz. Ekonomik Sosyal Konsey toplanmalı: Bir ekonomik kriz yaşanıyor ama Saray bunun farkında değil. Saray’da kriz yok. Fakirliğin, işsizliğin, işten çıkarmaların ne olduğunu bilmezler. O zaman yapılması gereken; Ekonomik Sosyal Konseyi topla kardeşim. Sanayicisi, çiftçisi, sendikacısı, esnafı ne diyecek? En son 5 Şubat 2009 toplandı. 2019’dayız 10 yıl geçmiş. Dert öğrenmeye niyetleri yok. Garantiler Türk Lirası’na çevrilmeli: Verilen garantileri Türk Lirası’na çevirin. Faturayı vatandaşlar ödüyor. Dünyanın ihalesini verdin, dolar garantisi verdin. İnsaf ya. Garantileri Türk Lirası’na çevireceksin. taç olmasını istiyorlar. Türkiye üretmesin, üretimden kopsun istiyorlar. Tıpkı Osmanlı’nın önce üretimden koparılıp daha sonra tutsak hale getirilmesi gibi. n 100 yıllık süreci görmeliyiz: 11 Ağustos 1937’de Haliç’te ilk Türk denizaltısının omurgasının yerleştirme töreni yapılıyor. Hani tek bir dikili ağacımız yoktu. Nereden nereye savrulmuşuz. Bunlar hep CHP iktidarı döneminde yapılıyor. Bunu söyleyenler tarih bilmiyorlar. Kabahat onlarda değil, onlara öğretmeyenlerde. Sadece çocuklarımızı değil, milyonlarca kişiyi böyle uyuttular. Sanayi Devrimi’ni kaçıran bir Osmanlı’dan Sanayi Devrimi’ni yakalayan genç bir Türkiye’ye... 100. yılı kutluyorsak, 100 yıllık bir süreci görme miz lazım. n 17 yılda 170 milyar dolar fa iz ödendi: Son 17 yılda Londra’daki bir avuç tefeciye aldığımız borçlarla ödediğimiz faiz 170 milyar dolar. AK Partili kardeşlerim özellikle dinlesinler. 17 yılda 170 milyar dolar faiz ödediler. Fabrikalarımız kapanmak üzere, Türkiye üretimden kopartılıyor. Türkiye’yi tarımdan kopardılar. Çiftçiyi üretemez hale getirdiler. Her şeyi ithal ediyoruz. Her vatandaşın kendi tarihimizi düşünmesi lazım. Her vatandaşımıza bunu anlatabilirsek çok şey kazandırırız. n Kriz yok dediler: Bir krizin ortasındayız. Biz CHP olarak, sorumluluğumuzun bilincinde olarak krizin ba şında, daha geniş kitleler krizi yaşamadan 13 Ağustos 2018’de “Bu krizden şöyle çıkabiliriz” diye bir toplantı yaptık. Dinlemediler “Kriz yok” dediler. Bugün kendileri söylüyor kriz var diye. Siyaset adamının öngörüsü kısırsa, ülkeyi yönetemez. n Suriyeliler’e değil, getirene kızın: Türkiye’nin bir dış politikası yok, ABD ve Rusya’nın bir dış politikası var. Pinpon topu gibi Amerika ile Rusya arasında gidip gelen bir yönetim var. Suriye’ye girildi, neden? Ortadoğu bataklığına girildi, neden? Gelen Suriyelilere kızıyoruz. Suriyelilerin bir gühanı yok ki. AK Partili kardeşlerime söylüyorum: Kızacaksan Suriyelileri buraya getirenlere kızacaksın sen. l SİVAS Erdoğan Sivas’ta 100. yıldönümü törenine katıldı Nükleer başlıklı füze mesajı Sivas’ta Orta Anadolu Ekonomi Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dünyadaki nükleer silahlanmaya dikkat çekerek, “Birilerinin elinde nükleer başlıklı füzeler var. Ama benim elimde olmasın istiyorlar. Bunu kabul etmiyorum. Şu anda gelişmiş ülkeler arasında neredeyse nükleer başlıklı füzesi olmayan ülke yok. Onlar nerede, neyin yarışını yapıyor. Bize de, ‘sakın ha sen yapma’ diyorlar” dedi. Erdoğan, “Bugüne kadar Amerika ile masada otururken şimdi Rusya ile oturuyoruz, belki yarın Çin ile de otururuz. Derdimiz alternatifleri çoğaltmak” diye konuştu. ‘Bağımsızlık manifestosudur’ Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Sivas Kongresi’nin 100’üncü yıldönümü kutlama programına katıldı. Gazi Mustafa Kemal’in “Cumhuriyetin temellerini burada attık” sözlerini anımsatan Erdoğan, “Sivas Kongresi kararları milletin en zor zamanlarında bütün dünyaya haykırdığı bir bağımsızlık manifestosudur. Bir asır sonra bir kez daha tekrarlıyoruz, manda ve himaye asla kabul edilemez, vatan bir bütündür, parçalanamaz” dedi. Ayrılanlara çattı AKP İl teşkilatı ile de bir araya gelen Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a yönelik, “Fitne tüccarları var. 18 yılda medyanın siyaset mühendislerinin veya kimi sermaye çevrelerinin gazıyla hareket eden bazı eski üyelerimiz, hatta bakanlarımız çıktı. Siyasi hırsları uğruna AKP’ye zarar vermek isteyenlerin sonu hep hüsran olmuştur. Bunların hepsi birer projedir” dedi. l Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Atatürk Kongre Müzesi’ndeki programa katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki heyetle selamlaştı. 55 EYLÜL 2019 PERŞEMBE Adalet yoksa hiçbir şey yok! Adalet özlemi içindeki herkes için önemli: Adli tatil bitti, açılışı bile olay oldu, niye? Çünkü açılışında bile adalet yok. Cumhurbaşkanı, açılış illa da benim sarayımda olsun dedi. Niye? Her şeyin başı o. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarını da o kabul etti. Oysa onun ev sahibi Genel Kurmay Başkanı’dır, askeri bir zafer kutlaması yapılıyor. Adli yılın açılışının da ev sahibi en yüksek yargı organı başkanıdır. Eskiden Yargıtay binasında yapılırdı, konuklarını başkan ağırlardı. Şimdi Yargıtay Başkanı saraya otobüsle gitti, kapıda güvenlikten geçmek ve adının listede aranması için kuyruk bekledi! Yargıçların gözü sarayda. İşaret geldi mi hemen soruşturma, dava açıyorlar. Çünkü atamalarda da karar verici o. Son yıllarda en çok soruşturma ve dava ise “Cumhurbaşkanına hakaret” konusunda. İki ayrı şapkası var Aslında kimsenin Cumhurbaşkanlığı’na saygısızlık etmek gibi bir derdi yok. Sıkıntı, sistemden kaynaklanıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan ve bizimkilerin büyük ferasetle düzenledikleri “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nde, her şeye karar veren Cumhurbaşkanı’nın bir de parti başkanlığı şapkası var. Ettiği yemine göre tarafsız ve bütün ulusu kucaklaması, temsil etmesi gereken Cumhurbaşkanı, aynı zamanda bir partinin genel başkanı. Ve bu kimliğiyle her gerekli gördüğünde muhalefet partilerine ve onun seçmenlerine hakaret ediyor. Böylece muhalefet partilerinin, seçmenlerinin de ona yanıt verme ihtiyacı doğuyor. O ne söylerse söylesin hakkı, ama o hakaret edilenler parti başkanına eleştiri yaptığı zaman Cumhurbaşkanı’na hakaret etmiş oluyor! Adalet bunun neresinde? Bu yüzden cezaevleri doldu taştı. 7 kişilik koğuşta 25 kişi yatıyor. Bu sıcaklarda insanlar nefes alamıyor, hastalanıyor. Cezaevlerinin durumu çalışanlar için bile çekilmez hale geldi. İçerisi adalet bekleyen ülkenin en okumuş yazmış kesimiyle dolu. Karısını döven, yaralayan salıveriliyor, adam öldüren, kesen, biçen, iyi hal indiriminden yararlanıyor, gazeteciler, yazarlar, çizerler, üzerlerine hiç alakası olmadığı halde FETÖ çamuru bulaştırılmış olanlar, çile çekiyor. Adalet bunun neresinde? Sosyal medyada iki satır paylaşım yapıyorsunuz, hop, bir yıl ceza. Gazeteciyim ben, iktidara muhalifim. Siyaset yazarıyım. Eleştiri yapmak benim işim. Geçmiş yıllarda olsa asla ceza almayacağım bir eleştiri yazıyorum, bir tweet atıyorum, iki ayrı davadan iki yılı aşkın cezam var, açılmış soruşturmalar var, onaylanırsa mektuplarınızı cezaevine yazarsınız artık! Adalet bunun neresinde? Cumhurbaşkanı, sadece havuz medyasına verilen bir ödül töreninde medyanın özgür olmasını istediğini söyledi. Onun için mi medyasının yüzde 80’i havuz? Onun için mi Cumhuriyet tarihinde en yüksek sayıda gazeteci mahkum, tutuklu, işsiz? Seçimin hükmü yok Tabii patron konuşur da ekibi susar mı? İçişleri Bakanı Soylu, ülkemizde tam anlamıyla demokrasinin uygulandığını iddia etti. Oysa mahkeme kararı olmadan, iddialara dayanarak, seçilmiş üç belediye başkanını daha yeni görevden aldı. Şimdi de Cumhuriyet tarihinde en yüksek oyla seçilmiş belediye başkanını tehdit etti; “İşini yap, yoksa seni pejmürde ederiz” dedi. Bilmediğin kelimeyi kullanma bari. Pejmürde, kötü, yırtık pırtık giyinmiş demek. İmamoğlu’nun üstünü başını mı yırtacak acaba? Ekrem Başkan jilet gibi giyiniyor, ceket yakışıyor, çıkarınca kar beyazı gömleği, hafif göbeğini belli ediyor ama yakışıklı adam, kıskandı mı ne? Demokrasinin birinci şartı, olmazsa olmazı, iktidarın seçimler yoluyla belirlenmesi, seçimle gelinip seçimle gidilmesidir. Türkiye’de, artık özellikle Kürt kökenli seçmenlerin oy verdikleri bölgelerde oylarının geçerliliği kalmadı. Belediye başkanlarının görevden alınması bir yana, milletvekillerinin çoğu da hapiste. Demokrasinin geçersiz kılındığı bir başka seçim sonucu ise şu aralar Davutoğlu’nun şantajıyla gündeme gelen 7 Haziran 2015 genel seçimleriydi; iktidar tek başına hükümeti kuracak çoğunluğa sahip olamayınca yeniden seçime gidildi, 1 Kasım 2015 seçimine kadar da çok ölümlü bir sürü terör olayı yaşandı ve korkuya kapılan seçmen, AKP’yi yeniden iktidara getirdi. Gelinen noktada ekonomi krizde. Dış politikada ABD ile Rusya arasında kalıp çuvalladık, sınırda içeri girmek için 1 milyon cihatçı bekliyor. ADALET olmadığı için. Çünkü adalet, yürütmeyi de denetlemek demek. Şimdi denetimsiz bir rejimin iflasını ancak seyrediyoruz! Not: bu yazı Sözcü gazetesi yazarları hakkında mahkeme kararı beklenirken yazılmıştır, umarım adalet hakkında biraz umut verici bir karar çıkar! Moroğlu: O iradeye bugün ihtiyacımız var Sivas Kongresi’nin 100’üncü yıldönümü nedeniyle İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu tarafından yapılan açıklamada, “Kongrede alınan kararlar, ulusun egemenliğine dayalı kurulacak Türkiye Cumhuriyeti’nin de habercisi olmuştur. Mustafa Kemal, kongrenin önemini ‘Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi’ sözüyle vurgulamıştır. O günlerdeki iradeye bugün de ihtiyacımız var” ifadeleri kullanıldı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle