24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 30 EYLÜL 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER Davet polemiği büyüyorAFAD’da yapılan toplantıya ilişkin İBB Başkanı İmamoğlu ve valilikten art arda açıklamalar İstanbul’da 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD tarafından yapılan toplantıya çağırılmadığını söyleyen İmamoğlu, “Beni çağırdıklarını ispat etsinler. Devlet terbiyem nedeniyle susuyorum” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AFAD’da yapılan toplantıya çağrılmadığını be lirterek “Bunu iddia edenler, beni kimin çağırdığını, kaçta aradığını ispat etsin ler. Devletimin beni çağırdığı her top lantıya koşa koşa giderim. 3 gündür su suyorsam, devlet terbiyem dendir” dedi. İBB Başkanı İmamoğ lu, dün Florya’daki başkan leyla kılıç lık konutunda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. AFAD’daki deprem toplan tısına davet edilip edilmediğine ilişkin İmamoğlu, “İlk toplantıya çağrıldım, an cak ikinci toplantıya davet edilmedim. 3 gündür önüne gelenin bu toplantı ile il gili yorum yapıp konuşmasını esefle kı nıyorum. Suskunluğumu fırsata çeviren insanları da acizlik olarak yorumluyo rum. Devletimin beni çağırdığı her top lantıya koşa koşa giderim. Susuyorsam, bunun iki sebebi var: Bir tanesi bu dep remin önüne geçmemesi ile ilgili diren cim ve ısrarım. İkincisi de devlet terbi yemdir. Susmamın fırsata çevrilmesi ne izin verecek bir kişiliğe de asla sahip değilim. Bazıları benden ‘Şehirden so rumlu arkadaş’ diye bahsediyor. Bu, on ların acizliğini gösterir” diye konuştu. ‘Koşa koşa gittim’ Deprem olduğu anda İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’yı aradığını söyleyen İmamoğlu, “Sayın Valimizi 15.00 civarlarında aradım ‘Ben, havaalanından AKOM’a geçiyorum. Bilginiz ol Kılıçdaroğlu, nikÂh şahitliği yaptı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün İstanbul milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun kızı Kevser Bekaroğlu ile Talha Tuncer’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Florya Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen nikâh törenine katıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kıydığı nikahın şahitliklerini Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, TBMM Başkanvekili Mithat Sancar ve SP Fatih İlçe Başkanı Muzaffer Serenli yaptı. Öte yandan Kılıçdaroğlu, önceki gün akşam da Antalya milletvekili Çetin Osman Budak’ın oğlu Yiğit Budak’ın düğün törenine katılıp nikâh şahitliği yaptı.l İç Politika sun. Bir şey olursa da haberleşelim’ de rin sorunlarını çözelim. Benim için dep dim. 18.30’a kadar AKOM’da çalışmala rem, bu şehrin en hayati sürecidir, me rımızı sürdürdüm. Sonra da sokağa çı selesidir. Sizi çözüme ve bir arada ça kan insanları ziyaret etmek lışma ortamına davet ediyorum” dedi. adına Bağcılar’a giderken, birkaç kilomet İstanbul Valili Rapor istenmedi re kala aldığım te ği de İmamoğlu’nun Gazetecilerin “Büyük Valilik: Doğal üyedir, gelmeliydi lefonla yönümü değiştirdim ve 2025 dakika sonra valilikteki toplantı konuşmasının ardından yazılı açıklama yaptı. “İmamoğlu’nun toplantıya katılmadığı belirtilen açıklamada, İBB Başkanı İl Afet ve Acil Durum şehir Belediye Başkanları Komisyonu, sizin önerinizle kuruldu. Fuat Oktay’ın Man Koordinasyon Kurulu’nun doğal sur Yavaş ve Yılmaz da oldum. Da bir üyesi olarak bu toplantıya ka Büyükerşen’i arayıp vet edildim ve koşa koşa gittim” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, tartışmala tılması görev sorumluluğudur. önerileri istediği, si Durum bu kadar açık ve net İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından yapılan ‘Davet edilmedim’ şeklindeki açıklamalar ‘devlet geleneği iken zin de bunu Mansur Yavaş’tan istediğiniz iddia edildi. Bu doğru mu” sorusuna İmam ra yol açan toplan mize’ uymamaktadır” oğlu, “Cumhurbaşkanı be tıya çağrıldığının is denildi. nim de içinde olduğum üç pat edilmesini de isteye isim zikretti. Ancak benden ra rek “Bunu iddia edenler, beni ki por istenmedi. Fuat Bey’i aradığımda min çağırdığını, kaçta aradığını ispat yanıtı, ‘Siz komisyonda yoksunuz’ ol etsinler. Bazı gazeteci arkadaşlar da va du. Ben kendisine ‘Komisyon meraklı liliğin açıklamasından sonra ‘Özür dili sı değilim’ diye cevap verdim. 18.30’da yoruz ve benzeri’ açıklamalarda bulun ki toplantıdan sonra kendileri, ‘Sizi de du. Kabul etmiyorum. Net söylüyorum: davet edeceğiz. Rapor yollarsanız sevi Seçim bitti! İşinize bakın. İşimize ba niriz’ dedi” yanıtını verdi. “Haydarpaşa kalım. Ortak masalar kuralım. Bu şeh Garı ihalesine” yönelik sorulan soruya ise İmamoğlu, “Ulaştırma Bakanlığı’nın ihaleye çıkardığı yerlere de biz katılacağız. Yasada ‘bu tür yerleri kamu kurumlarına devredebilirsiniz’ deniyor. Önerim, buranın İBB ile iki kamu kurumu arasında sözleşmeyle devredilmesi. Biz de ticaret yapmadan o sit alanını, kültüre, sanata adayarak bu şehre nitelikli bir çalışma hediye edelim” dedi. İBB’den valiliğe yanıt İstanbul Valiliği’den İmamoğlu’nun AFAD’da yapılan toplantıya çağrılmaksızın katılmasının görev sorumluluğunda olduğuna dair yapılan açıklamaya, İBB’den yanıt geldi. Valiliğin çelişkili ifadelerde bulunduğu vurgulanan İBB açıklamasında, “Valiliğimiz, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, İl Afet ve Acil Koordinasyon Kurulu’nun doğal üyesi olduğunu ifade etmiştir. Oysa İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu bir gazeteciye yaptığı açıklamada kendisine ‘Normalde toplantı protokolünde belediye başkanı yok’ dediğini açıkça belirtmiştir. Asıl devlet geleneğimize uymayan tavır, kamuoyu önünde İBB kurumu ve başkanının hedef gösterilmesi anlayışıdır” denildi. l İSTANBUL ÇAKIRÖZER SİLİVRİ’YE GİTTİ: Cezaevinde deprem güvenliği yok! CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, son İstanbul depreminin tüm şiddetiyle hissedildiği Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski milletvekili ve CHP Parti Meclisi üyesi Eren Erdem, iş insanı Osman Kavala ve gazeteciyazar Ahmet Altan’ı ziyaret etti. Çakırözer, Erdem’in kendisine ne Adalet Bakanlığı’nın ne de cezaevi yönetiminin olası bir deprem senaryosunda acil durum planının olmadığını aktardığını söyledi. Tutukluların, deprem gününün gecesi cezaevi yönetiminden koğuşlardan avlulara açılan kapıların acil durum için açık bırakılmasını istediğini belirten Çakırözer, “Cezaevi yönetimi Ahmet Altan’a ‘O kapı sadece bakan izniyle açılır’ yanıtı verilmiş ve tüm İstanbul’un korkudan sokaklarda uyuduğu gece Silivri Cezaevi’nde koğuş kapıları bakan bahanesiyle kilitli kalmış” dedi. l Haber Merkezi SODEV, Türkiye’nin Temel sorun, yoksorunlarını ‘Acil Demokrasi’ başlıklı panelde sayılan anayasamızmasayayatırdı EREN CAN KEMAN Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ve Tekin Kitabevi, kitapları yayımlanan Prof Dr. İbrahim Kaboğlu, Ercan Karakaş, Doç. Dr. Yunus Emre ve Doç. Dr. Kerem Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla “Acil Demokrasi” başlıklı panel düzenledi. Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde cuma günü yapılan toplantıya Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, SODEV Başkanı Ertan Aksoy, gazetemiz yazarı, şair Ataol Behramoğlu ile çok sayıda yurttaş katıldı. Özlem Gürses’in moderatörlüğündeki panelde, AKP’li yıllar üzerine konuşan eski Kültür Bakanı ve SODEV Onursal Başkanı Ercan Karakaş, “AKP’nin ilk yılları ileri demokrasi umudu olarak görülüyordu, fakat bu nun böyle olmadığı yıllar içinde görüldü. 25 yıl içerisinde Türkiye’nin bütün temel sorunları katlanarak büyüdü. Bu süreçte CHP de üzerine düşeni elinden geldiğince ve çağa ayak uydurarak yaptı. Kürt sorununu da ilk olarak CHP dillendirdi. CHP, kendini sürekli yenileyerek sorunlara çözüm üretmeye çalışıyor” dedi. ‘Anayasa ortak payda’ Yeni kitabında anayasanın yok sayılmasından ve bunun getirdiği sonuçlardan bahseden Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ise “Cumhurbaşkanı çıkıp ‘Demirtaş’ı serbest bırakamayız’ dedi. Sonraki gün ‘Her üniversite mezununa iş verme yükümlülüğümüz yok’ dedi. Birinin serbest kalması mahkemelerin işidir. Sosyal devlet de her vatandaşına olabildiğince istihdam sağlamak zorundadır. Temel sorunumuz anayasanın yok sayılması. İletişim problemlerimizin ve kavgalarımızın temel sebebini bu anayasasızlık oluşturuyor” diye konuştu. Seçmen yapısının seçim sonuçlarını büyük ölçüde etkilediğini aktaran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu da, “Seçmen bazı şeyleri ikinci plana atarak karar veriyor. Fakat CHP, her şeye rağmen AKP gibi seçmene müşteri gibi davranmak yerine, program partisi özelliğini koruyor. Bugün CHP’nin seçmene üstten bakmadan, anlayarak hareket etmesi de programının ayakları yere basan, toplumcu yapısından ileri geliyor ve bunun için başarılı oldu” ifadelerini kullandı. Panelin ardından yazarlar yeni kitaplarını imzaladı. l İSTANBUL SP liderine engelleme girişimi İstanbul Yenikapı’da dün düzenlenen Sivas Tanıtım Günleri’nde konuşma yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, kürsüye çıktığı sırada ülkücü işareti yapan bir grup tarafından protesto edildi. Provokasyona tepki gösteren Karamollaoğlu, “Ben bekleyeceğim. Bu arkadaşlarımız ne yazık ki Sivaslının özünde olan nezaketi kaybetmişler. Sizler bu şekilde davranabilirsiniz. Ancak ben biliyorum ki siz Sivas’ı temsil etmiyorsunuz” dedi. Tepkilerin devam etmesi üzerine MHP Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek, yurttaşları sakinleştirmeye çalıştı. Grubun kürsü önüne doğru ilerlemesi üzerine güvenlik görevlileri Karamollaoğlu’nun etrafını sardı. l Haber Merkezi Çocuklarımıza zekâ testi yapalım mı? Milli Eğitim Bakanı Prof. Ziya Selçuk, öğrencilere zekâ testi yapmayı planladıklarını açıklamış. Zekâ testi olarak bilinen IQ testini kastetmiş olmalı. Intelligent Quotient, IQ testi, Lewis Terman tarafından uygulamaya konulmuş bir ölçek. Çok bilinen, çok eleştirilen bir “zekâ testi”. Şimdi ayrıntılara girmeden hemen düşünmemiz gereken şudur: Acaba zekâ testini öğrencilerden önce bu toplumun erişkinlerine mi uygulamalı? Örneğin bu toplumu yönetenlere “zekâ testi” uygulaması ülkeye yararlı olur mu? Politikacılar böyle bir teste girdikten sonra görevler alsalar daha mı iyi olur? Bütün bunlar tartışılabilir de, acaba başımıza gelenlerin nedeni “zekâ geriliği ileriliği” ile mi ilgili? Ben, bizi yönetenlerin de, yönetmeye talip olanların da zekâ ile ilgili sorunları olduğunu düşünmüyorum. Debil, embesil, idiot olarak ifade edilen zekâ gerilikleri başımıza dert açan sorunlar değil. Toplumu yönetenlerin arasında yer alan “kurnazlar”, “cin fikirliler” zekâ sorunları olan kişiler değil ki! Hatta, zekâ puanları normalden daha yüksek bile olabilir. Görünen sorunlar zekâ ile değil de, ahlak ve karakterle ilgili olmalıdır. Belki de asıl testleri bu alanda yapmalı: “Ahlak ve Karakter Testleri.” Ahlak ve karakter testleri mi? Örneğin, “Yalan söyleme” becerileri ne durumda? Rahat yalan söyleyenler. Kendi yalanına inananlar. Yalanı ortaya çıksa bile çamura yatanlar. Bir yalanı başka bir yalanla değiştirenler. Bu testten geçemeyenlere politik görevler yasağı konulsa durum ne olur acaba? Bilinen “yalan makinesi” bile böylelerinin hünerlerine yetişemez. Örneğin “Başkalarını Suçlama Becerisi”. Çok önemli bir karakter bozukluğudur. Toplumuzda da çok örneği vardır. Politikada meziyet bile sayılır, yaygınlığı oradan anlaşılmalıdır. Bunun testi yapılsa da uygulansa çok iyi olmaz mı? Kendi işlediği suçu başkalarına atarak kendini kurtarma çocuklukta başlayan bir karakter bozukluğudur. Testi küçük yaşlardan başlatmak gerekir. Örneğin “Hırsızlık Yapma Testi” de çok önemlidir. Başkasının başardığı şeyleri aparma, kendine mal etme, onu kullanarak avantadan kazanma çok yaygın bir karakter bozukluğu, çok bilinen davranış sapmasıdır. Öyle basit ev hırsızlıkları, cepçilik, yankesicilik gibi suçlar kimi örneklerin yanında masum bile kalır. Büyük hırsızlıklar, akıl durduran rüşvetler, inanması güç yetkiyi kötüye kullanma örnekleri, bu alanın azı bilinen, çoğu gizli kalan olaylarıdır. Bu konuda uygulanacak testler ortaya öyle örnekler çıkarır ki ağzımız açık kalır. Sonra, “Döneklik Testi” yapılsa... Yani bir sözden, bir karardan, bir bağlantıdan dönüp de tam tersini yapmanın bir testi olsa fena mı olur? Döneklik Testi, politikacılara, basın mensuplarına, hukukçulara, akademisyenlere uygulansa da dönmenin sonuçları gözler önüne konulsa ne iyi olur. Dün “iyi” dediğine bugün “kötü” diyen, dün “çok kötü” dediğini bugün baş tacı eden dönekler ortaya çıksa da toplumca bilinse çok yararlı olmaz mı? Ahlak ve karakter zekâdan önemli Evet, ahlak ve karakter zekâdan çok daha önemli. Ahlaklı ve karakterli bir geri zekâlı topluma zarar vermez. Ama ahlaksız ve karaktersiz zekiler topluma çok zarar verirler ve anlaşılması da kimi zaman zorlaşır. Onun için de, Milli Eğitim Bakanı’na önerim: Zekâ testinden önce “Ahlak ve Karakter Testi” üzerinde çalışmasının yararlı olacağıdır. Elbette, yetki alanına giriyorsa... YÖNTER’DEN DEPREM AÇIKLAMASI MHP’ye göre ihmaller geçmişte kalmış! LEYLA KILIÇ MHP, İstanbul’da yaşanan 5.8’lik depremin ardından dün Pendik’te olası İstanbul depremini konu alan bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, “Yapılması gerekenlerde farklı nedenlerle ihmal yaşandı. Her ne yaşandıysa geçmişte kaldı. Önümüze bakmak zorundayız. Biz hükümetin deprem konusunda samimi ve çok boyutlu bir hazırlıkta olduğunu görüyor ve destekliyoruz” dedi. CHP’nin deprem vergilerinin nereye kullandığını sormasını da eleştiren Yönter, “17 Ağustos 1999’dan sonra toplanan deprem vergilerinin akıbetini soruyor. Deprem üzerinden siyaset ve istismar yapmak vicdansızlık değil mi? CHP depremi neden kullanıyor” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle