28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET Sayıştay raporlarına göre Cumhuriyetin ilk üniversitesi borç içinde: Hastane iflas ediyor 530 EYLÜL 2019 PAZARTESİ Annelerin eylemi 27. gününe girdi. Sayıştay raporları, Ankara Üniversitesi Hastanesi’nin borcunun katlandığını ve durumun sürdürülemez olduğunu ortaya koydu. Raporlarda Rektör Erkan İbiş’e sert uyarılar yapıldı. Sayıştay, Rektör Erkan İbiş yönetimindeki Ankara Üniversitesi’ne sert uyarılarda bulundu. Ankara Üniversitesi’ne bağlı hastane lerin borçlarının son beş yılda ki artışına dikkat çe ken Sayıştay, du rumun “sürdürüle mez” olduğu tespi OZAN ÇEPNİ tini yaptı. Cumhuriyetin ilk üniversitesinde binlerce tari hi eserin de yıllardır kayıt altına alınmadığı Sayıştay incelemeleri ile ortaya çıktı. Sayıştay’ın Ankara Üniversitesi’ne ilişkin raporunda çarpıcı ayrıntılar yer aldı. Rek tör İbiş’in yönetimindeki 1 mil yar TL’lik bütçesi ile dikkat çe ken Ankara Üniversitesi’nde he saplar tutmadı. Cumhuriyetin ilk üniversitesi olan Ankara Üniver sitesi’ndeki nadide eslerlerin ka yıt altına alınamamasından, rek tör yardımcılarının sayısındaki fazlalığa, hastane borçlarından üniversitenin alacaklarına ka dar birçok tespit yapan Sayıştay, yıllardır düzeltilemeyen hatalar için uyarılarda bulundu. Gelirler 5 yıl kesilecek Sayıştay raporunun en dikkat çeken yanını Ankara Üniversite Eserlerin kaydı yok Sayıştay denetiminde Cumhuriyet tarihine eş olan üniversitenin Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ndeki nadir eserler ve diğer kıymetli taşınırların da kayıt altına alınmadığı ortaya çıktı. Bu kapsamda 15 bin yazma ve nadir eser ile ilgili yazışmaların son 3 yıldır devam ettiğini belirten Sayıştay, “Bu eserlerin yüzde 0.01’inin dahi sisteme girişinin sağlanmamış olması, eserlerin fiziki muhafazası, sayımı ve kaydıyla ilgili süreçlerin 3 yıldır gelişme göstermediğini bir başka açıdan ortaya koymaktadır” tes piti yaptı. Çalışmaların hızlandırılmasını isteyen Sayıştay, “Tarihi açıdan son derece kıymetli olan mevcut eserlerde meydana gelmiş olması muhtemel kayıpların da idare tarafından tespiti gerekmektedir” dedi. Veterinerlik Fakültesi’ndeki tarihi nitelik taşıyan veya nadir eserlerin de mevzuata uygun biçimde kayıt işlemlerinin yapılmadığı tespit edildi. Sayıştay ayrıca, üniversiteye ait arazi ve arsaların üzerine yapılan binaların tapu kayıtlarında cins tashihlerinin yapılmadığı konusunda da uyardı. si yönetimindeki hastanelerinin mali yapısına yönelik tespitler oluşturdu. Raporda, Tıp Fakültesi Hastanesi Döner Sermayesi’ne ilişkin “gelirgider dengesizliği” ve “finansal kırılganlık” teşhisi konuldu. Üniversite hastanelerinin mali durumlarını düzeltmek için Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yasal düzenlemesi de Sayıştay’ın değerlendirmesi kapsamında yer aldı. Sayıştay, düzenlemenin ardından ortaya çıkan tablo için “oluşmuş borç yükünün azaltılması yönünde bir katkı sağlamadığı, yıl sonu itibarıyla borç yükünün artarak, devam ettiği” tespitini yaptı. Yapılan düzenleme kapsamında Hazine tarafından ödenen tutarın geri ödemesinin 2020 yılında başlayacağı, 60 ay boyunca üniversitenin SGK alacaklarından kesintiyle tahsil edileceği de raporda yer aldı. 5 yılda katlandı Raporda, üniversite hastane sinin 2014 yılında 241 milyon TL olan borcunun 2018’de katlanarak 461 milyon 908 bin TL’ye ulaştığına dikkat çekildi. Sayıştay, “Ankara Üniversitesi 2016 ve 2017 denetim raporlarında da belirtildiği üzere hastanenin ödeme güçlüğünün yapısal problemlerden kaynaklandığı ve çözülemeyen bu problemlerin kümülatif olarak yıllar içerisinde mali yapıyı ve finansal bütünlüğünü bozduğu tespit edilmiştir. Üniversitenin gelirgider kalemlerindeki son 5 yıllık değişim ve finansal kırılganlıkla beraber bu mali yapı ile sürdürülemezliğin devam ettiği değerlendirilmektedir” dedi. “Üniversitenin borç/ alacak dengesizliğindeki makasın da yeniden açılmakta olduğu” tespitini de yapan Sayıştay, “Kurumun SGK’den Global Bütçe kapsamındaki alacaklarında, 2020 yılında kesintilerin artmasıyla beraber mali durumda finansal kırılganlığın daha da artacağı öngörülmektedir” dedi. Fazladan yardımcı Raporda, İbiş yönetiminin mevzuata aykırı olarak fazla sayıda rektör yardımcısının görev yaptığı tespiti de yer aldı. Sayıştay, “Yapılan incelemeler sonucunda, Ankara Üniversitesi’nde rektör tarafından üç öğretim üyesinin rektör yardımcısı kadrolarına asaleten atandığı ve daha sonra iki öğretim üyesinin de tedviren rektör yardımcısı olarak görevlendirildiği tespit edilmiştir. Bu görevi tedviren yürüten rektör yardımcıları, diğer rektör yardımcıları gibi üniversite yönetiminde icraatta bulunmakta ve yetkili olarak imza atmaktadırlar. Kurumun internet sayfasında da rektör yardımcıları beş kişi olarak gösterilmektedir. Üniversitede kanuni sınırları aşarak yapılan bu görevlendirmeler, ileride kamu zararına da neden olabilecek ve telafisi imkânsız yetki aşımını doğurmaktadır” dedi. Ayrıca idari teşkilat şemasında, rektöre bağlı olarak genel sekreter ve daire başkanlıklarının üzerinde, daire başkanlıkları tarafından yürütülmesi esas olan idari görevleri gerçekleştirmek üzere, koordinatörlük birimlerinin oluşturulduğu ve toplam 26 öğretim üyesinin görevlendirildiği de rapora yansıdı. Bu tespite ilişkin de “Kanuni bir statüsü olmayan koordinatörlerin yalnızca maddi ve gayri maddi kazanımları değil, yetki ve sorumluluk alanlarının muğlaklığı nedeniyle idari eylem ve işlemlerde doğan sorunlar” vurgulandı. l ANKARA LOJMAN SATIŞI KOLAYLAŞTI Satışlarda kurum talebi aranmayacak Kamu lojmanlarının satışı kolaylaştı. Konutlar artık kurum talebi aranmaksızın satılabilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Milli Emlak Genel Tebliği’nde yapılan değişiklikler Resmi Gazete’de yayımlandı. Oturduğu kamu konutunu satın almak isteyen memurlara yönelik satış koşulları kolaylaştırıldı. Düzenleme kapsamında lojmanların satışına ilişkin “kurum talebi” şartı kaldırıldı. Talepsiz satış Eski tebliğde yer alan “kurumların talebi üzerine satışa konu edilebilir” şartı kaldırılarak yeni maddede “Kurumların mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan görev, sıra ve hizmet tahsisli kamu konutlarından kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulanlar satışa konu edilebilir” denildi. Kat mülkiyetli kamu konutlarının yanı sıra kat irtifakı kurulan konutların bağımsız bölümler halinde satışa sunulmasının da önü açıldı. Düzenleme öncesinde yüzde 25 peşinatla 48’aya varan ödeme koşulu, memurlara ikamet ettiği kamu konutunu satın almak istemesi halinde 5, 7 ve 10 yıl süreli ödeme imkânına dönüştürüldü. Satış ihalesi Lojmanların satış ihalesine çıkarılması, ihalede verilen en yüksek bedel ve ödeme koşulları, içinde oturan memura tebligatla bildirilmesi de yeni düzenlemede yer aldı. Düzenleme ile memurlar konutu satın almak istediğini idareye bildirilecek ve ihale bedelini 5 yılda ödemek istemesi halinde, yüzde 20’si peşin kalan tutarı 60 ay, 7 yılda ödemek istemesi halinde yüzde 25’i peşin kalan tutarı 84 ay, 10 yılda ödemek istemesi halinde ise yüzde 30’u peşin kalan tutarı 120 ay olmak üzere TÜFE oranında artışlarla taksitli ödeme yapabilecek. TÜFE en fazla yüzde 12 olarak hesaplanacak. Ayrıca peşin satın alma tercihinin kullanılması halinde memura ihale bedeli üzerinden yüzde 10 indirim uygulanacak. 5 bin konut satılacak Memurun oturduğu konutu satın almak istememesi halinde ise lojmanlar ihalede en yüksek teklifi veren istekliye, peşin veya yüzde 25’i peşin olmak üzere 2 yıla kadar taksitle satılacak. Bu kapsamda, yaklaşık 33 bin kamu konutunun kat mülkiyeti veya irtifakı kurulmasına ilişkin çalışmaların başlatıldığı belirtildi. İlk etapta kat mülkiyeti ve kat irtifakı bulunan 5 bin konutun satış ihalesi yapılması planlandı. l ANKARA/Cumhuriyet Erdoğan, konuşmasının ardından kask, kaynakçı eldiveni ve gözlük takarak, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Zafar Mahmood Abbasi ile birlikte Pakistan MİLGEM korvet projesi 1. gemisinin ilk kaynağını yaptı. TCG Kınalıada Deniz Kuvvetleri’ne teslim edildi MİLGEM projesi kapsamında üretilen 4. ve son Ada sınıfı korvet gemisi olan TCG Kınalıada (F514), Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle Deniz Kuvvetleri’ne teslim edildi. Tuzla’daki İstanbul Tersane Komutanlığı’nda, Savunma Sanayii İcra Kurulu’nun 2004’teki kararının ardından yerli savaş gemisi üretmek amacıyla başlatılan MİLGEM projesi kapsamında yapılan TCG Kınalıada korvetinin teslimi, Pakistan MİLGEM korvet projesinin ilk gemisinin sac kesimi amacıyla tören düzenlen di. Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanvekili Celal Adan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Zafar Mahmood Abbasi, Binali Yıldırım ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya katıldı. Törende konuşan Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayii alanında kat ettiği mesafenin istiklaline ve istikbaline daha güvenli bakmasını sağladığını belirterek, “Son olarak proje ortağı olduğumuz F35 uçakları konusunda yaşananlar bizim bu alandaki kararlığımızı daha da artırmıştır. Nasıl korvetlerimizi kendimiz inşa ettiysek, nasıl Atak helikopterlerimizi kendimiz yapabildiysek, nasıl İHA’larımızı, SİHA’larımızı, uydularımızı geliştirip uçurduysak inşallah kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız. Zaman yakındır” dedi. l İç Politika YARGITAY’DAN MAVİ MARMARA KARARI: Yaralananlar için de tazminat yolu açıldı Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerince yapılan saldırıda yaralananların da gemide hayatını kaybedenlerin aileleri gibi tazminat alabilmesinin yolu açıldı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yaralananların tazminat taleplerini reddeden yerel mahkeme kararlarını bozdu. Kararın gerekçesinde , “Herhangi bir Türk gerçek veya tüzelkişisi tarafından yapılacak başvurularda muhatap Türkiye hükümetidir” denildi. Mavi Marmara gemisine Akdeniz’in uluslararası sularında İsrail güçlerince 31 Mayıs 2010’da müdahale edilmiş, olayda 10 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı. Saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemeleri yapıldı ancak yaralananlar da tazminat talebiyle davacı oldu. Yaralıların yerel mahkemelere açtığı davalar, saldırının uluslararası sularda meydana gelmesi ve mahkemenin başka bir devleti yargılama yetkisinin bulunmadığı gerekçeleriyle reddedildi. Temyiz üzerine ise dosyalar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne geldi. Daire, yerel mahkemelerin bu yönde verdiği kararları bozdu. Dairenin kararında, Türkiye ve İsrail hükümetleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda, “Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşması” isimli anlaşma imzalandığı, anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanunun ise 20 Ağustos 2016’da kabul edildiği, Bakanlar Kurulu tarafından da onaylanan anlaşmanın 9 Eylül 2016’da yürürlüğe girdiği anımsatıldı. Kararda, İsrail ile Türkiye arasındaki anlaşmanın maddeleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği kaydedildi. l Haber Merkezi ANNESİ, 5 YILDIR KAYIP OLAN OĞLUNU SORDU HDP önündeki aile sayısı 49’a yükseldi Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin sayısı 27. gününde 49’a yükseldi. HDP önündeki eyleme dün oğlu 5 yıldır kayıp olan Sıdıka Tatlı da katıldı. 4 Kasım 2014’te Şanlıurfa’dan Mardin’e üniversite okumak için giden oğlu Aziz Tatlı’nın son sınıf öğrencisi iken “Hakkını helal et ben gidiyorum” notu bıraktığını belirten anne Sıdıka Tatlı, “Oğlum Aziz, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde mi marlık bölümü son sınıfı okuyordu, kandırıp götürdüler. 22 yaşındaydı, şimdi ise 27 yaşına girdi, kasım ayında 5 yılı bitiyor. 5 yıldır ne sağ ne de ölü olduğunu biliyorum, hiçbir haber alamadım” dedi. Acılı anne Tatlı, “Savaş zamanıydı, çok gezdik. Kobani’ye gitti, bulamadık. Ben de hastayım, yeni ameliyat oldum, ayakta duramıyorum. Belki beni görüyor. Aziz oğlum beni görüyorsan bana bir telefon aç, yeter artık ciğerimiz bitti” diye konuştu. l İç Politika PROTESTOLARA İSTANBUL’DA GÖZALTI Polisten vekillere gazlı müdahale HDP’li üç büyükşehir belediyesi zından etkilenen HDP Antalya Milletvekili ne kayyım atanma Kemal Bülbül, hasta sına karşı Esenyurt neye kaldırıldı. Meydanı’nda oturma Öte yandan, eylemi yapmak iste HDP’nin kayyımla yen HDP’li milletve ra karşı başlattığı de killeri ve partililere mokrasi nöbeti 42. müdahale eden po gününde çeşitli kent lis, en az 10 kişiyi gö lerde yapılan otur zaltına aldı. Biber ga ma eylemleri ile sür zından erkilenen HDP dü. Van’daki eylem Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, hastaneye kaldırıldı. HDP’li Bülbül hastaneye kaldırıldı. de konuşan HDP İl Eşbaşkanı Ümit Dede, “Diyarbakır İl Binası HDP’li milletvekilleri Saruhan önünde oturan ailelerin acıları, ço Oluç, Kemal Bülbül, Ömer Öca cuklarına kavuşma isteği anlaşılabi lan, Necdet İpekyüz, Züleyha Gü lir. Aynı şekilde öldürülen çocuğu lüm, CHP İstanbul Milletvekili Ali nun cenazesine ulaşamayan, def Şeker ve çok sayıda HDP’li, Di nedemeyen anneler var. Annelerin yarbakır Van ve Mardin büyükşe hepsinin acısı bir. Bu özlem ve acı hir belediyelerine atanan kayyımla nın dinmesi için bu ülkenin demok rı protesto etmek için dün Esenyurt rasiye ihtiyacı var” dedi. Selahattin Meydanı’nda oturma eylemi yap Demirtaş’ın tutukluluğuna da deği mak istedi. Polis eylemin yasak ol nen Dede, “Mesele Demirtaş mese duğunu belirterek, eylemcilere da lesi değil, mesele Türk hukuk sis ğılmalarını söyledi. Göstericilerin teminin itibarsızlaştırılması mese dağılmaması üzerine gruba biber ledir. İnsanların yargıya güven duy gazıyla müdehale eden polis, en az maması için bilinçli yapılıyor” diye 10 kişiyi gözaltına aldı. Biber ga konuştu. l İç Politika TUNCELİ’DE HDP’YE OPERASYON İl eşbaşkanlarına gözaltı Tunceli’deki terör operasyonunda aralarında HDP İl Eş başkanı Hıdır Çiçek ve 2 parti yöneticisinin de bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü PKK propagandası yaptıkları ve terör örgütü adına yasadışı faaliyet yürüttükleri gerek çesiyle HDP Tunceli İl Eş başkanları ve yöneticiler hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonla eş başkanlar Hıdır Çiçek ve Özlem Toprak ile parti meclis üyesi Ferhat Yıldız’ın da aralarında bulunduğu 8 kişiyi gözaltına aldı. l DHA GAZETECİLERİ FİŞLEMİŞTİ SETA, AB’den fon almış Uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye yayınları üzerine bir rapor yayımlayan ve bu yayınlarında fişleme yapan Siyasi, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı’nın (SETA), yeni yayımladığı 2018 Avrupa İslamofobi Raporu’nun Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edildiği ortaya çıktı. SETA’nın, Twitter’daki paylaşımında “SETA tarafından hazırlanan Avrupa İslamofobi Raporu 2018, Avrupa İslamofobi ile Mü cadele Haftası’nda yayında. Rapor, AB Sivil Toplum Diyalog Programı tarafından finanse edilmektedir” denildi. SETA, geçen temmuzda yayımladığı “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı raporda, yabancı basının Türkçe servislerinde çalışan gazetecileri özgeçmişleriyle tek tek listeleyerek yaptıkları sosyal medya paylaşımlarını kamuoyuyla paylaşmıştı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle