19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 23 EYLÜL 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER Gündem Fırat’ın doğusuSuriye’de güvenli bölge konusu netlik kazanmamışken Erdoğan’dan ABD’ye kritik ziyaret HÜSEYİN HAYATSEVER Türkiye ile ABD arasında Suriye’de kurulması planlanan güvenli bölge konusundaki görüşmeler sürerken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ABD’ye 5 günlük ziyaret gerçekleştiriyor. Daha önce Suriye’de güvenli bölge konusunda eylül ayı sonuna kadar istenen adımların gelmemesi durumunda Fırat’ın doğusu için Türkiye’nin tek başına harekete geçeceğini açıklayan Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için bulunduğu New York’ta ABD Başkanı Donald Trump’la yapacağı görüşme kritik önem taşıyor. Erdoğan, Suriye’de YPG hedeflerine yönelik tek taraflı operasyon kartını masada tutarak Trump’ı Türkiye’nin tezlerine ikna etmeye çalışacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Eylül’deki BM 74. Genel Kurul Toplantısı öncesi BM İklim Zirvesi’ne katılacak. BM Genel Kurulu’nun ilk günü genel kurula hitap edecek olan Erdoğan, ayrıca BM Genel Sekrete Graham: Türkiye’nin F35 programına geri dönmesi oldukça önemli Birleşmiş Milletler Genel Kurul görüşmeleri için ABD’nin New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam ABD Başkanı Donald Trump’a yakın senatör Lindsey Graham ile kaldığı otelde görüştü. Görüşmenin ardından açıklama yapan Graham, “Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeydoğusunda IŞİD’e karşı ve Beşşar Esad’ın askeri olarak kazanmaması için sağladığı destek vazgeçilmezdir. Türkiye ile daha stratejik bir ilişki kurma noktasında umutluyum; ayrıca Türkiye’nin F35 programına geri dönmesi ve belki serbest ticaret anlaşması yapılması oldukça önemli” diye konuştu. Erdoğan, daha sonra ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü. Görüşmede, ikili ilişkiler ve bölgesel konuların ele alındığı belirtildi. l AA ri Antonio Gueterres ile görüşecek. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan’ın New York’ta “çeşitli devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesinin planlandığı” bildirilirken, Trump’la yapılacak görüşmenin günü ise netleşmedi. Erdoğan’ın New York ziyareti, Suriye’nin kuzeyinde ABD ile güvenli bölge kurulması için ortak adımların atıldığı, ancak Türkiye’den bu adımların yeterli olmadığı yönünde mesajların geldiği bir dönemde gerçekleşiyor. ABD ile 7 Ağustos’ta YPG kontrolündeki bölgede bir “güvenli bölge” kurulması konusunda uzlaşmaya varılmış, bu çerçevede önce Müşterek Harekât Merkezi kurulmuş, ardından hava ve kara devriyeleri yapılmıştı. ABD, çalışmaların “planlanan takvim çerçevesinde” yapıldığını belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin Türkiye’yi Münbiç’tekine benzer bir şekilde “oyalama sürecine” sokmasına izin verilmeyeceği ve gerekirse tek taraflı olarak YPG’ye bir operasyon gerçekleştirilebileceği yönünde mesajlar verdi. ABD’nin Türkiye ile ortak adımlar atmasına karşın YPG’nin ana unsurunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) silah yardımını sürdürmesi ve yapılan çalışmaların SDG’nin güvenliğini sağlamayı amaçladığını belirtmesi, Ankara’nın tepkisine neden olmuştu. ABD, Türkiye’nin aksine Suriye’nin kuzeyinde atılan adımlar için uluslararası hukukta karşılığı olan “güvenli bölge” değil, “güvenlik mekanizması” tanımını yapmayı tercih ediyor. Erdoğan, New York’ta yapılacak görüşmede Trump’la kişisel diyaloğunu kullanarak, ABD’yi Türkiye’nin tezlerine ikna etmeye çalışacak. Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik tek taraflı operasyonu, ABD tarafından yüksek olasılık olarak değerlendirilmese de bu operasyon tamamen olasılık dışı olarak görülmüyor. Bu nedenle Erdoğan ile Trump görüşmesi, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde atacağı adımlar açısından belirleyici olacak. l ANKARA CHP’li Erdoğan Toprak, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji havzasında oyuna getirildiğini söyledi: Haklarımız gasp ediliyor Doğu Akdeniz’deki 3 trilyon dolarlık enerji konusunda Türkiye’nin haklarını koruyamadığını belirten CHP’li Toprak, hükümetin sondaj gemileri göndermesinin olumlu ancak yeterli olmadığını savundu. CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Er doğan Toprak, Doğu Akdeniz’deki geliş melerin, Türkiye’yi bölgedeki enerji kay naklarından dışlama yönünde ilerlediğini vurgulayarak “AKP, yanlış ve ön görüsüz dış politikasıyla Türkiye’yi bölgede yalnızlaştırdı. Suriye’ye odaklanıp Mısır’la İhvan hamiliği kavgasına tutuşarak, İsrail’le, Lübnan’la didişerek büyük bir oyuna getiriliyor. Doğu Akdeniz’de çıkarlarımızı tehlikeye atarken, bölgede ki 3 trilyon dolarlık doğalgaz üzerindeki haklarımızı koruyamıyor” dedi. CHP’li Toprak, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toprak, “Mısır, İsrail, Yunanistan ve GKRY işbirliğine gidip enerji anlaşmaları imzalarken, iktidar Mısır’ın içişlerine müdahale edip İhvan’ı sahiplenen politikalarıyla, 2012’den bu yana Mısır’la diplomatik ve ekonomik ilişkilerin kopmasına zemin yarattı. Bölgedeki enerji pastasını paylaşmak üzere kurulan EASTMED oluşumunda Mısır, İsrail, GKRY, Yunanistan, Lübnan, Ürdün yer alırken, Türkiye dışlandı. İktidarın Kudüs ve Gazze konusunda, İsrail ile diplomatik ilişkileri kesme pahasına sahiplenip destek verdiğimiz Filis İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Otomobilsiz Kent Günü” etkinliğine katıldı. Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve AB Türkiye Delegasyon Başkanı Christian Berger de etkinlikte yer aldı. İmamoğlu: O yazışmalar yanlış İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB’de işe alınacaklarla ilgili CHP’de iç yazışmalar yapıldığı iddialarına ilişkin “Metodun benim nazarımda bir itibarı yok, doğru da değil” dedi. “Otomobilsiz Kent Günü Birlikte Yürüyelim” etkinliğinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, İBB iştiraki Medya AŞ’nin sosyal medya üzerinden vermiş olduğu iş ilanı ile ilgili soru üzerine, “6 bine yakın başvuru oldu. 13 arkadaşı göreve davet edeceğiz. Bu tabii İstanbul’da değil, tüm Türkiye’deki işsizliğin son geldiği noktayı bize tarif ediyor. Tümüyle hassas davranacağız. Bu bizim ilk duyurumuz ve duyuruya verilen cevap. Burada iyi bir başlangıçla hep böyle devam edeceğiz. Ama tabii bir yönüyle de 13 eleman için 6 bine yakın başvuru üzücü” diye konuştu. İBB’de işe alınacaklarla ilgili CHP’nin yaptığı iç yazışmalara ilişkin ise İmamoğlu, “Orada yanlış yapan arkadaşımızla ilgili umuyorum il başkanlığımız bir görüşme ya da bir değerlendirme yapacaktır. Yanlış bir yazışmadır. Yazan arkadaşımızın bir hatası. İnşallah bunu düzeltirler diye düşünüyorum” sözleriyle yanıtladı. l İç Politika tin, İsrail ile birlikte EASTMED’de yer aldı. Suriye’deki müttefikimiz Rusya, iktidarın yakın dostu Katar, Türkiye’ye değil GKRY’ye destek verdi” ifadelerini kullandı. ‘İktidar, oyuna getiriliyor’ Mustafa Varank’ı eleştiren Türkiye gazetesi yazarına sert ifadelerle tekzip Bakandan Fuat Uğur’a: Tetikçi “Türkiye’nin ve KKTC’nin karasularından kaynaklanan haklarının gasp edilmek istendiğini” vurgulayan Toprak, şunları kaydetti: “Hükümetin bölgeye gönderdiği sismik araştırma ve sondaj gemileri önemli bir adım, ancak yeterli değil. 3 trilyon dolarlık enerji rezervinin yüzde 1020’si dahi karasularımızda çıkarıldığında, Türkiye’nin dış borcu sıfırlanabilir. En uygun ve güvenli güzergâhın Türkiye’den geçecek boru hattı olduğu kabul gördüğü halde, gelinen aşamada bu seçenek rafa kalkmış durumda. İktidar, Doğu Akdeniz’de oyuna getirildiğinin hâlâ farkında değildir.” l ANKARA / Cumhuriyet Akşener: Maklubeyi pişirenleri biliyorum İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gaziler Haftası nedeniyle geçen cuma günü şehit ve gazi yakınlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Gazetecilere açıklamalarda bulanan Akşener, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, “Dün aynı maklubeye kaşık sallayanlar, bugün beni eleştirmeye kalkmasın” söylemlerine ilişkin, “Maklube yiyenler, diğer maklube yiyenleri yakından bilir. Adalet Bakanı’ndan beklentimiz, FETÖ’yle ilgili kararlılık ve dikkattir” dedi. Kendisine FETÖ ile ilgili soruşturma açıldığını, ancak ifadesinin hâlâ alınmadığını belirten Akşener, “İfademi alın diye bir dilekçe verdim. Çünkü ben de katkıda bulunmayı istiyorum bu mücadeleye, belki maklubeye kaşık sallayanları bilmiyorum, ama o maklubeyi pişirenleri biliyorum. Haftaya bir kez daha dilekçemiz olacak. Umarım Adalet Bakanı bu defa bu ifadenin alınmasını sağlar” diye konuştu. l İç Politika Öztrak: Saklasan da ortaya çıkar ‘Demokrasi Nöbeti’ 35. gününde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur’un iki yazısının ardından kaleme alınan tekzip metninde, “Yazarın amacının açık bir tetikçilik faaliyeti olduğu aşikârdır” ifadeleri kullanıldı. Uğur, 10 Eylül’de “Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ne yapmak istiyor?”, 12 Eylül’de de “Bakan Varank cevaplamadı ama bu toplantının sebebi belli” başlıklı iki yazı kaleme aldı. Yazılarda Varank’ın traktör üreticileriyle bir araya geldiği, ancak toplantıya elektrikli traktör üreten Türk markası Derindere’nin davet edilmediği belirtilerek “Anlaşılıyor ki birileri yerli ve milli yüzde 100 elektrikli traktör için çabalarken arka odalarda başka şeyler olmakta” ifadelerine yer verildi. Bakanlıktan sert yanıt CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak, gazetemizin dün manşetten duyurduğu Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’nın, Resmi Gazete’de yayımlanmayan 1105 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla fabrikanın ASFAT AŞ’ye devredilmesine ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Öztrak, Twitter hesabından, toplam 7 maddeden oluşan 1105 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararına yönelik gazetemizde yer alan ha beri paylaşarak “Bir iktidar, aldığı kararın arkasında durabiliyorsa milletinden bir şey saklamaz. Saray, TankPalet Fabrikası’nda kendi kararının arkasında duramayıp milletten kararı saklıyor. Ama gerçeklerin er veya geç ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu var” değerlendirmesini yaptı. l İç Politika İçişleri Bakanlığı’nın Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlarını görevden almasının ardından HDP’nin başlattığı “Demokrasi Nöbeti” dün 35. gününde devam ettirildi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi karşısında bulunan Lise Caddesi’nde gerçekleştirilen eylemde konuşan Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Abbas Şahin, “AKP’de bir çöküş süreci başladı. Bu çöküşü halkın gündeminden çıkarmak için bir kaos ortamı yaratılmaya çalışıldı. Şu anda görüyoruz ki bu çabaları boşuna. Çünkü halk iradesi, direniş burada. Tünelin ucunda ışık görünüyor” dedi. HDP Gaziantep İl Eşbaşkanı Müslüm Kılıç ise belediye eşbaşkanları hakkında kovuşturma ve soruşturma olmamasına rağmen hukuksuz bir şekilde görevlerinden alındıklarını, halkın bu hukuksuzluğu asla kabul etmeyeceğini söyledi. l İç Politika Bakanlığın 17 Eylül’de gazeteye gönderdiği ve üç gün içinde tam haliyle yayımlanmasını istediği tekzip metni, Uğur’un 21 Eylül tarihli köşesinde özet halinde yer buldu. Bunun üzerine bakanlık da tekzibin tam halini dün sosyal medyada paylaştı. Tekzip metninde, toplantıyı bakanlığın organize etmediği ve davetli listesini belirlemediği belirtilirken şu bölüm yer aldı: “Bakanımızı elektrikli araç projelerini engelliyormuş gibi göstermeye çalışmak sadece Bakanımıza değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve hükümetin başı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a atılmış bir iftiradır. Eser sahibinin ilgili yazılarının bir hezeyanlar manzumesi olduğu ortadadır. Konu hakkında araştırma yapma zahmetinde bulunmayan yazarın amacının açık bir tetikçilik faaliyeti olduğu aşikârdır.” l ANKARA/Cumhuriyet Kırık sandalye... Saray’ın konuğuna verilen “kırık sandalye” sadece tatsız bir olay ya da kaba bir şaka olsaydı unutulması doğru olurdu. Oysa bu davranış hiçbir ev sahibinin hiçbir konuğuna yapmaması gereken bir ayıptır. Türklerin geleneklerine de, uygar insanların törel değerlerine de aykırı olan bu tuzakçı davranış sadece yapanların utancıdır. Hatta yeraltı dünyasının adamları bile konuk ettiklerini başından sonuna korurlar ve bunu kendi şerefleri sayarlar. Recep Tayyip Erdoğan’ın sarayında, kendi davet ettiği konukları içinde olan Ekrem İmamoğlu’na verilen “kırık sandalye”, ev sahibinin ayıbı olmuştur. Bu davranış, ayrıca ülkeyi yöneten siyasal iktidarın nasıl bir “yönetim anlayışı” (zihniyeti mentalitesi) içinde olduğunu da ortaya koymuştur. Bir yenilgi durumunda neler yapabilecekleri, ne hileler, ne tuzaklar kurabileceklerinin de örneğidir bu olay. Adaletin kırık terazisi Açıktır ki, adaletin terazisi kırılmıştır. Hedefe koydukları kişilere açılan soruşturmanın tutuklama ile biteceği, adaletin kırılan terazisinin yerine zincirlerin konulduğunu göstermektedir. Tutukluluğu bir ceza olarak kullanma, artık hukuk kurallarının adaletten koparılmış bir infaz aracı yapıldığını gösteren örneklerle kanıtlanmıştır. Cumhuriyet gazetesinin eski yönetici, yazar ve çizerlerinin çektikleri çile, halen hapis yatan Eren Erdem gibi, Osman Kavala gibi, Selahattin Demirtaş gibi toplumun tanınmış kişileri yanı sıra haksız yere işlerinden atılanlar, yurtiçinde işe giremeyen, yurtdışına çıkamayan sayısız insanımız bu “kırık terazi”nin acı örnekleridir. Öğretmenin kırık kalemi Laik eğitimin kolu kanadı kırılmıştır. Cemaatlerin, tarikatların cirit attığı eğitim alanı, anaokuluna sokulan tesettür ve sarık ile başlayıp, liselerde eğitim saatlerinin cuma namazına göre düzenlenmesine uzanmıştır. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde Menzil tarikatının okuluna gitmeye zorlanan üç köyün öğrenci velileri ayaklanıp bu durumu protesto etmişlerdir. Artık köyler bile bu cemaatçi tarikatçı durumu kabul etmemektedir. Milli Eğitim Bakanı ise bu durumları görmezden gelmekte, “yetki alanımın dışında” diyerek kendi aczini ortaya koymaktadır. Köy Enstitülerini kapatıp imam hatip okullarını yaygınlaştıran dinci siyaset, amacını böylece açıkça ortaya koymaktadır. Ülkenin bütün annelerinin, bütün babalarının, öğretmenlerinin, psikoloji kurumlarının, ruh sağlığı kurumlarının karşı çıkması gereken bu durum, kayıtsızlık yüzünden “seyredilen sahneler” olmaktadır. Ülkenin geleceği tehlikededir. Geleceğe güven kırıldı Artık insanlarımız geleceklerine güvenmiyor. İş bulmanın liyakate değil, sadakate bağlanması, bir işe girmek için ancak iktidara bağlı olmanın önkoşul olduğu durumda topluma ne güven verebilir? “Kendinden olanın” her türlü yanlışını örten, hırsızını, uğursuzunu koruyan, bunları savunan “kapalı kutu siyaseti” bu ülkenin bütün ahlak ölçülerini yerle bir etmiştir. “Kendinden olmayanı” her türlü baskının altında tutan, eğer isterse kolayca hedef yapan, hiçbir şeyi umursamayan bir Tek Adam yönetimi ülkenin güven duygusunu kırmıştır. Kırık sandalye işte bunu anlatıyor Çözüm mü? Çözüm bu iktidardan kurtulmaktır. Pelikancılarla elikancılar arasındaki kavgadan medet ummak ancak aczi ifade eder. Güç, bu toplumun ahlaktan yana, vicdandan yana, adaletten yana, uygarlıktan yana milyonlarının gücüdür. Güç, bu toplumun insanlık değerlerinin, emek değerlerinin, akılcı uygar değerlerinin sahibi olan milyonların gücüdür. Akıl, bu gücün birleşmesindedir. Milyonların gücü birleşmeli, bu iktidardan kurtulmayı başarmalıdır. Gelecek hepimizden bunu bekliyor... HDP önünde gerginlik Diyarbakır’da çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını söyleyen 44 aile, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önündeki oturma eylemini 20. gününde de sürdürdü. Parti binasına girmek isteyen aileler ile HDP’liler arasında da tartışma çıktı. Polisin araya girip aileleri uzaklaştırmasıyla gerginlik sona erdi. Bingöl’den usta birliğine giderken Şırnak’ın Cizre ilçesinde yol kesen PKK’li teröristlerce kaçırılan asker Emrah Avunan’ın annesi Leyla Avunan, “Ben hasret yaşadım. Bir yaşında olan kızımın ismini Hasret koydum” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle