19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN ‘Bölgeden uzak durun’İran Cumhurbaşkanı, ABD’nin Körfez’e ek asker gönderme kararına tepki gösterdi: [email protected] 23 EYLÜL 2019 PAZARTESİ 7 Ruhani, Körfez sularındaki asıl tehlikenin “yabancı güçler” olduğunu söylerken, Beyaz Saray’dan son hamleye ilişkin “caydırma ve savunma amaçlı” açıklaması geldi. Suudi Arabistan petrol şirketi Aramco’nun tesislerinin saldırıya uğramasının ardından, tansiyonun halihazırda yüksek olduğu TahranWashington hattında savaş senaryoları endişesi yaratan karşılıklı açıklamalar devam ediyor. İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ABD’nin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin isteği üzerine aldığı, Körfez ülkelerine ek asker gönderme kararınına sert sözlerle tepki gösterdi. İranIrak savaşının 39. yıldönümü nedeniyle Tahran’da düzenlenen as keri törende konuşan Ruhani, Körfez’deki yabancı güçlerin enerji güvenliğini tehlikeye attığını söyledi. “Yabancı güçler bölgede geçmişte bir felakete neden oldu. Eğer Körfez’in güvenliği konusunda samimilerse, bölgeyi bir silahlanma yarışı sahasına çevirmemeliler. Bölgemiz ve halklarımızdan ne kadar uzak kalırlarsa Körfez o kadar güvenli olur” ifadelerini kullandı. BM’ye plan sunacak Ruhani, ayrıca bu hafta katılacağı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısında bölgenin güvenliğiyle ilgili bir barış planı sunacağını söyledi. Ruhani’nin dünkü konuşmasında “Biz kimsenin sınırlarını ihlal edecek bir ülke olmadığımız gibi, kimsenin de sınırlarımızı ihlal etmesine izin vermeyiz” sözleri dikkat çekti. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Körfez bölgesine takviye asker gönderme kararına ilişkin dün yaptığı açıklamada, “ABD’nin amacı, İran’la ola sı bir savaşı engellemek. Takviye birlikler, caydırma ve savunma amaçlı” ifadelerini kullandı. Bu arada, ABD Başkanı Donald Trump, Tahran yönetimi ile olası müzakerelerle ilgili dün yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York’a giden İranlı yetkililerle görüşmeyeceğini duyurdu. Bölgede gerilim, Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine 14 Eylül’de silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile düzenlenen saldırıların ardından tırmanmıştı. Saldırıları Yemen’deki İran destekli Husi milisler üstlense de, ABD ve Suudi Arabistan SİHA’ların İran topraklarından gönderildiğini savunu yor ve saldırıdan Tahran’ı sorumlu tutuyor. İran ise suçlamaları reddediyor. Tanker krizinde sona doğru Öte yandan, İran tarafından 19 Temmuz’da Hürmüz Boğazı’nda alıkonulan İngiliz bandıralı Stena Impero isimli petrol tankerinin bağlı olduğu Stina Bulk şirketi, dün geminin serbest bırakılabileceğine dair bilgi aldıklarını açıkladı. İngiltere Kraliyet Donanması’nın 4 Temmuz’da Cebelitarık kıyısında bir İran tankerini alıkoymasından iki hafta sonra, İran Devrim Muhafızları, Hürmüz Boğazı’nda Stena Impero’ya el koymuştu. Cebelitarık, Suriye’ye petrol taşıdığı gerekçesiyle alıkoyulan İran tankerini ağustosta serbest bırakmıştı. ‘ABD silahları, çocukları etkiledi’ ABD ordusunun Irak’ta kullanıldığı veya depoladığı seyreltilmiş uranyum dahil radyoaktif silahların, sonraki yıllarda doğan bebeklerde ciddi doğum kusurlarına yol açtığı öne sürüldü. ABD’de yapılan ve yakın zamanda Environmental Pollution adlı bilimsel dergide ayrıntıları yayımlanacak bir çalışmaya göre, Irak’taki ABD üslerinde depo edilen silahlar hava, toprak ve bitki örtüsünü kirletti. Foreign Policy’nin haberine göre Nasiriye kentinde 2016’da doğan bebekler üzerine yapılan çalışma, çocuklarda kafatası bozukluğu, alt bacak kusurları, beyinde su toplanması gibi bozuklukların dikkat çekici düzeyde olduğunu gösterdi. Husilerin kontrolündeki Sanaa’da dün kamaların kullanıldığı geleneksel Baraa dansı yapıldı. Corbyn’in BM, Yemen’de ateşkesten umutlu Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, İran destekli olduğu belirtilen Husilerin, Suudi Arabistan’a yönelik saldırıları durdurması ve siyasi çözüm çağrısını memnuniyetle karşıladı. Grİffiths, “Bu fırsatın kullanılmasının ve şiddeti, askeri gerilimi ve yararsız söylemleri azaltmak üzere gerekli tüm adımların atılarak ilerlenmesinin önemli olduğunu” ifade etti. Yaklaşık 4 yıldır iç savaşın pençesindeki Yemen’de gözler şimdi, Mansur Hadi yönetimini destekleyen Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonda. Husiler, önceki gün yaptıkları açıklamada, “Riyad, barış girişimine yanıt vermezse karşılık verme hakkını saklı tutarız” ifadelerini kullanmıştı. zor sınavı Katliam için soruşturma Sudan’da diktatör Ömer el Beşir’in devrilmesinin ardından cunta yönetimi ile muhalifler arasındaki müzakereler sonucu başbakanlık koltuğuna oturan Abdullah Hamduk, 3 Haziran’da öldürülen göstericiler için bağımsız soruşturma talimatı verdi. Göstericilerin ordu karargâhı önünde katledilmesinden, “Cancavid” milisleri sorumlu tutulmuştu. Katliamda Sağlık Bakanlığı kaynaklarına göre 61, muhalif kaynaklara göre 128 kişi hayatını kaybetmişti. Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış sürecindeki (Brexit) belirsizliklerin siyasete damga vurduğu İngiltere’de, ana muhalefetteki İşçi Partisi, parti tutumunun netleştirileceği yıllık konferansa iç tartışmaların gölgesinde gidiyor. Brexit’in hayata geçeceği tarih olarak belirlenen 31 Ekim’e sayılı günler kala, İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn partinin olası bir ikinci referandumda nasıl politika izleyeceğine konferansın karar vereceğini söyledi. Corbyn, partinin Brüksel’le boşanma anlaşması önerisini ve AB’de reform yaparak kalma seçeneğini ortaya koyacağını ve de bulunan partinin dış politika sorumlusu Emily Thornberry, “Bu kadar önemli bir konu da partinin görüş bil dirmemesi doğru değil. İşçi Partisi, AB’de kal ma yönünde kampan Corbyn, konferansa giderken AB ya yürütmeli” ifadele yanlıları tarafından karşılandı. rini kullandı. halkın kararına saygı duyulacağını da sözlerine ekledi. Partide, Brexit yanlısı ve karşıtı taraflar olduğu bilinirken, Corbyn’in tarafsızlık politikası da eleştirilere konu oluyor. Brighton’da düzenlenen yıllık konferansa ilişkin Guardian gazetesine değerlendirmeler Son dakika istifası Corbyn’in parti lideri olmasında etkisi olan Momentum hareketinin sözcülerinden Jon Lansman ise “parti disiplini uyarınca Corbyn’in tarafsızlık ilkesinin benimsenmesi gerektiğini” savundu. Bu arada, İşçi Partisi’nde siyasi işlerden sorumlu üst düzey isimlerden olan Andrew Fisher’in “başarıya olan inancının kalmadığı” gerekçesiyle istifa ettiği bildirildi. Brüksel’le üzerinde uzlaşıya varılan Brexit anlaşma taslağını parlamentodan geçiremeyen Theresa May yerine temmuz ayında başbakanlık koltuğuna oturan Boris Johnson, anlaşmasız da olsa 31 Ekim’de AB’den çıkılmasını savunuyor. Kamuoyu yoklamalarında iktidardaki Muhafazakâr Parti’nin düşüşte olduğu, İşçi Partisi’nin ise çoğunluğu sağlayacak bir ivme yakalayamadığı görülüyor. İnsanı, ülkeni, güzeli sevdiğin için; doğrudan, haktan, haklıdan yana başkaldıran bir yüreğe sahip olduğun için; kokuşmuş düzeni sarsacak bir başkaldırının gençlik içinde filizlenip örgütlenen ülkeye yayılmasından korktukları için TAYLAN ÖZGÜR Bundan tam 50 yıl önce ilk tetiği Beyazıt Meydanı’nda sana çektiler, seni sırtından kurşunladılar. 50 yıl içinde aynı nedenle kaç güzel, kaç yiğit insan daha faili meçhul ya da katili bilinen cinayetlerin kurbanı oldu, tam bilemiyoruz. Ancak haklı ile haksızın, doğru ile yanlışın savaşı hiç bitmeyecek. Haklıların, doğrudan yana savaşan yiğitlerin öldürülmesi, hakkı, doğruyu ortadan kaldırmayacak. Bedeli çok ağır da olsa sonunda hep hak ve doğru, insanlık geçerli olacak. Seni sevgi, özlem ve onurla kucaklıyoruz. Annen NECLA ÖZGÜR Eylemlerde dün de çok sayıda gösterici gözaltına alındı. Hong Kong’da sular durulmuyor Zanlıların anakara Çin’e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısının iptal edilmesine rağmen hükümet karşıtı protestoların dört aydır devam ettiği Hong Kong’da tansiyon yüksek. Çin’e bağlı özerk yönetimde dün düzenlenen protestolarda göstericiler bir alışveriş merkezini işgal ederken metro istasyonunda da çatışma çıktığı bildirildi. Güvenlik kameralarını ve bilet turnikelerini çekiçle kıran eylemcilere polis müdahale etti. Ülkede son günlerde polisle göstericiler ara sında şiddetin dozu tırmanmış durumda. Cumartesi akşamı da binlerce kişinin katıldığı gösteride bazı eylemciler bir tren istasyonuna molotof kokteyli atmış, polis saldırganlara biber gazıyla müdahale etmişti. Olayda çok sayıda gösterici gözaltına alınmıştı. Protestocular, eylemcilere yönelik polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız bir komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını ve reformların yeniden başlatılmasını talep ediyor. Polis de eylemcilerle gözaltına alındı Fransa’da akaryakıta yönelik vergi zamlarına karşı geçen aralık ayında başlayan ve zamanla Emmanuel Macron hükümetine karşı isyana dönüşen Sarı Yelekliler eylemlerinde neredeyse her hafta sonu yaşanan gözaltı dalgasına bu kez bir polis memuru takıldı. Başkent Paris’te önceki gün düzenlenen protestolar sırasında, görev dışında bulunan sivil giyimli polis komiserinin, gösteri yasağı bulunan bölgede polis kuvvetlerine hakaret ve karşı koymaktan gözaltına alındığı bildirildi. İçişleri Bakanlığı’na bağlı İç güvenlik Teknolojisi ve Bilgi Sistemleri biriminde komiser olarak görev yapan 50’li yaşlardaki Nicolas C.’nin psikolojik muayeneye sevk edildiği kaydedildi. Gazeteci cinayetinde ‘komisyon’ kaygısı Malta’da iki yıl önce katledilen, yolsuzluk haberleriyle tanınan gazeteci Daphne Caruana Galizia’nın ailesinin adalet arayışı sürüyor. Galizia ailesi, Başbakan Joseph Muscat’ın üç kişinin yargılandığı suikastin “devlet tarafından önlenip önlenemeyeceğini” soruşturmak üzere kurduğu komisyona tepki göster di. Cinayetle ilgili hükümeti suçlayan aile, komisyonun bağımsızlığının şüpheli olduğunu savundu. Galizia, öldürülmeden önce Panama belgeleri üzerine yaptığı haberlerde Başbakan Muscat’in yakın çevresine yönelik yolsuzluk iddialarını ortaya koymuştu. Muscat’ın, BM zirvesi sonrası Galizia ailesi ile buluşacağı bildirildi. Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi: Tüm dünya tehlike altında Hindistan yönetiminin, Cammu Keşmir’e kısmi özerklik sağlayan özel statüyü kaldırma hamlesi, böl gedeki gerilimi artırırken, Pakistan’dan “felaket” uyarıları gelmeye iklim devam ediöngel yor. Başkent İslamabad’da Türk gazetecilere konuşan Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi, Hindistan’ın nükleer silah sahibi olmasına işaret ederek “dünyanın büyük bir tehlikeyle karşı karşıya” olduğuna dikkat çekti. Hindistan’ın Hindu milliyetçisi Başbakanı Narendra Modi’yi “Hitler politikası izlemekle” suçlayan Alvi, bu ülkede 30 yıldır “azınlık karşıtı politika izlendiği” değerlendirmesinde bulundu. Alvi, 19841986 arasında neredeyse günde 3 bin kişi öldürülüyordu. Hindistan, kendi tarihi olan 600700 senelik İslami tarihini reddediyor” ifadelerini kullandı. ‘Keşmir halkı ev hapsinde’ Yeni Delhi yönetiminin Cammu Keşmir kararı sonrasındaki uygulamaları için “Keşmir halkının tümü ev hapsindedir. İletişim 40 gündür kapalı. 100 binden fazla kişi öldürüldü, kadınlara tecavüz edildi. 89 Keşmirli’ye 1 asker düşüyor. Ama onları bastıramıyorlar” şeklinde konuştu. Hindistan’ın Keşmir’i “iç meselesi” olarak sunması nedeniyle Birleşmiş Milletler’de (BM) konuya ilişkin 1972’den beri toplantı yapılmadığını söyleyen Alvi, son dönemde dile getirilen “İki taraflı bir meseledir, bir anlaşmazlıktır” tezini ise “dünyanın kafasını karıştırmak için yapılmış bir girişim” olarak yorumladı. Alvi, Pakistan’ın masaya oturma teklifinin de Yeni Delhi yönetimi tarafından reddedildiğini söyledi. ‘Nükleer düğme faşistin elinde’ Hem Hindistan hem de Pakistan’ın nükleer silahlara sahip olması nedeniyle uluslararası toplumda oluşan endişeler Avli’nin de gündemindeydi. Pakistan Cumhurbaşkanı, “Şu andaki en önemli sorun, nükle er silah düğmesinin üzerinde bir faşistin elinin olması. Dünya büyük bir tehlike altında” ifadelerini kullandı. Keşmir’in Pakistan’ın parçası olması gerektiğini söyleyen Alvi, bölgedeki siyasi liderlerin serbest bırakılmasını ve BM kararlarına göre plebisit yapılmasını istedi. Hindistan’ın masaya gelmemesi halinde olabileceklerle ilgili soruya yanıt veren Alvi, böyle bir durumda Keşmir’de çok daha fazla direnişin olacağını belirtti. “Mesela mülteci sorunu ortaya çıkacak, insanlar Keşmir’de sınır geçecek, Pakistan’a gelecektir” ifadelerini kullandı. Pakistan’ın savaş başlatmayacağını, ancak bu seçeneğe hazırlıklı olduklarını da ifade eden Alvi, “Eğer Hindistan savaş açarsa, Pakistan bu savaşa girer. İki uçaklarını düşürdük, bir pilotlarını jest olsun diye geri verdik. Buradaki en tehlikeli şey, Hindistan’ın nükleer silaha sahip olması. Hiroşima, Nagazaki gibi olayların olmamasını istiyoruz” şeklinde konuştu. “Savaşa girilmesi mesele değil, ama dünya daha insani bir şeyler bekliyor” diyen Alvi şöyle konuştu: “Cansız bedeni Akdeniz’de sahile vuran göçmen çocuk (Aylan Kurdi) fotoğrafını hatırlıyorsunuz. Gerekirse bir fotoğraf bile dünyayı değiştirebilir.” ‘Türkiye etkisini kullanmalı’ Türk liderlerinden beklentileri sorulan Alvi, “Türkiye dünyayı bu konuda daha fazla etkileyebilir. Türk liderlerinden Keşmir davasını harekete geçirmelerini bekliyoruz” yanıtını verdi. Türkiye’nin de gündeminde olan sığınmacılar konusunda da konuşan Alvi, “Türklerle tarihi bağlarımız var ve aynı şekilde düşünüyoruz. Ama dünyada ekonomik çıkarlar ön planda tutuluyor. İnsanların çektiği acılar ise umursanmıyor. Pakistan ve Türkiye ise insani yanları daha ön plana çıkarıyorlar. Pakistan ve Türkiye çok sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Dünyanın geri kalanı bize insanlığı öğretiyor ama daha 100’er tane bile mülteciyi ülkelerine almadılar” değerlendirmesinde bulundu. l İSLAMABAD İZLANDA’YA FİLİSTİN BAYRAĞI CEZASI Avrupa Yayın Birliği, İzlandalı Hatari grubunun İsrail’de düzenlenen 2019 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Filistin bayraklı atkıları açması nedeniyle İzlanda’ya ceza verdi. Cezanın gerekçesinde “yarışmanın siyasileştirildiği” savunuldu. Rivlin, ‘büyük koalisyon’ istiyor Geçen hafta yapılan erken genel seçimlerde Başbakan Binyamin Netanyahu’nun parlamentoda çoğunluk sağlayacak gücü kaybettiği İsrail’de koalisyon hükümeti için görüşmeler başladı. Siyasi parti temsilcileriyle bir araya gelen İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, istikrar için, seçimden birinci çıkan Benny Gantz’in liderliğini yaptığı merkezde ki “MaviBeyaz İttifakı” ile Netanyahu’nun Likud partisinin hükümette yer alması gerektiğini söyledi. Öte yandan, Arap partilerinin oluşturduğu Ortak Liste’den yapılan açıklamada da Gantz’a ancak Netanyahu tarafından gündeme getirilen, ayrımcı din devleti suçlamalarının hedefindeki “ulusdevlet” yasasını reddetmesi halinde destek verileceği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle