Katalog

4 15 EYLÜL 2019 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT HABER Asıl vandallar kim? V andal sözcüğü, Dil Derneği sözlüğünde, “Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan; bunların değerini bilmeyen kimse ya da halk” olarak geçiyor.  Fakat günümüzde kamuya ya da özel kişilere ait mal ve mülke bilinçli olarak zarar veren kişi ya da topluluk anlamında da kullanılıyor.  Bu hafta Lizbon’da gördüğüm bir sergi, bu sözcük üzerinde düşünmeme neden oldu. Kimliği hâlâ gizemini koruyan anarşist ruhlu sokak sanatçısı Banksy’nin eserlerinden oluşan bir sergi açılmış. Adı, “Dahi mi vandal mı?” Banksy, geceleri gizlice dünyanın farklı kentlerinde yaptığı graffiti ve mural denilen dev duvar resimleriyle sanat dünyasını, popüler kültürü ve siyaseti etkileyen, karşı kültürün sesini duyuran bir aktivist aynı zamanda. Sokak sanatçısı Shepard Fairey’in dediği gibi, eserleri dil engelini aşan metaforlarla dolu.  Kendine özgü yöntemleri, sadece eserlerindeki fikirlerde değil, sanat dünyasının işleyişine karşı tavırlarında da ortaya çıkıyor.  Geçen yıl, “Kırmızı Balonlu Kız” adlı eseri, Londra’daki Sotheby’s müzayede evinde 1 milyon sterlinden yüksek bir meblağa satıldıktan hemen sonra, eser kendi kendini parçalara ayırdığında herkesin ağzı açık kalmıştı.  Geçmişte sergilere karşı olumsuz düşüncelerini açıkladığı için Lizbon’daki etkinlik hakkında ne düşünüyor bilmiyorum, ama onun onayını almış resmi bir sergi değildi. Lilley Fine Art adlı kurumun yetkilileri, özel koleksiyonlardan ve galerilerden 70 orijinal eseri toplayıp bir araya getirmiş. Gerçek vandalları tanıyalım! Sergiyi gezerken adı aklıma takıldı. Banksy’nin eserlerindeki otorite karşıtı, yeraltı punk kültürünün kodlarını taşıyan duruşun hemen her yaştaki insana ulaşabilen mesajları bence kuşkusuz dâhice.    Öyleyse duvarlara çizdiği müthiş graffiti ve mural çalışmaları niye bazıları tarafından “vandallık” ile ilişkilendiriliyor? Graffiti yasal olmadığından mı?  Eserlerinde tüketim toplumunu, kapitalizmi, organize dinleri, politikacıları çok çarpıcı bir ironiyle eleştirdiği için mi? İşte tam bu noktada yaşadığımız toplumlarda sistemin nasıl işlediğine dair önemli bir ipucu var.  Bir sokak sanatçısının duvarlara kurulu düzeni sorgulayan çizimler yapması ya da yazı yazması suç sayılıyor. Çoğunlukla para cezası, hatta bazı durumlarda hapis cezası bile verilebiliyor. Peki, kamu malını birilerine peşkeş çeken bürokratlar ve siyasetçiler ne olacak? O zarar değil mi? Mesela tarihi binaları kendilerine siyaseten yakın işadamlarına kiralayanlar! Plajları halka kapatıp özel sektöre açanlar! Ucube diyerek “İnsanlık Anıtı”nı yıktıranlar! Side’de Roma döneminden kalma “antik tiyatro”nun içine mescit ve tuvalet olmak üzere prefabrik yapı yerleştirenler! TCDD’nin tarihi binasını Medipol Üniversitesi’ne verenler! Atatürk’ün tarihi mirası Atatürk Orman Çiftliği üzerinde talan yapanlar! TOKİ’nin yaptığı daireleri cemaatlere peşkeş çekenler! Kaz Dağları’nı, Salda Gölü’nü, Munzur Dağları’nı katledenler! Duvarlara yağmayı eleştiren eserler çizen sanatçılar “vandal” ise, bu yağmayı devlet eliyle gerçekleştiren bürokrat ve siyasetçiler ne?  Bana göre asıl vandallar onlar! Hukuk, iyilik ve doğruluk sanatıdır İşin “yasallık” “yasadışılık” kısmına gelince, sergiden çıkarken içimden tekrarladığım söz şu oldu: Adalet ile yasa aynı şey değildir. Her yasa adaleti getirmez. Çünkü yasa, güçlünün adaletidir.  Bir de şu geldi aklıma: Keşke politikacılar ve bürokratlar, Banksy’e imrenip “Lus est ars boni et aequi”* diyerek biraz sanat yapmayı denese... Yaşadığımız topluma bakarsak, belli ki politikacılar arasında sanat yapabilen neredeyse yok... * Hukuk, iyilik ve doğruluk sanatıdır. (Latin atasözü) RTÜK Başkanı’nın yasa ihlali TBMM’de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Faruk Bildirici, üst kurul başkanı Ebubekir Şahin’in hem Basın İlan Kurumu (BİK) hem de Türksat yönetiminde bulunması nedeniyle RTÜK’teki görevinden çekilmiş sayılması için TBMM ve RTÜK Başkanlığı’na dilekçe verdi. Bildirici, Şahin’in RTÜK yasasını ihlal ettiğini ve kuruldaki görevinin düştüğünü ifade etti. Bildirici, RTÜK yasasında başkan da dahil bütün üyelerin resmi ya da özel nitelikte hiçbir görev alamayacağını, maddi menfaat sağlayamayacağının düzenlendiğini anımsattı. Bildirici, BİK ile Türsat’ın RTÜK’ün görev alanıyla ilgili faaliyet gösterdiğini belirtti. l ANKARA/ Cumhuriyet TOKİ, Torunlar’a çalışmış!Albayrak’ın yıllık 360 milyona kiraladığı arazi 21 milyon TL’ye Torunlar’a satıldı Mall of İstanbul projesinin yapıldığı alanda TOKİ, sadece şahıs arazilerini kendisi alıyormuş gibi düşük bedelle Torunlar’a aktarmakla kalmayıp içinde kiracısı olan Milli Emlak’ın 90 dönümlük arazisini de “konut yapacağım” diye alıp düşük bir bedelle Torunlar’a devretmiş. Torunlar şirketinin, Mall of İstanbul projesi için kamu gücü kullanılarak vatandaşların arazileri ne düşük bedelle nasıl sahip olduğu na ilişkin haberimizin ardından yeni skandallar da ortaya dö külmeye başladı. Eski Kü çükçekmece Belediye Baş kanı Aziz Yeniay ve TO miyase ilknur Kİ yetkilileri, Torunlar’ın adını gizleyerek vatandaşlarla pazarlık yapmış, ara ziyi onda bir düşük bedelle Torunlar’a kazandırmışlardı. TOKİ’nin, sadece şa hıs mülklerini değil Hazine mülkleri ni de Torunlar’a peşkeş çektiği belir lendi. TOKİ, Mall of İstanbul’un yapıldığı alanda mülkiyeti Milli Emlak’a ait 90 dönümlük bir araziyi hem de içinde kiracısı varken konut yapma amacıyla alıp Torunlar’a 21 milyon gibi düşük bedele devrediyor. 90 dönümlük ara ziye Mall of İstanbul projesi adı altın da onlarca dükkân yapan Torunlar’ın bir dükkânın fiyatı bile bu bundan daha yüksek. Albayrak’a verilen söz Torunlar’a oynanan oyunun hikâyesi şöyle: Yıl 1996. Esenler Otogarı işletmeye açılmış, eski Topkapı ve Trakya Otogarı da yıkılmıştır. Ancak otogarın arka kısmında bir de uluslararası bir garaj vardır. Bu garajı işleten Nazif Albayrak’tan burayı boşaltması istenir. Çünkü belediye otogarla birlikte uluslararası garajın da olduğu alana 1453 Panorama Müzesi’ni yapacaktır. Nazif Albayrak o dönemde İl Genel Meclisi üyesidir. Dönemin Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hemşerisi olan Nazif Albayrak’a, “Abi, garajı yık git, başka bir yer bul. Ben seni mağdur etmeyeceğim” sözü verir. Nazif Albayrak’ın garajına karşılık Milli Emlak’tan bir yer gösterilir. O da şu an Mall of İstanbul’un olduğu yerde Milli Emlak’a ait 90 dönümlük araziyi on yıllığına kiralar. Yıllığı 360 milyon TL’ye. İki yıllık kirasını da peşin öder. Ancak arazide gecekondular vardır. O nedenle kira kontratına şerh koyarak “nasıl olsa Başkan Erdoğan’ın sözü var bu gecekonduları yıktırır” diye düşünerek araziyi kiralar. Ancak arazideki gecekonduları yıktırmak için belediyeye gidip gelse de sonuç alamaz. Başkan Erdoğan, araziyi kiralayan Albayrak’a, “Araziye 250300” metrekare bir garaj yap, biz diğerini hallederiz” sözünü verir. Doksan dönümlük araziye reva görülen inşaat alanı 250300 metrekaredir. Bir süre sonra Albayrak kiraladığı araziye gidince TOKİ tabelası ile karşılaşır, tabelayı söküp atar. Ancak ertesi gün tabela tekrar konur. TOKİ, Milli Emlak’a ait araziyi konut yapmak amacıyla almıştır. Aradan geçen zamanda arazide TOKİ’nin değil Mall of İstanbul’un kuleleri yükselir. Nazif Albayrak, peşin ödediği iki yıllık kirasını geri alamaz. Ama asıl şaşkınlığı TOKİ’nin şehrin göbeğinde, imarda ticari alan kapsamında olan 90 dönümlük arazinin Torunlar’a satış bedelini öğrendikten sonra yaşar. 360 milyon liralık arazi 21 milyona satılıyor Kendisinin 360 milyona kiraladığı alan, Torunlar’a 21 milyona satılmış tır. Yani Torunlar’ın o projede sattığı bir dükkân fiyatına. Oysa o büyüklükteki arazide Torunlar onlarca dükkân yapmıştır. Çünkü kendisine “250300 metrekare inşaat yapabilirsin” denilen araziye 1 milyon 250 metrekare inşaat izni verilmiştir. Torunlar, bir yandan belediye, bir yandan TOKİ’nin özel katkısı ve yol göstericiliği ile hem şahıslara hem de kamuya ait araziye “bedava” denilecek bedellere konmuş olur. Cumhuriyet’e açıklama yapan Torunlar’ın mağdurlarından Nazif Albayrak, “Devlette güvenip kiraladığım yeri devlet benden gasp edip başka bir özel mülkiyete, bir dükkân parasına 90 dönümlük araziyi peşkeş çekti. Ben ise yatırdığım iki yıllık kira bedelini bile alamadım” diye konuştu. İBB Başkanı Ekrem imamoğlu, bienale katıldı, tünel inşaatını açtı Hizmetler siyasileşmemeli İmamoğlu, 16. İstanbul Bienali’ne katılarak yetkililerden bilgi aldı. Adalar’a 24 saat ulaşım İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden Şehir Hatları’ Bostancı’dan Adalar’a 24 saat kesintisiz sefer düzenleneceğini açıkladı. Şehir Hatlarından yapılan açıklamaya göre, kış tarifesi pazartesi günü başlayıp 31 Mayıs 2020 günü son bulacak. Tarife kapsamında İstanbulAdalar arasındaki ring seferler 43’e yükseltilirken, BostancıAdalar vapur seferleri hafta içi ve hafta sonu 24 saat kesintisiz hizmet verecek. EminönüAdalar hattının bazı seferleri Kabataş bağlantılı yapılacak. SarıyerEminönü hatlarında kıyıya paralel seferler hafta içi yapılmaya devam edecek. İstanbul’un 4 ilçedesindeki 11 farklı noktada sel riski taşıyan bölgeleri su baskınlarından kurtaracak Ayvalıdere Yağmur Suyu Tüneli TBM (Tünel Açma Makinesi) İndirme Töreni’ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Benim ve arkadaşlarımın imza atacağı her şey İstanbul halkına aittir” dedi. İmamoğlu, dün İBB’nin de destekçileri arasında bulunduğu İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 16. İstanbul Bienali’ne katıldı. 25 ülkeden 56 sanatçının 220’den fazla eserinin sergilendiği ve 10 Kasım’a kadar sürecek olan bienalin Pera Müzesi’ndeki eserlerini izleyen İmamoğlu, yetkililerden bilgiler aldı. İmamoğlu’nun, Osman Hamdi Bey’in ünlü “Kaplumbağa Terbiyecisi” adlı eserinin günümüz teknolojisine uyarlanmış halini VR gözlüklerle inceledi. İmamoğlu daha sonra 4 ilçedeki 11 farklı noktada sel riski taşıyan bölgeleri su baskınlarından kurtaracak Ayvalıdere Yağmur Suyu Tüneli TBM İndirme Töreni’ne katıldı. 80 milyon TL’lik maliyet İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu, proje maliyetinin 80 milyon TL olduğunu belirterek, Eyüpsultan ve Esenler ilçeleri arasında inşa edilecek olan tünelin, 4 bin 674 metre uzunluğunda, 4 metre çapında olacağı bilgisini paylaştı. Mermutlu, “Ayvalıdere ile Haliç arasında bağlantı tüneli olarak inşa edilecek proje tamamlandıktan sonra, Fatih’teki Vatan Caddesi, Aksaray Altgeçidi, Tramvay Altgeçidi, Aksaray Metro İstasyonu, Yenikapı Metro İstasyonu, Namık Kemal Caddesi ve TCDD Altgeçidi; Bayrampaşa ilçesindeki otogarhal bağlantı yolu, Terazidere metro durağı; Esenler ilçesindeki Merter E5 metro durağı ve çevresi ile Zeytinburnu ilçesindeki Zeytinburnu tramvay durağı ve çevresinde sel baskınları yaşanmayacak” dedi. İmamoğlu ise geçmişten bugüne hazırlanan bir sürecin devamını getirdiklerini söyleyerek, “Bizler işi bitireceğiz. Bu, devletin ve kurumların gücünü ve devamını ispat eder. Bizim arzu ettiğimiz şey, bu ve bunun gibi faydalı işlerin, asla ve asla siyasileşmemesi, asla ve asla bir partinin ya da bir parti kurumunun malı mülkü ya da bir kişinin malı mülkü haline dönüşmemesidir. Benim ve arkadaşlarımın imza atacağı her şey İstanbul halkına aittir. Alman bir firma tarafından üretildi. Umut ediyoruz ki, biz de bu ve bunun gibi daha güzel makineleri yapabilen bir ülke olalım” diye konuştu. İmamoğlu, TBM’ye, Melen Çayı’nın İstanbul’a ulaştırılması için başlatılan projenin Sarayburnu şantiyesinde, 27 Eylül 2007’de iş kazası sonucu yaşamını yitiren mühendis Gülseren Yurttaş’ın adını verdiklerini belirtti. l İç Politika AKP’nin ‘çekimser’ kaldığı oylamada Başkan Seçer, ‘borçlanma’ yetkisi aldı Mersin’de Cumhur İttifakı çatladı Tarihi çarşıda temizlik İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Çiçek gibi bir İzmir” sloganıyla 11 ilçesinde başlattığı temizlik seferberliği devam ediyor. Seferberlik kapsamında temizlik işlerinde çalışan sayısı artırıldı, yeni araç ve gereçler alındı. Bu hafta İzmir’in Konak ilçesindeki tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda yürütülen te mizlik çalışmalarına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İZELMAN Ana Okulları’nın öğrencileriyle birlikte tarihi çarşıda temizlik yaptı. Mini süpürge arabasının şoför koltuğuna geçen Başkan Soyer, “Yerde tek bir izmarit bile bırakmayacağız” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet ABİDİN YAĞMUR Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki Cumhur İttifakı’nda ilk çatlama yaşandı, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, nisan ayından beri almaya çalıştığı borçlanma yetkisini bir oy farkla aldı. MHP’li üyeler blok halinde “hayır” oyu verdi. 14 AKP’li üye çekimser kalınca Seçer borçlanma yetkisini aldı. 31 Mart seçimlerinde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı CHP’li Vahap Seçer kazanmış ancak meclis çoğunluğu seçime Cumhur İttifakı adıyla giren MHP ve AKP’de kalmıştı. 78 üyeli mecliste 44 üyeli Cumhur İttifakı, Seçer’e borçlanma yetkisi vermemekte direniyordu. Borçlanma yetkisini alan Seçer, “Yönetime geldiğimiz günden bu yana 375 milyon lira geriden gelen borç ödedik. 1 Nisan 2019 itibarıyla devraldığımız borç ile 1 Eylül 2019 arasındaki borçlardaki azalma 109 milyon lira. İşte o aradaki yaklaşık 265 milyon liralık farkın 200 milyona yakını, yine geriden gelen ama biz yönetime geldiğimizde tahakkuk etmeyen borçlardan oluşuyor” dedi. CHP Grup Sözcüsü Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit de, “Elde edilen kaynak, belediyenin Mersin esnafına olan borçların ödenmesinde kullanılacak. Para yine Mersin’de kalacak. Belediyenin borç yükü artmayacak” dedi. l MERSİN Tartışmalı arazi kurtuldu HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Türk Telekom Arena Stadı’nın hemen karşısındaki Seyrantepe arazisine yapılacak belediye binası yerine 65 kat yüksekliğe kadar otel, alışveriş merkezi ve rezidansa verilen izin iptal edildi. İBB Meclisi’ne gelen teklifte alan eski haline oybirliğiyle çevrildi. İBB’nin Saraçhane’deki merkez binası ve tüm hizmet binalarını Seyrantepe’deki 68 bin metrekarelik araziye taşınmasına eski İBB Başkanı Kadir Topbaş döneminde karar verilmişti. Binanın bodrum katında metro istasyonu ve otoparklar yer alacaktı ancak projeden 2017 yılında vazgeçildi. Aynı yıl mülkiyeti İBB’nin şirketi İmar AŞ’ye geçen arazinin fonksiyonları İBB Meclisi tarafından değiştirildi. Oyçokluğuyla kabul edilen plan değişikliğiyle araziye 65 kata kadar “rezidans, konaklama tesisleri, otel, motel, apart otel” yapılmasının önü açıldı. Tartışma yaratan karara itiraz edildi. İtiraz eylül ayı meclis toplantıları gündemine geldi. İtiraz dilekçesinde plan değişikliğinin iskân edilecek nüfusu artırıcı nitelikte olduğu anlatıldı. İmar Bayındırlık Komisyonu itirazı görüştü. Komisyon raporunda, 2007 tarihli planlarda alanın “metro ve triyaj alanı” olarak planlandığı anımsatılarak daha sonra araziye büyükşehir belediyesi hizmet binasının yapılmasının planlandığı ifade edildi. En son alanın “metro ve triyaj alanı” olarak kullanılması gerektiğine karar verilerek 2007 yılındaki plan koşularına geri dönüldü. Meclise gelen teklifle rezidans, AVM, otel yapımından oybirliğiyle vazgeçildi. CHP’li Meclis üyesi Sedat Özkan, “Oraya başkanımız Ekrem İmamoğlu’yla İstanbul’a yakışır bir proje tasarlayacağız. İstanbul’a hizmet edecek. İstanbul halkı için değerlendirilecek” dedi. İBB Sözcüsü Murat Ongun sözkonusu bu alana ilişkin twitter hesabından açıklama yaparak özetle, “Bu alanda sadece park ve sağlık donatıları yer alacaktır” dedi. l İSTANBUL Saray’a 80 milyonluk dört lüks araç Cumhurbaşkanlığı’nın talebi üzerine Almanya’dan Ankara’ya dört adet yeni S 600 Maybach araç gönderildiği öğrenildi. Araçların üst düzey güvenlikli Mercedes Maybach S 600 Pullmann Guard model olduğu belirtiliyor. Avrupa Postası’nda yer alan habere göre, yaklaşık dört ay önce tamamlanan siparişlerde, araçlar firmadan tam 9 kat zırhlanmış olarak satın alındı ve gönderi için bir Türk nakliye şirketine teslim edildi. Araçların fiyatının yaklaşık 80 milyon TL olduğu ileri sürülüyor. Her bir aracın 5.5 tonun üzerinde olduğu ve araçların dört TIR’a yüklenerek Ankara’ya gönderildiği ifade edildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, araç alımına sosyal medya hesabından “50 milyon lira bulamadıkları için Tank Palet Fabrikası’nı Katarlılara satanlar, 80 milyon liraya zırhlı araç satın alıyor. Kendi güvenlikleri ülkenin güvenliğinden önce geliyor” sözleriyle tepki gösterdi. l Haber Merkezi