19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET AKP’li vekilin Çoktanevindeki şüpheli ölümle ilgili soruşturmada savcıdan Alican yargıladıuludağ fuhuş iması AKPİstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde silahla intihar ettiği iddia edilen Özbekistan Cumhuriyeti vatandaşı 23 yaşındaki Nadira Kadirova’nın ölümüne ilişkin soruşturmada onunla son konuşan arkadaşı tanık olarak dinlendi. Şüpheli ölümü araştırması gereken savcılık, bunun yerine tanık Leyla Niyazova’ya “Siz Nadira Kadirova’yı fuhuşa mı götürüp getiriyormuşsunuz” diye sorarak ölen Kadirova ile tanığı fuhuş yapmakla suçladı. Bu iddiaya tepki gösteren Niyazova, böyle bir şey olmadığını kaydetti. Niyazova, Kadirova’nın kendisiyle yaptığı son görüşmesinde Şirin Ünal’ın arkadan gelerek sarılması olayını anlattı. Savcılığın, tanığa “Hangi gazeteci Nadira Kadirova ler ile konuştunuz?” şeklinde sorması da dikkat çekti. İfade sırasında savcı, tanığa skandal bir soru yöneltti. Savcılık, “Siz Nadira Kadirova’yı fuhuşa götürüp getiriyormuşsunuz” şeklindeki soru yöneltti. Leyla Niyazova, soru üzerine “Benim Nadire’yi fuhuşa teşvik ettiğim ya da fuhuş yapmasını kolaylaştırdığım iddiaları doğru değildir. Geçimimi Laleli’den aldığım tekstil ürünlerini Özbekistan’a göndererek sağlarım. Buna ilişkin kargo gönderim fişleri mi de gerekirse dosyaya sunabilirim. Nadire benim evimde hiç kalmadı” diye konuştu. Nadire ile bir ara küsüp barıştığının doğru olduğunu belirten Niyazova, “Fakat bunun sebebi onun fuhuşa sevk ettiğim iddiası değildir. Çünkü böyle bir olay kesinlikle olmamıştır” ifadesini kullandı. Polis ikna etti Tanık olarak dinlenen Nigar Abdurrahmanova da ifadesinde “Polisler ‘hiçbir şey kesin değil. Bu işin sonunda vebal vardır’ tarzında şeyler söyledi. Hatta ben dosyayı alıp inceleyeyim, siz yine ifade verebilirsiniz dedi. Muhammed Ali de doğrudur, bu işte vebal var diyerek ikna oldu ve ifade vermekten vazgeçtik” dedi. l ANKARA SAKARYA 143 asker zehirlendi Sakarya, 7’nci Komando Tugay Komutanlığı’na bağlı Taşkısığı Kışlası’nda 143 asker, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastanelere kaldırıldı. Sakarya Valiliği’nden yapılan açıklamada 63 askerin taburcu edildiği belirtilerek konu ile ilgili inceleme başlatıldığı belirtildi. Açıklamaya göre askerin 73’ü müşahede altına alındı, 7’sinin ise yatırılması uygun görüldü. l DHA TRABZON Yunus öldü kardeşi yaralı Trabzon’un Çaykara ilçesinde, Yunus Emre Kurt’un (15) babasının arkadaşına ait olan ve habersiz binip çalıştırdığı otomobil, bir süre sonra kontrolden çıkarak dereye devrildi. Kazada Yunus Emre yaşamını yitirdi, araçtaki kardeşi Hamza Kurt (11) ise yaralandı. Acı haberi alıp olay yerine gelen çocukların ailesi ise uzun süre gözyaşı döküp sinir krizi geçirdi. Yunus Emre Kurt’un cenazesinin bugün toprağa verileceği öğrenildi. l DHA 330 EYLÜL 2019 PAZARTESİ ye başladı. Sert bir konuşma dan sonra tekrar FOX TV’ye döndü ve stratejik bir cüm le kurdu:  “Murdoch sattı bu rayı, dedik ‘herhalde bura nın havası değişir’, ama hiç bir şey değişmedi.” İşaret et Erdoğan mı, tiği, Disney Grup’un 2 yıl önce FOX’u 60 milyar dolara satın almasıydı. Belli ki eğlenceyle anı devlet mi hasta? lan, haber ve spordan uzak duran Disney’in FOX TV’deki gaze tecilerin işine son vermesini bek İnsülin hormonu, midenin arkasındaki pankreastan salgılanıyor. Yediğimiz besinler sindirimle parça liyordu. Beklediği olmamıştı. Arkadaşım “demiştim” dedi. Ama ben pek öyle düşünmüyordum. Neden mi? lanıyor, şeker moleküllerine dönüşü Cumhurbaşkanı’nın toplantılarına yor. Vücut denilen ülkenin yazılı em her gazeteci katılamıyor. Akreditas ri gibi, insülin ile kandaki şeker, hüc yon gerekiyor. FOX TV muhabiri ney relerimize giriyor. Normalden az sal se ki bu toplantıları izleyebiliyor. Pe gılanırsa kan şekeri yükseliyor, çok ki, her katılan istediği soruyu sora salgılanırsa düşüyor. Şeker hastalığı biliyor mu? Tabii ki hayır. Toplantı diyoruz. İnsanın en küçük parçasıyla dan “yeteri kadar süre önce” so bütünü arasındaki bozulmayı yine in rular yazılı olarak Cumhurbaşkan sülin tedavi ediyor. lığı İletişim Başkanlığı temsilcisine Geçen hafta Erdoğan ABD’deydi. Gitmeden önce havaalanında basın toplantısı yaptı. Tam televizyonun sesini kısıyordum ki birden sesi duydum. “FOX haber muhabiri” diye başladı. Çok makul, hat iletiyor. Kimi zaman “şu da sorulsalar” da araya karışıyor. Seçim yapan Cumhurbaşkanlığı, kimlerin soracağını belirliyor. Beklenen sorularla basın toplantısı gerçekleşiyor. Erdoğan da hazırlıklı olduğu sorulara fevri ol ta Erdoğan’ın olan biteni açıklama mayan yanıtlar veriyor. sına yardımcı olacak bir soru sordu: “Arifiye’deki TankPalet Fab Kısacası, ortada “şekerlik” durumu yok. Cumhurbaşkanı’na pek de rikası konuşulmaya devam ediyor. Kılıçdaroğlu’nun gizli kararname çıkarıldı diye bir iddiası var. Hem bu iddiayı hem de gelinen son noktayı size sormak isterim.” soru sormasına müsaade edilmeyen FOX TV muhabirine bu kez izin verildi. Cumhurbaşkanı “şeker”siz yanıtını verdi. Tam da ABD’ye giderken, merkezi ABD’de bulunan, yakın Muhabir yorum yapmamış, zamanda el değiştirmiş bir kanalın Kılıçdaroğlu’nun iddiasını aktarmıştı. muhabirini fırçaladı. Değişmeyen Erdoğan’ın birbirine kenetlenmiş eli “havadan” şikâyet etti. nin başparmağı ileri geri oynamaya ABD’de FOX’un yeni sahipleriy başladı. Derin nefes aldı. “Bakın, size le “havalar” meselesi konuşuldu çok açık bir şey söyleyeceğim” dedi.  mu? Şimdilik bilmiyoruz. Ama Erdo Tam o sırada yanımdaki arkada ğan çok stratejik bir adım atıyor. Ya şım “şeker” diye bağırdı. 29 Nisan zılı sorular ona yardımcı oluyor. 1998’de Medical Park Hastanesi’nde Erdoğan’a tahlil yapılmış, 70 ile 115 arasında olması gereken açlık kan şekeri 159 çıkmıştı. Diğer hastalıkla İmamoğlu nasıl ‘çağrılmadı’? rı bir yana, Erdoğan’a o gün “şeker Geçen cuma ise bir başka kriz hastası” teşhisi konuldu. Zaman za yaşadık. Perşembe günü İstan man sinirlenmesi de, kimi bitkin görünmesi de medyada “şeker”in iniş çıkışına bağlandı. bul 5.8’lik depremle sallanmıştı. Aynı gün İstanbul’da devletin ileri gelenleri deprem hazırlıkları için toplantı yapmıştı. Belediye Başkanı İmam Erdoğan FOX’a neden patladı? oğlu da katılmıştı. İmamoğlu aynı akşam Habertürk’te “Bugün faydalı bir toplantı yaptık, değerli Cum Arkadaşımın kastettiği buydu. Er hurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay doğan ona göre “bir anda” sinir başkanlığında bir simülasyon gibi” lenmişti. Gerçekten de Cumhur demişti. Cuma, yani ertesi gün bu başkanı “açtı ağzını, yumdu gözünü”. “FOX TV’yi yalan medya olmaktan çıkarın. Bir defa dürüst olun” di uyum krize dönüştü. AFAD merkezindeki Türki ye Afet Müdahale Planı (TAMP) Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Yardımcı Fuat Oktay vardı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu vardı, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya vardı, hatta birlikleri şehir merkezinden çıkarılan 1. Ordu Komutanı bile vardı. Ama İstanbul’un belediye başkanı yoktu. Muhalefet İmamoğlu’nun çağrılmadığını iddia ederken, iktidar yanlıları “çağrıldı” dedi. Türkiye, depremi konuşmayı bıraktı. Devleti yöneten siyasetin muhalefetle kavgasını tartışmaya başladı. Gazeteciler, o gün hem valiliğe hem de belediyeye TAMP toplantısına çağıran yazılı belge sordular. Ortada öyle bir belge yoktu. İşin aslını da kimse açıklayamıyordu. Bir gün önce, İmamoğlu’nun da katıldığı toplantı bittiğinde, sözlü olarak “bundan sonra depremle ilgili teknik çalışma yapacak birimlerin” katılması istendi. “Sen değil, yöneticilerin gelsin” deniyordu. Nitekim öyle de oldu. İmamoğlu yerine belediyenin afetle ilgili hazırlık yapan yöneticileri toplantıya gitti. İmamoğlu’nun, “Dün davet edildiğim yerdeydim, devletimin davet ettiği her yere koşa koşa giderim” diyerek kastettiği buydu. İkinci gün için Belediye Başkanı’na davet yoktu. Valilik “davet edilmedi” iddiasını yalanladı. Ama belediyeye yapılan bir yazılı çağrı ortada yoktu. “Katılımcılar orada bilgilendirildi” deniyordu. Valilik açıklamasından sonra İmamoğlu ile Vali bu kez telefonla görüştü. Vali, “Toplantıda söyledik, kimseyi çağırmadık” dedi. İmamoğlu ise “Beni çağırmadınız” diyordu. Önceki günkü toplantıda olmayan bakanları hatırlatıyor, “1. Ordu Komutanı içine doğup mu geldi” diye soruyordu. İmamoğlu’na çağrı yapılmadığı gibi, özel kalem müdürü bile aranıp davet edilmemişti. Cumhurbaşkanı’na soru sormayı yazılı kurala bağladık. Binlerce canımızı ilgilendiren deprem toplantısını ise “toplantıda söyledik duymadın mı” diye yapıyoruz. Yazılı belgeler devletin insülinidir. Kuralları, yazıyla hücrelerine nüfuz eder. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devlet hep yazılı arşiv tuttu. Yüzlerce yıllık arşivi Cumhurbaşkanı’na bağlayıp, Sultanahmet’ten Kâğıthane’deki derenin kenarına taşıdık. Tarihi arşivi göz göre göre su basarken, biz yazılı belgeyle çalışmayı unuttuk. Bu şekilde istediğimiz zaman kriz çıkarıyor, sonra kriz yokmuş gibi yapabiliyoruz. Erdoğan’ın şeker hastalığını hep konuşuyoruz da, galiba devlet şeker hastası oldu. 24 saat açık. 24 saat açık.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle